27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 OCAK 2006 ÇARŞAMBA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI K B K K K K Y Y K 1 3 2 3 5 5 8 7 1 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya K K K K K K K K Y 2 6 0 1 6 4 3 5 14 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y K Y B K B B K 13 14 1 8 5 4 3 3 9 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Bütün bölgelerimiz çok bulutlu, Doğu Anadolu’nun güneydoğusu, Güneydoğu Anadolu’nun doğusu ile Edirne çevreleri dışında tüm yurt yağışlı geçecek. Yağışlar Ege ve Akdeniz kıyılarında yağmur ve sağanak yağış alan diğer yerlerde kar şeklinde olacak. Hava sıcaklığı kuzey ve iç kesimlerde azalırken, yurdun güneydoğu kesimlerinde biraz artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K 1 K 1 K 1 B 4 PB 1 PB 1 PB 2 PB 3 PB 1 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB B B B B B K B 8 4 11 5 6 8 7 6 1 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B 14 K 14 B 26 K 6 K 2 B 4 K 8 PB 20 Y 16 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Uğur’u öldürenlerin arkasındaki örgütler, gizli eller... hâlâ bulunamadı. Abdi İpekçi 1 Şubat 1979 günü öldürüldü. 26 yıl geçti. Ağca’yı, Abdi’yi öldürmeye kışkırtan, olayı planlayan kimdi, kimlerdi, hangi örgüttü? Hâlâ aydınlanamadı. ??? Günlerdir medyada yazılanlara bakın; Uğur’un, Abdi’nin ölümü üzerine yıllardır ne yazıldıysa o yazılar, yorumlar, cinayetlerin perde önündeki kuklalarıyla ilgili öyküler yineleniyor. Ya perde gerisindeki asıl suçlular, örgütler... Uğur Mumcu için dökülen gözyaşları sadece Uğur Mumcu için mi? Yoksa gözyaşları gerçek katilleri bulamayan, kimi örgütlerin içyüzünü açıklayamayan bu devlet için, devletin içine düştüğü acz için de geçerli mi? Yoksa devlet de bu işlerin içinde olduğu için mi? Ve... her 24 Ocak günü Uğur Mumcu’yu anarken bir Uğur Mumcu çıkaramayan medyanın bugünkü görünümüne de ağlamıyor muyuz? ??? İçimizde tartışmalar, yakınmalar, eleştiriler... İçimizde katillerin geçmişleriyle uğraşırken dışımızdaki dünya sadece Papa’yı vuran Ağca ile meşgul. Olaylar bizden söz açmaya zorlayınca Batı; kuş gribi, Ağca, içki yasakları, türban, Pamuk davalarıyla Türkiye’yi gündeme alıyor. AB’den Pamuk davasının düşmesine (beraatına) yol açtığımız için alkışlar yükseliyor. Türkiye aleyhine konuşmak, yazmak isteyenlere müjde: Türkler, 1 milyon Ermeni, 30 bin Kürt öldürdü demek, yazmak serbest! İfade özgürlüğü yolunda önemli bir adım atmışız; AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn böyle söylüyor. Bu konuda baskı uygulayan AB’ye içimizde tepki gösteren tek bir siyaset adamı yok. Medyada tık yok! ??? Bir Maliye Bakanı’nın muhalefet liderine yakıştırdığı yalanlar ise manşetlerde. Eğri oturup doğru konuşalım; Baykal’ın amansız düşmanları bile yıllardır tanıdığımız, örneğin 12 Eylül’den sonra maddi sıkıntılar çektiğine tanık olduğumuz ana muhalefet liderinin kaynağı bilinmeyen, yasadışı yolları zorlayarak menkul veya gayrimenkul sahibi olduğunu söyleyemez. Başbakan’a yakın Yeni Şafak’ın yazdığına göre Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Baykal’ın bankada YTL hesabıyla ‘‘muazzam parası’’ bulunduğunu, CHP’nin de 150 milyon YTL’si olduğunu öne sürdü. Haber önceki sabah patladıktan bir süre sonra Baykal, yaptığı açıklamada (açıklama metninde olmayan rakamı Hürriyet’e verdi: bankadaki parası 132 bin 16 YTL) derhal araştırmaya geçilmesini isterken haklı olarak bir başka olguya işaret etti: ‘‘...Maliye Bakanı’nı... elindeki tüm yetkileri kullanarak ve harekete geçebileceği tüm kurullar ile kuruluşları da devreye sokarak benim şahsi hesabımla... AKP Genel Başkanı ve Başbakan RTE’nin hesaplarını... ‘zaman içindeki gelişmeleri, dünden bugüne ortaya çıkan gelir artışlarıyla birlikte incelemeye, inceletmeye...’ çağırdı.’’ Ve... Bekleyiş başladı. Baykal’ın hodri meydan açıklamasına Unakıtan ne diyecekti? Bütün gün torbaya girmiş olmalı ki, akşam saatlerine (saat 23 Ocak Pazartesi 17.30’da AA’nın geçtiği habere kadar) Unakıtan’dan ses yok. Geç saatte Maliye’den yalanlama; Yeni Şafak’ın haberi asılsız! Unakıtan üste çıkma sevdasında; ‘‘...Sadece bir gazetenin asılsız haberine dayalı olarak, böyle bir açıklamanın olup olmadığını teyit etmeden (Baykal’ın) ‘alelacele bir açıklama’ yapmasını...’’ eleştiriyor. Bu iktidar, biz söyledik, doğru olanı yaptık hastalığından kurtulamadığı için Unakıtan, gerçeğin yüzüne vurulabileceğini hesaplayamadığı açıklamasındaki bu ifade ile bir yanlışı doğruluyor. Nedir o yanlış? Yeni Şafak piyasaya sabahın erken saatlerinde çıkıyor. Bakan Unakıtan, şayet yalanlamasında içtenlik olsa Baykal’la ilgili savları içeren haberi sabah en geç 9’da, 10’da, Baykal’ın açıklamasından önce yalanlayabilirdi. Oysa yalanlamayı akşam geç saatlere bıraktı. Yeni Şafak, Bakan’ın gazetede çıkan sözlerini (bir gruba) söylediğini açıklayarak haberi doğruluyor, Bakan’ı yalanlıyor. Bay Unakıtan ne yapabilir; Baykal yol yöntem gösteriyor: Geçenlerde hisse senetlerini satarak üç trilyon gelir sağlayan, bu muazzam parayı nereye kullanacağına dair soruları yanıtsız bırakan... sıkıştığı zaman varlık beyannamesindeki paraları oğlundan aldığını söyleyen... İstanbul’da, Rize’de, Ankara’daki (daha başka yerlerde de varsa) gayrimenkulleri nasıl edindiğini açıklamayan Başbakanınız Bay RTE ile ailesinin mal varlıklarını... Baykal’ın önerdiği gibi birlikte araştırmaya başlasanız: Türk siyasal yaşamına hizmet etmiş olursunuz... ‘KKTC tehlike altında’ Dışişleri Bakanı Gül tarafından açıklanan yeni önerileri eleştiren uzmanlar, paketin KKTC’nin varlığı konusunda büyük bir tehlike içerdiğini söylediler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafından açıklanan Türkiye’nin BM’ye sunduğu yeni Kıbrıs teklifi, uzmanlarca eleştiriliyor. Uzmanlar, teklifin KKTC’nin varlığı konusunda büyük bir tehlike içerdiğini söylediler. Edinilen bilgilere göre, hükümet yeni teklifin Türkiye için çok önemli kazanımlar sağlayacağını öne sürmesine karşın diplomasi ve siyaset çevreleri Annan’a sunulan eylem planını eleştiriyor. Görüşlerden bazıları ise şöyle: İnal Batu (CHP): İşlerin buraya kadar gelmesinin sorumluları Kıbrıslıları AB’ye alanlardır. Rumlar adeta ödüllendirilerek AB’ye tam üye yapılmışlardır. Şimdi onun sancıları yaşanıyor. Eğer samimilerse İngiliz ve ABD’liler KKTC’nin tecridini sona erdirsinler. Ancak, eylem planında yeni bir şey yok. Hükümet, uyum protokolünün ağır baskısı altında. Uçak ve limanlarla ilgili protokolün Meclis’e getirilmesi konusunda ağır bir baskı ortamı var. Şimdi Türkiye bir öneri yaptı. İngiltere ve ABD’nin bu önerinin ardından Türkiye’ye destek olması ve sıkı bir şekilde öneriyi desteklemesi gerekmektedir. KKTC’nin eski büyükelçisi Ahmet Zeki Bulunç: Rum tarafının, önerileri kabul edeceğini düşünmüyorum. Sorun hukuki ve siyasaldır ancak sorunu şimdi ekonomik boyuta indirgenmiş gibi görüyorum. Önerileri büyük ölçüde reddedeceklerdir. Rumlar etmeseler de taktiksel olarak kullanacaklardır. Bu da bize bir süre için siyasal zemin kaybettirir. Nüzhet Kandemir (DYP): Bu önerinin daha önce yapılan neredeyse aynısı, Rumlar tarafından sert bir üslupla reddedilmişti. Bu defa AKP hükümeti aynı teklifi 10 maddeye yaymış durumda. Rum Kesimi’nde ise bu öneri hemen tepki buldu. Papadopulos ve sözcüsü Yakovu öneriyi şimdiden ‘‘temcit pilavı’’ olarak niteledi. Bu tekliften ortaya çıkan, hükümetin AB tarafından yapılan baskılara dayanamayarak yaptığı öneriyi tekrar ortaya koyduğudur. Bu konu esasen birbirine denk olmayan iki konuyu bir araya getirme çabasıdır. Şöyle ki, KKTC’ye bazı uluslararası ekonomik, kültürel ve diplomatik kolaylıkların tanınması karşılığında, Türkiye’nin Kıbrıs Rum Kesimi’ni Kıbrıs’ın temsilcisi olarak tanıması ve böylece KKTC’nin varlığını tehlikeye sokarak adada Türkiye’nin hukuki ve siyasi kazanımlarından vazgeçmeyi kabullenmesini öngören bir değiştokuş ve pazarlık yöntemi içinde birleşmektedir (...) Ayrıca planda tüm kesimlerin toplanmasıyla bir uzlaşı arayışının mayıs/haziran aylarında bir doruk gerçekleştirilmesi, Türkiye’nin Kıbrıs’taki haklarından vazgeçmesine yol açacak Gümrük Birliği Onay Protokolü’nün Meclis’ten geçirilmesi zorunluluğunu doğurmaktadır. Rumlardan önerilere tepki Gül: Çözüm yolunda ilk adım olabilir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Kıbrıs Eylem Planı’nın, adadaki sorunlar için kapsamlı bir çözüm bulunmasını kolaylaştıracak yeni bir süreci başlatabileceğine inandıklarını söyledi. Gül, kısıtlamaları ve çatışmaları artık geride bırakarak ileriye doğru hep birlikte yürüme zamanının geldiğini ve yeni bir sayfa açmak zorunda olduklarını belirterek ‘‘Açıkladığım yeni öneri paketi, bu yönde ilk adımı oluşturabilir’’ diye konuştu. Gül, Eylem Planı’nın, ilgili taraflarca kabul edilerek bir bütün olarak içtenlikle uygulanmasını önerdiklerini, bu önerinin ana fikrinin, Kıbrıs’ta her iki tarafa yönelik kısıtlamaların kaldırılması, taraflar arasındaki farklılıkların azaltılması suretiyle sosyoekonomik kalkınmanın teşvik edilmesi ve ilgili tüm taraflara özlü kazanımlar sağlanması olarak özetlenebileceğini belirtti. Eylem Planı’nın, tarafların karşılıklı olarak üzerinde mutabık kalacakları bir siyasi çözümü ikame etmediğini özellikle vurgulayan Gül, temel hedefin, Kıbrıs’ta kapsamlı bir çözüme ulaşılması olduğunu kaydetti. Gül, ‘‘Bununla birlikte, söz konusu girişimimizin Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulunmasını kolaylaştıracak yeni bir süreci başlatabileceğine inanıyoruz’’ dedi. BM Genel Sekreteri’nin himayesinde Kıbrıs’taki iki tarafa ilaveten Türkiye ve Yunanistan’ın katılımıyla tertiplenecek bir üst düzey toplantının da uygulama açısından yararlı olacağı düşüncesini dile getiren Gül, uluslararası toplumdan bu önerilerini dikkatlice incelemelerini ve aktif şekilde destek olmalarını beklediklerini söyledi. Gül, planın Rumlar için bir samimiyet testi olacağını vurgularken metnin BM Genel Sekreteri Kofi Annan dışında kimseyle içerik olarak paylaşılmadığını bildirdi. Ankara eylem planını açıkladı ? Baştarafı 1. Sayfada nın metni şöyle: ‘‘BM Genel Sekreteri, aşağıda ana unsurları sunulan eylem planının uygulanması amacıyla ilgili taraflarla istişarede bulunma keyfiyetini değerlendirmeye davet edilir: 1 Türkiye’nin deniz limanlarının, ATTürkiye Gümrük Birliği kapsamındaki malların ticareti çerçevesinde Kıbrıs Rum gemilerine açılması. 2 Kıbrıs Rum havayolu taşıyıcılarının üst uçuşlar için Türk hava sahasını kullanmalarını ve Türk havaalanlarını kullanmalarına ilgili uluslararası kurallar ve usuller çerçevesinde izin verilmesi. 3 Gazi Magosa, Girne ve Gemi Konağı dahil Kuzey Kıbrıs’taki limanların Kıbrıs Türk yönetimi altında malların ve hizmetlerin uluslararası dolaşımına açılması. 4 Ercan Havaalanı’nın Türk yönetimi altında doğrudan uçuşlara açılması. 5 Kuzey Kıbrıs’ın ekonomik bir varlık olarak AB Gümrük Birliği’ne pratik açıdan dahil edilmesi amacıyla özel düzenlemelerin yürürlüğe girmesi, adadaki taraflar arasında ve taraflar ile dünyanın geri kalanı arasında ticaretin engelsiz biçimde yapılmasının sağlanması. 6 Kıbrıs Türk tarafının uluslararası sportif, kültürel ve sosyal alanlardaki diğer faaliyetlere serbestçe katılabilmesi. Uygulama için şu adımların atılmasını öneriyoruz: 7 Üzerinde mutabık kalınacak bir takvim çerçevesinde bir bütün olarak uygulanacak eylem planına nihai şeklini vermek amacıyla BM Genel Sekreteri’nin himayesinde ve TürkiyeYunanistanKıbrıs Türk tarafı ve Kıbrıs Rum tarafının katılımıyla en geç Mayıs Haziran 2006’ya kadar bir üst düzey toplantının gerçekleştirilmesi. 8 Eylem planı ve toplantının sonuçlarının BM Genel Sekreteri tarafından BM Güvenlik Konseyi’ne sunulması, BM Ge nel Sekreteri’nin ayrıca, gelişmeleri Güvenlik Konseyi’ne rapor etmek amacıyla planın uygulanmasını sürekli gözetim altında tutacak bir mekanizma kurulması hususunu da değerlendirmesi. 9 BM’nin ve AB Komisyonu’nun özellikle Kıbrıs Türk tarafına sağlayacağı destek önerilen tedbirlerin uygulanmasını kolaylaştırmaya yardımcı olacaktır. 10 Eylem planı, hiçbir şekilde ilgili tarafların hukuki ve siyasi pozisyonlarına halel getirmeyecektir. Eylem planı, Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm perspektifinden adada gerçek bir işbirliği ve karşılıklı güven ortamı yaratmayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda Türkiye, Kıbrıs sorununa BM Genel Sekreteri’nin iyi niyet misyonu çerçevesinde ve BM Genel Sekreteri’nin planı temelinde kapsamlı bir çözüm bulunmasına yönelik çabalara bağlılığını korumaktadır. Türkiye, 2006 yılında kapsamlı bir çözüme ulaşılmasını içtenlikle ümit etmektedir.’’ Talat’tan destek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye’nin sunduğu Kıbrıs çözüm paketini ‘‘Açık, net ve güçlü bir biçimde desteklediklerini’’ söyledi. Talat, kendilerinin böyle bir öneriyi desteklediklerini, çünkü bu öneride Türkiye’nin limanlarını açması gibi birtakım unsurlar olduğunu ifade etti. Talat, ‘‘Papadopulos’un uzatılan yeni barış elini tutacağını ummak istiyorum, çünkü büyük bir çıkmaza ilerliyoruz’’ diye konuştu. Papadopulos:Yeni değil Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos, kısıtlamaların karşılıklı kaldırılması önerisinin eski olduğunu belirterek ‘‘Limanlarını bize açmak, Ankara’nın yükümlülüğüdür’’ iddiasında bulundu. Papadopulos, Ankara’nın bunu yerine getirmemek için, ‘‘karşılıklı isteme taktiği’’ uyguladığını ileri sürdü. Rum Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu da, ‘‘Türkiye’nin önerileri temcit pilavına benziyor. Türkiye limanlarını Rumlara açacaktır’’ dedi. BM ve AB inceleyecek AB Komisyonu Genişleme Komiseri Olli Rehn, Ankara’nın çabalarının memnuniyetle karşılandığını belirterek ‘‘Türkiye’nin açılımının dikkatle inceleneceğini’’ söyledi. ‘‘Statüko kimsenin çıkarına değil’’ diyen Rehn, Komisyon’un böylesi bir öneriye katkıda bulunmaya hazır olduğunu ifade etti. AB’nin Nisan 2004’te Kıbrıslı Türklere yönelik izolasyonu kaldırma sözü verdiğini anımsatan Rehn, ‘‘AB Konseyi’nin kısa süre içinde bu yönde karar almasını umduklarını’’ belirtti. ABTürkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, Rumlara ve Avrupa Birliği’ne Türkiye’nin Kıbrıs önerisini olumlu olarak değerlendirme çağrısında bulundu. Aydın Güven Gürkan, Teşvikiye’de kılınan cenaze namazının ardından Tuzla’da toprağa verildi. Gürkan’ın en yakın arkadaşı Seyfi Oktay Bypass ameliyatı olduğu için cenazeye katılamadı. (Fotoğraflar: UĞUR DEMİR) Ağca’nın gaspı da eklenecek ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kartal Başsavcılığı’nca tahliye tarihi 18 Ocak 2010 olarak belirlenen Mehmet Ali Ağca’nın müddetnamesinin geçici olduğu bildirildi. Başsavcılık kaynakları, dosyanın Adalet Bakanlığı’ndan kendilerine ulaşmasının ardından net hesaplamanın yapılacağını bildirdiler. Yeni TCY nedeniyle açılacak uyarlama davasının ardından Ağca’nın cezasına gasp suçunun da eklenmesi gündeme gelecek. Bu durumda, Ağca 2014 yılında tahliye edilebilecek. Gürkan çiçeklerle uğurlandı İstanbul Haber Servisi Eski Halkçı Parti ve Sosyaldemokrat Halkçı Parti’nin Genel Başkanı Prof. Dr. Aydın Güven Gürkan, Teşvikiye Camii’nde dün öğlen kılınan cenaze namazının ardından, Tuzla’daki aile mezarlığında toprağa verildi. Gürkan’ın cenazesi için cami avlusunda toplanan yurttaşlar, Gürkan’ın eşi, Serap Aksoy, kızı Burcu Gürkan ve ailesine başsağlığı dileklerini ilettiler. Cami imamının, namazdan sonra cemaati Gürkan’ın anısına bir dakikalık saygı duruşuna davet etmesi dikkat çekerken cenazeye gelenler Gürkan’ın ilkeli, dürüst ve saygın kişiliğinin önemini vurguladılar. Gürkan’ın cenazesi alkışlar ve karanfillerle uğurlanırken eşi ve kızının oldukça bitkin oldukları gözlendi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in çelenk gönderdiği cenaze törenine, İstanbul Valisi Muammer Güler, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, eski SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ve eşi Sevinç İnönü, CHP lideri Deniz Baykal, SHP lideri Murat Karayalçın, DSP lideri Zeki Sezer, Anavatan lideri Erkan Mumcu, ÖDP lideri Hayri Kozanoğlu, Altan Öymen, Nurettin Sözen, Zekeriya Temizel, Sabri Ergül, Rıdvan Budak, Mehmet Moğultay, Yıldırım Aktuna, Masum Türker, Mustafa Kul, Ercan Karakaş, Onur Öymen, Mustafa Özyürek, Berhan Şimşek, Ertuğrul Günay, Ahmet Güryüz Ketenci, İlhan Kesici, Nihat Matkap, Mehmet Atay, DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, Hakİş Başkanı Salim Uslu, Türkİş Temsilcisi Faruk Büyükkucak, İstanbul Baro Başkanı Kazım Kolcuoğlu, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Anavatan Partisi İstanbul İl Başkanı Ümit Özerol, USİAD Genel Başkanı Fevzi Durgun, işadamı Osman Kavala, Eşber Yağmurdereli, Halil Ergün, Ali Özgentürk, Bedri Baykam, Füsun Demirel, Nur Sürer, İzzet Günay, Pelin Batu, Nurseli İdiz, Zeynep Tambay, Rahmi Saltuk, Arif Sağ, Hurşit Güneş, Zafer Üskül, Burhan Şenatalar, Gençay Gürsoy, Ayhan Alkış, Tolga Yarman’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda isim katıldı. İngiliz BBC Radio’ün iddiası: ABD taksim istedi LONDRA (ANKA) ABD ve İngiltere’nin 1974 öncesi Kıbrıs’ta iki toplum arasındaki çatışmaları önleme gibi bir kaygılarının olmadığı, aksine taksim istedikleri öne sürüldü. BBC Radio 4’te yayımlanan ‘‘Belge’’ adlı programda, İngiltere’nin, 1964 yılında Kıbrıs’ta patlak veren çatışmalardaki rolü değerlendirilirken Rumlarca kaçırılarak öldürüldüğü sanılan İngiliz binbaşı Ted Macey’in adada üstlendiği göreve dikkat çekildi. İki toplum arasında sorunları çözmek isteyen İngiliz General Peter Young tarafından Martin Pakard’ın görevlendirildiğini anlatılan programda Pakard’ın açıklamalarına da yer verildi. Pakard da Amerikalıların ve İngilizlerin kafalarında etnik çatlakların önlenmesi gibi bir düşüncenin olmadığını savundu. Kendisinden adayı ziyaret eden dönemin ABD Dışişleri Bakan Vekili George Ball’a refakat etmesinin istendiğini belirten Pakard, Ball’un kendisine ‘‘Tamamen yanıldın. Kimse sana bizim buradaki planımızın taksim olduğunu söylemedi mi?’’ dediğini aktardı. Milli Güvenlik Akademisi ? ANKARA (ANKA) BasınYayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, üst düzey asker ve sivil kamu personeli ile basın mensuplarına akademik eğitim veren Milli Güvenlik Akademisi’nin, 60. dönem eğitim ve öğretim faaliyetlerini 27 Şubat27 Temmuz 2006 tarihleri arasında yapacağı bildirildi. Eğitim ve öğretim faaliyetleri Ankara’da Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği tesislerinin Akademi’ye ayrılan bölümlerinde yapılacak. Barış Kartalı projesi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Silahlı Kuvvetleri’nce sipariş edilen ve ‘‘Barış Kartalı’’ projesi adı verilen proje çerçevesinde, 4 adet havadan erken uyarı ve kontrol uçağının ilki, Temmuz 2007’de Türkiye’ye teslim edilecek. İkinci uçak, astar boyalı olarak mart ayında Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’ne gelecek ve uçağın geri kalan imalatı ile teslimatı Türk mühendislerinin katılımıyla TAI’da yapılacak. Diğer iki uçağın TAI’da tamamlanarak teslim edilmesi bekleniyor. Meclis Genel Kurulu’nda anma TBMM’de söz alan milletvekilleri de Gürkan’ın ölümünden duydukları üzüntüyü dile getirdiler. TBMM Başkanvekili Ali Din Aydın Güven Gürkan’ın eşi Serap Akçer ve İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, soy, başsağlığı dileklerini kabul ederken oldukça bitkin görünüyordu. Gürkan’ın ailesine başsağlığı diledi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle