10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 AĞUSTOS 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA İNCELEME Ulusal gurur ve dayandığı temeller araştırmasının sonuçlarına göre Türk vatandaşı olmaktan onur duyuyoruz 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Yurtseverlik yükselişte HASAN N. TANLA(*) Lübnan Yemen Olmasın... İki haftadır çalışmalarını askıya almış bulunan Bakanlar Kurulu, dün Birleşmiş Milletler’in Lübnan’a asker gönderme çağrısını benimsedi ve Anayasa’nın 92. maddesi uyarınca izin tezkeresinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gönderilmesi için düğmeye bastı. Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Çiçek’in dün bu kararı açıklayan ayaküstü demecinden anlaşıldığı kadarı ile Bakanlar Kurulu, gidecek asker sayısının ne olması gerektiğini de, birliğimizin hangi güçlerden oluşacağını da henüz saptamış değildir. Dün saat 16.00’ya doğru tamamladığı çalışmalarını, yine dün saat 16.30’da gerçekleşecek Genelkurmay Başkanlığı’ndaki devir teslim töreninden önce, bu içi tamamen doldurulmamış kararname taslağı ile kamuoyuna açıklamayı, belki de kendi stratejisi açısından zorunlu görmüştür. O olası stratejinin bir yanında, BM Genel Sekreteri Annan’ın, aynı saatlerde ateşin yakıldığı Lübnan’da bulunması ve uluslararası bir barış gücünün en geç bir hafta içerisinde bölgede konuşlandırılması çabası bulunuyor. Öte yanında ise Türkiye’nin bu güce, şayet TBMM onay verecek ise, kaç kişilik ve hangi unsurlardan oluşacak bir birlik göndermesinin doğru olduğunun kararlaştırılması. Çiçek’in yaptığı açıklama, Bakanlar Kurulu’nun bu konudaki çalışmayı Genelkurmay Başkanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’na bıraktığını gösteriyor. Bu iki kuruluşun önce kendi aralarında, sonra da bir araya gelerek oluşturacakları öneri hükümet tarafından benimsenirse, TBMM’nin en erken eylül ayının ilk haftasında gerçekleşecek olağanüstü toplantısında tartışmaya açılacak. Dünyada çeşitli ülkelerde ulusal gururu ve dayandığı temelleri ölçmek için kamuoyu araştırmaları gerçekleştirilmektedir. Örneğin, Amerika kökenli ünlü kamuoyu araştırma şirketi Gallup, Amerikan halkının ulusal gururunu uzun senelerdir düzenli olarak ölçmekte, dönemsel ya da konjonktürel farklılıkları tespit edebilmektedir. Ulusal Sosyal Araştırma Programı (International Social Survey ProgramISSP) ise ulusal gurur verilerini dünya ülkeleri ile karşılaştırabilmek ? Türkiye’de de senelerdir tartışılan ulusal kimlik, halen temel politik kurum olan ulusal devletlerin halklarını birleştiren, bir arada tutan güçtür. Ulusal gurursa, ulusal kimlikten doğan, insanların ülkelerine duyduğu olumlu duyguları ifade etmektedir. Ulusal gurur, milliyetçi ve vatansever/yurtsever duygulara kaynaktır. İdeolojilerin yavaş yavaş yok olduğu günümüzde birçok ülkede milliyetçilik/vatanseverlik eğilimlerinin artmakta olduğu vurgulanmakta, söz konusu eğilimin küreselleşme olgusu karşısında taşıdığı anlam üzerinde farklı fikirler öne sürülmektedir. için 34 ülkeye yaymak sureti ile genişletmiştir. Ulusal gurur neden bu kadar önem taşımaktadır? Çünkü Türkiye’de de senelerdir tartışılan ulusal kimlik, halen temel politik kurum olan ulusal devletlerin halklarını birleştiren, bir arada tutan güçtür. Ulusal gurursa, ulusal kimlikten doğan, insanların ülkelerine duyduğu olumlu duyguları ifade etmektedir. Ulusal gurur, milliyetçi ve vatansever/yurtsever duygulara kaynaktır. İdeolojilerin yavaş yavaş yok olduğu günümüzde birçok ülkede milliyetçilik/ vatanseverlik eğilimlerinin artmakta olduğu vurgulanmakta, söz konusu eğilimin küreselleşme olgusu karşısında taşıdığı anlam üzerinde farklı fikirler öne sürülmektedir. Öte yandan, Şikago Üniversitesi bünyesinde bulunan Ulusal Kamuoyu Araştırma Merkezi akademisyenlerinden Tom W. Smith ve Lars Jarkko’nun kaleme aldığı ulusal gurur makalesinde, milliyetçilik ile vatanseverliğin birbirine benzemekle birlikte, aralarında ciddi farklar bulunan iki duyguyu temsil ettiği; milliyetçiliğin ülkelerini diğer ülkelerden daha üstün gören bir anlayışa dayandığı, vatanseverliğin ise başka ülkeleri/halkları küçümsemeden, sadece ülkeye duyulan sevgiyi ve ülkenin başarılarından duyulan gururu ifade ettiği belirtilmektedir. ESTIMA Araştırma olarak, son dönemlerde gerçekleştirdiğimiz araştırmalardan birinde Türk vatandaşlarının yukarıda özetlemeye çalıştığım eğilimlerin neresinde olduklarını saptayabilmek için ulusal gurur duygusunu ölçmeyi amaçladık. Bu genel amaç çerçevesinde bir yandan Türkiye’de ulusal gurur düzeyinin, diğer yandan ulusal gurur duygusunun ne ölçüde milliyetçilikten, ne ölçüde vatanseverlikten kaynaklandığının, uluslararası karşılaştırma yapmaya imkân verecek bir çalışma yaptık. Yüzde 91 gurur duyuyor Türk vatandaşı olmaktan ‘çok gurur duyanlar’ın oranı yüzde 79.4. ABD’de ise ‘gurur duyanlar’ın oranı yüzde 82 düzeyinde seyrediyor liyetçiliğin veya sadece vatanseverliğin ifadesi olarak değerlendirilmemelidir. Milliyetçi duygulara dayalı ulusal gururun ölçülmesi için, ‘‘Seçme şansım olsaydı Türk vatandaşı olmayı başka bir ülkenin vatandaşı olmaya yine tercih ederdim’’, ‘‘Türkiye’deki bazı şeyler Türk vatandaşı olarak beni utandırıyor’’, ‘‘Diğer ülkelerdeki insanlar da Türk vatandaşları gibi olsaydı dünya daha iyi bir yer olurdu’’, ‘‘Genel olarak Türkiye, dünyadaki pek çok ülkeden daha iyidir’’, ‘‘Ülkeler yanlış yapsa bile insanlar ülkelerini desteklemelidirler’’ olmak üzere 5 farklı cümleden faydalanılmış, halka bu cümlelere katılıp katılmadıkları sorulmuştur. Sadece muhalefetle sınırlı değil Cumhurbaşkanı Sezer, bu konudaki görüşünü dört gün önce, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın devir teslim töreninden sonra verilen kokteylde, gazetecilerin sorularını yanıtlarken hicivle karışık bir söylem ile açıkladı. Ve ‘‘Maşallah karar çıkmadan talip olduk. Bizden daha güçlü görünümdeki ülkeler asker göndermezken, bizim sırtımız sıvazlanıyor’’ dedi. Sayın Sezer’in AKP cephesinde cumhurbaşkanlarının bu konuda yetkisi bulunmadığı gerekçesinden çıkılarak etkisiz hale getirilmek istenilen görüşünün iktidar milletvekilleri içinde de paylaşıldığını hükümet elbette hesap ederek dünkü kararını almış olmalıdır. CHP’nin yanı sıra Anavatan ve DYP’li milletvekilleri de Türkiye’nin Lübnan’a insani yardımına karşı değillerdir. Ama onlar da 1701 sayılı BM kararının asker eliyle insani yardımı öngörmediğini hükümete hatırlatmaktadırlar. Başta AKP iktidarı olmak üzere, askerlerimizin Lübnan’a gidecek barış gücünde yer almasını savunanlar, Türkiye’nin bölgede önemli bir ülke olduğu gerçeğinden yola çıkmaktadır. Türkiye, elbette bölgenin önemli bir ülkesidir. Ama unutulmamalıdır ki, o güçlü ve önemli ülkeyi dostları ve hatta stratejik müttefikleri, sadece kendi yanlışlarından oluşan yangınların söndürülmesi için çağrı yapmak için hatırlamaktadırlar. Bu son çağrıyı pekleştirmek amacıyla bölgede bulunan BM Genel Sekreteri’ne, Ankara’ya yapacağı ziyarette yanıtlaması için üstüne basarak, özellikle terör örgütü ile mücadelede bize destek verilmeyişi karşısında niçin aynı çabayı göstermediğini sormayacak mıdır Başbakan Erdoğan?.. enel anlamdaki ulusal gurur oranını tespit etme amaçlı araştırmaya katılanlara yöneltilen ‘‘Türk vatandaşı olmaktan ne kadar gurur duyuyorsunuz’’ sorusuna ‘‘Çok gurur duyuyorum’’ diyenlerin oranı yüzde 79.4, halen olumlu fakat daha ılımlı bir cevap olan ‘‘Gurur du G yuyorum’’ oranı ise yüzde 12.2 olmuştur. Kısaca halkın yüzde 91.6’sı Türk vatandaşı olmaktan gurur duymaktadır. Bu oran, Amerikan vatandaşları nezdinde yüzde 82’dir. Bu denli yüksek ulusal gurur duygusu milliyetçi/ vatansever duyguların toplamını ifade etmektedir; sadece mil Eğilimlerin detaylı dağılımında ordu birinci sırada ol üstteki grafikten de anlaşılacağı gibi Türkiye’deki yaklaşık 3 kişiden 1’inin çok güçlü milliyetçi duyguları taşıdığı, 3 kişiden 2’sinin de içinde, yurtsever eğilimler de taşıyan ama milliyetçi yanının ağır bastığını ortaya koymaktadır. Özetle, Türkiye’de milliyetçi duygulara dayalı ulusal gururun yüzde 60.5 oranında olduğu söylenebilir. Yurtseverlikten kaynaklanan ulusal gururun ölçülebilmesi için halka toplam 10 eğilime ilişkin ne ölçüde gurur duydukları sorusu yöneltilmiştir. Türkiye’de genel S olarak milliyetçi duyguların beslediği ulusal gururun toplum içerisindeki ağırlığı yüzde 60.5 iken, belirli konulara/alanlara inildiğinde, ulusal gururun yüzde 52.8’e gerilediği tespit edilmiştir. Bu da toplumun özellikle kendi yaşamları ile ilgili sorunlar karşısında duyarlı kalmaya devam ettiğini, bunu milliyetçi duygularla örtmediğini/ gizlemediğini göstermektedir. Yukarıda detaylandırılan 11 eğilime ‘‘Çok gurur duyuyorum’’ cevabı verenlerin oranı yüzde 25.1, ‘‘Gurur duyuyorum’’ diyenlerin oranı ise yüzde 27.7’dir. Sonuç Türkiye’nin Lübnan’da konuşlanacak barış gücüne katılmasına yönelik tezkerenin üstünde yapılacak görüşmeler, önümüzdeki aylarda belirlenecek koşulların ipuçlarını da sergileyeceği için ayrıca önem taşıyacaktır. TBMM Başkanı Arınç’ın da AKP yöneticilerinin de alelacele anımsattıkları, medyadaki bazı yandaşlarının da yazdığı gibi Türkiye’nin dış ülkelere asker gönderme yetkisi Cumhurbaşkanı’nın değil TBMM’nindir. Bu doğru, bir başka doğru ile örtüşüyor. O yetkiyi bir tekel olarak ellerinde tutanlar, elbette alacakları kararın her türlü sorumluluğuna da sahip çıkmayı bilmesi gereken kişiler olmalıdırlar. Bu gerçeklerden yola çıkarak anımsatalım. Yöneticilerimiz, bizim, Yemen Türküsü ile yetişmiş bir ulus olduğumuzu unutmayarak bu alandaki adımlarını atmalıdırlar. Ortaya çıkan farklı tablo lusal gururun ana kaynağının belirli alanlardaki başarılarından duyulan gururdan (yurtseverlik eğilimi) daha çok, silahlı kuvvetler, tarih gibi milliyetçiliğe yönelen duygular olduğu sonucunu ortaya koymaktadır. Her bir unsur kendi içerisinde dünyadaki diğer ülkelerle karşılaştırılması halinde ise ortaya daha farklı bir tablo çıkmaktadır. Türkiye de ulusal gurur duygusu endeksinde araştırma kapsamında yer alan ülke sıralamasında 3. sıradayken toplam 8 eğilimde ilk 5’e girememiş, sadece silahlı kuvvetler ve tarih konularında listenin üst sıralarında yer bulabilmiştir. Bu konuda detaylı bilgi için ‘‘ilk 5’’ tablosuna bakabilirsiniz. Bu tabloya göre yüzde 25.1 oranında çekirdek bir vatansever eğilimden söz edilebilir; daha genel olarak da toplumun yaklaşık yarısının (yüzde 52.8) vatansever duygular içerisinde olduğu sonucu çıkartılabilir. Ulusal gururun milliyetçi duygulardan oluşan kısmında Türkiye ve dünya ülkelerindeki eğilimleri karşılaştırdığımızda Türkiye birbirleri ile farklı noktalarda benzeşen, birlik olan ülkeler U den çok daha yüksek bir orandadır. Detaylı bilgi için ‘‘Ulusal gurur endeksleri1’’ tablosuna bakabilirsiniz. Benzer özellikler belirli anlanlardaki başarılara endekslenen yurtseverlik eğliminde de gözlemlenmektedir. Hem milliyetçilik hem de yurtseverlik kavramları açısından araştırma kapsamında incelenen Kuzey Amerika ülkeleri, ulusal gururları en yüksek ülkeler olmuşlardır. Bu grubun hemen arkasından kıtadaşları olan Güney Amerika ülkeleri gelmektedir. Araştırma kapsamına Kuzey Amerika’dan 2, Güney Amerika’dan ise 3 ülke dahil edilmiştir. Yine milliyetçilik duygusundan beslenen ulusal gururları ISSP ortalamasının üzerinde olan grup ülkeler sırasıyla Avustralya (Avustralya ve Yeni Zelanda) ve Uzakdoğu (Japonya, Filipinler, Tayvan ve Güney Kore) ülkeleri olurken, AB üyesi 16 ülkenin ulusal gururları ortalamanın hemen altında yer almıştır. Fakat hiçbir ülke grubu toplam puanın yarısı olan 12.5 ortalamasının altında değildir. Buradan da AB Anayasası, ortak savuma politikası gibi üye ülkelerin ulusal egemenliklerini ve ulusal devlet ol ma özelliklerini bir anlamda çokuluslu ve dönemsel artışlar gösteren milliyetçi çıkarlara ters düşebilecek karar mekanizmalarına emanet edecek kararlara, neden çekimser kalındığının sonucu çıkartılabilir. Endeksler yurtseverlik açısından incelendiğinde ise Kuzey Amerika ile güneydeki komşuları arasına Avustralya ülkeleri girmiştir. AB ülkeleri (17 ülke) ise Uzakdoğu ülkelerinin üzerinde yer almıştır. ISSP ortalamasının altında bu iki ülke grubu bulunmaktadır. Daha önemli bir bulgu ise yurtseverlik duygusundan kaynaklanan ulusal gurur endeksinin 5 puan ortalamasının yarısı olan 2.5 puanın altında olduğudur. Bu bulgu bize AB üyesi ülke vatandaşları (1.5) ile Uzakdoğu ülekeleri (1.5) vatandaşlarının ülkelerine eleştirel yaklaştıkları ve gurur ibresinin gurur duymaktansa, gurur duymayan yöne kaydığını özetlemektedir. Bu sonucun birkaç gerekçesinden en önemli olanı, yurtseverliğin, Türkiye’de olduğu gibi aslen ülkenin kendi sınırları içerisindeki gelişime ve başarılarına endeksli bir olgu olduğudur. Demokrasinin işleyisi, sosyal güvenlik sistemi, toplumdaki her kesime eşit ve adil yaklaşım gibi eğilimlerden duyulan gururun ölçülmesi bu yaklaşımı destekler niteliktedir. AB üyesi ülkelerden sadece İrlanda ve Avusturya yurtseverlik ölçülerine göre ilk 10’da yer alabilmişlerdir. Dolayısı ile diğer ülke vatandaşları ülkelerini yöneten hükümetlerin ya da devletin kendilerine sağlamakla yükümlü olduğunu düşündükleri bazı sosyal hakları henüz yeteri derecede elde edemediklerini belirtmektedirler. Araştırma sonuçları, Türkiye gibi AB ülke vatandaşlarının kendilerini dışarıda aslan, evde kedi gibi gördüklerini göstermektedir. AB müzakere sürecinde olan Türkiye’nin faydalanabileceği stratejik yaklaşımlardan biri de, AB üyesi ülkelerin, vatandaşlarına, Türkiye’nin Birliğe üyeliğinin kendilerine birey olarak katacağı kazanımları planlayıp anlatmak olacaktır. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net İHD internet sitesine saldırı ? İstanbul Haber Servisi İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nin ‘‘www.ihdist.org’’ adresli internet sitesi bir grup ‘‘hacker’’ın saldırısına uğradı. Dernekten yapılan yazılı açıklamada, siteyi çökerten grubun, sitenin ana sayfasına MHP’nin propagandasını içeren bir metin ile sanatçı Mustafa Yıldızdoğan’ın şarkılarını yerleştirdiği belirtildi. Sitenin 15 gün içinde yeniden yayına devam edeceği kaydedildi. ‘Sağlık İçin Sağlıklı Süt İçin’ ? İstanbul Haber Servisi Sağlık Bakanlığı ve Tetra Pak Türkiye tarafından yürütülen sütün daha fazla ve sağlıklı bir şekilde tüketilmesi amacıyla, ‘‘Sağlık İçin Sağlıklı Süt İçin’’ kampanyası çerçevesinde hemşire ve ebelerin eğitimine başlanacak. Bu çerçevede, Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması merkezlerindeki hemşire ve ebelerin eğitimine başlanacak. Eylül ayının üçüncü haftasına kadar devam edecek eğitimlerde 1706 hemşire ve ebeye süt tüketimi, açık süt ve sağlıklı sütün özellikleri hakkında bilgi aktarılacak. PKK üyeleri market soydu ? BİNGÖL (AA) Bingöl’ün Adaklı ilçesinde, Arıca Mahallesi’ndeki marketin sahibi Ayhan Antlı, jandarmaya başvurarak dün gece 5 PKK’linin marketini soyduğunu iddia etti. Antlı’nın, terör örgütü üyelerinin, marketinden deterjan, sabun, sıvı yağ, un, zeytin, tahin helvası, kalem pil, çorap, çay şekeri, koli bandı, jilet, yapıştırıcı, çakmak taşı, hamur mayası, et suyu, makarna, tuz, pul biber, reçel, hazır çorba, mercimek, fasulye, fotoğraf makinesi negatif filmi ve yara bandını çuvallara doldurarak atlarla götürdüklerini söylediği belirtildi. (*) ESTIMA Yönetim Kurulu Başkanı. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle