23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 TEMMUZ 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yargıtay Başkanı Arslan, yıpratma ve yönlendirme çabalarının yaratacağı tehlikeye dikkat çekti 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Bağımsızlık imtiyaz değil’ Yargıtay Başkanı Arslan. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Başkanı Osman Arslan, güdümlü, başkasının emir ve komutasında mahkeme olamayacağına işaret ederek ‘‘Hâkim bağımsızlığını başka kurumların özel yargılama usulleriyle veya milletvekili dokunulmazlığı ile karşılaştırmak son derece yanlıştır” dedi. Arslan, gündemdeki olaylara ilişkin soruları yanıtladı. Geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren eski Yargıtay Başkanı Mehmet Uygun’un bir konuşmasında söylediği ‘‘Hâkimlerin vicdanı ile cüzdanları arasına sıkışmaması gerektiği” sözlerinin basın tarafından yanlış anlaşıldığını kaydeden Arslan, vefatından Karmakarışık Bir Yazı... Bir toplum düşünün ki din pazarlamacılarının, şeyhlerin, şıhların, CIA görünümündeki ‘‘din baronları''nın peşine takılmış gidiyor... Bir toplum düşünün ki dağları, ovaları, ormanları ‘‘altın avcıları”na verilirken, Eşme'de siyanürden zehirlenirken, Bergama Ovacık'ta soluk alıp veremezken suskun... Devlet okulları ‘‘imam okulu” mezunlarına teslim edilmiş... Tarikat şeyhleri, şıhları okul müdürü yapılmış... El Kadı, tüm dünyada ‘‘terörist” olarak bilinirken Türkiye'de ‘‘güvenilir, dost, kardeş'' olarak tanımlanmış. ABD Savunma Bakanlığı'nın dergisinde ‘‘Türkiye'nin parçalanmış haritası'' yayımlanmış, Cumhuriyet bunu birinci sayfadan manşetten vermiş... Peki, muhalefet ne yapmış? Ses yok, susmuş!.. Halkımız işsiz ve yoksul!.. 20 milyon insanımız günde 3 dolarla geçiniyor, lise mezunu gençler kahveleri dolduruyor... Binlerce yıllık evrensel kültür ve tarihimiz sular altında kalıyor, Munzur Vadisi yağmalanıyor, Zeugma ve Allianoi can çekişiyor, müzelerimiz soyuluyor... O güzelim Ayvalık'ın ‘‘Şeytan Sofrası” cayır cayır yandı, çam ağaçları kömüre dönüştü... Toplumda ‘‘tık'' yok!.. ??? Kıyılarımız talan edildi... Çarpık yapılaşma Ege ve Akdeniz’i derinden vurdu; Kalkan’da İngilizler 750 konut yapıp turizmciliğe soyundu; meşe, çam, gürgen ormanları Belek’te ‘‘golf turizmi” adına kıyıldı... Ses yok!.. Demokrasi ve özgürlük ne demektir? Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, çağdaş özgürlükçü demokrasinin temel öğelerinden birisinin ‘‘basın” olduğunu vurgularken sansür yasaları Türkiye’de yaşama geçiyor... Terör Güneydoğu’yu vuruyor, gencecik insanlarımız ölüyor, askerlerimiz şehit düşüyor... Yılmaz Erdoğan’ın geç kalmış kalmamış hiç önemli değil bir sanatçının yüreğinden, beyninden çıkan çağrısı bir çığlık gibi Türkiye'yi sarıyor... Kızmayın, öfkelenmeyin Yılmaz Erdoğan'a, ona destek verin... Çünkü Yılmaz ‘‘Yalvarıyorum” diyor, paramparça olmuş sevdalı gençlere ‘‘Haydi kucaklayın birbirinizi” diye sesleniyor... Bu yaşamı aynı coğrafyada Türk’üyle, Kürt’üyle, Gürcüsüyle, Lazıyla, Süryanisiyle, Çerkeziyle sürdürmek, barışı ve kardeşliği sevgiyle örmek gerçekten çok zor mu? ??? Yaşam bir yazgı değildir... Oysa biz sevgiyle bugünlere geldik; kültürümüzü, tarihimizi umursamasak da... Zeugma’yı, Allianoi’yi, Su Perisi’ni, Bergama’yı, Assos’u, Efes’i bilmesek de... Dağlarımızın, ovalarımızın ‘‘altın avcıları”na teslim edilmesinin ne anlama geldiğini anlamasak da... Evet, bilmesek de, anlamasak da bazı şeyleri, bizlere öğretmeyenler utansın... Onlar bu ülkeyi bu hale getirdiler. Cumhuriyetin tüm vazgeçilmez değerlerini çiğnediler. Atatürk’ün ‘‘Yurtta barış, dünyada barış” sözünü hiç anımsamadılar. Yine Atatürk'ün ‘‘Ne mutlu Türk’üm diyene” deyişini kendi ideolojilerine göre algılayıp ‘‘yurtseverliği” ‘‘şovenizm”le aynı kefeye koydular... İşte ben bunları düşünürken kapı komşum Musa Kart ve Düzeltme Servisi'nden şair Enver Topaloğlu geldi odama... Musa, TGC'nin ‘‘Basın Özgürlüğü” ödülünü almıştı yargıç Mithat Ali Kabali’yle birlikte... Özgürlük güzel bir şeydir; özgürlük yaşam biçimidir... Kutluyorum!.. ??? Enver Topaloğlu, ‘‘Acının Tarihi” adlı şiirini masama koyup gitti: ‘‘Ortadoğu'da tarihi güncellerken acı/herkes sahnede/Ortadoğu'da acıyı güncellerken tarih/ölüm çocuk cesetleriyle başrolde /Ortadoğu'da tarihi güncellerken ölüm/yanıyor yağmalanıyor şehirler/gidecek yeri yok/üç kitapta hapis tanrıların bile /Ortadoğu’da tarihi güncellerken acı/yıl cumhuriyet takviminde iki bin altı” Dün 83. yıldönümünü kutladık Lozan’ın... 83 yıl sonra, ABD Milli Savunma Bakanlığı'nın dergisindeki ‘‘parçalanan Türkiye” haritasına baktım... Karmakarışık düşler içindeydim. Canım sıkıldı. Bunaldım. Farkında mısınız, bu yüzden karmakarışık bir yazı oldu!.. Allianoi Su Perisi’ne destek için; Banka Hesap No: ‘‘Akbank Bergama Şubesi DHV: 33453012’’ ? Yargı bağımsızlığının milletvekili dokunulmazlığı ile karşılaştırılmasının yanlışlığına dikkat çeken Arslan “Ancak yargıyı toptan değiştirme olanağı yok. Dolayısıyla yargının yıpratılmaması gerekir. Çünkü yargının alternatifi yok” dedi. sonra bu sözlerinin tekrar gündeme getirilmesinin ‘‘ahlaki” olmadığını söyledi. Arslan, Uygun'un o sözleriyle hâkimlere yaptığı işle orantılı bir para verilmesi gerektiğini anlattığını söyledi. Basının yargıda yapılan yanlışları yazmasının görevi olduğunu, kesinleşmemiş kararların gündeme gelmesine karşı çıktıklarını belirten Arslan, ‘‘Karar, kesinleştikten sonra hukuk dünyasının ve kamuoyunun malıdır. Karar eleştirilmelidir, kararı verenler değil. Eğer bu eleştirilerde doğrular varsa tabii ki yararlanırız. Karar eleştiriliyor diye karar değiştirilmez. Doğruysa bildiğimizi yaparız” dedi. Yargının hatasının yine yargı tarafından düzeltileceğini, bu anlaşıldığı zaman yargıya saygının ön plana geçeceğini kaydeden Arslan, ‘‘Yasama, yürütme ve yargı. Yasama erki yıpranırsa ya Avukatlar eylem yapacak ? Haber Merkezi 1 Haziran 2005’te yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanunu ile kapsamı genişleyen ancak yeterli kaynak oluşturulmayan zorunlu avukatlık uygulaması, avukatları isyan noktasına getirdi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özdemir Özok, ‘‘Barolar olarak bu insanlara bizim borcumuz 67 milyon YTL’ye ulaştı. Sorun 1 Ağustos’a kadar çözülmezse cüppe bırakma eylemi yapmaya karar verdik’’ dedi. Cezaevine taciz ateşi ? DOĞUBAYAZIT (AA) Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesindeki Merkez Kapalı Cezaevi’ne dün gece saatlerinde kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişiler tarafından taciz ateşi açıldı. Ölen ya da yaralananın olmadığı taciz ateşinde, güvenlik güçlerinin bölgede geniş güvenlik önlemi aldığı ve soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi. TGC tarafından verilen ‘‘Basın Özgürlüğü”ödü lü önceki gece düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Bu yılki ödül, ‘Kedi’ karikatürünün çizeri Musa Kart ve karikatür hakkında beraat kararı veren hâkim Mithat Ali Kabaali’ye verildi. (Fotoğraf: CİHAN ORUÇOĞLU) samanın büyük bölümü değişir, parlamentoya yeni bir güven oluşur. Yürütme erki de yıpranabilir. Başbakan istifa eder, düşürülür, seçim olur yeni bir hükümet kurulur, yeni bir güven doğar. Ancak yargıyı toptan değiştirme olanağı yok. Dolayısıyla yargının yıpratılmaması gerekir. Çünkü yargının alternatifi yok” dedi. ‘‘Hâkim bağımsızlığı hâkimler için imtiyaz, avantaj değildir” diyen Arslan, şunları söyledi: ‘‘Hâkim bağımsızlığı yargılanan kişinin adil yargılanma hakkının gereği ve güvencesidir. Hâkim bağımsızlığını başka kurumların özel yargılama usulleriyle veya milletvekili dokunulmazlığı ile karşılaştırmak son derece yanlıştır. Hâkim bağımsızlığı ve teminatı demokrasinin ve hukuk devleti olmanın olmazsa olmaz şartıdır. Hâkim bağımsızlığı ve teminatını kaldırırsanız mahkemeleri kapatmak gerekir. Güdümlü, başkasının emir ve komutasında mahkeme olmaz. Hâkim, karar verirken anayasa, kanun ve vicdanıyla baş başa kalmalıdır. Bunun dışında hâkimi doğrudan veya dolaylı olarak etkileyecek, yönlendirecek her türlü yöntem kabul edilemez.” Yargının yıpranmaması konusunda basına da çok büyük görevler düştüğünü anlatan Arslan, ‘‘Çünkü güçlü yargı, basını da korumak durumundadır. Basının da sığınacağı yer yine yargıdır” dedi. Savaş onaylanamaz Son günlerde gündemde olan telefonların dinlenilmesine ilişkin bir soru üzerine Arslan, anayasaya göre haberleşmenin gizliliğinin esas olduğunu anımsattı. Bu ilkenin uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alındığını ifade eden Arslan, ‘‘Anayasal olarak yasaklanan bir şeyin ihlalini normal görmeyiz, göremeyiz” dedi. Arslan, Ortadoğu'da yaşanan savaşa ilişkin bir soruyu yanıtlarken de hiçbir savaşı hukukçuların onaylamasının mümkün olmadığını vurgulayarak, ‘‘Ölen her insan bizim ıstırabımızdır. Kim olursa olsun” diye konuştu. ‘Basın otosansüre zorlanıyor’ İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafından verilen ‘‘Basın Özgürlüğü” ödülüne layık görülen gazetemiz çizeri Musa Kart ve Kart'ın davasını beraatla sonuçlandıran Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi Hâkimi Mithat Ali Kabaali, önceki gece düzenlenen törenle ödüllerini aldı. Dolmabahçe Sarayı Hasbahçe'de düzenlenen gecenin açılış konuşmasını yapan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, ‘‘Bugün 1908 öncesindeki uygulama benzeri bir sansür yok. Ama sansür, değişik bir şekilde sürüyor ve otosansür gibi daha tehlikeli bir yöntemi de beraberinde sürüklüyor” dedi. Erinç, yeniden düzenlenen Türk Ceza Yasası ve Terörle Mücadele Yasası'yla basının otosansüre zorlandığını ve halkın bilgi edinme özgürlüğünün elinden alındığını belirtti. Erinç'in konuşmasının ardından ödül törenine geçildi. TGC'nin 2006 Basın Özgürlüğü Ödülü, yargı süreci de dikkate alınarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ipliğe dolanmış kedi gibi gösteren karikatürüyle başlayan hukuk savaşımı nedeniyle tüm karikatürcüler adına gazetemiz çizeri Musa Kart ve ‘‘karikatürün kişilik haklarına saldırı oluşturmadığına” ilişkin ilk kararı veren Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi Hâkimi Mithat Ali Kabaali arasında paylaştırıldı. Kart, ödülün kendisi için büyük bir gurur kaynağı olduğunu vurgulayarak ‘‘Bu ödülü basın özgürlüğüne sınır getirmeye çalışanlara karşı tüm karikatüristler adına alıyorum” dedi. Kabaali ise ödülü adalete ve özgürlüğe inanan tüm yargı mensuplarına ithaf etti. ‘‘Kuruluş” dalındaki ödülü ise ‘‘halkın bilgilenme hakkına ve basın özgürlüğüne dikkati çeken yaklaşımı”dolayısıyla Türk Ceza Hukuku Derneği’ne verildi. Lojmanda kuşkulu hırsızlık ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay Genel Sekreter Yardımcısı Kalender Türeoğlu'nun oturduğu lojmana, bazı kişi ya da kişilerce giriş kapısı zorlanarak girildiği öğrenildi. Alınan bilgiye göre Türeoğlu, Adalet Bakanlığı Eryaman lojmanlarındaki dairesine önceki gün saat 22.00 sıralarında geldiğinde, evdeki eşyaların karıştırılmış olduğunu gördü ve olayı polise bildirdi. Asayiş şubesi, olay yeri inceleme ve terörle mücadele şube müdürlükleri ekipleri olay yerinde inceleme yaptı. Türeoğlu'na ait belgelerin yerlere saçıldığı belirlenirken evden bir şeyin çalınmadığı saptandı. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Cumhuriyet ilkelerine sahip çıktıklarını söyledi: Kuran kursları alternatif değil ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Bardakoğlu, Kuran kurslarının asla örgün eğitimin alternatifi olamayacağını belirterek ‘‘Cumhuriyet de bizim cumhuriyetimiz, Milli Eğitim de bizim eğitimimizdir. Cumhuriyetimizin ilkeleri de bizim koruyacağımız ilkelerdir” dedi. Bardakoğlu, dün Diyanet İşleri Başkanlığı'nda hac mevsimine ilişkin bir bilgilendirme toplantısı düzenledi. Hacca gitmek isteyenlerin kayıtlarının 718 Ağustos arasında alınacağı ve bu yıl Türkiye'ye 70 bin kişilik kontenjan ayrıldığı bilgisini veren Bardakoğlu, yapılan yenilikleri de sıraladı. Bardakoğlu bu yıl şehit aileleri için bin kişilik kontenjan ayırdıklarını ve hacca gitmek isteyen 1. derecede şehit yakınlarının ku ? Kuran kurslarının örgün eğitimin alternatifi olmadığını belirten Diyanet İşleri Başkanı Prof. Bardakoğlu, “Cumhuriyet de bizim cumhuriyetimiz, milli eğitim de bizim eğitimimizdir. Cumhuriyetimizin ilkeleri de bizim koruyacağımız ilkelerdir” dedi. raya katılmasına gerek olmayacağını da açıkladı. İsrail’in Lübnan ve Filistin'e saldırılarından duyduğu üzüntüyü dile getiren Bardakoğlu, din adamlarının terör ve şiddet yanlısı fetva vermesinin, mensup oldukları dine ihanet olacağını kaydetti. Soruları da yanıtlayan Bardakoğlu, ‘‘gençlere dinleri doğru olarak öğretilmezse yanlış telkinlerin o insanları alıp sürükleyebileceğine” işaret ederek Kuran kurslarının gerekli olduğunu savundu. Bardakoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Biz kurslarda sadece Kuran öğretmiyoruz, hayatın genel bilgisini, İslamın barışını, rahmetini, iyi vatandaş olmayı da öğretiyoruz. Hiçbir zaman bizim kurslarımızda verdiğimiz eğitim, milli eğitimimizin verdiklerinin alternatifi değildir. Kuran kurslarımız örgün eğitimin alternatifi değil, onu destekleyen, onun yaşattığı ilkeleri, değerleri bir yönüyle tamamlayan bir eğitim sistemidir. Lütfen bunları birbirinin karşıtı, alternatifi, birbirini aşındıran kurumlar olarak görmeyelim. Cumhuriyet de Haydar Ulusoy için tören ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Vefat eden 15. dönem CHP Tokat Milletvekili Haydar Ulusoy (72) için TBMM'de tören düzenlendi. Törene, Ulusoy'un eşi, yakınları, TBMM Başkanı Bülent Arınç, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, CHP Genel Sekreteri Önder Sav, TBMM İdare Amiri Feyzi Berdibek, eski ve yeni milletvekilleri katıldı. Ulusoy’un cenazesi, Hacıbektaş’a götürülerek aile mezarlığında toprağa verildi. bizim Cumhuriyetimiz, milli eğitim de bizim eğitimimizdir. Cumhuriyetimizin ilkeleri de koruyacağımız ilkelerdir.” YÖK’ün din kültürü öğretmenlerinin eğitim fakültelerinde öğrenim görmesi ve ders içeriklerinde çeşitli değişikliklere gidilmesi yönündeki kararına ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Bardakoğlu, din kültürü öğretmenlerinin en iyi şekilde yetişmesini istediklerini belirterek ‘‘Biz bunu alelusul yetiştirirsek o zaman bu çocuklarımızı başka kapılara mahkum kılarız” dedi. Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, ‘‘Kız çocuklarının eğitim hakkından mahrum bırakılmasını, aile içi şiddeti, töre cinayetlerini kınıyoruz” dedi. Bardakoğlu, İslamiyette kadınların ikinci sınıf insan olmadığını vurguladı. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLERİ FEZLEKE TBMM BAŞKANLIĞI’NA SUNULDU Başvurular 7 Ağustos’ta Gazalcı: Öğretmenlik ruhuyla yetişecekler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nca din kültürü öğretmenlerinin ders programlarında yapılan köklü değişiklikleri değerlendiren CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, ‘‘Türkiye'de laik eğitimöğretim birliği bir süredir tehlikede. Bu düzenleme bozulan tabloyu biraz olsun düzeltiyor. Laik eğitim anlayışına uygun, iyi, sağlıklı bir düzenleme oldu” değerlendirmesini yaptı. YÖK, ilahiyat fakülteleri bünyesindeki din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği bölümlerinin eğitim fakültelerine bağlanması kararının ardından, söz konusu bölümün ders içeriklerinde de bir dizi köklü değişikliğe gitti. Laik eğitimöğretim birliğinin korunması açısından düzenlemeyi olumlu karşılayan CHP Milletvekili Gazalcı da sistemin yeni halinin geç kalınmış bir adım olduğunu söyledi. Dalı ne olursa olsun öğretmenlerin öğretmenlik ruhu içinde yetişmesinin önemine işaret eden Gazalcı, bunun yolunun da eğitim fakültelerinden geçtiğine dikkat çekti. ‘‘Öğretmen ancak eğitim fakültesinde yetişir” diyen Gazalcı, Milli Eğitim Bakanlığı’na da ortaöğretim din kültürü dersi müfredatını gözden geçirmesi çağrısını yaptı. Ürün’ün dosyasında MEB’den 10 bin gözler AKP’ye çevrildi öğretmene kadro EMİNE KAPLAN ANKARA Eşi Esma Ürün’e dayak attığı için ‘‘kasten yaralama’’ suçundan yargılanması istenen AKP Milletvekili Halil Ürün’ün dokunulmazlık fezlekesi TBMM Başkanlığı’na sunuldu. AKP Konya Milletvekili Halil Ürün’ün dokunulmazlık fezlekesi, TBMM’ye sunuldu. Fezlekede, eşi Esma Ürün’e dayak atan Halil Ürün’ün ‘‘kasten yaralama’’ suçundan yargılanabilmesi için dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor. Fezlekede, Esma Ürün’ün Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nde yapılan muayenesinde ‘‘yaşamı nı tehlikeye sokan bir durum olmadığı ve basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif şekilde yaralandığı’’nın belirlendiği kaydedildi. Dokunulmazlığının kaldırılması durumunda Ürün, 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezası ile yargılanacak. AKP, temel ceza yasalarına uyum öngören yasa tasarısıyla Ürün’ü yargılanmaktan kurtarmak istemiş, ancak tepkiler üzerine geri adım atmıştı. Yasa tasarısında aile içi şiddetin şikâyete bağlı olması durumunda cezalandırılması öngörülmüştü. AKP, aile içi şiddet suçunu düzenleyen 86. maddeyi uzlaşma sistemi içine almak istemiş, eleştiriler üzerine geri adım atmıştı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 10 bin kadroya öğretmen alacak. Öğretmenlik için başvurular 718 Ağustos 2006 tarihleri arasında yapılacak. MEB, öğretmen alımına ilişkin 20062 Öğretmenlik İçin Başvuru ve Atama Kılavuzu taslağını internet sitesinden yayımlarken hangi branşta kaç aday alınacağının henüz kesinlik kazanmadığını bildirdi. Adaylar MEB’in ‘‘www.meb.gov.tr’’ adresli internet sitesindeki elektronik formu doldurarak başvurabilecekler. Adayların başvurularında, lisans düzeyinden mezun veya lisans düzeyindeki öğrenimlerinin son sınıfında mezun olabilecek durumdayken girmiş oldukları KPSSP10 puanı esas alınacak. Bakanlık tarafından yapılacak atamaların sonuçları 23 Ağustos’ta ilan edilecek. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle