14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 OCAK 2006 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI S 5 PB 8 S 7 S 7 PB 11 PB 9 PB 13 PB 8 PB 7 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y 9 Y 6 Y 7 Y 7 S 4 S 4 S 4 S 7 PB 14 Parçalı bulutlu Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB 14 PB 14 S 1 S 9 S 1 PB 3 K 6 K 3 S 11 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Yurdun kuzey ve doğu kesimleri çok bulutlu, Orta ve Doğu Karadeniz kıyıları ile Sinop, Hakkâri ve Van çevreleri yağışlı, diğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Yağışlar, Van ve Hakkâri çevrelerinde kar, diğer yerlerde karla karışık yağmur şeklinde olacak. Marmara ile yurdun iç ve doğu kesimlerinde gece ve sabah saatlerinde yoğun sis görülecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB 6 PB 2 PB 6 PB 8 PB 5 PB 2 PB 1 PB 3 PB 5 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB 0 PB 2 Y 11 PB 2 PB 1 B 8 Y 15 PB 14 PB 7 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K PB PB Y PB PB K PB B 2 7 9 5 7 6 8 16 12 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Sisli Bulutlu Seçim Dersleri!.. ? Baştarafı 1. Sayfada Belediyenin Çamlıca’daki plan değişikliğinden önce aldığı yıkım kararı hâlâ geçerli GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ları ve kurumları var olmadan demokrasiden günümüzde söz açmak çoğu zaman olanaksız gibidir. ? Bugün çok yakınımızdaki iki seçim bize bu konuda ihtiyacımız olan dersi tarihin kürsüsünden vermektedir. Irak’taki seçimle komşumuzun demokrasiye kavuştuğunu kimse iddia edemez. Filistin’deki seçimin de her bakımdan tartışılacak çok yanı var. Türkiye’de ‘‘Ilımlı İslam Devleti Modeli’’nde seçim olsa da demokrasi olamayacağını şimdiden söylemek bir gerçeği dile getirmekten başka şey değildir. ? Sonuç: Seçimle gelen ve Meclis’te üçte bir oyla üçte iki çoğunluğu sağlayan iktidar partisinin önümüzdeki yıl cumhurbaşkanlığını da elde ederek belli bir hedefe yürümeye çalışması demokrasiyle ne kadar bağdaşabilecektir? Unakıtan’ın villası ‘kurtulamadı’ OKTAY EKİNCİ ÖSS başvuruları çarşamba günü ? ANKARA (AA) Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) ile meslek yüksekokullarına sınavsız geçiş için başvurular, 1 Şubat Çarşamba günü başlıyor. Lise son sınıfta okumakta olan öğrenciler, okullarının bağlı olduğu başvuru merkezinden, mezun durumda olanlar istedikleri herhangi bir başvuru merkezinden, içerisinde 2006 ÖSYS Aday Bilgi Formu da bulunan 2006ÖSYS Kılavuzu’nu 2 YTL karşılığında alabilecekler. ÖSS’ye başvuru süresi, 10 Mart günü saat 17.30’da sona erecek. ÖSS, 18 Haziran’da, il ve ilçelerdeki 155 merkezde gerçekleştirilecek. C İstanbul’un Çamlıca bölgesinde Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a ait kaçak yapının da bulunduğu SİT alanındaki ‘‘imar planı değişikliği’’, inşaat oranlarını arttırsa bile imar ve deprem yasalarına göre ‘‘imar affı’’ yaratmıyor. Çünkü, kaçak yapılar denetlenmemiş ve ‘‘onaysız’’ projelerle, hatta ‘‘projesiz’’ olarak ve dahası ‘‘yasal teknik kontroller’’ olmadan inşa edildiklerinden, öncelikle ‘‘statik belirsizlikler’’ nedeniyle yasalara göre hem ‘‘inşaat ruhsatı’’ hem de ‘‘oturma izni’’ alamazlar. Bu nedenle Unakıtan’ın binasıyla birlikte, bölgede daha önce imar oranlarına aykırı büyüklükte inşa edildikleri için haklarında ‘‘yıkım’’ kararı alınmış yapılara ‘‘ruhsat’’ verilmesi olanaksız. Belediyenin, yeni plan hükümleri ne olursa olsun, daha önce de aldığı bilinen ‘‘yıkım kararını’’ gerçekleştirmesi gerekiyor... Bu görevlerini yerine getirmeyen kamu yöneticileri ise yeni TCK’deki ‘‘imar düzensizliği’’yle ilgili maddelere göre, kaçak yapı sahipleriyle birlikte ‘‘suç’’ işlemiş sayılıyorlar ve ceza almaları gerekiyor... Çamlıca SİT alanında yoğunluk arttıran yeni plan değişikliği ise bundan sonraki yeni ruhsat alınacak binaların ‘‘daha büyük’’ ve ‘‘daha fazla’’ sa ‘Erdoğan daha çok sahip çıkacak’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mal varlığının tartışmalara neden olması ve İstanbul’daki kaçak villalarına imar değişikliği yapılarak af çıkarılması nedeniyle Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a muhalefet ve AKP içinden tepkiler büyüyor. Bazı parti yöneticileri, ‘‘Kemal abi büyük adamdır, her şeyi temizdir’’ diyerek imalı da olsa tepkilerini dile getirirken Unakıtan’dan rahatsız olan milletvekili sayısı da giderek artıyor. Ancak kulislerde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın mu halefetin yüklenmesi nedeniyle Unakıtan’ı görevden almak yerine daha da sahipleneceği konuşuluyor.Bir parti yöneticisi, ‘‘Başbakan’ı tanıyanlar bilir. Muhalefet ne kadar çok baskı yaparsa yapsın, Erdoğan, ‘Biz baskı yaptık, görevden aldı’ gibi bir görüntü oluşmasını asla istemez. Eğer Unakıtan’ı ilk kabine revizyonunda görevden almayı düşündüyse bile artık bunu yapmaz. Bu haberler, Unakıtan’ın yerini daha da sağlamlaştırıyor’’ diye konuştu. kazansa bile, bu ancak ‘‘yeni’’ yapılar için geçerli. Çünkü ‘‘projeleri önceden incelenmemiş ve onanmamış’’, projeleri düzenleyen mimar ve mühendislerin mesleki yetkileri denetlenmemiş ve temel aşamasından itibaren de bir yapı denetim kuruluşu tarafından sürekli teknik kontrol altında olmadan inşa edilen yapılar için, ‘‘bütün bunlar tamam’’mış gibi inşaat ruhsatı ve oturma izni vermek, yasalara göre TBMM’den ‘‘imar affı’’ çıkmadanmümkün değil... Bu nedenlerle Unakıtan’ın arsasındaki kaçak villa için yıkım kararı hâlâ geçerli. Bölgede imar oranlarını arttıran plan değişikliğini ise öncelikle Çamlıca’nın İstanbul için taşıdığı değeri gözeterek gerekirse yargı yoluyla da durdurmak gerekiyor... yıda yapılmalarını sağlayacak. Ne var ki daha önce arsaların ‘‘yüzde 6’’sı kadar belirlenmiş inşaat oranını ‘‘yüzde 20’’lere çıkartan bu plan değişikliği de hem koruma yasalarına hem de imar ve planlama hukukuna aykırı. Çünkü, koruma mevzuatı açısından bir SİT alanında doğal ve kültürel doku ile peyzaj ve siluet değerlerini ‘‘olumsuz’’ etkileyecek plan değişikliği yapılamaz. Bunun olabilmesi için ancak oranın ‘‘SİT’’ özelliğinin kalkması gerekir ki, ‘‘Çamlıca’’ gibi İstanbul’un kimliğiyle bütünleşmiş çok özel bir alan için böyle bir karar zaten alınamaz... İmar hukuku açısından da tartışma konusu plan değişikliğinin yasalara aykırı olduğu kesin. Çünkü, bir yerleşme bölgesinde yapılaşma oranının arttırılabilmesi için, öncelikli koşul ‘‘artacak nüfusun ihtiyacı’’ kadar altyapının; yani başta ‘‘yeni yeşil alanlar’’ olmak üzere ‘‘yeni kamusal alanların’’ da yeteri kadar ayrılmasıdır. Konunun kamuoyunda gündeme gelmesine neden olan Unakıtan’ın kaçak binası, ÜsküdarBulgurlu’daki ‘‘Küçük Çamlıca’’da bulunan arsadaki ‘‘ikinci villa’’... Arsadaki ilk villa, yüzde 6 oranındaki imar koşuluna uygun inşa edildiğinden yasal görünüyor. Bu binayla ‘‘imar durumundaki hakkı’’ kullanılmış olduğundan, aynı arsadaki ikinci villa ise ‘‘izinsiz’’ inşa ediliyor. Ne var ki imar durumuna göre ‘‘izin’’ (ruhsat) verilmesine olanak bulunmadığından, yasa gereği ‘‘yıkım kararı’’ da alınıyor. Şimdi, bu arsanın da bulunduğu SİT alanında, ikinci villaya olanak sağlayacak imar planı değişikiliği yürürrük BAŞBAKANLIK RAPORU Kentte işkence, kırsalda mülkiyet MERSİN (Cumhuriyet) Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’nın verileri, en fazla şikâyetin işkence ve kötü muamele iddialarından kaynaklandığını gösterdi. Verilere göre hak ihlallerinin yüzde 92’si kentlerde, yüzde 8’i kırsalda alanda gerçekleşti. Kırsalda en fazla şikâyet konusu ise mülkiyet hakkı oldu. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’nın 2004 yılında il ve ilçe insan hakları kurullarına yapılan şikâyetlerden derlediği raporda Türkiye’de hak ihlalleri türleri ve buna karşı duyarlılık gösteren kesimlerin profili hakkında veriler yer alıyor.2004 yılında 661’i erkek 166’sı kadın 847 kişinin hak ihlali iddiasıyla başvuru yaptığının belirtildiği rapora göre, en fazla şikâyet yüzde 9.6 ile işkence ve kötü muamele konusunda. Bunu yüzde 8 ile adil yargılanma ve yüzde 7.4 ile kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlali iddiaları takip ediyor. Başvuru dilekçesinde eğitim durumunu bildirenlerin yüzde 18.2’si yüksekokul, yüzde 13.1’i lise mezunu. Rapordaki diğer veriler şöyle sıralanıyor: Şikâyet edilen kurumların başında yüzde 15.6 oranı ile Emniyet birinci, yüzde 10 ile adliye ikinci sırada yer alıyor. Hak ihlali şikâyetlerinin yapıldığı illerinde başında yüzde 17 ile Ankara, yüzde 16 ile İstanbul, yüzde 6 ile İzmir geliyor. Hak ihlallerinin yüzde 92’si kentsel alanda, yüzde 8’i kırsal alanda gerçekleşti. Kentsel alanda en fazla şikâyet konusu işkence ve adil yargılanmama olurken kırsal alanda en fazla şikâyet konusu mülkiyet hakkı oldu. Öğretmen adaylarına uyarı ? NEVŞEHİR (AA) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Personel Genel Müdürü Remzi Kaya, öğretmen adaylarını dolandırıcılara karşı uyardı. Milli eğitim müdürlüklerine gönderilen ‘Personel Genel Müdürü Kaya’ imzalı duyuruda, 25 Ocak6 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirilecek başvurular sırasında, öğretmen atamalarını fırsat bilen bazı kişilerin, maddi menfaat gözeterek adaylara yardımcı olacaklarını vaat ettikleri kaydedilerek ‘‘Bilgisayar ortamında yapılacak öğretmen atamaları, ilk atamalarda KPSS puan üstünlüğü, açıktan atamalarda ise hizmet süresi üstünlüğü esasına dayalı yapılmaktadır. Bunun dışında farklı bir yöntemin izlenmesi mümkün değildir’’ denildi. ‘‘Kandıralı duuur...’’ Son attığımız adımın perde arkası ve yakın gelecekte buna dayalı olası gelişmeler adım adım netleşiyor. Öyle anlaşılıyor ki, Kıbrıs Rum kesiminin ve Yunanistan’ın AB’yi arkalarına alıp Türkiye’ye yüklenmeleri karşısında, ABD de Türkiye’ye bir selam çaktı. Dedi ki: ‘‘Ben plana benzer bir şeyler hazırladım. Bunu sen açıklamış ol. Tabii senin de ekleyeceğin şeyler olabilir. Bu kadar ödün Rumlara yetmez. Bir miktar daha ödün katıp, onların ödünü patlatabilirsin... Paket açıklandığı gün İngiltere Dışişleri Bakanı Straw da sizin oralarda olacak. Beraber pişirin...’’ Türkiye’nin KKTC’nin ekonomik olarak birazcık rahatlar görünmesi karşılığında hazırladığı pakete AB ülkeleri tek tek olumlu, AB olumsuz bakıyor. AB’nin soğuk baktığı pakete ABD sıcak bakar ve Rumlara şöyle seslenir mi: ‘‘Sevgili Rum kardeşlerim. Siz bu pakete evet demezseniz ben de KKTC ile usul usul ilişki geliştireceğim!’’ Bakarsızın bu yolun devamında Kıbrıs, Güney’i AB’ye Kuzey’i ABD’ye üs olmuş çıkmış! ??? Erdoğan’ın öndeliğimiz bir adımdı on adıma çıktı demesi boşuna değil. Hatta eksik bile. Straw, Ankara’ya geldiği gün, Gül kendisine bir dosya sundu. İçinde Türkiye’nin, daha doğrusu AKP iktidarının işbaşına geldiği günden bu yana attığı adımlar, yani açılımlar var. 2 Nisan 2003’te güven arttırıcı mektuplarla başlayan sürecin içinde neler yok. 23 Nisan 2003’te sınır açma, 23 Mayıs 2003’te vizeleri kolaylaştırma, 24 Temmuz’da mayınları kaldırma girişimi, 2 Eylül 2004’te Rumların kuzeydeki kiliselerde ayinini serbest bırakma, 23 Mayıs 2005’te Karpaz’da okuyan Rum çocuklarına eğitim kolaylığı, 30 Mayıs 2005’te kısıtlamaların karşılıklı kaldırılması bildirisi... Gül’ün verdiği listeye göre Türkiye tam 24 kez ‘‘açılım’’ sağlamış. Bu durumda biz 10 adım değil, 24 adım ilerdeyiz. İlerdeyiz de, nerdeyiz? AB’nin kucağındayız! Peki çözüm umudunu nerede arıyoruz? ABD’de... Bu adımları niçin attık? AB’ye daha yakın olmak için! Başka yorum ve sorum yok! ??? Kıbrıs’ta adil, kalıcı bir çözümü aklı başında herkes istiyor. Ancak Erdoğan’ın her zaman bir adım önde olma politikasının buna yetmediği görülüyor. AKP’nin attığı bu 24 adımdan biri dahi doğru dürüst karşılık görmediyse, ben nerede hata yaptım diye düşünmesi gerekmez mi? Düşünmüyorsa, demek ki bunları bilinçli olarak, belli bir hedefe dayalı olarak yapıyor. Attığımız her ödünü, büyük bir ödül karşılığı yapmışız gibi hava vermek... Karşı tarafın hakarete varan küçümsemelerine yeni bir ödünle karşılık vermek... Dönüp dolaşıp Annan’ın bir kez daha tarafları çağırması için ricacı olmak... Türkiye’yi aşağılayan istemleri altın tabağa koyup, açılım diye yutturmak... İnsanın o güzelim Anadolu türküsünü değiştiresi geliyor: Altın tabakta yal var Git Annan’a yalvar! ankcum?cumhuriyet.com.tr Ordu TKP il binası önünde ülkücülerin sayısının artması üzerine bina polis kordonuna alındı. Daha sonra ise TKP’lilerin bindirildiği otobüsler taşlandı. (Fotoğraf: AA) TKP’lilere saldırı ORDU (Cumhuriyet) Ordu’da gazete satan partililere yapılan saldırıyı protesto eden Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyelerine polis müdahale etti. Güvenlik güçlerinin yanı sıra aralarında ülkücülerin de bulunduğu kalabalık bir grup da TKP’lilere saldırdı. Bir grup TKP üyesi, önceki gün Fidangör Caddesi’nde gazete satarken saldırıya uğradıkları gerekçesiyle dün 19 Eylül Stadı yanındaki parti binası önünde, basın açıklaması yapmak istedi. Güvenlik güçleri, yaklaşık 100 kişilik grubu, ‘‘eylemin izinsiz olduğu’’ gerekçesiyle dağılmaları yönünde uyardı. Dağılmayan grupla polis arasında çıkan arbedede 2 polis ile 2 partili yaralandı. Olaylar sırasında polislerin yanı sıra ülkücü olduğu belirtilen bir grubun da TKP’li gruba müdahale etmesi dikkat çekti. Ülkücülerin sayısının giderek artması üzerine TKP İl binası polis kordonuna alındı. Polis panzerleri bölgeye sevk edilirken güvenlik güçleri ülkücülerin dağılmasını sağlayamadı.Uzun bekleyiş sırasında aralarında ülkücülerin de bulunduğu grubun zaman zaman taşlı saldırıda bulunması ve gerginliğin artması üzerine, güvenlik güçleri önce panzerle su sıkarak çevrede bulunanları dağıttı. Polis, daha sonra binaya girip içeridekileri dışarı çıkararak 2 otobüse bindirip olay yerinden uzaklaştırdı. Bu sırada, ara sokaklara dağılmış bulunan bazı vatandaşların attığı taşlardan otobüslerin camları kırıldı. TEKEL ÇALIŞANLARI Türkİş ve CHP’den destek ADANA (Cumhuriyet Bürosu) AKP hükümetinin kapatma kararı verdiği Adana ve Malatya TEKEL sigara fabrikalarında inceleme yapmak için kurulan CHP Araştırma Komisyonu dün Adana’ya geldi. Komisyon Başkanı Ankara Milletvekili Bayram Meral, TÜPRAŞ’ın satış sürecini anımsatarak ‘‘Böyle hırsız bir hükümetin neyine inanıyorsunuz’’ dedi. TEKEL işçilerine destek için önceki gün Adana’ya gelen Türkİş Genel Başkanı Salih Kılıç da Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a sert çıktı. Kılıç, ‘‘Bu memleket babanın çiftliği değil Sayın Unakıtan’’ diye konuştu. CHP Ankara Milletvekili Bayram Meral’in başkanlığında, ki Araştırma Komisyonu üyeleri, CHP il ilçe yöneticileri ve TEKEL işçileriyle kol kola TEKEL fabrikasına dek yürüdü. Meral, AKP hükümetinin işbaşına gelirken ‘‘işsize iş, aşsıza aş’’ vaatlerini anımsatarak ‘‘Sadece TEKEL işçisi değil, 420 bin tütün üreticisi aile de mağdur oluyor. İktidarın tahrip etmediği kurum kalmadı. Cumhurbaşkanıyla, yargıyla, üniversitelerle, işçilerle kavgalı, ama ABD’yle barışık.’’ dedi. Tek Gıdaİş Güney Anadolu Bölge Başkanı Gürsel Diliçıkık da ‘‘Bıçak kemiğe dayandı.Artık sabrımız kalmadı. Bu Hükümetten hesap sorulmalı. Yakında 16 bin TEKEL işçisi Ankara’ya yürüyecek’’ diye konuştu. Türkİş Genel Başkanı Salih Kılıç da Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a yüklendi. Kılıç, ‘‘İstediğin zaman hile yapacaksın, istediğin zaman imar planı değiştirip villa yaptıracaksın, sonra da Adana ve Malatya’daki TEKEL fabrikalarını kapatacaksın. Bu memleket babanın çiftliği değil Sayın Unakıtan’’ dedi. CHP binası kundaklandı ? EREĞLİ (Cumhuriyet) Zonguldak’ın Ereğli Nimet Hoca Sokak’ta 5 katlı binanın zemin katında bulunan CHP ilçe merkezi, kapı camını kırarak içeri giren bir kişi tarafından kundaklandı. İtfaiyenin yarım saat süren çabasıyla söndürülen yangında yaklaşık 5 bin YTL’lik maddi hasar meydana geldiği belirtildi. Olaydan sonra kaçan Ü.B. adlı kundakçı ise kısa süre sonra ilçe merkezinde yakalandı. Kapı camını kırdığı sırada elinden yaralanan Ü.B, olayı itiraf etti. İran’ın Alpogan misillemesi Erdoğan, Gates’le yemek yedi ? Haber Merkezi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önceki akşam İstanbul’a gelen, dünyanın en zengin işadamları arasında gösterilen Microsoft’un sahibi Bill Gates ile dün akşam Dolmabahçe Sarayı’nda verilen yemekte bir araya geldi. Yemeğe, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da katıldı. Bugün yeni ürünü Windows XP Starter Edition’ın Türkçe sürümünü kullanıcılara tanıtacak olan Gates, Türkiye’nin dört bir yanından gelen 2500 öğrenciye hitap edecek. ? Baştarafı 1. Sayfada rak görülmüyor. Edinilen bilgilere göre, ilk önce İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ın Ankara ziyaretine ‘‘onay’’ çıkmaması, bunun hemen ardından da MGK Genel Sekreteri Alpogan’ın İran ile ilgili olarak ABD’yi ziyaret etmesi, Tahran ile Ankara arasındaki ilişkilerin gerilmesine neden oldu. İran’ın, Türkiye’ye pompaladığı doğalgazı neredeyse tamamen kesmesinin diplomatik bir taktikten kaynaklandığı ifade ediliyor. Diplomatik kulislerde İran’ın Türkiye gazını bu kadar keskin bir şekilde düşürmesinin arka planında siyasi mesajlar olduğu öne sürülüyor. Diplomatik kaynaklar bunun en önemli kanıtının ise İran’ın doğalgazı, Alpogan’ın ABD programının 17 Ocak’ta netlik kazanmasının, 2 gün sonrasında azaltması olarak gösteriyorlar. Dışişleri kaynakları, ‘‘Bu kadar önemli bir süreçte İran’ın Türkiye’yi karşısına almak istemesi, pek de doğru bir politika değil. İran’ın bu tutumu önümüzdeki günlerde daha fazla netlik kazanacak’’ değerlendirmesini yapıyorlar. Alpogan, ABD’de İran’ın ‘‘nükleer çalışmalarının’’ Türkiye için tehdit olduğunu vurgulamıştı. Alpogan ayrıca Yahudi düşünce kuruluşlarından ‘‘Nixon Center’’da ‘‘Avrupa ve Orta doğu arasında Türkiye’’ konulu bir oturuma katılmıştı. Diplomatik kaynaklar İran’ın gaz miktarında ani indirime gitmesinin ardından konunun basına sızdırılmasını ise ‘‘Ankara’nın elini güçlendirme hamlesi’’ olarak niteliyorlar. Ankara’nın istese bu durumu gizleyebileceğini, çünkü daha önce de doğalgazda büyük kesintiler meydana geldiğini ifade eden aynı kaynaklar, ‘‘Bu şekilde Türkiye, İran’a ‘Eğer bu tür yaklaşımlarda bulunursan, bizim de desteğimizi kaybedersin; ‘yalnız kalırsın’ mesajı veriyor’’ değerlendirmesini yapıyorlar. Türkiye’nin yaşadığı doğalgaz sıkıntısı yaklaşık 3 hafta önce İran’ın doğalgazı 27 metreküpten 5 metreküpe düşürmesiyle başlamıştı. Türkiye, doğalgaz alışverişini yürüten BOTAŞ’ın İran gaz şirketi NIGCT ile yürüttüğü görüşmelerde önce sorunun teknik bir arızadan kaynaklandığını ve bir iki gün içinde düzeleceğini açıklamış, ancak bir hafta boyunca gerçekleştirilen diplomasi trafiği olumsuz sonuçlanmıştı. İran bunun ardından geçen hafta içinde gaz miktarını 5.5 metreküpten 8 metreküpe çıkardı. Ancak buna karşın ihtiyacı karşılanmayan Türkiye, tekrar Uluslararası Doğalgaz Tahkim Kurulu’na şikâyette bulundu. Ankara, İran’dan gelen gaza ilişkin sıkıntıyı halen çözemedi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle