17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS 2005 SALI 8 HABERLERIN DEVAMI Istanbul Edirne Kocaelı Çanakkale Izmır Manısa Aydın Denızlı Zonguldak PB Y PB PB PB PB PB PB PB 31 32 32 31 33 36 36 36 28 TURKIYE Sinop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskişehır Konya Sıvas PB PB PB PB PB A B 29 30 28 34 34 35 32 PB 29 Adana B 35 Antalya B 33 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B B B B B B B 33 40 39 38 38 33 29 B 27 bulutlu GÜNCELCÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada lişmeleri izleyince, dut yemiş bülbüle dönüyor mübarek! Ne KONGRA GEL'in açıklaması, ne ana mu- halefetin gerçekleri yorumlayan soruları... Baş- bakan sıfatlı zatın gündeminde yok! Kürt sorunu benim sorunumdur sözü üzerine gidilmesinden fazla gocunmuş; öyle değil de böyle, böyle değil de öyle dedim anlamına ge- len açıklamalar yapıyor. Muhalefet ise lafı döndürüp dolaştırmadan Kürt sorunu üzerinde görüşlerini, saptamalarını açıklıyorve... her söylediğini kerametsanan Baş- bakan hazretlerinden üç dört gündür şifa niyeti- ne yanıtlar alamıyor. • • • Diyarbakır çıkışını reddeden eleştirilerden söz açmayan, KONGRA GEL'in, PKK'nin bir ay sü- reyle eylemsizlik karan aldığını açıklamasına kar- şın Tunceli'de, Trabzon'un Maçka ilçesindeki ey- lemlerden söz etmeden; muhalefete "Sen işine bak", kısa konuştuğu basına Kasımpaşalı ağzıy- la "Size bu kıyağım olsun" diyen bir Başbakan. Ola ki, bugün toplanan MGK'de askerlerin Kürt sorunu üzerinde görüşlerini aldıktan sonra "da- ha derin, ama kıvırgan" bir konuşma yapabilir. Genelkurmay karargâhı ise bu denli duyarlı bir konuda günlerdir acaba neden sustu? MGK'ye sunulacak raporda görüşlerini açıklayacaklarına ilişkin bir haber sızdınldı. Ne ki, neredeyse sek- sen yıldır ülkenin bölünmez bütünlüğüyle ilgili bi- linen görüşlerine karşın asker kesimindeki sus- kunluk çeşitli biçimlerde yorumlandı, hatta sor- gulandı. Üstelik kendinden başka bir üst rütbelinin da- hi konuşmasını istemeyen, tek söz sahibi Genel- kurmay Başkanı Hilmi Özkök, MGK'ye sunula- cak raporun hangi içerıkte olacağına işaret eden kısa özlü bir açıklama yapmaktan neden geri durdu?.. Gerekli gördüğü zaman Başbakan'la saatlerce baş başa görüşebiliyor Orgeneral öz- kök. Üstüne üstlük Orgeneral, PKK ile diyalog ka- pısının açılmasına çalışıldığı, terörle mücadele- nin siyasal bir anlam taşımaya başladığının öne sürüldüğü şu günlerde kabul edilemez irdeleme- leri Başbakan'a söylemekten neden kaçındı ve- ya kaçınmak gereğini duydu? ••• Yoksa Genelkurmay karargâhı da RTE gibi, RTE'nin Türkiye'nin ulusal sorunlarını ilahi bir dürtüyle çözmekle "görevlendirildiğini" mi sanı- yor? Kıbns'tan sonra şımdi Kürt sorunu dedi ve ben- zeri ilk adımı Diyarbakır'da attı. Tartışılmaz üst kimlik alt kimlik ilkelerini para- van yaparak yurt düzeyinde ulusal yararlara ay- kırı söylediklerinin şındirilebilir duruma geldiğini sandığı gün; RTE, Öcalan'la da, iki millet kuralı- nı anayasaya koydurmak isteyenlerle de masa- ya oturabilir. Neden mi? Diyoruz ya; RTE kendini ne kadar ulusal sorunumuz varsa -herkese ve her şeye karşın- çözmekle "görevlendirildiğini" sanıyor. OMİhte enfeksiyon • SAMSUN (AA) - Samsun Ondokuzmayıs Üni- versitesi fOMÜ) Tıp Fakültesı Hastanesi Yeni- doğan Servisı'nde tespit edilen bir enfeksiyon nedeniyle hasta kabulünün 2 hafta süreyle dur- durulduğu bıldınldi. OMÜ Tıp Fakültesi Deka- nı Prof. Dr. Şaban Sankaya, "Serviste yapılan ıncelemelerde, 2 ayn enfeksiyona rastlandı. Şu anda herhangi bir olumsuzluk yok. Her şey kontrol altında. Bu nedenle servisi boşaltmadık. Ancak 2 gündür hasta kabul etmiyoruz" dedı. ÖİB savunma verecek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Haber-İş Sendikası'nın Türk Telekom'un yüzde 55 oranındaki hissesinın blok satışının iptali için açtığı dava Danıştay Nöbetçi Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme verdiği ara kararda, Özelleş- tirme İdaresı Başkanlığı'na (ÖİB) savunma yap- ması içın 10 gün süre verdi. ÖİB, karan aldıktan sonra 10 gün ıçinde savunmasını verecek. HAK-PAR'dan lederasyon' önerisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hak ve Özgürlükler Partisı (HAK-PAR) Genel Başka- nı Abdülmelik Fırat, Başbakan Tayyip Erdo- ğan"a bir mektup göndererek Kürt sorununun çözümüne ihşkın önerilerini sundu. Erdo- ğan'ın Diyarbakır'dakı açıklamalarını 80 yıllık inkâr ve asimilasyonun resmi kabulü olarak görmek ıstediklennı kaydeden Fırat, sorunun "eşit haklara dayalı bir federasyon" ile çözüle- bileceğini savundu. Siyasetçiier İstanbut'da • tstanbul Haber Servisi - Dünyanın ünlü si- yaset bilimcilenni tstanbul'da buluşturacak " 1. Küresel Uluslararası Çalışmalar Konferansı", 24-27 Ağustos tarihleri arasında tstanbul Bilgi Üniversitesi'nde yapılacak. Bilgi Üniversite- si'nden yapılan açıklamada, Siyası İlimler Türk Demeği'nin ev sahipliğinde düzenlene- cek konferansa Dünya Uluslararası Çalışmalar Komitesi adlı uluslararası konsorsiyumdan bi- ne yakın bilim adamının katılacağı kaydedildı ÇACIN MOTEL fe/sefe devam ediyor... Yurdun kuzey ke- sımlen parçalı ve yer yerçok bulutlu, Edıme je Kırklarelı çevrelerı sağanak ve gok gurul- tulu sağanak yağışlı, dığer yerter az bulutlu »eaçıkgeçecek Hava sıcaklığı kuzey, ıç ve doğu kesımlerde arta- cak, dığer yerierde onemlı bir değışıklık ol- •nayacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Münıh Y Y Y PB Y Y Y Y Y 17 21 22 23 19 12 23 20 Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belçjrad Sofya Roma Atina Y Y B Y Y Y Y Y 21 23 33 22 22 24 26 33 Moskova Y 22 Zünh Y 21 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflıs Kahıre A Y Y Y Y Y A 34 17 31 26 30 24 35 A 39 Taşkent •Tahran Sıslı \ BJUIU , ÇoK bulutlu ı Yağpıurtu j, Karlı /^"H Sulukaı , Gok gunjltulu en temiz denizi, her öğün balığı, kalabahklardan ve kabalıklardan uzak sess'ız tatili özlediyseniz... 1 kişi TP. 45 YTL ASSOS Bektaş Köyü Sivrice mevkii Tel: (0 286) 723 44 60 / (0 286) 723 44 61 1 numaralı koltukboş kalck• Baştarafı 1. Sayfada daha çok para harcadık ama bu Uavelerle oldu. Ek olarak, 18 kilonıetre yol yaptık, 40 bin araçlık otopark yaptık, basın için konferans salonu yaptık. Evet, sadece pist 20 milyon do- lara mal olabilirdi ama çadır- da Formula 1 düzenlerdik. Şu an için yer yüzündeki en mo- dern piste sahibiz." Pistin in- şaatı sürerken satışa çıkanlan Formula 1 biletlerinin 'ilk'ini satın alanYıldınm, "1 numara- b bilet bendeydi. Hatıra ola- rak almıştım ancak gitme- dim" dedi. Yıldınm, sorulan- mıza şu yanıtlan verdi: • Ötomobil Sporları Fede- rasyonu Başkanı Mümtaz Ta- hincioğlu, F1 projesi sayesinde seçim kazandığı halde, niçin MehmetYıldınm İTO seçimle- rinden galip ayrılamadı? • Tahincioğlu'nun girdiği se- çımlerde delege yapısı farklıydı. ÎTO seçimlennde siyasi baskı rol oynadı. Bizim oda üyelerinin ekonomik açıdan yüzde 9O'ı ba- ğımlı. Ikıtelli'deki 30 bin işyeri- mizin tapusu yok. Tamamen hü- kümetebağh. ISTOÇ, ÎSTEKvs. bu kooperatiflerin imar kararlan yok. Kooperatif başkanlannın hepsi tehdit edildi. Işletmelerin çoğu Istanbul Yaklaşımrnda, ya- ni borçlanrun yapılandınhnasını bekliyor. Seçim sırasında kamu bankalannın müdürleri geldi. Sonraki gün icra başlatılabilir ha- vası estirdiler. Hükümet öyle açık destek verdi ki, partinin 2. il baş- kanını getirdı, liste değiştirdi. Birçok arkadaşım bana oy ver- meme adına seçim sürecinde te- lefonlanma çıkmadı. •tnşaatın 20 milyon dolara mal olacağı yolundaki iddialar için ne düşünüyorsunuz? • Evet, sadece pist 20 milyon dolara mal olabilirdi ama çadır- da Formula 1 düzenlerdik. Pist alanındaki betonarme binalar ve klimalar hiçbir pistte yok. Şu an yer yüzündeki en modern piste sahibiz. Kaldı ki piste gelecek her bin seyirci için yapılan inşaat ya- tınmı 1 milyon dolar civannda. / F l pistlerinin miman Al- man Herman Tilke'ye ne kadar ödeme yapıldı? • Dubai ve diğer pistlerin mı- man olan Tilke bizden 6 milyon dolar istedi. Eğer bu paraylı ver- seydik, Dubai'nin durumuna dü- şerdik. Biz 400 bin Avro'ya hal- Şeferihisar'ın Ürkmez bel- desinde gözal- tına alındık- tan sonra tutuklanan sanıkların PKKli oldu- ğu söylentisi üzerine adliye önünde topla- nan grup,sa- nıklara sal- dırmaya çalıştı. (AA) Seferihisar'da gerginlik tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - îzmir'in Seferihisar ilçesi Ürkmez beldesinde oto- park tartışmasınm ardından, P- KK'li oldugu öne sürülen 5 kişı- nin jandarmaya saldırdıklan id- diası ilçede gerginlığe yol açtı. Ürkmez'e alışveriş yapmaya giden 5 kişi, otopark tartışması sonrasında jandarma timine "sözlü ve fiili saldında" bulun- du. Kaçmaya çalışan şahıslar il- çe halkı tarafından yakalanarak jandarmaya teslim edildi. Naim Doğan Balgün. Veysel Seyfi Balgün, Eyüp Balgün, tbra- him Halil Bedük ve Uğur Ta- nık adlı şahıslar adliyeye çıkanl- dı. Şahıslann PKK'li oldugu söylentisinin yayılmasının ar- dından, adJiye önünde toplanan grup, slogan atmaya başladı. Bölgeye takviye güç gönderi- lirken Seferihisar Kaymakamı Mehmet Gödekmerdan ve Se- ferihisar Belediye Başkanı Ha- mit Nişancı slogan atan grubu sakinleştirmeye çalıştı. Tutuk- lanan sanıklar, polis aracına bin- dirileceği sırada halk, jandar- malan aşarak şahıslara saldır- mayı denedi. Polis ve jandarma ise havaya ateş açarak kalabah- ğı dağıtmaya çalıştı. Güçlükle jandarma aracına bindirilen 5 kişi bölgeden uzaklaştınldı. BAŞBAKANERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARINI SAVUNDU Çiçek'ten sert yanıt: Hayalet taşlıyorlar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Başba- kan'ın "Kürt sorunu" ile ilgili açıkla- malarını eleştiren muhalefete sert tepki gösterdi. Muhalefetin, "hayalet ve göl- ge taşladığını" savoınan Çiçek, "Terör- den medet ummak ya da terör vesile- siyle bunları gündeme taşıyarak bura- dan bir netice çıkarmaya gayret etmek fevkalade yanlıştır" dedi. Bakanlar Kurulu dün Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında toplandı. Çiçek, toplantmın ardından yaptığı açıklamada, kurulda memur sen- dikalan ile sürdürülen toplu görüşmeler, Ulusal MeslekiYeterlik KurumuYasa Ta- sansıTaslağı ve iç ve dış gelişmelerin ele alındığım söyledi. 'TMY çahşmaları sûrüyor' Gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Çi- çek, Terörle MücadeleYasaTasansı ile il- gili son durumun ne oldugu yönündekı bir soru üzerine, tasanyla ilgili çalışma- lann sürdüğünü söyledi. 15-16 Ağus- tos'ta çeşitli kurumlardan gelen görüşle- rin ön değerlendirmesinin yapıldığıru be- lirten Çiçek, 2 Eylül'de çalışmalann ta- mamlanacağrm ve hükümete taslak ça- lışmamnulaştınlacağım kaydettı. "Kol- luk kuvvetleri ve mülki amirlere geniş- letilmiş derecede yetki verildiği, bu- nun da kişilik haklannı kısıtlayıcı et- kileri olacağı yönünde" haberlerin çık- tığının anımsatılması üzerine de Çiçek, "Elimizdeki taslak çahşmayı kimse görmedi. Bunun dışındaki her türlü değerlendirme kişiseldir. Bunlara iti- bar edilmemelidir" dedi. Bir gazetecinin, Kürt sorunu tartışma- sıyla ilgili olarak muhalefetten Başba- kan'a sert eleştiriler geldiğini anımsata- rak Bakanlar Kurulu'nun bu konudaki duruşunu sorması üzerine Çiçek, "Mu- halefet bazen tabiri caizse hayalet taş- hyor, gölge taşhyor" dedi. Erdoğan'ın, Diyarbakır'da ve ondan önce yaptığı ko- nuşmalarda konuya genel bir çerçeve çizdiğini, ancak bunun muhalefet tara- fından dile getinlmediğıni savoınan Çi- çek, "Mesele, daha çok siyasi bir zemi- ne çekilmek suretiyle bir değerlendir- me yapüıyor. Bence bu çok doğru de- ğil" dedi. Anayasanın üçüncü maddesi- nin değiştirilemeyeceğini ammsatan Çi- çek, bu maddenin 70 milyon insanın mu- tabakatım ortaya koyduğunu söyledi. Çi- çek, "Kim Sayın Başbakan'ın ya da hükümetin konuşmalarını değerlen- direcekse bu çerçevede değerlendir- mesi lazım. Onun dışındaki değerlen- dirmeler bizim dışımızdadır" dedi. Anayasanın 66. maddesine göre de ül- kedekı herkesın Türkiye Cumhuriye- ti'nin eşit haklara sahip saygvn yurttaş- lan olduğunu ammsatan Çiçek, şunlan kaydetti. "Kanştınlan bir husus var. O da terörle, bu bir, iki konunun kanş- tırümasıdır. Terör konusu bu ülkede yaşayan herkesin baştan reddetmesi gereken bir husustur. Bu cinayet şebe- kelerine karşı birileri bir şey diyecek- se önce bunu reddetmesi laam. Kim- se mazeret üreterek ne bu devletten ne bu hükümetten bir şey talep edemez. Bu iki konu birbiriyle karıştırümama- hdır. Herkes 3. maddeyi, 66. maddeyi içine sindirecek. Hükümet olarak me- seleyi böyle anhyoruz. Bu mutabakat- lar çerçevesinde anhyoruz." Ermeni konferansım yaparken bana sormadılar' Bir gazetecinin, "Boğaziçi Üniver- sitesPnin Ermeni sorunu konusunda yapacağı konferans iptal edilmişri ve sizin tepkiniz biliniyor. Eylül ayında bu toplantı yapılacak. Siz aynı nokta- da mısınız" sorusuna Çiçek, "Daha evvelki toplantıyı yaparken bana sor- madüar. İptal ederken de bana sor- madılar. Şimdi de bana sormuyorlar. Kim ne konuşacak onu beraber göre- ceğiz" yanıtmı verdi. lettik. Onu da 20 bin Avro taksit- le ödedik, Elimizde onun çizdiği bir kaba proje vardı, arkadaşlan- mız bunu geliştirdi. Sonra da, 'Eğer bu proje kötü olursa Til- ke'nin projesidir diye açıklama yapanz ve senin kariyerin için iyi olmaz' diyerek istediğimiz ra- kamı kabul ettirdik. Bu görüşme- ler sonrasında Tilke, 'Eğer 5-6 milyon Avro'yu verseydin yan- sı senin olabilirdi' dedi, Ben ni- çin ülkem adına birilerine rüş\et verip, buna ortak olayım? • Yıpratma çabası ve iddia- lara karşın projeyi tamamladı- nız. Nisan 2005'teki oda seçim- lerinde pist inşaatının yüzde 95'i bitmişti. • Çok sayıda millenekili ve meclis üyesinden 'işi şuna ver, buna ver' diye telefonlar aldım. Yabancı fırma dayatmasına gö- ğüs gerdiğim gibi 'evine badana yaptırıp müteahhitini önerene' de göğüs gerdim. Bu işi bilenle- rin imzalanyla devam ettik. iddi- alar beni yıldırsaydı, F 1 şimdi yapılamazdı. Beni projeye küs- türmeyi başaramadılar Küssey- dim, 25'i teminat 27'si müteahhi- te ödenen olmak üzere toplam 52 milyon dolar da yanacaktı. Bu işi becerememiş olacaktım. F 1 pat- ronu Bernie Ecclestone. bize inandı. Alnım açık. Eğerbu pisti. daha ucuza yapanm diyen varsa alnını kanşlarım. tşte tesis. iste- yen gitsin araştırsın. Harcanan para ve yapılan iş ortada. Hem iyi hem ucuz olacak diye bir şey yok. • Formula l'in yarattığı kat- ma değer büyük. Sizce en önemli getirileri neler oldu? • Otomotiv endüstrisine katkı çok büyük. tkinci büyük katkısı tanıtım, turizme. Olimpiyatlan yıllardır alamıyoruz, Formula re- ferans olacaktır. Pistin çe\Tesinde 30 yıldır yapılmayan imar planla- n yapıldı. 5 milyar dolarhk ınşa- at potansiyeli oluştu. Bütün bun- lan 57. hükümet döneminın ba- kanlan önemsedi. Pist inşaatı ıçın ilk teminatı önceki hükümet dö- neminin bakanlan Fikret Ünlü ve Sümer Oral vermiştir. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. kın kazanamadığimızı göreceksiniz. Beyaz Saray'ın aniayamadığı şu; ariık baraj yıkıldı!" Bush yönetiminin karmakarışık saptamalar yaptığı, Irak'ta anayasa yazılımının çıkmaza girdi- ği, direnişçilerin de eylemlerini alabildiğinde sür- dürdüğü dönemde yapılan bu saptama, bize gö- re gerçeğin ta k<?ndisi. • • • Irak anayasası sözüm ona en geç 15 Ağustos'ta bitirilecekti. Bush yönetimi anayasa yapıcılarına ağustosun ilk haftasında şunu söylemiştı: "Neyapın edin, anayasayı zamanında bitirin. Bu bizim için çok önemli. Tamamlanınca, bakın Irak'- ta yeni devletin temelini attık, diyeceğiz." Anayasa gecikince de aynı Bushlar şunu söyledi: "Bu da başarıdır--" Bizce de! ABD'nin din, dil ırk ayrımına göre dilimlediği I- rak'ta tarafların ortak bir anayasa üzerinde anlaş- ması zor görünüyor. Dün akşam saatlerinde ge- len "anlaşma" haberi kalıcı görünmüyor. Kürtler, sekiz yıl sonra kaderlerini tayin hakkı için ısrar ediyor. Geri adım atmış gibi görünseler de yolun bir yerinde bunu isteyeceklerini sürekli hissettiri- yorlar. Şiiler ve Sünniler buna karşı çıkıyor. Şiiler de devlet yönetiminin en tepesine bir i- mam istiyor. Kim iktidara gelirse gelsin, bir üstün- de imam olacak. Buna da Kürtler karşı çıkıyor. Amerikan yönetiminin kimin yanında kimin kar- şısında oldugu çok belli değil. Zaten öyle davran- mak istiyor. Şiilerin lideri Sistani'nin geçen hafta sonu yaptığı açıklamanın iki temel tümcesi vardı: 1 - Kerkük bir Irak şehridir. (Bölünmeye gidecek bir yapı istemiyoruz.) 2- Irak petrollerinin gelirleri Iraklılarındır. (Grup- lara göre bölünmesine karşıyız.) Bu açıklamalardan sonra Kürtler, federasyon istemini askıya alır gibi oldu. Bize öyle geliyor ki, Sistani'ye bu açıklamayı yine Bush yönetimi yap- tırdı. Kürtlere dedi ki, "Bakın adam çok kızıyor. Üzerinize gelirse kötü olur. Bundan vazgeçin." • • • Irak anayasasındaki bu kilitlenme devam eder- ken direnişçilerin hem eylemlerini hem de Iraklı- lar üzerindeki etkinliklerini arttırdıkları dikkati çe- kiyor. Gelen haberlere göre, kimi küçük ve orta öl- çekli yerleşim yerinde temel yönetim hizmetlerini direnişçiler götürüyor. Bir bakıma bu yerlerdeki devlet onlar. Zaten Bağdat Meclisi'ne karşı kendi meclislerini kuran direnişçiler, belki direniş hükümeti oluşturacaklar. Maddi sorunu da olmadığı dikkati çeken dire- nişçiler nereden destek alıyor? Bu soruyu sanırız en çok Bush yönetimi soru- yordur. Elbette bizde de net bir yanıtı yok. Ancak şöyle bir saptama yapılabilir: Amerikan-lngiliz işgaline karşı olan ve bu koalis- yonun bölgede etkili olmasını istemeyen herkes direnişçileri destekliyordur! Bu bağlamda Irak'ın sadece ülkesel değil, ulus- lararası bir cephe haline geldiği de söylenebilir. Senatör Hagel'e selam: Irak, Vıetnam noktasına ha geldi, ha gelecek! ankcum « cumhuriyet.com.tr AL GÖZÜiVI SEYREYLE /IŞIL ÖZGENTÜRK Aklım karıştı, şaşıp kaldım Kapıyı açtım, erkek kardeşimle ye- ğenim ^liguel, dilleri bir kanş dışan- da, sanki tonlarca yük taşunış gibi yor- gun argın ıçeri girdiler. ''Allahaşkına size ne oldu" diye sordum. Kendile- rini birer koltuğa atıp, "Formula 1 antrenmanından geliyoruz"dediler Bende bir gülme.. "Ayol arabaları siz mi kuliandınız?" Kardeşim, "Kullanmış kadar olduk" dedi. "O canavarların çıkardığı ses yeter. Ay- rıca saatte 350 kilometre hızla gidi- yoriar.takip bile edemiyorsun." Ben hâlâ hiçbir şey anlamamış bir durum- da, "Peki o kadar hızlı gidiyorlar da ne oluyor" diye sordum. "Antep'te hızh gidenlere şöyle seslenirler: Ne oluyor kardaş, tabakhaneye bok mu yetiştiriyorsun?'.." Kardeşimle Miguel bir an durup dü- şündüler. sonunda kardeşim, "Abla sen araba sürmeyi bile bilmez- sin, bu nedenle bu işi kavra- man çok zor"deyip işin içinden ustaca sıynldı. Yeğenim, arabala- nn hızından dahaçok araba ekip- lerinin çalışma hızından etkilen- mişti. Durup durup. "Tam do- kuz saniyede dört tekerleği birden değiştiriyorlar, bu nasıl bir şey?" diye kendi kendme tekrarlıyordu. Bu arada ben "Bu Formula 1 —«- yollannı biz mi yapmışız" diye can ahcı soruyu sordum. Çok uzağa gitme- ye gerek yok, sadece evimin önünde- ki yol dört yıl içinde yirmi dört kez ba- kım gördüğünden, o canavar arabala- nn uçup gideceği pıstleri kim yaptı merak ediyordum. Kardeşim. "Para bizden çıktı ama galiba yolları Al- manlar yapmış" dedı. "İyT dedım ve trafik kazalarında Avrupa'da bınn- ci olan ülkemizde Formula 1 yanşma- sının yapıhnasını pek bir yararlı bul- dum. Ertesı gün de derin araşhnnalanma başladım. Efendim bu Formula 1'e ka- ulrnak ötomobil fırmalan için bir pres- tij meselesi ve aynı zamanda büyük bir reklam harcaması. Çünkü yanşa- cak otomobillerbildiğiniz otomobiller değil: bu işin uzmanlan. her şeyin, mo- tor. dizayn, şası üretiminden rüzgâr tü- neline kadar özel bir tim tarafindan ya- pıldığını söylüyorlar. Pöyle bir tim kurmak da en az 300^00 milyon do- lara maloluyormuş. Harcanan paraya bakar mısınız ? Eh ne yapalun parası olan harcar. Ben hâlâ aynı sorudayım. "Hızh gidiyorlar da ne oluyor?" Araştırmalar devam ediyor. Efen- dim, bu arabalara konulan benzin mik- tan ve kalıtesi çok önemliymiş. Şim- di önce şunu öğrenelim. Arabaya 34 lıtre benzin mı kondu. pilot bıtirdiğin- de bu 34 litre benzin sıfırlanıyormuş, asla 35 lıtre konmuyormuş; çünkü bir lıtre bile araba için bir yükmüş. Örne- ğin kırmızısı tescilli Ferrari içın mü- hendisler kullanılacak yakıtı \ e yağı 40 kez analız edıyorlarmış. Bu analiz- ler öylesine hassasmış ki, herhangi bir gölde bir kesme şeker boyutundaki kir- lenmeyi bile tespit edebiliyorlarmış. Şimdi siz düşünün, 40 kez analiz edil- dikten sonra elde edilen benzüıin ve yagın saflığı ne orandadır? Peki acaba bu analizler kaç paraya yapılıyor? El- bette dudak uçuklatacak fiyatlar söz konusu. Ne demiştik, parası olan har- car. Ayrıca yakıt ve yağ oranı her pis- te göre yeniden ayarlanıyormuş. Aca- >ip ınce bir iş. Ve bir Fl Ferrari'si bir yanşta 2 bin, yılda 250 bin lıtre ben- zin tüketiyormuş. Takımın antrenman ve sıralamalar için yılda tükettiğı ben- zin miktarı, normal bir arabanın elli yılda tükettiği benzin mıktanna eşit- miş. Benzin deyınce aklıma geldi, da- ha önce yazmış mıydım, anımsamıyo- rum, yazmadım galiba... Efendim, Al- manya'yı mekân tutmuş ve işleri yo- lunda bir yurttaşımız. kendine kıpkır- mızı bir Ferrari almış ve ertesi gün sa- tın aldığı galeriye gıdip arabayı LPG'ye çevirmelerini istemiş. Tabii galeri hemen Ferrari'nin merkezinı aramış ve durumu bildirmiş. Merkez- dekiler arabayı satın alan yurttaşımız- dan onu hemen geri vermesini iste- mişler. Yurttaşımız bihneden, az kaldı Ferran adına koskoca bir leke sürül- mesine neden olacakmış. Bu arada arabalar uçak motoru gü- cüne sahip olduğundan kullananlara pilot deniyor. Bu pilotlar, pek bir kıy- metli. Her bin yılda 15 milyon dolar kazaruyormuş. Reklamlar için aldık- ları para ayn. Bildığim kadanyla ço- ğunun özel yaşamı allak bullak. Ki- mi kokain bağımlısı çıkıyor, kimi al- kol ya da seks. Eh.. Allahın 365 gü- nü bu işi yapmak zor. Insanda ne si- nir sistemi kalrr, ne doğru dürüst bir zaman algılaması. Bütün bunlann üs- tüne, bir de kazanamama stresini ek- leyin. Arka plandaki ekip tümüyle onu suçlayacaktır. Kalecinin penaltı korkusu gibi bir şey bu. Ben de amma çok şey öğrenmişim, peki bu yanşlann seyircileri kim- ler? Elbette benim gibi araba kul- lanmayı bile bilmeyenler değil; şimdilerde evinin önünde iki cip, bir spor araba, bir normal binek arabası bulunanlar arasında yük- selen trend, Formula 1 yanşlannı 4 ° z e l bölümden izlemekmiş. Bu ] özel bölümün tekkişilik bilet fiy- i an 2300 Euro'ymuş. Bunun kar- H şılığında mükemmel bir servis veriliyormuş; yeme, içme, pilot- fotoğraf çektirme, hatta masaj hile varmış. Kardeşime korkarak sordum, "Pe- lü antrenmanları izlemek kaç para?" Kardeşim, "Yerine göre değişiyor"dedi. "50 Euro'yla 1000 Euro arasuıda."Kardeşime şöyle ters ters bakıp, "Sen gömü mü buldun" diye sordum. O, "Bir arkadaşım ba- na kıyak yaptı, bilet parası ver- nıedim" diye gülerek yanıtladı. Benim de pek hoşuma gitti. Ve bir- den nedense aklıma Kevin Carter'in beni her gördüğümde sarsan fotoğra- n geldi: Karnı şış, gözleri çapaklı, aç, küçücük bir zenci çocuğunun zorluk- la yürüdüğü ve bir akbabanın onu iz- 'edıgi o acıtıcı fotoğraf. Böyle işte, bel- leğım nedense durup durup bu fotoğ- rafı bana anımsatıyor. Ve soruyorum: •'Böyle hızh gidiyorlar da ne olu- yor?.." isilozgenturk(5 superonline.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle