13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 MART 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Demirel: Halk seçmeli ? TRABZON (AA) 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen ‘‘2006 Mart’ında Türkiye ve Dünya Üzerine Görüşler’’ konulu konferansa katıldı. Öğrencilerle söyleşi yapan Demirel, ‘‘Cumhurbaşkanlığı seçimi’’ ile ilgili bir soruya, ‘‘Türkiye’nin yapacağı tek şey, cumhurbaşkanını halka seçtirmektir. Yüzde 50’nin altında rey ile Çankaya’ya çıkılmamalı’’ yanıtını verdi. 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘İnancı gereği’ mahkemede ayağa kalkmadı. Adının Ekrem Özel olduğunu savundu Sakka kafa karıştırıyor HİLAL KÖSE Şam’dan Halep’e... ŞAM Bir gün önce ısı 17 dereceydi Halep’te. Şam, biraz daha sıcaktı Halep’ten... İlkyaz sanmıştım, yanılmışım... Dört saatlik bir yolculuktan sonra Halep’e bakıyorum. Konutlardaki taş işçiliği olağanüstü. Mimari biçimi çok iyi. Postmodernist bir görüntü egemen yapılarda. Caddeler tertemiz... Sürücüler ve yayalar trafik kurallarına uyuyorlar. Hem Şam hem de Halep güvenli bir kent. Kadınları kafelerde geç saatlere dek otururken, caddelerde dolaşırken gördük. Şam Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde okuyan Hataylı Aylin, ‘‘Ben burada çok mutluyum’’ deyip ekliyor: ‘‘Üstelik çok huzurlu ve güven altındayım.’’ Halep’te İslam Kültür Şenliği haftası var... Aylin de Şam’dan Halep’e gelmiş... Benim aklımda taş yapılar... Türkiye’de taş işçiliği yok denecek kadar az. Çünkü, taş ustaları günümüzde kalmadı, yenileri de yetişmedi. Yağmur altında Halep’i geziyoruz Mehmet Faraç’la birlikte.... Önce Emevi camisi olan Camii El Kebir, diğer adıyla Omayyad Camii’ni... Fransız ve İtalyan turistler de var.. Halep’in ne zaman kurulduğu belli değil. Elde veri yok. Ancak Hititler döneminde önemli bir yer. Daha sonraları İskender, Emeviler ve Abbasilerin egemenliğine girmiş. On birinci yüzyılın sonlarında ise Halep’te Osmanlı ailelerinin nüfuzu artmış. ??? Şam ve Halep’te her meydanda, caddelerde, lokantalarda, kafelerde Hafız Esad’ın fotoğrafları asılı... Oğlu Orgeneral Doktor Beşar Esad’ın fotoğrafı ise çoğu yerde babasıyla birlikte... Hem Şam’da hem Halep’te, üniversite öğrencisinden taksi şoförüne dek şu soruyu yönelttim: ‘‘Beşar Esad’dan hoşnut musunuz? Suriye’de yaşam nasıl?’’ Verdikleri yanıt: ‘‘Çok iyi. Mükemmel. Bakın altı yıl içinde neler oldu. Cep telefonu, bilgisayar. Daha da iyi olacağız. Doktor Beşar bizleri bilgi çağına taşıyor.’’ Bir gazeteciye soruyorum aynı soruyu: ‘‘Beşar değişen dünyayı izleyen bir devlet başkanı mı?’’ Hemen yanıt veriyor: ‘‘Biraz daha özgürlük.. Beşar, dünyadaki değişimi izliyor. Göreceksiniz Suriye liberalleşecek. Ekonomi devlet tekelinden kurtarılacak, serbest ekonomiye en geç on yıl içinde geçilecek. Yolsuzlukla mücadele edilmesi şart.’’ Soruyorum: ‘‘Ekonomide Çin modeli mi yoksa Rus modeli mi tercih edilir?’’ Yanıt: ‘‘Bilmem.’’ Beşar Esad yolsuzluk ve rüşvetle mücadeleyi sürdürüyor. Özellikle gençler Beşar Esad’ı çok seviyor... Festivalin açılışının yapıldığı spor salonunun önünde binlerce genç Beşar Esad’ın gelmesini bekledi... Ama Beşar Esad gelmedi. Altı yılda ekonomiye önem vermiş Beşar Esad. Özelleştirme henüz başlamamış. İtalya, Güney Kore, Fransa bazı yatırımlar yapmış... Peki bankacılık ne olacak? Orası belli değil... ??? Baas Partisi iktidarın dizginlerini bırakmıyor... Şimdilik bir siyasal değişim beklentisi yok. Ekonomide yavaş yavaş değişimin sinyalleri var. Hafız Esad usta bir satranç oyuncusu değil miydi? Oğlu Beşar da öyle! Kaldığım otelde Suriyeli Kürtler ve Ermenilerle karşılaştım... Türklere çok sıcak davranıyorlar... Uzun uzun sohbet ettik onlarla... Düzgün Türkçe konuşuyorlar... Üstelik yaşları da çok genç... Şam’da ve Halep’te Türklere karşı sıcak bir ilgi dikkatimi çekti... Otelde komi olarak çalışan Suriyeli Kürt genci şöyle diyordu: ‘‘Kürtler, Türkler, Araplar, Ermeniler, Suriyeliler hepsi kardeş...’’ Şam ve Halep notlarına yarın da devam edeceğim... Bürokratlar sorgulanacak ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Bölge İdare Mahkemesi, Rusya ile birleştirilen doğalgaz anlaşmalarındaki sorumlulukları nedeniyle, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’in haklarında soruşturma izni vermediği BOTAŞ yöneticilerinin soruşturulmasına karar verdi. Mahkemenin kararına göre BOTAŞ’ın eski yönetim kurulu başkanı Mehmet Takiyüddin Bilgiç, eski yönetim kurulu üyesi Birsen Aktugan ve yönetim kurulu üyeleri Fuat Celepçi, Hüseyin Karataş ve Rıza Çiftçi, ‘‘devlet alım satımına fesat karıştırmak, görevi kötüye kullanmak ve emniyeti suiistimal’’ suçlarıyla soruşturulacak. Louai Sakka. Terör Örgütü El Kaide’nin özel görevli üst düzey yöneticisi ve İstanbul’daki bombalı saldırıların finansörü olduğu gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen Suriye uyruklu Louai Sakka, yargılandığı mahkemede BağKur’dan maaş alan bir Türk olduğunu ve ABD askeri öldürdüğünü ileri sürdü. ‘‘Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek’’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istenen Sakka ile El Kaide üyesi olduğu öne sürülen Homed Obysi’nin yargılanmasına başlandı. Duruşmada, Sakka’nın yargılandığı dosya, İstanbul’daki bombalı saldırılara ilişkin El Kaide davası ile birleştirildi. Kimlik tespiti yapılan Sakka, adının ? El Kaide’nin üst düzey yöneticisi Sakka, mahkemede Türk vatandaşı olduğunu, Bağcılar’da oturduğunu söyledi. Sakka, ‘‘Ben Ekrem Özel’im. BağKur’dan maaş alıyorum. Sinir hastalığım var’’ dedi. Ekrem Uzel olduğunu söyledi. Mahkeme başkanı, sanığın adının Ekrem Uzel olduğunu söylediğini tutanağa yazdırdı. Türk vatandaşı olduğunu ve nüfus kaydının İskenderun’da olduğunu, Bağcılar’da ikamet ettiğini öne süren Sakka, sinir hastalığı bulunduğu ve özürlü olduğu için BağKur’dan maaş aldığını söyledi. Mahkemeden kimliğinin tespit edilmesi için parmak izi alınmasını isteyen Sakka, inançlarına aykırı olduğu gerekçesiyle oturarak savunma yapacağını kaydetti. Ayağa kalkmamakta ısrar eden Sakka, duruşma salonundan çıkarıldı. Sakka, dışarı çıkarılırken, ‘‘Ben cihat etmişim. Amerikalıları öldürmüşüm. Sizin gibilerin önünde mi ayağa kalkacağım. Ben Allah’ın selamıyım’’ diye bağırdı. İzleyiciler arasında yer alan ve Sakka’ya ‘‘Helal olsun, arkandayım’’ diyen bir kişi gözaltına alındı. Sakka’nın avukatı Osman Karahan adliyede yaptığı açıklamada, duruşma salonuna getirilen kişinin müvekkili Louai Sakka olup olmadığını bilmediğini söyledi. Adli Tıp Kurumu’nun bile kesin rapor veremediğini dile getiren Karahan, ‘‘Duruşma salonuna getirilen kişi Sakka’ya benziyordu ama emin ola madım’’ dedi. Karahan, mahkemeye Sakka’yı susturmak için başka birinin getirilmiş olabileceğini ileri sürdü. Duruşmada söz alan Homed Obysi’nin avukatı İlhami Sayan, Sakka’nın cezaevinde CIA tarafından başka biriyle değiştirilmiş olabileceğini ileri sürdü. Savcının, hakkında Topluma Kazandırma Yasası’nın uygulanmasını talep ettiği sanık Baki Yiğit, bu şekilde tahliyeyi kabul etmediğini belirterek ‘‘Şimdi tahliye edilirsem örgütün varlığını kabul etmiş olurum. Tahliyemin bir celse daha geciktirilmesini istiyorum’’ dedi. Mahkeme heyeti, sanıklardan Evren Hıdıroğlu, Ümit Bayrak, Seçkin Mandacı, Güngör Mandacı ve Tarkan Kalaycı’nın tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi. Sakka, 11 Eylül dahil dünyanın birçok yerinde gerçekleştirilen saldırılarda rol oynadı Yakalanan ilk üst düzey yönetici ECEVİT KILIÇ Ağar’dan Nevruz uyarısı ? ANKARA (AA) DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, bazı çevrelerin, ‘‘masumane Nevruz kutlamasını kendi çirkin emelleri için kullandıklarını’’ kaydetti. Nevruz Bayramı’nın sadece Türkiye’de değil, Kafkasya, Orta Asya ve Ortadoğu’nun pek çok ülkesinde kutlandığını anımsatan Ağar, ancak son yıllarda tüm insanlığın bayramı olarak kutlanması gereken Nevruz’un, bölücü ve yıkıcı bazı örgütlerin propaganda için kullandığı bir araç haline getirilmeye çalışıldığını vurguladı. Başbakan’a dinleme sorusu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Mersin Milletvekili Mustafa Özyürek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, partisinin grup toplantısının kapalı bölümünde ‘‘Hata yapan kim olursa olsun gereğini yaparım. Dikkat edin, telefonlarınız bile dinleniyor’’ dediği yönündeki haberleri TBMM gündemine taşıdı. Özyürek, Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle sunduğu soru önergesinde, ‘‘Bakan ve milletvekillerini dinleme yetkisini hangi yasadan alıyorsunuz? Dinleme için mahkeme kararı aldınız mı? Şu ana kadar, bu telefon dinlemelerinin sonunda hata yapanları tespit ettiniz mi?’’ sorularını yöneltti. El Kaide’nin Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgenin eylem organizatörü olan Louai Sakka, örgütün dünyada bugüne dek yakalanmış en üst düzey yöneticisi. Örgütün 11 Eylül dahil dünyanın birçok yerinde gerçekleştirdiği büyük saldırılarda rolü bulunan Sakka, diğer El Kaide yöneticilerinden farklı olarak alışılagelmemiş bir terörist imajı çiziyor. İslami kılık kıyafetler yerine markalı tişört, kot pantolon giyiyor, hedef seçtiği kişilerle çok rahat iletişim kurabiliyor. 1520 Kasım 2003’teki İstanbul saldırılarını planlamak suçundan yargılanan Sakka, ilk kez 31 Ocak 1999’da Amman Oteli’nde Hıristiyan turistlere yönelik saldırıyla gündeme geldi. Sakka, Türkiye’ye 1990’lı yılların başından itibaren girişçıkış yapmaya başladı. İstanbul’daki saldırıları gerçekleştiren Habib Akdaş, Adnan Ersöz ve Ferudun Uğurlu ile İslamabad’da tanışan Sakka, 1999 yılı haziran ayında eşiyle Türkiye’ye geldi. Bu süre içinde ‘‘Ebu Muhammet’’ ve ‘‘Ali Türki’’ adına düzenlenmiş sahte kimlik leri kullanan Sakka, 11 Eylül saldırılarını gerçekleştiren 2 kişiyi ise Türkiye üzerinden Afganistan’a Usame bin Ladin’e gönderdi. 11 Eylül saldırıları sırasında Bursa’da yaşayan Sakka, 2001 ve 2002 yıllarında ‘‘Engin Karadağ’’, ‘‘Mahmut Çağıran’’, ‘‘Yusuf Maraşlı’’ ve ‘‘Emin Yazıcı’’ adına düzenlenen sahte kimlik ve pasaportlarla Türkiye’de bulundu. Sakka, İstanbul saldırılarının planlandığı sıralarda tesadüfen ‘‘Kusai Saker’’ sahte kimliği ve pasaportuyla yakalandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan soruşturmayla sınır dışı edildi. Türkiye’ye geri gelen Sakka, İstanbul saldırılarını planladı. Saldırılardan sonra Irak’a kaçan Sakka, El Kaide’nin Felluce sorumlusu oldu. Burada Türk kamyon şoförleri Murat Yüce ve Durmuş Kumdereli’nin öldürülmesi emrini veren Sakka, Felluce’de ölen arkadaşı ‘‘Muhammed Faiz Bai’’nin pasaportu ile 6 Haziran 2005’te Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan yeniden Türkiye’ye giriş yaptı. Sakka, 6 Ağustos 2005’te Diyarbakır Havalimanı’nda Suriye’ye kaçarken yakalandı. ÇİZMEDEN YUKARI Dikkat!.. Telefonunuz dinleniyor. MUSA KART [email protected] Kitlesel şiddet eylemleri istihbaratı üzerine güvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkarıldı Emniyette Nevruz alarmı Haber Merkezi Nevruz kutlamalarında ‘‘kitlesel şiddet’’ eylemlerinin yoğunlaşacağına ilişkin istihbari çalışmalar, güvenlik birimlerini alarma geçirdi. Normalde 12 saat çalışıp 24 saat izin yapan polislerin çalışma saatleri 12 saat çalışıp, 12 saat izin yapar konuma getirildi. Özellikle Diyarbakır, Mersin ve Hakkâri’de olası yasadışı eylemlerin yoğunlaşabileceği görüşüyle bu bölgelere araç ve personel takviyesi yapıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından tüm il emniyet müdürlükleri ile ilgili birimler uyarıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü, terör örgütünün Nevruz bahanesiyle yasadışı eylemlere yöneldiğine işaret ederek tüm il emniyet müdürlüklerini bu tür olaylara izin verilmemesi için uyardı. Güvenlik kaynakları hafta sonu bazı metropollerde gerçekleştirilen kutlamaların beklenene göre daha düşük yasadışı eylemle geçirildiğine, ancak bugünkü ‘‘kutlamalarda’’ durumun değişebileceğine işaret ettiler. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu da yayımladığı genelgeyle PKK’nin eylemlerde şiddete yönelinmesi konu hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 19 MAYIS’TA TAŞINIYOR Cumhurbaşkanı ‘Bayram coşkusuyla kutlayalım’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Nevruz’un ‘‘dostluk, sevgi, kardeşlik, dayanışma duygularının oluşturduğu anlamına uygun olarak bayram coşkusuyla kutlanmasını’’ istedi. Sezer, Nevruz nedeniyle yayımladığı mesajda, toplumlarda barış kültürünün oluşmasında ve sürekli kılınmasında sevgi, saygı ve hoşgörü gibi evrensel kavramların önemini anımsatan ve bu değerlerin insan ilişkilerine yansıtılmasını amaçlayan kültürel ve toplumsal etkinliklerin önem taşıdığını bildirdi. CHP, ‘akıllı’ genel merkeze kavuşuyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, 19 Mayıs’a, yeni genel merkez binasında girmeye hazırlanıyor. Son derece gelişmiş teknolojiyle donatılan ‘‘akıllı’’ genel merkez binasının 19 Mayıs’a yetişebilmesi için çalışmalara hız verildi. Yaklaşık 20 trilyon liraya mal olması beklenen yeni genel merkez binası, 3’ü zemin altında olmak üzere toplam 17 kattan oluşuyor. CHP’nin, 2 yıl önce 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda temeli atılan, 8 bin 700 metrekarelik arsa üzerine kurulu ve kullanım alanı 27 bin 400 metrekare olan Söğütözü’ndeki yeni genel merkez binası, ‘‘akıllı bina’’ olarak nitelendirilen teknolojik donanıma sahip. Kaba inşaatı tamamlanan ve iç dekorasyon çalışmaları süren binanın kesin maliyeti, binanın tesliminden sonra ortaya çıkacak. CHP yetkililerinin verdiği bilgiye göre, yeni genel merkez binasının dekorasyonunda, Genel Başkan Deniz Baykal’ın istemi doğrultusunda, ‘‘abartıdan uzak, sadelik’’ tercih edilecek. CHP Genel Sekreteri Mahmut Yıldız, şu andaki personel sayısının 66 olduğuna dikkati çekerek yeni genel merkeze taşındıklarında güvenlik ve temizlik hizmetlerini özel şirketler kanalıyla yürütecekleri için fazla bir elemana gereksinim duyulmayacağını belirtti. Düzeltme ? Gazetemizin dünkü sayısının 12. sayfasında yayımlanan “Görülmemiş bir kıyım” başlıklı haberin üst başlığında, Türkiye Kalkınma Bankası’nın kısaltması “TKB” yerine “TSKB” olarak yer almıştır. “TSKB” Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nın kısaltmasıdır ve TSKB’nin habere konu olayla bir ilgisi bulunmamaktadır. Düzeltir, özür dileriz. İstanbul’daki Nevruz kutlamları sırasında Abdullah Öcalan lehine sloganlar atıldı. (VEDAT ARIK) sunda talimat verdiğine işaret ederek yasadışı eylemlerde özellikle azmettirenler hakkında işlem yapılmasını talep etti. Habur’da, Kuzey Irak’taki Kandil Dağı’nda bulunan PKK kamplarında örgüt militanları ile Nevruz kutlamaya gitmek isteyen 1 Norveçli gözaltına alındı. Kuzey Irak’taki Kandil Dağı’nda PKK militanlarının Nevruz kutlamalarını izlemek amacıyla Norveç’ten gelen heyette yer alan Hege Reinskou, dün Habur’dan geçmek istedi. Geçen yıl da bölgedeki kutlamalara katılarak PKK lehine slogan attığı belirlenen kadın sendikacı, sorgulanmak üzere Silopi Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Reinskou, sorgusunun ardından serbest bırakıldı. Diyarbakır Fuar Alanı’nda bugün yapılacak kutlamalar için de hazırlıklar tamamlandı. Nevruz ateşi için alanın ortasında büyük bir meşale de hazırlandı. Gün boyu yakılacak ateş için 12 ton odun, 3 teneke mazot ve 1 teneke de yanıcı yağ kullanılması bekleniyor. İzmir’de Nevruz nedeniyle nöbet tutan polis memurlarının yanında bulunan panzeri, bir grup tarafından taşlandı. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle