15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 OCAK 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Hükümetin BM’ye gönderdiği metnin tümünde ‘Kıbrıs Türk tarafı’ ibaresi yer aldı E RDOĞAN’DAN BM’YE Eylem planında KKTC yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümetin, 30 Mayıs 2005’te BM Genel Sekreteri’ne verdiği önerileri güncelleyip, Kıbrıs konusunda yeni bir açılıma gitmesinin altında, ‘‘Ek protokolün, 1 Mart tezkeresi gibi Meclis’te kazaya uğramaması’’ telaşı yatıyor. Eylem planı metninin bütününde Türkiye’nin tanıdığı ismiyle KKTC ifadesi yer almıyor. Türkiye’nin yeni hazırladığı eylem planı Brüksel Kıbrıs konusunda Ankara’ya baskısını arttırmadan önce BM’yi devreye sokmayı amaçlıyor. 30 Mayıs 2005 tarihinde sunulan öneriler bu kez daha da somutlaştırılarak BM Genel Sekreteri’nin önüne konurken, öneriyle süreç de takvime bağlandı. Ankara planın tarafların mevcut siyasi ve hukuki pozisyonlarına ‘‘halel’’ getirmeyeceği ‘Kıbrıs raporunu sumen altı etme’ ? Annan’ın referandumdan sonra hazırladığı Kıbrıs raporunun BM Güvenlik Konseyi’nden çıkmamış olmasının düşündürücü olduğunun altını çizen Erdoğan, “Türkiye sözünü tutmuştur” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs konusunda BM’ye ‘‘Kıbrıs raporunu sumenaltı etme’’ çağrısı yaptı. Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, sorunun çözüm yerinin BM olduğunu ifade ettiğine de dikkat çekti. Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında hükümetin dış politikada sorunları çözüme kavuşturmak için önemli çalışmalar yaptığını, Kıbrıs sorununun çözümü için cesur adımlar atıldığını söyledi. Türkiye’nin çözüme yakın taraf olarak tanınır hale geldiğini kaydeden Erdoğan, ‘‘Bu tutumumuz bundan sonra da devam edecektir. Kıbrıs’ta adil ve kapsamlı bir çözümden yana irademizi bir kez daha ortaya koyuyor, bu istikamette inisiyatif alıyoruz’’ diye konuştu. KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile hafta sonunda bir araya geldiğini anlatan Erdoğan, ‘‘Attığımız her adımda KKTC’de yaşayan tüm kardeşlerimizin haklarını her zaman nasıl koruduysak bundan sanra da koruyacak şekilde kararlılığımızı teyit ettik’’ dedi. KKTC’ye yönelik uygulanmakta olan ambargoların kaldırılması ve KKTC’ye yönelik ziyaret sürecinin daha farklı ve anlamlı bir şekilde devam etmesi için destek istedim. Kendileri de çözümün BM olduğunu ifade ettiler. Biz de bundan memnuniyet duyduk. Güney Kıbrıs’ın gayreti, Kıbrıs davasını BM zemininden AB zeminine kaydırmaktır. Böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil.’’ AB Konseyi üyesi tüm ülkelerin Kıbrıs konusunda Türkiye’ye verdiği sözü tutmadığını vurgulayan Erdoğan, ‘‘Annan Planı konusunda garantör ülke olarak Türkiye sözünü tutmuştur. Ama 1 Mayıs’ta Güney Kıbrıs’ı AB’ye dahil ettiniz. Siz sözünüzde durmadınız, siz sözünde durmayanlar sözünüzü yerine getirmediğiniz sürece bizden yeni ve farklı bir şey beklemeyin’’ diye konuştu. BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın referandumdan sonra hazırladığı Kıbrıs raporunun BM Güvenlik Konseyi’nden çıkmamış olmasının düşündürücü olduğunun altını çizen Erdoğan, ‘‘BM Güvenlik Konseyi sumenaltı mantığıyla hareket etmemeli, bunu karara bağlamalıdır. Çünkü bu kadar uzun süreli olarak önemli bir mesele bekletilemez. Bunun karara bağlanıp açıklanması gerekir’’ görüşünü dile getirdi. ? AKP’nin eylem planında Rum tarafının Kıbrıs Cumhuriyeti adıyla ‘siyaseten tanınmasının’ yolunu da kapadı. Ancak bu KKTC’nin de 3. ülkeler tarafından tanınmasının da önünü kesti. görüşüne de planda yer verdi. Böylece Rum tarafının Kıbrıs Cumhuriyeti adıyla ‘‘siyaseten tanınmasının’’ yolunu da kapadı. Ancak bu KKTC’nin de 3. ülkeler tarafından tanınmasının önünü kesti. Plan üzerinde çalışan üst düzey diplomatik kaynaklar ise, planın BM Genel Sekreteri tarafından kabul görmesinin AB’nin önünü keseceğini belirtiyorlar. Kaynaklar, böylece müzakere sürecinde AB’nin hava ve deniz limalarının Rum bayraklı gemi ve uçaklara açılması için Türkiye’ye doğrudan bir baskı yapılamayacağını belirtiyorlar. Kaynaklar bunun yanı sıra planın ek protokolün TBMM’den geçmesi konusunda da kolaylık sağlayacağını belirtirken, ‘‘Böylece 1 Mart Tezkeresi’nde düşülen hataya düşülmemeye çalışılacak’’ değerlendirmesini yapıyorlar.Kaynaklar, referandumdan sonra Annan’ın hazırladığı raporun BM Güvenlik Konseyi’ne getirilememiş olmasının yarattığı sıkıntıya da işaret ediyorlar. Buna karşın Dışişleri Bakanlığı kaynakları Ankara Anlaşması Ek Protokolü’nün TBMM’de beraberinde yayımlanan deklarasyon ile birlikte onaylanacağını, bu nedenle sorun çıkmayacağını belirtiyor. Bakanlık yetkilileri, yeni teklif konusunda Annan’ın bir girişimde bulunması durumunda ek protokolün TBMM’ye getirilebileceğini ifade ettiler. Yetkililer, ‘‘Bunun için AP’nin KKTC denilmiyor BM Genel Sekreteri’ne gönderilen eylem planı metninin bütününde ise Türkiye’nin tanıdığı ismiyle KKTC ifadesi ya da Annan Planı’nda yer alan ve İKÖ’nün de kabul ettiği ismiyle ‘‘Kıbrıs Türk Devleti’’ ifadesinin yer almaması dikkat çekti. Metinde ‘‘Kıbrıs Türk Tarafı’’ denildi. belgeyi onaylamasını bekleyecektiniz. Bu durum değişti mi?’’ şeklindeki soruya ise, ‘‘Genel Sekreter’in yeni bir girişim başlatmasının ve bunun olumlu tepki almasının ardından, AP’nin onaylamasına pek de ihtiyaç duymamıza gerek olacağını sanmıyoruz. Kimin çözüm istediği ortada’’ değerlendirmesini yaptılar. Buna göre Ankara, Annan’ın Türkiye’nin teklifi doğrultusunda tüm taraflara bir çözüm önerisi götürmesi durumunda Rum Kesimi’nin de Gümrük Birliği’ne katılmasını içeren Ankara Anlaşması Ek Protokolü’nü onaylayacak. Yetkililer buna karşın deklarasyonun da TBMM onayından geçeceğini belirterek çözüm olmadan Rum Kesimi’ne liman ve havaalanlarının açılamayacağını ileri sürüyor. UÇAN HALI... ‘Türkiye tehdit altında’ MGK Genel Sekreteri Yiğit Alpogan ABD’ye, Türkiye’nin İran füzelerinin tehdidi altında olduğunu gösteren ‘Füze Raporu’nu götürdü BAHADIR SELİM DİLEK 19 Ocak 2006 /Le Monde / Ronald Searle UBS, İranlı müşterilerinin hesaplarını iptal etti İsviçre banka devinden İran ve Suriye ‘önlemi’ OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT Dünyanın en büyük bankaları arasında yer alan İsviçre merkezli UBS, tüm İranlı müşterilerinin hesaplarını iptal ettiğini açıkladı. Bankanın bazı Suriyeli müşteriler için de benzer bir politika uyguladığı, ancak şimdilik özel müşterilerin hesaplarına dokunmadığı ileri sürüldü. UBS’nin yeni çıkışının siyasal bir nitelik taşımadığı yolunda açıklamalar yapılsa da Washington’ın İran ve Suriye’yi açıkça hedef seçmeye başlamasının bu uygulamada önemli rolü olduğuna inanılıyor. İsviçre’nin ABD’yi rahatsız etmek istemediği belirtiliyor. UBS Sözcüsü Serge Steiner, basına yaptığı bir açıklamada, geçen sonbahar aylarından bu yana İranlı müşterilerle ilişkilerin kesildiğini doğrularken bu nun banka içi bir önlem olduğunu kaydetti. Ancak açıklamalarda, İran’ın, özellikle Bush yönetimince saptanan ‘‘haydut devletler’’ listesinde yer almasının, UBS’nin ülke riskleriyle ilgili değerlendirmesinde elbette dikkate alındığı kabul edildi. ABD, İran’ı sigortalamayacak ABD’li sigorta şirketi Aon, İran’daki bütün faaliyetlerini 1 Nisan’dan itibaren süresiz olarak askıya alacağını bildirdi. Şirketten yapılan açıklamada, Aon ile kendisine bağlı iştirak ve alt şirketlerinin bu tarihten itibaren İran’daki bütün sigorta işlemlerini durduracağı belirtildi. Aon’un bu kararı almasında, milyarlarca dolarlık emeklilik fonlarını bu şirkette nemalandıran New York Kent Yönetimi’nin bu yöndeki talebi etkili oldu. ANKARA Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreteri Yiğit Alpogan’ın ABD ziyaretinin ayrıntıları netleştikçe, AnkaraWashington hattında, İran’a yönelik işbirliği pazarlığının kritik noktaları ortaya çıkıyor. Alpogan’ın ABD’ye, Türkiye’nin İran füzelerinin tehdidi altında olduğu ve acilen füze savunma sistemiyle koruma altına alınması yönünde hazırlanan raporu da götürdüğü öğrenildi. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre Alpogan, temasları sırasında, olası bir İran operasyonuna ilişkin olarak ABD’ye verilecek desteğin koşullarını ortaya koydu. Alpogan’ın Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nca hazırlanan ‘Füze Raporu’na dayanarak ‘‘İran’ın füze sistemleri Türkiye açısından endişe verici bir durum arz etmektedir. Kaygı duymamamız mümkün değil’’ mesajı verdi. Hava Kuvetleri Komutanlığı’nın hazırlamış olduğu raporda, İran’ın füze araştırmalarının tüm bölgeyi tehdit ettiği, Türkiye’nin bu alanda önceden yürüttüğü çalışmalara hız verilebileceği dile getirildi. Türkiye’nin bölgesel füze tehditlerine yönelik alması gereken önlemlerin ayrıntılarını da içeren rapor, MGK’ye katılan hükümet temsilcilerine de sunuldu. Alpogan, ABD’deki temaslarında muhataplarına, ‘‘Türk halkının psikolojisi, hükümetin ABD’ye aktif destek vermesini kaldırmaz. Ancak, Türkiye’nin de tehdit altında olduğu ortada’’ değerlendirmesini iletti. Alpogan, Ankara’nın İran konusunda verebileceği destek noktalarını da gösterdi. Bu çerçevede Türkiye’nin ABD’ye olası bir İran operasyonu sırasında vereceği destek ağırlıklı olarak istihbarat, lojistik konularla sınırlı olacak. İstenen ön siyasi koşulların sağlanmasının ardından ABD’nin Türkiye’deki üsleri kullanması söz konusu olabilecek. Aynı zamanda, ittifak ilişkileri çerçevesinde gerek MİT gerekse askeri istihbarat ile işbirliği mekanizmaları daha da geliştirilebilecek. ABD’den geçen ay Türkiye’ye CIA Rusya: Çözüm BM’de Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile önceki gün bir telefon görüşmesi yaptığını anımsatarak şu bilgileri verdi: ‘‘Kendilerinden C Rice: Zaman doldu ve FBI’dan üst düzey ziyaretlere Türkiye’nin MGK Genel Sekreterliği düzeyinde yanıt vermesi tartışmaya neden oldu. Tahran yönetiminin bölgesel konumuna ilişkin gelişmelerin değerlendirildiği ABD’li istihbarat ve güvenlik birimi yetkililerinin ziyaretleri Türkiye’deki karşılıklarının daveti üzerine gerçekleşmişti. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile MGK Genel Sekreteri Yiğit Alpogan’ın görüşmesinde, Kıbrıs, Irak, İran ve TürkiyeAB ilişkileri ele alındı. Rice, İran’ın nükleer planlarına karşı uluslararası camiada güçlü bir fikir birliği olduğunu, Tahran’la konuşarak sorunu çözmek için zamanın dolduğunu söyledi. Rice artık İran meselesinin BM Güvenlik Konseyi’ne taşınması gerektiğini söyledi. Alpogan ‘Füze Raporu’nu da götürdü. (Fotoğraf: AA) meye yönelik olduğu değerlendirmeleri yapılıyor. İran, 1980’li yıllardan bu yana Şahab serisi füzeleri geliştiriyor. Füze teknolojisini daha çok Rusya ve Kuzey Kore’den alan İran, Şahab1, Şahab2, Şahab3’leri konuşlandırmış durumda. İran menzilleri 2 bin kilometre olması planlanan Şahab4 ve kıtalarararası menzile ulaşacak Şahab5, Şahab6 (10 bin kilometre) modellerini de geliştirmeye uğraşıyor. İran’ın nükleer silahlarını fırlatma işlemini de bu füzeler aracılığıyla gerçekleştirmeyi planladığı savunuluyor. IA CEZAEVLERİ RAPORU AKPM’DE ‘Avrupa işkenceyi biliyordu’ ? İddiaları araştıran İsviçreli parlamenter Marty, kanıtların, ABD’nin, ülke dışında işkence sisteminin mevcut olduğuna işaret ettiğini, Avrupa hükümetlerinin durumdan büyük olasılıkla haberdar olduğunu kaydetti. STRASBOURG (Ajanslar) CIA’nın Avrupa’da gizli cezaevleri bulunduğu iddialarını araştıran İsviçreli parlamenter Dick Marty, kanıtların, ABD’nin, ülke dışında işkence sisteminin mevcut olduğuna işaret ettiğini söyledi. Marty, CIA’nın gizli cezaevlerinin bulunduğu Avrupa ülkelerindeki yönetimlerin ve istihbarat servislerinin durumdan ‘‘büyük olasılıkla haberdar olduğunu’’ da kaydetti. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Hukuk İşleri ve İnsan Hakları Komisyonu Başkanı İsviçreli senatör Dick Marty, CIA’nın gözaltı merkezleri iddialarıyla ilgili hazırladığı kapsamlı raporunu dün AKPM Genel Kurulu’na sundu. ABD’nin ‘‘işkenceyi taşeronlara havale ettiği’ konusunda pek çok kanıt olduğunu söyleyen ve kanıtların bir noktada buluştuğunu ifade eden İsviçreli parlamenter, ‘‘Şahısların zorla alındığı, özgürlüklerinden mahrum bırakıldığı, nakledildiği ve işkence gördüğü kanıtlandı. Bu esasında hiçbir zaman yalanlanmadı’’ dedi. ları İzleme Örgütü’nün, Romanya ile Polonya’da gizli gözaltı merkezleri bulunduğu iddiasını doğrulayacak kanıtların ise resmi nitelikte olmadığını kaydetti. Marty, bu konuda soruşturmanın derinleştirilmesini istedi ancak Avrupalı hükümetler ve istihbarat örgütlerinin, olan biteni büyük olasılıkla bildiğini belirtti. İran’ın füze sistemleri Karşılık olarak Alpogan’ın ABD’ye gitmesi hem ABD’nin yanıtsız bırakılmaması hem de düzeyin yüksek tutularak İran’ın yanlış algılamasını önle Avrupa reddediyor Washington yönetimi, CIA’ya ait cezaevleri konusunda ‘‘Ne kabul ne de inkâr et’’ siyaseti izliyor. Bu yönde suçlamalara maruz kalan Doğu ve Orta Avrupa ülkeleri de iddiaları kesinlikle reddediyor. ABD’nin, El Kaide şüphelilerini Doğu Avrupa’daki gizli cezaevlerinde sorguladığı ve bazı şüphelileri de Avrupa ülkeleri üzerinden başka ülkelere naklettiği iddiaları üzerine Avrupa Konseyi soruşturma başlatmıştı. RUMLAR İSTİFA ETTİRDİ STRAW’IN KIBRIS ZİYARETİ Kıbrıs raportörü istifa etti STRASBOURG (AA) Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin (AKPM) Kıbrıs raportörü Matyas Eörsi, adaya yapmak istediği ziyaretler için güçlük çıkaran Rumlara kızıp istifa etti. Kıbrıs raporunu kaleme almadan önce adanın iki kesimini de ziyaret edip yetkililerle görüşmeyi planlayan Eörsi, Rum kesiminin sürekli zorluk çıkarmasına ve ziyaretleri çeşitli bahanelerle erteleme girişimlerine tepki gösterdi. Bu koşullarda raporunu sağlıklı bir biçimde yazamayacağını düşünen Macar parlamenter, istifasını AKPM başkanlık divanına sundu. AKPM’nin gelecek günlerde Kıbrıs ile ilgili yeni bir raportör tayin etmesi bekleniyor. AKPM, BM barış planının Rumlar tarafından reddedilmesinden sonra, KKTC’li parlamenterlerin genel kurul ve komisyon toplantılarına oy kullanmadan katılmasını kararlaştırmıştı. Annan ziyaretten memnun NEW YORK (ANKA) Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw’ın Kıbrıs ziyaretini olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. BM Genel Sekreteri’nin sözcüsünün yaptığı açıklamada Annan’ın, Kıbrıs’ta kalıcı bir çözüm için yürütülen çalışmalara verdiği önem dile getirildi. Sözcü, Annan’ın, Straw’ın ziyaretinden memnuniyet duyduğunu söyledi. Üst düzey bir Kıbrıslı Türk yetkili de Rumların, Straw’ın KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’la cumhurbaşkanlığında yapacağı görüşmeye tepki göstermesinin, Rum tarafının Avrupalı bir anlayışa sahip olmadığının göstergesi olduğunu söyledi. AA muhabirine konuşan yetkili, ‘‘Bunu aslında, Avrupa Birliği (AB) üyesi olmuş Rum tarafının gerçekte Avrupalı olmadığını iddia ettiğimizde bize kuşkuyla bakanların görmeleri gereken, değerlendirmeleri gereken bir durum olarak görüyorum’’ diye konuştu. Straw, Talat’la bugün bir araya gelecek. Türkiye’nin yanıtı bekleniyor Avrupa Konseyi kaynakları, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Terry Davis’in CIA’nın iddia edilen operasyonlarıyla ilgili olarak, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu Avrupa Konseyi ülkelerine yönelttiği sorulara yanıtların gelmeye başladığını belirttiler. Davis, 21 Kasım 2005 tarihinde Avrupa Konseyi devletlerinden bilgi istemişti. Konsey üyesi devletlerin bu sorulara 21 Şubat’a kadar yanıt verme yükümlülükleri bulunuyor. Türkiye’nin yanıtı henüz Strasbourg’a ulaşmış değil. Ahvaz’da yine bombalar patladı TAHRAN (Ajanslar) İran’ın güneybatısındaki Ahvaz kentinde art arda meydana gelen iki patlamada 8 kişi öldü, 40’tan fazla kişi yaralandı. Bombalardan birinin doğal kaynaklar binası, diğerinin de özel bir banka şubesinin önünde patladığı bildirildi. Polis sözcüsü patlamalara ses bombalarının neden olduğunu açıkladı. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ın, Irak sınırındaki Huzistan eyaletinin başkenti Ahvaz’da, patlamaların gerçekleştiği bölge yakınlarındaki bir dini merkezde dün bir konuşma yapması planlanmıştı. Ancak ziyaretin olaydan önce güvenlik kaygıları nedeniyle iptal edildiği bildirildi. Nizam Molla Huveyzi adlı bir milletvekili, ‘‘Ahmedinecad’ın ziyaretini planlamak için cumhurbaşkanı yardımcısıyla görüştük. Ama daha sonra bize ziyaretin iptal edildiğini bildirdiler’’ dedi. Huveyzi, patlamaların arkasında ayrılıkçı unsurların bulunduğunu öne sürdü ve İngiltere’yi suçladı. Hükümeti ayrımcılık yapmakla suçlayan Araplar, Ahvaz’da birkaç kez gösteri düzenlemişti. İngiliz yetkililer, Ahvaz ve bağlı bulunduğu eyalette ayrılıkçı hareketlere destek verdikleri yolundaki iddiaları reddediyorlar. Cezaevleri bulunamadı Amerikan yönetimi, terör zanlılarının Avrupa ülkelerinde gözaltına alındığını doğruluyor. Ancak bu kişilerin, işkence görmek üzere herhangi bir Arap ülkesine nakledildiği iddialarını kesin bir dille reddediyor. İsviçreli milletvekili ise raporunda son yıllarda 100’den fazla kişinin kaçırılarak başka ülkelere götürüldüğü tahmininde bulundu. Marty merkezi New York’ta bulunan İnsan Hak CUMHURİYET 11 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle