25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 HAZİRAN 2006 CUMARTESİ 8 RÖPORTAJ Doluca Şarapçılık Pazarlama ve Ticaret AŞ Pazarlama Direktörü Kutman, AKP’nin pazarı küçültmeyi başardığını söyledi ‘Hükümetin alkole tavrı ideolojik’ MURAT KIŞLALI A NKARA Doluca Şarapçılık Pazarlama ve Ticaret AŞ Pazarlama Direktörü Sibel Kutman, şarapta işlerin 1.5 yıl öncesine kadar gayet iyi gittiğine, ancak Şubat 2005’teki vergi kararlarıyla şu anda satılan 3 şişeden 2’sinin kayıt dışına itildiğine dikkat çekti. Hükümeti eleştiren Kutman, ‘‘Bu vergi kararının ideolojik olduğunu düşünüyorum. Hükümetin politikaları bununla da kalmadı. İçişleri’nden belediyelere geçince ruhsat almak zorlaştı. Kırmızı sokak ürküttü. İnternetten içki satışı yasaklandı. Eğer amaç hayatı zorlaştırmak ve pazarı küçültmekse bunu becerdiler’’ dedi. ‘‘Bu alkole karşı olan kasıtlı tutum çığrından çıkıyorsa nerede kaldı Türkiye’nin laikliği’’ diye soran Kutman, umudunu da yitirmiyor: ‘‘İnşallah bu hükümet de kalıcı değil. Yine eski günlere döneceğiz. Bu duraklama devri, ama inşallah çöküşe gitmeyecek de yükseliş devri başlayacak.’’ Sibel Kutman, Cumhuriyet’in sorularını Ankara Dedeman Oteli’ndeki Dede Bar’da yanıtladı: Şarapçılık nasıl gidiyor? Kutman: Bundan 11.5 sene öncesine kadar iyiydi. O zaman konuşuyor olsaydık ‘‘Çok güzel gidiyor, çok iyi bir dönemece geldi, hem üretim, hem yatırım, bağlar, tesisler gerçekten çok hızlı bir ivme yakalıyoruz, tüketim de biraz daha yavaş geçiyor, ama o da izleyecek, kimse bizi tutamaz, Türkiye geliyor’’ derdim. Geçen yıl şubattaki vergi kararları, Özel Tüketim Vergisi’ndeki (ÖTV) artışlarla adeta kayıt dışı pazarına bir davet ortamı yaratıldı. Ardından muazzam bir kayıt dışı pazarı olmasına ve aradan bir sene geçmiş olmasına rağmen hiçbir şey yapılmamış, hiçbir önlem alınmamış olması, bizi çok kötü etkiledi. Vergi arttırılırken yapılan, ekonomik olarak çok iyi bir sektör ya, ‘‘Ben bu sektörden daha fazla vergi toplamak istiyorum’’ açıklaması yapılmıştı. Öyle olmadığı da ortaya çıktı. Şarap sektörü öyle bir sektör ki yatırımlar uzun vadede geri geliyor. Bir bağdan ürün alınması 56 yıl sürüyor, onun şarap olması 13 yıl alıyor. Başlayan yatırımları devam ettiriyoruz. Ama yavaşladık tabii, rölantideyiz. ÜKÜMET KALICI DEĞİL’ ‘H Siz bağcılık da yapıyorsunuz. Bağcılığı, ta ‘Tekel’in satışı bizi çok düşündürdü’ Doluca’yı hiç satmayı düşündünüz mü? Pek düşünmedik açıkçası. Bize gelmiyorlar mı, hiç bu konuları konuşmadık mı? Konuştuk, ama biz üretimde kalmak istiyoruz. Tekel’in alkollü içkiler kısmını devletten alanlar, bunu 2 yıl içinde 3 katına yabancılara sattılar... Evet, o satıştan sonra biz de çok kendi kendimize konuştuk. İnanılmaz rakamlar, fakat biz bu işin içinde üretimi için varız. Ortak girişim projeleri çok daha heyecan verici. Büyüme noktasına gelmemiz lazım. Borsada halka açılmayı düşünüyor musunuz? Halka arz da şu an için geçerli değil. Bunların hiçbiri olamaz değil, ama şu an değil. Kutman, AKP hükümetinin vergi artışlarıyla kayıt dışılığa ortam hazırladığını söyledi. ‘Şarabı içmenin kuralı olmaz’ Şarabın nasıl içileceğine dair herkesin bellediği kurallar doğru mu? Tavukla beyaz, etle kırmızı şarap içeceksiniz, başka türlüsü cahilliktir gibi... Hiç öyle bir şey yoktur. Herkesin kendi damak tadı vardır. Bir tek şaraba uymayan birkaç tane şey var. Çok acı, sirke, yoğurt, bunlar o kadar güçlü lezzetler ki şarabın tadını almanızı etkiler. Ama onun dışında somonla kırmızı da olur, tavukla chardonnay de olur. Yeter ki kendi hoşuna gitsin. ‘‘Bana söyleyin, ben de öyle içeyim’’ diyorlar. Böyle bir şey yok. Tamamen sizin damak zevkinize bağlı. İnsanlar şaraptan korkuyor, onun yerine bana rakı getirin diyor. Onun için biz bu anlayıştan kaçınıyoruz. Nasıl hoşunuza giderse öyle için, isterseniz içine buz atın. Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ Hükümetin politikaları bununla kalmadı, diyorsunuz. Başka neler yapıldı? Bir sürü ufak şeyler var. İçki ruhsatları İçişleri Bakanlığı’ndan belediyelere alındı. Belediyeler büyük zorluk çıkarıyorlar. Bir restoran açmak istiyorsunuz, içki ruhsatı almak için çok yıldırıcı ve caydırıcı uygulamalar yapılıyor. Artık ruhsat her yıl yenileniyor. Bundan başka, içki ve tütünde internet üzerinden satışı yasakladılar. Migros gibi büyük marketlerden süt, yoğurt isteyebiliyorsunuz, ama içki sipariş edemiyorsunuz. Sitenizden de mi satış yapamıyorsunuz? Tabii. Bardak, kutu satabiliyorum, ama şarabı satamıyorum. Geniş dağıtım yapamadığınız, yüksek kaliteli, kısıtlı ürünlerde satışların yüzde 1520’sini ben bu kanaldan satıyordum. İsterse üç şişe istesin, ben evine kadar buradan gönderiyordum, gönderme ücreti almadan. Şimdi gidip kendisi almak zorunda. LKOL TARTIŞMALARI ÜRKÜTTÜ’ ‘A Turizm alanlarında alkol satılamayacağı ARTIŞIYLA DEVLETİN ‘VERGİ GELİRİ DÜŞTÜ’ Bu artış sonrası devletin toplam vergi geliri düşmüş müdür? Şimdi kesin düşmüştür. Düşmüş olmaması mümkün değil, kendileri kabul ediyorlar, şu anda satılan üç şişe şarabın ikisinin kayıt dışı olduğunu. Doluca ve Kavaklıdere’den alınan ÖTV, şaraptaki toplam ÖTV’nin çok büyük bir kısmını karşılar. Ama satış olarak ikimizin toplamı yüzde 2025’ini geçmez. Ama böyle bir durum. Dolayısıyla oradan çok büyük bir darbe yedik. Bundan önce fiyatınız ne olursa olsun, satış fiyatının yüzde 63’ünü vergi olarak alıyordu. Şimdi, litrede 3.2 YTL ÖTV alıyor. Bunun üstüne bir de yüzde 18’lik KDV ekliyorsunuz. 70 cl’lik şişe bazında 3.5 YTL’lik bir maliyet gelmiş oluyor. Ucuz şaraplar kayıt dışında kalıyor. Yüzde 3040 civarında zam anlamına geldi. Böyle bir enflasyon yokken bu bizim satışlarımızı düşürdü. Bu kadar göz göre göre yapılan bir şey var. Söyleyince ‘‘Kesinlikle haklısınız’’ diyorlar, ama değişen bir şey yok. KOYDUĞU ‘HÜKÜMETİN VERGİ İDEOLOJİK’ rımı nasıl etkiliyor hükümetin bu yaklaşımı? Çok zarar verdi. Bu seneki bağbozumunda bence bir sürü bağcı fark edecek nasıl zarar verdiğini. Pazar değişti. Herkes daha bir temkinli gidiyor. Hepimiz çok daha büyük yatırımları yapmayı planlarken, bu sene, çok daha ufak ufak yapıyorsunuz. Güya büyüme sürüyor. Hepimiz diyoruz ki bu geldi, bu da geçecek. Bu hükümet de inşallah kalıcı değil. Yine eski günlere döneceğiz, çünkü Türkiye şarapta belli bir noktayı geçmişti. Halkı, kültürü. Zor günlerde gücümüzle, yılların birikimiyle dayanacağız, hiçbir şekilde yılmayacağız tabii ki, ama önümüzü göremediğimiz, bize karşı böyle bir tutum varken 5 bin dönümlük yer yapmıyoruz, birkaç yüz dönümde kalıyoruz. TÜSİAD’ın yaptığı laiklik kaygısına ilişkin açıklamaların, sizin içinde bulunduğunuz durum ile ilgisi var mı? Bizimki onun küçük bir örneği. Ama öncü göstergesi. Bu alkole karşı olan kasıtlı tutum çığrından çıkıyorsa nerede kaldı Türkiye’nin laikliği? Çünkü gelip size rasyonel bir açıklama veremiyorlar, bunun mantığını açıklayamıyorlar. Şimdi ne yapıyorsunuz o halde? Biraz bekle gör, biraz temkinli idare ediyoruz. Tabii ki Tarım, Sağlık, Maliye bakanlıklarıyla Tütün ve Alkollü İçkiler Piyasası Kurulu’yla ilişkilerimiz var. Kimle görüşüyorsak her seferinde vergi yükünü, derdimizi anlatmaya çalışıyoruz. Ama onun dışında bir gücümüz yok. Kayıt dışına kaymak bir seçenek haline geliyor mu büyük şirketler için? Valla oraya gitmez diye ummak istiyorsunuz. Zaten ödeyenlerin sayısı çok az. Kayıt dışı hiçbir işlem yapmıyoruz, ‘‘Gelin, defterlerimizi inceleyin’’ diyecek firma sayısı 3’ü4’ü geçmez. Ha, o firmalar da kayıt dışına kaçamaz, zaten o kadar üstümüzdeler ki... En önce bize geleceklerdir, bir incelemeyle ilgili olarak. Bu Rekabet Kurulu kararı gibi... İNCELEMESİNDE ‘REKABET FARKLI BİR ŞEY VAR’ ‘Hedefimiz ürün çeşitliliği’ Şarap içinde nasıl bir kategorilendirme yapıyorsunuz? Ucuz, temel, popüler, üst ve premium kategorileri var. Ucuzda biz yokuz. Bunlar 5 YTL ’ye kadar olan şaraplar, çoğu kayıt dışıdır. Temelde Doluca, popülerde Villa Doluca, Nevşah, Antik. Türkiye pazarındaki tüketimin yüzde 6070’i bu gruptadır. Burada fiyat 515 YTL arasındadır. Bizim DLC’ler Kav, Sarafin, Karma bunun üstündeki gruptur. Pazarlama açısından bundan sonraki adımınız ne olacak? Ürün çeşitliliği. DLC’yi çıkaralı birbir buçuk yıl oldu. Esas kârlı segmentler üst ve premium oluyor tabii. Bu iki segmentin lideri olduğumuz için tüm aşağıdaki çalkantıları bu segment sayesinde atlatıyor ve büyümeye yine de devam ediyoruz. Ama daha hızlı olabilirdi. gelerden, değişik sahadaki elemanlarımızdan bilgileri alıyoruz, belli yerlerden şarap satışları kalktı. Eskiden mal verdiğiniz 35 nokta varken bunlardan bazıları almıyor artık. Ürkütüyor, orada başka bir komünite doğuyor. Sonuçta genel bir olumsuz yapı oluştu. Fiyatı pahalılaştı, üretim işi zor, bize bir sürü başka bürokratik engel çıkarıldı, önceden çıkarılmayan. Satın alan da zor durumda kalıyor. Tüketiciye ulaşmakta güçlük çekiyor. Eğer amaç, hayatı zorlaştırmak ve pazarı küçültmekse becerdiler. BİLMEYEN ‘TADINI ŞARAPTAN ANLAYAMAZ’ AKP hükümetinin alkole karşı görüşü belli. Siz bunun kasıtlı olarak mı yapıldığını düşünüyorsunuz? Evet, ben bunun ideolojik olduğunu düşünüyorum. Çünkü böyle bir karar verilse, yanlış olduğunu anlayınca ‘‘Hakikaten ekonomik anlamda yanlış yapmışım, bu sektör bu durumda değilmiş, özür dilerim, değiştiririm, vergisi budur’’ dersiniz. Çünkü bu sırf burada kalmadı. Bu en büyük ekonomik darbe. Kayıtlı pazar her sene yüzde 1520 büyüme kaydederken şu anda yerinde kaldı, kimi taraflarda daralma bile var. na dair tartışmalar işinizi etkiledi mi? Tabii. Bir ara kırmızı sokakyeşil sokak tartışmaları çıktı. O sonuçta kanunlaşmadı, bir şey çıkaramadılar, ama şimdi değişik böl Devlet Bakanı Abdüllatif Şener, ‘‘Ben şarabın her şeyinden anlarım, tek tadını bilmem’’ demişti. Olabilir mi böyle bir şey? (Gülerek) Benim için tabii geçerli bir cümle değil o yani. Teknik olarak nasıl yapıldığını kitaptan okursanız tabii anlarsınız. Ekonomik olarak inceleyebilirsin. Ama bu, tüketilmek üzere yapılan bir şey. Bütün özelliği kokusunda, lezzetinde, herhangi bir yemekle yapılan uyumunda. Dolayısıyla bunu hiç denemeden, anlamak ne demek zaten de, tadına varmadan hiçbir yorum yapamazsın. Bu şartlara karşı nasıl önlem alıyorsunuz? Ama Rekabet Kurulu kararında haklı değiller mi? Siz restoranlarla sadece sizin ürünlerinizi satmaları, rekabeti sokmamaları için ‘exclusivite’ anlaşmaları yapıyorsunuz, bunların yasaklanması gerekmez mi? Ama bu yasal, hâlâ da yasal. Rekabetin sağlanması açısından haklı bir karar değil mi? Biz Rekabet Kurulu’na ‘‘Çıkın sahaya, müşteriyle konuşun’’ dedik. Bu exclusivite anlaşmaları yasaklansa benim işime gelir. Bize pahalıya mal oluyor. Biz zaten kendi ürünümüzün tercih edileceğini biliyoruz. Mey’in çok yeni olduğunu düşünürsek, iki tane büyük firma vardı. ‘‘Ben ya Doluca ya Kavaklıdere satacağım diye masaya geliyor’’ zaten. Kavaklıdere de buna uyacak olsa bizim işimize gelir. Ama böyle bir zamanda, biz tam bütün bu başvurularımızı yapıp ‘‘Ne olur kayıt dışılıkla ilgili şu pazarı inceleyin’’ derken, Rekabet Kurulu’nun ‘‘Hadi bakalım, biz sizi inceleyeceğiz, siz kötü adamsınız’’ deyince, bu işte farklı bir şey var diye düşünüyoruz. Siz bu pazarın incelenmesini istediniz mi? Her zaman dedik, ya vergiyi indirin ya da kayıt dışını denetleyin. Bu işe tabii esas bakan Maliye Bakanlığı, Tütün Alkollü İçkiler Piyasaları Denetleme Kurumu’nun da tespitleri bildirmesi lazım. Ne kadar önemli bir sektörmüşüz! Bu duraklama devri, ama inşallah çöküşe gitmeyecek de bir daha yükseliş devri başlayacak. ‘Diren’in Mahlep’ine bayılırım’ Normalde ne içersiniz arkadaşlarınızla çıktığınızda? Zaten en sevdiğim içki şarap. Diğer şarapları da denemek lazım. Yerli şaraplar arasında, keşke bunu biz yapmış olsaydık dediğiniz şaraplar var mı? Takdir ettiğim şaraplar olur. Başarıyla yapılmış dediğim tabii ki olur. Üzüm bazında söyleyeyim. Öküzgözü ve Boğazkere üzümlerini çok seviyorum. Marka olarak Güler Sabancı’nın şarapları... Diren’in apayrı bir yeri vardır, Mahlep’i çok severim, ama şu anda onlar Dimes’e ağırlık verdiler maalesef. Beyaz üzümde Narince. Kalecik karası... Kalecik karası bir dönem şaraba ilgiyi yeniden yarattı. Bu haksız bir ilgi miydi? Kalecik karası çok yumuşak, biz de yapıyoruz. Ancak Kavaklıdere’nin yeniden Türkiye’ye sunduğu dönemde bu üzümün şaraplarını, arz az olduğu için çok yüksek fiyatlandırdılar. Bana göre fiyatını daha düşük tutup daha fazla hacimle satmaları gerekirdi. ‘Modern danstan şaraba geçtim’ Siz nasıl ilgilendiniz şarap işiyle? İçine doğmanın getirdiği bir şey var tabii. Ama benim ilk başlarda, Robert Kolej’den sonra diğer tutkum modern danstı. ‘‘Ben modern dans okuyacağım’’ diye tutturmuştum. Zaten çocuktan başlamıştım. Biliyordum bir noktada Doluca olacak, ama o zamanki tutkum modern danstı. Ama üniversitede hem modern dans hem işletme okudum. Üniversiteden sonra New York’ta profesyonel olarak modern dans yaptım, o sırada şarabı da okudum bir yandan. Üçdört sene modern dans yaptıktan, iyikötü tarafını yaptıktan sonra, ben burada çok güzel yaşıyorum da parası da farklı yerden geliyor, kafamda başladı zaten, ne yapmak lazım, ilk önce bir denemek için Türkiye’ye döndüm. Türkiye’de modern dansla ilgili bir şey yapamaz mıydınız? Türkiye’de aslında yapılacak çok şey var modern dansta. Çok bakir bir alan ve ileride muhakkak ilgileneceğim. Ya okul açarım, ya fahri bir şekilde Türkiye’deki dansla ilgili bir katkıda bulunmak istiyorum. Ama şu anda hayatım tamamen şarap olmuş durumda. ‘Kutman ile alakamız yok’ Doluca ve Kutman şaraplarının birbiriyle ilgisi var mı? Doluca ve Kutman’ın bir alakası yok. Ailede akrabalık var, ama dedemin kardeşinin çocukları ve onun devamı. Araları çok iyi değilmiş, dedem tek başına 1926’da kendi yoluna gitmiş ve Doluca şaraplarını kuruyor. 30 sene kardeşleri kuruyor. Apayrı. Hiçbir zaman alakaları olmamış. Doluca ismi nereden geliyor? Dedem Mürefteli. Orada ilk deneme bağlarını ekmeye başlıyor. Oranın en yüksek tepesinin adı da Doluca. Galata’da da şaraphanesi var, orada şişeleniyor. Sarafin’de sizin ortaklığınız ne? Benim babam ile rahmetli Güven Nil’in kurduğu ortak şirketin adı Nil. Sarafin’in isim hakkını ve Sarafin’i yaratan onlar. Sarafin’i ürettiğimiz Saroz’daki bağların sahibi Nil ailesi, ama bağları işleten biziz. Doluca bağları işletiyor, kendi tesislerinde şarabı yapıyor ve satıyor. Kârı paylaşıyoruz. ‘Şaraba üzümle başlayın’ İthal şarapları rakip olarak görüyor musunuz? İthal şaraplar önemli, önemi daha da artacak. Onun için biz de getiriyoruz. Ama henüz toplam pazar içinde payları yüzde 1 civarında. İthal şarapların seçiminde Fransızların beş üzümü her yerde ayrı tat verir. Bunların denenmesi lazım. Yeni şarap deneyecekseniz de en garantili yol, üzümünden yola çıkmaktır. Bildiğiniz bir üzümü denemek. Şaraptan anlamayan birine nasıl başlamasını tavsiye edersiniz? Mesela bunun için bizim DLC serisi ideal bir yelpaze oluşturur. Çünkü aşağı yukarı bütün belli başlı üzümlerle DLC’lerimiz vardır ve bunlar direkt bağdan sofraya anlayışıyla, fazla katkı eklemeden üzümünün tadını vermek üzere oluşturulmuş bir şarap grubu. Buradaki değişik üzümlü şarapları tadıp hangi üzümü sevdiğinize karar vermeniz ve ondan sonra o üzümde diğer markaları denemeniz tavsiye edilebilir. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle