19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 TEMMUZ 2005 PAZARTE ROPORTAJ Climhurİyet Hnsomlanmyantilayan MehmetAğar, hüMmetin ülkeyitemsiletmeyeteneğininolmadığımsöyledi 'AKP Tüıidye'yitaşıyamıyor'MUSTAFABALBAY ANKARA-DYP Genel Baş- kanı MehmetAğar, AKP ikti- dannın Türkiye'yi "taşıyama- dığmı* söyledi. 2006'nın seçim >ılı olduğîmu vuıgulayan Ağar, hükümetin seçimde dayandığı bütün kesimleri unutruğuna dıkkat çektı. Ağar, devlet kurumlanyla ahengüı hükümetleria temel görevi olduğunu, AKP'nin başta türban olmak üzere temel sorunJan çözme iradesini yitirdiğini söyledi. Ağar'ın DYP Genel Merkezı'nde Cumhuriyet'in sorulanna verdiği yanıtlar şöyle: -Topiıunlabaşiayalım.Birkayıtsızhktan söz edi- fiyor. Bugîinkü iktidann yapokianönceki iktidar- lar döneminde gündeme geldiguıde ciddi tepki- lerdoğurmuştu.Bu durumu neyebağtrvvrsunuz? MEHMET AĞAR-Bugüniçın efendımhalk ruye buna tepki gösterrruyor fdan demek doğru bir şey degıJdiı. Bizım haİk tepki göstereceği ye- h bılır. Sandığın geleceği siireci de, önümüzde- ki günlerde bizim sokakta alandaki hareketleri- mizle mıllet zorlamaya başlayacak. Bu yükü ta- şımalan mümkün degildir. Hükümet bu zorluğu gördüğü için antidemokratik birtakım uygulama- lara girmektedir. Bunlardan bir tanesi Meclis iç- tüzügünde değişiklikyapmak suretiyle Meclis 'te muhalefetin sesini kesmek, Meclis'te halkı doğ- rudan ilgilendiren yasalann tartışılmasını engel- Iemek, dogrudan dış telkınatla yapılan geniş halk yığınlannı oiumsuz şeküdeetkileyecekpiyasaya- pılanmalannın Meclis'te açıkça tartışılarak hal- kın bıınun mahzurlannı görmesıni engellemek. Yakında TRT-3 Meclis Televizyonu'nun kaldı- nldığını da görürsek şaşmamak lazım. Ben öy- le bir ihtimali de görüyorum. - AKP'nin kendini tanımlama sorunu devam edhor. Merkez dediler, muhafazakâr demokra- si dedikr. Siz AKP'yi nereye oturtuyorsunuz? - Bunlann biçbirisi yerine oturamamıştır. Si- yaset nihayetinde uzun yıllar toplumun geniş ke- simlerine gü\ en verecek bir yapıyı gerektirir. Bu yapı tam tersine güvensizlik oluşturmuştur. Ni- hayetinde hiçbir partinin iç işi benim işim değil- dir ama sonuç olarak da demokrat olmakla övü- nenler demokrasiyi kendi içlerinde önce haz- metmek durumundadırlar. Bugün Türkiye'nin ıçinde bulundugu durum yasama ve yürütme ay- nı şahis kontrolünde. Demokrası bununneresin- dedir, bunu anlayabilmek mümkün değıl. SEÇENEĞI HALK ÇIKARACAK' - Toplumun penceresinden bakoğımızda siya- setin birsorunu da seçenek, Buhükümetinşuaşa- mada seçeneği yok deniyor. \e diyorsunuz? - Halk bunu ortaya çıkaracaktır. Şimdi kim halkla daha fazla bütünleşiyorsa, bunu ortaya çı- karacaktır. 2002 seçimlerinin ortaya koymuş ol- duğu bir iktidardır ve bu iktidara da her iktidara tanınandan daha fazla süre tanınmış ve sabırla beklenilmiştir. Hükümetin Türkiye'ye yaraşır biçimde temsıl etme, taşıyabilme konulannda bir kabiliyetin olmadığı, bır başansının olama- yacağı anlaşılmaya başlanmıştır. Aynca geniş kitleleri derinden sarsan işsizlik, fukaralık, ça- resizlik gibi meselelere çare bulamayacağı, bir yandan da siyaseti dejenere eden yolsuzluk gibi G.fazetemizin Ankara Temsilcrsi Mustafa Balbay'ın sorulannı yanrtJayan DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, "Hükümet, IMF'nin talimatını köylüyü açlığa mahkûm ederek yerine getirecek" dedi. (Fotoğraf: KORAYAVCI) Türban sorununaFransız tnodeli- Hükümet imam hatip vc türban konusunu sık sık gündeme getiriyor ama çözüm için de bir şey üretemiyor. Bu konulanJa siz de zaman zaman hükümetle paralel görüş ortaya koyuyorsunuz. Sian çözümünüz nedir? - Bu hükümet göreve başlarken ilk söylediği şey -keşke yapabilseydi- her konuda uzlaşma aramak suretiyle geniş bir katıhmcı demokrasiden yana olacağız söylemi idi. Buniar lafta kalan güzel bir hoş seda ohnuştur. Hiç böyle bir uygulama görülmemiştır. Biz bu konuda iddialıyız. Şöyle ki: Bir yandan komplekssiz siyasi geçmişe ve rahatlığa sahip olmamız, bir yandan da her kesime açık diyalog sahibi olmamızdan kaynaklanmaktadır. Bugün bir başörrülüye sorun, Türkiye'de bir sorun yok derse bu yanıltıcı olur. Böyle bir sorun vardır. Bu meseleyi haklar ve özgürlükler çerçevesinde demokrasi zemini içerisinde görürsek burada bir uzlaşma zeminini bulabilmek mümkündür. Öğrenim özgürlüğü çerçevesine oturtmak gerekmektedir. Buradaki en uygun zemin, çözüm nerede? Bunu bizim idari yapımızın çok benzediği Fransa örneğinde görmek mümkün olacaktır. DP döneminde din ve vicdan özgürlüğü konusunda yapılan birtakım açılımların rejimı tehdit ettiğine daır bir sıkmrı olmamışrır. Bugün de aynısını yapabilmek mümkündür. Türkiye'nin rejiminin temelınde var olan laiklik müessesesınin korunması konusunda da DYP olarak zerre kadar bir tereddütümüz yok. - Fransız yönterni derken neyi kastediyorsunuz? - Şöyle, burada devlet okullannda ve ortaöğrenimde yasaklama vardır, özel okuJlar hariç, özel dini eğitim yapan meslek okullan hariç üniversitelerde hiçbir kısıtlama yokrur. Olay budur. Peki kamu kurumlannda nasıl bir uygulama olabiBr? Örneğin bir kadın polis dini inancun şöyle deyip, nasıl görev yapabiür? - Kamu görevlerinde dünyanın her yerinde buna benzer kısıtlamalar vardır. Söyleyeceğim bir şey yokrur. Oradaki ölçütünüzde kamu hizmeti açısından hizmet alan hizmet verendir. Hizmet veren açısından kural konur. Hizmet alan açısından bir kural koyabilmek mümkün degildir. çok önemli bir meseleye yaklaşımının saglıklı ol- madığı görülmüştür. Tabii bu süreçte Türkiye'de cumhuriyet tarihinde görülmedik ölçüde bir med- yapresıyle muhalefet karşı karşıya kalmıştır. Bu pres yeni yeni yırtılıyor. Türkiye seçim havası- na girerken çoksesliliğe yer veren, çoksesliliğe imkân tanıyan bir yeni alan yeni yeni açılmaya başlanmıştır. -Seçimsözükonuşulmaya başlarruşsa,fcolayko- lay gündemden düşmez. Sizin gündeminizde ne kadar? -Erken seçim talebınin yükselmesi gerekiyor. Çünkü bu hükümetin bu politikalan Türkiye'nin aşağı yukan büyük bir çoğunluğunun beklenti- sini karşılayamamıştır. Bu hükümet korkunç bir meşruiyet krizi içerisinde başladığı dış politika- da da ekonomide de dış telkinata açık uygula- malannı milletin taşıyabilme imkânı kalrnamış- tır. Bugün Türkiye'deki temel mesele bu iktida- ra karşı bu demokratık mücadelenin yükseltilme- si meselesidir. Biz bunuyükseltmeye devam ede- ceğiz. Bu hükümet kendisini vareden bütün se- bepleri unutmuşa benzemektedir. Kendisini ik- tidara taşıyan bütün kesimlerle arası açıktır. 'AKP'nindevletkurumlanyla gjrdiği çekişme- yi nasıl değeriendirryorsunuz? - Devlet dediğımiz nihayetinde hükümettir. Onun siyasi kanadı, siyasi gücü hükümettir. Dev- letin başka diğer kurumlan da vardır. Buralarda anayasal konumian gereği dogrudan hükümete bağh olan kurumlar vardır, olmayan kurumlar var- dır. Bütün bunlann içinde hükümetin ilişkileri- nin önemi olduğu ortadadır. Bir millet iradesini arkasına ahnış olan bir yapının bütün bu denge- leri en iyı şekilde muhafaza ederek millet irade- sini de öne çıkancı yönetim anlayışun ortaya koyması lazım. Hiçbir hükümetin hiçbir maze- reti olamaz. Millet size ülkeyi yönetin diye güç, kuvvet vermiştir. Bu gücü kuvveti kullanmakta muktedır değilseniz, uyumlu değilseniz, başan- lı değilseniz bunun mazeretini sisteme ve kurum- lara yükleyerek işin içinden sıynlamazsınız. Doğ- ru olanı, düzgün olanı yapmak ve milletin arzu- ladığı tarzda yönetimi başarmak zorundasınız. Ya- pacağınız şey budur. I OPLUMUNİSTEKLERİNİKARŞILAYAMIYOR Şarllar 2006'da seçirtıi gösteriyor - Seçim ortamına gkhüyor der- ken bir tarih var mı kafanızda? -Önümüzdeki seneyı geçmeye- cek diye düşünüyorum. Hükümet dayanabüdiği noktaya kadar da- yanmayı arzu ettiğini çeşitli ifa- delerle söylüyor, ama gelişen bu siyaset şartlan, ekonomideki ge- lişmeler, ezilmeler, alt gelir grup- lan, orta gelir gruplannın tama- men yok olması, bu hükümetin ta- şıyabilecegi biryük olmaktan çık- maktadır. 83 'ten bu yana baktığı- mızda ve 4 seneyi aşmayan seçim dönemleri olduğundan, Türkiye 4 seneyi aşmayan bir sürede ye- niden genel seçime gidecektir. Çünkü toplumun taleplerini kar- şılamakta zorlanan bu iktidann süresini daha fazla uzatması müm- kün olmayacaktır. -ERDEMİR,TtPRAŞveTürk Tdekom'un saüsı genelözeDeştir- mepootikasınuı dbşmda değerlen- dirüh'or. Sizne düşünüyorsunuz? - Şimdi orada kamuoyu tatmin olmadan bu kararlan alabitaıek kolay değil. Bugünkü dünyadaki demir-çehk piyasasının gelişme- si, Ereğli'nin, tsdemir'in kapasi- telerinin genişlemesi, yassı çeli- ğe olantalep arüşı, dünyadaki ge- lişmeler açısından baktığımız za- man, stratejik unsurlar açısından baktığımız vakit bu üç alanın da- ha farklı değerlendirihnesi gere- ği ortada. Burada ortaya çıkacak sonucun millet tarafindan kabul edilmesi için tatminkâr bir açık- lamanın yapılmasj lazımdır. Ka- palı kapılar yerine biz yönetim- de her zaman şeffaflığı savoınu- yoruz, çıkarsınız açık açık hangi gerekçelerle neyi nasıl yaptığını- zı insanlara anlatırsınız, insanlar tatmin olur ve kimse bir şey de- mez. Bu konjonktür sanki bu iş- lerin yapıhnası için anlamsız bir zaman gibi gözüküyor. - Tanmdaohıp bitenJeride top- hıma anlatmalan zorgörünüyor. Öviedeğümi? - Hükümet tanm politikasrnı bakanın ağzından söyledi. Ba- kan, gözünüzü toprak doyursun demedi mi? Dedi. Başbakan da "Yeter arük düşün miOetin ya- kaandan. Her şevi size mi verece- ğiz* diyerek bakışını açıkladı. Öy- le anlaşıhyorki hükümet, IMF'nin tanm nüfusunu yüzde 35'ten 15 düşürün talimatuıı çiftçiyi, köy- lüyü açlığa mahkûm ederek ye- rine getirecek. - Başbakan'm akaryakrt fîyat- lanylailgttiaçıklamalanflginç.FV yat kontrolünü yeniden devlete afanz diyerek ne demek Lstedi? - Sanınm başbakan yeni fiyat- landırmamekanizmasmı bilmiyor. Çünkü TÜPRAŞ, Özelleştirme Idaresi Başkanlığı kanalıyla Ma- liye Bakanı'na bağlı. Ya Başba- kan bütün bunlan biliyor,polüüzm adına bunu yapıyor ya da özelleş- tirme öncesi TÜPRAŞ 'la ilgili kafa kanştınyor. îkisi de çok va- him. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, milletten bir dönem görev talep ettiklerini söyledi. (Fotoğraf: AA) ir dönem başbakan olacağım- Sağıyeniden biçimlendirmeplajılanndan sözedhonunuz. Bunu açar mısıruz? - Bir açüımımız olacak. Bunlann hepsini önümüzdeki gün- lerde sizlerle paylaşacağız. Türkiye'de bugüne kadar siyaseti, halkın gözünden uzaldaştırdık. Bir yandan dediğim gibi hak- lar, özgürlükler demokrasinin gelişmesi, güçlenmesi bağla- mında Türkiye'deki sağın halk kitlelerince benimsendiği bü- yük bir kitlesel güce kavuşmanın ama biryandan da bunu eko- nomik şemsiyeyle ekonomik çerçeveyle özellikle ezilenleri bu içinde bulunduklan durumdan kurtaracak yollan da var etmek suretiyle yeni bir güçle ınsanlanmızı kucaklayacağız. Son 20 senehkhızü değişimden nasibini alan Türkiye'ninyaşadığı tec- rübeleri ve dünyadaki gelişimi ve muhtemel değişimleri de göz önüne abnak suretiyle Türkiye'nin önüne yeni bir toplumsal mukaveleyle çıkacağız. - Tiirkne'de yüzde 50 dolayında o> alan partiler topluma cid- di sloganlaria örülii bir ufuk \erdiler. Yeter söz mifletin. büyük Türkiye, ak günlere gibL. Siz ne \mt ediyorsunuz? -Bu iktidar bir reaksiyon iktidandır. Biz aksiyon iktidan ola- cağız. Bu iktidarmevcut siyasi konjonktürde ortaya çıkan eko- nomik krizler. yolsuzluklar, yoksulluğun ortaya çıkardığı ge- niş halk kitlelerinde oluşmuş olan reaksiyonu oya çevirdi. Fark- lı düşüncem daha var: Gerek DP 'den gelişimiz o günün demok- rasi patlaması, gerekse benim siyasette şahsi gelişmem itiba- nyla demokrasi, demokratikleşmeyi çok öne alıcı bir öncü ro- lumüz olacak. Bir dönem için göreve talip olacağım ben. Sa- dece bir dönem başbakanlık yapacağım. - Bir dönem başbakanlık sözünüz bağlavia mı? -Bir dönem görev talep ediyoruz milletten. Biz hükümet ol- duktan sonra yapılabilecek her türlü riski de göğüslemek su- retiyle bir dönem... - Ddnd dönem ada> olmayacak mısuuz? -Evet, bir dönem yapacağız ve yapılabilecek en radikal, en güçlü tedbirleri alma konusunda bütün riskleri omuzlamak su- retiyle gelecekte de partide bıradaletli rekabet ortamını var ede- rek milletin ıstediği yapıyı öne doğru çıkaracağız. ÜNEYDOĞU'YA BAKIŞ Artık iç düşman üretmeyeceğiz - Güne> doğu'ya bakışınızda bir değişiklik dikkati cekrvor. Kamuoviuıa \ansnan böyle. GörüşJerinizi açar mısuuz? - Meseleyı bir kere ülkenin bütünlüğu ko- nusunda görmek lazım. Sınırlarının değiş- mezliği, cumhuriyet rejiminin netligi konu- sunda bir kere herkesin bu müşterek zemin- de buJuşması lazım. Ne kalacak geriye? De- mokratik bazı açılımJar süreç ıçerisirıde ya- pıünak zorundadır. Burada bireysel haklara yönelik birtakım demokratik açılımlar yapıl- mıştır. Bunlan kolektif haklar bağlamına ta- şıma hevesi varsa buniar yanlışur. Silah ve şid- det yoluyla hiçbir şe>i hiçbir yere kabul etti- rebihnekmümkün değiJdir. Etnik temele da- yalı bir siyasetin Türkiye'de kabul edilebil- mesi mümkün degildir. Söz konusu dahi ola- maz. Insanlann farklılıklan bizim açımızdan birzenginliktir. Herkesi biz anasının karnın- dan doğduğu gibi hür ve eşit kabul ederiz. Bu daha fazla demokrasi, daha fazla hak, daha fazla özgürlük demektir. Bu çerçeve içeri- sinde. Türkiye bunu yapacak kabiliyette olan bir ülkedir. Burada meselenin ilacı elbette demokrasidir. Onu yükseltecek kaldıraçlar ve araçlar da ekonomik araçlardır. Biz artık iç düşman üretmeyeceğiz. İç huzur, iç kardeş- liîk_ iç beraberliği güçlendirmekyönünde önü- müzde önemli engeller yok. Hepimizi yürektenüzen sonaylardaki olay- lar bizi rahatsız etmektedir. Türkiye bir daha eski fılmlen göremez. Ama siyaset ne için var- dır o zaman? Her meseleyi güvenlik gücünün sırtına yıktığınız vakıt siz niye varsınız? Var- hğınızın sebebi sorgulanmaya başlanır. Siz bu- rada aktif olmazsanız, ülkeyi yönetenler ola- rak, hükümet olarak bu sefer buradaki yok- sulluğu istismardan kaynaklanan birtakım bölgesel siyaset hevesleri hak etmediği ölçü- de güçlenme sonucunu yakalayabilirler. Bu- nu da oiumsuz bir gelişme olarak görüyorum. DEĞIŞİM ISTEMI BÜYÜK Terörle mücadele görevi bize düştü - MehmetAğar Tıirkiye gündemine emni- yet teşkUaünda geldL Bu ldnüığinizle bütûn- leştiniz, insanlar sizi hep terörle mücadele edenbirMehmetAğar kimliği iletanıdı ve bu anlamda da size bakışlar çataOaştL Dalgah bir si>asi dönemin ardından şimdi genel baş- kansıruz. Siz kendi geüsimizi nasıl değerien- dirrvorsunuz? -Ben tabıi SBF'yı bitirdikten sonra kısa bir dönem emniyet teşhlatında çalıştıktan son- ra kaymakam oldum. Çocuk yaşta, 25-26 ya- şında işte köyü, kasabayı, muhtan, yolu, ko- operatifı, köprüyü, hayvancıhğı ziraati hep- sini tanıdım. 4-5 sene çahştık burada. Daha sonra Ankara, Istanbul gibi iki önemli şehri- mizin emniyet müdürlüğü görevlerini yaptım. Toplumdan kopmadım. Ondan sonra Erzurum Valiliği görevine atandığımızda Erzurum gi- bi doğunun en önemli ilinin ekonomik peri- şanlığını görerek 18 ay içerisinde iki üç tane büyük ekonomik projeyı var ettik. Daha son- ra Türkiye'nin ağır bır dönemi vardı, terörle mücadelede, görev bize düştü, yapılması la- zım gelenleri hukuk çerçevesi içerisinde yap- tık,risklerde aldık, inisiyatifler de kullandık. Türkiye'nin zor bir dönemi geçmesi gereki- yordu, o dönem de bize düştü. Bürokrasi ay- n biriştir, siyaset ayn bir iştir. Oradan kazan- dığımız deneyimler bize milletle bütünleşme- yen hiçbir bürokratik veya siyasi gücün ne- tice aJamayacağını gösterdi ve siyasete gir- dik. DEMİREL DENEYİM AKTARIYOR - DemireTi şimdi nereye koyuyorsunuz? Arada bir diyaloğunuz var. - Şöyle söylemek lazun, 40 yılı aşkm bir süredir Türk siyasetinde O vardır. Kendisi bugün aktif siyasetin zaten dışındadır. Özen- le de dikkat etmektedir iç politikarun dışın- da durmaya... Bu yönüyle DYP genel başkan- lığı makamında Jdm olursa olsun, böyle bir diyalogdan uzak kahnasının bir anlamı yok- rur diye düşünüyorum. Kendisinin engin bir terübesi vardır, dış politika alanında önemli bir şekilde bunlan bize aktarmaktadır. - Partinin içinde kuruhay için imza topla- malarvar. tç tiglgalanrnîi sürüyor. Durulacak mı? - Bizim siyasi geçmişimize baktığınız va- kit Demokrat Parti döneminde Hürriyet Par- tisi, Adalet Partisi döneminde, DYP döne- minde Demokrat Türkiye Partisi gibi üç de- neme ohnuş ve bu üç denemenin sonunda iki- sinin sonu asken müdahaleyle bitmiş, birinin sonu da baraj altında kahnakla bitmiş. Siya- set halkla beraber yapılır. DYP'nin tabanın- dan gelen büyükbir değişim talebi vardı, bu ilk merhalesidir, bundan sonra artık teşkilat- ta bu degişimi kendi kendilerine gerçekleş- tireceklerdir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle