27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 KASIM 2006 ÇARŞAMBA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI S S S S PB PB PB PB S 12 17 16 17 16 17 19 16 11 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB Y Y Y S S S S PB 14 13 13 13 12 11 11 9 20 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB PB PB PB Y K K K 17 18 12 14 12 12 8 7 4 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Orta Karadeniz kıyıları, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun güneydoğusu ile Kars, Ardahan ve Siirt çevreleri yağışlı, diğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığı yurdun batı kesimlerinden başlamak üzere tüm yurtta artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K K Y Y Y Y Y Y Y 3 7 7 15 15 13 14 16 16 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB Y Y PB B B Y 16 16 18 17 17 17 19 18 16 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K B B Y Y Y K PB Y 0 21 5 22 13 17 2 22 18 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Onlara göre Süleyman Demirel’in kıvrak manevralara zemin olan bir sözünden veya politikadan çark etmeyi; ‘‘siyasette bir gün, bir hafta çok uzun süredir, dün söylenenler bugün değişebilir’’ mantığına bağlayan görüşü RTE’nin cumhurbaşkanlığından vazgeçme olasılığı için de geçerli. Türk siyasetinde kurallaşan bu görüşü kanıtlamaya çalışanlar için taze örnek seçimlerden sonra ABD’deki son gelişmeler. ??? Seçimlerden kısa süre önce ‘‘sandıktan ne sonuç çıkarsa çıksın’’ Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’i görevinden almayacağını söyleyen Başkan Bush; Demokratların seçim zaferinin hemen ertesi günü Rumsfeld’i görevden aldı. Haklı görünmek için Rumsfeld’in Savunma Bakanlığı’ndan ayrılmasını ‘‘bir süredir düşündüğünü’’ öne sürdü. Ama seçim kampanyası sırasında bu kararını açıklamayı doğru bulmadığını da ekledi. Bush’un, görevini mükemmel yaptığını ilan ettiği Rumsfeld’i görevden alırken öne sürdüğü gerekçe çok basit: ‘‘Pentagon’da yeni liderliğin zamanı geldi’’. Çankaya amacından vazgeçerse Başkan Bush’un hareketi RTE’ye neden örnek olmasın? Bu yorumu yapanların sağlam dayanakları da var: Ha büyük Amerika, ha küçük Amerika Türkiye! Dış politikada ABD’ye, ekonomide IMF’ye bağlanarak Türkiye’de küçük Amerika’yı yaratmadı mı RTE? ??? RTE’nin de; Başkan Yardımcısı Dick Cheney’nin ‘‘Seçim sonucu ne olursa olsun, Irak’ta tam gaz devam’’ mesajına benzer bir süreçten geçtiğini öne süren yorumlar da yapılıyor. RTE’nin ‘‘Cumhurbaşkanı’nı bu Meclis, AKP yönetim kurulları seçecek’’ diye mesajlar vermesini kimileri Dick Cheney’nin seçim öncesi palavrasına benzetenlere de rastlanıyor. Bush, seçim sonrası ‘‘Her türlü öneriye açığız’’ dediğine, Irak’tan aşamalı çekilme önerilerine karşı olmadığını açıkladığına göre, bugün Çankaya konusunda uzlaşmaya yanaşmayan RTE’nin nisana kadar ‘‘uzlaşmacı bir siyaset izlemesi olasıdır’’ diyen yorumlara, zayıf olasılıklı bu umuda arka çıkmak gerekli ve fakat: RTE’de önüne çıkan bu kelepiri, bu fırsatı kaçıracağına işaret eden en ufak bir hareket, söylem yok orta yerde. Olacağa da benzemiyor. Kararlı adımlarla Çankaya’ya yürüyor. AKP kadrolarını ‘‘beraber yürüdük bu yollarda’’ şarkısıyla peşine takarak. Ne ki, RTE’yi bu sevdadan vazgeçirecek etkenler, etkili çevreler, kurumlar, kuruluşlar yok mu ülkemizde? Elbette var! Var olmasına var da... Ya zamanı değil diye düşünüyorlar ya da RTE’ye sağduyunun egemen olmasını bekliyorlar. Ne çare, gün gelecek bir de bakacaklar ki; beş ay gelmiş geçmiş. Atatürk’ün mekânı, çağdaş Türkiye’nin simgesi Çankaya... ...Halkın ‘‘Çankaya laiktir laik kalacak’’ haykırışları arasında ele geçirilmiş, işgal edilmiş... Aydınlık çağına el fatiha! İmam hatip damgası Eğitim şurasının karşılıklı atışmalarla geçen 2. gününde, imam hatiplerin önünü açmaya dönük ‘farklı katsayı uygulamasına son verilmesi’ yönünde alt komisyon kararı alındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Şurası'nın ikinci gün çalışmaları sonunda, imam hatiplilerin üniversiteye girişlerinin önündeki engeli kaldıran ‘‘farklı katsayı uygulamasına son verilmesi'' yönünde alt komisyon kararı alındı. Yoğun tartışmalarla geçen toplantıda, karar, ‘‘Birilerinin aldığı kararları meşrulaştırmak için bu şura kullanılıyor gibi görünüyor” diye eleştirildi. 17. Milli Eğitim Şurası'nın dün gerçekleştirilen 2. gününe, meslek liseleri ile genel lise türleri arasında ÖSS'ye girişteki farklı katsayı uygulamasının kaldırılmasına ilişkin oylama damgasını vurdu. ‘‘Kademeler Arası Geçiş,Yönlendirme ve Sınav Sistemi” ana komisyonunun ‘‘Ortaöğretim ve ÖSS”yi görüşen alt komisyonundaki konuşmaların ardından oylamaya geçileceği belirtildi. Ancak konuşulacak başlıkların katsayı engelinin aşılması üzerine yoğunlaşması tepkilere neden oldu. Uzayan tartışmaların ardından şurada ilk olarak üniversiteye girişin ele alınması konusu, 41 ret oyuna karşın 61 oyla kabul edildi. Bu başlık altında ise ilkin, ‘‘meslek liselerinin kendi alanlarında yükseköğretim alması için tüm engeller kaldırılsın” görüşü oylandı ve reddedildi. ‘‘Katsayı farkı tamamen kalksın, isteyen istediği okula gidebilsin” oylaması ise 4 ret oyuna karşın 66 kabul oyuyla alt komisyonun genel kurula sunacağı kararlar arasında yerini aldı. Kabul oyu kullananların alkışlarına karşın, salondan eleştiri sesleri yükseldi. EğitimSen Başkanı Alaaddin Dinçer, tepkisini göstermek için oylamaya katılmazken ret oyu veren ÇYDD Başkanı Prof. Türkan Saylan ‘‘Hükümetin katsayıyla ilgili isteğini geçirmek isteyen bir oylama yapılmıştır” dedi. Toplantılarda söz alan Gazi Üniversitesi'nden Mustafa Tan ‘‘Katsayı farkı kalksın, isteyen istediği okula gitsin” derken komisyon üyelerinden Osman Karadeniz, ‘‘Birilerinin aldığı kararları meşrulaştırmak için şura kullanılıyor” diye konuştu. Dinçer, ‘‘Basit bir kurnazlıkla oylayalım geçelim yaklaşımı yanlış” diye konuştu. Dinçer, Bakan Hüseyin Çelik tarafından akşam verilen kokteylin duyurusuna ilişkin de ‘‘Sadece bu komisyona mı veriliyor. Karar alınacak ya hani, kıyak olsun diye'' ifadelerini kullandı. ÇYDD üyesi ve oylamada ret oyu kullananlardan Gülsüm Kaya Özakın da ‘‘Kendimizi konu mankeni gibi hissettik'' dedi. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Öner Kutlu, ‘‘Burada böyle şeylerle karşılaşmamız hiç bilimsel değil” dedi. Aksaray Fen Lisesi Okul Aile Birliği Başkanı Ayhan Eren ise imam hatiplilerin ‘‘edebiyat, ziraat, rehberlik ve psikolojik danışmanlık'' fakültelerini seçebilmesini ve ek puan verilmesini istedi. El kaldırarak yapılan oylama yöntemi de tepki çekerken sayım raportörler tarafından yapıldı. Oylamada, birçok kişi ise çekimser kalarak el kaldırmadı. 1224 SAAT ÖNCEDEN UYARI Deprem tahmininde umutlar artıyor ? Baştarafı 1. Sayfada 17. Milli Eğitim Şurası'na Bakan Çelik de katıldı. (Fotoğraf: AA) Gürüz: Amaçları imam hatipleri din ağırlıklı genel lise haline getirmek çok sayıda bilim insanının bulunduğunu, birçok disiplinden kişilerin de projeye katkı sağladıklarını söyledi. Proje kapsamında kurulan 18 istasyondan 11’inin halen veri gönderdiğini anlatan Üstündağ, 5 yıldır devam eden projede son 3 yılda pozitif gelişmeler yaşandığını vurguladı. Üstündağ, çalışmada, büyüklüğü 5’in üzerindeki depremlerin 1224 saat zaman diliminde kestirilebildiğine dikkati çekti. İstasyon sayısının artırılması ve geçmişe yönelik verilerin daha fazla olması gerektiğine işaret eden Üstündağ, şöyle devam etti: ‘‘Riskli dönem tahminlerinin yüzde 75’inde 5 ve üzerindeki büyüklükte deprem oluyor, tahminlerin yüzde 20’si yanlış çıkıyor. Ancak bu, hasar verici depremi yeriyle birlikte tahmin edebildiğimiz anlamına gelmiyor. Yine de umut verici gelişmeler var. Dünyada bilgiişlem altyapılarının gelişme hızını göz önüne aldığımızda beklenenden daha az zamanda yerin sismik etkinliğinin tahmin edilebilir hale gelebileceğini düşünüyoruz. Deprem tahmini açısından önümüzdeki 510 yılın önemli gelişmelere gebe olduğunu düşünüyoruz.’’ Manyas ve Gemlik hissedildi Milli değil dini eğitim şurası FIRAT KOZOK ANKARA Eski YÖK Başkanı Prof. Kemal Gürüz, kendisinin davet edilmediği 17. Milli Eğitim Şurası’na sert tepki gösterdi. Gürüz, ‘‘Şuranın tek amacı var, imam hatiplerin genel liselere eşdeğer olduğunu gündeme getirmek, sınavları dershanelerin işine yarayacak şekilde düzenlemek’’ dedi. Gürüz, tartışmalı Milli Eğitim Şurası’nı Cumhuriyet’e değerlendirdi. Şuraya kendisinin davet edilmediğini anlatan Gürüz, ‘‘Ayıp değil mi, eski YÖK Başkanı’nın çağrılmaması. Ama cesaret edemediler’’ dedi. Şuranın, bir ‘‘dini eğitim şurası’’ haline geldiğine dikkat çeken Gürüz, ‘‘gelen önerilerin içerisinde milli bir öneri var mı? Yok. Türkiye’de ilk kez bir dini eğitim şurası yapılıyor. İllerden gelen önerilere bakın bunu göreceksiniz” dedi. Bakanlığın asıl amacının, eğitimin dinselleştirilmesi yönündeki planları yavaş yavaş kamuoyunun gündemine getirmek olduğunu vurgulayan Gürüz, şun ları kaydetti: ‘‘Halkın önüne bir çiçek koyarsın, bu çiçek her gün yavaş yavaş büyür, bir gün bir bakarsın bu iyice büyümüş. Şimdi yapılan da o. Bir süre sonra genel lise diye bir şey kalmayacak. İmam hatip lisesi diye bir şey dünyada yok ve bunların kapatılması lazım. Yok eğer bunlara ihtiyaç varsa da, buralardan çıkanların ilahiyattan başka bir yere gitmemeleri lazım. Bu şuranın milli eğitime hizmet etmek gibi amacı yok, amaç ‘eğitimi nasıl daha da dinselleştirebiliriz’i gündeme getirmek.’’ Gürüz, ÖSS sistemi ile ilgili olarak da şunları söyledi: ‘‘Çoktan seçmeli testlerle bu iş olmaz. Olgunluk sınavına geçilmeli.Testin muhakeme ve okuduğunu anlama testi olması lazım. Ortaöğretim başarısının ağırlığının artması gerekiyor. Öğrencilere yalnızca sınavdan 185 baraj puanı koyduğunuzda ortaöğretimi göz ardı etmiş olursunuz.’’ YÖK’ün bu konularda derin bilgisi olmadığını söyleyen Gürüz, ‘‘Birilerinin bunları söylemesi lazım’’ dedi. Bülent Tanla’dan Bush’a uyarı mektubu Türkiye’de ABD’ye güvensizliğin arttığını vurgulayan CHP’li milletvekili, Washington’ın, isteklerini yerine getiren hükümetler aramak yerine, eşit ve açık ilişkiler kurmasının toplumun güvenini kazanacağını belirtti İstanbul Haber Servisi CHP İstanbul Milletvekili Bülent Tanla, ABD Başkanı George Bush’a yazdığı “uyarı” mektubunda, Türkiye’de ABD’ye karşı güvensizliğin arttığını belirterek “ABD’nin isteklerini yerine getiren hükümetler aramak yerine, eşit ve açık ilişkiler kurmalarının toplumun güvenini sağlayacağını” vurguladı. Dünyanın geleceğinin ABD’nin izlediği dış politika ile oluştuğuna dikkat çeken Tanla, mektubunun samimi bir uyarı olarak değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi. Tanla’nın mektubu şöyle: “Sayın George W. Bush Bu mektubu size, yaşamının 30 yılı Gallup kamuoyu araştırmaları yapan, şimdi de Türkiye Cumhuriyeti’nin bir milletvekili olan kimliğimle yazıyorum. Mektubumu öncelikle Türk ve Amerikan halklarının karşılıklı dostluk ve dayanışma duygusu içinde olmasına büyük önem verdiğimi, ülkelerimiz arasındaki ilişkinin güçlü bir şekilde devam etmesi gerektiğine inancımı bildirerek başlıyorum. Ülkeler arasındaki ilişkilerde, duygunun değil aklın, sağduyunun ve karşılıklı çıkarların belirleyici olması gerektiğini düşünüyorum. Düşüncelerimi bu inançla size aktarmak istiyorum. ce Amerika’ya geri dönmek isteakıyor, bombalar patlıyor, masum dikleri mesajını veriyorlar. insanlar ve çocuklar ölüyor. ABD, Sayın Başkan, Irak bataklığında çıkmazda, dünBu gerçekleri bildiğinizi, gördüya televizyonlarında her gün yüz ğünüzü ve kararlarınızda bu bilgimilyonlarca insan,ABD’yi hezimeleri değerlendirdiğinizi sanıyorum. te götüren bu haberleri izliyor. Ve Ama bugünkü durumda, dünyanın bunların sorumlusu olarak sizi ve şikâyet, istek ve beklentilerinin taABD’yi suçluyor. Dünya kamuoyunda oluşan bu hammül sınırını aştığını görüyor görüşün iyi anlaşılması, doğru ve bundan sonraki gelişmelerin okunması gerektiğini düşünüyo CHP İstanbul Millet kontrol edilemeyecek boyutlara urum.Tabii ki terorizmle mücadele, vekili Bülent Tanla. laşmasından endişe ediyorum. küresel güvenlik ve barış gibi, tüm Sayın Başkan, Türkiye bölgenin en etkili ülkesidir. ABD dünyanın paylaştığı önemli hedefler ortaya koyuyorsunuz. Fakat bu yöndeki uygulama ile ilişkilerimiz derin köklere sahiptir. Bu larınız ve hareketleriniz güven oluşturmak ilişkilerin daha da gelişmesini samimi şekilyerine dünyadaki tedirginliği ve kaygıyı art de isteyen kişilerden birisiyim. Ancak Türtırıyor. Kamuoylarını ikna eden, kabul edi kiye ile ilgili tespitlerinizin de yanlış olduğulebilir çözümler sunmak yerine dünyayı zor nu belirtmeliyim. İslam ülkeleri içinde tek laik ve demokratik ülke olan Atatürk Türluyor ve dayatmacı davranıyorsunuz. kiyesi bağımsız bir ülkedir. Fakat siz Türk ‘Atatürk Türkiye’si bağımsızdır’ hükümetlerini politikalarınızı harfiyen yePolitikalarınızın tamamen kabul edilme rine getirmesi gereken yönetimler olarak sini istiyorsunuz. Ülkeleri ‘bizden olanlar ve görmek istiyorsunuz. olmayanlar’ diye ayırıyor, tolerans alanı bırakmıyorsunuz. Ülkelerin, insanların kimlik ‘İstediğiniz olmayınca geriyorsunuz’ ve onurlarını incitiyorsunuz. Bu hatalı yakTürkiye’de de yönetiminizdeki ABD’ye laşımınıza yönelik samimi uyarıları dinle yönelik güvensizliğin arttığı doğrudur. Bu miyor, yanlışta ısrar ediyor ve daha büyük durum, şu ya da bu partinin, hükümetin veyanlışlara sürükleniyorsunuz. Bu yönde olu ya medyanın yönlendirmesi ile ortaya çıkşan kaygılar, artık en yakınınızdaki siyaset mamıştır. Bu yaşanan bir gerçektir, kamuçiler ve gazeteciler tarafından bile kabul edi oyu bu şekilde oluşmuştur. Bunun nedenleliyor ve giderek yalnızlaşıyorsunuz. Size en rini anlamaya çalışmalısınız.Yıllar öncesinbüyük desteği sunanlar ve en yakınlarınızın den özel dostluklar geliştirdiğiniz şu anda hatalı olduğunuzu ve artık yeni bir strateji iktidarda olan partiyi çok sevmeniz veya taizlenmesi gerektiği görüşündeler. Irak’ta mamen silmeniz ne size bir şey kazandırır, hiçbir amaca ulaşılamadığını, bunun bir ye ne de ülkemizde bir şey değiştirir. nilgi olduğunu ve yeni stratejinin şart olduTürk hükümetleri sizin isteklerinize uyğunu düşünüyorlar. Irak’ta savaşan asker gun davrandığı zaman ilişkileri iyi tutuyor, leriniz de aynı görüşteler. Boş yere savaşmak tersi olduğu zaman ilişkileri geriyor ve işbiristemiyorlar. 2006 yılı içinde ABD’nin I liği yapacak başka arayışlara yöneliyorsurak’tan çekilmesini istiyor ve isyandan ön nuz. Bu tutumunuzun altında izlediğiniz yanlış dış politika yatmaktadır ve Türk halkı bunun farkındadır. Sayın Başkan, Artık kamuoylarının düşünce ve görüşlerini gözardı ederek politikalarınızı bugünkü şekliyle sürdüremezsiniz. Politikaların başarısı toplumların güveninin ve desteğinin alınmasına bağlıdır. Bugünkü politikalarınızın dünyada artan bir tepkinin çekim merkezi olduğunu görmelisiniz. İsteklerinizi yerine getiren hükümetler aramak yerine eşit ve açık ilişkiler kurmalısınız. Üstündağ, Manyas Gölü ve Gemlik Körfezi depremlerinden önce birkaç gün farklı veriler elde ettiklerini vurgularken ‘‘O dönem öncesinde orta vadeli istasyon kayıtlarımızda inceleme yaptığımızda periyodik değişimlerin dışında bir değişim olduğu gözlendi. Birkaç istasyonda şekilsel olarak bir farklılık olduğu görüldü’’ dedi. Depremlerin coğrafyasını, yani nerede olacağını tahmin edemediklerini anlatan Üstündağ, depremin yerinin tahmin edilebilmesi için daha yaygın bir istasyon ağı ile ölçme düzeni ve meydana gelen depremlerin iki katı sürede veri toplamaya ihtiyaç olduğunu belirtti. Üstündağ, büyük depremlerin yaklaşım zamanıyla ilgili erken uyarıda bulunmak için büyüklüğünün yanı sıra yerinin bilinmesi gerektiğini ifade ederek ‘‘Yani yakın zamanda dünyadaki hava durumu tahminleri gibi yer durumu tahminleri de söylenebilir durumda olacak’’ diye konuştu. Proje kapsamında henüz 5 büyüklüğünün üzerinde, kamusal bir tedbir alınmasını gerektiren veriler olmadığına dikkati çeken Üstündağ, ‘‘17 Ağustos ya da 12 Kasım depremlerine benzer hasar vereceğini düşündüğümüz büyüklükte bir depremle ilgili veri elde edersek, bir miktar yanılma payı, bir olasılık dahilinde olsa bile insani yükümlülüğümüz gereği ilgili kişilerle paylaşırız’’ diye konuştu. AÇIKLAMALARA TEPKİ Deprem Konseyi: Duyarlı davranın ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ulusal Deprem Konseyi, deprem konusunda herkesin bir açıklama yapması ve yasal olmayan araştırmalar yayımlamasına isyan etti. Konseyden yapılan yazılı açıklamada, son günlerde yazılı ve görsel basında, başta İstanbul olmak üzere, Marmara Bölgesi’ndeki deprem tehlikesi ve riskinin yeniden gündeme taşındığı belirtilerek farklı kişiler tarafından gündeme getirilen faylanma ve kırılma modellerinin her ortamda ve bilimsel tartışma oramı kurallarının ve üslubunun dışında tartışıldığına işaret edildi. Daha da önemli ve vahim olan durumun ise İstanbul’da büyük oranda deprem tehlikesi ve kayıp riskinin olduğunu gündeme getiren kişi ve kuruluşların çıkarcılıkla suçlanması olduğu vurgulanan açıklamada, dünyanın hemen hiçbir ülkesinde görülmeyen bu yaklaşımın, büyük ölçüde bilgi eksikliğinden kaynaklandığı belirtildi. Açıklamada, Türkiye’de ülke ve bölge çapında deprem tehlikesinin, araştırmacıların kişisel anlayış ve yorumlarına göre değil, genel kabul gören bilimsel çalışmaların sonuçlarına dayanarak 7269 sayılı yasa gereği Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nca belirlendiği ve Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulduğu belirtildi. Marmara Bölgesi’nin ve İstanbul’un deprem tehlikesinin ayrıntılı belirlenmesine yönelik bilimsel araştırmaların 1999 depreminden sonra arttığı, halen süren araştırmalar bulunduğu belirtildi. ‘Savaşa değil refah için para harcayın’ Dünyanın geleceği izlediğiniz dış politika ile oluşmaktadır. Kendi halkınızın ve dünya halklarının sesine kulak vermeli, onları anlamaya çalışmalı, insanları daha iyi yaşatmaya ve barışı geliştirmeye odaklı yeni bir dış politika belirlemelisiniz. Bütün dünyayı şaşırtan bir biçimde, korku yerine umut, kaygı yerine mutluluk verecek bir çıkışla dünya kamuoyunu heyecanlandırmanız mümkündür. Savaş ve silah için harcadığınız paraların bir kısmını dünyada refah ve barış için harcadığınız takdirde dünya halklarının ABD’ye yönelik algılaması ve davranışları çok farklı olacaktır. İnsanların büyük bir kısmı bir yandan yoksulluk ve açlığa karşı yaşama mücadelesi verirken diğer yandan bağımsızlık, özgürlük ve demokrasi mücadelelerinde haksızlıklarla karşılaşması ve ölümü yaşaması onları çıldırtmaktadır. Bu düşüncelerimi size, ABD’nin daha fazla yanlışlar yapmadan, dünyayı yeni felaketlere sürüklemeden, kendisinden beklenen küresel rolü daha iyi oynaması yönünde uyarılar olarak değerlendirmenizi dilerim. Saygılarımla. Bülent Tanla CHP İstanbul Milletvekili” ‘ABD tedirginlik ve kaygıyı arttıyor’ Sayın Başkan, Dünyadaki tüm araştırmalar, yönetiminizdeki Amerika Birleşik Devletleri politikalarına yönelik güvensizliğin giderek arttığını gösteriyor. Gallup’un araştırmaları, dünyada değişik ülkelerde yaşayan insanların tamamına yakınının, ABD’nin izlediği dış politikanın kendi ülkeleri aleyhine olduğunu ortaya koyuyor. Bütün dünyada giderek daha fazla sayıda insan politikalarınızı ikna edici, güven verici bulmuyor, sürekli hatalar yaptığınızı ve dünyanın başına dert açtığınızı düşünüyor. Dünyanın pek çok yerinde kan CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle