21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 HAZİRAN 2006 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB Y PB Y B B B B PB 28 26 30 23 29 31 31 33 24 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB PB PB B B A 25 25 24 25 32 30 32 32 33 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars A A A A A A A B PB 34 30 38 42 37 39 30 27 27 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey kesimleri parçalı çok bulutlu, Trakya ile Çanakkale çevrelei sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı yurdun kuzey ve batı kesimlerinde azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB PB PB PB PB PB PB 16 16 17 22 16 18 20 17 18 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB Y B Y Y PB PB PB Y 17 18 32 18 19 20 22 28 18 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm Y A Y A PB Y A A A 27 33 24 38 36 27 22 37 41 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada amaçlarına kurban edeceklerinin ilk işaretlerini verdikleri zaman bu başlangıca tepkileri ölçtüler. Bir iki demeç, bir iki sert açıklama dışında çekinecekleri, korkacakları, geri adım atmalarını sağlayacak davranışlarla karşılaşmayacaklarını saptayınca önleri açıldı. Adım adım ilerliyor ve gelecek yıllarda yine tek başına iktidar olurlarsa laikliği anayasal bir süse dönüştürecek konuma getirmeyi planlıyorlar. Bu adamların söyledikleri, ant içercesine yineledikleri her şey baştan sona yalan. Dün de bugün de örneklerle bu gerçeği kanıtlamak olanaklı. Başta RTE ve onun çevresindekiler kadını yaşamın en değerli varlığı ilan eden konuşmalar yaparlar. Ama dayağı şikâyete bağlı suç olmaktan çıkaran girişimlere imza atarlar. Bu kadroların kadınlarına gelince... Baksanıza; ne erkek dayağından kurtulmaya hevesleri var, ne de bu yolda alınması önerilen önlemleri desteklemeyi düşünüyorlar. Dayağın cennetten çıktığına inanıyor olabilirler. ??? Milletin temsilcilerini temsil için Meclis Başkanlığı’na Bülent Arınç, bir düğüne davet ediliyor. Eşinin düğün yemeğini ayrı masada yemesine sessiz kalıyor, eşi de ayrı oturmaktan bir nebze olsun rahatsızlık duymuyor. Yemeği yaktı, parayı gereksiz yere harcadı, cinsel ilişkide bulunmayı reddetti diye kadın erkekten dayak yiyor. Geçenlerde internetin önde gelen arama motorlarından Google’ın bir saptaması açıklandı. Açıklamaya göre, Müslüman olmakla övünen Türkiye dahil ülkelerde erkek bir yandan kadına dayak atarken öteki eliyle internette farklı başlıklar altında seks konusunda araştırmalar yapıyor. Gay seksi, çocuk pornosu dahil seksin hemen her konusunda Türkiye ilk on ülke arasında. Bu iktidar, bu hükümet; eşini örtünmeye zorlayan erkeklerin seks merakı içinde olmadığını savlayabilir mi acaba? ??? Türkiye Cumhuriyeti’nin temel amaçlarına ve temel kurumlara karşı savaş açtılar. Çeşitli nedenler öne sürerek YÖK dışında, o da şimdilik milli eğitimi kendilerine benzetmekte yüzde 90 başarı kazandılar. Devlet kadrolarına kendileri gibi düşünenleri getirdiler. Türk Hava Yolları’nı bile kendilerine benzetiyorlar. Yakında kadın hostesler yerine uçakta erkekler hizmet verebilir. Fakat bu iktidarın bir başka hedefi var. Türk Silahlı Kuvvetleri’ni korkulacak veya korktukları bir kurum olmaktan çıkarmak! Genelkurmay, Atabey operasyonunu, yüzbaşı ve astsubayların gözaltına alındığını, ancak gazetelerde yayımladıktan sonra öğreniyor. Bu operasyonda tutuklanan Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevli pilot yüzbaşı Murat Eren’in, medyaya yansıyan ifadesinde bir bölüm var, çok ilginç. Bakın yüzbaşı ne diyor: ‘‘Polisteki sorgum sırasında sürekli üst komutanlardan emir alıp almadığım soruluyordu.’’. Sauna, Danıştay olayları ile Atabey olayı arasında bir bağlantı kuran sorular sorarak polisin, askerlere teslim etmeden önce yüzbaşıya ‘‘üst komutanlardan emir alıp almadığını’’ ısrarla sorması ne anlama geliyor? Yoksa kendilerine benzetme sırası askere mi geldi? Bu soruların yanıtını aramak gerekiyor. Tutuklanan subaylar, siyasilere suikast düşünmediklerini savundular GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Krokiler eğitim amaçlı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Atabeyler olarak adlandırılan yapılanmaya yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan Yüzbaşı Murat Eren, Cüneyd Zapsu’nun ailesine ait BİM’in ‘‘kârının PKK’ye gittiğini’’ okuduğunu, bu nedenle alışveriş yapılmamasını söylediğini, ancak bombalamayı düşünmediğini kaydetti. Eren, iki valiz patlayıcıyı çekyatın altına gizlediklerini anlattı. Tutuklanan astsubaylardan Yasin Yaman, ‘suikast’’ için hazırlandığı söylenen krokilerin eğitim amaçlı ‘‘hayali adresler’’ olduğuna işaret ederken Erkut Taş da ‘‘Özel kuvvetlere katılanlar kursa alınır. Her gruba isim verilir. Atabeyler de kursa katılan grup adıdır. Benimki Göktuğlar’dır’’ dedi. Atabeyler’e yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan Yüzbaşı Eren, astsubaylar Taş ile Yaman ve işadamı Yunis Akkaya, ‘‘ülke birliğini bozmaya yönelik örgüt kurma’’ ve ‘‘patlayıcı bulundurma’’ suçundan tutuklandı. Subay ve sivil tutuklular, suikast hazırlığı iddialarını kabul etmediler. Tutuklanan Yüzbaşı Eren savcılık ifadesinde, Yunis Akkaya ile ailecek görüşme boyutunda ilişkileri olduğunu söyledi. Eren, Akkaya’dan köstekli saat temin edip edemeyeceğini sorduğunu, Akkaya’nın da ‘‘Buluruz’’ dediğini belirterek ‘‘Bir hafta sonra 10 saat getirdi. Sonra telsiz istedim. Güneydoğu’daki yaşlılara ve çocuklarına vereceğim dedim’’ diye konuştu. ‘‘ricası’’ üzerine babasının evinde gizlediğini itiraf ederken ‘‘Evimde bulunan malzemeler bana aittir. Bir kısmı eğitim sonrasında çantamızda kalan malzemelerdir’’ diye konuştu. Ajandasındaki krokilerin arkadaşlarının evine ait olduğunu savunan Yaman, diğer adres ve krokilerin de ‘‘eğitim amaçlı, hayali adres ve dokümanlar’’ olduğunu söyledi. Bunların asıllarını imha ettiklerini, ajandasında karalama notların kaldığını anlatan Yaman, ‘‘Atabeyler ismi, kurs gördüğüm dönemde kursiyelerlerin kendi seçtikleri grup ismidir.Yemin de kursta senaryo gereği yazılan bir yemindir. Ben böyle bir oluşumun içerisinde değilim’’ dedi. katılan grubun adıdır. Benim katıldığım grup Göktuğlar’dır. Tek hedefimiz PKK’dir. Ben bu malzemeleri PKK’den elde ettim. Malzemeleri PKK’ye karşı kullanacaktık. Şimdi bu düşüncelerimi gerçekleştirememenin üzüntüsünü yaşıyorum. Askeri emir ve hiyerarşi dışında kendi inisiyatifimizle yapmaya kalkıştığımız hareketler, mensubu olduğum camiaya istemeden zarar verdi.’’ ‘Hedefimiz PKK’ydi’ Zapsu’ya yönelik bombalı saldırı iddialarını ise Taş, ‘‘Murat Yüzbaşı ile Zapsu’nun Türkiye’nin aleyhine çalıştığını, Kürt Teali Cemiyeti’nin halihazır lideri olduğunu, isyan eden Bedirhan aşiretinin mensubu olduğunu, BİM’in sahibi olduklarını öğrendik. Ancak Zapsu ve benzer kişiler ile bunların işletmelerine zarar vermeyi, bombalamayı düşünmedik. Hedefimiz sivil ve siyasi kanatlar değil, sadece PKK olmuştur’’ şeklinde değerlendirdi. ‘Batmasını istedim’ BİM marketleri bombalamaktan söz etmediğini söyleyen Eren, ‘‘Batmasını istediğim doğrudur’’ dedi. Eren, valizlerdeki patlayıcıları Akkaya’nın evine götürdüklerini, ‘‘kurcalamaması’’ için uyardıklarını anlatırken ‘‘İçinde askeri malzeme olduğunu söylemedim. Taş ve ben valizleri çekyatın sandığına yerleştirdik’’ dedi. Tutuklanan astsubaylardan Yaman, patlayıcı ve silahları Taş’ın Taş: Göktuğlar’danım Taş ise Atabeyler adında bir suç örgütünün oluşturulduğundan söz edilemeyeceğini savunarak şöyle konuştu: ‘‘Özel Kuvvetler’e katılan her astsubay ve subay, kursa alınır, her gruba isim verilir.Atabeyler de kursa SORU ÖNERGESİ CHP: Emniyet’te neler oluyor? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, Emniyet Teşkilatı’nda ‘‘Türk Silahlı Kuvvetleri’ni (TSK) hedef alan bir yapılanma olduğu’’ iddiasını TBMM gündemine taşıdı. CHP’li Ersin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle dün TBMM Başkanlığı’na konuya ilişkin bir soru önergesi verdi. Bir süreden beri TSK hakkında kafa karışıklığı yaratmaya yönelik emniyet kaynaklı bazı girişimler olduğunu belirten Ersin, gizli yürütülmesi gereken hazırlık soruşturmalarında; polisin yürüttüğü çete operasyonlarının detayları, gözaltına alınan bazı subay ve astsubayların isimleriyle bazı eski fotoğrafların el altından basına verilerek TSK’nin çetelerle ilişkilendirilmek istendiğini kaydetti. Özellikle Şemdinli iddianamesi sonrasında başlayan ve hükümetin seyirci kaldığı bu girişimlerin, TSK’de ağustosta ayında yapılacak görev değişimiyle ilgili olduğu ve Emniyet içinde TSK’yi hedef alan bir yapılanma olduğu izlenimi verdiğine işaret eden Ersin, Erdoğan’a şu soruları yöneltti: ‘‘Emniyette neler oluyor, hazırlık soruşturmaları gizli değil mi? Bu şekilde davranarak hem soruşturmaların sağlıklı sonuçlanmasına engel olan hem de TSK’yi töhmet altında bırakmaya çalışanlar hakkında soruşturma başlattınız mı? Hükümet olarak bu gidişe neden engel olmuyorsunuz?’’ Ankara Eryaman’da düzenlenen ‘Atabeyler’ operasyonu kapsamında tutuklanan Yüzbaşı Murat Eren, astsubaylar Yasin Yaman ve Erkut Taş sağlık kontrolünden geçirilmişti. yi getirdiler: ‘‘Bu ülke Müslümanlıkla birlikte var olacak. Aslını inkâr ediyorsan, Hz. Ömer’den aldığın ismi değiştir!’’ Bu tablonun özeti, irticanın adının konulmasıdır! Ankara Kocatepe Kültür Merkezi’nde yapılan kurultayla ilgili ayrıntılara geçmeden önce Irak’tan son bir ayda gelen haberlerden ikisini aktaralım: Irak’ta adı Ömer olanlar SünniŞii çekişmesinin bir parçası olarak öldürülüyor. Şii, Sünninin nüfuz cüzdanına bakıyor, eğer oradaki isim kendi mezhebinin temsilcisine tersse, öldürüyor! Öldüren kim? Müslüman... Öldürülen kim? Müslüman... Fark ne? Mezhep! Bağdat’ta bir tenisçi kısa şort giydiği için öldürüldü. Haberi ilk okuduğumda tenisçinin kadın olduğunu düşündüm. Demek ki dedim, Bağdat’ta kimi korunaklı yerlerde tenis oynanıyor. Radikal İslamcılar oraları keşfetti ve bastı. Ayrıntıları okuyunca gördüm ki öldürülen sporcu, kadın değil erkek. Şortu dizlerinin üzerinde olduğu için katli vacip! ??? Eğer iş, en dindar benim, dinin kurallarını en iyi uygulayan benim yarışmasına dönerse, bugün Irak’ta yaşadıklarımız olur. Türkiye ne durumda? Elbette şu anda Irak değiliz ama, İmam Hatipliler Kurultayı’nda yapılan konuşmalar bizde de ciddi bir yarışın başladığını gösteriyordu. Kurultaydaki konuşmalarda imam hatipliler şöyle bağırdılar: ‘‘Daha güçlü geleceğiz... Gelecekten ümidi kalmayan çocuklarımızın haklarını sonuna kadar savunacağız...’’ Kurultayda AKP’ye yönelik de ağır eleştiriler yer aldı. Şu tümce dikkat çekiciydi: ‘‘350 kişilik AKP grubunda 200’e yakın imam hatipli var. İmam hatip mezunu olup bir yerlere gelenler bize sahip çıkmalı!’’ İktidarda kim var? Dini söylemleri öne çıkarıp sonra da bu gömleği çıkardığını söyleyen ama, içinde daha koyusunu taşıyan bir parti... İktidarı eleştiren kim? Eğitimin tümüyle dinselleştirilmesini isteyen imam hatip mezunları! Laiklik olmadan demokrasinin yaşayamayacağını etkili biçimde savunan Cumhurbaşkanı’na ve geçen hafta laikliğin öneminin altını çizen TÜSİAD Başkanı’na yönelik, isim değiştirme densizliğine kadar varan saldırılarla, AKP yönetimini pasif bulan eleştiriler birleşince ne doğar? Bu sorunun yanıtını çağdaş, dünya değerlerini yakalamış, kalkınmış bir Türkiye’den yana olan herkes çok iyi düşünmelidir? ??? Gelelim AKP’ye... Hükümette, toplumu gererek güç kazanma psikolojisi hâkim. Başbakan’ın barıştan, hukukun üstünlüğünden, bunu kimsenin bozamayacağından söz edeceğine kefenden söz etmesi... Bakanların, AKP kongrelerini fırsat bilip kendilerine yönelik eleştirilerle çete operasyonlarını birleştirmesi... Hayra yorulacak şeyler değil! AKP, Cumhurbaşkanı’yla yarı küs, yargıyla yarı küs, askerlerle yarı küs, işadamlarıyla yarı küs, sendikalarla yarı küs, arka ve ön bahçesi imam hatip mezunlarıyla yarı küs... Bunun neresi istikrar? ankcum?cumhuriyet.com.tr 2 emniyet müdürüne soruşturma Atabeyler soruşturmasında tutuklanan Yüzbaşı Murat Eren’in ‘Eylemler hakkında bilgi verdik’ ifadesi ihbar kabul edildi ANKARA/ÇORUM/ƒ AMASYA (Cumhuriyet) Atabeyler soruşturmasına adları karışan Merzifon Emniyet Müdürü Raşit Çavdar ve Çorum Emniyet Müdür Yardımcısı Hasan Cemal Özdeş’in bilgilerine başvuruldu. İddiaları reddeden Çavdar ve Özdeş, sanıkları ‘‘vatansever çocuklar’’ olarak tanıdıklarını, ancak örgütten haberleri olmadıklarını söyledi. İfadeleri ihbar kabul eden iki kentin valilikleri Çavdar ve Özdeş hakkında inceleme başlattı. İçişleri Bakanlığı da idari soruşturma başlatarak 2 müfettiş görevlendirdi. Çavdar ve Özdeş’in, önceki gün terör ve organize suçlara bakmakla görevli Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nda bilgilerine başvurulduğu öğrenildi. Soruşturma kapsamında tutuklanan Yüzbaşı Murat Eren, basına da yansıyan ifadelerinde şunları söylemişti: ‘‘Yunus Akkaya’nın tanıdığı Merzifon Emniyet Müdürlüğü yapan Raşit Çavdar idi. 2006 Ocak Şubat ayı içerisinde Yunus Abi ile birlikte Merzifon’a Raşit Çavdar’ın yanına gittik. Yapacağımız eylemler konusunda bilgi verdik. Başlangıçta ‘İyi olur’ türünde yaklaşım sergiledi. Niyetimizin ciddi olduğunu anladıkça tedirgin oldu. ‘Bu işlerde dikkatli olmak lazım. Biraz daha düşünmek lazım’ diyerek geri adım attı ve fazla renk vermedi. ‘Bu konuyu bir de Çorum’daki Celal müdürle’ görüşmemizi istedi.’’ Bakanlık komisyon kurdu ? Baştarafı 1. Sayfada IŞIL ÖZGENTÜRK Şimdi de Allianoi’yi Kurtarmaya! ? Baştarafı Arka Sayfada ya, onları korumak için sıkıntıya, plan programa gerek yok. Bu durumda ne olur? Devlet Su İşleri, çevredeki arkeolojik merkezleri hiç kale almadan emir verir ve 1994’te Yortanlı Barajı yapımına başlanır. Kazı ekibi dehşet içinde; baraj bittiğinde Allianoi antik kenti sular altında kalacak. Benzer durumları anımsadınız değil mi? Ekip, çevreciler harekete geçer, Devlet Su İşleri’ne alternatif projeler sunulur ama bunlar göz ardı edilir. Bu durumda kazı ekibine yapılacak tek şey kalır, kenti bir an önce kazmak ve kurtulabilecekleri kurtarmak. Kazı ekibi bu konuda 2006’ya kadar Devlet Su işleri’nden destek alır ama 2006’da baraj bitmek üzeredir, artık kapaklar açılacaktır, bu nedenle Devlet Su İşleri verdiği desteği keser. Mantık şu: Kurtarabildiklerinizle yetinin! Kazı demek para demek, hiç unutmuyorum, Foça’da kazı yapan bir ekiple tanışmıştım, öyle az ödenekleri vardı ki, ekibin çoğu her gün Foçalı balıkçıların gönülden ikram ettikleri balıkları pişirip yemekten allerji olmuştu. Deveye sormuşlar ‘‘Neden boynun eğri?’’ diye, yanıt vermiş, ‘‘Nerem doğru ki,’’ o misal, şimdi Allianoi’yi biraz daha kurtarmak için Trakya Üniversitesi’nden Yardımcı Doçent Ahmet Yaraş başkanlığındaki kazı ekibi, sular yükselmeden yeni bir kazı yapmak istiyor ama kazıya başlamak için gereken 25.000 Yeni Türk Lirası bulunamamış. Ben şimdi TÜRSAB’a bu olayı ihbar ediyorum: Malumunuz sağlık turizmi bütün dünyada aldı başını gidiyor, böyle bir yerin sular altında kalmasına gönlünüz ve kazancınız el verecek mi? Bir antik kaplıca kentinin... Şimdiden karınca kaderince destekler gelmeye başlamış. Truva Folklor Araştırmaları Derneği, Türkiye Yazarlar Sendikası ve Bakırköy Gençlik Merkezi el ele verip bir kurtarma gecesi düzenlemeye karar vermişler: ‘‘ALLİANOİ SULAR ALTINDA KALMASIN!’’ 16 Haziran Cuma günü, saat 19.30’da Yunus Emre Kültür Merkezi’nde Allianoi’ye destek verecek Bergamalılar, aydınlar ve sanatçılar sizleri de aralarında görmek istiyor. Haydi, Zeugma’dan sonra sıra Allianoi’de! Bu arada fotoğrafı yazıma konuk olan ve Allianoi’de yaşayan Su Perisi Nimphe’ye âşık oldum, bir su damlası kadar saf ve bir o kadar şefkatli. NOT: Ayrıntılı bilgi ve imza kampanyası (05.06.2006 tarihinde internet üzerinden başlayacaktır.) www.truvafolklor.org Allianoi İnternet Sayfası www.allianoi.org [email protected] Komisyon ayrıca, bu nesnenin maddi değerini saptayıp sorumlulardan tahsili için de bir değer takdiri yapacak. Müzenin envanter çalışmaları sonuçlanıncaya değin ziyarete kapatılması söz konusu. Çavdar ve Özdeş iddiaları reddetti Çavdar, Eren’le hiçbir yerde yüz yüze görüşmediğini savunarak iddiaları ‘‘komplo’’ diye niteledi. Çavdar, ‘‘Olaylarla ilgim yok. Ankara’da görev yaparken Akaya ile tanıştık. Üç beş defa telefon görüşmemiz oldu, arayıp hal hatır sordu. Tek şanssızlığım bu adamı tanıyor olmak’’ dedi. Çavdar, çeteyi ihbar eden elektronik postanın Merzifon’dan gönderilmesinden dolayı kendisinin hedef alınmış olunabileceğini iddia etti. Özdeş de iddialarla ilgisi olmadığını savunarak ‘‘Birileri bir şeylerin altını karıştırıp ilgisi olmayan kişileri zan altında bırakmaya çalışabilir. Bu beni ve teşkilatımı derinden yaralar’’ dedi. Gerçek ile sahtenin farkları İki nesnenin arasındaki en belirgin fark, özgünün 14.3 olmasına karşın sahtesi 23.5 gram olarak belirlendi. Öteki biçimsel farklar ise özetle şöyle: 1. Sarkaçlarda özgününden daha fazla halka var. 2. Yelesinde daha ince işçiliğe karşılık sahtesindeki işçilik kaba. 3. Kuyrukla kanat arasında kalan yüzgeç boyu farklı. 4. Bağlantı yerlerindeki düğümlerde farklılık görülüyor. Sahtesinin İran’da değil Ankara’da yapıldığı anlaşılıyor. Özel Kuvvetler Komutanlığı Atabeyler soruşturmasıyla yeniden gündeme geldi Emekli yoksul ve aç ? Baştarafı 1. Sayfada Yıpratma ve deşifre kaygısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Son dönemde bazı operasyonlar ve soruşturmalarla gündeme gelen Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK), Türkiye’nin olası düşman işgali senaryoları için örgütlendirilmiş durumda. ÖKK birimleri, Doğu ve Güneydoğu’da bölücü terör örgütü PKK’ye karşı geçmişte ciddi başarılar sağladı. Kurum ve personeli ilk olarak Irak’ın Süleymaniye kentinde yaşanan ‘‘çuval’’ olayıyla gündeme geldi. Bazı operasyonların ÖKK personeliyle ilişkilendirilmesi ‘‘kurumu yıpratma ve yapılanmasının deşifre edilmesi’’ kaygısını beraberinde getiriyor. TSK’nin en seçkin birlikleri olan ve Türkiye’nin işgali senaryolarında ‘‘halkı yeniden örgütlendirmek ve işgale gayri nizami harp yöntemleriyle direnmek’’ genel amacıyla kurulan ÖKK, son yıllarda sıkça gündeme gelmeye başladı. Komutanlık, genel amacının yanı sıra özellikle 1990’lı yıllarda Doğu ve Güneydoğu’da PKK’ye yönelik mücadelede etkin rol aldı. Sınır ötesi operasyonlarda zor koşullarda etkin sonuçlar alabilen özel kuvvet birlikleri, kırsal alandaki örgütün lojistik ve diğer kaynaklarına yönelik de mücadele etti. Özel kuvvet birlikleri timler halinde PKK’nin barındığı K. Irak’ta operasyonlar yaptı. Irak’ın ABD tarafından işgalinden önce bölgede bulunan özel kuvvet timleri, önleyici ve istihbari faaliyetlerde bulundu. İşgalin ardından ABD’nin de bilgisi bulunmasına karşın Süleymaniye’deki time yönelik gözaltı girişimi kamuoyuna ‘‘çuval geçirme’’ olarak yansıdı. Türk özel kuvvetleri, Türkiye’nin özel koşulları ve aldıkları eğitimin başarısını NATO ittifakı çerçevesindeki yarışmalarda da gösterdiler. Birlikler NATO ülkelerinin özel kuvvetleri arasında yapılan Gayri Nizami Harp Yarışmaları’nda ağırlıkla birinci seçildiler. TSK’nin önemli vurucu gücünü de bünyesinde barındıran Türk özel kuvvetleri, her iklim koşulunda, gece ve gündüz alay düzeyinde sınır ötesi hava indirme harekâtı yapabilme yetkinliğine sahip bulunuyor. Bu operasyon yetkinliği dünyada yalnızca ABD ve İsrail ordusunda bulunuyor. Özel kuvvetler son dönemde ise personelinden bazılarının bazı yasadışı olaylara yönelik operasyon ve soruşturma kapsamında anılmalarıyla gündeme gelmeye başladı. Ankara’da ‘‘Sauna Çetesi’’ olarak adlandırılan soruşturma kapsamında bazı personelin yasadışı işlere karıştığı iddiasıyla yargılanmaları sürüyor. Son olarak Eryaman’daki operasyonlar sonucu yargı aşamasına gelen ‘‘Atabeyler’’ soruşturmasında da biri subay, ikisi astsubay üç personel tutuklandı. ÖKK’nin son olaylarla ‘‘deşifre edilmek istenebileceği’’ kaygısına da dikkat çekiliyor. ‘‘açlık sınırının’’ altında, 722 bin 192 kişi ise üzerinde aylık alıyor. Mart 2006 itibarıyla hesaplanan 1854 YTL 40 YKr tutarındaki ‘‘yoksulluk sınırının’’ üzerinde aylık alan ise bulunmuyor.TİED Ankara Şubesi Başkanı Recep Orhan, Emekli Sandığı’ndan aylık alan 1 milyon 660 bin emekli, dul ve yetimin de 502 bininin aylığının açlık sınırının altında olduğunu söyledi.Emekli dul ve yetimlerin açlık ve sefaletle boğuşarak hayatta kalmaya çalıştıklarını ifade eden Orhan, ekonomik rakamlarda son birkaç yılda meydana gelen iyileşmenin emeklinin mutfağına yansımadığını kaydetti. 2 Haziran 2006 tarihinde nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. MUSTAFA GÜMÜŞ CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle