25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 MART 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP’li Sözen, Irak’tan ithal edilen radyasyonlu hurdaların açıkta durduğunu söyledi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sıvas’a ‘Çernobil’ uyarısı Mumcu iktidara yüklendi ? ANKARA (ANKA) Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, AKP’nin iktidar etmeyi ‘‘vaaz etme’’ olarak gördüğünü savundu. Mumcu, parti genel merkezinde toplanan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) öncesinde yaptığı açıklamada ekonomiye değindi. Uygulanan ekonomik istikrar programının yüksek faiz ve düşük kur esasına dayalı sahte istikrar olduğunu savundu. Programın üretici sınıfların aleyhine, dış ekonomilere bağlı sınıfların lehine servet aktarımından başka sonuç doğurmadığına işaret ederken, ‘‘Türkiye, 3 yılı aşan bir tek başına iktidar döneminden sonra yeniden ekonomik krizi konuşan bir ülke haline gelmiştir’’ dedi. Tarikat Okullarına Kıyak... Yolsuzluk, yoksulluk, soygun, gasp, çete, rüşvet, yandaşlara arka çıkma... Son dört yılda gündeme oturan başlıklar bunlar... Eğitim ve sağlık... Tarikat okulları ve tarikat hastaneleri... Şöyle bir bakın televizyon dizilerine... Katiller, çeteler baş tacı ediliyor, güpegündüz sokak ortasında insanlar öldürülüyor... Köşe dönücülük, mafyacılık yükselen değerler arasında... Türkiye Cumhuriyeti’nin bakanları Sudan’da, Yemen’de, Romanya’da, Rusya’da ‘‘tarikat okulları’’nı gezip demeç veriyor, bazıları temel atma törenlerine katılıyor... AKP hükümeti şimdilerde özel okullara ‘‘kıyak’’ çekmeye hazırlanıyor... Milli Eğitim Bakanlığı, çocuklarını özel okula gönderecek ailelere bin YTL destek verecekmiş... On bin öğrenci bu ‘‘kıyak’’tan mı yararlanacak, yoksa tarikat okullarına ‘‘örtülü’’ olarak sahip mi çıkılacak? Hangisi? Anadolu’da tarikat okullarının sayısı yüksek, 100’ü ise parasızlıktan kapatılmak üzere... Özel Okullar Derneği Genel Başkanı Rüstem Eyüpoğlu, ‘‘Tasarının mimarı biziz’’ diyor. Haklı. Ancak şu soruya yanıt vermeli Eyüpoğlu: ‘‘Türkiye’de tarikat şeyhlerinin, şıhlarının denetiminde kaç özel okul var?’’ CHP milletvekili olan eğitimci Mustafa Gazalcı, ‘‘Bunlar sıradan teşvik değil’’ derken haksız mı? Hayır!.. ??? Laik demokratik Cumhuriyetin eğitim politikası rayından çıkarılıyor... Mustafa Gazalcı da haklı olarak gerçeğin altını çiziyor: ‘‘Bu yasa devrim değil.. olsa olsa karşı devrim olur. Daha önce özel okulda okutulmak istenen 10 bin çocukla ilgili listeyi ele geçirmiştik. Okulların büyük çoğunluğu tarikatçılarındı. Resmi okuldaki öğretmenin maaşını, sigortasını, sağlık harcamasını devlet karşılayacak, ama ek ders hizmeti özel okula verilecek. Ek ders ücretlerini neden düşük tuttukları şimdi anlaşılıyor.’’ Özel okullara su, doğalgaz ve elektrik devlet okullarına saptanan ücret tutarı kadar olacak... Kimse özel okullara karşı değil... Önemli olan ayrıntı.. tarikat okullarına devletin kol ve kanat germesi... Bir başka önemli nokta da şu: Öğretmen devlet okullarında derse girecek, özel okullarda ise ek derse... Acaba devlet özel okullardan hangi hizmeti satın alacak? Bugün özel okullar zincirinin en büyük halkalarını Fethullahçılar, Nakşiler, Süleymancılar oluşturuyor... Merak ediyorum.. 1592 özel okulun kaçı tarikatçıların? Bu sorunun yanıtını başta belirttiğim gibi Rüstem Eyüpoğlu vermeli!.. Bir de devletin bu bonkörlüğü kimin kesesinden? Rüstem Eyüpoğlu diyor ki: ‘‘Özel okullarda 500 bin kapasite var. Biz bunun 265 binini kullanıyoruz. Eğitim hizmeti de satın alınabilir. Milletvekili ve memur hastalanıp özel sektöre gittiğinde giderini devlet karşılamıyor mu?’’ ??? Eğitim ve sağlık... Elbet ikisi de önemli... Bence eğitim, laik demokratik Cumhuriyetin ve devriminin kazanımlarının sürekliliği için geçerli... Bakın Türkiye’nin fotoğrafına, neler göreceksiniz!.. 1990’lı yıllarda Anadolu Üniversitesi’ni tarikatçılar kuşatmıştı. Onların kadroları hâlâ üniversitelerde. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Rektörü Ferit Bernay ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın’ın başına gelenleri ne çabuk unuttuk... Tarikatlaşmanın, kokuşmanın, çürümenin içine itilmiş bir toplum olma yolunda hızla ilerliyor Türkiye... Laik eğitim sistemi çöküyor, mafya ve çeteler Türkiye’yi kuşatıyor... Giderek işsizleşen ve yoksullaşan bir toplumda tarikatçılık ve çetecilik öne çıkıyor, gençlerin ilgi odağı oluyor... ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Sıvas Milletvekili Nurettin Sözen, Irak’tan radyasyonlu hurda ithalatının peşini bırakmayacaklarını vurgularken, ‘‘Sıvas yöresi ve halkı Çernobil faciası sonrası ülkemizde yaşanılan günleri yaşıyor. Şu anda muhtemelen Irak’tan ithal edilen hurdaların bir bölümü UlaşSıvas arası Kovalı mevkiinde yığın halinde açıkta durmaktadır. Hükümeti göreve davet ediyorum’’ dedi. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, ‘‘Alınan önlemlere rağmen radyasyon kaynaklarının Irak’tan ithal edilerek hurda içerisinde ülkemize girme riskinin çoğalmakta olduğu, Irak hurdasının radyoaktif ve kim ? Hükümeti göreve çağıran CHP milletvekili Sözen, ‘‘Sıvas yöresi ve halkı Çernobil faciası sonrasında ülkemizde yaşanılan günleri yaşıyor. Radyasyonlu hurdaları araçlara yükleyenler, indirenler, aracı kullananlar, işletmede, ergitme işleminde çalışan tüm emekçiler ve tüm çevrede yaşayanlar risk altındadır’’ dedi. yasal kirlilik riskinin çok büyük olması nedeniyle Irak’tan hurda ithalatı ve transit geçişin yasaklandığını’’ bildirmişti. CHP Sıvas Milletvekili Nurettin Sözen, dün parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Irak’tan hurda ithalatının 30 Haziran 2005 tarihinde yasaklandığını, Sıvas DemirÇelik İşletmesi’nin ise yılbaşına dek üretime devam ettiğini vurgulayarak şu açıklamaları yaptı: ‘‘Sıvas yöresi ve halkı Çernobil faciası sonrasında ülkemizde yaşanılan günleri yaşıyor. Uranyumun etkinlik süresi milyar yıldır. Şu anda muhtemelen Irak’tan ithal edilen hurdaların bir bölümü UlaşSıvas arası Kovalı mevkiinde yığın halinde açıkta durmaktadır. Demirçelikte ne zamandan beri ne miktar hurda işlendiği belli değildir. Açıktaki hurdalardan solunum yolu ile veya dokunma yolu ile insana bulaşan radyasyonun kansere neden olacağı bilinmektedir. Radyasyonlu hurdaların beton perdelemelerle ve de gömülerek ancak korunabileceği ilgililerce bildirilmektedir. Radyasyonlu hurdaları araçlara yükleyenler, indirenler, aracı kullananlar, işletmede, ergitme işleminde çalışan tüm emekçiler, üretilen ürünleri kullanan ve kullanacaklar ve tüm çevrede yaşayanlar risk altındadır.’’ Sözen, atom mühendisi arkadaşı Prof. Dr. Tolga Yarman’ın, ergitilmesi ve ürünün kullanılması ile ilgili olarak ‘‘vahim, cinayet’’ sözcüklerini kullandığını ve ‘‘Hurdaların ergitilerek inşaat veya ev aygıtlarında kullanılması, evlere sokulan, ne zaman patlayacağı belli olmayan ve de kimin üzerinde patlayacağı belli olmayan dinamit lokumlarıdır’’ dediği ni aktardı. Sözen, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun ve Sağlık Bakanı Recep Akda’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergelerinde de ‘‘Irak’tan ne miktar radyasyonlu hurda ithal edildiği, ithalatı hangi şirketlerin gerçekleştirdiği, bu hurdaların ne kadarının tüketim maddelerine dönüştürüldüğünü’’ sordu. Sözen, ‘‘İşlenmeyen kısım ne kadardır? Nerede ve hangi koşullarda bulundurulmaktadır? Sıvas’ta muhtemelen Irak’tan ithalat durdurulduğu için faaliyetini durduran Sıvas DemirÇelik İşletmesi bu radyasyonlu hurdaları işlemiş midir? Ürettiği ürünler, kime ve hangi bölgelere pazarlanmıştır’’ sorularına da yanıt istedi. SEZER, DAVA AÇMAYA HAZIRLANIYOR ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Üniversitelere zorunlu onay ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, daha önce veto ettiği 15 yeni üniversite kurulmasına ilişkin yasayı, üzerinde değişiklik yapılmadan kendisine tekrar gönderilmesi nedeniyle ‘‘zorunlu olarak’’ onayladı. Sezer, yasanın, yeni üniversitelerin rektörlerinin 2 yıl için Milli Eğitim Bakanı ve Başbakan’ın önereceği isimler arasından Cumhurbaşkanı’nca atanmasını öngören geçici 1. maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne dava açacağını duyurdu. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre, 5467 sayılı ‘‘Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Yasası, Yükseköğretim Yasası, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasası, Telsiz Yasası ile 78 ve 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Yasa’’ yayımlanmak üzere Başbakanlık’a gönderildi. Açıklamada, Sezer’in, yeni kurulan üniversitelerin kurucu rektörlerinin 2 yıl için, Milli Eğitim Bakanı ve Başbakan’ın önereceği 3 isim arasından Cumhurbaşkanı’nca atanmasını öngören Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Yasası’nın, geçici 1. maddesinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması için Anayasa Mahkemesi’nde iptal davası açacağını ifade ettiği bildirildi. Unakıtan’a Telsim sorusu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Emin Şirin, Maliye Bakanı Unakıtan ile ilgili gensoru görüşmeleri sırasında yönelttiği soruların yanıtsız kaldığını belirtti. Unakıtan’ın, soruların çoğuna ‘‘demagojiyle cevap vermeye çalıştığını, ancak başarılı olamadığını’’ belirten Şirin, şu soruları yeniden yöneltti: ‘‘Sonunda kızınızın 5 Eylül’de Telsim’i ziyaret ettiğini kabul ettiniz. Kızınız, 14 Kasım’da Vodafone yöneticileriyle birlikte olmak üzere Telsim’i ziyaret etti mi, evet mi hayır mı? Kızınız Telsim’e toplam 1 kere mi gitti, 4 kere mi? Kızınızın Telemobil şirketi, TMSF ve Telsim yöneticilerine, HP IPAQ marka cep bilgisayarından kimlere, kaç adet hediye etti?’’ Özerklik uyarısı dikkate alınmamıştı 15 yeni üniversite kurulmasına ilişkin yasa, Sezer tarafından bir kez daha görüşülmek üzere ocak ayında TBMM’ye geri gönderilmişti. Sezer, veto gerekçesinde, yasalara göre, rektör adaylarının Cumhurbaşkanı’na önerilmesinde yetkinin siyasal erkte değil, YÖK’te olduğunu belirterek, ‘‘Bilimsel özerklik, yönetsel özerkliği de içermekte. Yönetsel özerklik olmadan bilimsel özerklikten söz edilmesi anlamsız kalmakta’’ demişti. Ancak, Sezer’in uyarılarına karşın yasa TBMM’de aynen kabul edilmişti. musakart@yahoo.com Denetimi Sayıştay’ın yapmasını isteyen AKP, TBMM KİT Komisyonu’nu kaldırmak istiyor ‘W’ mahkeme kararıyla özgür ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet) DTP adına Kars İl Başkanı Mahmut Alınak’ın hazırladığı Nevruz davetiyesinin, savcılığın Kürtçe terim bulunduğu gerekçesiyle toplatılması istemini görüşen Kars Sulh Ceza Mahkemesi, ‘‘W’’ için bir ilk niteliği taşıyan kararını vererek harfi özgür bıraktı. Mahkeme aldığı kararda ‘Newroz’ kelimesinden başka kullanılan, kelime ve cümlelerin tamamen Türkçe olduğunu ve ‘W’nin kullanılmasının davetiyenin Türkçeden başka dil kullanıldığı ve Türkçeden başka bir dille yazıldığı şeklinde değerlendirilemeyeceği kanatine vararak davetiyenin toplatılmasına yer olmadığına karar verdi. Meclis devre dışı kalacak EMİNE KAPLAN ANKARA KİT’lerin denetimini Yüksek Denetleme Kurulu’ndan (YDK) alarak Sayıştay’a devretmek isteyen AKP yönetimi, TBMM’nin bu konudaki denetim yetkisini de kaldırmayı hedefliyor. TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın hazırladığı içtüzük değişikliği paketi üzerinde çalışan AKP’nin tartıştığı öneriler arasında KİT, Dilekçe ve Hesapları İnceleme komisyonlarının kaldırılması yer alıyor. AKP yöneticileri, TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın hazırlayarak parti gruplarına sunduğu içtüzük değişikliği paketi üzerindeki çalışmalarını sürdürüyor. ? TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın hazırladığı içtüzük değişikliği önerisi üzerinde çalışan AKP yönetimi, TBMM’nin KİT’lerle ilgili ‘denetim’ yetkisini kaldırmak istiyor. AKP’nin üzerinde tartıştığı öneriler arasında KİT, Dilekçe ve Hesapları İnceleme komisyonlarının kaldırılması yer alıyor. Arınç’ın önerilerini değerlendiren AKP’liler, yeni önerileri gündeme getirmeye hazırlanıyor. AKP’nin üzerinde tartıştığı öneriler arasında, ‘‘TBMM KİT Komisyonu, Dilekçe Komisyonu ve Hesapları İnceleme Komisyonu kaldırılmalıdır’’ önerisi de yer alıyor. İçtüzük değişikliği yapılarak bu önerinin yaşama geçirilmesi durumunda TBMM’nin KİT’lerle ilgili denetim yetkisi de ortadan kaldırılmış olacak. AKP, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun gündeminde bulunan Sayıştay yasa önerisine bir madde ekleyerek Yüksek Denetleme Kurulu’nun KİT’lerle ilgili denetim yetkisinin Sayıştay’a verilmesi öngörüldü. İçtüzük değişikliği önerisi, YDK, Sayıştay ve KİT’lerle ilgili planının ikinci ayağını oluşturuyor. AKP yöneticileri, ‘‘Bu önerilerle ilgili değerlendirmelerimiz sürüyor. Ancak artık bu 3 komisyona gerek kalmadı. Çünkü KİT’ler zaten özelleştiriliyor, özelleştirilmeyenler de Sayıştay tarafından denetlenebilir. Dilekçe Komisyonu’na da artık gerek yok. Çünkü vatandaşlar, Bilgi Edinme Yasası ile zaten bütün kurumlara başvurabiliyor’’ görüşünü dile getirdiler. KİT Komisyonu, Yüksek Denetleme Kurulu’nun KİT’lerle ilgili denetim raporlarını görüşüyor. Komisyon, bu görüşmeler sonrasında YDK raporlarını ibra ediyor ya da ibra etmiyor. İbra edilmeyen raporlara ilişkin olarak ilgili KİT’in yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunuluyor.Hesapları İnceleme Komisyonu ise, Cumhurbaşkanlığı ile TBMM’nin hesaplarını denetliyor. ‘BİZZAT BAŞVURMASI LAZIM!’ ‘EDİRNE PERİŞANLIĞA TESLİM EDİLDİ’ hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Danıştay reddetti ? ANKARA (Cumhuriyet) Danıştay 10. Dairesi, ‘Liman, havaalanı, tesis ve üslerin, dost ve müttefik ülkelerce 1 yıl süreyle kullanılmasına olanak tanıyan’ 23 Haziran 2003 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı’nın iptali istemini reddetti. Danıştay 10. Dairesi, söz konusu Bakanlar Kurulu Kararı’nın iptal istemini oyçokluğuyla reddetti. Karşı oy kullanan iki üyenin gerekçelerinde, anayasanın 92. maddesine göre TBMM’ye tanınmış olan yetkinin Bakanlar Kurulu’nca kullanılmasında hukuka uygunluk bulunmadığı belirtildi. Nâzım’a vatandaşlık yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılan Yeni Türk Vatandaşlığı Yasası Taslağı şair Nâzım Hikmet’e yeniden vatandaşlık getirmeyecek. İçişleri Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, vatandaşlık hukuku alanında yaşanan gelişmeler ve Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesi üzerine yeni düzenlemeler yapılması planlanan Türk Vatandaşlığı Yasası Taslağı’nda, 1 Mart 2000 tarihinde yürürlüğe giren Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesi’ne aykırı hükümler kaldırıldı. Yabancıların Türk Vatandaşlığı’na alınma koşullarının da düzenlendiği taslakta, Türkiye’ye sanayi tesisleri getiren; sosyal, ekonomik, bilim teknik ya da sanat alanlarında olağanüstü hizmeti geçmiş veya hizmeti geçeceği düşünülen ve ilgili bakanlıklarca teklif edilen yabancılar, Bakanlar Kurulu’nca vatandaşlığa alınması zaruri görülen yabancılar ile Bakanlar Kurulu’nca göçmen olarak kabul edilen yabancılar, vatandaşlığa alınabilecek. Vatana bağlılıkla bağdaşmayan eylemlerde bulunmaları nedeniyle Türk vatandaşlığı kaybettirilenlere ise yeniden Türk vatandaşlığını kazanabilmeleri için Türkiye’de üç yıl ikamet etmiş olmak şartı getirildi. Taslakta Türk vatandaşlığından çıkarılmış ve yaşamını yitirmiş kişilerin yeniden vatandaşlığa alınması yönünde bir hükümse yer almıyor. Buna göre, Nâzım Hikmet, yeniden Türk vatandaşı olamayacak. İçişleri Bakanlığı yetkilileri, ‘‘Vatandaşlığa geçmek isteyen kişinin bizzat başvurması lazım’’ dedi. Baykal’dan acil çağrı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, sel felaketine maruz kalan Edirne’nin tam anlamıyla ‘‘perişanlığa terk edildiğini’’ belirterek, ‘‘Bu cetlerimize, insan haklarına saygısızlıktır; ekonomik akılsızlıktır’’ dedi. Baykal, hükümetin bir an önce olaya sahip çıkarak, başta Meriç olmak üzere bölgede dolan nehir yataklarının temizlenmesini istedi. Baykal, sel felaketi yaşayan Edirne’ye yaptığı inceleme gezisinin ardından dün TBMM’de yaptığı basın toplantısında Meriç, Tunca ve Arda nehirlerinin baharda taştığını, ekili arazilerin kullanılamaz hale geldiğini söyledi. Baykal, büyük ıstırap veren bu acı tablonun, her yıl ağırlaşarak tekrar ettiğini belirterek, bunun doğal afet olmadığını; ne zaman ve ne şekilde ortaya çıkacağının herkes tarafından bilindiğini kaydetti. Bölgedeki zararın 100 milyon YTL ’den aşağı olmayacağını kaydeden Baykal, yaklaşık 300 bin dönümün üzerindeki ekili arazinin sel baskınına uğradığına dikkat çekti. Bulgaristan ve Yunanistan’ın su artığının, Trakya Ovası ve köylerini işgal ettiğini; bunun, acı bir manzara olduğunu dile getiren Baykal, ‘‘Büyük eserler ortaya koymuş, Edirne’yi kültür ve anıtlar kenti olarak geliştirmiş bir millet... Türkiye’nin Batı’ya açılan vitrini, Avrupa’ya dönük yüzü Edirne’yi, böyle bir perişan manzaraya teslim etmiş durumdayız’’ dedi. Baykal, Meriç’in nehir yatağının temizlenmesini önererek, Tunca ve Arda’nın kontrol edilmesi halinde, baskınların da kontrol altına alınabileceğini söyledi. VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI Cemiyetimiz Üyesi, Değerli Arkadaşımız KEMAL AKDENİZ 10 Mart 2006 Cuma günü İsviçre’nin Basel kantonunda vefat etmiştir. Kaybı topluluğumuzda üzüntü yaratan Kemal Akdeniz’in cenazesi 15 Mart 2006 Çarşamba günü Basel’de toprağa verilmiştir. Kemal Akdeniz’e Tanrı’dan rahmet, ailesine ve üyelerimize başsağlığı dileriz. TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle