18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 NİSAN 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Batman’da, evinde kurşun isabet eden 3 yaşındaki çocuğun yaşamını yitirmesiyle ölü sayısı yediye yükseldi DIŞİŞLERİ ROJ TV İÇİN GİDİYOR 9 Olaylar durulmuyor MAHMUT ORAL / İBRAHİM KARAARSLAN / ARİF ARSLAN / ABİDİN YAĞMUR Danimarka’ya ‘anlamlı’ paket ? Dışişleri Bakanı Gül, Danimarka Dışişleri Bakanı Möller’i telefonla arayarak olayları Roj TV’nin yayınlar yoluyla organize ettiğini söyledi. Gül, Danimarka’nın basına sağladığı hakların teröristler tarafından istismar edilmesine izin verilmemesini istedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye, Roj TV’nin Diyarbakır’daki olayları ateşleyen yayımlarından oluşan kasetlerle olaylar sırasında çekilen fotoğrafları Danimarka’ya gönderdi. AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında da Dışişleri Bakanlığı’ndan bir diplomat heyetinin Danimarka’ya giderek konuya ilişkin temaslarda bulunmasının benimsendiği öğrenildi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de, Danimarka Dışişleri Bakanı Per Stig Möller’i telefonla arayarak Danimarka’nın basına sağladığı hakların teröristler tarafından istismar edilmesine izin verilmemesini istedi. Türkiye, bugüne kadarki tüm itirazlarına karşın terör propagandası yapmayı sürdüren Roj TV’nin ülkesinden yayın yapmasına izin veren Danimarka’ya ‘‘anlamlı’’ bir paket gönderdi. DİYARBAKIR/BATMAN/MERSİN Diyarbakır’da 4 gün önce başlayan olaylar yayılarak devam ediyor. Batman’daki gösterilerde evinin ikinci katında oyun oynayan 3 yaşındaki bir çocuk açılan ateş sırasında kurşunun boğazına isabet etmesiyle yaşamını yitirdi. Olaylarda yaşamını yitirenlerin sayısı yediye yükseldi. Diyarbakır’da dün sabah saatlerinde esnaf molozları temizleyerek güne başladı. Olayların merkezindeki Bağlar’da ise tedirgin olan esnaf dükkânlarını açmadı. Yer yer küçük gruplar halinde gösterilerini sürdürmeye çalışan protestocularla polis arasında, kovalamaca yaşandı. Yüksekova’da arbede Ş ırnak’ın Cizre ilçesinde Cudi ve Kurtuluş mahallerinde göstericiler ateşler yakarken ana caddelerde toplanan küçük gruplara güvenlik güçleri müdahale etti. Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde Cengiz Topel Caddesi’nde toplanan bir grup izinsiz gösteri yaptı. Uyarılara karşı dağılmayan gruba polis biber gazı kullanarak ve havaya uyarı ateşi açarak müdahale etti. Ara sokaklara kaçan ve ateş yakan bazı göstericiler, eylemlerine devam etti. Polis ile göstericiler arasında yaşanan arbedede, 2 kişinin çeşitli yerlerinden yaralandığı, 7 kişinin ise gözaltına alındığı bildirildi. hallesi’ndeki Hazreti İbrahim Camii önünde başladı. Yaklaşık 300 kişi Abdullah Öcalan lehine Kürtçe ve Türkçe sloganlar atarak Siteler Mahallesi’ndeki DTP Merkez ilçe binasına kadar yürüdü. Siteler Polis Karakolu’na 200 metre mesafede toplanan grup, Diyarbakır’da yaşamını kaybedenler için saygı duruşunda bulundu. Bu arada topluluktan bazı kişiler PKK flamaları ve Öcalan posterleri açtı. Polisin dağılın uyarısı üzerine grup bir süre oturma eylemi yapmak istedi. Bu sırada bazı kişilerin polise taş attıkları gözlendi. DTP İl Başkanı Ali Bozan’ın isteğiyle grup oturma eylemine son verdi. Öte yandan dün özellikle Güneydoğu Anadolu’dan göçle gelen nüfusun yaşadığı mahallelerde kepenk kapatma çağrısının etkili olduğu görüldü. ‘OLAYLAR DURSUN’ Baydemir’den empati çağrısı DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır’da günlerdir devam eden olaylara