Katalog

7 HAZİRAN 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Bir dönem Hizbullahçıların cirit attığı Dicle Üniversitesi çağdaş eğitimde büyük aşama kaydetti Doğunun bilim yuvası MEHMET FARAÇ DİYARBAKIR Bir dönem Hizbullah militanlarının cirit attığı Diyarbakır’daki Dicle Üniversitesi, Prof. Fikri Canoruç’un rektörlüğü sürdürdüğü son 6 yıl içinde hem fiziki yapılaşma hem de eğitim çalışmaları açısından çağdaşlaşma süreci yaşıyor. Gerici basının hedef tahtasına koyduğu Canoruç, DÜ’yü Türkiye’nin en modern bilim yuvalarından biri haline getirmek için çabalarının devam edeceğini söyledi. 27 bin dönümlük kampusu ve 19 bin öğrencisi ile Türkiye’nin en önemli eğitim kurumlarından biri haline gelen DÜ’nün AB ülkeleri üniversiteleri ile öğrenci ve öğretim üyesi değişimini kapsayan Erasmus programına 2003 yılında yaptığı başvuru 2004 yılında kabul edildi. Geçen öğretim yılında 2 öğrenci ile başlayan değişim programı, bu yıl 16 öğrenci ile devam ediyor. Kuruluşundan bu yana yurtdışındaki hiçbir üniversite ile anlaşması bulunmayan üniversite, son iki yılda 8 üniversite ile karşılıklı değişim anlaşması imzaladı. Çift anadal sisteminin getirilmesiyle birlikte ise başarılı öğrenciler, yakın bir daldan da diploma alabilme şansına sahip oldu. Örneğin fizik öğrencisi, aynı zamanda matematik, kimya ya da elektronik, iktisat öğrencisi ise aynı zamanda işletme diploması alabiliyor. Eğitim programlarındaki değişim salt bununla sınırlı kalmıyor. Üniversitede ilk kez zorunlu yabancı dil hazırlık sınıfı uygulaması 20052006 öğretim yılında maden mühendisliği, ziraat fakültesi ve kimya dallarında başlatılmış. Eğitimöğretimde bilişim teknolojisini yaygınlaştırmak amacı ile özellikle öğrencilerin kullanımı için bütün fakülte ve yüksekokullarda bilgisayar laboratuvarları hizmete sokulmuş. Rektör Fikri Canoruç, bu konuda son 6 yıldaki fiziki ve teknik gelişimi şöyle anlattı: ‘‘Bilgiye erişimin en önemli aracı olan interneti hızlı ve erişilebilir kılmak amacıyla kampus internet şebekesini kurduk. Bütün birimlerdeki ofisler, laboratuvarlar ve dershaneler hızlı internet ağına bağlandı. Derslerin bilgisayar ortamında verilebilmesi için bütün birimlerde projeksiyonlu derslikler oluşturuldu. Öğrencilerimiz ve öğretim üyelerimizi teknolojinin tüm ürünleriyle buluşturarak eğitim kalitesini arttırdık.’’ Bilime katkı çabası... Üniversitelerin en önemli görev ve sorumluluklarından birinin evrensel bilime katkı yapmak olduğunu belirten Canoruç, şu bilgileri verdi: ‘‘Bir üniversitenin araştırma kapa modern araç gereç ve personelle doDicle Üniversitesi Rektörü Prof. Fikri Canoruç başta tıp fakültesi uzman natılan hastanede her olmak üzere üniversitenin tüm birimlerinde araştırma faaliyetleri türlü tıbbi müdahale yapılabiliyor. için teknik altyapının güçlendirildiğini söyledi. Canoruç, Başta tıp fakültesi ‘‘Üniversitemizde Atatürk ilke ve inkılaplarının gösterdiği olmak üzere üniversitenin tüm birimlerinaydınlık yolda, çağdaş uygarlık düzeyinde bir eğitim ortamı de araştırma faaliyetyaratmak için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi. leri için teknik altyapının güçlendirildiğini belirten Fikri Casitesinin düzeyi, uluslararası endeksle yılda yaklaşık 2.5 milyon Amerikan noruç, 2003 yılında başlatılan proje re giren yıllık bilimsel makale sayısı ile Doları’na çıkarıldı. Bunun, döner ser kapsamında son teknoloji ile donatıldeğerlendirilmektedir. Göreve geldiği maye işletmesinde gerçekleştirilen yemış 15 adet ameliyathanenin de her miz 2000 yılında, üniversitemizde niden yapılanmadaki başarı sayesinde türlü konforu ile hizmete girdiğini üretilen yıllık makale sayısı sadece 57 olduğunu belirtmek gerekir.’’ belirtti. Canoruç, moleküler tanı, idi. Bu sayı, benzer özellikleri taşıyan mikrobiyoloji, elektron mikroskobu, üniversitelerle karşılaştırıldığında çok Her şey yenilendi aletli analiz, sıvı azot üretim, yapı düşüktü. Akademik yükseltme ve atagüvenliği, selektör tesisi, gen ve demalarda uluslararası yayın ağırlıklı Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, ney hayvanları laboratuvarlarının hizkriterler getirildi. Araştırma için kayGüneydoğu Anadolu için bölge hasmete sokulduğunu söyledi. nak yaratıldı. Döner sermaye gelirletanesi görevi yapıyor. Batıdaki özel Canoruç, büyük sağlık merkezleririnden araştırmaya ayrılan kaynak hastaneleri kıskandıracak şekilde nin çoğunda bulunmayan Uyku Has talıkları Merkezi’nin açıldığını, daha önce hurdalık olarak kullanılan bir alanın modern bir plastik cerrahi kliniği haline getirildiğini, organlarını kaybeden yurttaşlara ücretsiz hizmet veren ve tamamen bilgisayar kontrollü olarak protez üreten OrtezProtez Merkezi’nin de hizmete girdiğini ifade etti. Sosyal yaşam canlandı Dicle Üniversitesi Rektörü Fikri Canoruç, arkadaşımız Mehmet Faraç’a üniversitedeki çağdaş değişimi gösterdi (solda) ve Türkiye 1. liginde mücadele veren bayan takımı. Son 6 yılda hem eğitim alanında hem de fiziki yapılaşmada ciddi bir gelişme sağlayan Dicle Üniversitesi’nde, temeli 2000 yılında atılan eğitim, inşaat, ziraat ve veteriner fakülteleri binalarının yanı sıra arıtma tesisi, tenis kortları, konukevi, öğrenci yemekhaneleri de yenilenerek hizmete alındı. 2 bin 700 hektar alanın ağaçlandırıldığı kampusta, kardiyoloji merkezi, radyoterapi merkezi hastanesi, aralarında 96 dubleks konutun da bulunduğu lojmanlar ve Diyarbakır için en önemli yatırımlardan biri olan kongre merkezinin inşaatları ise devam ediyor. Öğrencilerin rahat ve sağlıklı ortamda eğitim görmesi, sosyal yaşamın içine çekilmesi için yoğun çaba harcadıklarını belirten Rektör Fikri Canoruç, Türkiye Bayanlar 1. Ligi’nde mücadele eden üniversite takımının her maçında 2 bin kişilik salonun dolduğunu ve takımın terör, yoksulluk ve işsizlik kıskacındaki Diyarbakır’ın sosyal yaşamına ciddi canlılık getirdiğini anlattı. Canoruç, ‘‘Üniversitemizde Atatürk ilke ve inkılaplarının gösterdiği aydınlık yolda, çağdaş uygarlık düzeyinde bir eğitim ortamı yaratmak için var gücümüzle çalışıyoruz. DÜ, altyapı sorunlarını son 6 yılda hızla çözümleyerek huzurlu ve sağlıklı bir eğitim ortamına kavuşmuştur. Bunda şüphesiz üniversite yönetimi, bilim adamları, idari personelimiz ve bizlere sonsuz güven duyan veliler ve öğrencilerimizin de büyük payı vardır’’ dedi. Sözleşme ile kamu zarara uğratıldı, ulusal güvenliğimiz ve bağımsızlığımız tehditlere açık hale getirildi Telekom’da Türkiye bypass edildi MİYASE İLKNUR Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca gerçekleştirilen Türk Telekom ihalesi, Cumhuriyet tarihinin en büyük özelleştirilmesi olarak açıklanmıştı. Yüzde 55 hissesi 6 milyar 550 milyon dolara Lübnanlı şirket Saudi Oger Limited’e satılan Türk Telekom’un devri sırasında Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ‘‘Çok şükür ki Türkiye bu özelleştirmeden yüzünün akıyla çıkıyor’’ demişti. Ancak Oger firmasıyla yapılan sözleşmenin ayrıntıları ortaya çıkınca görüldü ki, Türkiye bu özelleştirmeden alnının akıyla değil, hem Hazinesi hem de ulusal çıkarları zarara uğratılmış olarak çıktı. Sözleşmede, Türk Telekom’un yönetim kontrolünün doğrudan el değiştirmesine yol açacak hisse devirlerine ilişkin bir yasak getirilmediği, yönetimdeki altın hisse veto yetkisinin sadece Türk Telekom’un hissedarlık yapısı ile sınırlı tutulduğu için Saudi Oger şirketinin Türk makamlarına haber vermeksizin Türk Telekom’un yönetim kontrolünü istediği kişi veya kuruma devretmesine olanak sağlanıyor. Ayrıca devir 2005 yılında gerçekleştiği için 2006 yılı temettüsü ile personel maaşları da Hazine tarafından ödenecek. Türk Telekom ihalesinde, kamu yararının göz ardı edildiği ve ulusal bağımsızlığımızı tehditlere açık hale getirdiği belirtilen hükümlerden bazıları şunlar: ? Türk Telekom’un yönetim kontrolünün doğrudan el değiştirmesine yol açacak hisse devirlerine (Ana şirket olan Saudi Oger Limited veya Ortak Girişim Grubu’nun Dubai’de kurduğu Oger Telecom Limited şirketlerine ait hisseler) ilişkin bir ‘devir yasağı’ getirilmemiş. ? Yönetimdeki altın hissenin veto yetkisi sadece Türk Telekom hissedarlık yapısı ile sınırlı tutulmuş. Altın hissenin bu sınırlı yetkisi, Türk Telekom’daki ‘yönetim kontrolü değişiklikleri’ karşısında hiçbir müdahale hakkı bulunmadığı anlamına geliyor. ? Saudi Oger, istediği anda, istediği gerçek veya tüzelkişiye, istediği fiyat karşılığında ve Türk makamlarına haber vermeksizin ‘Türk Telekom’un yönetim kontrolü’nü devredebilecek. ?Ana şirket konumundaki Saudi yer alan bir gerçek ya da tüzelkişiye devredebilir. Kamu zararı oluştu CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ KEMAL KILIÇDAROĞLU ? Cumhuriyet tarihinin en büyük ihalesi olarak tanımlanan Türk Telekom ihalesinden sonra ‘‘Türkiye bu ihaleden alnının akıyla çıktı’’ diyen Unakıtan’ı, kendi imzaladığı sözleşme tekzip ediyor. Sözleşmeye göre Oger şirketi, Türk makamlarına haber vermeksizin şirketi istediği kişi ya da kuruma satabilir, yönetimdeki altın hissenin yönetim kontrolü değişikliğine müdahalesini önleyebilir, hisselerin halka arzı sürecinde inisiyatif alabilir. Oger Limited’in garantörlük sıfatı ve bu sıfattan ileri gelen yükümlülükleri, ihale bedelinin tamamının ödenmesi ile ilişkilendirilmiştir. İhale bedelinin tamamının ödenmesinin ardından, başka hiçbir konuyla ilgili olarak Saudi Oger Limited şirketine rücu edilecek bir hüküm söz konusu değildir. ? Saudi Oger Limited bugün isterse Türk Telekom ve Avea’daki yönetim kontrolünü Kıbrıs Rum kesimi, Ermenistan veya herhangi bir ülkede ? Bunun karşılık, Türk Telekom’da kalan yüzde 45 oranındaki Hazine hisselerinin halka arzı sürecine sınırlama getirilmiş. Mevzuata ve ihale şartnamesine rağmen, hisselerin halka arzı sürecinde yatırımcının inisiyatif almasına izin verilmiş. ? İşlem dokümanlarında 2006 yılına ait temettü ve abone fatura bedellerine ilişkin ‘kıst’ yöntemi öngörülmemiştir. Devir 2005 yılında gerçekleştiği için 2006 yılı temettüsü gündeme gelmemiş, ancak abone fatura bedellerinin tamamı şirkette bırakılmış. ? Hisse devir tarihinin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından keyfi bir şekilde 14 Kasım 2005 olarak belirlenmesi nedeniyle yaklaşık 100 milyon YTL personel maaşları ödemesi gerçekleşmiş ve Hazine’ye aktarılan nakit değerler aynı miktarda azaltılmış. ? Bugün itibarıyla yetkililerin ihmalleri sonucu, personel maaşları nedeniyle 100 milyon YTL, abone fatura bedelleri nedeniyle 350 milyon YTL olmak üzere toplam 450 milyon YTL kamu zararı oluşmuştur. ? Türk Telekom ile Telekomünikasyon Kurumu arasında imzalanan İmtiyaz Sözleşmesi’ne, ‘mülkiyet hakkı’ ile ilgili olarak Türk Telekom’un yeni sahipleri tarafından muhalefet şerhi konulmuştur. Danıştay’ın görüşüne aykırı nitelik taşıyan bu muhalefet şerhine rağmen Telekomünikasyon Kurumu yetkilileri, İmtiyaz Sözleşmesi’ni imzalayarak kamu yararını hiçe saymışlardır. ?Türk Telekom’da YÖK Kanunu’na aykırı görevlendirmede bulunulmuştur. ‘Asıl sahip yakında ortaya çıkar’ Bürokratların bu düzenlemelere imza atması için önemli Türk Telekom ihalesini kazanan Saudi Oger şirketi ile yerlerden telkin ve talimatlar aldığı anlaşılmaktadır. Bu Özelleştirme İdaresi arasında yapılan sözleşmede yer alan talimatların; ihale devam ederken, biri taziye ziyareti hükümler nedeniyle hem Hazine’nin hem de ulusal olmak üzere iki kez Lübnan’a giderken yanında Kuveytgüvenliğin zarara uğratıldığını savunan CHP İstanbul Türk Yönetim Kurulu Başkanvekili Abdullah Tivnikli’yi Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, ‘‘Doğrudan ihaleye de götüren Sayın Abdullah Gül’den geldiği giremeyen birileri, ihaleye girme önyeterlilik kriterlerini anlaşılmaktadır. Siyaset tarafında her zaman olduğu gibi taşıyan Saudi Oger firmasından ihaleye girmesini istemiş, yine bu işin de taşeronluğunu Sayın Kemal Unakıtan Hissedarlar Anlaşması’nda gerekli mekanizma yapmış, ilgili bakanlar olan Ulaştırma Bakanı Binali oluşturularak ihaleden sonra Saudi Oger’den emanetin Yıldırım ve Hazine Bakanı Ali Babacan da talimatlar teslim alınması amaçlanmıştır’’ dedi. Hazine doğrultusunda gerekli düzenlemelerin yapılması görevini Müsteşarlığı’nın olumsuz görüşüne karşın Özelleştirme üstlenmişlerdir. Böyle bir resim içerisinde İdaresi tarafından milli güvenliğimizi bürokratların çok fazla direnmediği de tehlikeye sokan sözleşme hazırlandığını ve anlaşılmaktadır.” Dünyanın hiçbir yerinde, 6.5 bürokratların direnmeden bu sözleşmeyi milyar ihale bedeli ödeyen bir şirket imzaladığını belirten Kılıçdaroğlu, yetkililerinin, şirket yönetimini daha önce hiç bürokratların bu düzenlemelere imza atması tanımadıkları, birlikte çalışmadıkları ve hiçbir için önemli yerlerden talimatlar aldıklarını işletme tecrübesi bulunmayan bir doçente teslim öne sürdü. Kılıçdaroğlu’na göre talimatlar, etmesinin söz konusu olamayacağına da dikkat ihale süreci devam ederken bir taziye ziyareti çeken Kılıçdaroğlu, Oger tarafından Türk olmak üzere iki kez Lübnan’a giderken Telekom’un yönetimine getirtilen Doç. Dr. yanında KuveytTürk Yönetim Kurulu Metin Ercan’ın KuveytTürk Yönetim Kurulu Başkanvekili Abdullah Tivnikli’yi de götüren Başkanvekili Abdullah Tivnikli’nin danışmanı Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’den geldi. Bu olduğunu açıkladı. Saudi Oger’in Türk düzenlemelerin altında yine Maliye Bakanı Telekom’da emanetçi olduğunu öne süren Kemal Unakıtan’ın imzası bulunduğunu Kemal Kılıçdaroğlu. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: anımsatan Kılıçdaroğlu, Unakıtan ve ona ‘‘Görünen o ki doğrudan ihaleye giremeyen bağlı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın bir birileri, ihaleye girme önyeterlilik kriterlerini taşıyan Saudi kez daha başarısız bir özelleştirmeye imza attığını belirtti. Oger firmasından ihaleye girmesini istemiş, Hissedarlar Kılıçdaroğlu, ulusal güvenliği tehlikeye sokan Telekom Anlaşması’nda gerekli mekanizma oluşturularak ihaleden sözleşmesine ilişkin görüşlerini şöyle açıkladı: ‘‘Hazine sonra Saudi Oger’den emanetin teslim alınması Müsteşarlığının ihaleden önce hazırlanan Hisse Satış ve amaçlanmıştır. Hep birlikte çok kısa sürede göreceğiz ki, Hissedarlar Anlaşması taslaklarına ilişkin verdiği görüşler, Saudi Oger yetkilileri yavaş yavaş ortadan kaybolacaklar milli güvenliği teminat alan uyarılar içermektedir. Buna ve Türk Telekom perde arkasındaki sahiplerinin atayacağı karşın Özelleştirme İdaresi tarafından, ‘yatırımcılardan yeni yöneticiler tarafından yönetilecektir. Bu yönetim gelen istekler doğrultusunda’ milli güvenliği tehlikeye altında kimlerin işe alınacağı, kimlerle mal ve hizmet alımı sokan değişiklikler gerçekleştirilmiş ve anlaşmalar bu yeni ilişkisine girileceği bize çok ilginç yeni gelişmeleri haliyle Hazine onayına yeniden sunulmuştur. Maalesef gösterecektir. ’’ Hazine Müsteşarlığı bu değişiklikleri de onaylamıştır. CUMHURİYET 09 K