17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 2005 ÇARŞAMBA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edırne Kocaeli Çanakkale Izmir Manısa Aydın Denızlı PB PB PB PB PB PB PB PB 22 24 25 19 24 24 24 24 Sinop B 19 Adana PB 23 Samsun B 24 Mersın PB 21 Trabzon PB 23 Dıyarbakır PB 24 Giresun B 21 Şanlıurfa PB 26 PB 21Ankara B 19 Mardin Eskişehir B 22 Siirt PB 22 Konya B 19 Hakkâri PB 18 Sıvas B 19 Van PB 18 Zonguldak B 22 Antalya PB 22 Kars Y 15 Yurdun doğu kesımlerı ı|p ofjle saatlerınden sonra guneybatı kesımlerı parçalı çok bulutlu, Doğu Anado- lu'nun kuzeydoğusu ıle Art- vın çevrelerı sağanak ve gok gurultulıı sağanak ya ğışlı, dığer yerler parçalı az bulutlu geçecek Hava sı- caklığı, yurdun ıç ve batı ke sımlerınde artacak, Gurıey doğu Anadolu'da azalacak, dığer yerlerde önemlı bır değışıklık olmayacak DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Bruksel Parıs Bonn PB 0 PB PB Y Y PB PB 1ü g 6 14 15 11 17 16 Münih PB 11 Zürih Berlın Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB Y PB Y Y Y Y PB 13 16 20 11 20 18 16 21 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflıs Kahıre Sam Y PB Y PB PB Y Y PB R b 32 16 25 30 21 11 30 ?9 Taşkent •Tahran QfAçık Parçalı bulutlu Sibh , Bulutlu k Çok bulutlu . Yağmurlu ..l.»W Karlı Gok gurultülu GUNCEL CUJVEYT ARCAYUREK I Baştarafı 1. Suyfaıla Amerika'da bulunan hayal gücü geniş mi geniş Devlet Bakanı Ali Babacan verdi. Babacan bu ör- neği RTE'nin yaz başındaki olası ABD gezisine de- ğınirken "Başbakan hangi ülkeyi ziyaret etse o ül- ke gündeminin birnumarası oluyor" diye açıkladı. Oysa RTE'nin ABD'ye teşrifini duyuran haber, New York Times gibi bir gazetede 15. veya 20. sayfada on satırı geçerse ne âlâ! ••• VVashington'dan yansıyan haberler ise başka havalar çalıyor. Amerika gezisinde, RTE'nin sav- ladığı gibi kızının diploma törenine katılmak de- ğil, asıl amaç Başkan Bush'la görüşebilmek! Ne ki VVashington, randevu vermekte yavaş kalıyor. Zira ABD'Iİ ve Türk diplomatlar, "Başkan Bush, RTEile gûrüşebilir. Ama bu ortamda ne gö- rüşecekler" sorusuna yanıt arıyorlar. Amerikalıların bulduğu ilk gerekçe (koşul); baş- ta RTE olmak üzere Türk hükümeti yetkililerinin, gerek ikili ilişkilerin önemini gerekse bölgesel ko- nulardaki anlayış birliğinı Türk kamuoyuna net mesajlarla yansıtmaları... RTE, Bush'la görüşmeyi gerçekleştirmek, son zamanlarda ortaya çıkan, iki ülke arasında ger- ginlik yaratan konulardaAmerikalılan iknaetmek için VVashington'a gönderdiği Dışişleri Müsteşa- rı Ali Tuygan da her şeyin yolunda gittiğini ifade ederken "tek bir eksiklikten" söz ettı ve: "Tek eksığin, yapılanların ve ikili ilişkiye veriten önemin -tabii hükümet tarafından- 'daha fazla seslendirılmesi' olduğunu" söyledi. Kısacası, Amerikalılar Başbakan'ın TV'lere çıkıp Amerika'dan başka dostumuz yok, en büyük Ame- rika diye -Amerika karşıtı- halka seslenmesini ve bölgesel konularda Amerika ile anlayış bırlığı ıçın- de olduğumuzu halka benımsetmesıni istiyorlar. 2003'te RTE'nin Amerika'ya gitmesinden ön- ce VVashington'da derin temaslar yapan eski Müsteşar Uğur Ziyal'in aksıne bu kez Müsteşar Ali Tuygan'ı, örneğin Dışişleri Bakanı Rice, Sa- vunma Bakanı Rumsfeld gibi ön plandaki yetki- lilerin kabul etmemesi, ABD'nin Türkiye'ye ve RTE'nin Beyaz Saray'la görüşme ıstemine soğuk baktığının göstergesı değil mi? • •• RTE'nin AB'de Türkiye'yi "parçalamak" iste- yenlerin bulunduğunu, daha önce "teşvik eden- lerin yavaş yavaş engeller çıkarmaya başladığını" içeren sözleri Brüksel'de tepkılere neden oldu. AB'nin Türkiye'yi parçalamak istediğine inanı- yorsa RTE; neden hâlâ AB üyeliğinı hükümetin gündeminde birincı maddede tuttuğunu soran- lar olduğu gibi; RTE'nin "17 Aralık'ta AB gerçek- leriyle karşılaştığı ve bu gerçekleri dayatma ola- rak algıladığı" da artık açıkça ifade ediliyor diyen- ler de çoğunlukta. Başbakan RTE istediği kadar ABD ile yüksek düzeyde ilişkilerin tıkırında gittiğini söylesin, di- lediği kadar AB açısından sakıncalı bir gelişme ol- madığını yinelesin... doğruları yansıtmıyor. "Almadan ver" diye özetlenen dış politikamız şu günlerde hükümette kafa karışıklığını yansıtıyor. SÖYLEŞİ ArrlLÂiLHAN \..Hoş Geldin, Tanzimât-ı Hayriye!./ • Buştamfı Arka Sayfada nes'i, Euripides'i, Horatius'u, Vergilius'u okusun- lar; yalnız birisini değil, hepsini okusunlar.. onla- rın etkisi ile yetişen Avrupa Edebiyatlarını oku- sunlar.." Ataç'tan rastgele alınmış bu satırların, çok daha şiddetlilerini; meraklısı, 7ra/ma/7eyh//i'eserlerinde bu- labilir. Esasen Millî Şef ve Hasan Âli Yücel de, Yu- nan klasıklerini okuttukları gibi; çocuklara Latince'nin öğretileceği, 'özel liseler' de açmışlardı. Ben bunun, Batı Emperyalizmi'nın, sömürgelerinde uyguladığı bır düzen olduğunu, yıllar sonra Paris'te tanıdığım, Afrikalı -başta Dr. M'ba- zenci dostlarımdan öğren- dim. lyi de, onlar henüz sömürgeydiler; oysa biz, Is- tiklâl Harbi yapmış, 'ulusal demokratik devrim'e geçmiştik; nasıl oluyordu bu benzerlik? ... Oysa Câzl demlştî kl... Daha da acıklısı şu mudur? Mustafa Kemal'in, aynı konuda şu istikâmetı gosterdığıni, acaba o sorumlular okumamışlar mıydı? "...şimdiye kadar izlenmiş olan öğretim ve eği- tim yöntemlerinin, milletimizin gerilemesinde, en önemli âmil olduğu kanaatindeyim; onun için ulu- sal bir eğitim programından söz ederken, (buraya dikkat) eski devrin hurâfelerinden ve ulusal nite- liklerimizle hiç ilişkisi olmayan yabancı fıkirierden; Doğu'dan ve Batı'dan gelebilen, her çeşittesirden uzakta; ulusal seciye ve tarihimizle orantılı, bir kül- türü kastediyorum; çünkii ulusal dehâmızın geliş- mesi, ancak böyle bir kültürle sağlanabilir, (bura- ya dikkat) rastgele bir 'ecnebi kültürü', şimdiye ka- dar izlenen yabancı kültürlerin yıkıcı sonuçlannı tekrar ettirebilir Kültür, zeminle orantılıdır, o zemin ise milletin seciyesidir.." (Temmuz 1921) O 'yıkıcı sonuçları', bugün, elle tutulabilir halde, çevremizde görüyor muyuz, görmüyor muyuz? Pe- ki, kim haklıymış? Sıvas zanlısıyakalamlı ISTANBUL (AA) - Sıvas'ta 12 yıl önce 37 ki- şinin ölümüyle sonuçlanan Madımak Oteli yangı- nı olayına karıştığı gerekçesiyle aranan bir kişi, Atatürk Havalimaın'nda yakaîandı. Alınan bilgiye göre, 2 Temmuz 1993'te Madı- mak Oteli'nin yakılması olayına kanştıklan ge- rekçesiyle haklannda gıyabi tutuklama karan ve yakalama müzekkcresi bulunan 38 kışi arasında adı geçen Tiıfan Caynıaz, uçakla Türkıye'ye gel- diği Atalürk Havalimanı Dış Hatlar Terminalı'nde gözallına alındı. Terörle Mücadele Şube Müdürlü- ğu ekiplerinc tcslim edılen Caymaz'ın, hakkında- kı gıyabi tutuklama karan vıcaluye çevrilmek üze- re Bakırköy Adhyesı'ne sevk edıleceğı belirtildi. Uyuşturucu patlaması• Baştarafı 1. Sayfada Yeniden Sağlık ve Eğitim Der- neği'nce Istanbul'da yapılan araştırma, hse 2. sınıf öğrencile- rinin madde bağımhlığının pen- çesınde olduğunu ortaya koydu. İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin Dolapdere Yerleşkesi'nde araş- tırma sonuçlan hakkında bilgi veren Araştırma Koordinatörü Doç. Dr. Kültegin Ögel, îstan- bul'un 15 ilçesindeki 43 okulda, 104 sınıfta eğitim gören 3 bın 168 lise 2 öğrencısıne bır anket- le sorular yöneltıldığını anlattı. Anket sonucu elde edılen bulgu- lan açıklayan Ögel, ankette yö- neltılen soruların 2001'de ger- çekleştirilen anketle aynı oldu- ğunu, böylece bire bır karşılaştır- ma yapılabildiğini kaydelti. Ögel, 2004'te 2001 'e göre lise 2. sınıf öğrencileri arasında tütün kullanımının yuzde 72 7, alkol kullanımımn da yüzde 17.6 ora- nında düşüş gösterdiğım bildirdi. Tütün kullanımındaki düşüşü ya- sak ve kampanyalara bağladık- larını vuıgulayan Ögel, esrar kul- lanımında ise 2001 'e göre yüzde 75 artış olduguna dikkat çektı. Korkutucu artış Ögel, uçucu madde kullanımı- nın yüzde 40.5, yeşil reçete ile satılan yatıştıncı hap kullanımı- nın yüzde 15.8, uyuşturucu hap kullanımının yüzde 184.6, sen- tetik hap kullanımının yüzde 287.5, eroinin de yüzde 100 ar- tış gösterdığının saptandığını dı- le getırdı. Madde kullanımının erkeklerde kızlara göre daha yaygın olduğunu da belirten Ögel, ancak son yıllarda kızlar- da da artış kaydedildiğini söyle- di. Ögel, en kolay bulunabilen zararlı maddenin 2001 'de uçucu maddeler iken, 2004'te esrar ol- duğunu, bulunabilirliği en fazla olan maddenin de sentetık hap olan Ecstasy olduğunu kaydettı. Türkıye'de ılk kez karşılaştınla- bılır bıx çalışma yapıldığını an- latan Ögel, sonuçların Istanbul genelını yansıttığını belirtti.. Ögel, "Amsterdam'da Ecs- tasy kııllanım oranı yüzde 18, buranın nüfusu 2 nıilyon. ts- tanbul'un nüfusu 12 milyon. Avrupa ülkeleriyle karşılaştır- dığımızda ise tstanbul'daki kullanım oranı sayı olarak yüksek, ama yüzde olarak dü- şük. Avrupa Ulkelerinde de Ecstasy kullanım hızında artış görülüyor" dedi. Ögel, sanayi- leşmeden yaşanan hızlı kentleş- menın madde bağımhhğını art- tırdığına dikkat çekti. istanbul ll Milli Eğitim Mü- dürlüğü'nün desteklediği araş- tırmayı, Ögel'in koordinatörlü- ğünde, psikolojik danışman Se- vil Taner ve uzman psikolog Ceyda Vılmazçetin yürüttü. SOSYOLOG GOKÇE 'İstanbul'a göç vize ile çözülmez' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MGK'nın öncekı gün yapılan toplan- tısında göç ve büyük kentlerde yarat- tığı sorunlar gündeme geldi. Jandar- ma Genel Konıutanlığı, göçe ilişkin rakamlar ve istatistiklerin yer aldığı dosyayı MGK'ye sundu. Jandarma- nın dosyasında İstanbul, Izmir, An- kara, Mersin, Adana ve Diyarba- kır'ın da içinde yer aldığı 14 ile yapı- lan göç hareketlerinin bu bölgelerde kritik noktaya geldiğine dikkat çekil- di. Bu iller göç alan ve sorun yaşa- yan iller olarak sıralanırken Doğu, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz bölgeleri ise yoğun olarak göç veren yerler olarak gösterildi. Göç ve nüfus hareketleriyle ilgili çalışma yapan Sosyologlar Derneği Başkanı Prof. Dr. Birscn Gökçe, sorunun kayna- ğında çözümlenmesi gerektiğme dik- kat çekti. Kitle iletişim araçlanyla en ücra köşede yaşayanlann bıle kent standartlannı gördükleri ve bu yaşam koşullarını edinmek için kente göç- tüklerini dile getiren Gökçe, duru- mun ciddi bir toplumsal sorun halıne geldiğini vurguladı Sosyal düzensız- liğin giderek arttığını, bunun nedenı- nin de göç olduğunu anlatan Gökçe, göçenlere eğitim, sağlık, bannma ve benzerı koşullann yeterli ölçüde sağ- lanamadığını, bu temele dayalı iki farklı yaşam grubu oluştuğunu anlat- tı. Bırçok sorunun yeıinden edilmiş ınsanlarla ilgili olduğunu anlatan Gökçen, "Gelen insanlara yeterli hiznıet sunulamaması bir eksik- lik" dedi. Gökçe, AB'de serbest do- laşını hakkı için çaba sarf eden Tür- kiye'nin kendi içinde bir bölgesine vize uygulamaya gitmesinin olanak- sız olduguna da vurgu yaptı ES6NLER BEUEDiYESı Biz Sigamdan Nefret Edlyoruz Insanlann Dostu Sigaramn büşmaruyız Sigaraya karşı eğitim Sigarayla Savaşanlar Vakfı, "Duman Avcılan" projesiyle ilköğretim çağındaki 80 bin öğrenciyi sigaradan uzak tııtmak için eğiriyor. Yerel yöııe- timlerin dc dcstcğini alan Sigarayla Savaşanlar Vakn'nın dün I'aksim'de düzenlediği sigara karşıtı etkinliktc çocuklann taşıdığı "Sevgili BüvükltTİrııi/., sizi çok seviyoruz, liirfen evde si- gara içmeyin, bizi zehirlcnıcyin", "Biz sigaradan ncfrct ediyoruz", "Sigarasız bir toplunı is- tiyoruz", "Çocuklan sigaradan koı uyalıın", "Ülkcnüzin bize ihtiyacı var", "insanların dos- tu, sigaramn düşmanıyız"pankartları dikkat çekti. Etkinliktc konuşan Vakıf Başkanı Ubeyd Korbey, projcyc ilk destek veren yerel yönerimin Esenler Belediycsi olduğunu belirtcrek " Ye- rcl yönctimlerin desteğini arltırmasını bekliyoruz" dedi. (Fotoğraf. FATİH ERDOĞDU) Lagendijk: Her lider Rum Cumhurbaşkanı gibi olursa AB çöker Papadopulos gerçeğiııi gördüler Joost Lagendijk. Haber Merkezi - KKTC'de yapı- lan cumhurbaşkanlığı seçimlerini AB- Haber.com'a değerlendiren AB Türki- ye Karnıa Parlamento Konıisyonu Eş- başkanı Joost Lagendijk, "Her lider Papadopulos gibi davranırsa AB çö- ker" dedi. Yeşiller üyesi Lagendijk, "Çüııkü çözümsüzlükle hiçbir yere varılamaz. Hiç kimse her zaman her istediğini eldc ıdııne/,. Papado- pulos artık negatif davranmaya ve çözümsüzlük üretmeye bir son ver- meli" diye konuştu. Lagendijk, "Çö- züm yanlısı Mehmet Ali Talat'ın se- çilmesinden mutluyum. AP'de Ta- lat ile çalışmak isteyen büyük ço- ğunluk var" dedi. Papadopulos'un Annan Planı'nda neyı değıştırmek ıs- tediğini bir an önce açıklaması gerek- tiğini kaydeden Lagendijk, "Bu erte- lemeye son vermeliler. Türkiye de protokol için acele etmeli" dedi. Atatürk'ü yine unuttular!• Baştarafı 1. Sayfada Egemenlık ve Çocuk Bay- ramı nedeniyle 22 Nisan Cuma günü tüm camilerde okutulmak üzere "Çocuk- larımı/.a Sahip Çıkalım" başlıklı bir hutbe hazırla- dı. Daha once 18 Mart'ta tüm camilerde okutulan "Çanakkale Geçilmez" adlı hutbede Atatürk'e de- ğinmeyen başkanlık, 23 Nisan nedeniyle hazırla- nan hutbede de Atatürk'e yer vermedı. Hutbede, çocukların muhtaç olduklan ahlakı fa- zıletlen, sosyal kural ve davranışları, dını inanç ve değerlerı öğrenmeleri ve yaşamaları, rulı ve beden bakınıından sağlıklı, bilgi- li, sanat ve hüner sahibi ola- bilmeleri için tüm topluma görev düştüğü belirtildi. Günümüzde çocuklann önemli bir bölümünün bu özelliklere sahip olmadığı- na dikkat çekilen hutbede, bunun sonucunda çocukla- nn tinercı ve gaspçı, bazen de hırsız olduğu belirtildi. Çocuklann olumsuz davra- nışlar sergıleyerek sokakla- ra düşmelennde bırçok ne- den olduğu behrtılen hut- bede, "Çocuklaıımızın başarılı, güvenilir vc ya- rarlı birer insan olarak yetişmcsini istiyorsak se- ven, benimscycn vc ilgile- nen bir tuluın sergileme- liyiz" denildi. Hutbede, Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı'mn çocuklarla ilişkilendirilmesinin onlara verilmesi gereken değere ve bu konudaki sorumlulu- ğa işaret ettiğı belirtildi CHP'den önerge Konuyu TBMM günde- mıne taşıyan CHP'li Nail Kamacı, Devlet Bakanı MehmetAydın'dan, hutbe- nin kimin isteği doğrultu- sunda okutulacağının açık- lanmasını isteyerek şu so- rulan yöneltti: "Hutbe metninden haberiniz var mı, okudunu/ ınu? Diya- net tşleri Başkanlığı'mn hazırladığı 'Mıllı bgemen- lik' konulu hutbede,Tür- kiye Cumhuriyeti'nin ku- rucusu ve TBMM'nin ilk başkanı Mustafa Kcnıal Atatürk'ün adından hiç söz edilmemcsini nasıl kaışılıyorsunuz?" YARGITAY 312 KARARINDA SONA YAKLAŞTI 'Özgürlükşeriatla dayatntaya dönüşebilir' ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Yargıtay Ceza Genel Kuru- lu'nun, Mehmet Şevki Eygi da- vasında verdiği onama karannın gerekçesinde turban tartışmasının kamuoyunda kargaşa yarattığı be- lirtildi. Gerekçelı kararda, "Şu an özgürlük olarak görülen yöneti- me gelindiğinde zorunluluk ola- rak dayatılabilir" denıldi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Eygı'ye TCY'nın 312. maddesin- den verılen mahkûmıyet kararını onamıştı. Eygı için verilen karann gerekçesinin yazımında son aşa- maya gelindi. Gerekçeli kararda, daha önce verilen Selahattin Ay- dar kararında sık sık sözü cdilen "özgürlükler" konusutartışmaya açıldı. Kararda, türban konusunun da "özgürlük" kapsamında ele alındığına dikkat çckilerek, "Şe- riat yönetiminde özgürlükten bahsedilemez. Hatta tam tersine özgürlüklerin daraltüdığı bir or- tamdan bahsedilebilir. Öylc ki şu anda özgürlük olarak görülen, yönetime gelindiğinde zorunlu- luk olarak dayatılabilir" denildi. Ceza Genel Kurulu'nun Aydar karannda, nıezhep ve din ayrımcı- lığına dikkat çekilmişti. Eygi kara- nnda bu ayrıma açıklık getirildi. Kararda, Türkiye'de bir Müsluma- nın eleştirilmesinin, bir Hıristiya- nın ya da bir Budistin eleştirilme- sinden daha fazla toplumda karga- şaya neden olabileceğine dikkat çekildi. özgürlüklerin geliştığı ortam- da, anayasal düzene karşı düşün- celerin de koruma altında olması gcrektiğı belırtılerek, "Ancak bu o özgürlük ortamını yok etnıek için kullanılamaz" denildi. Ka- rarda, anayasal düzeni koruma- nın da devletın görevı olduğu be- lirtildi. Teşvik1 komisyondan geçti Hükümet dinlemedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, sosyo-ekono- mik gelişmişlik sıralamasına göre endeks de- ğen eksi olan 13 ili daha teşvik uygulamalan kapsanıına alan tasarı tartışmalann ardından kabul edildi. IMF ile pazarlık konusu olan ta- sarısının görüşmeleri sırasında CHP'li üyeler kadar AKP'liler de sert eleştırılerde bulundu. Tasarının adil olmadığını savunan AKP'lılerle CHP'lilerin kapsamın genişletılmesi ıçın ver- diği önergeler reddedıldı Malıye Bakanı Ke- mal ünakıtan, "13 ilden fazlasını yapanıa- yız. Ancak bunu verebiliriz. Teşviklerle kal- kınsaydık Doğu'nun cennet olması lazıııı- dı" diyerek mılletvekıllermin gönlünü alma- ya çalıştı Teşvik kapsamındaki 36 il sayısı- nın 49'a yükseltılmesı öngörülen tasan ko- misyondan geçtı. Yatırımlann ve Istihdamın Teşvıkı ıle Bazı Yasalarda Değişiklik Yapıl- ması Hakkında Yasa Tasansı'na göre, vergi ve sıgorta pnmı teşvıkleri ile enerji desteğinden, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı'nca 2003 yılı ıçın belirlenen sosyo-ekonomik ge- lışmışlik sıralamasına göre endeks değeri eksı olan "Kilis, Tunceli, Kastamonu, Niğde, Kahramanmaraş, Çorum, Artvin, Kütah- ya, Trabzon, Rize, Elazığ, Karaman ve Nevşehir" de yararlanacak. Bu iller, bedelsiz arsa ve arazi temini teşviklerinden de yarar- landırılacak. Görüşmelerde AKP'liler de tasa- nya eleştiriler yöneltti. AKP'li Musa Uzun- kaya, "teşvik uygulamasının ne lsa'ya ne de Musa'ya yaramadığını" söyledi. AKP'li Ahmet tnal "yasanın durdurulmasını ya da askıya alınmasım" ıstedı. CHP: IMFnin sözü dinleniyor CHP'li Akif Hamzaçebi tasanda IMF'nin isteği doğrultusunda değişiklikler yapıldığını vurgularken hükümetin verdiği sözleri tutma- sını ıstedı. CHP'li Mehmet Yıldırım, "Dag fare doğurdu. Türkiye'yi IMF mi idare edecek? IMF işine baksın" dedi. Ünakıtan, 2004'te 2.5 katrilyon liralık teşvik bclgesi ve- nldığını, teşvikler nedeniyle Hazine'nin 106 tnlyon hralık bir yük üstlendiğini bildirdi. Ünakıtan, "Eğer teşviklerle kalkınılsaydı Doğu'nun cennet olması lazımdı" dedi. AKP ve CHP önergeleri reddedildi CHP'lilerin depremden zarar gören Sakarya ilinin teşvik kapsamına alınmasına ilişkin önergesi reddedıldı. AKP'li Uzunkaya ile Mikail Arslan'ın kalkınmada öncelikli iller arasında yer almalarına karşın teşvik kapsa- mı dışında bırakılan 4 ilin daha kapsama alınması ıçın verdiği önergeler de reddedildi Uzunkaya "Biz sıkıntı içindeyiz. Hükümet üyelerinin bunu kabul etmesi gerekir" di- yerek rahatsızlığını dile getirdi. CHP'lılenn teşvik için 30 işçi çalıştırma sınırının 10'a çekılmesine ilişkin önergesi de reddedildi. TCYde değl5îkllk Basın için sınırlı rötuş ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanı Ccınil Çiçek, Adalet Bakanlığı bürokratlan ve AKP yöneticileri, Turk Ceza Yasası (TCY) ve Ceza Mulıakemesi Yasası'nda (CMY) ya~ pılacak değişiklikleri değerlendırdı. Basın ör- gütleri 18 maddede değışıklık ısterken basın- la ilgili yalnızca 8 maddede değişiklik yapıl- ması benimsendi Hükümetin, TCY, CMY ve Ceza Infaz Yasası'nda toplam 65 maddelik değişiklik paketı getırmesı beklenırken Ab- dullah Öcalan'ın yeniden yargılanmasına yönclik değişikliğın de gündeme gelebileceği belirtildi Dün yapılan toplantıya Adalet Ba- kanlığı bürokratlan, Adalet Konıisyonu Baş- kanı Köksal Toptan, AKP yöneticileri ve öğ- retim üyelen de katıldı. Erdoğan'ın bir süre katıldığı toplantı 6 saat sürdü. Toplantıda, ba- sın örgütlennınTCY'nin 18 maddcsinde ya- pılmasını istediği değişikliklerle tçişleri vc Dışişleri bakanhklan ile Yaıgıtay'dan gelen önenler değerlendirildi.Basınla ilgili 8 mad- dede değişiklik yapılması cğilimi ağırlık ka- zanırken iftırayla ilgili maddenin aynen ko- runması, hakaretle ilgili maddede kısmı deği- şiklik yapılması benimsendi. Yasanın "temel milli yararlara karşı hareket" başlıklı mad- desinin, teknolojik bilgi hırsızlığım kapsaya- cak biçimde değiştirılmesi üzennde duruldu. Paketin hükümet tasansı olarak değil yasa önerisi olarak sunulması kesınleştı. Çıçek, toplantı çıkışında sorular üzenne "Haber olacak bir şey yok" demekle yetındi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle