28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MAYIS 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Saldırılara karşı gösterilen tepkileri destekleyenleri eleştiren Başbakan açıklamalarıyla toplumu geriyor 9 Başbakan kendisiyle çelişiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 2. Dairesi’ne yönelik saldırıya karşı gösterilen tepkileri destekleyenleri eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kendisiyle çelişiyor. ‘‘Söylenen her sözün bir bedeli vardır’’ diyen Erdoğan, açıklamaların ‘‘ekonomik istikrarı bozacağını’’ ve ‘‘toplumsal barışı zedeleyeceğini’’ ima etmesine karşın kendisinin daha önce yaptığı açıklamaları görmezden geliyor. Erdoğan’ın söylerken ‘‘toplumsal bir bedeli olup olmadığını düşünmediği’’ ve gerginlik yarattığı şeklinde değerlendirilen sözleri hafızlarda tazeliğini koruyor. Son olarak Danıştay’ın bir anaokulu öğretmeninin okula gidiş gelişlerinde türban takamayacağına ilişkin kararını partisinin Mersin merkez ilçe kongresinde sert bir dille eleştirmişti. Erdoğan, Danıştay kararını ‘kınadığını’ belirterek şunları söylemişti: ‘‘Bu kararı hukuk ilkeleri içerisinde tanımlayamıyorum. Tarif edemiyorum. Kalkıp da bir anaokulu öğretmenine, öğretmenlik yaparken başını açtın, dışarda da başın açık olarak gezeceksin deme hakkına kimse sahip değildir. Hangi makamda olursa olsun. Bu anlayış, hiçbir hukuk anlayışı içerisinde tanımlanamaz. Türkiye’de kendilerine göre alanlar belirlemek suretiyle vatandaşımızın din ve vicdan özgürlüğünü kimsenin kısıtlamaya hakkı yoktur. Bu böyle biline. İnsanın bir özel alanı vardır, kamusal alanı vardır, bir de kamu alanı vardır. Bu alanlara hükmetmeye kimsenin hakkı yoktur. Bunlar bu gidişle evin içine de karışacaklar. Evin içinde de şöyle davranacaksın diyecekler. Kusura bakmayın Türkiye yol geçen hanı değildir. Herkes yerini bilmelidir.’’ Erdoğan, bazı enerji lisanslarıyla ilgili iptal kararları nedeniyle Danıştay’ı müteahhitlere şikâyet etmişti. Erdoğan, ‘‘Yasamada bazı adımları atarız, yürütmede bazı adımları atarız, ama yargıdaki adımı bizim atmamız mümkün değil. Şu ana kadar, açık konuşuyorum, Danıştay’da birçok engelle karşı karşıyayız’’ demişti. dar bunlar gündeme geldiğinde şimdi bu ifadeyi kullananlar o zaman niye halka seçtirmediler’’ sözleriyle katılmıştı. Erdoğan medyayı da ‘‘terör propagandası’’ yapmakla suçlamıştı. UMHURİYET’E SALDIRIYI C UMURSAMADI Teröre karşı toplumsal desteği olumlu bul SATAŞMADIĞI KESİM KALMADI Erdoğan daha önce de sanayicilerden, üniversitelere kadar birçok kesime ‘‘sataşmıştı.’’ TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı’nın Merkez Bankası Başkanı’nın belirlenmesiyle ilgili süreç hakkındaki eleştirilerine ‘‘Ancak TÜSİAD’ın başında olan arkadaşımızın bu tür açıklamaları, bir defa aramızdaki nezaket açısından doğru değil. Çirkinlik burada’’ diye yanıt vermişti. Erdoğan, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle ilgili tartışmalara da ‘‘Bugüne ka duklarını dile getiren Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ve Deniz Baykal’ı sert bir şekilde eleştiren Erdoğan, gazetemize yönelik saldırıları da önemsememişti. Erdoğan, umursamaz tavrını, Endonezya’ya giderken uçakta gazetecilere şu şekilde açıklamıştı: ‘‘AKP’ye de bu kadar saldırı oluyor, parti binaları bombalanıyor, neden hiçbir yerde yer almıyor? AKP’ye saldırı yapıldığında susanlar şimdi başka şeyler söylüyor. Neden AKP ya da bir başka parti saldırıya uğrayınca genel başkanı aranıp ‘Geçmiş olsun, sorumlular bulunsun’ denilmez?’’ TYS, nöbeti sona erdirdi Türkiye Yazarlar Sendikası’na (TYS) üye yazarların, gazetemize ve Danıştay’a yapılan saldırıları kınamak amacıyla 15 Mayıs’ta başlattıkları eylemi sona erdi. Gazetemizin Şişli’deki merkez binasında dün son gün nöbetini tutan Metin Üstündağ, Ömer Civaoğlu, Enver Ercan, Çağıl Ener, Cuma Boynukara, Nevzat Çelik, Altan Öktem yaptıkları açıklamada, ‘‘15 Mayıs’ta eylemimiz sona erdi. Failler bulundu, görevimiz tamamlandı. Nöbet yerimizi değiştiriyoruz’’ dediler. TYS’li yazarların bir hafta boyunca sürdürdüğü eyleme Metin Cengiz, Lütfü Kaleli, Tülay Ferah, Öner Yağcı, Salih Bolat ve pek çok sendika üyesi destek verdi. TYS üyeleri şair Yavuz Özdem ve Metin Cengiz, gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız ve gazetemiz yazarlarından, şair Ataol Behramoğlu’nu ziyaret etti. GAZETEMİZE VE DANIŞTAY’A SALDIRI Arslan ve 3 arkadaşı tutuklandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 2. Dairesi ve gazetemize yönelik saldırıyı gerçekleştiren avukat Alparslan Arslan ile İsmail Sağır, Osman Yıldırım ve Tekin Irşi, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı. Gazetemiz ve Danıştay 2. Dairesi’ne yönelik saldırı kapsamında emniyetteki sorguları tamamlanan 9 sanık, Ankara Adliyesi’nde dün gün boyunca savcılıkta ifade verdi. Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nda sabah saatlerinde sağlık kontrolünden geçirilen saldırının faili ve şüpheliler, soruşturma savcısı Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hamza Keleş’e ifade vermek için Ankara Adalet Sarayı’na getirildi. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelileri Adalet Sarayı’na ayrı ayrı getirdi. Bu sırada şüphelilerden biri, Adliye girişinde gazetecilere ‘‘Ben pazarcıyım, beni niye çekiyorsunuz?’’ dedi. Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Tekin Irşi, Sinan B, Saim Ö, Mehmet A, Orhan K., ve Nusret A’nın adliyeye getirilişi sırasında çevik kuvvet polisi de çevrede geniş güvenlik önlemi aldı. ADANA SANAT KONSEYİ ‘Bir dakika karanlık’ Haber Merkezi Danıştay’da saldırıya tepkiler sürerken Adana Sanat Konseyi de sayısı bini bulan üyelerinin ev ve işyerlerine bayrak asıp her gün saat 21.00’de ışıkları bir dakika boyunca yakıp söndürme eylemi yapma kararı aldı. Saldırılar Malatya’da da protesto edildi. Adana Sanat Konseyi’nin bine yakın üyesi ev ve işyerlerine bayrak asıp her gün saat 21.00’de ışıkları bir dakika boyunca yakıp söndürme kararı aldı. İlk kez Susurluk olayından sonra milletin tepkisini dile getirdiği ‘‘Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık’’ eyleminin benzeri olan ‘‘Bir dakika karanlık’’ eylemini önceki gün başlattıklarını açıklayan Konsey Başkanı Haluk Uygur, tepkisiz kalmayın mesajı verdi. Bu ülkeyi seven, geleceğinin aydınlık olmasını isteyen, Atatürkçü, Cumhuriyetçi ve laik insanları bu tepkiyi güçlendirmeye çağıran Uygur, ‘‘Ülkemiz, Cumhuriyetimiz vahim bir saldırıyla karşı karşıya kaldı. Laik Cumhuriyetin çocukları olarak, Atatürk’ün gösterdiği ve aydınlattığı yolda sessiz kalmayacağız’’ dedi. Saldırılar Malatya’da da protesto edildi. Birçok sivil toplum örgütü temsilcisi dün Atatürk Anıtı önünde toplanarak saldırıyı kınadı. Kitle adına açıklamayı okuyan ADD Şube Başkanı Ali Ekmer Tunçdemir, ‘‘Danıştay 2. Dairesi üyelerine yönelik saldırının, daha önce Cumhuriyet gazetesine yapılan bombalı saldırıda olduğu gibi saldırıların kişisel olmadığı, örgütlü olduğu, laik Cumhuriyete ve onun saygın kurumlarına yönelik olduğu çok açıktır. Onların kişiliğinde, yargıcı, savcısı, avukatı ile bir bütün olan Türk yargısına ve hukukun üstünlüğü ile Türk demokrasisine karşı yapılmış çok ağır ve çok utanç verici bir saldırıdır’’ dedi. 5 ŞÜPHELİ SERBEST BIRAKILDI Yaklaşık 9 saat süren sorgunun ardından Alparslan Arslan ile İsmail Sağır, Osman Yıldırım ve Tekin Irşi, tutuklanma istemiyle Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hâkimliği’ne sevk edilirken 5 şüpheli serbest bırakıldı. 4 zanlı daha sonra çıkarıldığı nöbetçi hâkimlik tarafından, Türk Ceza Kanunu’nun ‘‘Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs’’, ‘‘Nitelikli adam öldürme’’, ‘‘Nitelikli adam öldürmeye teşebbüs ve suçlara iştirak etmek’’, ‘‘Patlayıcı madde bulundurmak ve atmak’’ suçları ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar Yasası’na muhalefet etmek suçlamalarından dolayı tutuklandı. Hâkimliğin tutuklama kararı verdiği zanlılar daha sonra Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerce cezaevine götürüldüler. Zanlıların adliyeden çıkarılması sırasında görüntü almak isteyen basın mensupları ve çevrede güvenlik önlemi alan çevik kuvvet polisleri arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. TEPKİLER SÜRÜYOR Saldırılara adı karışanlar Ankara’ya götürüldü. Aranan Erhan Timuroğlu jandarmaya teslim oldu Tekin suçlamaları reddediyor İstanbul Haber Servisi İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Danıştay 2. Dairesi üyeleri ve gazetemize yönelik silahlı, bombalı saldırılara ilişkin, İstanbul’da yöneticilerle toplantı yaptı. Saldırıları azmettirdiği ileri sürülen ve arandığı sırada bıçakla yaralanmış olarak hastaneye kaldırılan Muzaffer Tekin ve gözaltına alınan 4 kişi Ankara’ya götürüldü. Olaya adı karışan Erhan Timuroğlu da Kartal’da jandarmaya teslim oldu. Bakan Aksu, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde Vali Muammer Güler, Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve üst düzey emniyet yetkilileriyle 4 saat süren bir toplantı yaptı. Toplantının ardından açıklama yapan Aksu, bir gazetecinin, ‘‘Olay tamamen anlaşıldı mı?’’ sorusuna karşılık ‘‘Biraz sabırlı olalım’’ yanıtını verdi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nden 1980 yılında yüzbaşı iken ihraç edilen ve olaylara adı karışan Muzaffer Tekin ile saldırılara ilişkin gözaltına alınan 4 kişi daha dün akşam saatlerinde Ankara’ya götürüldü. Arandığı sırada, kalbinden bıçaklanmış olarak hastaneye kaldırılan Muzaffer Tekin, tedavi gördüğü Ka ‘Saldırıların amacı kaos’ ANKARA/SOLINGEN (Cumhuriyet) KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, Şemdinli’de yaşanan olaylar ile gazetemiz ve Danıştay’a yönelik saldırıların, ‘‘Türkiye’yi kaotik bir ortama sürükleme çabalarından kaynaklandığını’’ ileri sürerken CHP Tunceli Milletvekili Sinan Yerlikaya, Türkiye’de yargı sistemini ve demokratik düzeni sindirme ve ülkeyi farklı bir rejime kaydırma çabalarının olduğunu söyledi. Almanya’nın Solingen kentinde bir toplantıya katılan Yerlikaya, Danıştay 2. Dairesi üyelerine yapılan saldırıyı, ‘‘Türkiye için korkunç bir durum’’ olarak nitelendirdi. ‘‘Danıştay üyelerine sıkılan kurşunların, aynı zamanda Türkiye’de laik düzene karşı sıkılan kurşunlar olduğunu’’ kaydeden Yerlikaya, ‘‘Yargı sistemini ve demokratik düzeni sindirme ve Türkiye’yi farklı bir rejime kaydırma çabaları var’’ diye konuştu. KESK Genel Başkanı Tombul da, KESK Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, şöyle konuştu: ‘‘Ülkemizde son dönemde yaşanan ve toplumu kaotik ortama sürüklemek isteyen olayların, ABD’nin, Büyük Ortadoğu Projesi, İran, Irak’taki gelişmelerden bağımsız olduğu düşünülemez. Şimdi tam da eşit, özgür, demokratik bir Türkiye’de bir arada yaşamı savunma, bunun için mücadele etme zamanıdır.’’ ? İçişleri Bakanı Aksu, yöneticilerle toplantı yaptıktan sonra gazetecilere, “Sabırlı olun” dedi. Muzaffer Tekin ile birlikte gözaltına alınan Nihat G. ile Tekin’in saklandığı iddia edilen evin sahibi Mahmut Öztürk’ün de aralarında bulunduğu dört kişi Ankara’ya sevk edildi. dıköy Acıbadem Hastanesi’nden dün akşam saat 17.10’de çıkarıldı. Tekin, bir minibüs ile yüzleri maskeli özel harekât timleri eşliğinde, Sabiha Gökçen Havaalanı’na götürüldü. VIP bölümünden uçağa alınan Tekin, THY’nin tarifeli uçağıyla saat 18.45’te Ankara’ya hareket etti. Tekin’in önceki gün İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın da katıldığı ilk sorgusunda suçlamaları reddettiği öğrenildi. kurtulması için imkân sağlama’ suçunu işledikleri gerekçesiyle yaklaşık 5 saat süreyle, Cumhuriyet Savcısı Fehim Terzioğlu tarafından sorgulandılar. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan şüpheliler, Danıştay 2. Dairesi’ne yönelik saldırıyla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na ifade vermek üzere kara yolu ile Ankara’ya götürüldüler. Acıbadem Hastanesi çevresinde gözaltına alınan Mahmut Öztürk’ün 20 Mayıs Cumartesi günü sabah saatlerinde ekmek alıp döndüğünde, Tekin’in kendisini bıçakla yaralamış olarak bulduğunu ve hastaneye kaldırdığını söylediği öğrenildi. Gazetemize yönelik el bombalı saldırılara ilişkin, dün gözaltına alınan Nihat G. de İstanbul Terörle Mücadele Şubesi’ndeki işlemlerinin ardından sorgulanmak üzere Ankara’ya götürüldü. Öztürk’ün avukatı Serdal Bican, müvekkilinin Muzaffer Tekin ile askerlik yıllarından tanıştığını, Tekin’in kıta çavuşu olduğunu kaydetti. Tekin’in Öztürk’ün tavsiyesi üzerine astsubay olduğunu dile getiren Bican, olay gününden bir gece önce Muzaffer Tekin’in, Mahmut Öztürk’ü arayarak moralinin çok bozuk olduğunu ve kendisine gelmek istediğini söylediğini kaydetti. İntihar mektubu Bunun üzerine müvekkilinin Tekin’i misafir ettiğini söyleyen Bican, ‘‘Sabah kahvaltılık almak için dışarı çıkmış, döndüğünde Muzaffer Tekin’i kanlar içinde bulmuş’’ dedi. Öztürk’ün Tekin’i hastaneye götürdüğünü söyleyen Bican, şöyle devam etti: ‘‘Zaten Muzaffer Tekin mektup bırakmış. Mektubunda intiharından kimsenin sorumlu olmadığını belirtmiş. Tekin ‘Bana komplo düzenlediler. Benim oğlum üniversitede okuyor. Kimsenin yüzüne bakacak halim kalmadı. Onun için ölmek istedim’ demiş.’’ İntihar olayından sonra müvekkilinin de Zekeriya Öztürk’ü arayıp yardım istediğini anlatan Bican, Zekeriya Öztürk’ün de bu nedenle gözaltına alındığını dile getirdi. Diğer dört kişi Tekin’in, olaylardan sonra saklandığı iddia edilen Beykoz’daki evin sahibi emekli astsubay Mahmut Öztürk ve Tekin’in emekli binbaşı arkadaşı Zekeriya Öztürk ile Musa Çakmak, gözaltına alınarak Beykoz Adliyesi’ne sevk edildi. Şüpheliler, Tekin’in intiharına ilişkin ‘suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle