25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 NİSAN 2006 CUMARTESİ 6 Öğretmene bıçaklı saldırı ? BALIKESİR (Cumhuriyet) Balıkesir’de M. G. (19) adlı bir kişi, Zühtü Özkardaşlar Lisesi Müdürü Muhsin Bostan ve Müdür Yardımcısı Ali Rıza Erşan’a bıçakla saldırdı. Daha önce devamsızlık nedeniyle aynı okuldan uzaklaştırıldığı öğrenilen zanlı, öğrencileri rahatsız ettiği gerekçesiyle kendisini şikâyet eden yöneticilerle okul binasında tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine M.G., Bostan ve Erşan’a bıçakla saldırdı. Diğer öğretmenlerce etkisiz hale getirilen M.G., polis ekiplerince gözaltına alındı. HABERLER EğitimSen üyesi öğretmenler kampanya kapsamında derste şiddet konusu işleyecek Şiddete siyah kurdele ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) EğitimSen üyesi öğretmenler, sendikanın düzenlediği ‘‘Okullarda Şiddete Hayır’’ kampanyası kapsamında derslere siyah kurdele takarak girdi. EğitimSen’li öğretmenler gelecek haftadan itibaren ise derslerinde 10 dakika şiddet konusunu işleyecek. EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, sendikanın Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Abdullah Çiftçi ile birlikte, dün Hasanoğlan Atatürk Anadolu Öğretmen Lisesi’nde, eğitimcilere siyah kurdele dağıttı. Dinçer, ‘‘Okullarda Şiddete Hayır’’ kampanyası yürüttüklerini ve barış, hoşgörü, kardeşlik çağrısı yapmak, ölen öğrenciler için yas tutmak üzere siyah kurdele dağıtmaya geldiklerini vurguladı. Dinçer, şöyle konuştu: ‘‘Okullarda şiddet CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU CUMOK Her Yerde... Birkaç yıldır CUMOK sözü her yurtseverce girişimin yanı başında, içinde, ya da öncüsü olarak duyulur oldu... CUMOK, Cumhuriyet Okurları sözcüklerinin kısaltılmışı. İyi de, nasıl bir kuruluştu bu CUMOK? Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği gibi bir dernek mi? Gönüllü olarak bir araya gelmiş bir düşündaşlar topluluğu mu? Geçen yaz Yıldız Teknik Üniversitesi’ndeki bir kahvaltıda CUMOK’lularla söyleştik, şiirlerimi okudum, kitaplarımı imzaladım. Daha öncelerde de ülkenin hemen her yerinde, katıldığım hemen her toplantıda, kendilerini ‘‘biz CUMOK’’luyuz diye tanıtan insanlarımızla karşılaştım. Çoğunluğu bayan, genellikle orta yaşlarda ve yükseköğrenimli, aydın insanlar... ‘‘Türkiye’nin aydınlık yüzü’’ dediğimizde, zihnimizde canlanan insan yüzleri ve kimlikleri... Sokaklarımızı dolduran kalabalıkların arasında onlar ne yazık ki şimdilik bir azınlığı oluşturuyor... Herhangi bir Batı ülkesinde ise çoğunluk onlar gibi kimselerdir. Düzgün giyimli, aydınlık yüzlü, kibar... Mart ayında Ankara’da katıldığım bir dinletide salondaki çoğunluk onlardı. ??? 29 Mart Cuma günü, Alev Coşkun ve Erdal Atabek’le birlikte Cumhuriyet yazarları olarak gittiğimiz Kocaeli’ndeki toplantılarda da yine CUMOK vardı... CUMOK her yerde, evet... Nerede bir aydınlanma toplantısı, bir sanat olayı, bir kültür etkinliği varsa, CUMOK ya örgütçü ya katılımcı olarak orada... CUMOK’un bulunduğu her yerde görmeye alıştığımız Namık Kemal Boya arkadaşımdan bana CUMOK’u daha yakından tanıtmasını rica ettim... ‘‘CUMOK Türkiye Eşgüdüm Sorumlusu’’ olarak gönderdiği birkaç dosyadan, yazımın sınırları içinde, çıkarabildiğim ve sizlerle paylaşmak istediğim özet şu: CUMOK bir dernek değil, ‘‘Cumhuriyet gazetesinin ve ülkenin yolunu açma savaşımında bir araya gelmiş bir gönüllüler topluluğu’’... Kuruluş öyküsü biraz da masalsı... 30 Kasım 1995 tarihinde Deniz Som’un ‘‘Vaziyet’’ köşesinde şöyle bir ‘‘ilan’’ çıkmış: ‘‘Derli toplu, yüksek tahsil görmüş, varlıklıca, 60 yaş civarında, Kadıköy tarafında oturan bir aile, Cumhuriyet gazetesi okuyan, gazetelerden hiç kupon kesmemiş, dine saygılı ama dincilerden nefret eden, akşamları içkisini yudumlamayı seven, hangi yaştan olursa olsun aileler veya kişilerle dostluk ve ahbaplık kurmak istemektedir. Arzu eden şartlara uygun vatandaşların önümüzdeki pazar Fenerbahçe’deki Camlı Köşk’te kerahat vakti kapıdan girişte sağda üzerinde Cumhuriyet gazetesi olan masada bizlerle buluşmaları rica olunur. Bu buluşma belki Kupon Kesmeyenler Derneği’nin de çekirdeğini oluşturabilir. Hâmiş: Bir dost bulamadım, gün akşam oldu’’ ‘‘İlan’’da duyurulan ‘‘buluşma yeri’’nde birkaç gün içinde 500’den fazla ‘‘Cumhuriyet’’ okuru buluşmuş... ??? Bugün hayatta olmayan Erol Geyran’ın böylece başlattığı (2003 sonlarında Türkân Erkin’in girişimiyle yeni bir açılım kazanan) CUMOK oluşumunun günümüzde ulaştığı kapsam, kurucusunun ‘‘tasavvur’’unun çok ötesine geçmiş olmalı... Kendi türünde ilk ve tüm dünyada belki de tek örnek CUMOK... Bir gazete çevresinde gönüllü olarak buluşan insanlar... Çalışmalarının amacını şöyle özetliyorlar: Cumhuriyet gazetesinin satışını arttırma ve Cumhuriyet Vakfı’nı güçlendirme... CUMOK’un, ülkenin bugün içinde bulunduğu koşullarda her yurtseverin kulak vermesi gereken uyarı ve çağrısı ise aşağıdaki sözlerde dile getiriliyor: ‘‘Devrimciler, Ulusal Kurtuluşçular, Cumhuriyetçiler, Demokratlar, Laikler, Kemalistler ve Sosyalistler olarak birleşmenin yolunu aramalı ve en önemlisi durumdan görev çıkarma tutumuna geçmeliyiz. AKP iktidarı ile başlayan ve 2004 yılı baharından bu yana şiddetini arttırarak süren bu mücadele de hemen sonuçlanmayacaktır. Uzun soluklu bir savaşıma hazır olmalıyız...’’ Bugün gerçek anlamıyla Cumhuriyet okuru olmanın, CUMOK’a destek vermekten, bunun için de öncelikle www.cumok.org sitesine girerek CUMOK’lu olmanın ilk adımını atmaktan geçtiğini düşünüyorum... ? Eğitimcilere siyah kurdele dağıtan EğitimSen Genel Başkanı Dinçer, barış, hoşgörü ve kardeşlik çağrısı yapmak ve ölen öğrencilerin yasını tutmak üzere öğretmenlerin derslere siyah kurdeleyle girdiklerini söyledi. konusu yoğun olarak gündemde. Her gün ayrı bir olay oluyor. Arkadaşlarımız bu yüzden derslere siyah kurdele takarak giriyorlar. Bunun dışında önümüzdeki hafta okullara göndereceğimiz dokümanlar aracılığıyla EğitimSen üyesi öğretmenler, derslerde 510 dakika bu konuyu anlatacaklar. Bu konuyla ilgili 3 Nisan’da başlayacak büyük bir araştırma yapacağız ve 1920 Mayıs’ta araştırma sonuçlarını içeren bir sempozyum düzenlemeyi düşünüyoruz.’’ AKKIMIZI TANIMIYOR’ ‘H Öğretmenlerin sorunlarını da dinleyen Dinçer, ‘‘Sosyal kazanımlarımızı geri götürmeye yönelik yeni yasaların çıkarıldığı bir dönemde sendikalı olmak çok önemli’’ dedi. Yürürlükte bulunan Kamu Görevlileri Yasası’nın grev ve toplusözleşme hakkı tanımadığını belirten Dinçer, şunları kaydetti: ‘‘Hiçbir yaptırım uygulayamıyoruz. Bu durum sendikaları güçsüzleştiriyor. Bu bakımdan sendikalı, sendikasız hep birlikte, bu yıl söz konusu yasanın, toplusözleşmeli ve grevli bir yasaya dönüştürülmesi için hareket etmeliyiz. Sendika olarak bu konuyla ilgili büyük eylemler planlıyoruz. 24 Kasım’da iş bırakmayı, çalışmamayı düşünüyoruz. Çünkü bu yasayla haklarımızı almamız mümkün değildir.’’ MEF Kitap Fuarı başlıyor ? Eğitim Servisi MEF İlköğretim Okulu’nun ‘‘Kitap Kurdu’’ adıyla düzenlediği Kitap Fuarı ve Söyleşi Günleri, 37 Nisan 2006 tarihleri arasında MEF Eğitim Kampusu’nda gerçekleştirilecek. MEF okulları, 16 yayınevi ve 27 yazarın katılacağı Kitap Kurdu 2006 ile ‘‘öğrencileri Türk ve dünya yazınının roman, öykü, tiyatro, deneme gibi birçok türüyle tanıştırmayı ve okuma alışkanlıklarını pekiştirmeyi’’ amaçlıyor. Fuar, yazar Turgut Özakman’ın ‘‘Şu Çılgın Türkler’’ kitabı üzerine yapacağı söyleşi ile açılacak. EğitimSen Genel Başkanı Dinçer, Ankara’da öğretmenlere siyah kurdele dağıttı. (AA) İstanbul’da gerçekleştirilen ‘Şiddet ve Okul’ sempozyumunun sonuç bildirisi açıklandı ‘Herkese görev düşüyor’ İstanbul Haber Servisi ‘‘1. Şiddet ve Okul: Okul ve Çevresinde Çocuğa Yönelik Şiddet ve Alınabilecek Tedbirler Sempozyumu’’ sonuç bildirgesi yayımlandı. Bildiride çocuğun dünyasında şiddetin yeri olmaması gerektiği vurgulanarak ‘‘Şiddetin önlenmesi için geliştirilecek stratejilerde çocukların katılımının sağlanması gerekiyor. Bu konuda toplumun her kesimine görev ve sorumluluklar düşüyor’’ denildi. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) İlköğretim Genel Müdürlüğü ve UNICEF işbirliğiyle İstanbul’da Zübeyde Hanım Öğretmenevi’nde gerçekleşen uluslararası sempozyumun sonuç bildirgesi dün düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. Okullarda şiddetin engellenmesine yönelik önlemlerle ilgili MEB’in okullarda sanat ve spor gibi ders dışı etkinliklerin geliştirilmesi için altyapı sağlanması gerektiği vurgulanarak şu başlıklara yer verildi: ? Güvenli okullar oluşturulması amacıyla politikalar belirlenmeli ve standart ölçütler konulmalı. ? Öncelikle, okul müdürleri ve öğretmenler olmak üzere tüm okul çalışanlarına şiddet ve önlenmesine yönelik çatışma, çözme, arabuluculuk, olumlu disiplin yöntemleri konularında eğitim verilmeli.Etkili ebeveyn programları yaygınlaştırılmalı. ? Çocukların sorunlarını iletebileçekleri ve çözüm üretebilecek mekanizmaların hayata geçirilerek çocuk dostu okul ölçütleri tüm okullarda yaygınlaştırılmalı. ? Öğrencilerin, etkili iletişim, karar verme, problem çözme, çatışma yöntemi gibi temel yaşam becerilerini geliştirebilen eğitim programlarının etkin bir şekilde uygulanması sağlanmalı. Okullardaki yönetici ve öğretmenlerin ‘‘İnsan haklarına ve onuruna saygı’’ ilkesini benimsemesi gerekliliğine dikkat çekilerek şu görüşlere yer verildi: ? Ev, okul ve toplum arasındaki iletişim güçlendirilmeli. ? Öğrenciler ve çalışanların davranış kuralları belirlenmeli. ? Bireyin gelişim dönemlerini dikkate alan disiplin önlemleri alınmalı. Şiddet olaylarına karşı net ve tutarlı bir tavır sergilenmeli. Okulda sempozyum ? SAMSUN (AA) Samsun’da bir lisede madde bağımlılığından korunma yollarının anlatıldığı seminer kapsamında narkotik köpeği tarafından uyuşturucu arama tatbikatı gerçekleştirildi. Samsun Emniyet Müdürlüğü’nce Milli Piyango Lisesi’nde ‘‘Madde Bağımlılığı ve Önleme Yolları’’ konulu seminer düzenlendi. Uzmanlarınca verilen seminerde, öğrencilere uyuşturucunun zararları, insan ve toplum yaşamındaki olumsuz etkileri ile korunma yöntemleri anlatıldı. ‘Öğretmenlerin tercihi emeklilik’ ? ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Satın alma güçlerinin her geçen yıl düştüğü bildirilen öğretmenlerin emekliliği tercih etmeye başladıkları, son 10 yılda 130 bin 673 öğretmenin emekli olduğu bildirildi. EğitimSen Adana Şube Başkanı Güven Boğa, ‘‘Öğretmenlerimizin aldığı maaşların yoksulluk sınırının ancak yarısına ulaşması, öğretmenlerin tercihlerini emeklilikten yana kullanması etken olmuştur’’ dedi. ‘Şiddet her yerde’ Öğrenci değişimi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ‘‘Türk Yükseköğretim Kurumları Arasında Öğrenci ve Öğretim Elemanı Değişimine İlişkin Yönetmelik’’, Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) hazırladığı yönetmelik, üniversite ile yüksek teknoloji enstitüleri bünyesinde önlisans ve lisans düzeyinde eğitimöğretim yapan yükseköğretim kurumları ile bağımsız vakıf meslek yüksekokullarında öğrenci ve öğretim elemanı değişiminin esaslarını kapsıyor. Değişim programı gereğince bir başka yükseköğretim kurumuna gönderilecek öğrenciler, başarı ve yabancı dil durumları ile bir komisyon tarafından yapılacak mülakat sonucu dikkate alınarak belirlenecek. İstanbul Haber Servisi Öğrenciler, ‘‘şiddeti’’ ailede, okulda, okul bahçesinde, televizyonda, futbol maçlarında, adliyelerde, internet cafelerde, yuvalarda, Irak’ta, sokakta ve mahallede gördüklerini belirttiler. Rehberlik öğretmenleri Emel Öztürk ve Fatma Tosuntaş Karakuş’un, İstanbul’un farklı ilçelerinde 24 okulda 4. ve 8. sınıflarda 628 öğrencinin katılımıyla ‘‘öğrencilerin şiddet tanımını, nasıl önleneceğini’’ araştırdığı anket sonuçları ilginç değerlendirmeler ortaya koydu. Öğrenciler, şiddeti ‘‘cahil ve kadın olanlara uygulanan’’ ve ‘‘ABD’nin Irak’a yaptığı’’olarak tanımladı. Çocukların, ‘‘Şiddeti’’ nasıl algıladıkları, şiddetle nasıl baş ettikleri ve şiddeti önleme konularında görüş ve öneriler belirtildi. ataol b?cumhuriyet.com.tr. Faks: (0212) 513 85 95 ADANA LİSELİ GENÇLER ‘Okuyan Türkiye’ başlıklı raporda öğrencilerin yüzde 80’inden çoğu kitap kapağı açmıyor Gençler okuma özürlüsü FİGEN ATALAY AKP olayların sorumlusu ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Okullarda görülen şiddet olaylarının abartıldığını söyleyen Başbakan Erdoğan ile Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, lise öğrencileri tarafından protesto edildi. Okullarda meydana gelen şiddet olaylarının asıl sorumlusunun AKP hükümeti olduğunu belirten öğrenciler, ‘‘Yeraltına gömdüğümüz sapanlarımızı aldık ve baharın özgürleştirici renklerine büründük’’ dedi. İstasyon Meydanı’nda bir araya gelen ‘‘Adana Liseli Genç Umut’’ üyesi liseliler, ‘‘Liselerde şiddet istemiyoruz’’, ‘‘Liseler bizimdir, bizimle özgürleşecek’’, ‘‘İsyan, devrim, özgürlük’’ sloganları atttı. Grup adına yapılan basın açıklamasında artış gösteren olayların ‘‘kız meselesi’’ gibi nedenlere bağlanarak yaratılan yoz kültürün üstüne sis perdesi çekilmeye çalışıldığı savunuldu. Açıklamada, ‘‘Okullardaki uyuşturucunun, şiddetin, çetelerin asıl sorumluları neoliberal eğitim politikalarını yaşama geçiren, eğitimi paralı hale getiren, yaşamı güvencesizleştiren, örgütsüzlüğü örgütleyen egemen iktidardır. AKP hükümetidir’’ denildi. Gençlerin yüzde 70’i hiç okumuyor. Nüfusun yüzde 40’ı yaşamı boyunca hiç kütüphaneye gitmiyor. İlköğretimde çocukların yüzde 80’inden çoğu, ders kitabı, kaynak ve yardımcı kitap dışında kitap okumadan okullarından mezun oluyor. Üniversite öğretim üyelerinin beşte biri, akademik yayınlar dışında kitap okumuyor. Çocuk Vakfı Çocuk Düşünce Merkezi ile Çocuk Edebiyatı Okulu’nun ana fikrini oluşturduğu ve Hayalevi Reklamcılık/Artworks’ün hazırladığı ‘‘Okuyan Türkiye’’ başlıklı rapor, Türkiye’deki okumama alışkanlığını, neden okumadığımızı, çözüm için nereden başlanması gerektiğini gözler önüne seriyor. Raporda okuma alışkanlığının kazanılması için önerilen çözümler şöyle: ? Okuyan toplumu hedefleyen yeni bir kültür politikası. ? Güçlü ve yaygın bir reklam kampanyası. ? Okuyan Türkiye Seferberliği. ? Türkiye’nin bir kütüphaneye dönüştürülmesi. ? Sorunun tüm boyutlarıyla tartışılması ve çözüleceğine inancın tam olması. Rapora göre, okuma alışkanlığının kazanılmasında etkili üç toplumsal kurum, ‘‘aile, okul’’ ve ‘‘çevre’’. 26 yaş arasında aile ortamında kitapla tanışan çocuklar, kitabı ve okumayı kolaylıkla yaşamlarının bir parçası haline getiriyorlar. Amerikan Kütüphane Derneği’nin önerdiği kitap okuyucu ölçütü şöyle: ? Çok okuyan okuyucu: 1 yılda 21 ve daha fazla kitap okuyan kişi ? Orta düzeyde okuyan okuyucu: 1 yılda 620 kitap okuyan kişi ? Az okuyan okuyucu: 1 yılda 15 kitap okuyan kişi. TELEVİZYON FAKTÖRÜ Boş zamanları değerlendirme etkinlikleri arasında televizyon izlemek yüzde 93, kitap okumak ise yüzde 56’lık bir orana sahip. Ancak, raporda, ‘‘yüksek bir iletişim gücüne sahip televizyonun, uygun politika ve yöntemlerle istenirse okuma alışkanlığını destekleyici bir biçimde kullanılabileceği’’ vurgulanıyor. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle