Katalog

SAYFA CUMHURİYET 17 MART 2006 CUMA 4 ALİ SİRMEN HABERLER DÜNYADA BUGÜN TBMM Komisyonu’na bilgi veren 2 görevli, bölge halkının Barzani’den etkilendiğini vurguladı (Sivil) Darbe Oldu Bile Türkiye çok enstrümanlı tek sesli müziği andıran ve bir türlü gerçekten katılımcı, çoğulcu, gerçek demokrasiye dönüşemeyen sisteminin sürekli kesildiğini gördüğünden, ne zaman siyasal hava gerilse, insanlar hemen kaçınılmaz soruyu sormaya başlarlar: Acaba bir askeri darbe olur mu? PKK’nin ve dış desteklerinin, bölgede sivil bir eylemli kalkışma girişiminin provası olan Şemdinli olaylarıyla ilgili olarak Van Cumhuriyet Savcısı’nın hazırladığı iddianame üzerine siyasal hava bir kez daha gerildiğinde yine aynı soru düştü gündeme. Önceki gün bir TV kanalında, tecrübeli meslektaşlarımdan birinin aynı endişeyi dile getirmesini izlerken elimde olmadan güldüm. Çünkü hepimiz dikkatlerimizi yanlış ufka yoğunlaştırdığımız, askeri darbe endişesinde odaklandığımız sırada, gözlerimizin önünde sivil darbe olmaktaydı bile. ??? Artık bir noktayı iyice bellemek zorundayız. Türkiye’de askeri darbeler dönemi kapanmıştır. Bu olgu ne rejimin daha sağlıklı bir zemine oturmasından, ne de askerlerin artık daha fazla sorumluluk duygusu ve demokratik bilince sahip olmasından kaynaklanıyor. Kabul etmemiz gerekir ki darbeler, sistemin bir türlü gerçek bir demokrasiye dönüşüp toplumun taleplerine sivil çözümler bulacak düzeye erişmemesinin yanı sıra siyasetin asla kaldıramayacağı boşluklar doğurmasından kaynaklanmaktaydı. Bütün bu gözlemler, şimdiye kadar yaşadığımız, askeri darbelerin sivil sorumluluğunun da en az askeri sorumluluğu kadar büyük olduğunu göstermektedir. Kısacası, darbelerin nedenlerini yalnızca ciheti askeriyeye bakarak sağlıklı bir şekilde belirlemek mümkün değildir. Bu koşulların hiçbiri aslında değişmiş değildir. Değişen yalnızca Türkiye’nin şu anda içinde bulunduğu, uluslararası ortamdır ve bu ortam herhangi bir askeri darbeye asla izin vermeyecektir. ??? Bu demek değildir ki, bundan böyle Türkiye’de bir darbe olmaz ve olmayacaktır. Hatta bakmasını bilen gözler darbenin, ama bu kez sivil darbenin olmakta olduğunu görüyorlar. Gerçekten de kayıtlı seçmen sayısının yalnızca dörtte birinin desteğine sahip olan Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki AKP, Türkiye’nin laik Cumhuriyetini hızla bir İslam devletine dönüştürme planını adım adım yaşama geçirmektedir. Bu girişim açık bir sivil darbedir. Gerçi, kimileri girişimin darbe olarak nitelendirilebilmesi için gerekli olan cebir, şiddet unsurunun mevcut olmadığını söyleyebilirler. Aslında bu bir yanılgıdır. Çünkü devletin erkine sahip olanlar, anayasayı değiştirmek için, açık cebir, şiddet kullanmak zorunda değillerdir. İktidarın verdiği gücü, anayasal rejimi, halkın mutabakatı olmaksızın değiştirmeye çalışmak hukuk literatüründe ‘‘manevi cebir’’ olarak nitelendirilir. 1960 Nisanı’nda, DP, ‘‘Tahkikat Encümeni’’ni (soruşturma komisyonu) kurarak ve yasamadaki kendi kimi üyelerine yargı yetkisi vererek bu suçu işlemişti. Şimdi AKP de aynı yolda, elindeki bütün olanakları bu gayeye yönelik olarak kullanmaktadır. AKP, dış destekleriyle el ele Türkiye’yi bir İslam cumhuriyetine çevirme yolunda yürürken üniversite, yargı, ordu vb. toplumun bütün kurumlarıyla açık bir çatışma içindedir. Böyle bir ortamda, oluşmakta olan sivil darbeyi görmezden gelip ‘‘acaba bir askeri darbe olur mu’’ diye sormak, saflığı aşan bir davranıştır. ‘‘Yıldız arayıp, nice turfa müneccim / Gaflet ile görmez kuyuyu rehgüzerinde’’ diyordu Ziya Paşa. Durumumuz gökte yıldız ararken gafletle önlerindeki kuyuyu görmeyen acemi, beceriksiz müneccimlere gerçekten benzemiyor mu? MİT, Şemdinli’yi ‘yadırgamadı’ AYŞE SAYIN asirmen?cumhuriyet.com.tr ÇAĞRI OPERASYONU Albay Yeşil merkeze alındı BURSA (Cumhuriyet) Bursa’daki ‘‘Çağrı Operasyonu’’ kapsamında tutuklanan ve üst mahkemeye yapılan itirazla salıverilen Bursa İl Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Aydın Yeşil merkeze alındı. Yeşil, Ankara’daki Jandarma Okullar Komutanlığı emrine verildi. İşyeri kurşunlama, adam kaçırma, zorla çek senet imzalattırma, tefecilik iddialarıyla gözaltına alınan ve liderliğini PKK itirafçılarının yaptığı suç örgütü elemanlarına yardım etmekle suçlanan Albay Yeşil’in yerine, Jandarma Kurmay Albay Murat Arslan getirildi. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün koordinasyonunda gerçekleştirilen ve 16 kişinin tutuklandığı ‘‘Çağrı Operasyonu’’ kapsamında, Bursa’da bir galeriyi Kalaşnikoflarla basarak 3 kişinin ölümüne neden oldukları öne sürülen 32 kişi gözaltına alınmıştı. Bu kişilerin 300 trilyon liralık bir rantı yönlendirdikleri savunulurken suç örgütüne yardım ve yataklık yaptıkları iddiasıyla Bursa İl Jandarma Alay Komutanı Aydın Yeşil ile Jandarma Uzman Çavuş Taşkın Akyün, Emniyet Amiri Ömür Şen ve 2 polisin de aralarında bulunduğu 16 kişi tutuklanmıştı. Yeşil, tutukluluk kararına yapılan itiraz kabul edilerek 2 gün sonra salıverilmişti. dir? sorusu üzerine) 1927 Şemdinli isyanından bu yana gelen bir potansiANKARA TBMM Şemdinli Araşyel vardır. (...) Yani aşağıda KDP’nin tırma Komisyonu’na bilgi veren MİT ya da Barzani nezdindeki bir hareketyetkilileri, ‘‘emir komuta’’ zincirini lilik çok kısa zamanda bölgede yandinlemeden yasadışı işlere yönelen sıma bulur. (...) 1984’te Şemdinli seaskerpolisistihbarat elemanları ile bi ‘‘rant’’ çekişmesinin de yatmış ola rumunun ne yaptığını, neyle ilgilen yoruz, global olarak baktığımızda. çilirken tesadüfen seçilmemiştir. Şemilgili olarak, ‘‘devletin başka görevli bileceğini dile getirdiler. MİT görev diğini bilmek, izlemek gibi bir lüksü Çünkü Şemdinli, Yüksekova, yani dinli köprüdür. Örgüt, 84’te burada lerini takip lüksleri olmadığı’’ görüşü lilerinin tutanaklara yansıyan açıkla müz yok. Böyle bir şey kesinlikle söz bölge genel hatlarıyla hassas bir alan faaliyete geçmeden önce öncelikle nü bildirdi. konusu değildir. Yani bizim, bir em dır. Geçmişten bu yana, gerek tarihi aşiretler üzerinde çalışma yapmıştır. maları şöyle: TBMM Şemdinli Araştırma KomisTAKİP LÜKSÜMÜZ YOK: niyet kurumunun veya bir jandarma boyutuyla gerekse coğrafi boyutlarıy Öncelikle tüm aşiretleri tahlil etmişyonu 8 Mart’ta, MİT Operasyon Baş (MİT’in, emir komuta zincirini din kurumunun ne yaptığını, neyle ilgilen la her türlü dinamiğe açıktır. Keza, tir. Kimlerden destek alabilir, kimlerkanlığı ve İstihbarat Başkanlığı’nın lemeden yasadışı eylemlerde bulunan diğini bilmek gibi, izlemek gibi lük alan İranIrak açısından köprü göre den alamaz, hangi alanda barınır, hanüst düzey yetkililerinin bilgisine baş ‘asker, polis, istihbarat elemanı’ gibi sümüz olamaz yani. (‘İşin ucu güven vi gören bir alandır. PKK’den önce de gisinde barınamaz, çok ciddi çalışvurdu. Cumhuriyet’in ele geçirdiği devlet görevlileriyle ilgili istihbarat lik güçlerine, yani devletin organına da hassastır, PKK’den sonra da hassastır malar yapmıştır. Ondan sonra harekekomisyon tutanaklarına göre MİT yet yapıp yapmadığı sorusu üzerine): Sa yanınca MİT oradan elini çekiyor mu?’ alan. Geçmişte KDP ve KYB bağlan te geçmiştir ve o zaman biraz önce de kilileri, Haziran 2005 sonrasındaki yın milletvekilim, bir devlet, bir baş sorusu üzerine): Bizim, MİT’in krimi tılı pek çok aşiret bağının olduğunu bi arz ettiğim gibi uygun bir taban varpatlamalarla ilgili olarak ‘‘Bilgimiz ka icra makamını takip etme gibi bir nal bir çalışması söz konusu değildir. liyoruz. dı, belki adı PKK falan değildi ama yok’’ derken olayların altında sadece lüksümüz yok. Yani bizim, bir emniHASSAS BİR ALAN: Buradaki PKK BİLİNÇLİ SEÇTİ: (Yani Şem KDP ve KYB’den kaynaklanan, yani siyasi değil, uyuşturucu ve haraç gi yet kurumunun veya bir jandarma ku olayları biz çok da yadırganır bulmu dinli halkı tamamen kaybedilmiş mi Kürtçülük bilincinin oluşturulduğu bir potansiyel. Bu demek değildir, bütün Şemdinil halkı KONUT İHALESİNDE DE VAR budur, ama örgütün ihtiyaç duyabileceği kadar desteği bulması yeterlidir. İSTİHBARAT V AR, BİLGİ YOK: Hakkâri Merkez, Yüksekova, Şemdinli’de meydana gelen olaylar çerçevesinde Haziran 2005 tarihinden günümüze, Hakkâri ünitemizce, ilgili icra makamlarına 488 yazılı ve ivediliğine binaen 19 şifahi bil? Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral gi aktarımında bulunulmuşYaşar Büyükanıt’a yönelik suçlamalarla tur. (...) Halkı tahrik yoluygündeme gelen işadamı Altındağ’ın la kitle hareketleri yaratılBolu’daki yatırımları dikkat çekiyor. ması, halk ile güvenlik güçlerinin karşı karşıya getirilAltındağ ailesine ait olan RUJHAT AVŞAR me, bölgesel militan ve malAltındağ Otelcilik Yapı BOLU Şemdinli iddi Sanayi ve Ticaret AŞ’ye zeme aktarımları ile hassaanamesinde Kara Kuv devredildi. siyeti artan bölgelerin belirvetleri Komutanı Orgenelenmesi, olası hareket tarzHalen web sayfasında ral Yaşar Büyükanıt’a yö ve broşürlerde otelin beş ları gibi genel tehdidi ortanelik suçlamalarıyla gün yıldızlı olarak tanıtımı yaya koyabilecek bilgi ve dedeme gelen Diyarbakırlı pılması nedeniyle yeni şirğerlendirmeler istihsal ediişadamı Mehmet Ali Altın kete de ceza kesildiği belebilmekle birlikte, tüm sidağ’ın Güneydoğu Ana lirlendi.Otel, ayrıca göl lahlı eylem planlamaları kodolu’nun yanı sıra özellik kenarına inşa edilen barın nusunda bilgi derlenmesi le Bolu’da birçok ihale al ruhsatsız olması ve Abant imkânı bulunmamaktadır. dığı ortaya çıktı. Büyük Gölü’nü kirletmesi nedeNitekim komisyonun inceAbant Oteli’nin sahibi niyle de uzun süre günleme konusu olan patlamaolan Altındağ’ın cezalar demde kaldı. lar hakkında da bilgi edinmedan şirket değişikliğiyle Geçen yıl Selahattin ve si mümkün olmamıştır. (...) kurtulduğu belirlendi. Ahmet Altındağ, Bolu DaHakkâri Bölge Müdürlüİş yaşamına saat, çak ğı yakınlarında meydana ğü’nce 488 tane verilen not, mak ticaretiyle başlayan gelen trafik kazasında yaham bilgi niteliğindedir. Ön ANKARA (Cumhuriyet Büro dinli Araştırma Komisyonu’ndan rin kendilerine özgü düşüncelerive birçok devlet ihalesini şamlarını yitirince otel değerlendirmeden geçmesu) CHP Genel Başkanı Deniz tutanak istemesiyle ilgili sorusu ne resmi geçerlilik kazandırmaya alarak zenginleşen Meh Mehmet Ali Altındağ’a miştir. Çünkü aldığınızda Baykal, Van Cumhuriyet Savcı üzerine Meclis Komisyonu’nun çalıştıklarını’’ söyledi. met Ali Altındağ’ın her geçti.‘‘Hacı’’ lakaplı Meholabilirliğine bakmak zorunsı’ndan sonra, Ankara Cumhuri henüz çalışmasını tamamlamadıSavcıların gerekli gördüğü kiiktidar döneminde devlet met Ali Altındağ’ın Bodasınız. Hiç olmayacak bir yet Savcılığı’nın da TBMM Şem ğına dikkat çekti. şilerle ilgili doğrudan ifade alma ten çıkar sağladığı tespit lu’daki faaliyetleri otelcibilgiyi de vermek gibi bir dinli Araştırma Komisyonu’ndan Komisyona gelen kişilerin yap yetkisine sahip olduğunu belirten edildi. Altındağ’ın oğul likle sınırlı kalmadı. tutanak istemesini eleştirdi. tığı açıklamaların belli yerlere Baykal, ‘‘Meclis’in sırtından ifalüksü tabii ki ünitelerimizin ları Selahattin ve Ahmet 12 Kasım 1999 Düzce CHP lideri Baykal, TBMM’de gönderilmesinin TBMM’nin gü de toplama’’ anlayışının doğru olde yoktur. Altındağ’ın sahibi oldu depreminde yüzlerce bidüzenlediği basın toplantısında venilirliğini zedeleyeceğini belir madığını söyledi. Baykal, MecRANT KAVGASI KUŞğu EMSEL Limitet Şir nanın yıkılmasının ardıngazetecilerin, son olarak Ankara ten Baykal, ‘‘Meclis ve komisyo lis’in ‘‘Biri Bizi Gözetliyor Evine’’ KUSU (MİT’in patlamaları keti, 2000 yılında TUR dan Bayındırlık ve İskân Cumhuriyet Savcılığı’nın Şem nun adını kullanarak belli kişile dönüşmemesi gerektiğini söyledi. nasıl yorumladığı sorusu BAN’a aitken özelleştir Bakanlığı 2001 yılında üzerine): (...) Olaylarla ilgime kapsamına alınan Bü bölgede kalıcı konutlar li bilgimiz yok. Sadece şuyük Abant Oteli’ni 10.2 yapılması için ihaleye çıknu söyleyebilirim. İntikal milyon dolara 49 yıllığı tı. İnşaat sektöründe hızeden bir bilgide jandarmaya na kiraladı. Selahattin Al la büyüyen Altındağ, Boteslim olan bir kişinin, bu tındağ, o dönemde basına lu’daki kalıcı konutların sizin buyurduğunuz patlayaptığı açıklamada yatı üstyapı inşaat ihalesini almalardan 4 tanesini kendirımları hakkında bilgi ver dı. Dönemin Bayındırlık lerinin üslendiğini görüyodi. Oğul Altındağ, Özel ve İskân Bakanı Koray DİYARBAKIR (Cumhuriyet ve PKK itirafçısı Veysel Ateş’in menin dinleyeceği tanıklar ara ruz. Orada çok ilgi çekici leştirme İdaresi Başkan Aydın’la yakın ilişki içinBürosu) Hakkâri’nin Şemdinli il ‘‘Devletin birliğini ve ülke bütün sında bombaların hedefi olan bir şey var. Şahısların eylem lığı’ndan Büyük Abant de olduğu iddiaları tartıçesindeki bombalama olayını ele lüğünü bozmaya yönelik eylemde Umut Kitabevi’nin sahibi eski nedeni olarak ortaya koyOteli’nin yanı sıra Diyar şılırken ihale iptal edildi. alacak olan Van 3. Ağır Ceza Mah bulunmak, adam öldürmek ve PKK hükümlüsü Seferi Yılmaz’ın dukları kriter, siyasi boyutbakır İplik Fabrikası’nı da Ancak yeniden yapılan kemesi, 44 tanığı Şemdinli’de din adam öldürmeye teşebbüs etmek, yanı sıra 43 kişinin daha bulundu lu olmayan şey, para ortaya aldıklarını açıkladı ve ote ihaleyi de Altındağ’lara lemeye karar verdi. suç işlemek için anlaşmak’’ suçla ğu belirtildi. Diyarbakırlı işadamı koyuyorlar. Yani işte parasal li büyüteceklerini vurgu ait şirket aldı. Mahkeme ayrıca Kara Kuvvetrını işledikleri gerekçesiyle ağır Mehmet Ali Altındağ’ın da tanık nedenle, birinde ajan olduladı. Kalıcı konutların açılış leri Komutanı Orgeneral Yaşar laştırılmış müebbet hapis istemiy lar arasında olduğu bildirildi. An ğundan şüphelendiğini ifaAncak 4 yıldızlı otelin töreni dönemin Başbakan Büyükanıt’ı suçlayan Diyarbakır le yargılanmalarına 4 Mayıs gü cak Altındağ’ın tanıklık ifadesi de ediyor, birinde ‘‘Kendisinilanlarda 5 yıldızlı gibi Yardımcısı Devlet Bahçelı işadamı Mehmet Ali Altındağ’ın nü başlanacak. nin talimat yöntemiyle alınacağı den para istedik, para vermegösterilmesi nedeniyle li ve Koray Aydın tarafıntanıklık ifadesinin alınması için öğrenildi. Buna göre Altındağ, yi kabul etmedi, bunun için Kaya, İldeniz ve Ateş’i yargıla2004 yılında şirkete ‘‘ya dan yapılırken bir süre Diyarbakır Nöbetçi Ağır Ceza yacak olan Van 3. Ağır Ceza Mah Diyarbakır Nöbetçi Ağır Ceza eylemi yaptık’’ diyor. nıltıcı reklam yapmak’’ sonra binalarda kalitesiz Mahkemesi’ne yazı gönderdi. kemesi’nin duruşmaların ilerle Mahkemesi’nde ifade verecek. (...) Narkotikten kaynaksuçundan 4.5 milyar lira malzeme kullanımından Şemdinli’deki bombalama olayıy yen oturumlarında Şemdinli ilçe Ancak Van 3. Ağır Ceza Mahke lanan korkunç bir rant olaceza verildi. kaynaklı olarak su basla ilgili olarak tutuklanan başça sine giderek olay yerinde tanıkla mesi gerek gördüğü takdirde Al yı var. İster istemez düşünüCeza kesilmesinin he kınları, tavan ve taban çökvuşlar Ali Kaya ile Özcan İldeniz rı dinleyeceği öğrenildi. Mahke tındağ’ı huzura da çağırabilecek. yoruz. men ardından şirket, yine meleri meydana geldi. R a n t k a v g a s ı o l a b i l i r : TBMM Şemdinli Araştırma Komisyonu’na bilgi veren 2 MİT görevlisi, bölgedeki olaylarla ilgili icra makamlarına 488 yazılı, 19 şifahi bilgi aktarımı yaptıklarını ancak Haziran 2005’ten sonraki patlamalarla ilgili ‘bilgileri olmadığını’ ifade ettiler. MİT görevlileri, patlamaların bölgedeki ‘rant kavgasından’ kaynaklanmış olabileceğini de belirttiler. Altındağ’ın gözdesi Bolu Komisyonun savcılara ‘tutanak servisi’ne Baykal’dan tepki: ‘Meclis BBG evine dönüştürülmemeli’ Büyükanıt’ı suçlayan Mehmet Ali Altındağ da tanıklar arasında Mahkeme 44 kişiyi dinleyecek Paraguay Dışişleri Bakanı Leila Rachid’in, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ü öpmesi dünkü gazetelerin fotoğraflı haberiydi. Paraguay Dışişleri Bakanı’nın ismini Türkçeye çevirirsek Leyla Raşit oluyor. Habere göre konuk bakanın babası ve dedesi Osmanlı pasaportuyla Latin Amerika’ya giden bir aileden geliyordu. Leyla Raşit’in Abdullah Gül’ü öpmesi neden haber? Çünkü İslami gelenekte erkekler, namahrem olan kadınları öpmezler. Namahrem ne demek? Yabancı, el demek, yakın akraba olmayan demek. Daha açıkçası harem dışı demek doğru olur. ??? Bayan Leyla Raşit, sonuç olarak Bay Abdullah Gül’ü öpmüş. Burada da gelenekler açısından ilginç bir paradokstan söz edebiliriz. İslami gelenekte inisiyatif erkektedir. Erkeğin kadını öpmesi gerekir. Bu resimde ise tersi söz konusu, kadın erkeği öpüyor. Haberi yapan gazetelerden Hürri Bayan Leila Rachid, Gül’ü Öpünce yet, öpüşme fotoğrafının altına şunları yazmış: ‘‘Gül’ün zor anları.’’ Neden ‘‘zor anları’’? Altında öykü anlatılıyor. Paraguaylı kadın bakan Abdullah Gül’ü öpmek istiyor. Gül bayan bakanın elini ense hizasından yakalayarak aşağıya indirmeye çalışıyor. Konuk bakan hamlesini sürdürüyor. ‘‘Bizde âdettir, anlaşmalardan sonra sarılıp öpüşülür’’ diyor. Abdullah Gül utangaç yüzlü bir insan. Yüzü kıpkırmızı oluyor, gazetecilerin iddiasına göre zoraki şekilde yanağını Leyla’ya uzatıyor ve öpülmesine izin veriyor. Bu fotoğraf da haber oluyor. Daha önce de sanırım İtalyan Başbakanı Berlusconi, Bayan Emine Erdoğan’ı öpmeye kalkmıştı. ??? Bütün bu tablolara bazen gülüp bazen kızıyoruz. Neden gülüyoruz? Batılılarla AKP yöneticileri arasında ciddi bir uygarlık farkı bulunuyor. Batılılar erkek erkeğe ya da kadın kadına öpüşmeyi pek sevmezler. Hatta bu tür öpüşenleri acaba bunlar eşcinsel mi diye düşündükleri de olur. Bizde ise erkeğin kadını, kadının erkeği öpmesi modern kesimlerde yaygınlaşırken İslami kesimlerde pek kabul görmez. Günah sayanlar oldukça çoktur. AKP’li politikacılar İslami gelenekten geliyorlar. Eşlerinin ve kızlarının türbanlarıyla bu geleneği sürdürdüklerini biliyoruz. Düzenli ibadet ediyorlar, namazı kılıp oruç tutuyorlar. Bütün bunlar onların inanç alanları ve özel yaşamları, bir şey demeye hakkımız yok. İsteyen kendi inançları doğrultusunda istediği gibi yaşamak hakkına sahiptir. Laik bir ülkede başka türlüsü de düşünülemez. ??? Sorun, ‘‘kamusal alan’’ tanımından çıkıyor. AKP yöneticileri, şu anda ülkeyi yönetiyorlar. Onlar en önemli kamusal kişilikler olarak toplumun önündeler. Dindar kitlenin oylarını alıyorlar. İmam hatip okulları, türbanlılar gibi konularda onların isteklerini yerine getirmek gereğini duyuyorlar. Bu ise toplumun diğer kesimlerinden tepki görüyor. Gerginlik yaşanıyor. AKP’liler kamusal kişilikler olarak aynı zamanda Türkiye’yi temsil ediyorlar. Türkiye’nin AB aday üyesi olmasını sağlayan bir siyasi çizginin de savunucusu olarak toplumun önüne çıkıyorlar. Bazen de Batılı ülkelerin kadın bakanları tarafından öpülmek durumunda kalıyorlar. ??? Bir erkeğin kadın tarafından öpülmesi ya da tamamen tersi şekilde bir kadının erkek tarafından öpülmesi kötü bir şey midir? Tutucu dindar kesimlerin bunu kabul etmesi mümkün değil. Çünkü, bu temel ‘‘tesettür’’ anlayışına kökten aykırı. Ancak, Türkiye gibi yüzünü Batı’ya dönmüş bir ülkenin Dışişleri Bakanı, bir Suudi şeyhi gibi davranabilir mi? Abdullah Gül’ün tam öpülme anında çekilmiş fotoğrafına yeniden baktım. Paraguay Dışişleri Bakanı Leyla Raşit’in yüzüne bakmak yerine ileriye bakıyordu. Yani çok istekli olmadığını ifade eden bir yüzle gülümsüyordu. Üzgün ve kızgın bir hali olduğu da söylenemez. ‘‘Ne yapayım, vatan için öptürüyoruz’’ der gibi bir hali vardı. ??? ‘‘Öpülmek’’ bizim günlük yaşamımızda farklı şekillerde de yorumlanır, öpülmek sözcüğü başka anlamlara da çekilebilir. Ben Abdullah Gül’ün öpülmekten pek mutsuz olduğunu düşünmüyorum. Endişe edecek bir durum yok. Abdullah Gül sonuç olarak ‘‘öpülmüştür’’. CUMHURİYET 04 K