Katalog

15 KASIM 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Genelkurmay’ın arşiv belgelerinden derlediği 8 ciltlik serinin 5. cildi yayımlandı DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Yeni Ermeni kitabı DOĞAN’IN SÖZLÜĞÜ Başbakanlık Anayasayı Çiğnerse.. 11 Kasım 2006’nın üzerinden kocaman dört gün geçti. Ama başta medya ve siyasal partiler, ondan sonra sivil toplum örgütlerinden, cumartesi günkü cenaze töreninin televizyonlarla yayımlanması sırasında uygulanan sansüre karşı hak edilmiş olan tepki ortaya konulmadı. Özellikle Kocatepe Camii’nde yapılan törenin, havuz sistemi ile izlenmesini, benzer olaylarda başka ülkelerde de rastlanılan bir düzen olduğu için, anlayışla karşılamak mümkündü. Havuzun tekelinin, niçin TRT’ye bırakılmış olduğu sorusunun yanıtı ise ilerleyen saatlerde ortaya çıktı. Rahmetli Ecevit’in ölümü ile toprağa verilişi arasında geçen beş gün içerisinde, ilgililer yani Başbakanlık, şayet havuz düzenini, kameramanların ve özellikle naklen yayın araçlarının karmaşa yaratmaması için öngörmüşlerse çözüm açıktı. Basın Yayın Genel Müdürlüğü, altyapısı yeterli tüm ulusal kanalları toplamalı ve aralarından ikisini kura ile saptayarak görevi ona vermeliydi. Laikliğe dinsizlik tanımı ? AKP’li Silivri Belediyesi tarafından da dağıtılan “Büyük Türkçe Sözlük”ün, siyasi görüşlere göre hazırlanarak “propaganda” amaçlı kullanılmasına uzmanlardan da tepki yağıyor. ALİ AÇAR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı’nın ‘‘Arşiv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri 19141918’’ adlı 8 ciltlik kitabın 5. cildi de yayımlandı. Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı’nca (ATASE) hazırlanan belge yayının 5. cildinde, Ermeni meselesinin farklı boyutları orijinal arşiv belgeleriyle gün ışığına çıkarılıyor. Dizinin 5. cildinde, tehcir uygulamasında devletin titizliğini gösteren, Ermeni yurttaşların yasal haklarını koruyan icraatların ortaya konulduğu belgeler bulunuyor. Devletin bu konudaki hassasiyeti, Eskişehir’in Mihalıççık ilçesinde Ermeni yurttaşların taşınabilir ve taşınmaz malları üzerinde suiistimale kalkışan Kaymakam Yevanaki ve diğerleri hakkında yapılan soruşturma ve Divanı Harb’e sevk edilmeleri işlemlerinin orijinal belgeleriyle ortaya konuluyor. Taşnak, sosyal demokrat Hınçak ve Ramgavar örgütlerinin Mısır’da kurdukları 9 kişilik ihtilal komitesinin önde gelen üyesi Arşavir Sa ? Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı’nca hazırlanan kitapta, Ermeni sorununun farklı boyutları orijinal arşiv belgeleriyle gün ışığına çıkarılıyor. Kitapta, tehcir uygulamasında devletin titizliğini gösteren belgelere de yer veriliyor. hakyan’ın kendi el yazısıyla mahkemeye sunduğu itiraf dilekçesindeki çarpıcı açıklamalar da kitapta yer alıyor. Kitapta, Sahakyan’ın itiraf dilekçesindeki ‘‘Balkan Savaşı’ndan önce Yunanistan, Anadolu’da bir iç ihtilal ve karışıklık çıkarmak üzere Ermeni Ramgavar örgütüne, 14 bin tüfek, 1 milyondan fazla mermi ve 80 sandık bombayı Pire’de teslim etmiştir. Aynı zamanda Avrupa başkentlerinde de Türkler aleyhinde yoğun propaganda faaliyetleri yapılmıştır’’ sözleri, Ermenilere destek veren yurtdışı güçleri gözler önüne seriyor. Kitapta, Sahakyan’ın orijinal dilekçesi 395397. sayfalarda, Türkçesi ise 8385. sayfalarda yer alıyor. Kitapta, devletin önemli bürokratik makamlarında görev alan Ermenilerden yargıda görev yapanların çeşitli il mahkemelerindeki devlet aleyhine faaliyetlerinin belgelerine de yer veriliyor. 38 Ermeni yargıcın isimlerinin bulunduğu listede, Adana Asliye Ceza Mahkemesi Başkanı Refail Kardaşyan’ın ‘‘Ermenilere ilişkin konularda duygusal düşünerek tarafsız davranmamak’’, Elazığ Asliye Mahkemesi üyesi Agop Efendi’nin ‘‘görevden çok Ermenilik gayesi güdüp örgüt üyesi olmak’’ gibi suçlarının yanı sıra diğer yargıçların faaliyetlerine dair bilgiler de açığa çıkarılıyor. Ermeni terör örgütlerinin uyguladıkları baskılara maruz kalan Ermeni yurttaşların kendi imzalarıyla orijinal arşiv belgelerindeki ifadeleri de bu baskıda ortaya konuluyor. Kitabın 81. sayfasında, hakkını aramak isteyen Mardiros Telliyan adlı Ermeni vatandaşa, Hınçak Okul Müdürü Zakaryan, ‘‘Eğer bi zi haber verirsen, sen sağ kalmazsın. Çünkü biz 80 bin kişiyiz ve 150 şubemiz var’’ diyerek nasıl baskı uyguladıklarını göz önüne seriyor. Bu baskılara ilişkin ifadeler, sorunun toplumsal boyutunu ortaya koyması bakımından önem taşıyor. Kitapların temini ‘‘Arşiv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri 1914 1918’’ adlı belge kitaplar, Genelkurmay ATASE Başkanlığı’nın satış bürosundan doğrudan alınabileceği gibi Ziraat Bankası Saraçoğlu Şubesi 3408764 No’lu hesaba kitap ücretinin yatırılmasıyla da temin edilebilecek. Kitap ücretinin bankaya yatırılmasının ardından dekont, kitap listesi, kimlik fotokopisi, açık adres ve telefon numarasını Genelkurmay ATASE Başkanlığı’na (06100 Bakanlıklar/Ankara) posta veya faks (0312 417 01 32) ile iletenler, kitabı ödemeli olarak kargoyla alabilecek. Kitapların 1. ve 2. ciltleri 10 YTL, 3., 4. ve 5. ciltleri ise 15 YTL ’ye temin edilebilecek. Niçin tek kanal değil.. Niçin ikisini derseniz, yanıtlayayım. Bir tek kanal görevli olur ise, işi tam objektif yapmak tehlikeye girebilir. Birden çok, yani iki ayrı kanal bu işi üstlenmiş olursa rekabet öne çıkar, havuz dışındaki kanallar da kaynaklarını zaman zaman değiştirebilirlerdi. Her fırsatta özel girişim savunuculuğu yapan Başbakanlık’ın, cenaze töreni havuzunu sadece bir kamu kuruluşuna vermesinin nedeninin ise, özellikle cami avlusunda başta Erdoğan olmak üzere, TBMM Başkanı ve bakanların karşılaştığı tepki olduğu gecikerek perde önüne yansıdı. Gecikerek diyorum. Çünkü cenaze törenine katılanlar, o tepkilerin ekranlara yansıyıp yansımadığını elbette o sırada öğrenemediler. Anlaşıldı ki, TRT televizyonunun ana kumanda masasına oturtulmuş olan bir emir eri, duyulup görülmesi ‘beyefendi’nin sinirlerini bozacak ses ve görüntüleri olmamış varsaymakla vazifelidir. Beyefendinin kim olduğunu mu soruyorsunuz? Türkiye’yi, Avrupa Birliği’ne taşıma şampiyonluğuna soyunmuş ve daha dün partisinin parlamento grup kürsüsünde, dört yıl öncesinden bugünlere nasıl gelindiğini, bir pehlivan tefrikası gibi anlatmaktan zevk alan Sayın Başbakan’dan söz ediyorum. Oysa birisi ve özellikle Sayın Adalet Bakanı, 11 Kasım Cumartesi günü uygulanan sansürün anayasanın 28. maddesine aykırı olduğunu Başbakan’a tane tane anlatmalıydı. Yürürlükteki anayasamız 12 Eylül 1980 darbesinin ürünüdür. Ve Türk halkı, elbette daha özgürlükçü bir anayasaya layıktır. Ama, Sayın Başbakan, bir yandan Türkiye’yi AB’ye taşımak için, kapı önündeki engelleri kaldırmaktan söz ederken; öte yandan onlar yetmezmiş gibi, daha büyük payandaları en az 47 yıl önce terk edilmiş malzemelerin bulunduğu sandıktan çıkartıp vitrine yerleştirmekte sakınca görmemektedir. Özgürlük sorunumuzu kısıtlayan madde olarak sadece Türk Ceza Yasası’ndaki 301. madde olarak görmeyi alışkanlık haline getiren yazarlarımız da, sivil toplum örgütlerimiz de hafta sonunda üstelik Başbakan“lık” emri olduğu saklanamayan o ayıplı sansür uygulaması karşısında niçin sessiz kalmaktadırlar? “Laiklik” kavramının karşılığını “dinsizlik”, “Atatürkçülük”ün karşılığını “laik” olarak vermekle dolaylı olarak “Atatürkçülüğü dinsizlik olarak tanımlayan” ve bir dönem tartışmalara neden olan eski Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi Dr. Mehmet Doğan’ın yazdığı, Pınar Yayınları tarafından basılan Büyük Türkçe Sözlük, hiçbir düzeltme yapılmadan dağıtılmaya ve satılmaya devam ediyor. Doğan’ın sözlüğü ile genç beyinlere Atatürkçülüğün dinsizlik olduğu aşılanıyor. Sözlük, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ilköğretim okullarına önerilen 100 Temel Eser arasında yer almıştı. Doğan’ın yazdığı sözlükte dikkat çeken kelimeler arasında, devrim “Mevcut sistemi zorla değiştirmek”, devrimcilik ise “İşi gücü yıkmak olan, anarşist, komünist” olarak tanımlanıyor. Kitapta komünizmin karşılığı ahlaksızlık ve dinsizlik olarak veriliyor. Doğan, şeriat kelimesinin tanımını “Allah’ın kulları için koyduğu din” olarak ifade ediyor. Silivri Belediyesi tarafından da dağıtılan “Büyük Türkçe Sözlük” siyasi görüşlere göre hazırlandığı gerekçesiyle tepki çekiyor. Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel, kişi ve kurumların sözlük yazabileceğini, bunun ise bilim verilerinin akışının, kazanımlarının ve kullanımlarının saptırılmadan yazılmasıyla ortaya çıkacağını söyledi. “Ulus, laiklik, Atatürk” gibi konularda değerlerden ödün verilmeden çalışmaların yapılmasının gerektiğini belirterek Doğan’ın bakış açısını eleştiren Özel, “siyasi görüş ve yaşanan güne göre yapılan çalışmaların, çok tehlikeli ve bilimsellikten uzak” olduğunu söyledi. ÇYDD Başkanı Saylan: Saldırılar beni engellemez HİLAL KÖSE Avrupalı öğrenciler temizlikte Avrupa Birliği Çevreyi Koruma ve Kültürler Arası İletişim Projesi kapsamında Uşak’a gelen Avrupalı 23 öğrenci, ellerindeki pankartlarla caddelerde çöp topladı. AB Gençlik Eğitim Programları çerçevesinde hazırlanan ‘‘Çevreyi Koruma ve Kültürler Arası İletişim Projesi’’ çerçevesinde bir hafta önce Uşak’a gelen Romanya, Litvanya ve Estonya’dan 23 öğrenci, sokaklarda temizlik çalışması yaptı. Öğrenciler, ellerindeki Türkçe ve İngilizce yazılı pankartlarla gerçekleştirdikleri çöp toplama çalışması sırasında, vatandaşların çok fazla sigara içmesinden yakındılar. (Fotoğraf: AA) Kadrolaşmaya yargı freni Danıştay, Adalet Bakanlığı’nın hâkim ve savcıları yazılı sınav ve mülakatla atama yönündeki girişimini engelledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 12. Dairesi, Adalet Bakanlığı’nın 100 idari, 500 adli yargı hâkim ve savcı adayı alımına yönelik ilanları ile ‘‘Adli ve İdari Yargıda Hâkim ve Savcı Adaylığı Yazılı Sınav, Mülakat ve Atama Yönetmeliği’’nin yürütmesini durdurdu. Yargıçlar ve Savcılar Birliği’nin (YARSAV), açtığı davayı görüşen Danıştay 12. Dairesi, Adalet Bakanlığı’nın, 9 Ağustos 2006 tarihli 100 idari yargı hâkim ve savcı adayı alımı, 15 Ağustos 2006 tarihli 500 adli yargı hâkim ve savcı adayı alımına ilişkin ilanları ile ‘‘Adli ve İdari Yargıda Hâkim ve Savcı Adaylığı Yazılı Sınav, Mülakat ve Atama Yönetmeliği’’nin tamamının yürütmesini durdurdu. Dairenin bu kararının, gerek Hâkimler ve Savcılar Kanunu gerekse Adalet Bakanlığı’nın kuruluşuna ilişkin kanunda, ‘‘Adalet Bakanlığı’nın hâkim ve savcı adaylarını almada sınav yapma yetkisi’’ olduğuna dair herhangi bir hüküm bulunmadığı gerekçesine dayandırıldığı öğrenildi. Kararın yazımının devam ettiği, yazım ve imza tamamlandıktan sonra taraflara tebliğ edileceği belirtildi. İdari yargı hâkim adaylığı için yazılı sınav ÖSYM tarafından 15 Ekim 2006’da yapılmış, sınavı kazanan 482 adayın mülakata alınacakları duyurulmuştu. Adli yargı hâkim adaylarının yazılı sınavı ise 25 Kasım’da yapılacaktı. TEŞEKKÜR Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD) gerçekdışı yayınlara karşı hukuk mücadelesi sürüyor. Anadolu’da Vakit, Şehrivan gazetelerinin de aralarında bulunduğu bazı yayın organları, ÇYDD Başkanı, Prof. Dr. Türkan Saylan ve dernek gönüllüleri haklarında olmayan MİT raporuna dayanarak yaptıkları haberleri nedeniyle mahkum edildiler. ÇYDD ve Saylan’ın avukatı Hüseyin Karataş tarafından mahkemeye sunulan dava dilekçesinde, Şehrivan adlı gazetede 2004 yılında çeşitli tarihlerde, gerçekte var olmayan MİT raporuna dayanılarak “Misyonerler Aramızda” başlığı ile yazılar yazıldığı belirtildi. Yazıların Saylan, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Yüksel ve derneğin şerefsaygınlığına dokunduğunu, kişilik haklarını ihlal ettiğini belirten Karataş, bu nedenle 50 bin YTL tazminatın davalılardan tahsil edilmesini talep etti. Van 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamada, MİT’e rapor soruldu. MİT tarafından gönderilen yanıtta, böyle bir raporun olmadığı belirtildi. Mahkeme, gazetenin toplam 13 bin YTL tazminat ödemesine hükmetti. Saylan, bu gibi saldırıların dernek kurulduğunden beri sürdüğünü, kendisine de sürekli tehdit mektuplarının geldiğini söyledi. Bu tür saldırıların kendisini engellemediğini söyleyen Saylan, “Doğru yoldayız ki Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı bu kadar insan rahatsız oluyor. Bu beni kamçılıyor. Enerjimi burdan alıyorum galiba. Cumhuriyet karşıtları yaptıklarımızdan rahatsız ise canımız bu vatana feda olsun” dedi. Sadece 301 mi? Olayı soru önergeleri ile parlamentoya taşıyan üç CHP’li milletvekiline de, ana muhalefet yönetimine de, konunun Başbakan’a yönelmiş bir gensoruyu hak edecek kadar önemli olduğunu anımsatmak istiyorum. Fırsat bulduğu zaman, sansür yumağının ucunu yakalamakta sakınca görmeyen bir zihniyet, bugün bu girişimi karşısındaki tepkileri ölçecektir. Ve o tepkiler gözünü korkutmayacaksa, daha karanlık ve siyasi sansürler birbirini izleyebilecektir.. 11 Kasım günü anayasaya karşı başkentte işlenmiş olan suçun sahibi ya da sahiplerine dur denilmelidir. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net Perihan Mağden beraat etti ? İstanbul Haber Servisi Gazeteci Perihan Mağden, Santa Maria Kilisesi Rahibi Andrea Santoro’nun öldürülmesi olayının sanığı “O.A. ile babasına hakaret ettiği’’ iddiasıyla yargılandığı dava ile “Pınar Selek Kimdir?’’ başlıklı yazısında “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’’ suçunu işlediği iddiasıyla yargılandığı davadan beraat etti. Mağden, “Pınar Selek Kimdir?” yazısı yüzünden 288. maddeden yargılandığını ve bu maddenin, uygulamada 301. madde kadar sorun çıkardığını söyledi. TEMA müdahil oldu ? İstanbul Haber Servisi Türkiye Erozyonla Mücadele ve Ağaçlandırma (TEMA) Vakfı’ndan yapılan açıklamada, Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, Orman Bölge Müdürlüğü tarafından Göcek ormanlarının orman alanı dışına çıkarılması için açılan davayı reddettiği belirtildi. Açıklamada, mahkemenin aynı zamanda TEMA Vakfı’nın bu davaya müdahil olmak için yaptığı başvuruyu da kabul ederek idari davalardan sonra adli davalarda da TEMA’nın ormanların koruyucusu sıfatıyla taraf olabileceğini hükme bağladığı belirtildi. Yargıtay’ın YİMPAŞ aleyhine bozduğu dava yeniden görülüyor Eski başsavcıya yakalama emri Artvin’in Şavşat ilçesi Savaş köyünden merhum ASLAN YILDIRIM’ın çocuklarından, Suna, Mustafa ve Ali Rıza’nın kardeşi, 1927 doğumlu ALİ OSMAN YILDIRIM’ı 12 Kasım 2006 Pazar günü Bursa’da toprağa verdik. Cenaze törenine katılan, telefon eden, faks çeken, eposta göndererek acımızı paylaşan büyüklerimize, köylülerimize ve tüm dostlarımıza teşekkür eder, merhuma rahmet dileriz. YILDIRIM AİLESİ YİMPAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Uyar. YOZGAT (Cumhuriyet) Merkezi Yoz kadaşının daha önce ifadelerinin alıngat’ta bulunan YİMPAŞ Holding’in yö dığını, ifadeleri alınmayan ve verdikleneticileri hakkında Sermaye Piyasası Ku ri adreslerde bulunamayan eski Yozgat rulu (SPK) tarafından açılan ve yerel Başsavcısı,YİMPAŞ Holding yöneticimahkemenin YİMPAŞ lerinden Reşat Petek ve Holding lehine verdiği kaSalih Metin Yücel’in bir ? Mahkeme, ifadeleri rarın Yargıtay tarafından alınmayan ve verdikleri sonraki duruşmaya polis bozulmasıyla ilgili duruşmarifetiyle getirilmeleriadreslerde bulunamamaya Yozgat’ta dün yeni yan eski Yozgat Başsavne karar verdi. Duruşden başlandı. ma, diğer sanıkların da cısı ve YİMPAŞ yönetiYozgat Asliye Ceza ifadelerinin alınması için cilerinden Reşat Petek 23 Ocak 2007 tarihine erMahkemesi’nde yeniden görülmeye başlanan dava ve Salih Metin Yücel’in telendi. bir sonraki duruşmaya nın duruşmasına haklarınSPK, YİMPAŞ Holding polis marifetiyle getiril yöneticileri hakkında da suç duyurusu bulunan melerine karar verdi. Almanya’nın tüm dünya‘‘Sermaye Piyasası Kanuda Interpol kanalıyla aranu’na muhalefet ve şirketdığı YİMPAŞ Holding Yönetim Kurulu lerarası usulsüz senet transferi’’ yaptıkBaşkanı Dursun Uyar ve yönetim kuru ları gerekçesiyle suç duyurusunda bulundaki 11 kişi katılmazken YİMPAŞ lunmuş, yerel mahkemenin YİMPAŞ Holyöneticilerini avukatları temsil etti. ding lehine verdiği karara itiraz edilmeMahkeme, Dursun Uyar ve diğer 9 ar si üzerine karar Yargıtayca bozulmuştu. Kadıköy’de gecekondu yıkımı ? İstanbul Haber Servisi Kadıköy İçerenköy’de dere ıslah çalışmaları çerçevesinde, Topçu Caddesi’ndeki Çamaşırcı deresi yatağına yapılan bedelleri ödenmiş 15 gecekondunun yıkımına başlandı. Gecekondu sahipleri, yıkım yapılacağının kendilerine 2 gün önce bildirildiğini, bu nedenle yeterli hazırlık yapamadıklarını, yıkım bedeli için kendilerine ödenen parayla da yeni bir ev almanın imkânsız olduğunu söylediler. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce söz konusu gecekondu sahiplerine 462 bin 497 YTL enkaz bedeli ödendiği kaydedilerek 1250 metreyi kapsayan çalışmanın 650 metrelik bölümünün ıslah edildiği açıklandı. CUMHURİYET 07 K