Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
A TEMMUZ 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
dishab@cumhuriyet.com.tr 11
Ölümle sonuçlanan işkencelerin yapıldığı sorgu merkezlerinden biri İçişleri Bakanlığı binasında
Irak'taişkencevahşetiEh§ Haberler Servisi - Irak'ta içişle-
rine feağlı binmlerin de dahil olduğu
çok sayıda sorgu merkezinde ölümle
sonuçlanan işkencelerin sistemli hale
geldi^ı ve güvenlik güçlerine mali yar-
dım sağlayan ABD ve Ingiltere'nin
konu^a kayıtsız kaldığı öne sürüldü.
Ingiliz Observer gazetesi, gizli sor-
gu m«rkezlerinin yeni Irak yönerimi-
nin îçişleri Bakanlığı'na bağlı para-
militer polis birlikleri tarafindan yöne-
tildiğini ve ülkenin dört bir yanına ya-
yılmış bu merkezlerde son derece vah-
şi işlcence yöntemleri uygulandığını
yazdi-
Gazetenin bir haberinde, îngiltere
Savunma Bakanlığı'nın Irak güvenlik
güçlerine yaptığı 27 milyon sterlinlik
yardırnı onayladığına dikkat çekilir-
ken savunma bakanlığından bir kayna-
ğın bu yardımın Irak'ın yeni polis gü-
cûne gittiğini söylediği bildirildi.
Observer, ABD ve Ingiltere'nin po-
lis birimlerine yardımlannın dışında,
Irak'taki yetkililerin, burunlannın di-
• Observer gazetesinin Bağdat muhabiri, Irak'ta "demokrasinin sembolü"
olarak görülen yeni hükümete bağlı polis komandolannın işkence uygulamalarının vahşi
boyutlara ulaştığını ve sistematik hale geldiğini ortaya çıkardı. Sorgu yöntemi olarak askıya
almak, üzerinde sigara söndürmek, dizkapaklannı matkapla delmek gibi işkenceler uygulanıyor
ve bazı tutsaklar hiçbir hukuki yargılama olmaksızm öldürülüyor.
binde yapılan işkencelere kayıtsız kal-
dıklanna da dikkat çekiyor.
Haklannda yoğun insan haklan ih-
lalleri suçlamalan bulunan Irak poli-
sine bağlı komando birliklerinin, insan
haklan örgütlerinin erişemediği ve vah-
şi işkence yöntemlerinin uygulandığı
geniş bir "gizli gözalû merkezleri ağı-
nı* yönettiği belirtihyor.
Bir bölümü resmi olsa da çoğu "giz-
K" bu gözaltı merkezlerinde; askıya
alma, yakma, elektrik \ erme ve cinsel
taciz gibi işkencelerin yanı sıra, Obser-
ver'ın açığa çıkarttığı boğma, diz ka-
paklanna matkapla delik açma, kol ve
bacaklann kınlması gibi yöntemlerde
kullanıhyor. Observer, Bağdat muha-
biri Peter Beaumont'un açığa çıkardı-
ğı yeni uygulamalan kanıtlayacak fo-
toğraflann da bulunduğunu yazdı. Be-
aumont'un haberinde, işkence yapılan
merkezlerden birinin, Irak içişleri Ba-
kanlığı binasının yedinci katında bu-
lunduğu belirtildi.
£1 Niami öldürüldü
Resmi ve resmi olmayan sorgu mer-
kezleri arasındaki işbirliği, "ABD'nin
demokrasi götürdüğü" Irak'ta işken-
cenin sistemli hale geldiğinin kanıtı
olarak gösteriliyor. Müslüman Ulema
Konseyi 'nin üst düzey yetkililerinden
biri olan ve direnişi destekleyen Ha-
san d Niami nın "kaçuTİdıktan" son-
ra cesedinin bulunduğunu aktaran Be-
aumont, 24 saat süresince yapılanlann
bedenindeki izlerden anlaşıldığını ya-
zıyor. Otopsi fotoğraflannı gören mu-
habire göre El Niami'nin bileklerinde,
askıya ahndığını gösteren kelepçe iz-
leri ve göğsünde yanık izleri var. Be-
denini, bir kablo ile yapıldığı anlaşı-
lan kırbaç izleri ve sigara yamklan
kaplamış durumda. Burnu ve bir kolu
kınk olan El Niami'nin sol dizinin iki
yanında kurşunla yapıhnası mümkün
olmayan yuvarlak yara izleri var. Ölü-
müne ise yakın mesafeden göğsüne
ateş açılması yol açmış; son iki kurşu-
nun da kafasına sıkıldığı anlaşılıyor.
Observer, askıya alınma, vücudun ütü
benzeri bir nesneyle yakılması ve diz
kapaklanmn delinmesinin yeni Irak'ta
yaygın işkence yöntemleri olduğunu
vurguluyor.
işkence savlannın uluslararası göz-
lemciler tarafindan da doğrulandığı
kaydedüiyor. insan Haklan Izleme Ör-
gütü, 6 ay önceki bir raporunda Irak'ta-
ki "terör suçlulanna" dönük işkence
iddialarını doğnılamıştı. Observer, bu
vahşetin bir merkezi varsa, bunun içiş-
leri Bakanhğı ve buraya bağh olarak
operasyon yürüten polis komandolan
olduğunu belirtiyor.
' Yüzde yûz itiraf ettirilir'
içişleri Bakanlıgı'na bağlı "Hızh
Baskm TugayT ve "Kurt TugayT, hak-
lannda yoğun suçlamalann olduğu bi-
liniyor. Sıkı güvenlik önlemleriyle ko-
runan bu binada yüzde yüz itiraf ettir-
mekle övünen yetkililerin bulunduğu
ve binadaki sorgu merkezinin 7. katta
olduğu kaydedüiyor.
insan Haklan Bakanlığı 'nın da Bağ-
dat'taki gizli sorgu merkezlerinden bi-
rinin yakımnda olduğu, bakanlığın iş-
kence kurbanlan için uluslararası gün
kutlamalannda "İşkenceye hsvn*" ya-
züı afişler altında kek yiyip kola içe-
rek görev yaptıklan kaydedüiyor.
Bağdat yönetimi, işgal askerlerine karşı savaşan örgütlere siyasi sürece katılma çağnsı yaptı
'Hükümetin kapısı direnişçilere açık'• Talabani ve Barzani,
lCerkük'ten sürülen Kürtlerin
derhal kente dönmesini
istediler. Mısır'tn yeni göreve
başlayan Bağdat Büyükelçisi
IhabElŞerifkaçınldı.
Bağdat'ın kuzeyinde bir araca
yerleştirilen bomba, 3 Irak
askerinin ölümüne yol açtı.
Hille'de düzenlenen intihar
saldınsında 4 polis öldü.
Dış Haberler Servisi - Irak hükü-
meti, ülkedeki işgal askerlerini he-
def alan direnişçilere, siyasi sürece
katılmalan çağnsında bulundu. Mı-
sır'ın yeni göreve başlayan Bağdat
Büyükelçisi îhabelŞerif önceki ge-
ce kaçınldı.
Başbakan tbrahimCaferi'nin söz-
cüsü Laith Kuba, direnişçilerin ko-
alisyon güçlerinin Irak'tan çekilme-
sini çabuklaştırma amacını, siyasi sü-
reçle hayata geçirebileceklerini be-
lırterek Iraklı siviller ve güvenlik
güçlerini öldüren direnişçilerle ise
görüşme olmayacağmı kaydetti. Ku-
ba, yabancı güçlere karşı savaşan
direnişçilerin seçimlerden önce si-
yasi sürece katılımlanmn hedeflen-
diğini belirterek ABD'li yetkililerin
bazı örgütlerle görüştüğüne ilişkin
haberleri de doğruladı. Laith Kuba,
hükümetin bu tür temaslan destek-
ledigini belirterek "Kapı, siyasi sü-
recin parçası obnak isteyenlere açık"
dedi.
Başbakan îbrahim Caferi, Iraklı
yetkililerin "tüm dünya adına te-
rörte mücadefc ettiklerini ve bu ne-
Bağdat'ta önceki gün patlayan bombalı araç, 4 potisk 2 srviün yaralanmasına yol açü. (Fotoğraf: AP)
denk uluslararası toplumun Irak'a
mali destekte bulunnıası gerektiğmi"
bildirdi. Caferi. önceki akşam
"Irak'ın insanlığı savunmak adına
kandöktüğünü" belirterek "Irakta
demokratik süreç başansc olursa,bu
kelereyayılabilir'' diye konuştu.
1 Haziran'da, devrik lider Sad-
dam Hüseyin sonrası dönemin ilk
Mısır büyükelçisi olarak atanan El
Şerif önceki gece kaçınldı. Polis
dün 51 yaşmdaki elçinin, diploma-
tanıklan El Şerif in El Camia sem-
tindeki Rabiy caddesinde gazete al-
mak için aracından indiği sırada si-
lahlı 8 kişi tarafindan kaçınldığım
belirttiler. Olay sırasında El Şerif'in
aracmda yalnız olduğunu belirten
kez demokratik ülkeler tehdit altm- tikplakataşıyanCherokeemarkaci- görgü tanıklan, silahlıkişilerindip-
daolur. Bomba yüklüaraçlar dış ül- pının bulunduğunu söyledı. Görgü lomatı Amerikan casusu olmakla
suçlayarak bağu-dığmı kaydettiler.
Görgü tanıklan, saldırganlann ön-
ce tabancalarının kabzalanyla El
Şerif i dövdüğünü, kanlar içinde
kalan elçiyi bir aracm bagaj uıa bin-
direrek uzaklaştıklanm belirttiler.
Dün Bağdat'ın kuzeyinde bir araca
yerleştirilen bomba, 3 Irak askeri-
nin ölümüne yol açtı. Hille'de düzen-
lenen intihar saldınsmda 4 polis öl-
dü, 26'sı yaralandı. ABD Adalet
Bakanı Alberto Gonzaks dün Irak'a
sürpriz bir ziyaret yaptı. Gonzales,
Irak hükümetirün demokrasiye olan
bağlılığım överek "Demokrasi ve
hukukun geüşmesi için çok şey ya-
pıyoruz" dedi.
'58. madde uygulanacak'
Devlet Başkanı Celal Talabani ve
Kürt bölgesinin Başkanı Mesud Bar-
zani, Saddam Hüseyin dönemınde
Kerkük'ten sürülen Kürtlerin ana-
yasanın onaylanmasından sonra de-
ğil, kente hemen dönmeleri gerek-
tiğini bildirdiler. Talabani, önceki
gün kuzeydeki Duka'da Barzani ile
düzenlediği ortak basm toplantısın-
da, "Kürthalkıve Barzani adma, 58.
maddenin hemen uygulanmasını is-
teyeceğiın" dedi. Birleşik Irak Itti-
fakı ve Kürt Ittifakı'nm hükümetin
kurulmasından önce bu konuda an-
laşmaya vardıklannı belirten Tala-
bani, "hükümetin bu maddeyi hemen
uygulamaya geçirmesi gerektiğmi"
söyledi. Yürürlükteki geçici anaya-
sanın 58. maddesi, Saddam Hüse-
yin döneminde "Kerkük'ün zorla
Araplaşnnlmasının etkflerinin düzd-
tümesini'' öngöruyor.
YABANCI DÜSMANLIĞININ EN YOĞUN OLDUĞU ÜLKE
Irak'ta halkınyüzde 6Vi
Türiderisevmiyor
BAŞBAKAN NANO İLE ESKİ BAŞKAN BERİ$A YARIŞIYOR
Arnavuûuk'ta seçmenler
sandık başındaydı
Dış Haberler Servisi - Irak' ın yabancı düş-
manlığının en yoğun ülke olduğu, halkın yüz-
de 61 'inin "Türkkomşu istemetfiği'' ortaya çık-
ti. Michigan Üniversitesi ve Doğu Michigan
Üniversitesi'nden büim adamlannca yapılan
bir çalışmaya göre, Irak halkının yüzde 8O'i
yabancılan komşu olarak reddediyor, yüzde
61'i ise Türk komşulannı istemiyor. Michi-
gan Üniversitesi'nden iki siyaset bilimci Ro-
nald F. Inglehartve MarkTeskr ile Doğu Mic-
higan Üniversitesi'nden sos-
yolog MansurMoaddd tarafin-
dan ortaklaşa yapılan bir çahş-
ma, Irak'ın, dünyanın yaban-
cı düşmanlığının en yoğun ol-
duğu ülke olduğu sonucunu
verdi. Michigan Üniversite-
si'ndeki bir toplantı sırasında
açıklanan çalışmada. 2004 yı-
lında 2 bin 325 Iraklının katılımı ile yapılan
bir anketin sonuçlan, Dünya Değerler Anke-
ti ve Avrupa Değerler Anketi çerçevesinde
1999 yılından beri 85 ülkede toplanan veriler
ile karşılaştınldı.
Çalışma, Iraklılann yüzde 80'inin, yaban-
cılan komşu olarak istemediğini ortaya koy-
du. Bu oranın, ABD'de yüzde 10-15 düzeyin-
de kaldığına dikkat çekildi. Washington Post
• ABD'li bilim
adamlannın yaptığı
araştırmaya göre,
Iraklılann yüzde 61 'i
Türk komşu istemiyor.
gazetesinde yayımlanan çahşmanın sonuçla-
nna göre, Iraklı Araplar ve Kürtler, başlıca Is-
lam ülkeleri dahil, diğer toplumlarda rastlan-
mayan bir biçimde yabancılan reddediyor.
Her 10 Iraklıdan 9'unun, komşu olarak bir
ABD'li, bir Ingiliz veya bir Fransızı isteme-
diğini bildirildi.
Iraklılann, komşu ülkelerin halklanna da
olumsuz bir tutum içinde olduğu belirlendi.
Iraklılann yüzde 6 l'i, Türkleri komşu olarak
^ ^ _ ^ _ istemediğini söyledi. Bu oran,
Iranlılar için yüzde 55 olarak
gerçekleşti. Iraklılann en sı-
cak baktıklan komşu ülkenin
ise Ürdün olduğu ortaya çık-
tı. Ancak yine Iraklılann yüz-
de 44'ünün Ürdünlüleri kom-
şu olarak istemediği belirlen-
di. Bu arada, Iraklılann yüz-
de 93 'ü, erkeklerin kadınlardan daha iyi lider
olduklannı belirtti. Bu oran, Kürtler arasın-
da yüzde 72'de kaldı. Ancak bu oranlann,
tüm ülkelerin ortalaması olan yüzde 42'ye
göre çokyüksek olduğuna dikkat çekildi. Öte
yandan, Iraklılann yüzde 85'inin, "demokra-
siyi en iyi yönetim şekü" olarak nitelendirme-
leri, anketin umut veren birkaç unsurundan biri
olduğu belirtildi.
Dış Haberler Servisi- Arnavutlukhalkı 140
sandaryeli parlamentonun yeni üyelerini be-
lirlemek üzere dün sandık başındaydı. 22 si-
yasi partiden 2858 adayın yanştığı genel se-
çimin sonucu, ülkenin Avrupa Birliği ile iliş-
kileri ve NATO'ya katılım çabalan nedeniy-
le kritik görülüyor.
2 milyon 800 bin kayıth seçmenin bulun-
duğu ülkede, daha önce yapılan seçimlerde
usulsüzlükler olmuş, kaybeden partiler so-
nuçlan hiçbir zamankabulet- ^ ^ _ _ ^ ^ _
memişlerdi.
Bu seçimlerde ise NATO ve
AB, sadece serbest ve özgür se-
• Amavutluk'ta dün
yapılan genel seçimlerin
yahst Bütünleşme Hareketi'nin de seçim son-
rası hükümeti oluşturmada önemli rol alabi-
leceği behrtiliyor.
Hem sosyalistler hem de demokratlar, NA-
TO ve AB ile bütünleşmeden, Washington ile
iyi ilişkilerden ve kak, Afganistan, Bosna gi-
bi ülkelere asker gönderilmesinden yana. Dd
parti arasındaki ana aynlık, Demokratik Par-
ti'nin yatınmlan teşvik için vergilerin yan
yanya kesilmesini önermesi. Amavutluk Cum-
_ _ ^ ^ ^ _ hurbaşkanıAlfredMoisiu,se-
çime katıhmın çok önemli ol-
duğunu, 3.5 milyon nüfuslu
çimlerin ülkenin birliğe üyeli- sonuçlan, Avrupa Birliği
ginin yolunu açabilecegini vur-
gulayarak Arna\r
ut yetkilileri
uyardılar. AmavTitluk'un, ge-
lecek yıl NATO'ya, 2015'e ka-
ile NATO'ya katılım
çabalan açısından önem
taşıyor.
dar da AB'ye üye olması hedefleniyor.
Seçimlerde, Başbakan Fatos Nano'nun li-
derliğindeki Sosyalist Parti üçüncü defa ikti-
dara gelmek için, eski Devlet Başkanı SaH
Berişa liderhğindeki Demokratik Parti muha-
lefeti de ülkeyi AB'ye daha yaklaştıracakla-
n iddiasıyla yanşıyor.
Son kamuoyu yoklamalan iki partinin oy
oranlannın birbirine çok yakın olduğunu gös-
teriyordu. Üir Meta'nın liderhğini yapüğı Sos-
ülkenin "zor döneminin'
1
so-
na ermesi ve yüksek standart-
lara kavuşmak için bunun şart
olduğunu açıkladı. Cumhur-
başkam Moisiu, genel seçi-
^ ^ ^ min, ülkenin "refaha yolahna-
sı için'' büyük fırsat olduğunu vurguladı.
Yakın zamanda açıklanan bir BM raporu,
Arna^•utluk nüfusunun dörtte birden fazlası-
run günlük 2 dolann altında bir gelirle, yok-
sulluk sınınnın altında yaşadığını ortaya ko-
yuyordu. Avrupa Güvenlik ve işbirliği Teşki-
latı (AGlT), Avrupa Konseyi ve sivil toplum
kuruluşlanndan 500 kadar uluslararası göz-
lemdnin izlediği seçimin resmi sonuçlannın
bugün açıklanması bekleniyor.
BIÇAK SIRTI
EROL MANİSALI
'Yavaş Olüm'...
Kuğunun Ölümü Gibi...
Avrupalılar buna "yavaş ölüm" adını takmışlar.
Türkiye'nin AB ile ilişkilerinde sürekli olarak oya-
lanırken bütün kalelerin yavaş yavaş ele geçiril-
mesi ve sömürgeleştirilmesine Âvrupalının verdi-
ği şık ve anlamlı isim bu!..
Yavaş ölüm.. yavaş yavaş, aynen "Kuğunun
ölûmü"nde olduğu gibi.
Ancak burada çırpınan ve ele geçirilmek iste-
nen bir millet, bir cumhuriyet, bir toplum. 70 mil-
yonu aşan bir halk.. ve Âvrupalının uygun gördü-
ğü isim, "yavaş ölüm"...
Tabii insanlar Kuğu Gölü balesinde olduğu gi-
bi yok olmuyorlar. Ama sömürgeleşiyoriar, göniin-
mezzincirierle ellerinden, kollanndan ve beyinle-
rinden emperyalizme bağlanıyorlar.
- Onlann dev tekelleri pazanmıza egemen olu-
yor. Yerii (ulusal) şirketler kayboluyor. Erdemir'ler,
Seydişehir'ler, TÜPRAŞ'lar, SEKA'lar, THY, Te-
kel'ler ve daha niceleri, yabancı dev tekellerin eli-
ne geçiyor.
Sanayileşme politikamız olmuyor. Onlann dev-
letleri ve şirketleri bizim sanayimizi yürütmeye
başlıyor.
- Işçi, yabancı devlet tekellerinin ve bu tekel-
lerie biriikte çalışan Batı devletlerinin güdümüne
ve insafına terk ediliyor.
- Köylü de dev Batı tekellerinin Türk tanm sek-
törüne egemen olmasıyla "ucuz bireylerden olu-
şan bir topluluk" haline geliyor.
- Eğitim kurumlan gayri milli sermayenin ve ya-
bancı devletlerin güdümüne giriyor. öğrenciler
kendi toplumundan kopanlıyor...
- Lozan masaya yatırılıp Sevr'e doğru bir mav-
na gibi sürüklenmeye başlıyoruz...
Işte Türkiye-AB ilişkilerinde öngörülen sonuç,
"yavaş ölüm" budur. Yalnız AB'nin değil, içimiz-
deki bazı çevrelerin de "yan bilinçli öngörülen"
ile örtüşen bir sonuçtur. Onun için Ankara'daki ün-
lü bir danışman, televizyon kanallannda geçen yıl
bağıra bağıra "200 yıldır ilk defa Batı'nın talep-
leri ile bizim taleplerimiz örtüştü" diyebilmişti. Ta-
bii o şahsın "bizim" sözcüğü ile kastettiği "sade-
ce kendilen" idi. Yoksa 70 milyonun bundan ha-
beri bile yoktu. Bu tespitimi Cumhuriyet'te yaz-
mıştım.
Yavaş ölüm Batı'nın Türkiye üzerindeki talep-
lerinin kimileri tarafindan karşılanması ile gerçek-
leşebilir. Âvrupalının yavaş ölüm ile kastettiği de
budur. Talep ve dayatmalann yavaş yavaş yerine
getirilmesi eylemi.. yavaş yavaş gerçekleşen bir
ölüm. "Kuğunun ölümü" gibi bile değil. Çırpın-
ma bile görülmeyecek...
Bekleme odasında iğfal mi?
Ben buna bekleme odasında iğfal adını ver-
miştim. Benimki Âvrupalının "yavaş ölüm" ben-
zetmesinden daha masum bile sayılabilir. Kitabı
bu adlayayımladığım zaman bana "Çok sert de-
ğil mi?" diye takılanlan Âvrupalının mat ettiğini gö-
rüyorum. Yavaş ötüm diyerek adını dümdüz koy-
muş, "Bu bir ölümdür" diyor.
Avrupalı böyle diyor; sonunda ölüm olduktan
sonra bekleme odasında olan bitenlerin tartılma-
sına, ağırya da hafıf denilmesine de gerek kalmı-
yor; her şey zaten bitmiş olmuyor mu?
Adamlar bunu değişik ifadelerle zaten hep söy-
leyegeldiler
- Valery Giscard d'Estaing "Türkleri kandır-
makla ayıp etmiyor muyuz?" diye kaç yıldır söy-
leyip duruyor.
- 2002 Kopenhag doruğunda Danimarkalı ve Al-
man dışişleri bakanları, bütün gazetecilerin göz-
leri (ve kulaklan) önünde "Türkiye'yiönce uyuta-
cağız, sonra da unuturuz" demediler mi?
- Daha dün Chirac, Merkel ve birçoklan, "Tür-
kiye için çok özel koşullan uygulamak gerekecek-
tir" diye açıklamalar yapmadılar mı? Yeni açıkla-
nan çerçeve anlaşmasına, 17 Aralık dışında yeni
kısrtlamalar getirilmedi mi?
Avrupa'nın yavaş ölüm benzetmesine şaşıran-
lar kimler biliyor musunuz? 1989'da AB tarafin-
dan reddedildikten sonra, Türkiye'yi özel statü-
ye (ve yavaş ölüme) götürürken, üye yapıyoruz di-
ye halkı kandıranlardır.
Avrupalı da "yavaş ölüm" deyince bunların
maskeleri, sadece bizler tarafindan değil, bazı
Avrupalılar tarafindan da düşürülmüş oldu.
Telaşlan ve korkulan bundan...
www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali
TAHRAN'DAN SAVUNMA:
Ifdra kampanyası
yürütülüyor
Dış Haberler Servisi -
Iran, Avrupalı politi-
kacılar ve basından,
Cumhurbaşkanı Mah-
mud Ahmedmecad hak-
kmdaki iftira kampan-
yasına kapıhnamalannı
istedi. Dışişleri Bakan-
lığı Sözcüsü HamidRı-
za Asrfi dün yaptığı ba-
sm toplantısında, suçla-
malann yanlışhğınm or-
tada olduğunu, bu ne-
denle de bunlara yamt
verme gereği duyma-
dıklaruıı söyledi. Ase-
fi, "Avrupahlara, Si>o-
nist nıedyanın tuzağına
düşmemelerini ve kendi
çıkârlannı ABD ile Si-
yonist unsurunkinden
a>Trmalannıtavsrve edi-
yoruz" dedi. Rıza Ası-
fı, "Düşman bu suçla-
malan, seçimlerdeki
yüksek kaühmı maske-
lemek için ortaya atö"
diye konuştu. Ahmedi-
necad, Islam devrimi
sonrasında ABD'nin
Tahran büyükelçiliğin-
deki baskına katılmak
ve 1989'da Viyana'da
Iranlı 3 Kürt politikacı-
nın öldürülmesini plan-
lamakla suçlanmıştı.
Iran Cumhurbaşkanlı-
ğı Güvenlik Danışman-
lığı görevinden yeni ay-
nlan Said Hacaryan ise
Iran'daki devrimden son-
ra ABD Büyükelçili-
ği'nin işgal edilmesine
ait fotoğraflarda görü-
len kişinin, Ahmedine-
cad değil, Taki Muham-
medi adlı bir militan ol-
duğunu söyledi. Hacar-
yan, Ahmedinecad'ın ne
Avusturya'da bir IKDP
Genel Sekreteri Abdül-
rahman Kasımlo'nun öl-
dürülmesi ne de büyü-
kelçilik baskmıyla ilgi-
sinin bulunmadığını
söyledi.