10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 MART 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Emeklilik dilekçesini veren Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Binay, Cumhuriyet’e konuştu 13 NOT DEFTERİ ZEKERİYA TEMİZEL ‘Kuralları değiştiriyorlar’ MURAT KIŞLALI Gensoru Neden Verilir? CHP’nin Maliye Bakanı hakkında verdiği üçüncü gensoru önergesi de beklendiği gibi reddedildi. Gensoru önergesini verenler de kuşkusuz, bu sonucu bekliyorlardı. Bizim geleneğimizde, Meclis’te çoğunluğu olan bir partinin bakanının gensoru ile düşürüldüğüne pek rastlanılmaz. Bakan ancak, Başbakan’ın onu gözden çıkarması halinde değiştirilebilir. Bir siyasi partinin grup iç denetim sürecini işleterek bakan değiştirmesi ise lafta kalan bir denetim yöntemidir. Peki, bu durumun bilinmesine karşın, CHP neden peş peşe gensoru önergeleri vermektedir? Bu sorunun yanıtı bazı açıklamaları zorunlu kılıyor. Gensoru, bir bakanın suçlu olduğunu ortaya koymak için işletilen bir denetim sistemi değildir. Bir bakanın görevleriyle ilgili işlerden dolayı suç işlediği iddia edilirse, bu halde, o bakan hakkında, hangi fiillerinin hangi kanun ve nizama aykırı olduğu açıkça gösterilmek ve ceza kanununun ilgili maddesi de yazılmak suretiyle, ‘‘Meclis soruşturması’’ açılması istenilir. Gensoru nedeninin yasalarda suç sayılan bir fiil olması gerekmez. Bakanlar davranışlarıyla ayrıcalık yaratan işlemlere neden oluyorlarsa, hakkaniyete aykırı davranıyorlarsa, beceriksizlerse, basiretsizlerse, kayırmacılık yapıyorlarsa, etik dışı davranışlar sergiliyorlarsa da haklarında gensoru verilebilir. Gensoruyu verenler ilgili bakanın o görevde bulunmasının sakıncalarını göstererek kamu yararını korumaya çalışmaktadır. Gensorunun görüşmeleri sırasında da verilecek gerekçeli güvensizlik önergelerinin oylanması sonucunda da bakanın düşürüleceğini ummaktadır. ??? CHP’nin Maliye Bakanı hakkında verdiği son gensoru önergesinde bakanın bazı davranışlarının etik dışı olduğu iddia ediliyordu. Yapılan düzenlemeler ve kurulan ilişkilerle ortaya konulan davranış biçimi değerlendirmeye açılıyordu. Bu tür davranışların bakanlık gibi çok önemli bir sorumluluğu üstlenen birisine yakışmadığı, dolayısıyla bu görevi yürütmemesi gerektiği ileri sürülüyordu. Örneğin Maliye Bakanı’nın iki lojman kullanması, bunların giderlerinin kamu tarafından ödenmesi eleştiriliyordu. İktidar partisi adına konuşan sözcü ise bakanın lojmanda oturmasının yasal olduğunu, Kamu Konutları Yönetmeliği’ni göstererek kanıtlamaya çalıştı. Bir bakanın tek kamu konutu kullanmasında yasalara aykırı bir durum yoktur. Ancak o hükümetin Başbakanı, ilk grup toplantısında, milletvekillerinden lojmanda oturmamalarını talep etmiş, bu isteği alkışlarla kabul edilmiş, bundan sonra da milletvekili lojmanları boşaltılarak satışa çıkarılmış ise bu halde aynı hükümetin bir bakanının iki lojman birden kullanması değerlendirmeye açık bir konu olur. Başbakan bu çıkışı ile kamuoyu desteğini arttırmış ise hükümetin bakanlarının Başbakan’ın önerisine ne kadar uyduklarını, bazıları açısından ilkelerin sadece sözde kaldığını kamuoyuna duyurmak muhalefetin görevidir. Böylece ülkeyi yönetenlerin eylemle söylemleri arasındaki tutarsızlıklar ortaya konur, bakanlık kapasiteleri tartışmaya açılabilir. Bu sav kamuoyunun önünde tartışılır, bu tartışma sonucunda iktidar partisi davranışı etik buluyorsa, çoğunluğun uyduğu bir karara uymamayı ilke kararlarından sapma saymıyorsa, konu kamu vicdanına havale edilir. Ancak muhalefet partisi etik dışı bulduğu davranışları Meclis’e taşımak ve uyarı görevini yerine getirmekten bıkamaz. Bunun aksine de demokrasi denilemez. ??? Son gensoru görüşmelerinde benim de adım kullanıldı. Maliye Bakanı CHP’lilere dönerek; ‘‘Zekeriya Temizel de lojmanda oturdu. Neden onu eleştirmiyorsunuz’’ diye sordu. Zorunlu olarak açıklama yapıyorum. Ben milletvekili ve Maliye Bakanı olarak görev yaptığım dönemde milletvekili lojmanlarında oturmadığım gibi bakan lojmanı da kullanmadım. Memurluk yaptığım dönemde tahsis edilen lojmanda oturmaya devam ettim. Lojman kirasını ve tüm giderlerini de ödedim. Milletvekilleri ve bakanların lojmanda oturmama kararı alındığı bir dönemde lojmanda otursaydım, yine de tüm eleştirileri kabullenirdim. Bu nedenle bu tür görüşmelerde örnek olarak gösterilemeyeceğimi düşünüyorum. Bu zorunlu açıklama için de tüm okurlardan özür diliyorum. ANKARA Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı görevinden emekliliğini isteyen Şükrü Binay, kurumdaki gelişmeleri değerlendirirken, ‘‘Yeni teamül oluşturuyorlar. Kuralları değiştiriyorlar’’ dedi. Hükümetin Merkez Bankası Başkanı’nı atama süreci krize dönüşüyor. Erdem Başçı’nın Merkez Bankası Başkanvekilliği’ne atanmasından sonra, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, kendisine sunulan asaleten atama kararnamesini incelemeye alırken, önceki dönemden kalan son Başkan Yardımcısı Şükrü Binay’ın da 4 Haziran’dan iitibaren geçerli olmak üzere emekliliğini istemesi, hükümeti zor durumda bıraktı. Binay, Cumhuriyet’in ne ? Emekliliğini isteyen Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Şükrü Binay, “Genç arkadaşlarımın her şeyi benden daha iyi yapacaklarına inandığım için görevimden ayrıldım” dedi. ? Merkez Bankası’nın kuralları olduğunu vurgulayan Binay, bu kuralların uygulanmaması ya da yeni teamüllerin kısa sürede oturtulamaması durumunda ekonominin sıkıntıya düşeceğini söyledi. den görevini erken bıraktığı sorusuna, ‘‘Emekliliğim 3 yıl önce gelmişti. Bankadaki görev sürem ise 2007 Haziran’ında bitecekti. Niye şimdi ayrıldım? (gülerek) Çünkü genç arkadaşlarımın her şeyi benden daha iyi yapacaklarına inandığım için ayrılıyorum’’ yanıtını verdi. Kendisinin emekli olmasıyla birlikte Merkez Bankası’nda AKP öncesi dönemden hiç başkan yardımcısı kalmadığının anımsatılması ve bunun bankada bir yönetim sıkıntısı yaratıp yaratmayacağı sorusu üzerine Binay, ‘‘Yönetim sıkıntısı olması için ekstra bir gayret sarf edilmesi lazım’’ dedi. Binay, Merkez Bankası’nın kurumsallaşmasını tamamladığını ifade ederek şunları söyledi: ‘‘Merkez Bankası bir kurumdur. Yazılı kuralları, yazılı olmayan kuralları vardır. Bu kurallara riayet edilerek bir yönetim ser gilenirse bir sıkıntı çıkmaz. Yazılı olmayan kurallarını değiştirmeye çalışırsanız, kurum bundan olumsuz etkilenir. Henüz böyle bir oluşumu daha görmüyoruz. Para politikaları açısından baktığımızda, Türkiye sıkıntılı duruma düşene kadar bu kuralları öğrenip uygularlarsa veya kendi teammüllerini bu döneme kadar oluştururlarsa bir sorun olmaz.’’ Bu sözlerinden mevcut durumda Merkez Bankası’nın yazılı olmayan kurallarının değiştirildiğinin mi anlaşılması gerektiğine yönelik soruya ise Binay ‘‘Yeni teamül oluşturuyorlar. Kuralları değiştiriyorlar’’ diye yanıt verdi. BAKAN GÜL: Tedirginliğe gerek yok Başçı’nın Merkez Bankası başkanlığı koltuğuna oturmasını destekleyen Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ise dün resmi temaslarda bulunmak üzere Tunus’a gitmeden önce, Ankara Esenboğa Havaalanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gül, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Merkez Bankası Başkanlığı için önerilen ismi kabul etmeyeceği yönünde basında çıkan haberlerin hatırlatılması üzerine, ‘‘Bu haberler yanlış. Sayın Babacan, Cumhurbaşkanımıza dün ekonomiyle ilgili birçok konuda bilgi verdiği gibi, Merkez Bankası’yla ilgili hükümetin düşüncelerini aktarmıştır’’ dedi. Gül şöyle konuştu: ‘‘Cumhurbaşkanı Sezer’in her şeyi hiç bakmadan, hiç sormadan onaylamasını hiç kimsenin beklemeye hakkı yoktur. Dolayısıyla ‘Bunu Cumhurbaşkanı geri çevirdi’ şeklinde yazmanın yanlış olduğu kanaatindeyim. Normal süreç devam ediyor, herhangi bir problem söz konusu değildir. Ekonomi politikaları zaten aynen devam edecektir. Herhangi bir tedirginliğe asla yer olmadığı gibi, her şey de daha iyi bir şekilde devam edecektir.’’ pamukm?superonline.com Şükrü Binay Basında çıkan haber ve yorumların gerçeği yansıtmadığı belirtildi Başçı’nın eşi İngiltere’de kapanmış ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Erdem Başçı’nın Merkez Bankası Başkanlığı’na asaleten atanmasını öngören kararneme üzerindeki incelemesini sürdürüyor. Başçı’nın eşinin, birlikte İngiltere’de bulundukları dönemde Hacca yaptıkları ziyaret sonrası kapandığı öğrenildi. Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre Başçı çifti Bilkent Üniversitesi’nde doktora yaptı. Doktora sonrası, Erdem Başçı Bilkent ÜniÜniversitesi’nden ücreti verilip görevlendirilerek 1 yıllığına İngiltere’ye gitmesi üzerine, o dönemde halen başı açık olan Sıdıka Başçı da kendisine eşlik etti. ‘‘Sıdıka Başçı’nın, eşiyle birlikte İngiltere’deyken Hacca gittiği, bundan sonra kapandığı’’ öğrenildi. Öte yandan, Başçı’ya yakın çevreler, basında çıkan haber ve yorumların aksine eşinin Bilkent’ten “türban” nedeniyle değil, kendi isteğiyle ve başka nedenler yüzünden ayrıldığını ileri sürüyor. En çok değer kazanan para YTL Türk parası son bir yıllık dönemde OECD ülkelerinin para birimleri arasında yüzde 14.9’la reel olarak en fazla değer kazanan para birimi oldu. OECD’nin üye ülkelerin para birimlerinin 2000’deki değerini 100 kabul ederek oluşturduğu reel efektif döviz kuru endekslerine göre ocak soru itibarıyla son bir yıllık dönemde Türk parası yüzde 14.9 oranında reel anlamda değer kazandı. Parası en fazla değer kaybeden ülke ise Japonya oldu. OECD reel efektif döviz kuru endekslerini, ‘‘rekabet ağırlıklı, dolar olarak ifade edilen göreli tüketici fiyatlarını’’ esas alarak hesaplıyor. Fotoğraflar Sabah gazetesinde yer aldı. versitesi’nde öğretim üyesi olarak kalırken, eşi Sıdıka Başçı, Başkent Üniversite si’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. Erdem Başçı’nın Bilkent MALİYE YAŞAMINDAN / MUSTAFA PAMUKOĞLU Geçen haftaki açıklamalarımızdan sonra bugün KDV indirimine ihtiyaç duyulan tekstil sektörünün ne durumda olduğunu ve sorunlarını analiz etmeye çalışacağız. Tekstil sektörü öldü, ölecek Çoğu kimse tekstil sektörünün öldüğünü belirtiyor. Çoğu ülkede tekstil önemli itici güç. Ucuz emeğin olduğu Çin, Romanya, Fas gibi ülkeler tekstilde önemli paya sahip oldular. Bu nedenle Türkiye’nin katma değeri yüksek ürünler dışında dışarıya satışı giderek azalıyor. Çalışan işçinin SSK’ye tabi olanların toplam çalışana oranının yaklaşık yüzde 19 olduğu düşünülürse (Bu veri Çalışma Bakanı’nın verdiği rakamdır) kayıt dışılığın boyutu da anlaşılır. Türkiye tekstil ve hazır giyim ihracatının genel ihracat içindeki giderek azalmaktadır (milyar dolar). Yıl 2002 2003 2004 Tekstil ve hazır giyim 12.362 15.223 17.573 Genel ihracat 36.059 47.253 62.774 34.3 32.2 28.0 % Tekstilde Sorunlar ve KDV İndirimi (2) sa düşmektedir (milyar dolar). 2002 3.128 51.554 6.1 2003 3.863 69.340 5.6 2004 4.806 97.161 4.9 İhracat, ithalatı rahatlıkla karşılamaktadır. Karşılama oranları son üç yılda yaklaşık 4 kat olmuştur. Kotaların 01.01.2004 tarihinden itibaren kalkması nedeniyle Avrupa Birliği’nde Çin’le büyük rekabet yaşanmaktadır. Türkiye bu rekabete fasoncu ülke olarak devam etmesi mümkün gözükmemektedir. Yüksek kalite ve katma değerli ürünlerle rekabet etme şansı vardır. Bu da markalaşma, ArGe, verimlilik gibi birçok etkene bağlıdır. Hammadde dünya fiyatlarından üreticiye ulaşmamaktadır. Alıcı pazarların ve özellikle Almanya’nın çevre ekolojisi, üretim ve insan ekolojisi hususlarında standartlar koyması, antidamping uygulamaları, yeşil nokta, ekotex, ve Azo boyarmadde gibi engeller sektörü şaşkın bırakmıştır. Banka ile sektör ilişkileri iyi değildir. Kredi destekleri azaltmaktadır. Basel II kriterlerinin uygulanmasına az kaldı. Firmaların mali yapısı buna hazır değil ve kısa sürede hazır olması da beklenmemeli. Döviz kurunun ‘‘mızrak çuvala sığmaz misali’’ aşırı değer kaybetmesi çok ciddi zararlar yaratmış durumda. Burada zamanında kur farklarından ve Eximbank kredilerini repoda değerlendirip ekstra kazançlar elde eden sektörün ‘‘her güzel şeyin sonu vardır’’ demeyip tedbirli davranmadığı, aşırı kapasite yatırımlarına gidildiği ileri sürülebilir. Ancak sektörün bu kazanımları ve hataları nedeniyle sektörün cezalandırılması aslında Türk ekonomisinin cezalandırılması anlamına gelmektedir. Sektörün mali tabloları tehlikeyi işaret ediyor Sektördeki çoğu firmanın bilançolarını inceleyin: Hepsi teknik olarak iflas etmiş durumda. Net işletme sermayeleri yok. İşletme sermayesi yaratacak kârlılık sağlayamıyorlar. Nakit akış tabloları hep kırmızı bakiye veriyor. Nakit dengesini sağlayacak satış alanları da daralmış durumda. Borcu borçla ve daha pahallı para kullanarak ödüyorlar. Bir krizde sapır sapır dökülecekler. Sektörün sorunları KDV indirimiyle çözülecek sorunlar değildir Bu KDV indirimi geçen haftaki yazımızda belirttiğimiz gibi iç satışlarda tüketiciler lehine bir durum yaratacaktır. Ancak birkaç ayda giyim satıcılarının indirim ve yeni sezon fiyatlandırmalarında bu in ERDEMİR’de kâr 193.4 milyon YTL ERDEMİR’in 2005 yılı konsolide net kârı 193.4 milyon YTL olarak belirlendi. ERDEMİR’de görevinden ayrılan üç genel müdür yardımcısının yerine de vekâleten atama yapıldı. İşletmeler genel müdür yardımcılığına Oğuz Nuri Özgen, teknik hizmetler ve yatırımlar genel müdür yardımcılığına İlhami Acar, insan kaynakları ve idari işler genel müdür yardımcılığına da Samim Saylan vekâleten atandı. Türkiye tekstil ve hazır giyim ithalatının genel ithalat içindeki payı da az da ol dirimin olumlu etkisini kendi lehlerine çevirecekler diye tahminler yapılmaktadır. İhracatçı için KDV indirimi ithalatı ucuzlatacağı girdi maliyetini düşüreceği için olumlu kabul edilebilir. Ancak ithalatçılar ucuz getirip işletme sermayesi güçsüz olan işletmelere pahalıya satarsa ihracatçı zor durumda kalır. İthalat patlaması yerli kumaş üreticilerini olumsuz yönde etkiler. Sektörel dış ticaret şirketlerinden artık ihracatçı KDV iadesi almaktan vazgeçebilir. Çünkü iadeye konu KDV alacağı mahsup sistemiyle giderilebileceği için nakden iade tutarları önemli bir tutarda azalacaktır. KDV iadesi alamayan ihracatçı ihracatını bu şirketler (SDŞ) üzerinden geçirmeyecektir. Bu da SDŞ’lerin sarsılması demektir. KDV iade raporunu yazan yeminli mali müşavirlerin de KDV iadelerinden aldığı ücret payı da düşecektir. Bu da aynı zaman ve çalışmayı tahsis eden yeminli mali müşavirlerin rapor yazma konusunda çok iştahlı olmamaları sonucunu yaratabilecektir. ‘‘KDV indirimi tekstilde kayıt dışılığı bitirir’’ iddiasında bulunanlar var. Bu bir yönüyle doğru olmakla birlikte salt KDV indirimi bunu sağlamaz. Eğer öyle bir etkisi varsa, tüm alanlarda KDV indirimini yapalım ve Türkiye’de kayıt dışılığı bitirelim, bu mümkün değildir. Yukarıda belirttiğimiz sorunların çözümü gerekmektedir. Dosya No: 2005/1772 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve değerli yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın 05.04. 2006 günü saat 15.00 15. 15’te Kartal Samandıra A. Gazi Mahallesi Ebubekir Caddesi, Yüksel Sokak No: 1 Samandıra’da yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %60’ına istekli bulunmadığı takdirde 10.04.2006 günü aynı yer ve saatte 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %40’ını bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; mahcuzun satış bedeli üzerinden %... oranında K.D.V.’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği; gideri verildği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla Dairemize başvurmaları ilân olunur. 06.03.2006. Takdir Edilen Değeri Lira Adedi Cinsi Niteliği ve Önemli Özellikleri 71.082,00 YTL 1 Kartal Samandıra, Abdurrahman Gazi Mah. Ebubekir Caddesi, Yüksel Sokağı’nın kesiştiği köşe başında, Ebubekir Caddesi’nden 29, Yüksel Sokağı’ndan 1 kapı nolu, betonarme karkas sistemde bir zemin, bir normal ve bir çatı katlı inşa edilmiş binadır. Zemin kat takriben 70 m2 saha üzerine oturtulmuş, normal kat çıkmalarda 90 m2, çatı arası katı ise takriben 60 m2 olmak üzere toplam inşaat alanı 220,00 m2 alanlıdır. Bina Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri Şartnamesi’nin 3.2 maddesi gereğince III. Sınıf B başlığı altında tanımlanmaktadır. Basın: 11455 KARTAL 5. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINIRIN AÇIK ARTTIRMA İLÂNI SAKARYA 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI 2005/5616 Bir borçtan dolayı hacizli bulunan ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci arttırma 07.04.2006 günü saat 14.0014.15 arasında Arabacıalanı Mah. Eski Kazımpaşa Cad No: 2 Sakarya adresinde yapılacak ve o günü kıymetinin yüzde 60’ına istekli bulunmadığı takdirde 12.4.2006 günü Arabacıalanı Mah. Eski Kazımpaşa Cad. No: 2 Sakarya adresinde 14.0014.15 saatleri arasında 2. arttırma yapılacağı; Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklarının toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden alınacak KDV’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği, masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda No’su yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 07.03.2006 Lira Adet Malın Cinsi (Önemli nitelik ve özellikleri) 400.00.YTL. 1 750 kg’lık süt mayalama teknesi 4.000.00.YTL. 1 Schmidt marka 5 tonluk süt pastörize makinesi 3.500.00.YTL. 1 1 tonluk yoğurt vakum makinesi 750.00.YTL. 1 10 tonluk peynir suyu depolama tankı. 1.500.00.YTL. 1 Markasız tahmini 30 kw’lık jeneratör 250.00.YTL. 1 1250 kg’lık mayalama kazanı 150.00.YTL. 1 250 kg’lık haşlama kazanı 250.00.YTL. 1 Elektrik aktif reaktif panosu 1.000.00.YTL. 1 Güven marka 40 m2’lik buhar kazanı 1.000.00.YTL. 1 2 tonluk tek cizarlı lor pişirme kazanı 2.000.00.YTL. 1 Onur soğutma grubu 500.00.YTL. 1 500 kg’lık süt pişirme kazanı 750.00.YTL. 1 1 tonluk süt pişirme kazanı Basın: 11364 temizel?cumhuriyet.com.tr ŞİŞLİ 4. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI D. No: 2005/2243 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli olup satılmasına karar verilen gayrimenkulün: Tapu kaydı: Şişli, Kaptanpaşa Mah. 254 pafta, 1446 ada, 65 parsel sayılı 712.80 m2 miktarlı arsanın Ahmet Çiğdem’e ait 1/20 payıdır. İmar durumu: 28.11.2002 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli Dolapdere Piyalepaşa Bulvarı Uygulama İmar Planı’nda istikamet kesintili h= 12.50 m. irtifalı blok nizamda konut sahasında olmak üzere imar durumu mevcuttur. Halihazır durumu: Şişli, Kaptanpaşa Mah. Piyale Mumhanısi Sokağı üzerinde 3 kapı nolu 712.80 m2 arsada inşa edilmiş Elif Sitesi (B) Blok isimli 8 katlı betonarme kargir binanın Ahmet Çiğdem’e ait 1/20 hissesidir. Ana bina zeminde 320.00 m2 alanda inşaa edilmiştir. Bodrum, zemin, 6 normal katlıdır. Bodrum katta depo, zemin katta kapıcı dairesi, 2 daire normal katlarda üçer daire vardır. Daireler, hol, koridor, 3 oda, mutfak ve banyodan ibarettir. Kıymeti: Satışa konu 1/20 hisseye bilirkişice 92.000.00 YTL. kıymet takdir edilmiştir. Not: Satış ilanı diğer hissedarların tapuda mevcut adreslerine tebliğe gönderilmiş olup tebliğ edilememesi halinde işbu gazetedeki ilan tebliğ yerine kaimdir. Satış şartları: 1 Satış 2/5/2006 günü saat 12.00’den 12.15’e kadar Şişli 4. İcra Müdürlüğü’nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin yüzde 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 12/5/2006 günü aynı yerde aynı saatte ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilmemişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale pulu, tapu harç ve masrafları %18 KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler, tellaliye satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için daire açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2005/2243 Tal. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 11349 2004/984 Esas Davacı Fatma Dinç (Çoban) vekili Av. Mehmet İpek tarafından Pendik Dolayoba köyü 11 pafta, 2644 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde Mahmut Kadir Kayaçağlayan, Yaşar Yetişen ve Kevarde Işıkbay aleyhine ipoteğin kaldırılması ve Ayvaz Ulusu’dan 100.000. 000.TL. cezai şartın 2.5.1997 tarihinden bugüne kadar yasal faizi ile tahsili ile ilgili dava açılmış ve davacı tarafından yine aynı gayrimenkul ile ilgili mahkememizin 2005/1931 sayılı dosyası ile davalıları Avadis Çıtak, Sevim Selçuk, Fikri Çağlar ve Hüseyin Bingöl lehine şerhedilen 4000 TL bedelli ipoteğin kaldırılması davası açıldığı, işbu dosya mahkememizde daha önce açılmış bulunan 2004/984 sayılı dosyası ile birleştirildiği ve mahkemece verilen ara kararı gereğince, Davalılar Mahmut Kadir Kayaçağlayan, Yaşar Yetişen, Kevarde Işıkbay, Avadis Çıtak, Sevim Selçuk, Fikri Çağlar ve Hüseyin Bingöl’e dava dilekçesi ile duruşma gününün tebliğ edilemediği, yapılan zabıta tahkikatında adresleri tespit edilemediğinden, HUMK.’nin 509. ve 510. maddeleri gereğince, duruşma günü olan 18.04.2006 saat 10.00’da bizzat hazır bulunmaları veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, duruşmaya gelmedikleri ve herhangi bir yazılı savunma dilekçesi vermediği takdirde gıyabında davanın devam edeceği, dava dilekçesi ve duruşma günü yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 15.02.2006 Basın: 11296 PENDİK SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Dosya No: 2005/14 Müflis ve Kimliği: Raks Sanayi Ürünleri Dağıtım AŞ. İflas Kararı: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/697 Esas sayılı kararı Sıra Cetveli Tarih: 10.03.2006 Sıra Cetveli Alacaklıları Kayıt No: 1 (Dahil) 23 (Dahil) a Müflis masasına alacak kayıt talebinde bulunan alacak ve istihhak iddialarının tahkik ve tetkik işlemleri tamamlanarak İİK.’nin 236. md. ve 206, 207, 230, 231, 232, 233. maddelerine uygun olarak düzenlenen alacaklılar sıra cetveli 234. maddenin öngördüğü şekil şartlarına uygun olarak ilana gönderilmiş, alacaklılara tebliğe gönderilmiş ve iflas dosyasında incelemeye hazır tutulmuştur. b Alacağın esasına ve miktarına ilişkin itirazların (15) gün içinde iflasa karar verilen yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava yoluyla ileri sürülebileceği; yalnız sıraya ilişkin itirazların ise (7) gün içinde şikâyet yoluyla icra mahkemesinde ileri sürülebileceği; gereken kanuni işlemin ifası (müflis alacaklılarına konkordato teklif ettiğinden bu konunun müzakeresi) için alacağı kısmen veya tammen reddedilen alacaklıların 2. alacaklılar toplantısına katılabilmeleri için kayıtkabul davası açtıkları Asliye Ticaret Mahkemesi’nden toplantıya katılma kararını dosyaya ibraz etmeleri gerekmektedir. İcra ve İflas Kanunu’nun 232, 234, 235, 236, 309/d ve 27312. maddeleri gereğince sıra cetveli ilan ve tebliğ olunur. 13.03.2006 Basın: 11234 İSTANBUL 3. İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN ADİ TASFİYEDE SIRA CETVELİ İLANIDIR Esas No: 2005/1003 / Karar No: 2006/103 20.02.2006 tarihli karar ile Erzincan İli, Merkez İlçesi, Ramazan Mahallesi, C: 39 HN:94’te nüfusa kayıtlı Dursun ve Sebahat’ten olma 22.05.1963 doğumlu Muammer Kaya ve aynı yer nüfusuna kayıtlı eşi Gülali ve Fadime’den olma 01.12. 1964 doğumlu Yıldız Kaya’nın, Aile birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına ve tarafların müşterek çocukları 1988 d.’lu Yeliz Kaya’nın velayetinin anneye verilmesine karar verilmiştir. Küçük ile baba arasında şahsi münasebet tesisi kurulmuş, Harç ve yargılama giderlerinin davalıdan alınmasına, Daha önce duruşma gününü bildirir açıklamalı dava dilekçesi de davalıya ilanen tebliğ edilmiş olduğundan bu ilanın yayınlanmasından itibaren 15 gün sonra gerekçeli karar davalı Muammer Kaya’ya tebliğ edilmiş sayılacağı ve bunu takip eden 15 gün içerisinde kararı temyiz edebileceği, aksi halde boşanma kararının kesinleşeceği davalı Muammer Kaya’ya ilanen tebliğ olunur. Basın: 11577 KÜÇÜKCEKMECE 2. AİLE MAHKEMESİ’NDEN MUAMMER KAYA’YA İLANEN TEBLİGAT CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle