14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 OCAK 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Maliye Bakanı Unakıtan’ın bir liderin hesabındaki paraya ilişkin sözleri Ankara’yı karıştırdı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Muazzam para’ tartışması İlk öneri ANAVATAN’dan ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kapatılan RP’nin yasaklı lideri Necmettin Erbakan’ın hapisten kurtarılması için ilk yasa önerisi Anavatan Partisi’nden geldi. ANAVATAN Grup Başkanvekili Süleyman Sarıbaş’ın verdiği yasa önerisinde, ‘‘Hazine zararının, oluşumuna neden olanların sayısına bölünerek ferileriyle birlikte ayrı ayrı tahsil edilmesi’’ koşuluyla Erbakan’ın hapis cezasının ev hapsine çevrilmesi istendi. AKP’ye, CHP’nin ise‘‘Siz yasa önerisi verirseniz engellemeyiz’’ yanıtı verdiği öğrenildi. Bu arada, Erbakan’ın avukatları, cezasının ertelenmesi için Edremit Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın ‘‘bir liderin hesabında muazzam para bulunduğuna’’ ilişkin sözlerinin yer aldığı haberlerinin basına yansıması başkenti karıştırdı. Unakıtan’a meydan okuyan CHP lideri Deniz Baykal’ın bugünkü grup toplantısında da sert eleştirilerini sürdürmesi bekleniyor. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, dün partisinin grup toplantısında gazetecilerin konuyla ilgili sorularına yanıt verdi. Unakıtan, bir Maliye Bakanı’nın, bir siyasi parti liderinin değil sade bir vatandaşın hesabını bile açıklayamayacağını belirterek ‘‘Bu mümkün değildir. Ayrıca bu, kanunlara göre Sözün Bittiği Yer... Susurluk’ta ortaya çıkan devlet içindeki örgütlü silahlı gücü gördüğümüzde çok mu şaşırmıştık? Oysa Uğur Mumcu yıllarca yazmıştı o silahlı gücü. Abdullah Çatlı’yı, Haluk Kırcı’yı, Mehmet Ali Ağca’yı, ülkücü çeteleri... Bugünlerde Mehmet Ali Ağca’yı konuşuyoruz... Nükhet İpekçi, Ağca cezaevinden çıkarıldıktan sonra ne diyordu: ‘‘Bir yurttaş olarak görevimi yapıyorum.’’ Avukat Turgut Kazan ‘‘sözün bittiği yerde’’ demokrasi ve hukuk adına uğraş veriyordu, ‘‘Mahkeme böyle karar verdi diye boyun eğmeyeceğiz’’ diyordu. Mehmet Ali Ağca’nın cezaevinden salıverilmesine kimsenin aklı ermiyor... Sorunun ahlaki, hukuki, vicdani boyutu vardı... Yanlış hesaplama yapan yargıçlar ve savcılar hakkında soruşturma açılacak mı? Mehmet Ali Ağca yeniden cezaevine konuldu... 2010 yılına dek cezaevinde kalacak... Türkiye’de hukuk sisteminin tartışılır duruma gelmesi gerçekten düşündürücü... Ben başa döneyim... Susurluk’ta ortaya dökülen pislikten sonra Türkiye ayağa kalkmıştı... Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık eylemlerini anımsayın... O tarihte Türkiye’yi yönetenler ne demişti: ‘‘Mum söndü oynuyorlar!’’ Bunu söyleyen, dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan’dı... Söyleyin bakalım, Susurluk’un üzerine gidildi mi? Elbet yargılama yapıldı, pek çok bulgu ortaya çıktı... Sonuç ne oldu? Nelerin üzerine gidildi? Geriye dönelim... Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetlerinin diyelim ki tetikçileri yakalanıp yargılandı... Şimdi onların çoğu dışarıda değil mi? Uğur’u, Ahmet Taner Kışlalı’yı öldüren tetikçilerin arkasında kimler vardı? ??? Sürekli olarak yargı sisteminin karışıklığından söz ediliyor... Peki bu konuda ne yapılıyor? Fethullah Gülen’le ilgili yazı dizim on ay önce yayımlandıktan iki gün sonra yargı kararıyla durduruldu... Dava hâlâ sürüyor ve bir sonuç yok!.. Bir Cumhuriyet okuru dün telefon edip şöyle dedi: ‘‘Erzurum’da Komünizmle Mücadele Derneği’nde başkanlık yapan Fethullah Gülen’in kontrgerillayla ilişkisini neden araştırmıyorsunuz?’’ Bu soruya yanıt veremedim... Birden 26 yıl önceye gittim... Fethullah Gülen o tarihte aranıyor, ancak bir türlü yakalanamıyordu. 1981 yılında IspartaBurdur yolunda yakalandı. Ancak gözaltına alınmadan serbest bırakıldı. Ardından neler oldu? Kenan Evren ve arkadaşları Fethullah Gülen’le ilişki kurdu, iki kurmay albay, bir tuğgeneral Gülen’le pazarlık yaptı... Pazarlıktan sonra Fethullah Gülen ve arkadaşları, Mehmet Kutlular’ın liderliğini yaptığı Nurcu grubundan koptu... Ve 1982 Anayasası’nı Fethullah Gülen ve arkadaşları destekleme kararı aldı... Fethullah Gülen 8 yıldır ABD’de yaşıyor, dünyanın dört bir yerinde CIA denetiminde okullar açıyor... Yıllar önce ‘‘Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık’’ eylemini ‘‘mum söndü’’ diye alaya alan ‘‘Milli Görüş’’ düşüncesinin, bugün Mehmet Ali Ağca’nın cezaevinden salıverilmesine ilişkin görüşleri ise şöyle: ‘‘Sayın Ağca ile ilgili konu yargıyı ilgilendiriyor. Arkadaş cezasını az ya da çok çekmiş, dışarıya çıkmış.’’ Ağca bir katil!.. Önemli olan arkasındaki güç ve güçler... Ağca’ya ‘‘Sayın’’ diyen kişi kim? AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz!.. Çürüme!.. Yozlaşma!.. Yaşananlardan utanç duyuyorum... Açık açık hukuk sistemi çiğneniyor... ??? Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı Başkanı Güldal Mumcu, Işık Kansu’ya bakın ne diyor: ‘‘Faili belli olanı bu kadar koruyup kollayan bir yapı, faili belli olmayanı arar mı hiç?’’ Aramaz!.. Neden arasın!.. Ararsa, devlet içindeki o örgütlü silahlı güç yıkılır... Yıkılmaması için de koruyup kollar!.. Mehmet Ali Ağca’nın yakınları salıverilmenin ilk günü ne demişlerdi: ‘‘Abdi İpekçi’nin kimliğine bakmak lazım...’’ Türkiye’de katilleri kahramanlaştıran yapı çökmedikçe bu öykü daha çok sürer. ? Söz konusu haberi yalanlayan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın bugünkü grup toplantısında konuya ilişkin sert açıklamalarını sürdüreceği öğrenildi. SHP lideri Murat Karayalçın, tüm parti genel başkanlarını, eşleri ve çocukları da dahil mal varlıklarını açıklamaya çağırdı. bir sırdır. Maliye Bakanı’nın ve bakanlık ilgililerinin açıklaması mümkün değildir. Maliye Bakanlığı’ndan ayrıldıktan sonra da açıklayamaz. Onun için hiç kimse bir bardak suda fırtına koparmaya kalkmasın’’ dedi. Unakıtan, bir gazetecinin ‘‘Haberde Maliye Bakanı’nın yakın çevresine verdiği bilgiye göre, deniyor. Siz yakın çevrenize böyle bir bilgi verdiniz mi’’ sorusu üzerine açıklamalarını yineledi. Unakıtan, ‘‘Baykal’ın tepkisini nasıl karşılıyorsunuz’’ sorusu üzerine de ‘‘Herhalde erkendir. O da benim hakkımda bazı şeyler söylediğinde ‘Bunları söylediniz mi’ diye yazılı olarak sorduğumda ‘Söylemedim’ dedi. Ben de hiçbir şey yapmadım. O da bana sorsaydı, ‘Söylemedim’ diye söylerdim’’ diye konuştu. Unakıtan, ‘‘Böyle bir bilgi nasıl basına sızmış olabilir’’ sorusu üzerine, ‘‘Bilmem ki’’ yanıtını verdi. Unakıtan, ‘‘Bu konuda bir araştırma veya soruşturma yapmayı düşünüyor musunuz’’ sorusu üzerine de ‘‘Hayır, düşünmüyorum. Böyle bir şey söylemediğim için ne araştırması yapacağım’’ dedi. Unakıtan, Baykal’ın mal varlığının açıklanmasını istediğinin anımsatılması üzerine, ‘‘O kendisine ait bir husustur. Bizimle ilgili değildir’’ diye konuştu. Unakıtan, ‘‘Mal varlığınızı açıklayacak mısınız’’ sorusu üzerine de siyasilerin mal varlıklarını belirli usullere göre beyan ettiklerini belirterek ‘‘Her siyasi buna uymuştur. Onun için bu konuda siyaset müessesesini daha fazla zedelememek icabet eder’’ dedi. CHP lideri Baykal, önceki gün yazılı bir açıklama yaparak ‘‘Başbakan ve benim he saplarım incelensin’’ demişti. Bütçe görüşmeleri sırasında Unakıtan’ı hedef alan ve istifaya çağıran Baykal’ın bugünkü grup toplantısında da eleştirilerini sürdürmesi bekleniyor. Bu arada SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, mal beyanı tartışmasıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada 1993 yılında yaptığı çağrıyı yineledi. Karayalçın, ‘‘Tüm parti genel başkanları, eşleri ve çocukları da dahil milletvekilleri, parti kurucuları, belediye başkanları mal varlıklarını, hisse varlıklarını, para varlıklarını ve borçlarını açık olarak yapmalıdır. Mühürlü zarflar içine konulup kasalarda saklanan mal beyanlarını geçerli görmüyoruz’’ dedi. 2001’DE ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ Gaffar Okkan törenlerle anıldı DİYARBAKIR / SAKARYA (Cumhuriyet) Diyarbakır’da 24 Ocak 2001’de makam otomobiliyle giderken Hizbullahçı teröristlerin açtığı çapraz ateş sonucu şehit edilen Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve 5 arkadaşı Diyarbakır ve memleketi Sakarya’da düzenlenen törenlerle anıldı. Diyarbakır halkıyla kurduğu yakın ilişkilerle insanların sevgisini kazanan Okkan ve yakın korumaları Mehmet Kamalı, Sabri Kün, Mehmet Sepetçi, Atilla Durmuş ve Selahattin Baysoy’un şehit edilmelerinin yıldönümünde Diyarbakır Polis Evi’nde düzenlenen törene Vali Yardımcısı Hıdır Kahveci, Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya, şehit aileleri, emniyet mensupları katıldı. Okkan’ın görüntülerinden oluşan sinevizyon gösterisi sırasında bazı şehit aileleri gözyaşlarını tutamadı. Törenin ardından şehit yakınlarına yemek verildi. Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya, Okkan’ın operasyonları sonucu terör örgütlerinin çöktüğünü belirterek ‘‘Vatandaş ve devletin arasındaki gönül köprüsünü kuran şehit emniyet müdürünün yaptıklarını örnek alıyoruz. Karanlık beyinler bilsin ki bu yüce millet ve bu kutsal ocak bağrından daha çok Gaffar Okkan’lar çıkartacaktır’’ dedi. Okkan için bir diğer tören ise memleketi Sakarya’nın Hendek ilçesindeki mezarı başında düzenlendi. Okkan’ın eşi Zerrin Okkan da sabah erken saatlerde eşinin mezarına giderek tek bir kırmızı gül bıraktı. Mezardaki törene ailesi ve yakınlarının yanı sıra Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz, dönemin Diyarbakır, Sakarya ve Düzce Valileri de katıldı. Erdoğan’ın davası reddedildi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘‘İsyan’’ adlı kitapta kişilik haklarının ihlal edildiği iddiasıyla yazar Yalçın Küçük ve yayıncı Penguen firması aleyhine açtığı 40 bin YTL’lik manevi tazminat davası reddedildi. Dava dilekçesinde, Küçük’ün kitabında, ‘‘...Bu başbakanlığa oturtulmuş kişi, İslam tarihinde yazılı cahiliye devrinden kalma bir kişidir. Bana göre, Deli İbrahim’den sonra Türkiye’de hükümet etmeye gelmiş en bilgisiz kişidir’’ ifadelerine yer verilerek Küçük ve yayıncı Penguen firmasından 40 bin YTL manevi tazminat talep edilmişti. Türk Silahlı Kuvvetleri halktan gelen istemler doğrultusunda Atatürksüz KKK brövesi yerine Atatürk silüetli yeni bir bröve taslağı (sağdaki) hazırladı. Genelkurmay yeni bröve ile ilgili görüşleri beklediğini açıkladı. KKK’ den Atatürk’lü bröve taslağı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kara Kuvvetleri Komutanlığı için hazırlanan ancak içerisinde Atatürk’ü Kocatepe’de gösteren siluete yer verilmemesi nedeniyle kamuoyunun tepkisini çeken bröve değiştirildi. İçerisinde Atatürk’ün Kocatepe’deki siluetinin de bulunduğu yeni bröve kamuoyunun bilgisine sunulmak amacıyla Genelkurmay’ın internet sitesinde yayımlanmaya başlandı. Genelkurmay’ın resmi internet sitesinde yer alan açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri birlik sembollerinin standardizasyonu kapsamında hazırlanan ve 29 Ekim 2005’ten itibaren kullanılmaya başlanan bröve hakkında halkın duyarlılığı anımsatıldı. Halktan gelen istemler üzerine yeni bir çalışma başlatıldığı belirtilen açıklamada, ‘‘Yüce ulusumuzun Büyük Atatürk’e yönelik sevgi ve saygı duygularının ifadesi olarak değerlendirilen dilek, temenni ve beklentileri dikkate alınarak hazırlanan Kara Kuvvetleri Komutanlığı Taslak Birlik Sembolü kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır’’ dendi. Taslak bröve ile ilgili görüş ve önerilerin 31 Ocak 2006’ya kadar ‘‘[email protected]’’ elektronik posta adresine veya 0312 419 99 21 numaralı faksa gönderilmesi istendi. Genelkurmay resmi internet sitesinde yayımlanan taslak brövede öncekine göre değişiklik yapıldı. Değişiklikle Atatürk’ü Kocatepe sırtlarında resmeden siluet de brövede yer aldı. CHP’li Koç’tan Bernay’a ziyaret ? SAMSUN (Cumhuriyet) CHP Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Haluk Koç, Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay’ı makamında ziyaret etti. TBMM Araştırma Komisyonu’nun kurulmasını ‘bir bakıma olumlu’ karşıladıklarını ifade eden Koç, ‘‘Herkes Rektör Bernay ve çalışma arkadaşlarını tanıyarak yaptıkları başarılı çalışmaları gördü, görmeyenler de sonuçlarını görecek’’ diye konuştu. 19 Mayıs Üniversitesi komisyonu raporunda üniversitelere ağır suçlamalarda bulunuldu Demir’e ‘suç duyurusu’ yetkisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ondokuz Mayıs Üniversitesi’ndeki iddiaları araştırmak amacıyla kurulan TBMM Araştırma Komisyonu Başkanı AKP’li Cemal Yılmaz Demir, CHP’nin eleştirilerine karşın komisyondan ‘‘suç duyurusunda bulunma’’ yetkisi aldı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi’ndeki iddiaları araştırmak amacıyla kurulan komisyonun dünkü toplantısında AKP’li Komisyon Başkanı Demir, gayri resmi yürütülecek çalışmalar için ‘‘raporun sonuçlarının kamu birimlerine iletilmesi ve hukuk dışı uygulamalara yönelik suç duyurusunda bulunma yetkisi’’ istedi. CHP’li milletvekillerinin, Demir’in istemini eleştirmelerine karşın, yapılan oylamayla Demir’e suç duyurusunda bulunma yetkisi verildi. ? Komisyon raporunun sonuç bölümünde “Üniversiteler, kendi içine kapalı, verimsiz ve plansız çalışan KİT konumuna dönüşmüştür.” ifadeleri yer aldı. Komisyonda dinlenen Bayındırlık Bakanlığı uzmanı Haluk Gülhan, üniversite binalarının yapımında usulsüzlükler bulunduğunu, diğer bina yapımlarında da usulsüzlükler olabileceğini ileri sürdü. Gülhan’a tepki gösteren CHP’li Mustafa Özyurt, ‘‘Hadi birinde tespit ettiniz, diğerlerinde olabileceğini neye dayandırıyorsunuz? Diğerlerinde de olacak diye bir kural yok’’ dedi. Komisyon raporunun sonuç bölümünde şu ifadelere yer verildiği bildirildi: ‘‘Üniversitelerde rektörlerin seçimle gelmesi, demokratik açıdan cazibeli görünmesine rağmen, yapılan uygulamalar sistemin demokrasi ile bir alakası olmadığını açıkça göstermiştir. Üniversiteler, kendi içine kapalı, verimsiz ve plansız çalışan KİT konumuna dönüşmüştür. Türkiye’de üniversiteler konusunda, politik kargaşa, siyasi çıkar ve yandaşlık, yanılma ve yanıltma, dar görüşlülük, tutuculuk, bağnazlık, bilimsel ve gerçeklikten uzak bir kaos yaşanmaktadır. İktidarların yapmak istedikleri yasal değişiklikler konusunda, YÖK ve üniversiteler ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında bugüne kadar herhangi bir uzlaşma olmadığı gibi; iktidarlarca gündeme getirilen yasa değişiklikleri bü Meclis’in koltuk davası ? ANKARA (Cumhuriyet) TBMM Genel Kurul Salonu’nun inşaatındaki usulsüzlük iddialarıyla ilgili olarak eski TBMM Başkanı Mustafa Kalemli’nin de aralarında bulunduğu yöneticiler ve şirket aleyhine açılan 2.7 trilyon liralık alacak davası Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dün görüldü. Hazine avukatının duruşmaya katılmaması nedeniyle dosya işlemden kaldırıldı. Hazine avukatının davayı 3 ay içerisinde yenilemesi gerekecek. yük çatışmalara yol açarak neredeyse rejim sorunu haline getirilmiştir. Üniversitelerin reel ve gerçek kadro ihtiyaçları, verimlilik, bilimsel yeterlilik, akademik başarı yerini, siyasi veya kişisel çıkar yandaşlığı veya menfaat dalkavukluğuna bırakmıştır.’’ Laiklik karşıtı açıklama Laik çizgisiyle tanınan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Ferit Bernay’a dair iddiaları araştıran TBMM Komisyonu Başkanı Cemal Yılmaz Demir’in, ‘‘Anayasanın laiklikle ilgili maddesi değişecek’’ dediği için 6 ay hapis cezasına çarptırıldığı ortaya çıkmıştı. Demir, Refah Partisi’nin il yönetiminde görevli olduğu 11 Eylül 1994’te Samsun’daki açıklamaları nedeniyle yargılanmıştı. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 AİHM TÜRKİYE’Yİ MAHKÛM ETTİ Kılınç, gençlerin siyasetten uzak kaldığına dikkat çekti UMUT sanığına yardıma inceleme ? İstanbul Haber Servisi Gazetemiz yazarı Uğur Mumcu’nun da aralarında bulunduğu aydınların öldürülmeleriyle ilgili UMUT Davası hükümlüsü Mehmet Ali Tekin’e para yardımı yapılmasına ilişkin kararın altında imzası bulunan Küçükçekmece Kaymakamı H. Osman Ebiloğlu hakkında inceleme başlatıldı. İstanbul Valiliği, Tekin’e para yardımıyla ilgili basında dün yer alan haberleri değerlendirmeye aldı. Yetkililer, soruşturmaya gerek olup olmadığına yapılan inceleme sonucunda karar verileceğini kaydettiler. Hasan Balıkçı davası bugün ? ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Kaçak elektrik kullanımına karşı yaptığı mücadeleyle tanınan ve Şanlıurfa’da uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitiren TEDAŞ görevlisi Hasan Balıkçı ile ilgili davaya Şanlıurfa’da bugün devam edilecek. Yargıtay’ın yeniden görülmek üzere Şanlıurfa’ya gönderdiği davayla ilgili görüşlerini açıklayan Avukat Mustafa Çinkılıç, teknik bir sorun olmazsa büyük olasılıkla aynı kararın yeniden verilmesini beklediklerini belirtti. Vicdani retçi lehine karar STRASBOURG (ANKA) Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) görülen bir vicdani retçi davasında haksız bulundu. AİHM, askerliğe gitmeyi reddeden İzmir Savaş Karşıtları Derneği Başkanı Osman Murat Ülke’ye ‘‘çok acı verildiğini ve cezanın orantısız’’ olduğunu belirterek Türkiye’nin tazminat olarak 10 bin Avro, mahkeme masrafları için de bin Avro ödemesini kararlaştırdı. Açılan çeşitli davalar sonucunda mahkum edilen ve toplam 701 gün hapis cezasını çeken Ülke, 1998’de AİHM’ye başvurmuştu.Türk yasalarında vicdan veya din inançları gerekçesiyle askerlik yapmayı reddedenler için spesifik hükümlerin bulunmadığına dikkat çeken mahkeme, Ülke’ye yapılan muamelenin AİHS’ye aykırı olduğunu kaydederek Türkiye’yi haksız buldu. 12 Eylül’e askerden eleştiri ANKARA (ANKA) Emekli Orgeneral Tuncer Kılınç, 12 Eylül darbesini ‘‘Günün getirdiği sıkıntılardan bir tanesi, üniversite gençleri siyasetten uzak kalmaya başladılar, 12 Eylül’ün etkisini görüyorum orada. Bu halden gençlerin kurtulması ve siyasete de sahip çıkması gerekiyor’’ diye eleştirdi. Eski Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreteri emekli Orgeneral Kılınç, ‘‘Yeni Çizgi’’ dergisinde yayımlanan söyleşisinde ilginç değerlendirmelerde bulundu. Tüm kurum ve kuruluşlar gibi üniversite camiasını ve öğrencileri de çok büyük boyutta etkileyen 12 Eylül askeri darbesiyle ilgili eleştiride bulunan Kılınç, üniversite gençliğinin siyasetten kopmasının en önemli nedeninin 12 Eylül olduğunu ifade etti. Vatan sevgisini ‘‘milliyetçi’’ olmayla özdeş gördüğünü belirten Kılınç, ‘‘Bir ulusun içinde yaşıyorsanız, bir milletseniz, bir devletseniz, milliyetçi değilseniz vatan hainisiniz demektir’’ dedi.Milliyetçilik kavramının Atatürk ilkelerinden biri olduğuna işaret eden Kılınç, şöyle devam etti: ‘‘Ama bu milliyetçilikte kafatasçılık yok. Bu miliyetçilikte devletini sevmek, birlik ve beraberliği korumak ötesinde herhangi bir etnisite ayrımı değil, tam manasıyla birleştirici, bütünleştirici, ülkesini seven olma ve içe dışa karşı beklentilerimizin olduğu malum. Şimdi bugünlerde milliyetçiyim diyen sanki suçlu oluyor. ’’ Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmalarına da değinen Kılınç, yeni cumhurbaşkanının mevcut parlamento tarafından seçilmemesi gerektiğini savunurken ‘‘Yenilenmiş bir Meclis’in cumhurbaşkanını seçmesinde hayır vardır’’ dedi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in ‘‘Tanrı’nın bir lütfu’’ olduğunu ifade eden Kılınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı için şu yorumlarda bulundu: ‘‘Ben bir tarihte birilerine ‘Eğer eşleriniz sizi dinlemiyorlar da dini inancımızdır falan diyorlarsa, boşayın’ dedim. Yani siz kendiniz illa siyaset yapmak, illa Türkiye’yi idare etmek istiyorsanız, o takdirde boşanmanız gerekiyorsa boşanırsınız tabii.’’ El Kaide davası savcısı değişti ? İstanbul Haber Servisi Terör örgütü El Kaide davasına bakan cumhuriyet savcısı Zekeriye Öz’ün yerine görev değişikliğinin ardından cumhuriyet savcısı Süleyman Ersöz getirildi. El Kaide adına, 1520 Kasım 2003 tarihlerindeki bombalı saldırıları düzenledikleri ileri sürülen 71 sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, El Kaide’nin şura üyelerinin aralarında bulunduğu 28 tutuklu sanık katıldı. Duruşma, dosyanın esas hakkındaki görüşünü sunması için savcı Ersöz’e verilmesi kararlaştırılarak ertelendi. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle