25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 OCAK 2006 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB 7 PB 3 S 8 PB 6 PB 11 PB 10 PB 13 S 8 PB 7 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB 7 PB 9 Y 8 PB 8 S 4 S 5 S 1 S 4 PB 14 Parçalı bulutlu Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB 15 B 15 S 9 B 11 B 6 B 6 S 2 PB 0 S 7 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Yurdun kuzey ve batı kesimleri parçalı çok bulutlu, Trabzon, Rize ve Muğla çevreleri yağmurlu, diğer yerler parçalı az bulutlu geçecek. Yurdun iç kesimlerinde gece ve sabah saatlerinde buzlanma ve sis görülecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K 2 K 2 K 1 Y 10 Y 6 Y 5 K 3 K 4 Y 4 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K 1 K 1 Y 7 K 1 PB 1 K 4 Y 10 Y 11 K 4 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K K PB B B K B B B 1 6 6 5 4 2 5 15 10 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Rekabeti kimilerinin düşmanlığı sergilemeye araç olarak kullandığını Galatasaraylı futbolcular kanıtladı. Gazete haberine göre bayram namazı için Belek’teki Dinler Merkezi’ne giden Fenerbahçeli futolcuları gören Galatasaray futbol takımı camiye girmemeyi yeğlemişler, dönüp gitmişler. Bayramları küslerin barıştığı, dostluğun pekiştiği günler diye tarif eden söylemlere aykırı bu davranış, ezeli rekabetin camiye indiğini mi gösteriyor? ??? Bu olay küçük bir örnek. Daha niceleri var ki bayram nedeniyle buzdolabında. Pazartesinden itibaren bir kenara atılmış gibi görünen kimi sorunlar yavaş yavaş yeniden irdelenmeye alınacak ve örneğin, ülkeyi doğudan batıya vuran kuş gribine karşı toplumsal savaşımın övülen yönlerinin yanı sıra daha önceleri hastalığa karşı hükümetin neden gereken önlemleri almadığını içeren kimi sorular gündeme gelecek. Önemli sorunlar gibi yaşantıları geçmişleriyle damgalı kimi insanlarla olayların gerçek yüzlerini yansıtan belgelerin açıklanacağından kimsenin kuşkusu olmasın. Örneğin içlerinde üç damgalı kişiler de var: Dönek, yüzsüz ve iş takipçisi! ??? Tartışmalardan, eleştirilerden ve savaşımlardan uzak kaldığı için geçen dokuz gün, hükümet için herhalde gerçekten bayram günleriydi. Ne ki öyle olasılıklar belirdi ki... Örneğin Van Üniversitesi Rektörü’ne reva görülen muamelelerden sonra.. sıranın Samsun ve daha sonra Malatya Üniversitesi’ne geldiğini ‘‘müjdeleyen’’ Samsun Rektörü Ferit Bernay’ın Sabah’taki demeci, hükümetin yüksek eğitim alanındaki geleceğe dönük hesaplarını açıklıyor. Samsun Üniversitesi için TBMM’de kurulan araştırma komisyonunu ‘‘suç arama komisyonu’’ diye tanımlayan Bernay; ‘‘Zamanında aleyhimde yürüyüş düzenleyenlerden biri komisyonun bilirkişisi’’ diyor. Çöküş belirtileri gösteren yargı sistemini yeni baştan onarmaktan söz ediliyor. Peki ama toplumdaki çöküşü sağlayan virüsü nasıl temizleyeceğiz? Hükümet 15 yeni üniversite açıyor. Rektörleri kendi anlayışında olanlar arasından seçecek. Kurucu rektörleri hükümetin seçmesine medya fazla yüklenmedi. Rejimin tek dayanağı Cumhurbaşkanımız Sezer, yasanın rektör atanmasına ilişkin geçici 1. maddesini veto etti. Veto, gerekçesiyle birlikte Meclis’e ulaşmadan, Başbakan maddeyi aynı içeriğiyle yine Köşk’e göndereceklerini beyan eyledi. Medyada göstermelik eleştiriler çoook. Ama, örneğin Cumhurbaşkanı Sezer’in iktidarın üniversiteleri kendine benzetme çabasını engellemeye çalışan vetosuna destek... Yok! CHP: AKP’nin fiyat formülüyle Türkiye 5.4 milyar dolar ek fatura ödeyecek GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Doğalgazda 20 yıllık zarar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP hükümetinin Rusya’dan alınan doğalgazın fiyatlandırmasında yaptığı değişiklikle Türkiye’nin 2025’e dek 5.4 milyar dolar daha fazla para ödeyeceği hesaplandı. AKP’nin benimsediği fiyatlandırma Yüce Divan’da yargılanmakta olan eski Enerji Bakanı Cumhur Ersümer’in formülüyle aynı özellikleri taşıyor. CHP PM üyesi ve partinin avukatı Erbaşar Özsoy, fiyatlandırmadaki AKP formülünün iptal edilmesi için Danıştay’a yaptıkları başvuruyu yeni belgelerle desteklediklerini açıkladı. Cumhuriyet, CHP’nin 10 aydır sürdürmekte olduğu doğalgaz dosyasına ilişkin raporları açıklıyor. Özsoy’un koordinatörlüğünü üstlendiği raporun ana hatları şöyle: 3 FİYATIN TEKE İNDİRİLMESİ: AKP’nin işbaşına gelmesinden önce Rusya’dan alınan doğalgaz, batıdan gelen RF1, RF2 diye adlandırılan ve doğudan gelen RF3 diye adlandırılan 3 ayrı hattan geliyordu. Bu hatların fiyatlandırması birbirinden farklıydı. Buna Mavi Akım projesi de eklenince hat ve fiyat sayısı da artmış oldu. Daha önce Rusya ile yapılan anlaşmalara göre doğalgazın fiyatı fueloile bağlı olarak belirleniyordu. AKP, bu farklı fiyatlandırmayı 19 Kasım 2003’te yapılan yeni anlaşma ile teke indirdi. Yeni formüle göre, doğalgazın fiyatı fueloil üzerinden değil, fiyatı daha istikrarsız olan petrol fiyatları üzerinden belirlenecekti. HESAP SADELEŞTİ FATURA AĞIRLAŞTI: Enerji Bakanı Hilmi Güler, AKP döneminde fiyatın teke indirilmesinin Türkiye’nin yararına olduğunu her fırsatta yineledi, daha önceki hesaplamanın karmaşık olduğunu iddia etti. Buna göre, Mavi Akım dışındaki hatlardan UZMAN ÇAVUŞA 31 YIL İSTENDİ Şemdinli sanığı rasgele vurmuş MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde meydana gelen bombalama olaylarından sonra, savcı keşif yaptığı sırada kalabalığa ateş eden Jandarma Uzman Çavuş Tanju Çavuş’un 31 yıl hapisle cezalandırılması istendi. Şemdinli’de 9 Kasım günü Seferi Yılmaz’a ait Umut Kitabevi’nin bombalanmasından sonra, akşam saatlerinde CHP milletvekili Esat Canan ile ilçe savcısının olayla ilgili keşif yaptığı sırada toplanan kalabalığa ateş ederek Ali Yıldız’ın ölümüne, Muzaffer Erdaş, Abdulvahit Canan, Abdurrahman Dündar, Mehmet Reşit Oğuz ve İslam Kaya’nın yaralanmasına yol açan Jandarma Uzman Çavuş Tanju Çavuş hakkındaki soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı. Hakkâri Cumhuriyet Savcısı Fahri Turan tarafından yazılan iddianamede, sanık Çavuş’un ‘‘Meşru müdafaa sınırının aşılması suretiyle bir kişiyi öldürdüğü, silahla 5 kişiyi yaraladığı’’ belirtilerek TCY’nin 81, 27/1 ve 86’ncı maddeleri uyarınca her eylemi için ayrı ayrı cezalandırılması talep edildi. Buna göre Çavuş’un, yaraladığı her bir kişi için üst sınır olan 5’er yıldan toplam 25 yıl, öldürdüğü Yıldız için de taksirle suç işlediğinden 6 yıl olmak üzere toplam 31 yıl hapisle cezalandırılması istendi. gelen doğalgazın fiyatında düşme, Mavi Akım’da yükselme oldu. Türkiye’nin en çok gaz aldığı hat Mavi Akım olduğu için de ödemesi gereken fatura arttı. 20032005 arası dikkate alındığında Türkiye’nin RF1, RF2 ve RF3 hattına ödemesi gereken para 92 milyon dolar azaldı, Mavi Akım’a ödemesi gereken para ise 278 milyon dolar arttı. Aradaki fark çıkarıldığında Güler’in yaptığı yeni anlaşma Türkiye’nin 186 milyon dolar daha fazla ödemesine neden oldu. ZARAR 2025’E KADAR SÜRECEK: Anlaşmaya göre Türkiye, batı hatlarından biri olan RF1’den 2011’e kadar yılda 6 milyar metreküp doğalgaz alacak, RF2’den de 2009’a kadar yılda 7 milyar metreküp, 20102021 arasında da 8 milyar metreküp doğalgaz alacak. Doğu hattından ise 2009’a kadar 0.7 milyar metreküp alacak. Mavi Akım’da ise rakamlar yükseliyor. Bu hattan 2006’da 8 milyar metreküp, 2007’de 10, 2008’de 12, 2009’da 14, 20102025 arasında ise yılda 16 milyar metreküp doğalgaz alacak. Sadece Mavi Akım’dan 2025’e dek alınacak gaz 290 milyar metreküp iken öteki hatlardan alınacak toplam gaz 164 milyar metreküpte kalıyor. Fiyat, petrole bağlandığı için Türkiye’nin formülden doğan zararı 5.4 milyar doları bulacak. FİYAT FORMÜLÜ NASIL DEĞİŞTİ: CHP’nin raporunda yer alan ve Danıştay’a verilen dilekçede de dikkat çeken bilgilere göre, AKP’nin iktidara gelmesinden hemen sonra 2003 başlarında Rus yetkililer Mavi Akım fiyatlandırmasının yanlış olduğunu, formülün fueloile değil, petrole dayalı olması gerektiğini belirttiler. BOTAŞ bu isteme karşı çıktı. Rusya’nın ısrarcı olması üzerine BOTAŞ’ın başvurduğu hukukçular BOTAŞ’ın haklı olduğu, fiyatın anlaşmalara dayalı olarak belirlendiği görüşünü aktardılar. BOTAŞ, Ruslara direndi. Ancak Rus satıcı firma Gazexport faturayı kendi yaptığı petrol hesabı üzerinden gönderdi. İki taraf da tahkime gi AntakyaİskenderunSamandağ üçgeninde kurulan radar üssünde üç bina ile bir nöbetçi kulübesi ve yeraltı tesisleri bulunuyor. Komutlar İncirlik’ten ? Baştarafı 1. Sayfada ‘Hedef seçildi’ iması Çavuş’un gözaltına alınma tarihinin, olaydan bir gün sonra, yani 10 Kasım günü olarak gösterilmesi dikkat çekerken sanığın kalabalık arasından bazı kişiler tarafından hedef seçildiği ima edilerek şöyle denildi: ‘‘Şüpheli Tanju Çavuş’un Şemdinli ilçesine giriş yaptığı, ilçe girişindeki bir grubun elektrik direğini yola devirerek ateşe verdiklerini gören Tanju Çavuş’un, yolun kenarındaki boşluktan geçerek Yüksekova yolu üzerinde Cumhuriyet Caddesi’ne doğru 42 D 1935 plaka sayılı aracı ile gitmeye devam ettiği, şüpheli Tanju Çavuş’un aracı ile ilerlerken Şemdinli Cumhuriyet Caddesi’nde Ziraat Bankası’nın karşısında bulunan ve caddeyi tamamen dolduran, bombalama olayını protesto eden bir grup ile karşılaştığı, grup içerisinde Çavuş’un uzman çavuş olarak görev yaptığını bilen, kimlikleri belirlenemeyen bazı kişilerin Çavuş’un aracına saldırdığı, aracın arka ve sol arka yan camının kırıldığı, araç içerisinde bulunan eşi ve çocuklarının saldırı üzerine korktukları, Çavuş’un aracı ile yolda ilerlemesinin güçleşmesi ve aracına yapılan saldırılar nedeniyle üzerinde bulunan ruhsatlı tabanca ile araç içerisinden rasgele ateş etmeye başladığı, Ali Yılmaz’ın öldüğü, 5 müştekinin de yaralandığı anlaşılmıştır.’’ bina ile nöbetçi kulübesi, yeraltı tesisleri ve bunlarla bağlantılı havalandırma boruları bulunuyor. Tel örgü dışında tesise ait, hangara benzer bir yapı, bir gözetleme kulesi ile yeraltı bağlantıları bulunan ve üzeri kapalı tesis girişleri yer alıyor. Hiç kimsenin bulunmadığı radar üssünde kullanılan teknoloji, bina içi ve yeraltı tesislerinde gizlenirken tel örgü içerisindeki binaların penceleri kalkanlarla korunuyor. 10 metre genişliğinde yolu bulunan tesis, 30 KW yüksek gerilim hattına sahip. 30 bin voltluk elektrik enerjisi, tesise iki kilometre kala yeraltından ulaşıyor. Tesisin yapımına 1998’de başlandığını ve Ortadoğu’da olası operasyonlar gündeme geldiğinde de alelacele bitirildiğini ifade eden CHP Hatay Milletvekili Fuat Çay, ‘‘Bize ulaşan bilgilere göre tesis geçen yıl bitirildi ve kullanılmaya başlandı’’ dedi. Uydular Ortadoğu veya seçilmiş bölgeleri sürekli gözetleyeceği için 1700 rakımlı Amanos Da ğı’nda kalıcı bir gözetlemedinleme tesisine ihtiyaç duyulduğunu belirten Çay, şu bilgileri verdi: ‘‘Bu tesis aracılığıyla yapılan dinleme ve gözetlemeler, istenilen merkezlere (Washington, 6. Filo veya İncirlik Hava Üssü vs.) ulaştırmada kullanılıyor. Rakımın yüksek olması, sürekli dinleme ve gözetleme imkânını getiriyor. İnsansız çalışmaya veya az insanla çalışmaya göre programlanan teknolji kullanılmış. Tesis Türkiye’ye ait değil. Silahlı kuvvetlerimize ait olsaydı Meclis’e verdiğimiz soru önergesine cevap gelirdi. Ama birçok yetkilinin bile tesisten haberi yok. NATO adına da yapılmış olsaydı, yangından mal kaçırır gibi ve gizlilik içerisinde değil, daha aleni yapılırdı.’’ Merkeze alınmadan önce Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan eski Hatay Valisi Abdulkadir Sarı, radarın NATO tarafından yapıldığını belirterek ‘‘Türkiye NATO’nun üyesidir. Ülkemizde NATO kapsamında tesisler bulunmak ta. Bunların biri de Hatay’da bulunmakta. Tesisi NATO kullanacak’’ diye konuştu. Antakya’nın Kisecik köyü sakinlerinden Enver Aksoy, radar inşaatının yapımında ilk iki yıl çalıştığını belirterek ‘‘İnşaatı denetlemeye Adana İncirlik,Ankara ve İstanbul’dan NATO subayları geliyordu. İncirlik Üssü’nden de jeneratörler ile yakıt tanklarının getirildiğini biliyoruz’’ dedi. Havaalanı hazırlığı Bölgeye yıllardır piknik için gittiklerini belirten İskenderun’un Arpaderesi köylülerinden Fevzi Uzun ise ‘‘Radarın inşasına başlandığı günden itibaren Amerikalıların kullanacağı söylendi’’ dedi. Tesisin sadece tel örgünün içerisini kapsamadığını vurgulayan Uzun, şöyle konuştu: ‘‘Tel örgünün 500 metre ilerisindeki su kuyusu ile en az 120 dönümlük saha da ABD tesisine ait. Bölgedeki 120 dönümlük Akçam ormanının güvenlik ve mini bir havaalanı inşası için kesildiğini biliyoruz.’’ dilmesi halinde kendilerinin kazanacağı görüşünü birbirine iletti. Ancak BOTAŞ’ın durumunun güçlü olduğu uluslararası alanda da kabul gördü. Bunun üzerineGazprom’un Başkanı Alexey Borisovich Miller 10 Temmuz 2003’te Ankara’ya geldi. Miller ile Güler 5 saat baş başa görüştü. 30 Temmuz 2003’te de Güler’le Gazprom’un Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yuri Kamarov görüştü ve Türkiye’nin Rusya’dan doğalgaz alımındaki fiyatlandırmanın gözden geçirileceği açıklandı. 2003 sonbaharında Rusya ile bir dizi görüşme yapıldı. 5 Kasım 2003’te anlaşmaya varıldığı duyuruldu. MİKTAR ARTTI BASINÇ DÜŞTÜ: Söz konusu anlaşma, fiyatı, basıncı ve al ya da öde ilkesini içeriyordu. Fiyat Rusya’nın istediği gibi petrol üzerinden oldu. Buna göre, petrol fiyatlarındaki artış doğalgaza yüzde 140 oranında yansıtılacaktı. Doğalgazın basıncı da 54’ten 51’e düştü. Bu, Türkiye’nin yapması gereken yatırımın parasal boyutunu arttırıyordu. Türkiye’nin önümüzdeki dönem çok daha fazla doğalgaza bağımlı hale gelmesi öngörüldüğü için al ya da öde ilkesinin de bir anlamı kalmıyordu. EPDK NEDEN SUSKUN: Koalisyon hükümeti döneminde yapılan değişiklikle Türkiye’nin enerji politikalarındaki temel unsurlardan biri Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK). Rusya ile yapılan yeni anlaşmanın yürürlüğe girmesi için EPDK’nin onayı gerekiyor. EPDK bunu onaylarken şu şerhi koyuyor: ‘‘Hazineye ek yük getirmemek kaydıyla onay verilmiştir.’’ Erbaşar Özsoy’un Danıştay’a verdiği dava dilekçesinde EPDK ile ilgili olarak aynen şu tümce yer alıyor: ‘‘Kurum başkanı ve yetkilileri ile yaptığım yüz yüze görüşmelerde ‘sözleşmelerin kanuna aykırı olduğunu, EPDK’nin onay şartının ortadan kalktığını, ülke aleyhine büyük zarar oluştuğunu ve ancak kendilerine çok büyük siyasi baskı yapıldığını, bu nedenle işlem yapamadıklarını’ beyan ettiler.’’ ERSÜMER FORMÜLÜ: AKP, iktidara gelişinin hemen ardından doğalgaz fiyatlandırmasında Türkiye’nin zarara sokulduğunu belirterek eski Enerji Bakanı Cumhur Ersümer’i Yüce Divan’a göndermişti. Ersümer, doğalgazın 8 bin metreküplük bölümünde fiyatlandırmayı petrole dayandırmış, bu miktar bitince de 1997’deki fueloile dayalı fiyatlandırma devam etmişti. Ersümer bu yöntemle Türkiye’nin 257 milyon dolar daha fazla ödeme yapmasına neden olmuştu. CHP’NİN İSTEMİ: CHP’nin doğalgazı yargıya taşımasına öncülük eden Özsoy, Danıştay’a yaptıkları ilk başvurunun zamanaşımı nedeniyle reddedildiğini ancak bunu 9 Ocak 2006’da temyiz ettiklerini belirtti. Özsoy, ‘‘Formül değişikliğiyle ortaya çıkan farkı Türk milleti ödemektedir. Bunun giderilmesi için eski formüle dönülmesi ve EPDK’nin onayının iptali gereklidir. Biz yargıya başvurduk,Türk milleti adına davayı takip ediyoruz’’ dedi. ‘‘Ne yapıyorsun eski ortak, Türkiye’ye ucuz gaz veriyorsun, bizim vanayı kesiyorsun...’’ Bunun üzerine Rusya da ‘‘hayır’’ deyip yanıtı yapıştırmıştı: ‘‘Ben Türkiye’ye metreküpü 260 dolardan doğalgaz veriyorum. Bu fiyat çevre ülkelere uyguladığımdan daha yüksek. Avrupa ayarında...’’ Ankara’da sır gibi saklanan fiyat Moskova’da açıklanınca da kıyamet kopmuştu. Türkiye’deki en ciddi konunun bir hafta gündemde kaldığı dikkate alınırsa, doğalgaz da hak ettiği haber sıralamasında bir süre durdu ve çekildi! ??? Ancak CHP doğalgaz konusunun üzerine ayrıca gitmekte kararlı. Bayramdaki sakin günlerin bir bölümünü CHP Parti Meclisi üyesi ve partinin avukatı Erbaşar Özsoy’la geçirdik. Özsoy, Çobanyıldızı Sokak’taki bürosunda masanın üzerine yığdı mavi dosyaları... Dosyaların sadece rengi değil, içi de maviydi! Rusya’dan aldığımız doğalgazın Mavi Akım boyutu başta olmak üzere bütün faturalar, yazışmalar, teknik bilgiler masasında... Aylardır 30’dan fazla uzmanla birlikte çalışmış... Özsoy’un art arda sıraladığı fiyat formülleri konuyla ilgisi olmayan kişilerin anlayabileceği cinsten değil. ‘‘P’’ler, ‘‘O’’ları kovalıyor, artılar bölülerle yarışıyor. Erbaşar Bey de öncekilerde olduğu gibi bunda da CHP’nin verdiği görev görevdir deyip doğalgaz uzmanlarıyla birlikte iyi çalışmış. Konuyu haberleştirirken halkın anlayabileceği dili zorladım... Rakamların ayrıntıları haber sütunlarımızda. Özet şu: AKP iktidara geldiğinde Türkiye’nin doğalgazdan kazık yediğine inandı, bunun temel sorumlusunun da eski Enerji Bakanı Cumhur Ersümer olduğunu ilan etti. Ersümer’i Yüce Divan’a gönderdi. Ersümer 8 milyar metreküplük bir alımda fiyatı fueloile değil, petrole dayandırmış, Türkiye’nin 257 milyon dolar daha fazla ödemesine neden olmuştu. Aynı AKP, iktidarının birinci yılını kutlarcasına, 19 Kasım 2003’te Ersümer’in formülünü ‘‘yeni anlaşma’’ olarak sundu! Bu formülle Türkiye, 2025’e dek 5.4 milyar dolar daha fazla para ödeyecek! Aklımıza gelen tonlarca sorudan birkaçı şu: 1 AKP, Yüce Divan’lık bulduğu formülü neden benimsedi? 2 Rusya’nın bu yöndeki istemine baştan karşı çıkıldığı halde, hangi nedenlerle çark edildi? 3 Yargıtay’ın huzurunda yemin ederek göreve başlayan Enerji Piyasası Denetleme Kurulu bu değişikliğin Türkiye lehine olduğuna inanıyor mu? 4 AKP’yi bu yönde karar almaya iten sadece Ruslar mı, içeride de bu karardan çıkarı olan var mı? Başta Sayın Güler olmak üzere bu sorulara kim yanıt verirse, okuyucuya aktaracağız. ??? CHP’ye gelince... 90’lı yıllarda da pek çok yolsuzluğun üzerine gitti, yerine göre bu uğurda hükümet devirdi... Türkiye’deki kirlenme öylesine ileri boyutlarda ki, kimi zaman yolsuzluğu yapana değil, ortaya çıkarana ‘‘kötü’’ gözle bakıyorlar. CHP’nin doğalgaz olayının üzerine kararlılıkla gideceği anlaşılıyor. Bunu yaparken olayın boyutlarını halka çok açık anlatması gerekiyor. Hane başına düşen kazık sayısının, azık sayısından çok olduğunu göstermesi gerekiyor. Aksi halde kimi karar noktalarının şöyle düşündüğünü duyar gibiyiz: ‘‘CHP’nin söylediği doğru ama bize şimdi doğru lazım değil, iktidar lazım!’’ ankcum?cumhuriyet.com.tr BAKAN’DAN VEKİLLERE BROŞÜR Güler’e göre zarar edilmedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, ‘‘Mavi Akım ile ilgili gerçekler’’ başlıklı broşürü tüm milletvekillerine gönderdi. Bu broşürde, ‘‘yapılan yeni düzenlemelerle BOTAŞ’ın, daha doğrusu Türkiye’nin zarara uğratıldığı iddialarının gerçeklerle en küçük bir ilgisi olmadığı’’ savunuldu. Broşürde, ‘‘Yapılan yeni düzenlemeler sonucu, BOTAŞ 2005 yılı Kasım ayı sonu itibarıyla alınan gaz bedeli olarak yaklaşık 339 milyon dolar daha az ödeme yapmıştır’’ denildi. TBMM’de bütçe görüşmeleri sırasında yaşanan sert tartışmaların ardından, Bakan Güler milletvekillerine Mavi Akım broşürü gönderdi. Bu broşürde, ‘‘Mavi Akım olarak adlandırılan anlaşmanın hazırlanması, imzalanması süreci ile sonrası incelendiğinde, formülün yazımında bir hata olduğu ve aslında daha önce bu hatanın BOTAŞ ve bakanlık tarafından düzeltildiği anlaşılmaktadır. Düzeltme ile Turusgaz ve Mavi Akım gaz fiyatı, batı hattından alınan gazın fiyatı seviyesine getirilmiştir. Bir anlaşmanın aynı tarih atılarak ve aynı sayı verilerek, yaklaşık iki yıl sonra içeriği değiştirilerek imzalanması, hukuk ile bağdaşmayan, hayatın olağan akışı ile uyuşmayan ve basiretli bir insanın davranışına uygun düşmeyen, asıl nedeni ve amacı anlaşılamayan bir davranıştır’’ denildi. İhtilafın çözümü için BOTAŞ’ın Rus tarafını anlaşmaya zorlamak amacıyla 12 Mart 2003 tarihinde gaz alımını durdurduğuna dikkat çekilirken 19 Kasım 2003 öncesinde Mavi Akım sözleşmesinde yer alan fiyatın hiçbir zaman uygulanmadığı da vurgulandı. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. GÜNEY GÜNÇIKAN CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle