Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 AĞUSTOS 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ABDİJLCANBAZ TURHAN SELÇUK
, Ö^TÜÜiûDENEGİN
'Canavarprojeyi durdurun'Ingiltere'de yayımlanan Architectural Review dergisi, Haydarpaşa Limanı ve Gan'na yapılmak
istenen gökdelenlerin Istanburun görüntüsünü bozacağını belirtti ve projeyi 'rezalet' olarak niteledi
İstanbulHaberServisi- Ingiltere'de
yayımJanan Architectural Revien ad-
h dergide yeralan yazıda, Haydarpa-
şa Limanı "nda yapılmak ıstenen gök-
delenler, "kentin tarihsel siluetini bo-
zan rezalet proje" olarak nıtelendi.
Boğazın tanhi gırişinı ve Istanbul'un
Asya yakasını mahvedecek Manhat-
tan stili kulelerin durdurulmaması
halinde, şimdiye dek hiçbir kentin
başına gelmedigi biçimde Istanbul'un
Dünya Mirası Listesi'nden çıkanla-
bileceği vurgulandı.
Architectural Review dergisınin
ağustos sayısında yayımlanan ve "ar-
ldtera.com" üıtemet sitesinde de yer
alan yazıda, 350 metre yükseklığin-
deki devasa gökdelenlerin Haydar-
paşa'nın çe\Tesindeki tarıhı alanı bas-
tıracağı ve gölgeleyeceği belirtildi.
Istanbul'dakı ikı büyük beledıyeden
biri olan Kadıköy Belediyesi 'nin pro
jeyi desteklemediğıne dıkkat çekile-
rek "Öyle gözükiiyor Id şu andaJd hü-
kümet göz göre göre çirtdn planlan-
nı ilerletiyor. Kadıköy Belediyesi'nin
bu konudaki yetkileri geçersiz kılın-
dL Projeyi reddeden Anıtlar Kurulu
bu gidişan durdurmak için hukuksaJ
yöntemlere basvurmayı planbyor. an-
cak endişelendirkiobn şey. Anıuar Ku-
ruludavıayı kazanana kadargökdelen-
lerin oraya dikilebilme ihtimalinin ol-
ması" denıldi.
Temmuz ayında Istanbul'da 7 bin-
den fazla mımarın kahlımı ile gerçek-
leşen Dünya Mımarhk Kongresı'nde
"bu canavarca projenin" durdurul-
ması ıçin ımza toplandığı anımsatı-
lan yazıda, projenın herhangı bıri ta-
rafından mahîcemeye verilmemesi
için gece yansı operasyonu ıle so-
rumluluğun îstanbul Büyükşehır Be-
lediyesi'nden alınıp Bayuıdırlık ve
Iskân Bakanlığı'na verildiği kayde-
dıldı.
istanbullu harekete geçmell
Yazıya şöyle devam edildi:
"İstanbul halkı yapılmakta olan,
kentin tarihsel siluetini bozan bu re-
zalet projeye çok acil bir biçimde dur
demeH Şimdiye kadarsadece birgök-
delen, illegal biçimdeinşa edilen Park
OteL kendisine komşu olan Alman
Konsolosluğunun diplomatik basJa-
laniledurduruldu. Dahayakmzanıan-
da, halkın protestolan ve devasa insa-
ni zincir fstanbuTun A\rupa yaka-
smda bulunaa ismişu anda RitzCaıi-
ton olanancaktepesmdekiobjeyüzün-
den Cökkafesolarakbifinen,çirkin bi-
nanın yapınunı durdurmaya yerme-
di. Eğer bu proje de>am ederse, şim-
dhe kadarhiçbirkentin başınagebne-
diği biçimde İstanbul Dünya Mirası
Listesi'nden çıkanlabUir. Ve belki bu
starünün kavbedilebilnıe tebdidi bu
rezUöği durdurabilir."
t,KARADENİZ KURULTAYI
Turizntde
doğaya dönüş
TARKAN TElVRfR / SİBEL BAHÇETEPE
RİZE - Karademz Bölgesı'nin turizm sorunlan
ve çözümlerine ilişkın düzenlenen 1. Karadeniz
KurultayTnda bölgenin sorunlan, turizm uz-
manlan ve bilım adamlannın katılımıyla masa-
ya yatınldı. Karadeniz turizminin "doğaya saygı
duynıakla" başanya ulaşabilecegını belirten
TÜRSAB 2. Başkanı RızaEpikmen. "Duble
yoL Karadenizüyi, Karadeniz den avırdı" dedi.
17-20 Ağustos tanhlen arasında Karadeniz Sivil
Toplum Kuruluşlan Organizasyonu Beraberli-
ğı'nce (KASTOB) düzenlenen, Karadeniz Tu-
rizm Kurultayı sona erdi. îstanbul Teknık Üni-
versitesi (ITU) öğretim üyesi Prof. Dr. Ertaç
Ergüven "Kurultay sonucunda Rize'nin mevcut
sorunlannı ve çözümlerini belüiemek birincil
amacımız" dedi. Tunzm Seyahat Acentalan
Birliğı (TURSAB) 2. Başkanı Rıza Epıkmen ise
Karadeniz Turizminin "doğaya saygı duymakla"
başan kazanabileceğinin altını çizdi. Karade-
niz'de sahil şendinde yapılan duble yolu da
eleştiren Epıkmen. "Duble yol Karadenizlhi
Karadeniz'den ayırdı'' dedi. Epikmen, dünyada
eko turizm denılen turizm alternatifi ile "doğa-
ya dönüşün yaşandığuıı" dile getirerek metropol
insanınuı doğayla banşma isteğınin "eko tu-
rizm'' ıle olanâklı olduğunu vurguladı. Prof.
Dr. AB Akyıknz, Rize'nin şehir kimliğinin oluş-
ması gerekriğini ancak bunun da tarihinin orta-
ya konulmasıyla başanlacağuu anlattı. Doç. Dr.
Emin Gürses de karadenizın geleceğine ilişkin
başanlı projeler ortaya koymanın temel şartınm
diğer bölgelerin sorunlarmı iyi analiz etmek ol-
duğunu söyledi. Dünya Turizm Seyahat Acenta-
lan Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Nihat Boytü-
zün de Karadeniz yayla turizminin en büyük ek-
siğinin profesyonel tanıtım olduğunu söyledi.
Törende
yakalannda
Mumcu'nun
fotoğraflarmı
taşıyan
dostian,
kmmzıve
pembe
karanfıller ile
rengârenk
çiçekleri
Mumcu'nun
gömütüne
bırakO-Daha
sonra Mumcu
\e >itirilen
a\ dınlar için
bir dakikalık
saygı
duruşunda
bulunuldu.
(KORAY
AVCI)
Uğur Mumcu'nun 63. doğum gününde cinayetin aydınlatılması çağnsı yapıldı
Id doğdun, ışık oldun'
ANKARA(CumhuriyetBürosu)-Bom-
balı saldın sonucu yitirdiğimiz gazete-
miz yazan Uğur Mumcu, doğumunun
63. yıldönümünde gömütü başında anıl-
dı. Törende konuşan CHP Ankara II Baş-
kanı Hakkı Süha Okay, Mumcu'nun vai-
cudunun değil düşüncelenmn katledil-
mek istendiğini belirterek "Ölümünün
üzerinden geçen 12 yıh aşkm sürede bize
düşenlerigerektiği gibi \apamadık" dedi.
Uğur Mumcu'nun gömütü başında ger-
çekleştirilen anma törenine Okay'ın ya-
nı su-a CHP Ankara Kadın Kollan Baş-
kanı Nebiye.Mani, CHP Ankara Gençlik
Kollan Başkanı Orhan Başçavuşoğlu,
Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik
Vakfi (um:ag) Genel Sekreten Orhan Tü-
levüoğiu, kadın kollan üyelen ıle Mum-
cu'nun ağabeyi Ceyhan \lumcu katıldı.
Törende konuşan CHP Ankara İl Baş-
kanı Okay, "İyi ki doğdun Mumcu; biz-
kre önder oldun, ışık oldun" dedi.
Mumcu'nun ağabeyi Ceyhan Mumcu
da, aradan geçen uzun süreye karşuı ka-
tillerin bulunamadığını vurgulayarak
"Cumhunyetin değerlerini. onun parça-
lanmamasını sa\ıınan bu insanın katiûe-
ri elini koiunu saflayarak dolaşryor,yeni ci-
naveöeri planhy^r" dıye konuştu.
um:ag adına konuşan Vakıf Sekreten Tü-
leylioğlu da, "Mumcucinayetmintümüy-
le a> dınlaölamaması üzüntünıüzü artün-
yor. Dileriz ki bu cinayetin ardmdaki ka-
ranlık üişkiler bir an önce orta>-a çıkanhr
ve bundan sonra da hiç kimsenin doğum
günü gömütü başında kudanmaz" dedi.
ENTERNET /MEHMET SUCU mehmet(S cumhuriyet.com.tr
Türkiye'de son yılların en önemli
tehlikelerinden bir tanesi toplumsal
belleğin yok edilmek ıstenmesi. Geç-
mışimize ilişkin değerler, küreselleşme-
nin yoğun saldırısı altında tek tek yi-
tip gidiyor. Fast food kültürü yaşamın
heralanınayayılıyor. Birzamanlarmo-
dernleşmenin anahtan sayılan kurum-
lar özelleştirme adı altında tek tek el-
den çıkarılıyor. Rant yaratmak uğruna
kâreden kurumlar işletilmek yerine 2-
3 yıllık kârları karşılığında uluslararası
sermayeye veriliyor. Sosyal devlet ol-
gusu tüccar hükümetler tarafından ta-
rumar ediliyor. SSK'nin bile özelleşti-
rilmesi gerekliliğinden söz ediliyor.
Küreselleşme ve onun yerli savu-
nucusu olan muhafazakârliberal par-
tiler ıle bunlara yakm duran bir grup in-
san kendi çıkarları ve kadroları uğru-
na herşeyi yapmaya hazırlar. Şimdi de
bu ülkenin kültür tarihinde önemli bir
yerı olan Istanbul'dakı Radyoevi bi-
nasına göz dikmişler.
Haber-Sen Genel Basın Yayın Sek-
Radyoevi Binası ve 5 Maymun
reterı Mehmet Demir gönderdiğı e-
posta'da bu olasılıktan söz ederken şu
kelimeleri kullanıyor.
"Kentlere kimliğini veren kimiyapı-
lar, toplumun belleğidir. îstanbul Rad-
yosu da bu kişilikli binalardan biridir.
Türkiye'nin kültür tarihinin yaşandığı
o koridorian, ülkenin en önemlisanat-
çılanna okul olmuş o stüdyolan, en
gûçlü kalemlerimizin oyunlannın pro-
vasının yapıldığı o odalan çıkanp atın
bu toplumun belleğinden. Elinizde
kalacakbelleksiz toplum, bundan son-
ra dayatacaklannıza çok daha kolay
uyum sağlayacak, çok daha kolay gü-
dümünüzegirecektir. Çünkü, anılanyok
edilen toplum, aidiyet duygusunu da
yitirir. Hiç kimseartık 'Bu şehir benim'
diyemeyecek. Yapılacak o büyük ve
modem otellerin lobilerinde bir 'ak-
şamü'stü drinki' almak için parası da
olmayacaküstelik. Ama onun da key-
fini sizler sürersiniz mutlaka. Bizler,
sığ dizileriniz, cıvık televoleleriniz, ma-
gazinleştirdiğiniz habeıierinizle yoz-
laştırdığınızı zannettiğiniz bir güruh
değiliz. Bizler, radyo ile doğduk, rad-
yo ile büyüdük. Sizin kârüzerine kur-
duğunuz hayallehniz varsa, bizim de
başka birdünya hayalimiz variAklınız-
dan bile geçirmeyin! Ne Taşkışla 'yı, ne
Haydarpaşa'yı, ne Radyoevi'nialma-
nıza izin vereceğiz. Anı defterlerimizi
çalamazsınız!"
Mehmet Dernir'in anlattıklarına ka-
tılmamak elde değil. Haber-Sen 25
Ağustos 2005 Perşembe günü saat
13.30'da Radyoevi önünde bir bas/n
açıklaması yapacak.
Ama sanırım en büyük sorun, küre-
selleşmenin bu kültürel saldırısını ka-
nıksamak ve karşısında yeterince dı-
renmemek. Giderek yoğunlaşan bu
saldınlar zaman ıçinde o denlı yaşa-
mın parçası haline geliyor ki gereken
toplumsal tepki bir türlü ortaya çıkmı-
yor. Tıpkı 5 Maymun Hikâyesi'nde ol-
duğu gıbi.
Beş Maymun Hikâyesı aslında biraz
da kuramsal negatif öğrenmeye ilişkin
bir örnek. Hikâye şöyle:
Bir kafese beş maymun koyartar.. Or-
taya da bir merdiven ve tepesine de
iple muzları asarlar.
Her bir maymun merdivenleri çıka-
rak muzlara ulaşmak istediğinde dışa-
rıdan üzerine soğuk su sıkarlar.
Her bir maymun aynı denemeye gı-
riştiğinde buz gibi soğuk suyla itilir...
Bütün maymunlar bu denemeler so-
nunda sırılsıklam ıslanırlar. Bir süre
sonra muzlara üoğru hareketlenen
maymunlar diğerleri tarafından engel-
lenmeye başlanır.
Daha sonra, suyu kapatıp maymun-
lardan bırı dışarı alınıp yerine yenı bir
maymun (adı: "A" olsun) koyulur. llk
yaptığı iş muzlara ulaşmak için mer-
divene tırmanmak olur; fakat diğer
dört maymun buna izin vermez ve ye-
ni maymunu döverler...
Daha da sonra ıslanmış maymun-
lardan biri daha yeni bir maymunla
("B") değiştirilir ve merdivene ilk yap-
tığı atakta dayak yer. Bu ikinci yeni
maymunu (B) en şiddetlı ve istekli
döven ilk yeni maymundur (A).
Islak maymunlardan üçüncüsü de
değiştirilir. En yeni gelen maymun (C)
da ilk atağında cezalandırılır. Diğer
dört maymundan yeni gelen ikisinin (A
ve B) en yeni gelen maymunu niye
dövdükleri konusunda hiçbir fikirleri
yoktur..
Son olarak en baştaki ıslanan may-
munların dördüncüsü ve beşincisi de
yenilenyle (D ve E) değiştirilir. Tepelerin-
de bir salkım muz asılı olduğu halde
artık hiçbiri merdivene yaklaşmamak-
tadır. Neden mi? Çünkü burada işler
böyle gelmiş ve böyle gitmelidir...
DUZY4ZI
ORHAN BİRGtT
Kaşıdıkça Kanayan
Sorun
Malum çevrelerin koro halinde, "ne gereği var
ki?" dedikleri Milli Güvenlik Kurulu bugün ağustos
ayı toplantısında, güncel sorunumuzu "iç güvenlik"
maddesinde ele alacak. Kurulun, Başbakanlık'ın bir
alt dairesi başkanı olarak nitelendirilebilecek sivil ge-
nel sekreterınin sunacağı raporda " PKK terörünün
Mayıs 2005'te harekete geçme nedenleri ile alın-
ması gereken önlemler" irdelenırken amaçsız kal-
mış olan örgütün dağılmak üzere olduğunun üstün-
de duruluyor.
Liderlık sorununun bu dağılmada önemli etki yap-
tığı, Osman Öcalan'ın serseri mayın gibi yalpaladı-
ğı. Cemil Bayık, Murat Karayılan ve Duran Kalkan'ın
kendilerini lıderolarak tanıyan yeni birimlerkurmaça-
baları anlatılıyor. Mayıs 2005'te yeniden harekete ge-
çişte en büyük itici gücün dış güçler olduğuna yer
veriliyor.
Rapor, Başbakan'ın son konuşmasına değinmi-
yor. Ancak sorunun tartışılması sırasında o konuşma-
nın da gündeme gelmemesi, dahası üzerinde görüş
alışverişi yapılmaması düşünülemez.
Gerçi Erdoğan, Ankara ve Dıyarbakır'da yaptığı ko-
nuşmalaria neyi ne kadar söylemek istedi de, o iste-
dıklennın hangilerıni açıkladı. Onu öğrenebilmiş de-
ğiliz. Umanm bugünkü MGK de, bu konuda bilinç al-
tındaki düğümlenmış olanları son ilmığine kadar çö-
zer ve tutanaklara geçirtir
Hangisi, asıl söylemek istedikleri?
öncekı gün Üsküdar'da oturduğu mahallenin tak-
sı durağında gazetecılerle söyleşi sırasında, sorunu
açmak isterken daha karmaşa haline getirmiş. O söy-
leşide "tek millet, tek bayrak ve tek vatan" dedi-
ğinı anımsatıyor. Hemen arkasından ülkemizde sa-
dece Kürt olmadığını 30'a yakm etnik kimlik bulun-
duğunu söylüyor. Aynmcılığa karşı olduğunu yineler-
ken Güneydoğu'ya dönüyor ve devletin resmi ajan-
sına göre aynen şunlan söylüyor.
"Bugüne kadar bu bölgede uygulamalar yapıl-
dı. Aldık mı netice? Alamadık. Ta 19. asırda ya-
pılmış uygulamalar var, aldık mı netice. Alama-
dık. O zaman bu işi bir yere taşımamız lazım."
"O bölge "de 19. asırda yapılan uygulamalar nedir.
Erdoğan terör karşıtı olan uygulamalardan mı, eko-
nomık olanlardan mı söz ediyor? Anlayan varsa be-
n gelsin. Bir yere taşınmasını söylediği iş nedirTan-
n aşkına ve "bir yer" derken Başbakan neyi söyle-
mek istiyor. Dılınin altındakı baklayı bir çıkartıverse,
önce kendisi ferahlayacak. Bizler de üzerimizde bir
grup danışmanı ıle neyi tasarlayıp pazariamak iste-
diğini anlayarak en azından önümüzü görebileceğız.
Muhalefeti azarlayan demokrat!
Ama o tam tersini yapıyor. Muhalefet partiterini
azarlamaya kalkarak "kiminle görüşeceğimi sana
mı soracağım? Bunun hesabını biz veririz"diyor.
Erdoğan eskiden "ben" dıyordu. Son aşamada
çoğul kullanmayı yeğlemış kı, o "ben" bız olmuş.
"Biz" olarak hesap verecek olanlar kimler acaba?
Padişahlar, krallar kendilerini bız sözü ile anlatmaya
özen gösteririerdı. Demokrasilerde "biz" anayasal
kurumlar adına yapılan açıklamalarda kullanılır. Hü-
kümetin de, partisinin organlannın da başı olan Baş-
bakan, hesap verme konusunda hangisini amaçlıyor
acaba?
Bilindiğı kadar, "müşavir"leri dışında hükümet
üyeleriyle de, parti organları ile de sorunu konuşma-
dı. Ancak yakm çevresi bile o konuşmanın terör ör-
gütüne cesaret verdiğini saklamıyor._
örgütün sözcülüğüne soyunanlar Öcalan'dan söz
ederken "sayın" demeden ağızlannı açmıyorlar. Te-
rörün ele başının kendisinin karşısına eşit koşullarda
oturması isteklerini Erdoğan acaba Formula 1 yanş-
masına katılan araçlann gürültüsünden mi duyamı-
yor? örgüt yandaşlan, kendisinden başlangıç ko-
nuşmalannın altını doldurmasını istiyor.
O istek, gerekçesi ayn da olsa bu ülkenin tüm vatan-
daşlannın da beklentisi haline geldi. TBMM'de tem-
sil edilen muhalefet partilerini "sana mı soracağım"
diye küçümseyen bir Başbakan'ın azariamasından
niçin kendilerine görev çıkartmıyorlar? Sorunu par-
lamentoya getirip "Elbette bize de soracaksın.
Hesabını da bu çat artında millete vereceksin"
demıyorlar? Abdülmelik Fırat'ın tam bir açıksöz-
lülükle bu ışı federasyonla çözmek gerektiğini savun-
ması karşısında Başbakan'dan ne düşündüğünü öğ-
renmiyoriar.
Başbakan milletin kürsü sünde yani pariamentoda
konuşsun. Düşünce yumağını ortaya döksün. Her-
kes öğrensin.
Arkasındaki o "biz" dediği kadrodaki AKP'li mil-
letvekilleri de, o hesabın ödemesine hangi ölçüde katıl-
dıklarını gösters/nler.
Faks: 0 212 677 08 21 obirgit@e-kolay.net
1 çocuk yaşamını yltfrmiçti _ j
Düğünde havaya
ateşe soruşturma
SEDAT KLrRT
DENİZLİ - Denizli'nin Sarayköy ilçesine
bağh Altıntepe köyünde düğünde havaya açı-
lan ateş sonucu l çocuğun ölmesi, l 'ininya-
ralanmasıyla ılgili yürütülen soruşturma çer-
çevesinde. 4 kişinin ifadesine baş\iıruldu, 1
kişi gözalrına alındı. Alınan bilgıye göre, Sa-
rayköy Cumhuriyet Savcılığı'nca el konulan
düğün kasetinde inceleme yapıldı. Daha son-
ra soruşturma çerçevesinde 4 kişinin ifade-
sine başvunıldu. Havaya rasgele ateş ettiği
iddia edilen A.C. (66) ıse gözaltına alındı. Al-
tmtepe köyündeki düğün töreninde, havaya
açılan ateş sonu ilköğretim okulu 2. sınıf öğ-
rencisi LD. ölmüş, ilköğretim okulu 7. sınıf
öğrencisi 1VLB.(13) ise hafıf şekilde yaralan-
mıştı. Küçük İ.D"nin cenazesi gözyaşlan içinde
Kumkısık köyünde toprağa verildi.
Nüfus cüzdanırru kaybettim. Hükümsüzdür.
YVSLF GÖÇÜM
Pasaportumu kaybettim. Hükümsüzdür.
OKTAY YILMAZ