katılan göstericileri ‘‘Cesaretinizden dolayı kutluyorum’’ diyen Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, dün de ölen militanların aileleriyle empati yapılmasını istedi. Olayların sona ermesi çağrısında bulunan Baydemir, ‘‘Bütün sivil yurttaşları eylemleri durdurmaya ve evlerine çekilmeye davet ediyorum’’ dedi. Baydemir, DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk, kapatılan DEP’in eski milletvekili Selim Sadak ve alt kademe belediye başkanlarıyla Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu önünde yaşanan olaylarla ilgili basın açıklaması yaptı. Diyarbakır’ın artık metanete ve sağduyuya kavuşması gerektiğini vurgulayan Baydemir, şöyle konuştu: ‘‘Herkesin yaşanan travmanın daha da büyümemesi ve derinleşmemesi için hem sorumluluk üstlenmesi hem de vicdanlı davranması gerekiyor. Artık eylemler olmamalıdır. Bütün sivil yurttaşları eylemleri durdurmaya ve evlerine çekilmeye davet ediyorum. Bütün güvenlik güçlerini de hiçbir şart ve koşulda sivil insanlara silah sıkmamaya davet ediyorum. Daha sağduyulu davranılmalı. Artık tek bir insanı kaybedecek tahammülümüzün ve kaybedecek pozisyonumuzun olmaması gerektiğine inanıyorum.’’ Baydemir, hakkında açılan soruşturmayla ilgili olarak da ‘‘Sivilleşme, demokratikleşme, toplumsal barış ve istikrarın sağlanması için Osman Baydemir’in kurban edilmesi gerekiyorsa buyrun kurban edin beni’ diye konuştu. Baydemir, ‘‘Sayın Başbakan’ın da ‘Bu acıyı paylaşıyorum’ demesini bekliyoruz’’ dedi. ÖNCE NAMAZ KILDILAR Askeri birliklerin de katılımıyla günlerdir alınan üst düzey güvenlik önlemleri, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Tarım Bakanı Mehdi Eker ve yedi AKP’li milletvekilinin kente gelişleri nedeniyle daha da yoğunlaştırıldı. Aksu ve Eker, halktan kopuk olarak Kurtoğlu Polis Lojmanları içindeki camide cuma namazını kıldıktan sonra temaslarına başladılar. Aksu, devletin bu olayları tertipleyenleri, kışkırtıcıları ve sinsice destekleyenleri tek tek yakalayarak teşhir edeceğini belirterek ‘‘Bölücülük ve terörle mücadele konusunda bütün imkânlar seferber edilerek hukuk ve demokrasi çerçevesinde mutlak bir kararlılık içinde olacağız. Kimsenin endişesi olmasın’’ dedi. MERSİN Gösteriler dün öğle saatlerinde Güneş Ma GÖRÜNTÜLER GÖNDERİLDİ Edinilen bilgilere göre, Diyarbakır’da salı günü 4 terörist cenazesinin toprağa verilmesinin ardından başlayan olaylar ve Roj TV’nin olaylar sırasındaki yayınlarının kasetleri Danimarka’ya ulaştırıldı. Pakette olaylara ilişkin fotoğrafların da yer aldığı öğrenildi. AKP MKYK toplantısında Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün konuya ilişkin AKP’lilere bilgi verdiği, bu kapsamda diplomatlardan oluşan bir heyetin, Ankara’dan Kopenhag’a giderek çeşitli temaslarda bulunmasının benimsendiği öğrenildi. Gül, Möller ile telefonla yaptığı görüşmede, ‘‘Terörle mücadele hepimizin sorunu, bu mücadelede hepimiz kararlıyız’’ dedi. Olayların Roj TV’nin yayınlar yoluyla organize ettiğini anlatan Gül, Türkiye’ye sızan teröristlerin adlarının bile Roj TV’de yayımlandığını belirtti. Gül, ‘‘Bütün bunlar Roj TV’nin, bu terörist örgütün kanalı olduğunu ispatlayan şeyler’’ diye konuştu. TRT’de katıldığı programda görüşmeye ilişkin bilgi veren Gül, Danimarkalı Bakan’ın, ‘‘terörle mücadelede Türkiye’nin yanında olduklarını ve bu konuda herhangi bir zafiyet göstermeyeceklerini, gereken her şeyi yapacaklarını’’ söylediğini bildirdi. 112 ÇOCUK GÖZALTINA ALINDI Kentte yaşanan olayların bilançosu ise çocuklar için oldukça ağır oldu. Önceki günkü olaylarda üç kişi daha yaşamını yitirince ölü sayısı altıya yükseldi. Sayısız yaralının olduğu kentte, Diyarbakır Barosu’nun verilerine göre önceki gece itibarıyla olaylara karıştıkları gerekçesiyle 112’si çocuk, 156’sı da yetişkin olmak üzere toplam 268 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerden 48’i ise tutuklandı. Ergani ilçesinde gösteri yapmak isteyen küçük gruba polis müdahale etti. Olaylarda aralarında AFP foto muhabiri Mustafa Özer ile özel bir televizyon kanalının muhabir ve kameramanı ile Üzeyir Yanar adlı gazetecinin de bulunduğu 10 kişi yaralandı. Olaylar nedeniyle ‘‘5. Orhan Asena Tiyatro Festivali’’, ‘‘4. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali’’ ile polis memurlarının Açık Öğretim Fakültesi sınavları ertelendi. Yüksekova (Fotoğraf: AA) Ok, Diyarbakır’da meydana gelen olaylara özel önem verdiklerini söyledi REHN’İN SÖZCÜSÜ NAGY BATMAN İpragaz, Karşıyaka ve Kısmet Mahallesi’nde toplanan gruplar, kent merkezine yürümek istedi. Polisin uyarısına karşın göstericilerin dağılmamaları üzerine polis jandarma ile birlikte müdahalede bulundu. Göz yaşartıcı ve sis bombaları ile plastik mermi kullanan güvenlik güçleri göstericileri dağıttı. Bu sırada Petrol Mahallesi 114. Sokak’ta evinin ikinci katında oyun oynayan 3 yaşındaki Fatih Tekin adlı çocuk boğazına isabet eden mermiyle öldü. 8 kişinin daha yaralandığı olaylarda beş kişi gözaltına alındı. Başsavcılıktan DTP’ye inceleme İLHAN TAŞCI TUNCELİ Sanat Sokağı’nda bir araya gelen 400 kişilik grup Cumhuriyet Meydanı’na kadar sloganlarla yürüdü. Belediye Başkanı Songül Erol Abdil’in de katıldığı yürüyüş sırasında yoğun güvenlik önlemleri alındı. ANKARA Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Diyarbakır’da meydana gelen, değişik kentlerde süren olaylara özelliği ve yoğunluğu nedeniyle özel önem verdiklerini ve bu çerçevede Demokratik Toplum Partisi’ne (DTP) dönük inceleme yaptıklarını bildirdi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Diyarbakır’daki olaylarla DTP’nin ‘‘ilişkisi’’ olup olmadığını araştırmak üzere inceleme başlattı. Başsavcılık bu kapsamda, olayların yaşandığı kent başsavcılıklarından DTP’li yönetici ve belediye başkanlarının açıklamalarına ilişkin ses ve görüntü kayıtlarını isterken basına yansıyan haberleri mercek altına aldı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, siyasi partilerin faaliyetlerini izlemelerinin rutin görevlerinden olduğunu anımsatarak ‘‘Her partiyi takip ediyoruz. Son olayları takip etmek de bizim görevlerimiz arasında. Parti faaliyetlerine aykırı her olay olduğunda izliyoruz’’ dedi. DTP’ye de bu çerçevede baktıklarını kaydeden Ok, ‘‘Olayların yoğunluğu ve yaygınlığı dikkatimizden kaçmaması gereken bir durum. Olayların yoğunluğu ve kapsamı nedeniyle incelemeye özel önem veriyoruz’’ dedi.Başsavcılık, yapacağı incelemenin ardından parti yöneticilerinin olayla ilişkisini belirlemesi durumunda soruşturma başlatacak. İL BAŞKANINA YURTDIŞI YASAĞI DTP Siirt İl Başkanı Murat Avcı, ‘‘örgüt propagandası yapmak’’ ve ‘‘halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek’’ suçlarından Siirt Adliyesi’nde ifade verdi. Serbest bırakılan Avcı hakkında ‘‘yurtdışına çıkma yasağı ve günde üç defa imza verme’’ kararı alındığı açıklandı. Kentteki olayların ardından Avcı, terör örgütünü öven açıklamalar yapmıştı. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de çatışmada öldürülen teröristleri kastederek ‘‘Bir gün önce bu kentin, bu bölgenin acısı 14 idi, bu saat itibarıyla 16’dır. Cesaretiniz için size teşekkür ediyorum’’ demişti. AB’den ‘acil çözüm’ çağrısı BRÜKSEL (Cumhuriyet) AB Komisyonu, Türkiye’nin Güneydoğu bölgesindeki şiddet olaylarını izlediğini belirterek acil çözüm çağrısında bulundu. AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’in sözcüsü Christina Nagy, güvenlik birimleri ile bölge halkı arasında yaşanan gerginliğe değinerek ortamın yumuşatılması gereği üzerinde durdu. Sözcü, ‘‘barış, ekonomik ve kültürel gelişmeye ihtiyacı olan Güneydoğu bölgesinde terorizmden kaynaklanan sorunlar yaşandığının bilincinde olduklarını, ancak meselenin güvenlik boyutundan daha kapsamlı ele alınması gerektiğini’’ söyledi. Türk yetkililerini Güneydoğu bölgesinde ekonomik ve kültürel gelişmeler sağlamak için acil çaba sarf etmeye çağıran AB Komisyonu, olaylarda aralarında çocukların da bulunduğu can kaybı olmasından duyulan üzüntü ve endişeyi dile getirdi. Nagy, konunun TürkiyeAB temaslarında sürekli ele alındığını, gelişmelerden genel olarak endişe duyulduğunu belirtti. Olayları Mesud Barzani Şemdinli Öcalan üçgenindeki çıkmaz kışkırtıyor Başkaldırı eyleminin şifreleri MEHMET FARAÇ Diyarbakır olaylarını izleyen herkes bölgede yaşanan kaosun gerekçelerini arıyor. Olaylar bir başkaldırı mı, askeri operasyonlara bir tepki mi yoksa provokasyon mu sorusu giderek daha çok kafa kurcalıyor. Bunun için BarzaniŞemdinliÖcalan üçgenindeki kritik noktaya bakmak gerekiyor. Soruların yanıtları hem Kuzey Irak’taki devletleşme çabalarının yarattığı heyecanda, hem Şemdinli’de bölge insanının öfkesine yol açan bombalı saldırılarda, hem de PKK ve Öcalan’ın içinde bulunduğu çıkmazda gizleniyor. Kuzey Irak’ta yapılanmasının son aşamasında bulunan devletleşme çabaları, hem Türkiye, hem İran hem de Suriye’deki Kürt kesimini heyecanlandırıyor. Sınır boyundaki ülkelerin yanı sıra Güneydoğu’daki yurttaşlar da Beyaz Saray’a kadar çıkan Kürt kimliğinin tanınmasının getirdiği heyecanı artık tepkisel cesarete dönüştürebiliyor. Üstelik Mesud Barzani’nin ileride Türkiye’nin bir parçasının da bu devlete katılacağı yolundaki uçuk sözleri, bu cesareti giderek artırıyor. Diyarbakır ve çevresinde patlak veren olayların büyüyerek çevre ilçe ve illere yayılması, bu cesaretin yanı sıra Şemdinli’de kimi devlet çalışanlarının da içinde olduğu patlamalar nedeniyle kolaylıkla öfkeye dönüşüyor. 21 İÜ VE DİSK AÇIKLAMASI ? PKK, bilinç ve provokasyonun ortaklık ettiği bu kaosun, Avrupa ülkelerinde 100’den fazla Kürt kuruluşunun yürüttüğü ‘‘Öcalan’a özgürlük’’ eksenindeki siyasallaşma lobisinde kullanılacağını çok iyi biliyor. Ancak Diyarbakırlı 6 yaşındaki Enes, 9 yaşındaki Abdullah ile 3 yaşındaki Batmanlı Fatih’in kanlarının hesabını kimin vereceği sorusu ortada duruyor. Mart’taki Nevruz etkinliklerinde frenlenen kitleler, 14 PKK’linin öldürülmesi bahane edilerek Şemdinli ve çevresinde yarım kalan direnişi sürdürmeye ve kinlerini kusmaya yönlendiriliyor. Üstelik Şemdinli olaylarıyla ilgili iddianame de ne yazık ki bu kitlelerin bazen pusulası, bazen de cesareti oluyor!.. karılıyor. Diyarbakır olaylarını tetikleyen unsurların başında, Öcalan’ın sağlığıyla ilgili bu tür söylentiler de geliyor. Öcalan’ın tam da Diyarbakır olaylarının sürdüğü ve dedikoduların arttığı dönemde, kardeşi ve üç avukatına İmralı’da söyledikleri de bu tezi doğruluyor: ‘‘Benim ölüm kararımı belki de vermişler. Ancak cesedimin yaratacağı sorunları hesaplıyorlar. Diyorlar ki ‘Öldürürsek bunun sonuçları ne olur?’ Bunu tartışıyorlar. Bana göre ölümüm, başlarına büyük bela ve sorun yaratır. Bunu da iyi bilmeleri gerekir ki bu yüzyıllarca bölgede Kürtlerle Türkler arasında telafisi mümkün olmayan bir kan davasına dönüşür. Bunun sorumluluğunu herhalde düşünüyorlardır.’’ ETA veya IRA benzeri çözümlere açık olduklarını belirten Öcalan, ‘‘Eğer bir demokratik çözüm önlemi alınmazsa tabii bunu yine söylüyorum, çok karanlık bir gelecek olur’’ diyerek tehditler savuruyor. Örgütü Kandil Dağı’ndan yöneten Murat Karayılan da Öcalan’ın sağlığı ile ilgili spekülasyonların halkı gerginleştirdiğini itiraf ediyor, ancak eylemlerin de süreceğini söylüyor. P KK’NİN AÇMAZI... ÖCALAN FISILTILARI... Diyarbakır ve çevresinde serhildana (başkaldırı) dönüşen olayların gerçek gerekçeleriyle ilgili soruların en dikkat çekici yanıtı, şüphesiz PKK ve Öcalan’ın içinde bulunduğu çıkmazda barınıyor. Güneydoğu başta olmak üzere Kürt yurttaşların yoğunlukla yaşadığı bölgelerde bir yıldır sürdürülen ‘‘Öcalan siyasi irademdir’’ kampanyasında 1 milyon imza toplandığı söyleniyor. Ancak imzalar toplanırken fısıltı gazetesi önce Öcalan’ın hasta olduğunu yayıyor. PKK lideri bunu İmralı’da yalanlayınca bu kez öldürüleceği konusunda dedikodular çı Güneydoğu’daki intifada provalarında Öcalan’ın yanı sıra PKK’nin içinde bulunduğu bunalımın da ciddi katkısı bulunuyor. Aslında olayların lokomotifinde örgütün giderek gücünü yitirmesi, bölünmesi ve stratejisinin tabanında yarattığı umutsuzluk da bulunuyor. PKK’nin kentlerdeki hücreleri, legal ve illegal destekçileri bu umutsuzluğu tersine çevirmek için çabalıyor, çocuklar ve kadınlar bu yüzden sokağa çekiliyor. PKK eski günlerine, sokak eylemleri ve başkaldırı girişimleriyle yeniden kavuşmayı hesaplarken bölgedeki olaylarda Kürt kökenli yurttaşların işyerleri, otomobilleri yakılıyor, yöre insanı yaralanıyor, bölgenin suçsuz ve savunmasız bebeleri kaosu derinleştirmek isteyen sorumsuzların kurşunlarına hedef oluyor. PKK ise bilinç ve provokasyonun ortaklık ettiği bu kaosun, Avrupa ülkelerinde 100’den fazla Kürt kuruluşunun yürüttüğü ‘‘Öcalan’a özgürlük’’ eksenindeki siyasallaşma lobisinde kullanılacağını çok iyi biliyor. Ancak Diyarbakırlı 6 yaşındaki Enes, 9 yaşındaki Abdullah ile 3 yaşındaki Batmanlı Fatih’in kanlarının hesabını kimin vereceği sorusu ortada duruyor. Parlamentoyu göreve çağırdılar İstanbul Haber Servisi İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak, Diyarbakır, Batman, Van ve Siirt’te yaşanan ‘‘bölücü ve terörist gösterilerin’’ içinde yer alan iç ve dış güçlere karşı hukuk ve demokrasi ilkeleri doğrultusunda gerekli tüm önlemlerin alınması için AKP hükümetini ve parlamentoyu acil göreve çağırdı.Prof. Parlak, İÜ Senato üyelerinin, olaylara ilişkin kararını Beyazıt’taki rektörlük binasında düzenlenen toplantıda açıkladı. İÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şafak Ural ve Prof. Dr. İrfan Papila ile İÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Korkut Tuna ve Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tahsin Akalp’in katıldığı toplantıda kararı okuyan Rektör Parlak, gösterilerin ‘‘daha vahim olayların bir başlangıcı ve provası özelliği olduğuna’’ dikkat çekti. Parlak, tüm siyasi partilerin, ideolojik farklılıklarını ve oy kaygılarını bir yana bırakarak gereken önlemleri bir an önce alması gerektiğini vurguladı. DİSK’ten yapılan açıklamada da artan şiddet olaylarının çözümünün toplumsal mutabakatı oluşturmak olduğu vurgulandı. CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle