17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 ARALIK 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hükümet, yasaya eklediği maddelerle çalışanların aleyhine yeni düzenlemelere gitti 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sosyal güvenlik çelişkisi EMİNE KAPLAN ‘Salı Sabaha Karşı...’ Hayatın ölümle pazarlığı nedir? İnsan olmayı, özgürlüğü yaşam biçimi yapmak nedir? Öyküler bireyin varoluşudur sadece... Peki toplum bu varoluştan soyutlanabilir mi? Hüznün ve mutluluğun izdüşümü, bombalanan kentlerde çocukların çığlıklarıyla alev alev yanarken uygarlıktan, çağdaşlıktan, demokrasiden, özgürlüklerden söz edilebilir mi? Filistinli şair Mahmut Derviş’in dizelerini anımsadım Güray Öz’ün yeni kitabı “Salı Sabaha Karşı”yı (Günizi Yayıncılık) okurken... Öykünün iki kahramanı “Hayat ve Ölüm”ü düşündüm; Kâbil’de, Bağdat’ta, o alev alev yanan Lübnan’da, Filistin’de “kaderci umutlara” teslim olmuş insanları anımsadım... Şairler dizelerinde “Hayat ve Ölüm”ü anlatırlar kendi düşlerini kurarken... Nâzım Hikmet’ten Mahmut Derviş’e dek pek çok şair (Güray Öz de şairdir) “hayatın sayfaları”nda umudu şiirle yoğurmuşlardır... Ben de öyleyimdir, şair olmasam bile... Çünkü şiiri severim ve okurum içimde hüzün bulutları çoğaldığı zamanlarda... Güray Öz’ün “Salı Sabaha Karşı” kitabı, İlhan Selçuk’un önsözüyle çıkmış... İlhan Selçuk’un deyişiyle (ben de katılıyorum) Türkiye’de gazetecilik bu denli paçavralaşıp etikten, doğrudan saptı, yozlaştı, gerçeklerden uzaklaştı... İnsana insanca yaklaşabilen sayılı gazetecilerden biridir Güray Öz. Uzun yıllar yurtdışında sürgün kaldı. 12 Mart ve 12 Eylül faşizmini gördü. Son kitabı “Salı Sabaha Karşı” Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan yazılarından oluşuyor Güray’ın. İnsan sıcaklığı kokan, sevgiyi çoğaltan yaşamın fotoğraflarını yazıya dökmüş. Şiirsel bir tat, bir derinlik var tüm yazılarında. ??? Yitip giden yıllar, savaşlar, açlıklar, ölümler... Peki, New York’ta Dünya Ticaret Merkezi’ne, Washington’da ABD Savunma Bakanlığı’na saldıran, binlerce insan öldüren terör kimin hesabına yazıldı? Usame bin Ladin’in hesabına!.. Usame bin Ladin, ABD’de CIA kontrolünde yetiştirilmiş, Pakistan’da eğitilmiş bir insan değil miydi? ABD ve Pakistan’ın “mücahit delikanlısı”, Sovyetler’in Afganistan’ı işgalinde Taliban’la birlikte savaşmamış mıydı? Üstelik çok zengindi Usame bin Ladin!.. Ve Taliban lideri Molla Ömer’in de akrabasıydı!.. Usame bin Ladin son yirmi yıl içinde ABD ve emperyalizmin düşmanı olmuştu... Dengeler değişmişti Ortadoğu’da... ABD tüm dünyanın yetkili ve etkili şefi olmuştu; BOP’u gerçekleştirmek için önce Afganistan’ı, ardından Saddam Hüseyin’in Irak’ını işgal etti... Güray Öz’le aynı kuşaktan sayılır, aynı ideolojiyi paylaşırız... ABD Ortadoğu’da bir oyunu sahneye koydu... Sovyetler yıkılmadan önce uyguladığı “yeşil kuşak projesi” komünizmin Türkiye, İran, Suudi Arabistan, Afganistan gibi ülkelerde yayılmasını önlemek içindi... Irak, Suriye, Mısır gibi ülkeler “demokratik devrim süreci” içinde olup Sovyetler’le yakın ilişkileri vardı ve ABD bundan tedirgin oluyordu... Bugün geçmişe baktığımızda “yeşil kuşak” İran’da mollaları, Afganistan’da Taliban’ı iktidar yaptı, Mısır’da Müslüman Kardeşler’in önünü açtı... Bilmem bunları neoliberal küreselleşmeyi savunan, ABD’nin Irak’ı işgalini “demokrasi ve özgürlük” sayan kimi aydınlarımız görebiliyor mu? ??? Güray Öz’ün “Salı Sabaha Karşı” kitabını, bence Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sevgili “Hasan Abisi” Hasan Cemal hemen okumalı... “Hasan Abi” bu konuda ne düşünür bilmem!.. Bildiğim, Hasan Cemal, İran Dışişleri Bakanı Menuçehr Muttaki’ye “İran İsrail’i tanısın” demiş. Ardından “Peki, Kerkük ne olacak” diye çıkışmış. Aslında Hasan Cemal uzmanı Ufuk Güldemir’dir, aradım ulaşamadım... Ruh halini soracaktım!.. İlhan (Selçuk) Ağabey de iyi tanır Hasan’ı. Özellikle ruh halini. On beş yıldır görmese de soracaktım, Hasan’ın durumunu... Sonunda Güray Öz’e sordum... Bakın ne yanıt verdi: “Savaşa karşı çıkmak erdemdir. Çünkü savaşta insanlar ve onlarla birlikte yaşadığımız dünya ölür...” Yazıma noktayı koydum. Mahmut Derviş’in dizelerini okumaya başladım: “Uçaklar uçacak ağaçlar cayır cayır yanacak Ve evler fırın gibi Şarkım bir sonun şarkısı veya son kurşunumun ey kızım Susuzdum uzatırsın... yoksa Uyu azıcık.. Yitirme çiçeğinin bedenini Var gücüyle vurdu mu? Bırak avucumu ve ayrıl bedenim yıkanırken Uyu azıcık...” ? Tartışmalara neden olan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nda geri adım atabileceği sinyalini veren AKP hükümeti, Merkezi Yönetim Bütçe Yasa Tasarısı’na bazı düzenlemeler ekleyerek çalışanları daha da mağdur edecek hükümler getirdi. yanı sıra AKP içinde de rahatsızlığa yol açtı. AKP içinde bazı milletvekilleri, çalışanlara ek yük getirmesi nedeniyle yasayı eleştiriyor. Başbakan Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve CHP’nin iptal başvurusu nedeniyle Anayasa Mahkemesi’nin incelemeye aldığı yasanın bazı maddeleriyle ilgili olarak değişiklik yapılabileceği mesajını verdi. Erdoğan, bu konuda Anayasa Mahkemesi’nin kararına göre bir çalışma yapılmasını istedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu da, yasa üzerinde makul ve ölçülü değişiklikler yapılabileceğini söyledi. Yasada geri adım sinyali vermesine karşın AKP hükümeti, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası’nda değişiklik yaparak çalışanları daha da mağdur edecek düzenlemelere imza attı. Merkezi Yönetim Bütçe Yasa Tasarısı’na eklenen bir düzenlemeyle, çalışanların prime esas kazancının hesaplamasında değişikliğe gidildi. “Sigortalılara ödenen döner sermaye katkı payları ve döner sermayelerden başka adla yapılan bu nitelikteki her türlü ödemeler ile ikramiyeler ve benzeri ödemelerden en yüksek devlet memuru aylığının yüzde 200’ünü aşan kısmı prime esas kazanca tabi tutulmaz” ifadesi şu şekilde değiştirildi: Arınç, Özkan’a tazminat ödeyecek ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi Kublay Özkan, dairenin, Başbakan’ın Tayyip Erdoğan’ın AKP Genel Başkanı olduğu dönemde, adli sicil kaydının kaldırılması istemini reddeden Diyarbakır 3 No’lu DGM kararını onamasının ardından, TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın, “yargı kararının hukuka aykırı olduğu, yargı ve hukukun siyasallaştığı” yönündeki açıklamasıyla kişilik haklarına saldırıldığını belirterek açtığı manevi tazminat davası karara bağlandı. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Arınç’ın sözlerini Özkan’ın kişilik haklarına saldırı niteliğinde bularak yerel mahkemenin direnme kararını bozdu. ANKARA Meslek örgütlerinden gelen yoğun tepkiler üzerine 1 Ocak 2007 tarihinde yürürlüğe girecek olan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nın bazı maddelerinde geri adım atabileceği sinyalini veren AKP hükümeti, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Merkezi Yönetim Bütçe Yasa Tasarısı’na eklediği maddelerle sosyal güvenlikte çalışanları daha da mağdur edecek düzenlemeler getirdi. Yılbaşında yürürlüğe girecek olan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası, meslek örgütleri ve sendikaların “Sigortalılara bulunulan kadro veya pozisyon itibarıyla ilgili mevzuatına göre kamu idarelerince döner sermaye katkı payı, ek ders ücreti, fazla çalışma veya mesai ücreti, teşvik primi, prim, her türlü ikramiye, ek tazminat, avukatlık vekâlet ücreti, ek ödeme gibi değişik adlar altında yapılan her türlü ödemeler toplamının en yüksek devlet memuru aylığının yüzde 200’ünü aşan kısmı prime esas kazanca tabi tutulmaz.” CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, bu düzenlemeyle kısa vadede kamunun sosyal güvenlik yükünün azalacağını belirtti. YASA TASLAĞI TAMAMLANDI ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Peşmerge ‘bağımsız ordu’ gibi... ? Gelecek hafta Erbil’deki bölgesel Kürt yönetiminin parlamentosuna sunulacak olan tasarı, Savunma Bakanlığı’na peşmergelere emir verme yetkisi tanımıyor. BAHADIR SELİM DİLEK AKP’de Çankaya kampı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, yeni yılın ilk günlerinde Kızılcahamam’da kamp yapmaya hazırlanıyor. AKP’nin hafta başında yapılan MYK toplantısında kampın nerede yapılacağı değerlendirildi. Bazı üyeler, Palandöken’de kamp yapılmasını önermesine karşın güvenlik gerekçesiyle Kızılcahamam’da karar kılındı. Ecevit davasına onama ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Bülent Ecevit’in başbakan olduğu dönemde Başkent Üniversitesi Hastanesi’ndeki tedavi süreciyle ilgili açıklamaları üzerine hastane doktorlarının açtığı toplam 280 milyar liralık manevi tazminat davasının reddine ilişkin kararı onadı. Böylece dönemin DSP’li milletvekilleri Emrehan Halıcı ile Yücel Erdener’in, Ecevit’in sağlığıyla ilgili açıklamalarından dolayı tazminat ödemelerine yer olmadığına ilişkin karar kesinleşmiş oldu. Halıcı ve Erdener, “Ecevit’e iş göremez raporu verilerek siyasi hayatının bitirilmeye çalışıldığı’’ şeklinde iddialarda bulunmuşlardı. Günday’ı devre dışı bırakma planı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu’nu (TŞOF) plaka basımında tek yetkili olmaktan çıkaran tasarı, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Buna göre, TŞOF’un yanı sıra valiliklerce yetkilendirilen başka kurumlar da plaka basabilecek. AKP, daha önce de TŞOF Başkanı Derviş Günday’ın yeniden seçilmesini engellemek için yasa çıkarmış, ancak Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmişti. Tarım Ormanİş’e kapatma ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 6. İş Mahkemesi, Hakİş’e bağlı Tarım Ormanİş Sendikası hakkında, “kuruluşundaki eksiklikler nedeniyle sendika tüzelkişiliğini kazanmadığı’’ gerekçesiyle açılan davada kapatma kararı verdi. Sendika temyize gidecek. ANKARA Iraklı Kürtler, bağımsız devlet görüntüsü verme çabalarında bir adım daha attı. Bölgesel Kürt Yönetimi, hazırladığı yasa tasarısıyla peşmerge güçlerini bağımsız bir devletin ordusu gibi yapılandırmak için harekete geçti. Gelecek hafta Erbil’deki bölgesel Kürt yönetiminin parlamentosuna sunulacak olan tasarı, halen iki ayrı komutanlık altında bulunan peşmerge güçlerinin birleştirilmesini öngörürken Savunma Bakanlığı’na peşmergelere emir verme yetkisi tanımıyor. Tasarıya göre peşmergeler direkt olarak Bölgesel Kürt Yönetimi’ne bağlı olacak. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre Kürt gruplar, Irak’ın toprak bütünlüğü ve siyasi birliğini yok sayan kritik bir karar aldı. “Kürdistan Peşmerge Bakanlığı”nın hazırladığı yasa tasarısına göre halen iki ayrı komutanlık düzeyinde olan peşmerge güçleri, “Kürdistan Genel Komutanlığı” ve “Birleşik Peşmerge Ordusu” altında birleştirilecek. Tasarı, bölge başkanlığı tarafından onaylanması durumunda bölgesel yönetimin Bakanlar Kurulu’na gönderilecek. Daha sonra da parlamentonun onayına sunulacak. Bu sürecin tamamlanmasının ardından peşmergeler Irak’ta Bağdat yönetiminin denetiminde olmayan yasal bir güç durumuna gelecek. Tasarıya göre lrak Savunma Bakanlığı’nın “Kürdistan Peşmerge Kuvvetleri” için emir çıkarma yetkisi olamayacak. Peşmergelerin emirkomutası direkt olarak bölge başkanlığında bulunacak. Bu çerçevede Kürtler, Bağdat’taki lrak Savunma Bakanlığı’na bir temsilci atayacak. Irak hükümeti, peşmerge güçlerine gereksinim duyduğunda, bölgesel Kürt yönetimine başvurmak zorunda olacak. Tasarının onay almasıyla bölgesel Kürt yönetiminin denetiminde bulunan alanlarda iki ayrı askeri güç faaliyet gösterecek. Bunlardan birisi lrak Anayasası ile düzenlenen “Bölge Savunma Gücü” olacak. Bu gü cün içinde gönüllüler ve ABD’liler tarafından kurulan askeri koleji tamamlayanlar yer alacak. Diğer güç ise peşmergelerden oluşacak. Bu güç “Kürdistan Bölgesi Savunma Güçleri”ne destek sağlayacak şekilde örgütlenecek. Her iki güç de tamamen Kürtlerden oluşacak. Böylece Kürt gruplar askeri açıdan da fiilen Bağdat yönetiminin denetiminde bulunmayan önemli bir silahlı güce sahip olacaklar. Gerek Mesut Barzani liderliğindeki Irak Kürdistan Demokrat Partisi’ne (IKDP) gerekse Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin başkanlığını yapmış olduğu Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği’ne (IKYB) bağlı yaklaşık 120 bin peşmerge bulunuyor. [email protected] PKK’yi kim yönetiyor? Son dönemde yoğunlaştırdığı bombalı saldırılarda uzaktan kumandalı patlayıcı kullanan terör örgütünde kontrol sorunu yaşanıyor, ‘ateşkes’ kuşku yaratıyor MEHMET FARAÇ PKK’nin son dönemde yoğunlaştırdığı bombalı saldırılarda uzaktan kumandalı patlayıcılara rastlanması, örgütün ateşkesten vazgeçtiği anlamına mı geliyor? Aslında bu durum PKK’de uzun süredir yaşanan, UrfaBingöl kavgasının, Türk ve Suriyeli yöneticiler arasında da ciddi bir gerginliğe dönüştüğünü haber veriyor. Kavga, hizip ve çöküş Kontrol edilemeyen eylemlerin PKK muhalifi kaynaklar ise ayartmasına yol açan gerginliğin arnı talimatta Karayılan’ın, 1 Hazikasında Murat Karayılan’ı dinran 2005 tarihinden itibaren 700 lemeyen Suriyeli Feyman HüsePKK militanının kaybeyin olduğu öne sürülüyor. dilmesine neden olan soYaşananlar PKK’yi kim yönetiyor sorusunu bir kez ? PKK’nin Kandil Dağı ve kırsalda militanları koordine eden rumluların görevden uzaklaştırılacağı, ateşkes karadaha gündeme getiriyor. yöneticileri arasında kavga yaşanıyor. Karayılan bazı rına rağmen eylem yap1 Ekim’den itibaren tek militanların ateşkes sürecini sabote ettiğinden yakınırken makta ısrar edenlerin sortaraflı ateşkes ilan eden gulanacağını öne sürüyor. örgütün güvenlik güçlerini hedef alan saldırıları da sürüyor. PKK’de yaşananları üç Dün Tunceli’den gelen ana noktada değerlendirÖrgüt ateşkeseylem ikileminde kontrolsüzlük yaşıyor! bir haber de PKK’deki mek gerekiyor: uluslararası hizbi doğruluPKK, en büyük sorunu örgütten kopmalar yüzünden ya PKK’nin ateşkesten beklentileri geçişi sırasında patladığını doğ yor. Yerel kaynaklar güvenlik güçlerinin, Feyman Hüseyin’in telşıyor. Valiliklerin açıklamalarına ni ciddi biçimde tehlikeye sokar ruluyor. Bu saldırılar PKK’nin ateşkes sizden militanlara yönelik eylem göre ekim kasım döneminde tes ken eylem stratejisini de darmaten vazgeçtiği anlamına mı geli talimatını saptadığını iddia edilim olan terörist sayısı 50’yi aşı dağın ediyor. PKK son dönemdeki çatışma yor? Bu eylemleri kim yapıyor yor. yor. Aynı dönemde örgütün kent PKK’yi sıkıntıya yalnızca Feykomitelerinde çalışan ve lojistik ların, güvenlik güçlerinin operas sorusu da yanıtlanamıyorsa asıl sofaaliyeti yürüten 90’dan fazla ki yonlarına karşı “meşru savun ru daha da önem kazanıyor: O za man Hüseyin sokmuyor. Büyük kentlerde daha önce sabotaj eylemşi de yakalanıyor. Bu arada ör ma”dan kaynaklandığını iddia et man PKK’yi kim yönetiyor? Kandil’de örgütü yöneten Mu leri yapan TAK birimi de, öncegüt, güvenlik güçleriyle girdiği se de, bazı bölgelerde mayın ve çatışmalarda da çok kayıp veriyor. patlayıcılarla gerçekleştirilen ba rat Karayılan’ın kırsaldaki mili ki gün operasyonların durmamazen de karakollara taciz ateşiyle tanları koordine eden Suriyeli Fey sı halinde yeniden eyleme geçiUluslararası kavga sonuçlanan eylemler ateşkesin man Hüseyin’e söz geçiremedi leceği tehdidini savurunca örgütÖrgütün ikinci sorununu, teslim ciddiyetinin sorgulanmasını zo ğine ilişkin yoğun söylentiler bu teki kontrol sorunu iyice büyüolan ve yakalananların itirafları runlu kılıyor. Örneğin güvenlik lunuyor. İki militan arasındaki hi yor. Kavga, hizip ve çöküş bir taraoluşturuyor. Güvenlik güçleri ifa güçlerinin 21 bölgede ortaya çı zipleşmenin tehlikeli boyutlara fa aslında PKK’deki kontrolsüzdelerden yola çıkarak Güneydo kardığı bombalardan 15’inin pat ulaştığı söyleniyor. ğu’da son iki ayda örgüte ait 29 sı lamaya hazır olduğu saptanıyor. İddiaya göre Karayılan strate lük, kontrollü mayından daha tehğınağı ortaya çıkarıyor ve buralarPKK ateşkes halindeyse bu ey jik önemdeki örgüt sorumluları likeli bir yöne gidiyor! da 10 kamyon dolusu silah, gıda, giyecek, ilaç, yakıt ele geçiriyor. Bu iki sorun PKK’yi sadece kent merkezi ve kırsaldaki örgütlenmesinde ya da lojistik çalışmalarında sıkıntıya sokmuyor. Yaşananların yanı sıra örgüt içinde uzun süredir var olan bölgesel kavgalar da uluslararası boyutta gruplaşmalara yol açıyor. Avrupa’da Rıza Altun’u pasifize ederek yerine Canan Kurtyılmaz’ı getiren ve Bingöllülerle girdiği kavgayı kazanan Murat Karayılan’ın karşısında bu kez çok önemli bir sorun duruyor. Bu sorun, lemleri ve tuzakları yalnızca operasyonlara karşı savunma ya da “misilleme” olarak mı adlandırmak gerekiyor? Gerçekler hiç öyle görünmüyor. Çünkü son olarak Şırnak’ta yaşananlar çok dikkat çekiyor. Örgüt önceki gün Beytüşşebap’ta güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada 5 kayıp veriyor. Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinde mayına çarpan bir araçta ise 3 asker şehit oluyor, 14’ü de yaralanıyor. Şırnak Valiliği patlamanın uzaktan kumanda ile gerçekleştirildiğini açıklıyor. PKK’ye yakın ANF ajansı da bombanın askeri aracın na 15 Kasım 2006’da, “Komuta ve Savaşçı Yapısına” başlıklı bir talimat göndererek, ateşkes kararına rağmen, eylem yapan sorumlulardan özeleştiri istiyor. İddiaya göre Karayılan, talimatta, “Ufukları sadece silahlı eylemlerle sınırlı kalan kadroların, PKK’den bağımsız bir birim gibi hareket etmeye başladığından” yakınıyor. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle