14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 OCAK 2006 PAZARTESİ 6 HABERLER ‘DEVRİM ŞEHİTLERİ’ PANELİ ‘Medeniyetler İttifakında Kadın’ konferansında, kadınlar dünya çapında kampanyalar düzenlemeye çağrıldı Beyinlerdeki peçeleri kaldırın İstanbul Haber Servisi Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’nun kapanış konuşmasıyla sona eren iki günlük ‘‘Medeniyetler İttifakında Kadın’’ konferansında medeniyetlerin gelişmişlik düzeyinin kadınlara verdiği önemle ölçüldüğü ve kadınerkek eşitliğinin barış kültürünün ayrılmaz bir parçası olduğu vurgulandı. Kadına ‘‘şiddet’’in ele alındığı konuşmalarda yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğu ifade edilirken kadınlar dünya çapında kampanyalar düzenlemeye çağrıldı. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komisyonu Kadına Karşı Şiddet Raportörü Prof. Dr. Yakın Ertürk, kadınerkek eşitsizliğinin en evrensel, köklü ve direnç gösteren bir eşitsizlik türü olduğunu ifade ederken ‘‘şiddete’’ dikkat çekti. Şiddetin ailede başladığını ifade eden Ertürk, ailenin korunması ve güçlenmesinin an ? BM İnsan Hakları Komisyonu Kadına Karşı Şiddet Raportörü Prof. Dr. Ertürk, kadınerkek eşitsizliğinin en evrensel, köklü ve direnç gösteren bir eşitsizlik türü olduğuna dikkat çekti. Devlet Bakanı Çubukçu, kadınların dayanışma içinde adımlar atması durumunda 21. yüzyıla adını kadınların vereceğine inandığını söyledi. cak ve ancak aile bireylerinin insan haklarının geliştirilmesiyle mümkün olduğunu vurguladı. Ertürk, ‘‘Beyinlerimizdeki peçeleri kaldırıp farklılıklarla birlikte hareket etmeyi öğrenmeliyiz’’ dedi. laka kampanya başlatmalı, güçlerini paylaşmalı ve bütün dünyada barışı tesis etmelidir’’ diye konuştu. Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi Emine Bozkurt da ülkelerin medeniyet düzeyinin kadınlarına yaptığı muamele ile ölçüldüğüne dikkat çekerek namus cinayeti işleyen erkeklerin kahraman değil, cani olduğunu söyledi. Kadın haklarının erkeklere bırakılması durumunda ileriye gidilemeyeceğini kaydeden Bozkurt ‘‘Buradan, Türkiye’deki ve dünyadaki yetkililere sesleniyorum; kadın haklarına ve eğitime daha fazla fon ayırın’’ çağrısında bulundu.Pakistan Başbakanı’nın Danışmanı ve Kadın Haklarından Sorumlu Bakanı Nelofar Bahtiyar da, dünyayı birbirine yaklaştırmak için kadınların duygusu, iradesi, sabrı, inancı ve kararlılığı bulunduğunu vurguladı. Bahtiyar, ‘‘Dünyada 3 milyar kadınız. Bir araya geldiğimizde diğer ittifakları yeneriz’’ dedi. ‘Şiddeti önleyecek bir yasa yok’ Avrupa Kadın Lobisi Başkanı Kirsti Kolthoff da kadınların erkekler tarafından şiddete maruz kaldığını, Avrupa’da bunu önleyecek bir yasa bulunmadığını ve Avrupa’da kadına uygulanan şiddet konusunda mevzuata ihtiyaç olduğunu söyledi. Erkeklerin ailede daha çok sorumluluk alması gerektiğini de ifade eden Kolthoff, ‘‘Kadınlar, global bir hareketle mut ‘Eşitlik ve adalet istiyoruz’ Eski BM İyi Niyet Elçisi Pakistanlı Yönetmen Feryal Ali Gauhar, kendisi ve tüm kadınların hayalinin ‘‘eşitlik ve adalet’’ olduğunu ifade ederek ‘‘Hiçbir türde şiddetin kabul edilemeyeceği bir dünyaya doğru gitmeliyiz’’ dedi. Azerbaycan’da ombudsman olan Elmira Süleymanova, barış ve sürdürülebilir kalkınma için global bir kadın inisiyatifi oluşturulması gerek Bakan Nimet Çubukçu. tiğini kaydetti. Filistinlilerin avukatlığını yaptığını söyleyen İsrailli Lea Tsemel, kadınların politikaya girmesinin değil, kadınların politikasının ne olduğunun öneminin altını çizdi. Tsemel, kadınların barışı getireceğine inandığını söyledi. Konferansın kapanış konuşmasını yapan Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, küreselleşen ve giderek küçülen bir dünyada, artık bir bölgenin sorununun, bütün dünyanın sorunu olduğunu vurgulayarak ‘‘Dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan sorunlar nasıl hepimizin sorunu oluyorsa çözümleri de sadece erkeklerin değil, kadınların da ortak katkısı ve işbirliğiyle gerçekleşecektir’’ diye konuştu. Kadınlar değişirken dünyanın da değişeceğini ifade eden Çubukçu, ‘‘Bu adımları işbirliği ve dayanışma içinde attığımızda inanıyorum ki 21. yüzyıla adını kadınlar verecektir’’ dedi. ‘Katliamlar Yeni Dünya Düzeni için’ ? Yurtsever Hareket ve gazetemizin birlikte düzenlediği ‘‘Demokrasi ve Devrim Şehitlerimizi Anıyoruz’’ panelinde aydın cinayetlerinin dış destekli ve planlı çalışmanın birer aşaması olduğu belirtildi. İstanbul Haber Servisi Yurtsever Hareket ve gazetemizin birlikte düzenlediği ‘‘Demokrasi ve Devrim Şehitlerimizi Anıyoruz’’ başlıklı panelde, Türkiye’nin bilinçli bir programla ‘Yeni Dünya Düzeni’ne uyumlu hale getirilmesine ve ulus devlet niteliğinin ortadan kaldırılmasına çalışıldığı, Mumcu, İpekçi ve Aksoy’un da aralarında bulunduğu ‘‘devrim ve demokrasi şehitlerinin’’ katledilmesinin bu dış destekli ve planlı çalışmanın birer aşaması olduğu vurgulandı. Yurtsever Hareket ve gazetemizin birlikte düzenlediği ‘‘Demokrasi ve Devrim Şehitlerimizi Anıyoruz’’ başlıklı panel İTÜ Mustafa Kemal Amfisi’nde gerçekleştirildi. Cumhuriyet Vakfı 2. Başkanı Alev Coşkun, Mumcu’nun 13 yıl önce yazdıklarının bugün gerçekleşmesinin, Mumcu cinayetini çözüme ulaştırmanın önünde anahtar niteliğinde olduğuna dikkat çekerek ‘‘Katledilen aydınlarımızın ortak noktası, hepsi Atatürkçü, ADD üyesi ve Cumhuriyet yazarıydı. Bunun bir anlamı olması lazım’’ dedi. Mumcu’nun, yazılarında ‘‘Kürt sorununun Güneydoğu’da değil, ABD’de olduğunu yazdığını’’ vurgulayan Coşkun, bugün ABD’nin Irak’a saldırısının bunu kanıtladığını söyledi. SOHRAM BAŞKANI YAVUZ BİNBAY Konferansın katılımcıları politikacı kadın sayısının az olduğuna dikkat çekti ‘Yalnızca kalem defter vermek yetmiyor’ MAHMUT ORAL ‘Alınacak çok yol var’ BARIŞ MUMYAKMAZ ‘Cinayetler Humeyni ile başladı’ Yurtsever Hareket Yürütme Kurulu Sözcüsü yazarressam Bedri Baykam da, Mumcu’nun Türkiye’nin en çalışkan, sistematik gazetecilerinden biri olduğunu vurguladı. Katledilen, Kışlalı, Mumcu ve İpekçi’nin de aralarında bulunduğu pek çok aydının açtığı yolda ilerlemek gerektiğini ifade eden Baykam, bugün medyanın çıkar odaklarına saplanıp kaldığını vurguladı. Baykam, ‘‘Medya, Mumcu’ları, İpekçi’leri, Kışlalı’ları yazacağına, Fethullah Gülen’in dizi yazılarına yer vermeyi tercih ediyor’’ dedi. Milliyet gazetesi yazarlarından Nail Güreli ise Türkiye’de aydın katliamlarının başlangıcının 1979 İran devriminin ardından Humeyni’nin iktidara gelmesi ile başladığına dikkat çekti. Güreli, ‘‘Humeyni İran’a döndü. Sonra aydınlar katledildi. Cavit Orhan Tütengil, Gün Sazak, Kemal Türkler 1980’in son suikastı. Daha sonra 1990’a kadar suikastlar durdu. Ve bu zincir Çetin Emeç suikastı ile yeniden başladı’’ diye konuştu. Gazetemiz yazarı Ali Sirmen de yakın çalışma arkadaşı Mumcu’ya ilişkin anılarını anlattı. Mumcu ile birlikte 163. maddenin kaldırılması için gazeteci olarak çaba harcadıklarını anlatan Sirmen, 163. maddenin bir ‘‘varsayıma dayandığını’’ ve laikliğin TCK’nin 163. maddesi ile korunamayacağı görüşünü paylaştıklarını söyledi. İstanbul Üniversitesi (İÜ) öğretim üyesi Prof. Dr. Nur Serter de, aydın cinayetlerinin ardında, küreselleşme adı altında, dini kapitalizme destek verecek şekilde yorumlayan anlayışın yattığını ifade etti. DİYARBAKIR Diyarbakır’da faaliyet gösteren Sosyal Hizmetler Rehabilitasyon ve Adaptasyon Merkezi (SOHRAM) Başkanı Yavuz Binbay, kentte 150 binden fazla kişinin psikoterapiye gereksinimi olduğunu vurguladı. ‘80 kişilik sınıflarda eğitim görüyorlar’ Bölgede uzun yıllar yaşanan çatışmaların yarattığı tahribatları gidermek için 2001 yılında Diyarbakır’da kurulan SOHRAM, her gün etkinliklerine yenilerini ekliyor. SOHRAM Başkanı Yavuz Binbay, program kapsamında çocukların başta eğitim olmak üzere birçok gereksinimlerini karşılamayı amaçladıklarını anlattı. Binbay, ‘‘Sadece kalem defter vermek yetmiyor. Ulaşım, giysi gibi birçok ihtiyaç var. Biz çocukların iç çamaşırlarından, önlüklerine hatta okul kayıtlarına kadar bütün ihtiyaçlarını karşılıyoruz’’ dedi. Bu durumdaki çocukların özel ders alan öğrencilerle yarışamaz durumda olduğuna dikkat çeken Binbay şöyle konuştu: ‘‘Yaşa ma eğitimli bir insan olarak katılabilmeleri için çocukların müfredatı, eğitim sisteminde verilenleri öğrenmeleri gerekiyor. Ama Diyarbakır’da ve bölgede çocuklar 80 kişilik sınıflarda eğitim görüyor. Bu kadar kalabalık bir sınıfta çocukların bir şeyler öğrenmesi gerçekten zor oluyor. Bunun için hafta sonları etütler yapıp, kurslar veriyoruz. Her yıl 25 veya 30 gönüllü öğretmenimiz, yoksul öğrencilerimizin dershaneye gidememe, özel ders alamama ihtiyaçlarını bu şekilde kapatıyor.’’ Göç ve şiddetten etkilenmiş, babası ölmüş, cezaevinde veya hasta olan çocukların tümünün, genellikle ağır şartlarda yaşadığını anlatan Binbay, psikolojik sorunlar da yaşayan bu çocukları 3’ü stajyer olmak üzere toplam 7 psikologla terapiye aldıklarını da söyledi. Zaman zaman terapiye çocukların ailelerinin de katıldığını belirten Binbay, ‘‘İnsanların psikolojik, ekonomik, sosyal sorunları var. Bunların topluma adaptasyonunu sağlıyoruz. Onları toplumla barıştırmamız gerek’’ dedi. Birleşmiş Milletler’in hazırladığı ‘‘Medeniyetler İttifakı’’ projesi kapsamında Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nce İstanbul’da Conrad Otel’de gerçekleştirilen ‘‘Medeniyetler İttifakında Kadın’’ konulu konferans dünya kadınlarını bir araya getirdi. Farklı kesimlerden pek çok kişinin buluştuğu toplantıya bakanlar, milletvekilleri, Avrupa Parlamentosu üyeleri, akademisyenler, bilim kadınları, BM örgütleri, yurtiçi ve yurtdışından sivil toplum örgütleri temsilcileri katıldı. Katılımcılar, Parlamento ve Bakanlar Kurulu’ndaki kadın üye azlığına dikkat çekerek kadınerkek eşitliği konusunda alınacak çok yol olduğunu savundular. İsveç’in eski Türkiye Büyükelçisi Ann Dismorr Cumhuriyet’in sorularını yanıtlarken, toplantıdan etkilendiğini söyledi. İsveç büAnn Dismorr. yükelçiliği’nin Türkiye’de kadın hakları konusundaki gelişmeleri yakından izlediğini belirten Dismorr şöyle devam etti: ‘‘Sivil toplum kuruluşları, hükümet yetkilileri ve yerel kuruluşlarla çalıştık. Türkiye’de kadın haklarının gelişmesi Avrupa Birliği için de büyük bir kriter. Türkiye’de kaldığım 4 yıl boyunca değişik şehirlerdeki insanları izledim. Bu süre içinde gözlemlediğim en büyük değişim kadın hakları konusunun siyasi ajandaya dahil olmasıydı.’’ ‘‘Medeniyetler İttifakında Kadın Konferansı’’ katılımcıları Cumhuriyet’in sorularını şöyle yanıtladı: Marielle Sander Lindstrom (Uluslararası Göç Örgütü Türkiye Misyon Şefi: ‘‘Türkiye bulunduğu Marielle Sander. coğrafya itibarıyla ka ‘Ümmetten ulus devlete geçmenin sıkıntıları’ İTÜ rektörü Prof. Dr. Faruk Karadoğan, yitirdiğimiz değerli insanlara göstereceğimiz saygının, eğitim ve bilime vereceğimiz önemle orantılı olduğunu söyledi. İTÜ öğretim üyelerinden Dr. Mete Tapan da ümmet anlayışından ulus devlete geçmenin sıkıntılarını Türkiye’nin henüz aşamadığına dikkat çekti. Hürriyet yazarı Tufan Türenç ve emekli Orgeneral Tuncer Kılınç da konuşmalarında, kaybedilen demokrasi şehitlerinin yerlerinin doldurulamayacağını söyledi. çak göç yolu üzerinde. Özellikle eski Sovyet erkeği aslında kadınlara değer veriyor.’’ ülkelerinden kadınlar Türkiye’ye iş bulmak Sarah Poole (BM Kalkınma Programı için geliyorlar. Ama birçoğu insan Türkiye Temsilcisi Yardımcısı): tacirlerinin tuzağına düşüyor. Türk ‘‘Birleşmiş Milletler olarak mehükümeti ile ortaklaşa kurduğudeniyetler ittifakında böyle geniş muz 157 telefon hattıyla insan tibir katılımla kadın konusunun careti mafyasının tuzağına düşen tartışılmasını çok olumlu karşılıkadınlara yardım ediyoruz. yoruz. Türkiye’de bulunduğum bir yılBM İnsani Gelişme Ağı bünyeda bu ülkenin çok değişik karaksinde dünyada kadınların siyasi terleri barındırdığını gözlemledim. ve ekonomik hayata katılımını izBunun en ilginci, kurduğumuz teliyoruz. Türkiye’de parlamentolefon hattını arayanların yüzde da 24, Bakanlar Kurulu’nda sa70’inin tanıdığı bir kadını kurtardece 1 kadının olması daha çok yol Sarah Poole. mak isteyen erkekler olması. Türk alınması gerektiğinin göstergesidir.’’ MUMCU ESKİŞEHİR’DE ANILDI ‘Mustafa Kemal’in çocuklarındandı’ ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Bombalı bir saldırı sonucu katledilen gazetemiz yazarı Uğur Mumcu, Ankara Bahçelievler Deneme Lisesi’nden arkadaşları tarafından anıldı. Etkinlikte bir konuşma yapan gazetemiz yazarı Ali Sirmen, ‘‘Uğur Mumcu, Mustafa Kemal’in çocuklarındandır. Uğur Mumcu uluslararası çapta bir gazeteciydi’’ dedi. Ankara Bahçelievler Deneme Lisesi Mezunları Derneği ile ADD Eskişehir Şubesi’nce Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Taşbaşı Kültür Merkezi’nde düzenlenen gecede Grup Mumlar, ‘‘Bir Uzun Yürüyüş’’ adlı oyun ile Uğur Mumcu’nun yazılarından örnekler sundular. Gecede Uğur Mumcu’nun liseden arkadaşları Öcal Beniktan ile Sabri Dokuzoğlu, Mumcu ile olan anılarını anlatırken gazetemiz yazarı Ali Sirmen de bir konuşma yaptı. Sirmen, Uğur Mumcu’ nun Atatürk ve Cumhuriyet’i kuranlar tarafından gerçekleştirilen eğitim reformunun ürünü olduğunu belirterek şöyle konuştu: ‘‘İsmet Paşa çocuklarını hep devlet okullarında okuttu. Çünkü, kurdukları okullara güveniyordu. Şimdiki Başbakan ise çocuklarını yurtdışında okutuyor. Kim neye inanıyorsa, ona göre hareket eder.’’ Geceye katılan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de Uğur Mumcu’nun uğruna öldüğü değerleri savunmaya devam ettiklerini söyledi. Ankara Ticaret Odası Başkanı Aygün, hırsızlıkla suçlananların üçte birinin çocuk olduğunu bildirdi ‘Çocuk suçlu’ sayısı artıyor ATO Başkanı Aygün. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, ticaret odası binasında düzenlediği basın toplantısında, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Adalet Bakanlığı verilerinden yararlanılarak hazırladıkları ‘‘Çocuk Suçlular’’ konulu raporu açıkladı. Raporda çocuklar tarafından mala karşı işlenen suçların başında hırsızlığın geldiği, hırsızlıkla suçlanan her 100 kişiden 34’ünün çocuk olduğu bildirildi. Geçen yıl ağustos ayında kamuoyuna ‘‘Suç Raporu’’nu duyurduklarını hatırlatan Aygün, Türkiye’deki suç istatistiklerini içeren raporun genelde beğenildiğini, ancak bazı kesimlerin raporun doğru olmadığı yönünde açıklamalarda bulunduğunu söyledi. Aygün, şöyle devam etti: ‘‘Emniyet Genel Müdürlüğü 27 Ocak 2006 Cuma günü, 2005 yılı rakamlarını açıkladı. Bu rapor, ATO’nun 5 ay önce yayımladığı Suç Raporu’nda yer alan yıl sonu öngörülerinin maalesef gerçekleştiğini ortaya koydu. Bizim raporumuza tepki gösterilmişti. Ancak, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün açıkladığı rakamlar, bizim raporlarımızın ne kadar sağlıklı olduğunu ortaya koymuştur. Türkiye’de suç patlaması vardır, kapkaç, dolandırıcılık, hırsızlık artmıştır.’’ Daha sonra yeni raporun ayrıntılarına ilişkin bilgi veren Aygün, Emniyet Genel Müdürlüğü rakamlarına göre, 2005 yılının ilk 6 ayında şüpheli sayısının 204 bin 38 olduğunu, bunların 29 bin 968’ini çocukların oluşturduğunu söyledi. Aygün, mala karşı işlenen suçlarda her 100 şüphelinden 25’ini çocukların oluşturduğuna işaret ederek, ‘‘Bu çocuklardan yüzde 80’i hırsızlıkla suçlanıyor’’ dedi. Mala karşı işlenen suçların başında hırsızlığın geldiğini bildiren Aygün, hırsızlıkla suçlanan her 100 kişiden 34’ünün çocuk olduğunu vurguladı. Aygün, hırsızlıkla suçlanan her 100 çocuktan 13’ünün de kız çocuğu olduğuna dikkati çekti. Sinan Aygün, devletin tespitlerine göre, 5 yılda güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocuk sayısındaki artışın da yüzde 88’lere ulaştığını söyledi. Aygün, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’ya suça itilen çocuklarla ilgili işbirliği çağrısında bulundu. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle