25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 HAZİRAN 2006 ÇARŞAMBA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y PB B B B B Y 27 25 23 24 30 31 32 31 22 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y PB Y PB PB B 22 22 24 24 30 27 31 29 31 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars A B A A A A A B PB 34 29 36 38 35 38 29 27 26 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey kesimleri parçalı bulutlu, Marmara’nın kuzey ve doğusu, Karadeniz ile Eskişehir, Kars ve Ardahan çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih B B B PB PB PB PB PB PB 21 12 20 25 18 20 22 18 19 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB Y B Y Y Y Y Y PB 20 19 36 16 17 18 23 28 19 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm Y A PB A PB Y PB A A 14 31 31 35 33 28 27 34 36 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada yor: Yolsuzluk, yoksulluk ve işsizlik! Bu üç konudaki açıklamalar ‘‘resmi’’. Örneğin yoksulluğun toplumun üçte ikisine yakın bir kesimini kasıp kavurduğunu Türkiye İstatistik Kurumu gibi hükümete bağlı bir kurum açıkladı. Toplumun en yoksul yüzde 20’lik dilimi yüzde 10.7’ye çıkan enflasyonun tutsağı. Nerede kaldı hükümetin yüzde 5’lik enflasyon hedefi? Bu hedef de giderek bir düş olma yolunda. Yolsuzluk ise AKP’nin mangalda kül bırakmadığı konuların başında geliyor. RTE, yolsuzlukların artık AKP’yi sardığını belgeleriyle ortaya koyan bir AKP milletvekilinden, ihraç mekanizmasını işleterek kurtulmaya çalışıyor. Enflasyonun giderek toplumu sarması, elbette ülke olanaklarının kaymağını yiyen kesimi rahatsız etmiyor. Hele hele RTE’yi hiç etkilemiyor. Yeşil sermayeden hisse senetlerini satarak bir trilyon üç yüz milyon taze gelir edindiği gibi, asgari ücretle nasıl geçineceğinin hesaplarını yapan, sayıları 20 milyon olan kendi deyimiylefakir, fukara, gurebaya karşı dünyanın en yüksek maaş alan hükümet başkanları arasında. Aylık 4 bin Avro maaşla ilk 20’nin içinde yer alarak ülkemize, insanlarımıza beş paralık yararı olmayan bir rekora imza atmış bulunuyor. İşsizliğe gelince, günbegün geriye adım atacağına; maşallahı var, hemen her gün artıyor. ??? Yolsuzluk, yoksulluk ve işsizliğin tavana vurduğu, çiftçinin, köylünün hükümetin yararsız önlemleriyle artık topraklarını yabancılara satmaya başladığı bir dönemden geçilirken; Bay RTE neye güvenerek genel seçimde yine başa güreşeceğine durmadan yineleyebiliyor veya bu güven duygusu nereden kaynaklanıyor? Bu sorunun yanıtı tek sözcük: Din! RTE başarısız iktidarıyla sonuç alamayacağının bilincinde. Ancak nüfusunun yüzde 99’u Müslüman olan bu ülkede dinsel kimi yaptırımlar, vaatler ve dini sömürecek ne varsa hepsini gizli veya açık yerine getirerek halkı peşine takmaya çalışıyor. Diyeceksiniz ki, Adnan Menderes’ler, Süleyman Demirel’ler de din konusunu kullandılar. Menderes, iktidarının ilk yıl ilk iş olarak ezanı Türkçe okutmaktan vazgeçti. Demirel, seçimlerde halk önünde kürsüde Kuran’ı öperek başına koydu. 1965’te iktidara geldiği sıralarda Müslüman başbakan olduğunu kanıtlamak için Başbakanlık arabasıyla Hacı Bayram Camisi’ne namaza giderek bu sıfatı hak ettiğini ispata çalıştı. Üstadın imam hatip okulları açmaktaki rekorunu hiçbir başbakan kıramadı. Geçmiş iktidarlar din sömürüsündeki icraat ve yaptırımlarıyla kuşku yok bugünü hazırladılar. RTE ise din yoluyla iktidarı buldu, dini kullanarak iktidarda kalmayı planlıyor. ??? Şimdi tehlike geldi, kapıya dayandı. Kimi kafalara dank etti. RTE kendini veya kendinden birini ‘‘yaygın bir mutabakat aramadan’’ cumhurbaşkanı seçtirirse Türkiye’nin tehlikeli bir ortama gireceğini kimi yalaka yazarlar gibi neden sonra TÜSİAD bile açıkladı. Rejimsel kaygılar mı? Kendinden başka kimseyi görmüyor gözü ve işte: Bir elinde ayna, bir elinde Kuran! Umurunda mı dünya? Bilgiler bilgisayarda ‘Atabeyler’soruşturması kapsamında gözaltına alınan Yüzbaşı Murat Eren’in bilgisayarında ‘Tayyip’in Danışmanları’ başlıklı bir eposta mesajı bulundu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Atabeyler adlı yapılanmanın oluşumunun kaynağı elektronik posta mesajına ulaşıldı. Grubun oluşturulmasına neden olan elektronik posta, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevli Yüzbaşı Murat Eren’in bilgisayarından çıktı. Terörle Mücadele ekiplerince el konulan bilgisayarda bulunan ve ‘‘Tayyip’in Danışmanları’’ başlıklı posta mesajında Tayyip Erdoğan ve danışmanları hakkında iddialar yer alıyor. ANKA’nın haberine göre, Eren’in askeri savcılıkta verdiği ifadesinde de anlattığı Atabeyler oluşumuna neden olduğu belirtilen epostada, Erdoğan’ın en yakınındaki kurmayları şöyle anlatılıyor: Mücahit Arslan: Aradan yıllar geçti. (1994’te) Öldürülen Kürt işadamının bir başka yeğeni bugün Başbakan Erdoğan’ın danışmanı. Öyle sıradan bir danışman değil ama; 10 Aralık 2002 tarihinde, Beyaz Saray’da ABD AYAKTA BEKLEYİN TALİMATI Niğde Valisi’ne gazeteci tepkisi NİĞDE (ANKA) Niğde’de açılışlarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’i ayakta karşılamalarını isteyen Niğde Valisi Gündüz Beder, gazeteciler tarafından protesto edildi. Çelik yemek salonuna girmeden önce, salonda gazeteciler de dahil bulunan grubun ayakta beklemesi talimatını veren Beder, gazetecilerin ayakta durmaması üzerine yanlarına gelerek ‘‘Siz niye oturuyorsunuz? Bunları öğrenin, kalkmanız gerekiyor’’ dedi. Gazeteciler de bu sözler üzerine yemek salonunu terk etti. Bakan Çelik, Niğde’deki temasları kapsamında Gazi İlköğretim Okulu’ndaki açılış töreninin ardından öğretmenevine geçerek burada onuruna verilen yemeğe katıldı. Çelik, yemek salonuna geçmeden önce öğretmenevinin bir odasında dinlenirken, Çelik’i izleyen gazeteciler ve programı takip eden yurttaşlar, yemek salonuna geçti. Bu sırada Vali Beder, salondakilerin bakanın gelişine kadar ayakta beklemesi talimatını verdi. Beder, talimatına karşın ayakta beklemeyen gazetecileri görünce yanlarına gelerek uyarıda bulundu. Gazetecilerle Beder arasında şu diyalog geçti: Beder: Siz nereden geldiniz? Otururken görünce merak ettim. Gazeteciler: Ankara’dan geldik. Basınız. Beder: Bakan gelene kadar kimse oturmuyor. Gazeteciler: Biz böyle bir uygulama görmedik. Beder: O zaman bundan sonra öğrenin, kalkmanız gerekiyor. Bu diyaloğun üzerine gazeteciler yemek salonunu terk etti. Olayın Çelik’e iletilmesi üzerine Vali Beder gazetecilerin yanına gelerek ‘‘Ben sizi memur sandım’’ diye konuştu. SÜRPRİZ ERDOĞANÖZKÖK GÖRÜŞMESİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök’ü bugün Başbakanlık Merkez Bina’da kabul edecek. Erdoğan’ın Genelkurmay Başkanlığı’nın cumartesi günkü ‘‘Atabeyler’’ açıklamasının ardından Özkök’ü Başbakanlık’a davet ettiği öğrenildi. Başkanı Bush ile AKP Genel Başkanı R.T. Erdoğan’ın yaptığı toplantıya katılan birkaç isimden biri. Babası milletvekili. Cüneyd Zapsu: Bu danışman Güneydoğu’nun en büyük Kürt aşiretinin üyesi. Dedesi ilk Kürtçe tiyatro eseri yazan bir edebiyatçı. Ehli Sünnet dergisinin sahibi. TürkçeKürtçe yayımlanan Jin dergisinin önde gelen ErdoğanÖzkök görüşmesi saat 14.00’te yapılacak. Edinilen bilgilere göre görüşme istemi Erdoğan’dan geldi. Talep hafta sonu Özkök’e iletildi. Sürpriz görüşmede, Ankara Eryaman’da ortaya çıkarılan ve aralarında üç askerin de bulunduğu ‘‘Atabeyler’’ oluşumuna ilişkin operasyonun da gündeme gelmesi bekleniyor. isimlerinden. Danışmanın halası, faili meçhul bir cinayete kurban giden Kürt hareketinin önde gelen isimlerinden Musa Anter’in eşi. Danışman, yakın akrabaları gibi Doğu ve Güneydoğu’da gezmiyor. Bir ayağı hep Amerika’da. Orada da sıradan yerlere gitmiyor. Örneğin bugünlerde, Florida Tampa’da ABD Askeri Komuta Merkezi’nin bulunduğu Mac Dill Hava Üssü’ne sık sık uğradığı söyleniyor. Biliyorsunuz, ABD’nin Irak işgalini komuta ettiği 9 merkezden biri. Erdoğan’ın aklının yarısı olduğu iddia edilen bu danışman, işin tuhaf yanı daha çok Korkut Özal’a yakın. Ömer Çelik: Aslen Diyarbakırlı. Bir dönem radikal İslamcıydı. Yaşar Kaplan’ın aylık Düşünce Edebiyat dergisinde editörlük yaptı. Buradan daha ılımlı, Ali Bulaç’ın Bilgi ve Hikmet Dergisi’ne geçti. Bulaç sayesinde Erdoğan ile tanıştı. Egemen Bağış: Babası Güneydoğu’da bir şehrin belediye başkanıydı. O ise Beyaz Saray’ın yeminli müşaviriydi. Nerden nereye... ABD vatandaşı olduğu iddia ediliyor. Başbakan Erdoğan’ın tüm danışmanlarının Kürt olmaları tesadüf mü? Öyle kabul edelim! Peki, hepsinin bir şekilde ABD ile yakın temas içinde olmalarını nasıl açıklayacağız? ŞEMDİNLİ VE PÜLÜMÜR PKK yine saldırdı: 2 şehit, 4 yaralı Yurt Haberleri Servisi Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde yaya olarak devriye görevi yapan askeri birliğe, terör örgütü PKK üyelerince ateş açılması sonucu 2 er şehit oldu, 2 er yaralandı. Tunceli’de bir askeri araca yönelik bombalı saldırıda 2 asker yaralandı. Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinin Irak sınırına yakın bir bölgesinde yaya olarak devriye görevi yapan askeri birliğe terör örgütü PKK üyelerince ateş açıldı. İlk ateşte 1 er şehit olurken 3 er de yaralandı. Yaralılardan 1’i de Hakkâri Asker Hastanesi’ne kaldırıldığı sırada yaşamını yitirdi. Diğer 2 yaralı hastanede tedavi altına alındı. Şehit olan piyade erlerden Orhan Koçak’ın (21) Aksaray’da yaşayan ailesi acı haberi askeri görevlilerden aldı. MEDAŞ’ta vezne görevlisi olarak çalışan baba Hüseyin Koçak ile ev hanımı olan anne Meryem Koçak sinir krizleri geçirdi. 3 erkek, 1 kız kardeşin en büyüğü olduğu öğrenilen Orhan Koçak’ın cenazesinin bugün Aksaray’da toprağa verileceği bildirildi. Tunceli’nin Pülümür ilçesinin girişinde de daha önceden PKK’li teröristler tarafından yola döşendiği belirtilen bomba, dün öğle saatlerinde bir askeri araç geçtiği sırada uzaktan kumanda ile patlatıldı. Patlamada, araçta bulunan 2 asker yaralandı. Yaralı askerler Erzincan Askeri Hastanesi’ne kaldırılırken askeri aracın personel ve çocuklarını taşımakta kullanıldığı belirtildi. Bölgede hava destekli operasyon başlatıldı. Sen misin ceza kesen! ? Baştarafı 1. Sayfada SEZER, İSRAİL’E GİTTİ Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, resmi ziyarette bulunmak amacıyla İsrail’e gitti. Temaslarına bugün başlayacak olan Sezer, dün akşam Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçisi Feridun Sinirlioğlu’nun Türkiye’den göç eden Musevi cemaati temsilcilerini takdim amacıyla düzenlediği kokteyle katıldı. Kokteyl, Cumhurbaşkanı Sezer’in ikamet ettiği King David Oteli’nde gerçekleşti. Kokteyle Sezer’in eşi Semra Sezer, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ali Tuygan ve öteki heyet üyeleri katıldı. (Fotoğraf: AA) Politikacılar Halka Karşı Prof. Dr. Coşkun ÖZDEMİR ? Baştarafı 2. Sayfada DTP’li Alınak: Kürt sorunu için dişe diş sivil mücadele verilmeli ‘Diyalog terk edilmeli’ KARS (Cumhuriyet) Demokratik Toplum Partisi (DTP) Kars İl Başkanı Mahmut Alınak, Kürt sorununun çözümü konusunda, Abdullah Öcalan’dan başka kimsenin ortaya proje koyamadığını savundu. Alınak, sorunun çözümü konusunda sürdürülen barış ve diyalog stratejisinin terk edilerek ‘‘dişe diş sivil mücadele’’ verilmesi gerektiğini söyledi. Kafkas Üniversitesi Öğrenci Derneği’nin düzenlediği ‘‘Demokrasinin Öncelikli Sorunları’’ konulu konferansta konuşan Alınak, Türkiye’deki demokrasinin öncelikli sorununun Kürt sorunu olduğunu söyledi. Kürt siyasetinin çözüm projesi üretmediğini söyleyen Mahmut Alınak, ‘‘1990 yılından bugüne kadar sürdürülen barış ve diyalog stratejisi terk edilmeli. Dişe diş siyasal mücadele diyorum ben. Dişe diş siyasal mücadele ve sivil devrim diyorum’’ dedi. Alınak, ‘‘Şu anda Kürt sorunuyla ilgili proje koyan Abdullah Öcalan’dır. Ama Kürt siyaseti hiçbir proje koymuyor. Bu nedenle devrimci Kürt ve Kürt siyaseti çözüm gücü olmalıdır. Kürt sorununda pek çok çözüm tartışılabilir ama DTP’nin belirlediği proje makuldür. Kürtçenin resmi dil olarak kabul edilmesi. Yani Meclis’te Kürtçe de konuşulacak,Türkçe de konuşulacak’’ diye konuştu. PKK militanlarını ‘‘gerilla’’ olarak nitelendiren Alınak, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları, Emniyet Genel Müdürü ve tüm milletvekillerinin savaş suçu işlediğini öne sürdü. dından kelepçeledikleri Mehmet Ayağ’ı ‘‘polise mukavemet’’ suçlamasıyla gözaltına aldı. Şile Polis Merkezi’ne götürülerek ifadesi alınan Mehmet Ayağ, savcıya başvurup polislerden şikâyetçi olurken polislerde Ayağ’dan şikâyetçi oldu. Bunun üzerine adli tabipliğe sevk edilen Ayağ ve polis memurlarına ‘‘darp’’ raporu verildi. Oğlu Mehmet Ayağ’ın, cep telefonundan haber vermesi üzerine Şile’ye giden Milletvekili Ali Ayağ da Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner’i arayarak görevini yapan polislerden şikâyetçi oldu. Olayın ardından akşam saatlerinde polis memurları Mustafa Arslan, Zekeriya Saldıran, Fatih Faysal Alıcı, Ahmet Taşkın’ın hakkında idari soruşturma başlatıldı. AKP Edirne Milletvekili Ali Ayağ’ın oğlu Mehmet Ayağ, 3 yıl önce 2 arkadaşıyla birlikte 1 kıza tecavüz edilmesini kamerayla görüntülemekle suçlanmıştı. Arkadaşlarıyla birlikte mahkemeye çıkarılan Mehmet Ayağ, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. sürüklediğini gösteriyor. Demokrasi, insan hakları, AB, küreselleşme adları altında politikacılar büyük şirketlerle, büyük sermaye ile işbirliği içinde geniş halk topluluklarına, emeği ile yaşayanlara karşı onlara aykırı bir politikayı, bilime, sanata, evrensel kültüre, hümanizme karşı bir politikayı sürdürüyorlar. Bütün bunlar ve bu gerçekler özellikle sosyalist sistemin çöküşü ile birlikte dünya dengelerinin bozulduğunu kapitalizmin ve neoliberalizmin tüm dünyaya hâkim olduğunu, demokrasi adı altında yapılan seçimlerin yönetime halktan, barıştan, eşitlikten, hümanist değerlerden yana insanları getirmediğini gösteriyor. Ne yazık ki yurdumuzda değişimden söz eden bu kaygıları dile getirenleri statükocu, değişime karşı kişiler olarak nitelendiren ulusalcılığa, yurtseverliğe karşı çıkan bir yazar, bir aydın(!) grubu var. Onlar gazete köşelerini, TV ekranlarını işgal ediyorlar. Büyük bir değişime gerçekten ihtiyaç var. Dünyaya barış ve huzur getirecek, eşitlik getirecek, sömürüyü yok edecek, silahlı silahsız ekonomik ve kültürel emperyalizmi yok edecek bir devrim arayışı içinde olmalıyız. Ülkelerin yönetimine bu hedefi, bu idealleri, bu ilkeleri benimseyecek insanları getirecek bir sistemi yaratmak için savaşım vermek zorundayız. Bursa’da laiklik yürüyüşü ? BURSA (Cumhuriyet) Bursa’da meslek odaları tarafından oluşturulan Bursa Akademik Odalar Birliği’nin çağrısı üzerine Setbaşı’ndaki Mahfel önünde toplanan yaklaşık 2 bin 500 kişi, ‘‘Türkiye laiktir laik kalacak’’, ‘‘Susma sustukça vatan elden gidecek’’, sloganlarını atarak Atatürk Anıtı’na kadar yürüdü. Bursa Eczacı Odası Başkanı Deniz İçer, ‘‘Atam, söz verdik, laik Cumhuriyeti koruyacağız’’ dedi. Arslan yeniden cezaevinde ? ANKARA (Cumuhriyet Bürosu) Yemek yemeyi reddetmesi nedeniyle sağlık durumunun bozulması üzerine, Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Mahkum Koğuşu’na kaldırılan Danıştay saldırısının tetikçisi Alparslan Arslan, tedavisinin ardından dün taburcu edildi. Arslan, yeniden Sincan F Tipi Cezaevi’ne götürüldü. Kızıltepe’de karanlık infaz ? Baştarafı 1. Sayfada rülmesinin kamuoyunda açtığı yara henüz kapatılamıyor. Kızıltepe’de hafta sonu yaşanan vahşetin sonucuna gelmeden önce Aksu’nun politik yaşamına dikkat çekmek gerekiyor. Kürt eksenli politik çalışmalara katılan Aksu, 1994 yılında Özgür Gündem gazetesi satarken PKK’yle ilişkisi olduğu iddiasıyla tutuklanıyor. DTP’lilerin yürüttüğü ‘‘Öcalan siyasi irademdir’’ başlıklı imza kampanyasının komitesinde yer alan Aksu, Başbakan Tayyip Erdoğan’nın Mardin’e gelişini protesto için 3 Mayıs’ta Kızıltepe’de yapılan yürüyüşe de katılıyor. Geçen hafta çalıştığı tarlada poşetler içinde esrar ham maddesi olan hintkeneviri bulunmasının ardından Şenyurt Jandarma Karakolu görevlilerince gözaltına alınan Aksu’nun, serbest kaldıktan sonra da tehdit edildiği öne sürülüyor. Aksu geçen cumartesi günü akşam saatlerinde çalıştığı tarlaya giderken yanına 7 yaşındaki kızı Rozerin’i de alıyor. Aynı akşam saat 20.00 sıralarında Yaşar köyünün çevresinde beyaz bir otomobil görüldüğü anlatılıyor. Bir süre sonra da köyde kurşun sesleri yankılanıyor. Baba ile kızın cesedi 4 Haziran sabahı çalıştıkları buğday tarlasına ait sulama kanalının yanındaki küçük kulübede bulunuyor. Baba Aksu’ya iki silahtan çıkan tam 20 merminin isabet ettiği saptanıyor. Küçük kızın vücudunda ise 11 mermi izi bulunuyor. Olay yerinde 8’i patlamamış 92 mermi kovanına rastlanıyor. Baba Memduh Aksu, oğlunun hintkeneviri nedeniyle gözaltındayken bir yüzbaşı tarafından ölümle tehdit edildiğini ileri sürüyor. Ancak Aksu’nun çalıştığı köyün çevresinde kimi korucuların dişihint keneviri üretimi yaptığı iddia ediliyor. İnfazların üzerindeki esrar perdesini kalınlaştıracak kara bir nokta daha bulunuyor. Aksu’nun tutuklu kaldığı 19941996 yılları arasında, Bingöl kırsalına götürülerek PKK’ye karşı yapılan operasyonlarda kullanıldığı söyleniyor. Bu bilgiyi, Aksu’nun Almanya’da yaşayan ablası Kadriye Çelik de PKK’nin yayın organlarına verdiği demeçte dile getiriyor. Erdoğan’ın evinde yangın ? İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Üsküdar Emniyet Mahallesi’ndeki evinin çatısında, tadilat çalışması sırasında, işçiler izolasyon malzemelerini pürmüzle ısıtırken parlama meydana geldi. Malzemelerdeki küçük çaplı alevlenme, işçilerin müdahalesiyle söndürüldü. Kontrol amacıyla olay yerine giden itfaiye ekipleri, yangının söndürülmesinden sonra geri döndü. Otogaza zam ? ANKARA (AA) Otogaz ve likit petrol gazının rafineri çıkış fiyatlarına zam yapıldı. Bugünden geçerli zammın, pompa fiyatlarına otogazda yüzde 2.1, LPG’de 2.3 oranında yansıması bekleniyor. Propanın vergili fiyatına yüzde 1.9, bütanın vergili fiyatına yüzde 2.5 zam yapıldı. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle