25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 OCAK 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER DENİZLİ’DE OPERASYON: 1 ÖLÜ 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ İsrail yapımı özel silahlar ele geçirildi DENİZLİ (AA) Denizli’de, jandarmanın gerçekleştirdiği silah kaçakçılığı operasyonunda bir zanlı ölürken İsrail yapımı olan ve xray cihazlarınca tespit edilememesi için özel bir kimyasal maddeyle kaplandığı belirlenen 5 silah ele geçirildi. ‘‘Silah kaçakçılığı olduğu’’ yönünde bir istihbaratı değerlendiren Denizli İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, şehir girişinde arama uygulaması başlattı. Bu sırada, jandarmanın ‘‘dur’’ ihtarına uymayan bir otomobilde bulunanlar barikatı aşarak kaçmaya başladı. Jandarmanın uyarı ateşine otomobilde bulunanların karşılık vermesi üzerine çıkan çatışmada, otomobilde bulunan Ramazan Kocaman (28) ölürken Mesut Örgüt (27) yaralı olarak yakalandı. Araçta bulunan ve yara almadan kurtulan Bilal Yenitürk (30) de jandarma tarafından gözaltına alındı. Kemalizm ve Sol Son zamanlarda, garip bir söylem çıktı. Kimi ‘‘aklı evvel’’ arkadaşlarımız, akademisyenler ve yazarlar Türk solunun asla ‘‘Kemalist’’ olamayacağını, Kemalistlerin de hiçbir zaman solcu olamayacaklarını yoğun bir biçimde dile getirmeye başladılar. Aslında bu türden bir söylem hep vardı, ama son zamanlarda yoğunluğu gitgide arttı ve neredeyse bir ‘‘koro’’ biçiminde dile getirilmeye başlandı. Bu durumun çok sayıda nedeni var. Fakat bana kalırsa bunun en önemli nedeni; Atatürkçülüğü kimselere bırakmayan birtakım eski generallerin dillerine dolamış oldukları ‘‘ulusçu söylem’’ oluyor. Zira adları neredeyse otomatik olarak Kemalizmi çağrıştıran kimi isimlerin ‘‘dağarcıklarındakini’’ ortaya dökmeleri, hem Atatürkçülük adına büyük bir şanssızlık ve hem de solculuk adına büyük bir şanssızlık... Doğrusunu isterseniz; bir insan hem ulusalcı, hem Atatürkçü olabilir. Aynı biçimde, bir insan hem solcu ve hem de Atatürkçü olabilir. Bunlar, birbirleriyle çelişen kavramlar değildir. Hatta tam tersine, ünlü Fransız sosyalisti J. Jaures’in dile getirdiği gibi; ‘‘Ulusalcılığın azı, insanı enternasyonalizmden uzaklaştırır; ulusalcılığın çoğu, insanı enternasyonalizme yaklaştırır. Enternasyonalizmin azı, insanı ulusalcılıktan uzaklaştırır; enternasyonalizmin çoğu, insanı ulusalcılığa yaklaştırır’’. Fakat ‘‘sol’’ bir ulusçuluk, ‘‘yurtseverlik’’ çerçevesinde bir ulusçuluktur ve ne ırkçılıkla ilgisi vardır ne de faşizmle. Küba’da Castro öncesi siyasetçilerden hangisi, Fidel Castro’dan daha ulusalcı olduğunu iddia edebilir?.. ??? Kemalizm, aslında solculuktur. Defalarca ve defalarca vurguladığım bu konuyu, biraz aşağıda yeniden irdeleyeceğim. Fakat önce ülkemizdeki ters görüntünün ortaya çıkardığı (bence) üzücü durumun bir sonucunu dile getirmek istiyorum. Kendini yıllardır Atatürkçü olarak tanımlayan ve bunu kabul ettiren bir insanın aşırı milliyetçi bir söylemi dile getirmesi Kemalizm karşıtlarına mutluluk vermektedir. ‘‘Biz söylemiyor muyduk’’, demektedirler, ‘‘Kemalizmle solculuk bağdaşmaz, bir Kemalist asla solcu olamaz...’’ Oysa ki Kemalizm, solculuktan başka bir şey değildir. Aslında Kemalist olmayan kimi ‘‘tiplerin’’, kendilerini uzun süre Kemalist olarak yutturmaları; biraz kendilerinin, ama daha çok bu kandırmacayı yutanların sorunudur. Zira bu konuda çok uyarı kaleme alınmış ve dile getirilmiştir. Bunu yutanlar ve yutturanlar utansın... ??? ‘‘Solculuk’’, tanımlanamaz ya da tanımlanması güç bir kavram değildir. Bir ülkede bir ‘‘değişim’’ sonrasında, o ülkedeki ‘‘siyasal ve ekonomik yararlanma’’, toplumun daha geniş kesimleri lehine değişirse o değişim sol bir değişimdir. Ve böyle bir değişim için çabalayanlara da ‘‘solcu’’ denir. Eğer birileri solculuğu, salt endüstri devrimi sonrası ve özellikle MarxEngels sonrasının kavramı zannediyorlarsa büyük bir yanılgı içindedirler. ‘‘Siyasal yararlanma’’ dediğimiz zaman, o toplumdaki ‘‘siyasal katılımın’’ daha geniş bir tabana yayılması anlaşılmalıdır. Hangi düzeyde olursa olsun bir demokrasi, ne denli başarılı sonuçlar ortaya çıkarırsa çıkarsın, bir monarşiden daha soldadır. Zira ‘‘katılım’’ daha yaygındır. ‘‘Ekonomik yararlanma’’ dediğimiz zaman anlaşılması gereken iki şey vardır. Bunlardan biri, ‘‘gelir dağılımının daha dengeli bir hale gelmesi’’; ikincisi de ‘‘ekonomik fırsat eşitliğinin sağlanması’’dır. ??? İnsanlar istedikleri kadar Osmanlı hayranı olsunlar ve aynı biçimde, nedensiz bir Atatürk düşmanlığı içinde olsunlar, Cumhuriyet Türkiyesi’nin hem siyasal katılımı ve hem de ekonomik yararlanmayı daha geniş bir ‘‘tabana’’ yaydığını inkâr edemezler. Bu arada şunun altını bir kez daha çizmek isterim ki; ‘‘Atatürk Aydınlanması’’nın ürünü olan kimi eğitimli insanlarımızın Atatürk düşmanlığını çok garipsiyorum. Nedeni herhalde psikolojiktir ve umarım tedavisi vardır... xRAY TESPİT EDEMİYOR Otomobilde, cumhuriyet savcısı gözetiminde yapılan aramada 3 silah bulundu. Ayrıca araçtaki kişilerin üzerinden de 2 adet tabanca çıktı. İsrail yapımı olduğu ve xray cihazlarınca tespit edilememesi için üzerlerinin özel bir kimyasal maddeyle kaplandığı belirtilen 9 milimetrelik silahlar, kriminal inceleme için laboratuvara gönderildi. KUŞ GRİBİ.. ‘Kurban’da cehalet manzarası: Kuş gribine aldırmadan akrabasına tavuk göndermek istedi Bayramlık ‘canlı bomba’ ? Kurban Bayramı’nın ikinci gününde yurttaşlar Suriye’deki akrabalarıyla bayramlaştı. Suriye’deki akrabasına tavuk göndermek isteyen yurttaşa izin verilmedi. Kolideki 3 tavukta yapılan incelemelerde virüse rastlanmadı. Yurt Haberleri Servisi Kurban Bayramı’nın ikinci gününde TürkiyeSuriye sınırında geleneksel bayramlaşma törenleri yaşandı. Kuş gribi nedeniyle Suriye’ye geçişlerde araçlar dezenfekte edilirken yakınlarına tavuk göndermek isteyenlere izin verilmedi. ARAÇLARA DEZENFEKTE Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesindeki sınır kapısından yüzlerce kişi dün sabah saatlerinden itibaren Suriye’ye geçmeye başladı. Bazı yurttaşlar Suriye’deki akrabalarına battaniye, halı gibi armağanlar götürürken bir yurttaşın tavuk göndermeye çalışması dikkat çekti. Güvenlik güçleri, Suriye’ye geçecek yakınlarıyla tavukları göndermek isteyen Ali K.’ye müdahale etti. Kolide yapılan aramada 3 tavuk bulundu. Bunun üzerine bölgeye çağrılan ilçe tarım müdürlüğü ekiplerinin, incelemesinde tavuklarda herhangi bir hastalığa rastlanmadı. Ancak polis ekipleri, tavukların Suriye’ye götürülmesine izin vermedi. Hatay’ın Yayladağı ilçesinden Suriye’nin Lazkiye kentine geçmek isteyenler de uzun kuyruklar oluşturdu. Suriye tarafına geçen araçların hepsi dezenfekte edilirken gümrük kapısında düzenlenen törene katılan Lazkiye Valisi Zahi H. Musa konuyla ilgili olarak ‘‘Bu uygulamayı sadece Türk araçlarına yapmıyoruz. Başta kuş gribi olmak üzere diğer salgın hastalıkları önlemek için ülkemize giriş yapan tüm araçlara aynı uygulamayı yapıyoruz. Ciddi önlemler almamız gerekir’’ dedi. HASRETLE KUCAKLAŞTILAR Gaziantep’in Karkamış ilçesinde de Suriye sınırındaki diğer kentlerdeki gibi bayramlaşma heyecanı yaşandı. Komşu ülkedeki yakınlarının yanında 48 saat konaklamak için Gaziantep’ten 5 bin 200 kişinin başvurduğu belirtildi. Şeker Bayramı’nda Suriye’ye geçen Kilisliler ise bu bayram konuklarını Türkiye’de ağırladılar. Sabahın erken saatlerinde Suriye tarafındaki Esseleme Sınır Kapısı’nda toplanan yüzlerce ki şi Kilis Öncüpınar Gümrük Kapısı’ndan Türkiye’ye girdi. Hasretle kucaklaşan Türk ve Suriyeli akrabalar, duygulu anların yaşandığı buluşmanın ardından birlikte alandan ayrıldılar. Türkiye’ye gelen Hatice Hüseyin, ‘‘Mutluyum, heyecanlıyım. Böyle izin verildikçe akrabalarımı ziyaret ediyorum, onlarla bayramlaşıyorum. Akrabalarım da bizi görmeye Suriye’ye geliyor’’ diye konuştu. Suriyeli Ahmet Hamut da Türkiye ile Suriye arasında son yıllarda gelişen olumlu ilişkilerin kendilerini mutlu ettiğini, yatılı bayramlaşma sayesinde özledikleri akrabalarına kavuşma, hasret giderme olanağı bulduklarını anlattı. RÜSTEM EYÜBOĞLU: İstanbul’da kesim merkezleri yetmedi, deriler dinci kuruluşlara gitti, yetkililer ise seyirci kaldı ‘Özel okulların ücreti düşecek’ GAZİANTEP (AA) Türkiye Özel Okullar Birliği Başkanı Rüstem Eyüboğlu, Özel Okullar Kanun Tasarısı’nın yasallaşması durumunda okul fiyatlarının düşeceğini belirterek ‘‘Dolayısıyla devlet memurunun çocukları da özel okullarda okuyabilecek’’ dedi. Eyüboğlu, Özel Okullar Kanun Tasarısı’nda özel okulların su ve elektrik faturalarının devlet okulları ile aynı tarifeden tahsil edilmesi, çocuğunu özel okullara gönderene düşük faizli kredi verilmesi gibi teşvikler olduğunu anımsatarak bu destekleri olumlu bulduklarını söyledi. “Şu anda veliden aldığımız her 100 liranın 33 lirası her ay devlete vergi olarak gidiyor. Vergi muafiyetleri olursa okul fiyatları yüzde 25 civarında ucuzlar’’ diyen Eyüboğlu, özel okulların, kapasitesinin ancak yüzde 49’unu kullanabildiğine dikkati çekti. Megakent ‘kurban’ oldu İstanbul Haber Servisi Kurban Bayramı’nın kuş gribi salgınına denk gelmesi, yurttaşların ve yöneticilerin bu konudaki duyarsızlığını bir kez daha ortaya koydu. Yerel yöneticilerin hazırladığı kurban kesim merkezleri yetersiz kaldı, İstanbul’da yurttaşlar kurbanlıklarını, karantina bölgeleri başta olmak üzere cadde, sokak, refüj gibi buldukları her alanda kesti, yetkililer ise denetimde seyirci kaldı. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, kesimhanelerin yeterli olmadığı itirafında bulunurken İstanbul Valisi Muammer Güler, kesimhane sayısının arttırılmasını istedi.Gazetemizi arayan çok sayıda yurttaş, Kurban Bayramı’nda yaşanan vahşet görüntülerini eleştirerek, AKP hükümetini protesto etti. İBB, İstanbul’da 7 ilçede kurban kesim merkezi hazırladı. Ancak bu sayı yetersiz kalınca yurttaşların bir kısmı, kesim için sokak araları, parklar, yol kenarları ve bahçeleri tercih etti. Kuş gribi tehlikesine karşı karantina bölgeleri Küçükçekmece, Gaziosmanpaşa ve Esenler’de de yurttaşlar, ‘‘Burada tavuk vebası hastalığı vardır’’ tabelalarına ve kuş gribi tehlikesine aldırış etmeden kurbanlıklarını, kanatlı hayvanların yakınında kesti. Kanatlıları itlaf etmekle görevli ekipler ise duruma müdahale etmedi. YILAN ZEHİRİNDEN FASULYEYE TOPBAŞ’IN ÇÖZÜMÜ OTOPARK İBB Başkanı Topbaş, kurban kesiminin bayramın ilk gününün ilk saatlerinde yapıldığı için sıkıntı yaşandığını belirtti. Topbaş, kurban kesim sorununu yeni yapılacak otoparklarla ortadan kaldırmayı hedeflediklerini açıkladı. Topbaş, ‘‘Şu anda ‘yapişletdevret’ modeliyle 8 tane otoparkın ihalesine çıktık. Bu otoparkların, bulundukları mahallenin ve bölgenin semt pazarı gibi haftada bir gün pazar ihtiyacını karşılaması, yılda bir kez de Kurban Bayramı’nda kesimhane olarak kullanılmasını öngörüyoruz’’ dedi. İstanbul Valisi Muammer Güler de ‘‘Belirlenen yerler dışında kurban kesimi yapanlara ceza kesildi. Zabıtaca ve çevre ile ilgili kesilen cezalar ve tutanaklar var. Mesele ceza değil, yurttaşlarımızın bu konuda kendisine zarar getireceğini bilerek aksine davranmamasıdır” diye konuştu. Kurban derisi, bağırsak ve fitre toplamada her yıl olduğu gibi bu yıl da Türk Hava Kurumu’nun (THK) yetkili olduğu açıklanmasına karşın kentte derilerin önemli bir bölümünün gerici vakıf ve derneklerce toplandığı belirlendi. Kaçakçılar sınır tanımıyor ? Geçen yıl kaçakçıların favori malı akaryakıt oldu. Geçen yıl ele geçen kaçak mallar arasında uyuşturucudan porno CD’ye, kuru fasulyeden kilime, tişörtten yılan zehirine kadar her türlü eşya yer aldı. ANKARA (AA) Gümrüklerde, akaryakıt ve uyuşturucunun yanı sıra el bombasından sustalı bıçağa, yılan zehirinden sprey gaza, kilimden kuru fasulyeye, jetskiden tohuma, kozmetik ürünlerden porno CD’lere kadar yüzlerce kaçak eşya ele geçiriliyor. Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2005 yılında gümrüklerde başta akaryakıt olmak üzere 331.4 milyon YTL değerinde kaçak yakalandı. Bu çerçevede, 64.1 milyon YTL değerinde kaçak motorin, benzin, endüstriyel oil, petrol türevi, LPG, gazyağı, hekzan, fueloil, jet yakıtı, kerosen ele geçirdi. Son yıllarda başta cep telefonu olmak üzere çok büyük bir artış görülen elektronik eşya kaçakçılığında da geçen yıl Uzakdoğu menşeli mallar öne çıktı. Ele geçirilen kaçak elektronik eşyanın tutarı 29.7 milyon YTL oldu. Türkiye üzerinden yapılan uyuşturucu ve insan ticareti de en önemli kaçakçılık kalemleri arasında yer alıyor. Geçen yıl 82 milyon YTL değerinde eroin, esrar, kenevir, morfin, afyon sakızı, kokain, Captagon, Amfetamin ve Ecstasy ele geçirdi. Türkiye’de eroin ve kokain kullanımı düşük miktarlarda olmasına karşın sentetik uyuşturucular, özellikle gençler arasında yaygınlaşıyor. ‘‘Captagon’’ Türkiye’yi genel olarak transit geçerek Arap ülkelerine gitmesine karşın ‘‘Ecstasy’’ ülke içinde kalıyor. ŞANS OYUNLARI Talihliler unuttu devlet kazandı ANKARA (AA) Piyango biletleri ile sayısal oyun kuponlarının iyi kontrol edilmemesi, pahalıya mal oluyor. 2003’teki çekilişlerde biletlerine ikramiye isabet eden yurttaşlar, 2004 sonuna kadar almaları gereken ikramiyelerini almayarak toplamda 20 milyon YTL (20 trilyon lira), 2003 dahil son 10 yılda da 135 milyon YTL (135 trilyon lira) kaybetti. Açıklanan bilgilere göre, Milli Piyango İdaresi’ne, en fazla gelir talih kuşu ile Sayısal Loto’da bırakılıyor. 2003 çekilişlerinde piyangodan 8 milyon 316 bin 210 YTL, Sayısal Loto’dan da 6 milyon 331 bin 625.5 YTL ikramiye, zamanaşımı nedeniyle idareye kaldı. Şans Topu’nda 3 milyon 525 bin 918.5 YTL, On Numara’da 1 milyon 726 bin 693.4 YTL ve HemenKazan’da 300 bin 500 YTL tutarındaki ikramiye dikkatsizlik sonucu idareye gelir kaydedildi. Türkiye’nin megakenti İstanbul, Kurban Bayramı’nda bilinen kanlı görüntülere sahne oldu. Her bayramda olduğu gibi bu Kurban Bayramı’nda da belediyelerin tesislerinin yetersiz kalması ve bazı yurttaşların da bilinçsizliği nedeniyle kurbanlar yine çağdışı şekillerde kesildi. (AA) Küçükçekmece’de kanalizasyon çukuruna düşen kurbanlık, sokak ortasında kesildi. Kaçan boğa trafiği aksattı Yurt Haberleri Servisi Kurban Bayramı’nın ikinci gününde de yurdun çeşitli yerlerinde yine kaçan kurbanlık ve kesim sırasında kendini yaralayan kasap görüntülerine rastlandı. Eskişehir’de kesilmek üzereyken kaçan boğa çevrede korku yarattı. EskişehirBursa Çevre Yolu’na çıkarak bir süre trafiğin aksamasına neden olan boğa, daha sonra çevre yolundaki bir süt fabrikasına girdi. Ellerindeki halat ve sopalarla boğayı yakalamaya çalışan yurttaşlar, daha sonra zabıta ekiplerinden yardım istedi. Boğa yaklaşık 3 saat sonra Büyükşehir Belediyesi veterinerinin havalı tabancayla uyuşturucu iğne atması sonucu yakalandı. Çok sayıda yurttaş dün de kurban keserken kendini yaraladı. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. İbrahim İkizceli, çoğu yurttaşın kurban kesiklerini önemsemediğini gözlemlediklerini belirterek, ‘‘Kurban kesiklerinde tetanos aşısı yaptırmak hayati önem taşıyor’’ dedi. CUMHURİYET 03 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle