18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 TEMMUZ 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 Adım Serkan Deniz: ‘‘Tayyip Erdoğan ‘Yine bir adım önde olmaya devam edeceğiz’ dedi. Kendilerinin bir adım önde olması, eşlerinin arkadan yürümesi ve yan masada tek başına yemek yemeye devam etmesi anlamına gelmesin de!’’ Ya ğ m u r E k i m Irak üçe bölünüyormuş... ‘‘Amip demokrasisi!’’ GÖRÜŞ TÜRKSEN BAŞER KAFAOĞLU İtalya’da şikeciler affedilmiyormuş. Türkiye’ye gelsinler! Gülullah Anıl Öçal: ‘‘Dış politikasızlığın özeti: Abdullah, Fethullah, Gül, Gülen; gül Allah gül hani; gülullah.’’ ÇABUK unutuyoruz; hesap sormuyoruz. İki yıl önce Sakarya’nın Pamukova ilçesinde raydan çıkıp 38 kişiyi öldüren, 81 kişiyi yaralayan ‘‘hızlı tren’’ ne oldu, TCDD’de ne değişti; anımsayan var mı? Yeni bir faciada mutlaka ‘‘Pamukova’da da böyle olmuştu’’ denilecek ama o günden bugüne ne düzeldi? TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, ‘‘Son dönemlerde ‘hızlı tren’ uygulaması ile meydana gelen tren kazaları, demiryolu altyapısının teknik gerekliliğe uygun hale getirilmeden gündeme alınması, sorunun ciddiyetinin hâlâ kavranmadığının bir göstergesi olarak değerlendirilmelidir’’ diyor. Eski tas, eski hamam hesabı! Değişen hiçbir şey yok. Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, iki yıl önceki Pamukova katliamından ders alınarak yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor: ‘‘Bilim insanları ve meslek odalarının görüşleri alınmaksızın ‘hızlı tren’ veya ‘hızlandırılmış tren’ uygulamasına geçilmemeli. Demiryolu hatları ciddi ve bütünlüklü bir tarzda onarılarak yeniden yapılandırılmalı. Karayolu, havayolu, denizyolu ve demiryolu ulaşım politikaları ülke genelinde ve yerel bazda birbirleri ile bütünlüklü olarak planlanmalı ve ‘kombine taşımacılık’ egemen kılınmalı. Karayolu ulaşımı dışında, çağdaş ve hızlı, altyapı problemleri ve sorunları çözümlenmiş demiryolu, havayolu ve denizyolu ulaşımları da hak ettiği düzeye çıkarılmalı ve ulaşımda toplu taşıma Unutkanlık yaygınlaştırılmalı. TCDD’nin parçalanarak işlevsizleştirilmesine ve demiryollarında özelleştirme uygulamalarına son verilmeli.’’ Kim yapacak bunları? Ulaştırma Bakanlığı mı? Türkiye’de adında ‘‘ulaştırma’’ olan bir bakanlık var ama Türkiye’nin henüz adam gibi bir ulaşım master planı yok. Karayolları Genel Müdürlüğü, vakti zamanında ABD’nin buyruğu ile Bayındırlık Bakanlığı’na bağlandığı için de hiçbir zaman adam gibi bir planı olmayacak! Emin Koramaz, karayolu taşımacılığının toplam enerjinin yüzde 82’sini tükettiğini söylüyor. Akaryakıtı karayollarına döküyoruz. Sonra hem karayollarında hem de demiryollarında ölüyoruz. Çünkü çabuk unutuyoruz. Üç Boyutlu Siyasi Tercih İstanbul için bir plan çalışması yapıldı. Ortaya çıkan vizyon, senaryonun sadece bir bölümlük tablosuydu.. Rant ekonomi politikası boşluğunu çevre politikasıyla kapatacağına inanan hükümet, bir taraftan kentlerde planlar oluşturulması yönünde bazı büyükşehir belediye başkanlarını görevlendirirken bir taraftan da aynı kent için büyük ihaleler ve yasal değişiklik düzenlemeleri yaptırıyor. Gelişen düzenlemelere bizim açımızdan bakıldığında aynı süreçte birbirleriyle çelişen üç ayrı durum, başka bir deyişle birbirlerini tamamlayan bütünsel bir rant planlaması göze çarpmakta. Bilindiği gibi rantın ön planda olduğu yapılanmalarda ahlaki değerler geriletilir, çoğu zaman da yok edilir. Tabii bu, işin en acı sosyal boyutlarından sadece biri. Hükümetin aniden ortaya çıkarıverdiği büyük projeler, yurttaşların tepkisi ile bir süre sorgulanıp ertelense de bir süre sonra ufak değişikliklerle yine gündeme geliyor. Örneğin İstanbul’da Haydarpaşalıların, Çeliktepelilerin, Arnavutköylülerin, Kartallıların, Çengelköylülerin, Yalovalıların tepkilerine bakılmaksızın yapılan ihaleler almış başını gidiyor. Toplumsal uzlaşmaya dayanmayan bir yabancılaşma açıkça gözlenmekte. Yabancı mimarlar, İstanbul’un tarihi dokusuna ve kimliğine yakışmayacak yabancı ülke düzenlemeli projeler, rant eksperleri arasında donakalmış bir kent ve buna tutsak edilmiş kentliler. ‘‘Biz yasal işler yapıyoruz’’ diyebilmenin rahatlığı ile hareket etmek isteyen hükümet için son yıllarda ister istemez yasalarla oynamak gerekliliği gündeme getirildi. Aslında böyle yapanlar sanırlar ki yasaları kendi düşüncelerine göre düzenlerlerse ileride sorgulanmaları için bir neden olmayacak. Çevre Yasası’ndaki, Kıyı Yasası’ndaki bazı maddelerin hangi geçitler için hazırlandığını, nelerin ÇED kapsamı dışında bırakıldığını fark edenler suskun kalacaklar. Kısacası, duyageldiğimiz ‘‘yasal kılıfına uydurma’’ deyiminin, bu iktidarda yerini tam olarak bulduğunu hep birlikte gözlemleyebildik. Hükümetin, ‘‘AB müzakere sürecinde STK’lerin de kent planlaması için görüşlerini aldık, demokratik bir katılım örneği verdik’’ demesi gerekiyordu. Bu yıl İstanbul Metropolitan Plan çalışmaları düzenlenmişti. Söz konusu toplantılara, çağrı üzerine katılarak orada düşünceleri doğrultusunda mücadele vermek için yer alan sıkı takipçi çevreciler, daha önce bu tür çağrılardan deneyimli oldukları için ‘‘Yine kullanılmak mı isteniyoruz’’ kuşkusundaydılar. Bunu bilerek sıkı durdular, katıldılar, zorladılar. Planın eksik ve yanlışları olmakla birlikte çevreci görüşler doğrultusunda özetle, ‘‘İstanbul için havza bazında bir çevre düzeni planı yapılmalı; tarihi ve kültürel vizyonu, doğal varlıkların geliştirilmesi ve korunması tamamlamalı’’ sonuç görüşü, ortak görüştü. Bundan sonrası ne olacak derseniz, sivil toplum kuruluşları planı izleyecekler. Artık büyükşehir belediye meclisinde mi, Ankara’da mı, nerde olur, bilinmez, ama oynanan plan komedilerini, ihale ve yasalarla olabilecek plan sarmalını görecekler. Olayı kamuya ve uluslararası arenaya taşıyacaklar. Çünkü hükümetin, örtülü ihaleleri, yasal rant kovukları, AB rüzgârlarıyla savrulan ütopya plan yazılımları, politik tercihlerinin üç boyutu olarak açıkça fark ediliyor, izleniyor. Bizden söylemesi. SESSİZ SEDASIZ (!) Savcılık, Sümer tabletlerine dava açtı! DÜNYANIN sayılı Sümerologlarındandır Muazzez İlmiye Çığ. Çözdüğü Sümer tabletleri ile dünyayı aydınlatmıştır. Kadınların başlarını örtmesinin Sümerlere dayandığını; çok tanrılı Sümer dininde özellikle büyük tanrıların ve şehrin tanrısının evleri daha doğrusu mabetleri olduğunu ve bu mabetlere isteyen kadınların ‘tanrının gelini’ olarak girdiğini ve kutsal bir görev olarak genel kadınlık yaptıklarını; bu kadınların diğer rahibelerden ayrılması için başlarını örttüğünü; daha sonraları İsa’dan önce 600 yıllarından bir Asur kralının Yüksek Yerilim Hattı erdincutku?yahoo.com Müdahil Gülhan Elmas: ‘‘Tayyip Erdoğan Ortadoğu’ya müdahale etmesi için telefonla George W. Bush’u aramış. Yahu adam daha nasıl müdahale etsin? Afganistan’a girdi, Irak’ı işgal etti, Kürdistan’ı kurdu, Lübnan’ı yıktı...’’ yaptığı kanunla evli ve dul kadınların da başını örtmesi şartı getirdiğini ve böylece bu kadınların da yasal seks yapan mabet fahişeleri gibi kabul edildiğini; böylece başı örtme geleneğinin Ortadoğu’da yaygınlaştığını Muazzez İlmiye Çığ’dan öğrenmiştik. Çığ, tabletlerden çözdüğü baş örtme geleneklerini ‘‘Vatandaşlık Tepkilerim’’ kitabında anlatmıştı. Vay sen misin bunları anlatan! Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı, Muazzez İlmiye Çığ ve yayıncı İsmet Öğütçü hakkında dava açtı. Sümerlerin yargılanmasına 1 Kasım’da başlanacak! Basın özgürlüğü: Parayı veren düdüğü çalar ve kendi borusunu öttürür! ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak?yahoo.com.tr Ulaştırma Bakanlığı’na ‘Ders’... Ülkede ‘‘ulaştırma’’nın yüz özellikle doruk saatlerde, mevde 95’i karayolu ile yapılırken cut köprülerin yetersiz kaldığı Karayolları Genel Müdürlü bilinen bir gerçektir. İstanbul ğü’nün neden ‘‘Ulaştırma Ba Boğazı üzerinde karayolu kakanlığı’’na bağlanmadığını pasitesini artırmak üzere, öngörülen demiryolu tüneline merak etmiştik... Demiryolunu terk edip kara (Marmaray) ek olarak, yeni bir denizaltından yolu politikasına geçilmesinin bağlantının ‘‘güvence’’si için karayolları oluşturulmasına karar verilnın Ulaştırma Bakanlığı dışın mesi durumunda, bu bağlantıda tutulmasını öneren 1948 ta yı gerçekleştirmeye yetkili kurihli ‘‘Amerikan Yol Heyeti’’ rum Ulaştırma Bakanlığı’dır.’’ Gördünüz mü ‘‘bilgi’’lendirraporuna ‘‘uygun’’ düzenlenmiş 1950 tarihli Karayolları meyi! Prof. Dr. Zerrin BayrakGenel Müdürlüğü Kuruluş Kanunu’nun neden hâlâ değiş tar’ın, gülümseyip arkasına yaslanacağı yerde, üşenmeden tirilmediğini de... Bunları ise bir gazete habe gönderdiği ‘‘uyarı’’yı da okuri nedeniyle sormuştuk... Bo yalım: ‘‘Sayın Yetkili, ğaziçi’nden tasarlanan ‘‘karaSizden istediğim 2. sorumun yolu geçişi’’nin gerçekleştirilmesi için Ulaştırma Bakanlı cevabını vermediğiniz gibi, bence hatalı bir ğı’na ‘‘yetki’’ bilgi olarak ceverilmesinin, vabınızda yer bakanlığın alan ‘...İstanbul ‘‘adı’’na bakıldıBoğazı üzerinğında ne kadar de karayolu kasaçma olduğupasitesini artırnu; çünkü zaten mak üzere...’ ‘‘görev’’i olması ifadesini üzülegerektiğini berek okudum. lirtmiştik... (28 Zira İstanbul Mayıs 2006Boğazı üzerinCumhuriyet) de karayolu kaBöylesine bir pasitesini artçelişkinin temetırmanın manlindeki 56 yıllık tığını, değil be‘‘ABD dayatması’’nın da sorgu “Bakanlığı olmayan” sorun... nim gibi bir ulaştırma uzmalanması umuduyla bir açıklama beklerken nına, sıradan bir İstanbulluya Prof.Dr. Zerrin Bayraktar’dan bile anlatamazsınız. İstanbul Boğaz köprülerinbir ‘‘yanıt’’ aldık... Daha doğrusu, hocamız, ay deki özel araçların toplam tranı gazete haberi nedeniyle fik içindeki payının yüzde 80gönderdiği sorularına Ulaştır 85 civarında olduğunu, toplu ma Bakanlığı’ndan gelen ‘‘res taşımanın geliştirilmesiyle bu mi yanıt’’ları iletti... Okuyun oranın azalmasına yönelik tedca kavradık ki bakanlıktan bi birlerin alınması gerektiğini ze de açıklama gelse bile me bilmiyor musunuz? Dolayısıyla kentiçi ulaşımda rakımızı asla gidermeyecek... toplu taşımacılığın gelişimini Neden mi? İşte ‘‘Bilgi Edinme Hakkı sağlayacak Marmaray projesi Yasası’’ gereğince gerçekleşen ve ona bağlantılı olarak yapılayazışma... Hoca, bakanlığın cak raylı sistemler devreye girresmi soru formuna 6 Haziran diğinde, kişileri toplu taşımayı kullanmaya zorlayıcı tedbirler 2006’da şunları yazmış: ‘‘1 Tüm ulaştırma yatırım yerine, bireysel ulaşımı teşvik ları mı, yoksa sadece İstanbul edici yatırımlara kaynak ayıBoğazı’na karayolu tüneli mi ranları; kenti otomobilin baskısından kurtarıcı çözümler bakanlığınızca yapılacaktır? 2 Marmaray yapım aşama yerine bunu teşvik edenleri, bir sında iken ve kentlerin ulaştır vatandaş olarak kınıyor ve bir ma planlaması araçların değil, an önce kentin ve ülkenin çıkainsanların ulaşımını sağlama rı doğrultusunda akıl ve izan prensibine dayanırken Boğaza sahibi olmalarını diliyorum...’’ Evet... Karayolları Genel karayolu tüneli yapma gerekçesi nedir ve İstanbul’da hangi Müdürlüğü neden Ulaştırma planlama aşamasında yeri var Bakanlığı’na bağlanmıyor? Biz de yanıt bekliyoruz... Ne dır?’’ Bakanlığın yanıtında ise karayolu tüneli için ‘‘yet yazarlarsa yazsınlar, yeter ki ki’’lendirmeyi yapan yasaya susmasınlar... uzun uzun yer verildikten sonra deniyor ki: ‘‘İstanbul’da ekinci?cumhuriyet.com.tr BULMACA HARBİ SEMİH POROY SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN BULUT BEBEK NURAY ÇİFTÇİ bulutbebek?hotmail.com OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ kurgenc?yahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 26 Temmuz www.mumtazarikan.com 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Büyüklük, çalım, göste 1 riş. 2/ İyi huy 2 lu kimse... 3 Taş dibek. 3/ 4 Hamurdan çok ince açı 5 larak sacda 6 pişirilen bir 7 tür yufka... Kokmuş hay 8 van ölüsü. 4/ 9 Gövde yapı1 2 3 4 5 6 7 8 9 sı. 5/ Bir şeyin kena1 P A R A Z İ T F rı... Birbirinden hiç 2 O A M K M A N İ ayrılmayan sıkı ar3 R O M A N B O T kadaşlar. 6/ Doğu İ Slav halkı... Deniz 4 A K A D E M İ N E V A A L cilikte sancağı, yel 5 Z keni ya da sereni di 6 İ M M A N A S A T E Ş rekten aşağı alma. 7/ 7 T A B İ Bolu ilinde turistik 8 NO A S E N A bir göl... ‘‘Gözümü 9 F İ T İ L Ş A P ze kara toprak / Dolmadan bir sürelim’’ (Karacaoğlan). 8/ Kavrulmuş ceviz ya da bademle karameladan yapılan bir tür şekerleme... Konuşmayı etkili kılmak için aralara serpiştirilen ve karşılıksız kalacağı bilinen soru. 9/ İstanbul’da, Bizans mozaik sanatının en güzel örneklerini barındıran yapı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ispanağa benzer, yenilebilir bir kır bitkisi. 2/ Bir tümceyi oluşturan birimlerden her biri... Ankara’nın bir ilçesi. 3/ Kapalı ve dört tekerlekli bir at arabası... Birçok kuşağı kapsayan ve bir romanda ya da bir filmde anlatılan bir tür aile destanı. 4/ Çanakkale’nin, peyniriyle tanınmış ilçesi... Bir meyve. 5/ Güç, derman. 6/ Notada durak işareti... Çeşit.. Bir zaman birimi. 7/ Kolyoz balığının küçüğü. 8/ Nicelik. 9/ Japon mutfağına özgü çiğ balık yemeği... Erek. vefatını derin bir teessürle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Tanrıdan rahmet kederli ailesine ve yakınlarına başşağlığı dileriz. CUMHURİYET 17 K C BAŞSAĞLIĞI Çalışma arkadaşımız Yalçın Erzan’ın babası SEYFİ ERZAN’ın Çalışanları
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle