14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA + CUMHURİYET 23 AĞUSTOS 2005 SALI 14 J V U L i J . LJ1\ kuttur@cumhuriyet.com.tr TİYATRO OÜNYASINDAN DİKMEN GÜRÜN Yine sanata müdahaleHaidun Taner "Dürbün" adlı hukâ- yesınde "Şahinler miyopluğumuza acısa yeri. Dört yanımızda bütün ay- nntılan fle net olarak görebildiğjmiz şeylerin sının eili metre kuturlu bir çerçeveyiaşmaz" der. Devlet Tiyatro- ları Genel Müdürü Lemi Bilgln'in Kültür Bakanı Atilla Koç tarafından görevden alınması olayı da maalesef dar bır çerçeve içıne sıkıştınlmış bır siyasi güç göstensınin ve kadrolaşma eğiliminin ötesıne geçmıyor. Keyfl uygulama Lemi Bılgin, genel müdürlüğii dö- neminde seyirci oranını yükseltmiş, yeni tıyatro salonlan açmış, bilgi - belge çalışmalarına ağırlık vermiş, her bölgede 365 gün tıyatro sergile- mek üzere seferberlık başlatmış. özel tiyatrolarla verimlı ıhşkıler kurmuş bir kültür ve sanat adamı. Görevini ba- şanyla yürüten bır kışi. Ama, sanatı siyasete karıştırmadığı, bu yönde ödün vermediği ıçın beklenen oldu ve Kül- tür Bakanı tarafından görevinden alın- dı. Neden? Bilinen o kı, Lemi Bilgin öncelikle başrejısörlük, bölge miidür- lüklen gıbi bazı kadrolara Bakan'ın üzerinde ısrar ettiği ısimlen atamadı. Edebı Kurul'dan geçen bır oyunu ba- zı AKP'li milletvekillerinin Bakanlık kanalıyla dayatmalanna karşın sansür- lemedi: yeni sezonun oyunlannı Ba- kan'm değerlendırmesıne sunmadı. Kulağımıza gelen bunlar, gelmeyen da- ha pek çok olay da yaşandı kuşkusuz... Kısaca, Lemi Bilgin, Türkiye'nin en köklü sanat kurumlarından birinın Genel Müdürü olarak bu tür müdaha- L lelere karşı yapüması gerekenlen yap- tı ve prensıpte özerk olması gereken kurumun içişlenne Kültür Bakanı'nı kanştırmadı. Doğrusu da bu değıl mıdır? Hangı çağdaş ülkede bır bakan tıyatro bün- yesındekı sanatsal organizmaya kan- şır, genel müdürü yönlendınr ya da oyun sansürler, repertuvan kontrol eder? Ama ne yazık kı Türkıye 'de ba- kanlar, ıstısnalar kaıdeyı bozmaz, ge- nelde kendılerını sanat kunımlannda diledıklennce at koşturabilecek kişi- ler olarak görmüşler ve bu nedenle de söz konusu kurum bünyesınde başla- tılan olumlu çalışmalan siyasi kaygı- lar nedenıyle sekteye uğratmışlardır. 0 kadar çok örnek var kı önümüzde... 'emi Bilgin, genel müdürlüğü döneminde seyirci oranını yükseltmiş, yeni tiyatro salonlan açmış, bilgi - belge çalışmalarına ağırlık vermiş, her bölgede 365 gün tiyatro sergilemek üzere seferberlik başlatmış, özel tiyatrolarla verimli ilişkiler kurmuş bir kültür ve sanat adamı. Görevini başanyla yürüten bir kişi. Ama, sanatı siyasete kanştırmadığı, bu yönde ödün vermediği için beklenen oldu ve Kültür Bakanı tarafindan görevinden alındı. Muhsin Ertuğrul şapkasını alıp gıt- ti tıyatroyu siyasete alet etmek ıste- mediği içın! Değişmeyen senaryo Bugün çeşitli ülkelerdeki devlet destekli tiyatrolar dünya tıyatrolan arasında anılırken bizde yaşanan si- yasi gövde gösterileri, kadrolaşma çabalan. kısıtlamalar sanat kurumla- rımızı yıpratıyor. hırpalıyor ama böy- lesı bir çöküntüye zemin hazırlayan- lar şu gerçeğin farkında değıller: Sa- nat gem vurmaya gelmeyen bir alan- dır. Ne var kı, bizde Devlet Tiyatro- lan'nın (ashnda tüm ödeneklı tiyat- roların) ışleyışinde sıyasetle olan gö- bek bağı ve merkezıyetçı yapısı sürek- li sorunlara yol açıyor. Piramıt misa- li yukandan aşağıya doğru inen sıs- tem, halıyle yönetimi dar bir alan ıçi- ne hapsedıyor. Yıllardır özerkleşe- meyen, sanatsal özgürlük ıçinde ha- reket edemeyen yapılar türlü sıyası çekişmelerin orta yerinde soluk al- maya çalışıyor. Hükümetlerın sanata müdahalelen engellenemıyor. Lemi Bilgin olayı bir ilk değil. Son olacağını da sanmıyorum. Sağlıklı bır tiyatro yasası çıkmadan, ödenekli ku- rumlar özerklıklerıni kazanmadan ve merkezıyetçı sistemden kurtulmadan aynı senaryoyu pek çok kez ızleyece- gız. Son bir nokta, Kültür Bakanı, Le- mi Bilgin hakkında soruşturma açı- yor, ona ışten el çektınyor v e "Bürok- raümı rencide etmek istemiyorunT gıbı son derecede rencide edıcı bır yaklaşımla gerekçelerını açıklamı- yor. 0 da yetmıyor, olayı hafıfe alır- casına Bılgın'ın yenne bır "kadın" ge- nel müdür atanacağının altını çızıyor. Sanki "kadın" siyasi amaç ıçın kul- lanılan bır fıgüre dönüşüyor bu açık- lamayla. Burada ölçüt yeni atanacak kişinın cınsiyetınden önce bu alan- dakı kanyen, çahşmaları ve perfor- mansı olmalıdır Devlet Tiyatrolan Tepki istifaları • Bilgin'in görevden alınmasına tepki gösteren Devlet Tiyatrolan Genel Müdür Yardımcılan Özme- ner ve Levent, Başdrarnaturg Ter- can, Yönetim Kurulu Üyesi Sa- natçı Temsilcisi Yığıcı, Edebi Ku- rul Temsilcisi Küçükkömürcü, Disiplin Kurulu Üyesi Ergüney ve 4 il müdürü istifa etti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Tiyatrolan'nda (DT) Lemi BüguTın görevden alınmasının ar- dından istifa depremi yaşandı. DT Genel Müdür Yardımcılan ile 4 bölge müdürü istifa etti. DT'nin 5 yıllık genel müdürü Lemi Bilgin, geçtiğimiz günlerde Kültür ve Tu- rizm Bakanlığı tarafindan görevin- den alınmıştı. Bilgin'in yerine Mi- ne Acar'uı vekâleten getirildiği öğ- renildi. Görevlendirmenin ardın- dan dün DT'de ardı ardına istifalar yaşandı. Karara tepki gösteren DT Genel Müdür Yardımcılan Sabri Özmener ve Tamer Levent, Başd- ramaturg Firuzan Tercan, Yönetim Kurulu Uyesi Sanatçı Temsilcisi Tuncer YığKU Edebi Kurul Temsil- cisi Erdal Küçükkömürcü, Disip- lin Kurulu Üyesi Şahin Ergüney dün istifalannı sundu. Genel mü- dürlükteki istifalann ardmdan böl- gelerden de istifalar gelmeye baş- ladı. Ankara tl Müdürü Tavfiın Eraslan. Adana tl Müdürü tsken- der Altin, Antalya II Müdürü SeBm Günatan ile Sıvas tl Müdürü Fırat Demirdağ, Bilgin'in görevden alınması ve yerine Mine Acar'ın getirilmesine tepki göstererek is- tifa ettiler. tstifalara yenilerinin ek- leneceği dile getiriliyor. Belde eski Himalaya kültürünün önemli merkezlerinden biri Sergjnin ilgi çekki yanı, bazı sanatçılann geleneksel Tibet sanao eğiünıini alıp sonradan Bab sanatlanna \akınük duymalan. Tîbet'te sıra4 avant - garde'lara geldi LHASA/TtBET (AFP)- Eski Lha- sa'nm tapmak ve hediyelik eşya dük- kanlan arasındaki Gedun Coephel Ar- tists' Guild, şimdi çağdaş bıçem ve di- siplinlerden yapıtlanyla Tibetli sanat- çılan ağırlıyor. Eski Himalaya kültü- rünün önemli merkezlerinden olan bel- dede, bu kez kendi de- yimlenyle "birçokşeyle birtikte bu kültürü de yo- rumlamak için kendine yeni yollar arayan" sa- natçılann da söyleyecek ^ ^ _ ^ ^ _ birsözüvar. Sergiyeka- tılan sanatçılardan Pema Dolkar,"ge- leneksel Tibet sanaümn dinsel temalı" olduğunu, çağdaş yaklaşunm 'ntlık- lan banndıran' yam ile konu çeşıtlı- liğine dikkat çekti. Sergideki yapıtlar arasında, "geleneksel Tibet giysileri içinde Mona Lisa" gibi yorumlann da bulunduğu, bilgisayar çağmda da ol- sa geleneksel Tibet kültürü üzerine açılımlar getirmenin o kadar da kolay kabul edılmediği belirtildi. Kendilerini buluşma yerlerinden esinlenerek Gedun Choephel Toplu- • Eski Lhasa'nın tapmak ve hediyelik eşya dükkânlan arasmdaki Gedun Coephel Artists' Guild, şimdi çağdaş biçem ve disiplinlerden yapıtlanyla Tibetli sanatçılan ağırlıyor. hığu olarak adlandıran genç sanatçı- lar arasındaki Gade de, her ne kadar tunstler geçmiş Tibet kültürünün iz- lerini görmeyi, Tibetlilerin de bu kül- türü koruması gerektiğini düşünseler de, bunun başlı başuıa yeterli olma- dığı kanısmda. Genç sanatçı, "Tibet- hler de yeni bir şeyler deneyebitir, khn- se onlara egzorik unsurİar gözüyle bakmamab" yorumunu yapıyor. Geduh Choephel'in giderek daha çok sanatçıyı çektiği, beldede, 200 ka- dar sanatçının yaşadığı, bunlardan 100 kadannın yerli, di- ğerlerinin de Çin' in Han Eyaleti'nden olduğu be- lirtiliyor. Serginin ilgi çekici bir yam da, bazı sanatçılann Gade gibi geleneksel Tibet sanatı konusunda eğitım alıp sonradan Batı sanatlanna yakınlık duymalan. Ser- gide, Budha heykellennden batıh fi- gürlere, farklı figür ve simgelerin yo- rumlamyor olmasının da ilgi çektiği belirtiliyor. KOCATEPE Büyük taaruza özel konser Kültür Servisi- 26 Ağustos2005...Sabah saatO5.3O'daMustafa Kemal'in 83 yıl önce 26Ağustos 1922'de Kocatepe'de 05.30'da başlattığı Büyük Taar- ruz bu kez top atışla- nyla değil. Tuluyhan Uğurlu'nun piyano- sundan çıkacak nota- larla canlandınlacak. 'Şuhut'tan Kocate- pe'ye Zafer Vürüyüşü' adını taşıyan bu özel etkinlik kapsamında Uğurlu, Mustafa Ke- mal Atatürk, Güneşin Askerleri \e Senfoni Türk isımlı yapıtlann- dan bölümler çalacak. Sanatçıya, Murat To- raman (kaval) \e Savaş Karaman(bağlama) eşlik edecek. Afyon Kocatepe ÜnKersite- si'nin düzenlediği et- kinliğe, Türkiye"deki tüm üniversitelerden da\ et edılen öğrenciler. öğretim üyelen, ülke- mizin çeşitli yörelerin- den gelecek izci grup- lan. sivil toplum kuru- luşlarınm temsilcılen katılacak. Katıluncılar, 83 yıl önce 1922 yılı- nın 25 Ağustosunu 26 Ağustos'a bağlayan gecesi ordulann atlar ve kağnüarla yürüdük- leri güzergâhtan Koca- tepe've yürüyecek. Tüm yönleriyle Bosna Hersek Mostar Köprüsü. Kültür Servisi - Ana çizgisı "Medeniyet, kültür ve aktüali- te dergisi" olarak tanımlanan Mostar dergisi, ağustos ayında Bosna özel sayısını sunuyor oku- ra. "Hayata açılan yeni bir pen- cere" söylemiyle yola çıkılan derginin bu sayısı da, özenli bir derleme ve arşiv niteliği taşıyor. Türkiye'den ve Bosna Hersek'ten yetkin kalemlerin yazılan yer alıyor: A. Haluk Dursun, Akif Emre, Ab Ayçil, Behiye Zlatar, CemahıddmLatiç gibi. 192 say- falık dergide, yazılar, zengin bir görsel arşiv eşliğinde yer alıyor. Tarihsel bağlanmızın olduğu Balkan coğrafyasının bu önem- li merkezi, aynntıcı okur için de ilgi çekici yanlanyla yer alıyor dergide.Tarihsel ve kültürel bağ- lamda dünyanın önemli kesişme noktalanndan Bosna Hersek, farklı açılardan, çeşitli zengin- likleri ve bugünkü durumuyla ta- nıtıhyor. Tarihinden bugünkü gündelik yaşama, doğal güzel- liklennden mutfağına, Ayvaz Dededen ABya tzzetbegoviç'e kadar önemli kişileri ve ilgi çe- kici dokulanyla kentleri ele alınıyor. îspanya'danTürkromanına ödül Kültür Servisi - Bahçeşehir Ünıversitesi Öğretim Üyesi yazar Özlem Kumrular, "Istanbul'dan Rodos'a" adlı romanı ile, La Mar de Letras 2005 uluslararası çeşitlilik-roman ödülüne değer görüldü. Üzerinde Latin harfleri bulunan sekiz kiloluk küreyi Kumrular, Fatih Akın'm elinden aldı. Kitabm Türkçe baskısı 'Aşkın Beş HaU' adıyla eylül ayında satışa sunulacak. Iç içe geçmiş 15 öyküyü romana dönüştüren yapıt, okuyucuyu Akdeniz'de bir yolculuğa çıkanyor. Istanbul'da başlayıp yine tstanbul'da biten öykü, okuru Roma, Lizbon ve Rodos'un da bulunduğu sıcak bir coğrafyada gezdiriyor. Kumrular'ın yazdığı diğer kitaplar şöyle: 'Ünlü' (Stüdyo tmge, 1996), 'Bayan Hayatbirrüyadu''m Yeldeğirmenkri' (Gendaş, 1998), 'Hola'(Gendaş. 2002), 'Manu Chao'( Stüdyo İmge, 2003), 'Las relaciones entre la Monarqu'ıa Cat'olica y el Imperio Otomano' (ISIS, 2003), 'Hoşçakal \IUano, Hoşçakal Aşkım' (Cadde, 2004). 'Kaçüın Türkler Geliyor' (Neden Kıtap. 2005), 'Kadınlar için Coğrafva Dersleri' (Neden Kitap, 2005), "Desde Estambul a Rodas' (El Cobre, 2005). YAZI ODASI SELİM İLERİ Şevim Burak'ın İstanbul'u Kar Yağıyor Hayatıma yayımlandıktan sonra, özellikle genç dostlarımın Sevim Burak'la ilgilen- meleri beni mutlu kıldı. Sevim Burak bizim kuşa- ğın çok etkilendiği bıryazardı. Günümüzün benbenci sanat ortamı geçmişin de- ğerlerını silip süpürmek istiyor. öyle sanıyorum ki, Sevim Burak da bu tuhaf tutumun gözden ırak tut- maya çalıştığı isimler arasında. Oysa onun eserını yalnızca Istanbul açısından okumak bile bize tat verecektır. Çünkü Sevim Bu- rak Istanbul'un en has fantastik yazanydı. İlk kitabı Yanık Saraylar (1965) edebiyat çevre- lerinde büyük yankı uyandırdı. Sonra uzun yıllar sustu yazar. Sahıbının Sesı (1982) adlı oyunu ve Afrika Dansı'nda (aynı yıl) derlediğı öyküleriyle edebıyata geri döndü. 1983'te yitirdik Burak'ı. ölü- münden bir yıl sonra. yarım kalmış romanı Eve- rest My Lord ve öteki oyunu işte Baş işte Gövde Işte Kanatlar bır arada yayımlandı. Yanık Saraylar. duygu yoğunluğunun bılinçaltı sa- yıklamalar, sabuklamalarla kaynaştığı enikonu et- kileyıcı, şaşırtıcı bir hıkâye kıtabıydı. Sevim Burak, birbirine hem bağh, hem de birbirinden bağımsız öykülerinde istanbul'un payıtaht olduğu dönem- den arta kalmış kışılerı, yaşantıları, bır ölçek sim- geleştırerek dıle getırmıştı. Fonda istanbul, özellikle Üsküdar, Bağlarbaşı, Kısıklı, Kuzguncuk ve Yeşilköy gibi semtler, 1930'lu, 19401ı yılların bellekte iz bırakmış öğeleriyle beli- nr. Sevim Burak sankı bu öğelerın farkında değil- dır. Öylesıne gelışıguzel dönüp bakar Istanbul'a. "SedefKakmalı Ev"de bugün çoktan silinip git- mış Bağlarbaşı-Kısıklı Tramvayı, "Yanık Saray- lar"da payıtaht istanbul'un başkent Ankara'yaaçı- lışı, "Pencere"de "7890 Sent Pülşeri üniformalı yetim kız öğrenciler" hep bır iki cümlede, bir iki imgede İstanbul'u öncesiz sonrasız geniş zama- na açar. Değişen Istanbul yazarın belki de umurunda değıldı. Geçmiş. şımdı ve gelecek adeta iç ıçedir Sevim Burak öyküsünde. Belkı bu yüzden hep genışzaman... "An Ya 'Rab Yehova "y\ okuyun, Bebek Aile Bah- çesi, Glorya Sineması, Cumhuriyet Bahçesi, No- votni, bütün bu göçmüş yerler, mekânlar az son- ra gıdebıleceğıniz, erişebıleceğıniz yerler gıbi kar- şımıza çıkar. Afrika Dansı'ndaki öykülerle Foto Febüs'e, To- katlıyan'a, Amıral Bristol Otelı'ne, Foto Sürey- ya'ya, eski Markız'e, Osmanlı Bankası'na bır ko- şu gıdebilırsınız. Zaten yazar da o hava içindey- di; geçen zamana, değişen Istanbul'a hiç mi hiç yüz vermıyordu. Aynı tutum oyunlarında da sürmüştür. Sahibi- nin Sesı'nde, "Ah Ya'Ftab Yehova" hıkâyesinden yola çıkılarak 1930'ların İstanbul'u Türk, Ermeni, Yahudı topluluklarının ıç içe yaşayışıyla canlandı- rılmıştı. İşte Baş İşte Gövde İşte Kanatlar, bu kez, "Se- def Kakmalı Ev"\n bazı kişilerini yeniden günde- me getırerek, geniş zamanın kır gezintılerine, Is- tanbul pıkniklerıne açılıyordu. Bu gezıntılere, bu pıknıklere ince bir ironi eşlik eder: Sepetler, çatal bıçak, elbezı, çaydanlık, kamine- to, sofra örtülerı, fıncanlar, gramofonlar, tencere- ler, hasır, kıiim, salıncak ıpı, başka bırtakım şeyler kır gezıntisıni git git dünya gezisine dönüştürür... Sevim Burak taş plakları da unutmamtştır: "Başka ne lazım acaba, unuttuğum bir şey ol- masın! Ha plaklar... Safiye, Safiye, nerdesin? (Şuh:) Tamam, şurada. en dipte... Başka? Deniz- kızı Eftalya... Nereye kayboldun?" Gerçekten de geniş zamanın Istanbul'unu an- latıyordu Sevim Burak. Anlatmanın ötesinde, ya- şıyordu. Bu yüzden Safiye Ayla'lar, Denizkızı Ef- talya'lar, ötekı ayrıntılartarih olamıyor, bizimle bir- likte. hep hayat bulabıliyordu... Öneriler: Kitap I istanbul, Zamana Açılan Kapı; Uğur Kökden; Yapı Kredi Yayınları. 2005. (Usta yazarın Istanbul üzerine gerçekten şıirli denemeleri.) 'Oyuncu' Kültür Bakanı • PRAG (AFP) - Çekoslo\ akya'nın yeni Kültür Bakanı Vıtezsla\ Jandak, 1989'daki Kadıfe De\nm öncesınde komürust görüş yanlısı bırçok sinema filmi \ e t\ programında yer almış bir oyuncu. 58 yaşındakı Jandak'dan önce Kültür Bakanlığı görevini, 1998'den bu yana 24 Temmuz'da 64 yaşındayken yaşama veda eden gazetecı \ e o\ıın yazan Pa\ el Dostal vürütüyordu. Sosyal Demokrat Parti Başkanı ve Başbakan Jıri Paroubek, daha önce sağ kanatta yer alan, bugün ise hiçbir partiye üye olmayan Jandak'ı '"tüm dünyayla kültürel alanda bağlan olduğu" için seçtığıni açıkladı. 'Han Duvarları' restore ediliyor • ANK\R\ (AA) - Sadrazam Mehmet Paşa tarafindan Nığde'nin Ulukışla ilçesinde 16. yüzyılda yaptınlan \ e şair Faruk Nafiz Çamlıberın 'Han Duvarlan" şiirine konu olan, Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı restore ediliyor. Aslına uygun onanlacak olan kervansaray, yeniden sanatsal etkinliklerin mekânı haline gelecek. Ken ansaray. başta ünlü şair Faruk Nafız Çamhbel olmak üzere tüm şairlerin anısına duzenlenecek şnr şölenlerine de ev sahipliği yapacak. Çamlıberin 'Han Duvarlan' şiiri de kervansarayın ginşine >azdınlacak. Bltlis'te 4 tandır tahrip edildi • Kültür Servisi - Hacettepe Ümversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beyhan Karamağaralı ile Gazi ÜniNersitesı Vlimarlık Fakültesi'nde öğretim göre\ lısı olan Dr. Nakış Karamağaralı tarafindan Bitlis'in Ahlat ilçesinde sürdürülen kazılarda, Selçuklu dönemine ait 4 büyük tandır bulundu. Dr. Nakış Karamağaralı. büyük bir titızlikle çıkanlan tandırların yeterli koruma sağlanamadığı için aym gece tahrip edildiğini belirttı. Karamağaralı, yetkililerin buralara sahip çıkmasını ve gerekirse ilçede bulunan tarihi eserlerin koruma altına alınması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle