Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 2005 ÇARŞAMBA
4 HABERLER
Enerji ihalesi yolsuzluğuna adı kanşan AKP milletvekili, dokunulmazlığın ardına saklanmayacağını söyledi
Kaya'dan lideronaylı istifa
Cemal Kaya
ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Ener-
j i ihalesi yolsuzluğuna adı kanşan ve ıha-
le almak için pazaılık yaptığı iddiasıyla
hakkında fezleke düzenlenen AKP Ağn
Milletvekili Cemal Kaya, milletvekilli-
ğınden ıstıfa etmek ıçin TBMM Başkan-
lığı'na başvurdu. Kaya'nın ıstıfasınm ka-
bul edılebilmesı ıçın TBMM Genel Ku~
rulu'nun kararı gerekıyor.
Enerji ihale yolsuzluğu nedeniyle hak-
kında fezleke düzenlenen AKP Ağn Mil-
letvekili Cemal Kaya dün basın toplantı-
sı düzenledi. Kaya, yargıda aklanmak vc
kendisinı daha iyi koruyabilmek adına
mılletvekılhğınden ıstıfa ettığıni ancak
partıden istifa etmedığıni, AKP üyelığı-
ni onurla taşımayı sürdüreceğini bildırdı.
Enerji Bakanhğı bünyesinde yürütülen
soruşlurma kapsamında yolsuzlukla suç-
landığını kaydeden Kaya, dokunulmazlı-
ğın arkasına sığınmayacagını söyledi. Ti-
CHPLİ YILDIZ: VERİLMEYECEK HESABIM YOK
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Gcnel Saymanı Mahmut Yıldız,
kendisine yolsuzluklar konusunda ağır
eleştinleryönelten AKP Ağn Milletve-
kili Cemal Kaya'nın, oncelikle kendi-
sı hakkındakı iddialara yanıt vermesi ge-
rektiğini söyledi.
Kaya'nın enerji ihalelerindeki yol-
suzluk iddıalan nedeniyle tutuklanan
müteahhıt İbrahim Selçuk'un eski iş
cari ve siyasi yaşamı boyunca herhangi
bir yolsuzluk yapmadıgını savunan Ka-
ya, yakınlanna aıt kişilerin ortak olduğıı
şirket adına haksız olarak alınmış bır ıha-
le olmadığını söyledi. CHP Genel Baş-
kanı Dcniz Baykal'a sert eleştıriler yö-
nelten Kaya, şu görüşleri dile getirdi:
"Sayın Baykal'a oncelikle cevaplandır-
ortağı olduğunu söylediği Mahmut Yıl-
dız, Kaya'nın iddialarıyla ilgili "pole-
miğe girnıeyeceğini" ifade etti. Kendı-
sine daha önce yöneltilen suçlamalar-
la ilgili açıklamalar yaptığını, hıçbır
şeyden de çekinmediğini belirten Yıl-
dız, "Öncelikle Cemal Kaya, kendisiy-
le ilgili iddialara cevap versin. Ben par-
limdeıı istifa etmedim, buradayım. Ve-
rilemeyecek hcsabım da yok" dedi.
ması gerektiğini düşündüpm birkaç so-
rum olacak. Ilki şu; ailc şirketim, ben CHP
milletvekili iken ihale almış mıdır? Ceva-
bını ben vereyim, evet almışur. Hem detes-
pit edebildigim kadanyla onlarca ihaleye
katılıp tüm yasal koşullan yerine getire-
reküç adetihaleyi kazanmışür. Acaba Sa-
yınBaykaTın buihalelerin deyolsuzoldu-
AB'ye yönelik sert eleştirilerinin muhalefet tarafından gündeme getirilmesini 'yanlış' buldu
Eıxloğaıı"dıuı kendine tekzip• AB içinde Türkiye'yi parçalamaya
yönelik tczlcr ürctildiğini belirten
konuşmasının Baykal tarafından yanlış
yorumlandığını savunan Erdoğan,
U
AB ile
ilişkiler kopuyor gibi göstermek yanlış" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birhğı'nden
Türkiye'yi parçalamaya dönük tezler geldiğine
ilişkin sözleri üzerine yapılan yorumlara parti
grubunda yanıt verdi. Erdoğan, Türkiye'nin
karşısında tek sesli bir AB bulunmadığını, bazı
ülkelerden kendı kamııoyunu etkılemeye dönük
sesler duyıılduğunu, buna karşııı Türkiye'nin AB
takvimini hassasiyetle uyguladıklannı söyledi.
Başbakan Erdoğan dün AKP grup toplantısında
yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Dcniz
Baykal'ın eleştınlerinı yanıtladı. "Ülkemizi teınsil
etmede asla zaafa düşmedik, bıından sonra da
düşmeyecegjz" dıyen Erdoğan, Türkiye'de güven
duygusunun oturmasıyla içte ve dışta ezberi
bozulan bazı çevreler bulunduğunu savundu.
AB hcdefi için Türkiye'nin önünde açık bir
takvim bulunduğunu vurgulayan Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, sözlerinı şöyle
sürdürdü: "Muhalefet partisinin genel başkanı,
bizinı AB konusundaki yaklaşımlanmıza,
değerlendirmelerimize mal bulnıuş magribi gibi
sanlarak buralardan farklı yorumlar çıkarmamn
gayreti içine girdi. Boşuna bu gayretlerin içine
girnıesin. Biz ne söylediğhnizi, ne yaptıgımızı,
nasıl adını atmak istedigjmizi çok açık
biliyoı uz. Biz AB nıüktescbatı içinde yapıhnası
gerekenler neyse bunu başından bcri söylcdik. Biz
mevcut takvimi bütün hassasiyetiyle i/JiyoruzJ"
'AB ile önemli bir sorun görülmedi'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB'nin resmi
makamlarıyla yapılan görüşmelerde önemli bir
sonın görülmedığinı belırterek "Fakat bu tür
problemler varnuş gibi bazı gayretlerin içine
girmek de yakışnuyor. Yapılacak bir şey varsa,
söylcnecck bir şey varsa bunu tribünlere
oynayarak değil, hep biriikte görüşerek yapmak
gerekir" dedi. Türkiye'nin karşısında tek
merkezli AB olmadığı için zaman zaman AB
üyesi bazı ülkelerden kendi kamuoylannı
etkilemeye yönelik olumsuz sesler duyulduğuna
dikkat çeken Başbakan, "Bu sesler bi/.im
soğukkanhlığımı/ı dağıtamaz. Biz ne islediğimizi
çok anıa çok iyi biliyoruz.' diye konuştu.
'CHP'nin tavrı sıkıntıya sokar'
Başbakan Erdoğan, grup toplantısının ardından
tartışmalı sözleriyle ilgili olarak gazetecılerin
sorulannı yanıtladı. Konuyla ilgili CHP liderinin
eleştirilerine değinmekle yetinen Erdoğan,
şunlan söyledi: "CHP'nin, AB ile ilişkilcri
kopuyor gibi göstermesi yanlış. Bu bizi sıkıntıya
sokar. Zaten biz aynı mücadelenin içindeyiz. Aynı
hedefleri savunuyonız, CHP, AB'yi desteklemiyor
mu? Biz ülkenin menfaat, çıkarı için ne
gerekryorsayapanz" Başbakan Erdoğan, KKTC
seçimine değinirken yeni Cumhurbaşkanı
Mehnıet AliTalat'ı kutladıktan sonra, eski
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a teşekkür etti.
AKP'nin grup toplantısı öncesinde Erdoğan'a partililer tarafından çeşitli hediyeler verildi. (Fotoğraf: AA)
gu iddiası var mıdır? Sayın Baykal'ın elin-
de, hangiihale karşılığı AKP'ye geçtiğime
dair herhangi bir belge var mıdır? Sayın
Baykal almış olduğum ihaleye ilişkin han-
gi telefon ka\ lüanndun bahsennektedir?"
Yolsuzluğun kaynağının ve adresinin
CHP olduğunu ileri süren Kaya, enerji yol-
suzluğunda 700 bin dolar aldığı ileri sü-
rülen kışınin CHP Saymanı Mahmut Yıl-
dız olduğunu belırttı. Yıldız'ın Siverek'te-
ki bürosunun savcılık tarafından basıldı-
ğını ve evraklarına el konulduğunu kay-
deden Kaya, "Neden basıldı, yolsuzluk
var da ondan Sayın Baykal. Bizi soraca-
ğına, kendisi yolsuzluk tenıcllerinin üze-
rine oturmuş, sağı solu yolsuzluk" dedi.
Baykal ıçin alınan Mercedes ıçın kim-
lerin pazarhk yaptığını soran Kaya, ener-
ji yolsuzluğuna adı kanşan işadamı İbra-
him Selçuk'un Mahmul Yıldız'ın eski iş
ortağı olduğunu söyledi. Kaya, eski Ener-
ji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
/"«kiÇakan'ın keşifarlışları
nedeniyle Yüce Divan'da yar-
gılandığını anımsatarak "O
keşif arhşlannı kimler aldı?
Acaba Mahmut Yıldız, Bat-
man Barajı o keşif artışlan
işinde var mı? Savcılan göre-
vedavetediyorum. Fillertepi-
nir, çimler ezilir. Çim olnıa-
maya karar verdim. Onuru-
mu veşerefimi kaybetmekiçin
milletvekili olmadım" dedi.
Düşürme mesajı
Kaya'nın istifa kararı,
AKP'nin MYK toplantısın-
da da ele alındı. Kaya'nın da-
ha önce Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan'ı arayarak ka-
rannı ilettiği, Erdoğan'm da
olumlu yanıtverdiğı öğrenil-
dı. Erdoğan, önceki günkü
toplantıda, "Doğru bir hare-
ket, bu işin yolu budur. Ken-
disine güveniyorsa şaibeden
kurtubnak istiyorsa buna im-
kân vermek lazım" diyerek
milletvekilliğinın düşürülme-
sine oy vereceklen mesajını
verdi. Erdoğan, dün de, "Ken-
di takdiridir. Bana göre çok
haklı ve onurlu bir davranış-
ûr" diye konuştu. Bazı partı
yöneticileri de, Istanbul Mil-
letvekili Göksal Küçükali
hakkındaki iddialar nedeniy-
le disiplin sürecinin işletildi-
ğini ancak bunun 3 ay sürdü-
ğünü belirterek bunun soru-
nu çözmediğini, istifanın en
iyi yol olduğunu söylediler.
Vakıflar yasası sil baştan
Bakanlar Kurulu 'na sunulan Vakıflar Teşkilat Yasa Tasarısı, vakıflarla ilgili tüm
yasaları tekçatı altında toplarken vakıfkurma ve gayrimenkul haklannı genişletiyor
EBRUTOKTAR
ANKARA-Hükümet, Vakıflar Teşkilat Ya-
sa Tasansı'nı yeni vakıflan da içine alacak şe-
kilde geniş kapsamlı bir düzenlemeye dönüş-
türdü. Osmanlı döneminden kalan vakıflar
dışında, 4 bın 506 yeni vakıf daha kuruluşun-
dan denetimine kadar Vakıflar Genel Müdür-
lüğü'nün sorumluluğuna verildi. Vakıflar Ge-
nel Müdürlüğü'nün karar organı niteliğinde-
ki Vakıflar Meclisi'ndcki üye sayısı 5'ten
15'e çıkanlırken azınhk vakıflan ile yeni va-
kıflara da Mechs'te temsil hakkı tanındı.
Bakanlar Kunılu'nun görüşüne sunulan
Vakıflar Teşkilat Yasa Tasarısı, vakıflarla il-
gili tüm yasaları tek çatı altında toplarken va-
kıf kurma ve gayrimenkul haklannı genişlet-
tı. Tasan; 4 bin 506 yeni vakıf, 300 mülhak
vakfı (vakıf kumculan ölmüş, ama soykütü-
ğüne göre kuruculann evlatlannca yönetılen
vakıflar), 161 cemaat vakfı ve 41 bin 550
mazbut vakfını (soykütüğü sona erdiği için yö-
netimi Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne geçen
vakıflar) kapsayacak şekilde hazırlandı. Ta-
sanda, öngörülen önemli değışıklıkler şöyle*
Mahkeme kararı yeterli: vakıfkur
mak isteyenler, Vakıflar Genel Müdürlü-
ğü'nden izin almak zorunda değil. Mahkeme
karan ycterli sayılacak.
Mallar üzerinde tasarruf: Vakıfia-
nn özgülenen mallan (kuruluş mallan) dışın-
da tüm mallan üzennde tasarrufta bulunabil-
me hakkı olacak. Vakıflar, mahkeme karan
ile mallarını da satabilecek.
Yeni Vakıflar: Yeni vakıflar da Vakıf-
lar Genel Müdürlüğü'nün denetimine girecek.
MazbUt vakıflar: Soykütüğünün sona
ermesinden sonraki 10 yıl içinde yönetimi
Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne geçen vakıflar,
"Mazbutvakıflar" olarak adlandırılıyor. An-
cak yeni yasa tasansında, soykütüğünü kanıt-
layan kişıler, mahkemeden çıkartacaklan ka-
rar ile söz konusu vakıflan gen alabilecekler.
TapU Serhl: Tümvakıflanntezyid-i be-
deli (tapudaki şerhi kaldırmak için ödenen art-
tırma bedeli) yüzde 20'den yüzde 10'a ındı-
rilecek. Azınlık vakıflan, 1936 yılından son-
ra elde ettikleri, ancak 1974 yargı karan ile
ellerinden alınarak Hazine'ye geçen gayri-
menkullerini geri alabilecek.
TapU teSCİI belgesl: Cemaat vakıfla-
nnın, Hazine'ye geçen mallan alabilmesi için
kendileriııden tapu tescıl belgesı getırmesi
istenecek. Azınlık vakıflan, istedıklen gay-
rimenkullerin kendüerine ait olduklannı bel-
gelemeleri halinde mallannı geri alabilecek.
Ba^VUrU: Vakıflar Genel Müdürlüğu, ce-
maat vakıflannın Hazine'ye geçen mallannı
geri almak için yaptığı 1030 başvuruyu de-
ğerlendirdi. 810 başvuru olumlu bulunarak,
cemaat vakıflanna eski gayrimenkulleri iade
edildı. 333 başvuruda, mükerrer talep fark edil-
di. Müdürlük bu cemaatlerden belge istiyor.
Vaklflar MedlSİ: Vakıflar Mechsf nin
1 'i genel müdür, 4'ü atanmış bürokratlardan
oluşan 5 kişüik üye sayısı, 15'e çıkanlıyor. Mec-
lisin 5 üyesi, atanmış bürokratlardan oluşacak.
5 üye diğer kurumlann vakıflar konusunda me-
murlanndan Başbakan tarafından atanacak. 3
üye, mülhak vakıflannın temsilcileri arasın-
dan seçılecek. 1 üye cemaat vakıflannın, 1 üye
yeni vakıflann temsilcisinden oluşacak.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Türkiye'den bakarak Kıbnslı Türkle-
ri anlamak kolay değil. Bir TV progra-
mında Kıbrıs'ı tartışıyorduk. Konuşma-
cı olarak CHP temsilcisi, AKP temsil-
cisi, DSP Genel Başkanı Biilent Ece-
vit, Denktaş'ın danışmanı Profesör
Mümtaz Soysal ve bir de ben vardım.
Mehmet Ali Talat henüz başbakan ol-
muştu. Bizler, Türkiye'de, KıbrıslıTürk-
ler olmadan Kıbrıs konusunu tartışı-
yorduk.
Ben bu duruma itiraz ettim, progra-
mı hazırlayan meslektaşıma, "Burada
Denktaş'ın temsilcisi olarak Türkiye'de-
ki bir partinin genel başkanı Mümtaz
Hoca var, ama Mehmet Ali Talat yok.
Bunu doğru bulmuyorum" dedim.
Mümtaz Soysal bana hak verdi.
Yıllarca bizler Rauf Denktaş'ı Kıbns-
lı Türklerin tek temsilcisi gibi gördük.
Yalnızca onun söyledikleri bize sıcak gel-
Kıbns'ta Yeni Dönem
di. Halbuki Kıbnslı Türkler içinde fark-
lı bir eğilim yıllardan beri vardı. Bu eğı-
lim Denktaş'ın yürüttüğü siyasetleri ya-
rarlı bulmuyordu.
Bu farkhlık, klasik bir tartışma içinde
yürütüldü. Denktaş muhalifleri "Rumiş-
birlikçisiyd\\er, AB'ye satılmışlardı. Hal-
buki AB, Türkiye'nin de hedefi değil
miydi? Denktaş ve danışmanı Mümtaz
Soysal AB'ye sıcak bakmıyorlardı. Tür-
kiye'ye son derece zararlı olduğunu
düşünüyorlardı.
• ••
Böyle düşünmeleri doğaldı ve onla-
rın hakkıydı. Ancak onlar gibi düşün-
memek de bir haktı ve Kıbnslı Türkler
arasında onlar gibi düşünmeyenlerin
sayısı hızla artıyordu. Mehmet Ali Ta-
lat, işte böyle düşünen Kıbnslı Türkle-
rin temsilcisiydi. "Çözüm veAB" onun
temel hedefleriydi.
Kıbnslı Türkler adım adım Talat'a
inandılar, onu desteklediler. Kendi öz-
gür iradelerini bu yönde ifade ettiler. Tür-
kiye'de ise bazı kesimler hâlâTalat'ı bir
hain olarak tanımlıyorlar. Benim Kıb-
rıs yazılarıma gelen bazı elektronik
mektuplarda bu duygularını dile geti-
riyorlar.
• • •
Kıbnslı Türklerin yüzde 56'sı Meh-
met Ali Talat'a en yüksek yetkiyi ver-
mek amactyla ondan yana oy kullan-
dılar. Kıbrıs Türklerini en iyi onun tem-
sil edeceğine inandıkları için bu tutu-
mu aldılar. Yani onu "hain" olarak de-
ğil lider olarak gördüklerini ifade etti-
ler.
Demokratlığın da solculuğun da en
temel ilkesi halkın tercihlerine güven-
mek ve inanmaktır. Halk yanılmaz mı,
tabii ki yanılabilir. Ancak halk kendisi-
ne zarar verdiğini gördüğü siyasetçile-
ri terk etmeyi ve onları devirmeyi de bi-
lir. Ülkemizin yakın tarihi bu tecrübeler-
le doludur.
Mehmet Ali Talat yeni bir siyasetçi de-
ğil. Kıbrıs Türkleri onu çok uzun za-
mandır izliyorlar. Yıllar önce milli eğitim
bakanhğı yaptı, birçok sorumluluğu
üstlendi. Son olarak da iki yıldır baş-
bakanlık yapıyor. Söylediklerine, yap-
tıklarına ve yapmayı vaat ettiklerine ba-
karak ona oy verdiler.
• • •
Mehmet Ali Talat'la artık Kıbrıs'ta ye-
ni bir dönem başlıyor. Bu dönem olduk-
çazorlu geçecek. Çünkü Kıbrıs konu-
su hâlâ çözüme ulaşamamış durumda.
Talat, çözüm isteyen Türklerin temsil-
cisi olarak Kıbrıs konusunda yeni bir di-
namizmi en üst düzeyde temsil edecek.
Talat'ın işi zor, ancak çözümsüzlük
isteyen Rum tarafındaki liderlerin işi
ondan da zor. Tabii onlar AB üyesi ola-
rak büyük bir avantaj elde ettiler. Bu
avantajı kullanarak statükoyu korumak
isteyecekler. Bunu ne kadar başarabi-
lirlerki! Çözümsüz bir Kıbrıs'ı nasıl sa-
vunabilirler ki! Şimdi karşılarında, dina-
mik, halkının desteğini almış bir Talat
bulunuyor.
• • •
KıbnsTürklerinin yeni başbakan ada-
yı dostum Ferdi Sabit de deneyımli
bir siyaset ınsanı. Talat'la biriikte, Kıb-
nslı Türklere yeni ufuklar açacaklarına
inanıyorum. Her ikisine de başarılar dı-
lıyorum.
GLOBALPOLMKÜLTÜR
ERGIN YıLDıZOĞLU
Sabotage
Fransız halkı, 29 Mayıs'tayeni bir "sabotage" ger-
çekleştirecek gibi görünüyor. Bu kez kırmaya niyet-
lendikleri makine Avrupa Birliği, fırlatmaya hazır-
landıkları şey ıse takunya (sabot) değil, birliğin tas-
lak anayasası.
Önce evet, sonra hayır
Altı hafta önce, Fransız halkının yüzde 6O'ı, 29 Ma-
yıs'ta yapılacak referandumda anayasa taslağına
evet oyu vermeye hazırdı. Sonra ne olduysa oldu
(!). O günden bu güne yapılan 10 kamuoyu yokla-
ması şimdi halkın yüzde 53'ünün hayır oyu vere-
ceğini gösteriyor. Geçen hafta sonunda Jacques
Chirac'ın "evet" oyunu güçlendirmek için düzen-
lediği TV gösterisinin de, Fransız medyasının hoş-
nutsuzluğuna bakılırsa, etkisiz kaldığı anlaşılıyor.
Ne oldu da halk hızla tutumunu değiştirdi? Ne ola-
cak, 450 sayfalık anayasa, Avrupa'da ilk kez Fran-
sa'da ortalıkta tartışılmaya, halk da metni daha iyi an-
lamaya, "Hayır derseniz Avrupa Birliği ölür, felaket
olur" korkutması etkisini kaybetmeye başladı.
Anayasa üzerine tartışmalar başlayınca, halk ön-
ce bunun nasıl sıra dışı bir anayasa olduğunu, med-
ya tarafından hiç değinilmek istenmeyen III. kısmı-
nın içeriğini öğrenmeye başladı. Bernard Cassen'ın
Le Monde Diplomatique'te işaret ettiği gibi bu, bu-
güne kadar yazılmış hiçbir anayasaya benzemedıği
gıbı.özelhklelll. kısmı, IMF'nin, DünyaTicaretörgü-
tü'nün tüzüğüne benziyordu. Bu bölüm neoliberal il-
keleri anayasal düzeye yükseltmek amacıyla hazır-
lanmıştı. Fransızların büyük önem verdiği "kamuhiz-
metleri" kavramı bıle, "genel ekonomik yararı olan
hizmetler" kavramıyladeğiştirilmişti. I. kısımdaki te-
mel özgürlükleri betimleyen paragraf da anayasanın
gerçek ruhunu ortaya koyuyordu. Burada temel öz-
gürlükler, "insanların, malların, sermayenin serbest-
çe dolaşımı" ifadesiyle insanları mallarla aynı düze-
ye indırgeyen bir yaklaşımı benimsemişti.
Fransa'da sınıf savaşları
Fransa'da anayasa etrafında başlayan tartışma-
lara bakınca, Le Monde, Liberation, Le Nouvel Ob-
servateur gibi "sol eğilimli" olanları da dahıl, he-
men tüm medyanın, iktidardaki UMP ve ana mu-
halefet partisi Sosyalist Parti'nin biriikte oluşturduk-
ları evet kampını desteklediği görülüyor. Bunun ne-
deni çok açık. 1980'lerde, Avrupa Sanayicileri
Yuvarlak Masası gibi örgütlerin de yardımıyla hız-
lanan birtrans-Avrupa kapitalist sınıfı şekillenme-
si (büyük oligopol şirketler/bankalar-mali sermaye).
Bu sınıf fraksiyonu, Giscard D'Esteign'in eliyle bu
anayasayı neoliberal prensipleri yasa katına çıka-
racak, küresel çapta rekabet koşullarını güçlendi-
recek bir belge olarak şekillendirdi. Şimdi de bü-
tün gücünü arkasına koyuyor.
Hayır kampındaysa, küreselleşmeden, neolibera-
lizmden zarar gören herkes yeralıyor. Köylüler, işçi-
ler, küçük esnaf vb... Ancak bu anayasa karşıtı ke-
sim, siyasi olarak homojen bir blok oluşturmuyor. Le
Pen gibi proto-faşist ırkçı partılerden Troçkist grup-
lara kadar uzanan geniş bir siyasi yelpaze söz ko-
nusu. Sosyalist Parti'nin içinden bır kesimle küresel-
leşme karşıtı ATTAC da "hayır" kampının içinde. Bu
kamptayeralanlar, neoliberal saldırı karşısında, ge-
lirlerini, işlerini, toplumsal dayanışma koşullarını, kül-
türlerini, dillerini korumak ıstiyorlar. Tabii bir de bun-
ların büyük çoğunluğu Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne
girmesine karşı. Ancak anayasaya evet diyenlerin de
Türkiye'nin birliğe girmesinden yana olduğunu söy-
lemek zor. Aksine, Le Nouvel Observateur, "Evet
Demek Için 20 Neden" başlıklı yazısının 17. ımad-
desinde "Anayasa Türkiye'nin gırmesınikolaylaştı-
rıyor mu" sorusuna karşılık, "Bunlar iki ayrı süreç-
tir" dedikten sonra, Türkiye'nin girmesını engelleye-
cek iki garanti var diyor. Birincisi, referandum; ikin-
cisi, Chirac sonsuza kadar kalmayacak, yerine ge-
len pekâlâ Türkiye'nin girmesine karşı olabilir...
Bugüne kadar Avrupa Birliği'nin motor gücü olan
Fransa'dan anayasaya "hayır" oyu çıkarsa sürecin
ilerleme biçiminde bir tıkanma olacağı kesin. Çünkü
daha sonra gerçekleşmesi beklenen oylamalardan,
örneğin Hollanda'da(FinancialTimes, 14/04) "hayır"
beklenıyor. Ancak buradan birlik sürecinin çökeceği
sonucuna ulaşmak için biraz erken. Birincisi, bu ana-
yasa oylaması birliği çökertecek bir olasılığı taşıyor
olsaydı acaba gündeme gelir miydi? Ikincisi, yeni bir
anayasa yapmak olasılığı her zaman geçerli.
Diğer taraftan, bu anayasa oylaması, trans-Av-
rupa kapitalist sınıfının ilk ciddi meşruiyet ve ikti-
dar denemesi. "Evet" oyunu alırsa önü açılacak,
birlik sürecini istediğı yönde şekillendirmeye devam
edebilecek. Birliğin bütün dışişleri bakanları Fran-
sa'daki evet kampını güçlendirmek için devreye
girdiler. Oy verme günü yaklaştıkça medya elinde-
ki tüm olanaklarla "evet "ten yana kampanyayı yo-
ğunlaştırarak sonucu belirleyebilir.
DEHAP'LI BAŞKANLAR ANKARA'DA
Boydemir: Türldye
ortak yurdumuz
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Dıyarbakır
Büyükşehır Belediye
Başkanı Osman Bayde-
mir, Misak-ı Milli sınır-
lannuı, Türkiye'de yaşa-
yan Türklerin, Kürtlerin
ve diğer bütün etnik kim-
liklerin ortak yurtları ol-
duğunu söyledi.
Baydemir başkanlığın-
dakı 9 DEHAP'h beledi-
ye başkanı, Ankara'da 3
gün sürecek temaslan çer-
çevesinde, ilk olarak
Türk-lş Başkanı SaühKı-
hç'ı, konfederasyon ge-
nel merkezinde ziyaret
etti. Diyarbakır Belediye
Başkanı Baydemir, Tür-
kiye'de yaşayan bütün et-
nik, inançsal kimlikleri,
farklılıklan, Türkiye'nin
zenginliği olarak kabul
edip, Türkıyelıhk üst kim-
lığı ve AB ortak payda-
sında buluşup ülkeyı hak
ettiği noktaya getirmede
önemli katkılar sunabı-
leceklerini anlattı. Bay-
demir, kutuplaşmaya, kar-
gaşaya Türkiye'nin ta-
hammülü olmaması ge-
rektiğıni söyledi.
Türk-lş Genel Başka-
nı Salih Kılıç da istikrar-
sızlığın, ülkeye, topluma
yarar getirmediğini vuı-
gulayarak Türkiye'nin,
etnik yapısı itibarıylazen-
gin bir ülke olduğunu
söyledi Kılıç, hoşgörü,
kardeşlık, banş ve birlik-
telığı simgeleyccek dav-
ranış sergılemelerin, Tür-
kiye'nin ıstıkrara kavuş-
masında büyük katkı sağ-
layacağını vurguladı.
Baydemir bır soru üze-
rine, "Türkiye'nm Mi-
sak-ı Milli sınırlan, 1 iiı -
kiye'de yaşayan hem
Türk lıenı Kürt yurttaş-
larıııu/ııı lıenı de diğer
bütün etnik kimlikleri-
mizin ortak vatanıdır.
Türkiyelilik üst kimliği,
Türk, Kürt yurttaşlan-
mızın ortak paydasıdır"
diye konuştu. ?