19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MAYIS 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP lideri, devletin iki numaralı isminin 23 Nisan’da laikliğe karşı muhtıra verdiğini söyledi 5 Baykal: Çare millettir İstanbul Haber Servisi CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AKP iktidarının demokrasi aracılığıyla Türkiye’yi laiklikten mahrum etmek istediğini belirterek ‘‘Laik demokratik düzene karşı çıkanlar ile Türkiye’nin ulusal bütünlüğünü ortadan kaldırmak isteyenler arasında açıkça itiraf edilmeyen bir bağlantının bulunduğu her geçen gün daha iyi anlaşılıyor’’ dedi. Baykal, partisinin İstanbul İl Örgütü tarafından dün Conrad Oteli’nde düzenlenen ‘‘Biz Hazırız’’ toplantısının açılışında konuştu. Baykal, TBMM Başkanı Bülent Arınç’ı eleştirerek 23 Nisan’da laikliğe kar Galatasaray şampiyon olunca... ? ‘‘Laikliği korumak için çare kurumlar değildir, çare millettir. Millet olarak laikliği sandıkta koruyamazsak Türkiye sıkıntılara gidecektir’’ diyen Baykal, Türkiye’nin önündeki seçimin ‘‘kader seçimi’’ olacağını vurguladı. şı muhtıra verildiğini söyledi. Danıştay’a yapılan saldırının, toplumun yaşanan gelişmeleri daha iyi kavramasına neden olduğunu belirten Baykal, toplumda, ‘‘Nereye gidiyoruz’’ sorusunun çokça sorulmaya başlandığını ve devletin bazı temel kurumlarının net ve açık bir tavır takınmasının sevindirici olduğunu vurguladı. ‘‘Laikliği korumak için çare kurumlar değildir, çare millettir. Millet olarak laikliği sandıkta koruyamazsak, Türkiye sıkıntılara gidecektir’’ diyen Baykal, Türkiye’nin önündeki seçimin ‘‘kader seçimi’’ olacağını söyledi. Laik demokratik cumhuriyete Türk halkının hep birlikte sahip çıkması gerektiğini dile getiren Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ğerlendirilmesi gereken bir manzara. Bu anayasaya göre hükümet olan siyasi kadronun, halkın, toplumun, milletin laikliğe sahip çıkıyor olmasından kıvanç ve mutluluk duyması gerekirken bundan rahatsız olduğu, sivil toplumun sahiplenmesinin onları tedirgin ettiği ortaya çıkıyor. Öyle anlaşılıyor ki onların laiklik konusundaki husumetleri, bu demokratik gelişmeyi değerlendirmelerine de engel olmuştur.’’ CHP lideri Baykal, AKP iktidarının laikliğe karşı ciddi ‘İktidar rahatsız’ ‘‘Ama şaşırtıcı olan şey şu: Türkiye’de toplumun laikliğe sahip çıkmasından memnuniyet duyması gereken sivil siyasetçilerin, iktidar kesiminin, bundan rahatsızlık içine girdiğini görüyoruz. Bu ibretle de bir mücadele içinde olduğunu vurgulayarak ‘‘İktidardaki siyasi kadro bilmelidir ki halk, millet laikliğe sahip çıkarsa, onlar laikliğe karşı verdikleri mücadeleyi belki kaybederler, ama demokratik bir hukuk devleti içinde yaşama ve var olma haklarını güvenceye alırlar. Bunun bile farkında değiller’’ diye konuştu. Laiklik karşıtı çaba içinde olanların ‘‘demokrasiden vazgeçmeden’’ etkisiz hale getirilmesi gerektiğini dile getiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ‘‘Türkiye’yi laiklikten demokrasi aracıyla mahrum etmek isteyenlerin kaybetmeye mahkum olduklarını’’ söyledi. MHP LİDERİ ‘AKP, etnik tuzaklar kuruyor’ İstanbul Haber Servisi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ‘‘iktidar sarhoşluğuna’’ kapılmama çağrısı yaparak ‘‘Çoğunluğu Müslüman olan ülkemizde AKP tarafından şimdi de dindar ve dinci ayrımı yapılmaktadır’’ diye konuştu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün Ahmet Cömert Spor Salonu’nda gerçekleştirilen MHP İstanbul 7. Olağan İl Kongresi’ne katıldı. Bahçeli, AKP hükümetinin Anadolu’da binlerce yıldır kardeşçe yaşayan Türk halkına etnik tuzaklar kurduğunu belirterek Türklerin kardeşliğinin tehlikede olduğunu söyledi. Hükümetin, Türkiye’yi gerilim stratejileri ile kamplara, cephelere ayırmaya çalıştığını ifade eden Bahçeli, Erdoğan’a ‘‘Sen kalabalıksın ama muktedir değilsin. Kalabalığın var ama iktidar değilsin. Türkiye’yi gerilim stratejileriyle cephelere ayırdığın gün nerede olacaksın? Türkiye’de mi, akrabaların gibi ABD’de mi?’’ dedi. Bahçeli, ülkenin üzerinde oynanan bütün oyunların senaryolarının Avrupa’da hazırlandığını söyledi. CHP İstanbul İl Örgütü’nün düzenlediği “Biz Hazırız” toplantısına Deniz Baykal’ın yanı sıra İsmail Cem de katıldı. Baykal, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, laiklik karşıtı çaba içinde olanları “demokrasiden vazgeçmeden” etkisiz hale getirmek gerektiğini vurguladı. (Fotoğraf: AA) Fenerbahçe’nin şampiyonluğu son hafta Galatasaray’a kaptırması, Meclis’teki fanatik milletvekillerini de derinden etkiledi. Koyu bir Fenerbahçe taraftarı olan TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, o hafta milletvekili arkadaşlarının kendisine takılacağını düşünerek oturumu bile yönetmek istemedi. Koyu bir Galatasaray taraftarı olan partili arkadaşı Agah Kafkas ile sık sık maç sonuçları konusunda iddiaya giren Yakut, böylece kendisine genel kurul salonunda hazırlanacak sürprizlerden de uzak durdu. Yakut ile Kafkas arasındaki çekişme, 20042005 sezonunda Türkiye Kupası finalinde Galatasaray’ın Fenerbahçe’ye 5 gol atarak kupayı almasıyla başladı. Yakut’un bu konudaki sıkıntısını bilen Kafkas, Yakut’un genel kurulda oturumu yönettiği bir gün görüşülmekte olan yasa tasarısı üzerinde konuşmak üzere söz istedi. Kürsüye gelen Kafkas, ‘‘Arkadaşlar biraz sonra oylama yapılacak ve hepiniz ellerinizi havaya kaldıracaksınız. Sizden bir ricam olacak. Ellerinizi kaldırırken, parmaklarınızı birleştirin, yoksa 5 işareti olarak anlaşılır. Oturumu yöneten başkanın canını sıkarsınız’’ dedi. Bu sözler karşısında genel kurul salonunda kahkahalar yükseldi. Ancak Yakut, oturumu yönettiği için kendisine yapılan bu espriyi sineye çekmek zorunda kaldı. Kafkas, bu kez de Galatasaray’ın şampiyonluğu için yine bir sürpriz hazırladı, benzer bir konuşma yapmak için söz istedi. Ancak Sadık Yakut, başına gelecekleri anlamış olacak ki, başkanvekilliği nöbetini arkadaşlarına devrederek bir hafta gözlerden uzak kalmayı tercih etti. Kafkas ise hazırladığı sürprizi bir sonraki şampiyonluğa erteledi. Mirkelam daha 500 yıl koşacak TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik Spor ve Komisyonu’nda geçen hafta, halk kütüphaneleri ve bazı müzelerin yerel yönetimlere devrini öngören yasa tasarısının görüşmelerinde ilginç tartışmalar yaşandı. AKP’li Avni Doğan, egemen iktidarlar ne kadar ‘‘tek tip insan yetiştirmeye’’ çalışsa da “kültür dayatmaya’’ çalışsa da bunun hiçbir zaman başarılı olamadığını somut örneklerle anlattı: ‘‘Eğer bu dayatmalar başarılı olsaydı, Nef’i olurdu ama Karacoğlan olamazdı, Nedim olurdu ama Bayburtlu Zihni olamazdı. Aziz Nesin’e hayatın dar edilmesinin nedeni de, Necip Fazıl’ın hapishanelerde ıstırap çekmesinin nedeni de işte bu tek tip insan yetiştirme dayatmalarının sonucudur. Ama bunlar hiçbir zaman başarılı olamamıştır.’’ Avni Doğan, ‘‘kütüphane’’ alışkanlığının da bir ‘‘kültür işi’’ olduğunu belirtirken, Türkiye’de insanların Tanzimat’tan bu yana kütüphanelere gitmediğini savundu. CHP’lilerin ‘‘Ondan önce gidiyorlar mıydı’’ eleştirisi üzerine Doğan, ‘‘Zaten ondan önceki anlayış başta, o zaman bu konuda önlem alınmasaydı zaten koskoca imparatorluk çökmezdi’’ karşılığını verdi. Doğan, kültür ve sanat adamlarının kolay kolay yetişmediğini, yetişse de herkesin kalıcı olamadığını da belirtip ilginç bir örnek verdi: ‘‘Mesela Dede Efendi, aradan kaç yüzyıl geçse de hâlâ yaşıyor. Hep var olmaya devam edecek. Ama şimdi bakıyorsunuz bir anda ünlü olanlar birkaç yıl sonra unutuluyor. Birkaç yıl önce bir Mirkelam vardı. Hani sürekli koşuyordu. Ne oldu, nerede şimdi Mirkelam, ne yapıyor? Ben şimdikiler kalıcı olmayacak demiyorum. Belki Mirkelam da kalıcı olacak ama.. bir Dede Efendi olabilmesi için daha 300500 yıl koşması gerekecek...’’ Milli Eğitim Bakanı Çelik, laikliğe sahip çıkan halkın tepkisini eleştirdi ‘Kin ve nefret kustular’ Haber Merkezi Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Danıştay’daki silahlı saldırının devlete ve hükümete karşı olduğunu kaydederek ‘‘Türkiye eski günlere dönmeyecek, geri dönüşü olmayan yollara girdik’’ dedi. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de Danıştay’a yönelik saldırıları değerlendirirken ‘‘Uzun zamandır partimize karşı kin ve nefret duygularını içinde depolayan bazı siyasi muhaliflerimiz, bazı ideolojik gruplar, adeta Kocatepe Camisi’nin avlusunda kin ve nefretlerini kustular’’ dedi. Amasya’da AKP il kongresin Danıştay’a yönelik saldırıyı değerlendiren Çelik, 18 Mayıs’ta hükümet üyelerini protesto eden halkı ideolojik gruplar olarak değerlendirdi. Danıştay’a yönelik eylemi “komplo” olarak gören Gül ise saldırının devlete ve hükümete karşı olduğunu savundu. de konuşan Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Danıştay’daki silahlı saldırının devlete ve hükümete karşı olduğunu söyledi. İlk günden bu yana olayın üzerine ciddi biçimde gittiklerini belirten Bakan Gül, ‘‘Türk polisi, istihbaratı, emniyet güçlerimiz, askerlerimiz hepsi bu komploları çözecek ve boşa çıkaracak güçtedir’’ dedi. Gül, hiç kimsenin Türkiye’nin ilerlemesini durduramayacağını vurguladı. AKP Van İl Kongresi’nde konuşan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de Danıştay’a yönelik saldırıyı değerlendirirken ‘‘Değerli bir hâkimin cenazesini bahane ederek uzun zamandır par timize karşı kin ve nefret duygularını içinde depolayan bazı siyasi muhaliflerimiz, bazı ideolojik gruplar, adeta Kocatepe Camisi’nin avlusunda kin ve nefretlerini kustular’’ dedi. Çelik, ‘‘Türkiye’nin huzuruna sıkılmış, birlik beraberliğe sıkılmış, iktidara sıkılmış kurşunları aleyhimize kullanacakların hevesleri kursaklarında kalacaktır. Onların bu gayretlerini boşa çıkaracağız. Bu memlekette huzursuzluk çıkaranlar öncelikle bu ülkenin düşmanıdır, iktidarın düşmanlarıdır. Bu tezgâha gelmeyelim, bu tuzağa düşmeyelim’’ dedi. Hükümet, Cumhurbaşkanı’ndan dönen Sosyal Sigortalar Yasası’nı aynen geçirmeyi planlıyor Vetolu yasa komisyonda ? Sezer’in 15 maddesini veto ettiği Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası, bu hafta TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Meclis, bu hafta yoğun bir gündemle çalışacak. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in 15 maddesini bir daha görüşülmek üzere Meclis’e iade ettiği Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası bu hafta TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ele alınacak. Hükümet vetolu maddeleri aynen geçirmeyi planlıyor. TBMM Genel Kurulu’nun bu haftaki önemli gündem maddesi, Başbakanlık’a terörle mücadele konusunda koordinasyon sağlama görevi veren tasarı olacak. Genel Kurul, haftaya 9. Uyum Paketi içinde yer alan uluslararası sözleşmelerle başlayacak. Gündemin ön sıralarına alınan, İnsan Hakları ve Ana Hürriyetlerini Korumaya Dair Sözleşme, Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı ve Avrupa Sosyal Şartına Değişiklik Getiren Protokol’ün onaylanmasına dair yasa tasarıları görüşülecek. Başbakanlık’a terörle mücadele konusunda koordinasyon sağlama görevi veren yasa tasarısının da perşembe günü görüşülmesi bekleniyor. Cumhurbaşkanı Sezer’in 15 maddesindeki düzenlemeler nedeniyle iade ettiği Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası, 23 Mayıs Salı günü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ele alınacak. Kamu Denetçiliği Kurumu (ombudsman) oluşturulmasını öngören yasa tasarısı, 24 Mayıs Çarşamba günü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülecek. Kurumlar Vergisi Yasası’nda değişiklik içeren tasarının görüşmelerine ise 25 Mayıs Perşembe günü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda devam edilecek. KİT Komisyonu denetimlerini sürdürecek. Komisyon, 25 Mayıs Perşembe günü Tekel ve bağlı kuruluşlarının hesaplarını görüşecek. Erdoğan’ın ‘esin kaynağı’ CHP Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu, 17 Mayıs Dünya Telekomünikasyon Günü nedeniyle TBMM Genel Kurulu’nda söz alıp Türkiye’nin telekomünikasyon alanındaki ‘‘artılarıeksilerini’’ anlattı. Telekomun özelleştirilmesini eleştiren Coşkunoğlu, bir süre önce Meclis’ten ‘‘kenar, köşe bucak, özel sektörün kârlı bulmadığı için hizmet götüremediği yerlere’’ hizmet götürmek için ‘‘Evrensel Hizmet Yasası’’nın çıkarıldığını anımsattı. Bu hizmeti götürebilmek için bir ‘‘fon’’ oluşturulduğuna dikkat çeken Osmanoğlu, ‘‘Bunun için toplanan fonun ne için kullanıldığını, nerede, nasıl kullanıldığını bilemiyoruz. Hatta ve hatta, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve Ulaştırma Bakanlığı’nın kendi bilgisayarlarının bu fonlardan kullanılan parayla alındığı söylemi var ve bu söylenti de yalanlanmadı henüz’’ diyerek kuşkularını dile getirdi. Coşkunoğlu, AKP hükümetinin telekomünikasyon politikasını eleştirirken de Başbakan Tayyip Erdoğan’la ilgili şu çok önemli iddiayı ortaya attı: ‘‘Sayın Başbakan, şimdi de ona ‘dostum’ dediği diğer bir tekel sahibi Bill Gates geldiği zaman 30 Ocak 2006 tarihinde aynen, aynen şöyle demiştir: ‘Bu çağda gelişmiş ve azgelişmiş ülke yok. Bu tanımlar geride kaldı. Akıllı, daha akıllı, en akıllı ülkeler olarak konuşuluyor. Kim daha çok bilgi üretirse, o daha güçlüdür.’ Ne güzel söylemiş değil mi Sayın Başbakanımız?! Üzülerek söyleyeceğim ki, Sayın Başbakan veya Sayın Başbakan’ın o konuşmasını hazırlayanlar intihal yapmıştır. İşte elimde Newsweek. Değerli arkadaşlarım, yabancı yayınları, yabancıların söylediği lafları izleyenler var. Newsweek’in Aralık 2005 sayısının 12’nci sayfasında Friedman, ‘Dünya Düzdür’ diye en çok satan kitabı olan kişi aynen bu cümleleri söylemiştir.. bire bir tercümesidir Sayın Başbakan’ın söylediği cümleler.’’ Coşkunoğlu’nun ‘‘intihal’’ suçlamasına AKP’li Musa Uzunkaya, ‘‘Ne var o cümlede’’ diye karşılık verince, elindeki ‘‘kanıtları’’ AKP’lilere gösteren Coşkunoğlu taşı gediğine koydu: ‘‘Aynen cümleyi alıp söylemesi intihaldir. Kaynak verebilir, ‘Friedman’a göre böyle’ diyebilir. Kelimesi kelimesine aynendir. Siz belki Başbakan’ın müsteşarından bu işe alıştınız; ama, benim geldiğim ortamlarda, referans kaynağı vermeden, kelimesi kelimesine aynı cümleyi okumaya intihal denir ve hele hele bir başbakana hiç yakıştırılmaz.’’ KOMİSYONUN AKP’Lİ ÜYELERİ SAKINCALI BULDU Nâzım’a yurttaşlık yok ANKARA (AA) TBMM İçişleri Komisyonu’nda oluşturulan alt komisyon, Türk Vatandaşlığı Kanunu Tasarısı üzerindeki çalışmalarını tamamladı. CHP’nin, Nâzım Hikmet’e yeniden Türk vatandaşlığı verilmesi önerisi, tasarıda yer almadı. Alt komisyon üyesi, CHP İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü, tasarıya, Nâzım Hikmet’i Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkaran, ‘‘25 Temmuz 1951 tarihli ve 13401 sayılı Bakanlar Kurulu kararının yürürlükten kaldırılmasını’’ içeren bir fıkra eklenmesini teklif etti. Ülkü’nün önerisine, AKP’li üyeler, bunun yasalaşması halinde, 35 bin kişinin yararlanabileceğini, sakıncalar doğurabileceğini belirterek karşı çıktılar. Bunun üzerine Ülkü, Enver Paşa’nın mezarının da Türkiye’ye getirildiğini ifade ederek ‘‘1974’te de af çıktı. O dönemde, bu aftan Osmanlı hanedanının yararlanacağı endişeleri vardı ama sadece 3 aile geldi’’ dedi. Alt komisyonda yapılan tartışmalardan sonra konunun İçişleri Komisyonu’nda görüşülmesine karar verildi. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, tasarının tümü üzerindeki görüşmeler sırasında, ‘‘Tasarıda, şahsa bağlı hak olduğu için bizzat müracaat etmesi gerekir. Olumlu şeyler belirtildi, komisyonda görüşülür, bir karar verilir’’ demişti. AKP Sıvas Milletvekili Selami Uzun da Nâzım Hikmet’in vatandaşlıktan çıkarılma kararının yasayla iptal edilmesi için destek olacağını söylemişti. Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan [email protected] CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle