21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 HAZİRAN 2006 SALI 18 SPOR spor?cumhuriyet.com.tr VAN HOOIJDONK: 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası Elemeleri öncesi Ulusal Takımımız hazırlık maçlarında umut vermedi Bu kadroyla başarı zor NE DEDİLER? ONUR BELGE (Spor Yazarı): Bu mevsimde ulusal takım hazırlıkları için bundan daha farklı bir şey beklenemez. Futbolcular motive değiller. Kafalarında yaz tatili ve transferler var. Belli ki Fatih Terim’in de kafası karışık. Çok yönlü dış baskı altında. Hem bunların üstesinden gelmek hem iyi bir futbol oynamak, hem de maç kazanmak zaman alan bir şey. Ama bu kadar belirsizlikler içinde ne zamana kadar bekleyebiliriz? Şenol Güneş Konfederasyon Kupası’ndan sonra değişimi yapamamıştı. Fatih Terim de ilk maçta İsviçre karşısında gerekli değişimi yapamağığı için başararısızlığa uğradık. Bizi finallere ancak gelecek kuşaklar taşıyacaktır. KEMAL BELGİN (Spor Yazarı): Böyle bir hazırlık sürecinde sonuçlara bakmamak lazım. Amaç 96’lardan 98’lerden beri gelen eskimiş parçaları yenilemekti. Fatih Terim’in deneyimli isimlerden oluşan ana çekirdek kadroya 23 tane yeni oyuncu katması doğru bir uygulama olur. Ancak, kadroya çağrılan oyuncu sayısı biraz fazlaydı. Kimse bu çocukların tamamının Avrupa Elemelerinde 11 olarak karşımıza çıkacağını beklemesin. OSMAN ŞENHER (Spor Yazarı): Fatih Terim’in 2008 elemelerinde kullanacağı kadronun bu futbolculardan oluşacağına inanmıyorum. Kendi takmında oynamayan futbolcular nasıl ulusal takımda verimli olur. Genç oyuncuların son durumlarını görmek için çağırdı. Eylül ayındaki turnuvada çok daha farklı bir takım görürüz. RIDV AN DİLMEN (Spor Yazarı): Grubumuzdaki takımlara yakın takımlarla oynanması bir ölçü olabilir. Amacına ulaşmış oldu. Terim sistemini rakip sahada oynamak üzerine kurduğu için kapalı savunmaları açabilecek Hakan Şükür, Fatih gibi isimlere ihtiyaç olabilir. Deneyimli isimlere gerek olduğu ortada. Bu kadrodan 45 oyuncu değişir gibi duruyor. CÜNEYT TANMAN (Spor Yazarı): Kaliteli genç oyuncuları izledik. Ama bu kadro bu işi götüremez. Biraz daha deneyimli oyunculara ihtiyacımız var. Defans konusunda da zorlanacağımız gerçek. Ne eskiler, ne yeniler çok etkili değil. Mehmet Topuz, Gökhan Zan, Uğur Boral gibi isimler takıma katkıda bulunabilirler. Yetenekli oyuncularımız var ama bunlar çekirdek kadroyu takviye edecek nitelikte olmalı. CİHAN ÖZCAN Olaylı İsviçre maçının ardından hem Almanya’da düzenlenecek 2006 Dünya Kupası’na katılamayan, hem de aldığı cezalarla zor duruma düşen Türkiye A Ulusal Futbol Takımı’nda bütün hedef 2008’de düzenlenecek Avrupa Futbol Şampiyonası Elemelerine hazır olarak çıkabilmek. Bu bağlamda yurtdışında yaptığı 6 hazırlık karşılaşmasıyla çalışmalara başlayan ulusal takımda en çok tartışılan konuların başında nasıl bir kadronun sahaya sürüleceği geliyor. Alpay ve Emre gibi oyuncularımızın ce U L U S O Y K A M P TA N M E M N U N Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, Ulusal Futbol Takımı’nın, 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası elemeleri öncesi yurt dışı hazırlık kampının başarılı geçtiğini söyledi. Almanya’da, tedavi olan babasını ve ulusal takımın kampını ziyaret ettiğini belirten Ulusoy, ulusal takım kampının, uyum içinde, çok güzel geçtiğini ifade etti. Ulusoy, ‘‘Avrupa zalı durumda bulunmaları, yıllardır AyYıldızlı formayı giyen kimi isimlerin eleştiri oklarının hedefi haline gelmeleri nedeniyle ulusal takımda revizyon yapmak isteyen Fatih Terim’in hazırlık karşılaşmalarında sahaya sürdüğü oyuncular artılarının yanında eksileriyle de dikkat çekti. Şampiyonası elemeleri yakında başlayacak. Onun için takımımızın uluslararası düzeyde maç oynaması gerekiyordu. Kamp, Fatih hocamızın yeni oyuncuları görmesi açısından iyi oldu. Millilerimiz ilerisi için umut veriyor. Ben umutluyum. Sakat olan kardeşlerimiz takıma dahil olduktan sonra önümüzde hiçbir ülkenin milli takımı duramaz’’ dedi. ilerisini de düşünerek adım atmak önemli. Bu bağlamda ulusal takımda bir revizyon ve bir gençleştirme harekatı olmazsa olmazlardan. Ancak, bunun birden değil yavaş yavaş gerçekleştirilmesi de önemli bir nokta. Almanya kampı süresince genç oyuncuları deneme ve de Hazırlık kampında yapılan karşılaşmalar gösterdi ki mevcut kadroda yer alan isimler ilerisi için umut vermekte, ancak Avrupa Şampiyonası Elemeleri gibi son derece ciddi bir organizasyonu kaldıracak düzeyde değiller. Hemen her alanda olduğu gibi günü kurtarmak adına değil ğerlendirme şansı bulan teknik direktör Fatih Terim’in beğendiği oyuncular arasından seçtiklerini deneyimli isimlerden oluşan çekirdek kadroya takviye edecek olması en akla yatkın sonuç olarak duruyor. Özellikle Mehmet Topuz, Gökhan Zan, Uğur Boral, Nuri Şahin gibi isimler kadroda şans bularak, ulusal forma altında deneyimli isimlerle oynayarak ülke futbolu adına önemli işlerin altına imza atabilecek isimlerin başında geliyor. Sonuçta sadece hazırlık amacı taşıyan, yeni ve genç yetenekleri de görme fırsatı veren bu turnuva gösterdi ki deneyimli ve çekirdek kadroya buradan takviye yapmaktan başka çıkar yol yok ulusallar adına. Suçlu Daum Spor Servisi F.Bahçe’nin Hollandalı eski futbolcusu Pierre Van Hooijdonk’tan, Sarı Lacivertli takım için ilginç yorumlar... İspanya’nın Jerez de Frontera kentinde katıldığı özel bir futbol turnuvasında F.Bahçe’deki gelişmeleri günü gününe büyük bir dikkatle izlediğini belirten Hollandalı golcü, Sarı Lacivertlilerin şampiyonluğu kaçırmasından çok, Aziz Yıldırım’ın başkanlığı bırakmasına üzüldügünü söyledi. F.Bahçe gibi bir dünya kulübünün şampiyonluğu bu şartlarda G.Saray’a bırakmasının ardında teknik nedenler yattığını savunan Pierre, asıl sorumlunun Daum olduğunu iddia etti. Daum ile sürtüşmesini herkesin bildiğini anlatan Van Hooijdonk, F.Bahçelilerin zamanla kimin haklı olup, kimin haksız olduğunu şimdi daha iyi anladığını kaydetti. Hollandalı yıldız, Aziz Yıldırım’ın istifasına anlam veremediğini de belirterek, Sarı Lacivertli kulübün büyük bir adamı kaybettiğini savundu. ULUSALLAR DÖNDÜ 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası Elemeleri öncesi yaptığı yurt dışı hazırlık kampını tamamlayan (A) Ulusal Futbol Takımı, İstanbul’a döndü. Ulusal Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, son derece verimli bir çalışma dönemi geçirdiklerini kaydetti. Kimsenin bilmediği oyuncuları ulusal takıma kazandırmanın kampın asıl amacı olduğunu anlatan Fatih Terim, ‘‘Önemli olan bazı oyuncularımızı kazanmaktı. Kimsenin bilmediği oyuncuların ortaya çıkması, bilinen futbolcuların daha iyi durumda gözükmesi bizi sevindirdi. Bu sayede bazı arkadaşlarımız ön plana çıkarak Milli Takımın uzun yıllar futbolcu sıkıntısı çekmeyeceğini gösterdiler’’ diye konuştu. PAF TAKIMI G.Saray dördüncü Spor Servisi Galatasaray PAF Takımı, Hollanda’da katıldığı Gestion Copa Amsterdam Turnuvası’nda dördüncü oldu. 8 takımın katıldığı turnuvada, grubunda ikinci olarak yarıfinale kalan SarıKırmızılı ekip, dün yarı finalde Brezilya’nın Cruzeiro takımı ile karşılaştı. Bu maçı 41 kaybeden Galatasaray, daha sonra Ajax ile üçüncülük maçına çıktı. SarıKırmızılı gençler, bu maçı da 30 kaybetti ve turnuvada dördüncülüğü elde etti. Bu arada, Galatasaraylı Cafercan Aksu, attığı 7 golle turnuvanın gol kralı oldu. Bıçakcı: Hatalar Almanya’dan etti Spor Servisi Futbol Federasyonu Eski Başkanı ve UEFA Tahkim Kurulu Asbaşkanı Levent Bıçakcı, 2006 Dünya Kupası’nda yer almayı çok istemelerine karşın bunu başaramadıklarını belirtirken, bazı hataların yapıldığını söyledi. İstanbul Lisesi’nde 6. Uluslararası Spor Şöleni kapsamında gerçekleştirilen söyleşiye katılan ve öğrencilerin sorularını yanıtlayan Levent Bıçakcı, 2006 Dünya Kupası’nda yer alamamanın üzüntüsünü herkes gibi yaşadıklarını kaydederek ‘‘Yapılan bazı hatalar vardı. Hata, kadromuzu bir türlü yenileyemememiz ve sürekli oturmuş bir kadronun oluşturulamamasında. Tabii ki yönetim hataları da olabilir’’ dedi. Türkiyeİsviçre maçında yaşanan olayların hatırlatılması üzerine, yaşananları beklenmedik olarak nitelendiren Levent Bıçakcı, ‘‘Kesinlikle tasvip etmiyoruz. Dört gün içinde iki maç oynayan ve Dünya Kupası’na katılmayı çok isteyen oyuncuların sinirleri gergindi, ama yaşananlar futbol sahalarından uzak olması gereken şeylerdi. Cezayı ise çok ağır bulduk. Şimdiye kadar verilmemiş türden bir ceza. Hem saha kapatma, hem de seyircisiz oynama cezası aldık. Bunlardan biri mutlaka kalkmalı. Özellikle seyircimizin hiçbir müdahalesinin olmadığı göz önüne alınarak seyircisiz oynama cezası kaldırılmalı’’ şeklinde görüş belirtti. GÖRÜŞ HALİT DERİNGÖR Futboldan sonra diğer branşlarda da bahis oynanacak NEYMİŞ ABDÜLKADİR YÜCELMAN Futbolda Kahraman Kimdir? Bir futbolcu vardı. Fenerbahçe’de Cihat, Ahmet, Murat, Selahattin, Samim, K. Halil, Fikret, Erol, Lefter, Suphi, Halit isimlerinden kurulu asrın takımının sağ bekiydi. Adı Murat Alyüz’dü... Namı diğer Kesme Murat. Kesmeliği taç çizgisinde yatarak rakibini ekarte etmesinden alınmıştı.Bu takımdan Murat da kırmızı kart görerek dünyayı terk etti. Birkaç kişi kaldık ve gittikçe seyrekleşiyoruz. Onunla ilgili anıları anlatmak benim için farz oldu. Yıl 194142... İkinci Dünya Savaşı yılları. Kıtlık var. Ekmek bile karne ile. Çay üzümle içiliyor. Fenerbahçe’de oynuyoruz. Ben, Müjdat Yetinker, İbrahim İskeçe, Haydarpaşa Lisesi’nden gelmişiz. Rahmetli Murat Alyüz de Darüşşafaka’dan. İngilizlerin Ortadoğu takımı ile iki maç oynayacağız. Biri Ankara’da biri İstanbul’da. İki maç da 22 bitiyor. İngiliz Askeri takımı içinde Fenton, Mercury, Clipton gibi kral kupasında oynayan futbolcular da var. Takımın sol beki Prayer, askeri uçak fotoğrafçısı. Aynı zamanda 100 metre koşucusu. Maç sonrası Fenerbahçe, antrenör olarak bu oyuncuyu alıyor. Adam nedense ben ile Murat Alyüz’den çok hoşlanıyor. İleriki günlerde bizi İngiltere’ye götürmek istiyor. İngiltere’nin Ankara temsilcisi Gunnimgam ile tanıştırıyor. Ama İngilizce konuşmak gerekir. Ben biraz biliyorum, Murat bilmiyor. Kursa göndermek istiyorlar. Tabii bizim eteklerimiz zil çalıyor. Ama bu olayı Fenerbahçe’nin duayenlerinden ve Ankara’da Anadolu Ajansı Müdürü olan Muaffak Menemencioğlu duyuyor, olayı büyütüyor ve bu nedenle de İngiliz antrenörü bizi ayartmakla suçluyor. Sonuçta antrenöre yol veriliyor. Murat ile ikimizin de İngiltere hayali suya düşüyor. Yıl 1943... Beşiktaş ile oynayacağız. Ama Beşiktaş Sabri, Hakkı, Kemal, Şeref, Şükrü, ile tam bir fırtına. Kasıp kavuruyor ligi. Şeref Stadı’nda Beşiktaş ile oynayacağız. Arka arkaya iki gol yiyoruz. Devre böyle kapanıyor. Ama ikinci yarıda bir karambol esnasında merhum sağ bekimiz Murat Alyüz, topa öyle bir ters vuruyor ki top Cihat Arman’ın sağından ağlara takılıyor. Hiçbirimiz göremiyoruz bu golü. Oyun bitiyor. Soyunma odasında hepimiz ağlıyoruz. Bir ara kaleci Cihat Arman, Murat’ın yanına geliyor. Elini sıkıyor ve onu tebrik ediyor. Murat şaşırıyor bu duruma. Cihat, ‘‘Murat ne üzülüyorsun, o kadar güzel gol attın ki hayatımda yediğim en güzel gol buydu’’ diyor! Havayı yumuşatıyor. Bizim kuşağın yıllarında İstanbul, Ankara ve İzmir karma takımları arasında fuar maçları yapılırdı. O kupayı aldığımız bir maç sonrası hepimize izin verildi. Arkadaşlar fuarda çeşitli eğlence yerlerinde eğlendiler. Ama takımımızda bulunan Beşiktaşlı Kemal, Çengel Hüseyin ve Ömer, Murat’a bir muziplik yapmak istediler. Gecenin ortalarında Murat, faytonla İkinci Beyler sokağında kaldığımız otelin önüne geliyor. Senaryo üzerine faytonun yanına yaklaşan iki arkadaş körüğünü çekiyor ve otelin üst penceresinden bir kova suyu Murat’ın başına döküyor. Gırgır bir olay oluyor ama bu da yetmiyor. Yorgunluktan bitap düşmüş rahmetli Murat Alyüz erken yatıyor. Arkadaşları gidip onun pantolonunu iki dizinden kesiyorlar. Murat sabah uyanıp pantolonunu giyecekken bir de bakıyor ki pantolonu izci pantolonu olmuş. Kıyametler kopuyor ama kaderine razı oluyor. Murat şaka yapan ve kendisine yapıldığı zaman da kızmayan bir tipti. Ama bu yapılan şaka bir eşek şakasıydı. Herkesin arkasından böyle abartılı sözler söylemem. Ama Murat gerçekten bir futbol kahramanıydı. Ölümcül bir hastalık olan tifüs ile top oynaması belki de dünyada ilktir. Rekorlar kitabına geçmesi gerekir. Nezle olup Avrupa’ya giden futbolculara bir ibret olmalıdır merhum Murat Alyüz. Nur içinde yatsın. EPosta: hderingor?hotmail.com Faks: (212) 3437274 İddaa Toto’yu kurtardı ALİ ABALI Ne Yazayım ki... Sıcaklar bastırdı, ama şikâyet etmiyorum, çok uzun ve zorlu bir kış geçirdik. Sıcak mıcak, yazı yazmak bizim işimiz. Bilgisayarın başında düşünüyorum; yazılacak çok şey var, ama yazılamayacak olanlar da var. Geride bıraktığımız lig döneminden kalanları medyamız ufak ufak hâlâ sürdürüyor. Çünkü sermaye futbol, futbol ise uzaklarda oynanıyor. Onun da pek keyif verdiği söylenemez. Oysa basketbol, voleybol, hentbol olanca hızıyla devam ediyor, yaz sporlarının biri bitiyor diğeri başlıyor, doğa sporları galiba dünyanın en güzel olayı. Oynayanlar için de izleyenler için de... Ama geçen yıldan kafalara takılan bir iki olay var ki unutulacak gibi değil. Bunlardan birisi de Denizlispor Kulübü Başkanı’nın TV’lerde yaptığı konuşma: ‘‘Elimdeki belgeleri lig bitince açıklayacağım.’’ Ne oldu da başkan bey suspus oldu... Ne oldu da ağzına fermuar çekti? Peki ya federasyon? Neden ağzına geleni söyleyen bu kişi için bir soruşturma açmadı, yoksa söyleyecekleri federasyonu da mı bombalayacaktı? Ya da işin içinde başka şeyler mi vardı? Ama diyeceksiniz ki ‘‘Meclis Araştırma Komisyonu soruşturma yaptı da ne oldu?.. Meclis Araştırma Komisyonu işe başladığı gün bana da bir yazı yazılmış ve Ankara’ya bildiklerimi anlatmam için davet edilmiştim. Gitmedim, ‘‘Gitmeme gerek yok. Söyleyeceğim her şeyi zaten köşemde yazdım’’ dedim. Gidip konuşanların konuşmaları ne olduysa benim yazdıklarım da o oldu. Hepsi raflara kaldırıldı. Biz birbirimizi çok iyi biliriz. Önceki gün Deniz Barış’ın hikâyesini yazmıştım. Deniz, Hürriyet muhabirine konuşmuş; ‘‘G.Birliği Başkanı bana işkence yaptı’’ diye dert yanmış. Bir futbol emekçisinin bu sözleri bile ciddi bir ülkede ciddi bir federasyon tarafından dikkate alınır, ama burası Türkiye... ‘‘Burası Türkiye’’ deyince hep rahmetli Yılmaz Yücetürk’ü anarım. Almanya’da yüksek futbol eğitimi yaptıktan sonra Türkiye’ye geldiği gün ‘‘Burası Türkiye’’ diyenlere adeta savaş açmıştı, üzülmesin diye bu lafı onun yanında hiç söylememiştim. Ama son zamanlarında futbol dünyasında, hele çok çok inandığı arkadaşlarının anında kendisini satıvermelerinden öylesine üzülmüştü ki hastalığını kimseye söylememiş, Gönen’deki cenazesine bile kimsenin katılmasını istememişti. Onu toprağa verdikten sonra her gün belki onlarca kez yineliyorum ‘‘Burası Türkiye’’ . Sevgili hocam o günlerde ne varsa bugün de aynen devam ediyor; futboldaki kirlilik Türkiye’deki her konuda görünen kirliliğe paralel sürüyor. İt ürüyor kervan yürüyor. Senin yıllarını verdiğin, emeğini, bilgini, deneyimini ve heyecanını kattığın notların ne oldu, kimlerin eline geçti, kimler senin emeğinin mirasına kondu bilemiyorum, ama ‘‘Burası Türkiye’’; Geceler gündüzlere, gündüzler gecelere gebe. Güneş tam tepemizde, 30’u geçtik galiba. Ne yazayım daha? Ulusal takımın yaptığı hazırlık maçlarını mı yazayım?.. Hazırlıksa neyin hazırlığı onu mu yazayım?.. Gençlerin kendilerine ulusal kadroda yer bulabilmeleri için verdikleri uğraşın yetersizliğini mi, oynadığımız 6 maçta futbol adına ne görüp ne göremediğimi mi yazayım?.. Yoksa maçları izlemeye çalışırken boşuboşuna geçen saatlerime yandığımı mı okurlarımızla paylaşayım?.. Ya da Türk futbolunun en büyük başarısına imzasını atan Şenol Güneş’in 2222’lik futbol sistemi için ‘‘Ben anlamadım sen anladın mı’’ yorumunun yorumunu mu yazayım? En iyisi yükselen trende ben de uyayım. Şu sıralarda Aziz Yıldırım’dan söz eden manşete çıkıyor, TV’lerde haber oluyor. Ben de bu yeni modaya uygun bir soruyla noktayı koyacağım. Aziz Yıldırım sorunları sevmiyor, ama sorunlu futbolcu almayı da ihmal etmiyor. Örneğin son olarak Beşiktaş’ın bırakacağı Tümer’i askerlik sorunu olduğu halde neden aldı? Yoksa verilmiş bir sözü mü vardı?.. ANKARA Spor Toto Teşkilatı İddaa oyununa başladıktan sonra adeta para basıyor. Sanki darphane ile yarışıyor. İddaa oyununa 17 Nisan 2004’te ilk kuponlarını bayilere vererek başlayan teşkilat bu yıl 25 Mayıs tarihi itibarıyla toplam 2.375.776. 879.00 YTL elde etti. Daha açık deyimle 2 yıllık zaman içinde toplanan para 2,5 katrilyona ulaşmış bulunuyor. Spor Toto’da bu gelişmeler ile ilgili olarak çiçeği burnunda ve 33 yaşındaki yeni Teşkilat Müdürü Bekir Yunus Uçar ‘‘İddaa gelişerek devam edecek’’ diyerek şöyle konuştu: ‘‘2 katril ? Teşkilat Müdürü Bekir Yunus Uçar, ‘‘İddaa gelişerek devam edecek’’ derken basketbol, voleybol ve Formula 1 yarışlarının da bahise alınacağını belirtti. yonu aşan gelirimizle övünüyoruz. Bu miktar içinden sadece devlete ödenen vergi 394 milyon Yeni Türk lirasıdır. Türkiye’de böylesine yüksek rakamlı vergi veren ne kişi ve ne de kurum vardır. Yani asıl vergi rekortmeni Spor Toto teşkilatıdır. Yine bu 2 yıl içinde kulüplerimize isim hakkı olarak verilen miktar 201.5 YTL. Eski paraya göre de 201.5 milyar Türk lirasıdır. Bu 201.5 milyar Türk lirasını Süper Lig’de yer alan 18 takım değil, Anadolu’nun en uzak köşesinde top koşturan 2. lig ve 3. lig takımları almıştır. Bu paraların verilmesiyle kulüplerimiz kendilerine çekidüzen verme fırsatı bulmuşlar ve gerçek yöneticilerine de kavuşmuşlardır.’’ Daha önceki dönemlerde kulüplerin paralı yöneticilerin peşinde koştuğunu hatırlatan Uçar, ‘‘Ama şimdi İddaa’dan belli para gelmeye başlayınca, kulüplerimiz rahatlamışlar ve bütçelerini denkleştirerek yollarına devam imkânı bulmuşlardır. Başka bir deyimle kulüplerimiz kendi içlerinde temizlik harekatı yapma imkanı bulmuşlar, para verenlerin keyfi yönetiminden kurtulmuşlardır’’ dedi. Uçar, ‘‘Bu sezonda iki yeni oyun oynanacak. Birincisi uzun vadeli İddaa, diğeri de 600’lü İddaa olup önümüzdeki günlerde başlayacaktır. Gelecek yıldaki en büyük projemiz futbol dışındaki oyunların Basketbol, Voleybol ve Formula 1 yarışlarının bahse alınması olacaktır. İllegal oyunları önlemek için yeni bir yönetmelik hazırladık. Gerekirse yasa da çıkarılacaktır’’ dedi. TİGANA’NIN UYARISIYLA DÜĞMEYE BASTILAR Bobo tamam Delgado sırada Spor Servisi Beşiktaş’ta teknik direktör Jean Tigana’nın transferlerin 20 Haziran’da başlayacak kampa kadar bitirilmesini istemesiyle harekete geçen yönetim, geçen sezon kiralık olarak oynayan Bobo’nun işini bitirdi. Siyah Beyazlılar, Brezilyalı oyuncuyla bir yıl daha aynı şartlarda takımda kalması yönünde anlaştı. Bir açıklama yapan oyuncunun menajeri Mehmet Uludağ, geçen yılki şartlarda anlaşma sağlandığını, faks yoluyla atılacak imzalardan sonra Bobo’nun Türkiye’ye geleceğini kaydetti. Bobo’nun takımda kalmasıyla Jason Roberts transferinden vazgeçen Siyah Beyazlılarda ağırlık Delgado’ya verilecek. Arjantinli oyuncu için kesenin ağzını açacak olan yönetim, İsviçre’de Basel kulübü yetkilileriyle masaya oturacak. Tigana’nın özellikle istediği oyuncu konusunda anlaşmazlık olursa, rota H.Berlin’li Gilberto’ya çevrilecek. BeBobo, 1 yıl daha Beşiktaş forması giyecek. şiktaş’tan haber bekleyen Gilberto’nun transferine kesin gözüyle bakılıyor. Tigana, yönetimden Ailton, Juanfran ve Pancu sorununu da bir an önce çözmelerini istedi. Fransız teknik adam bu 3 oyuncu nedeniyle anlaşılanların da elden kaçırılmasından korkuyor. Bu arada Juan Fran’a İspanyol kulüplerinden Real Zaragoza’nın talip olması SiyahBeyazlıları sevindirdi. Beşiktaş PAF Takımı, Hollanda’da düzenlenen Eurovoetbal Turnuvası’nda çeyrek finalde elendi. Turnuvanın en teknik takımı seçilen Siyah Beyazlılar Brezilya’da düzenlenecek bir turnuvadan özel davet aldı. Öte yandan Beşiktaş Kulübü, dün bazı yayın organlarında kulüp başkanı Yıldırım Demirören’in, eski futbolcuları Tümer Metin’e Türkiye Kupası final maçı sonrası hediye ettiği saati geri istediği şeklinde yer alan haberlerin gerçeği yansıtmadığını açıkladı. CUMHURİYET 18 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle