17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 2005 ÇARŞAMBA HABERLER Şımak'ın Kuşkonar ve Koçağılı köylerinde 36 kişinin ölümüyle ilgili olayda savcılık karan: Bombalar uçaktan düşmüşMAHIVHJTORAL DtYARBAKIR - Şırnak' ın Kuşko- nar ve Koçağılı köylennde 36 kışının öldürülmesiyle ilgili dava 10 yıl son- ra yeniden ele alındı. Diyarbakır Cum- huriyet Savcısı HakiÇeliker, bomba- lamanın PKK tarafından gerçekleştı- nldığıne ılişkın hıçbır delıl olmadığı- na dikkat çekerek "bilakis olayın uçak vehelikoptcrlcrdendiişenbombalarso- nncu meydana geldiğinin anlaşıldığı- nı" söyledi 26 Mart 1994 günü Şırnak merke- ze bağlı Kuşkonar ve Koçağılı köy- lerinin bombalanması sonucu Ömer Kalkan, Malımııl, Ali, Nurettin, Ömer, Abdullah, Çiçek, Ayşe Benzer, tbra- • 26 Mart 1994 günü Şırnak'a bağlı Kuşkonar ve Koçağılı köylerinin bombalanması sonucu 36 kişi yaşamını yitirmişti. 10 yıl içinde hiçbir gelişme yaşanmayan dosyalar terör tazminatı nedeniylc tckrar gündcmc gclincc ilgınç bir gelişme yaşandı. Dosyaları inceleyen savcılık, köylerin PKK tarafından bombalandığına ilişkin hiçbir kanıt bulunamadığını belirtti. himBorak,Şerife,Melike,Şaban,tr- çagılı köyündeki ölümler ise "PKK riyet Başsavcılığfna suç duyurusun- fan, Hunav, Elmas, Asiye, Kerem Yıl- dırım, Fecriye, Hacı, Kerem Altan, Mahmut, Ayşe, Adil Oygur, Huhi, Şemsiye, Şirin, Şehriban, Ahmet Ka- çar, Fatma, Ayşe, Hııri Bengi, Fatnıa Bedir, Asiya Krdin, Hatice Bayı, Ha- zal Kiraç, Zahide Kiraç yaşamını yi- tirdi, onlarca kışı yaralandı. Bombalamalarla ılgılı olarak Şır- nak Cumhurıyet Başsavcılığı Kuşko- nar köyüne ılişkın hıçbır ışleme gerek görmeden dosyayı rafa kaldırdı. Ko- eylemi" şeklinde değerlendirilerek dosya Diyarbakır DGM'ye gönderil- di. Aradan geçen 10 yıla karşın dos- yada bir ılerleme olmadı. Yakınlannı kaybedenler, geçen haf- talarda Terorle Mucadeleden Doğan Zararlann Karşılanması Hakkındaki Yasa kapsamında mağduriyctlerinin gıdenlmesı ve olayda sorumluluğu bulunanların cezalandırılması için Şırnak Cumhurıyet Başsavcılığı'na ıletılmek üzere, Diyarbakır Cumhu- da bulundular. Yıllarca PKK tarafından yapıldı- ğı yolundakı iddialara bağlı olarak fa- il bulunamadığından hiçbir ışlem ya- pılmayan dosya, bu suç duyurusunun ardından yeniden ele alınınca önem li gelişmeler sağlandı. Dosya üze- rinde incelemesini tamamlayan Di- yarbakır Cumhuriyet Savcısı Hakı Çcliker, kararında bombalanıa ola- yının PKK tarafından gerçekleştiril- dığıne ilişkin delil bulunmadığını, "uçakve helikopterierden diişen bom- balar sonucu meydana ğeldiğuıi" be- lirtti. Çelıker, aynca Şırnak Cumhu- riyet Başsavcıhğı'nı, Avrupa Insan Haklan Sözleşmesi'nin 2 ve 13'ün- cü maddesi uyannca, Türkiye'nin ılende sıkmtı yaşamaması açısından ıvedılıkle etkın soruşturma yapma- sı çağnsında bulundu. Mağdurlann avukatı Tahir Elçi, ka- rarla ilgili olarak " 1994yıfandan bu ya- na onlarca savcı gelip gitti, lıiçbiıi bu dosya üzerinde böyle bir inceleme ya- pıp karar vermedi. Demek ki biz suç duyurusunda bulıınmasaydık, dosya 10 yıl daha siiı iinccıncde kalacaktı. Yine de dosyanın gerçekanlaınıylaele alınması umut verici" diye konuştu. Herkese eşit-ücretsiz sağlık hizmeti, iş güvencesi, insanca yaşayacak ücret için yann iş bırakacaklar Sağlıkçılar haldarı için grevde ADANA/lSTANBUL (Cum- huriyet) - Sağlık çalışanlan ya- nn yurt çapında ış bırakacak. Çalışanlar, acıl hastalar, çocuk- lar, hamıleler, dıyalız, yoğun ba- kını hastalaruun ve kanserlı has- taların dışında kimseye hızmet vermeyecek. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emckçilcri Sendikası'nın (SF.S) aldıgi kararla gerçekleştirilecek eyleme, DİSK, KHSK, Turk-tş, Hak-lş'in de aralannda bulun- dıığıı sendıka ve sıvıl toplum örgütlen de destek verecek. Yurt çapında saat 08.00'de başlayacak olan eylem ıçınlstan- bul'dakı sağlık çalışanlan saat 11.00'de Ok- meydanı Devlet Hastanesı önün- de basın açıkla- ması yaptıktan sonra, Haydar- paşa Numune Haslancsi'negi- derck saat 13 00'te burada da basın açıkla- ması yapacak. Yann gerçek- leştınlecek eyle- mı duyurmak amacıyla, lstanbul Tabip Oda- sı'nda bir toplantı düzenlendı. Toplantıya, lstanbul Tabıp Oda- sı Başkanı Prof. Dr. Gençay Günsoy, SES Şışlı Şube Baş kanı RabiaTunccr, KESK üe nel Başkanı Sami Evren, DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, Hak-îş Maımaıa Bölge Tem- silcisi Cclal Ö/doğan, Türk-lş Marmara Bölge Temsilcisi Fa- ruk Büyükkucak, Hasta ve Hasta Yakını Haklan Derneği Başkanı Leyla E/gi, Islanbul Dişhekimlcri Odası Başkanı Rıfat Yüzbaşıoğlu, Dev-Sağ- • lstanbul Tabip Odası Başkanı Gençay Gürsoy, "bu eylemleri zcvk olsun diyc değil zorlanan koşullar nedeniyle yaptıklarını" belirterek 2.5 yıldan beri yaptıklan uyanlara rağmen hükumetin koşullann iyileştirilmesi için ciddi bir çaba içine girmediği gibi sağlığın özelleştirilmesi konusunda gcri adım atılmadığını da vurguladı. lık-tş Genel Başkanı Doğan Halis katıldı.Toplantıda konu- şan Gençay Gürsoy, "bu ey- lemlerizevkolsun diyeyapma- dıklannın" ve bunun kendıle- rıne "zorlanan koşullar" oldu- ğunun altını çızeıek "2.5 yıldan beri bu konuda sağlıkla ilgili örgiitlcrin bütün uyaıılanna rağmen ne ciddi bir işbirliği ça- bası hükümetten geldi ne de bu tutulan yolda sağlığın özelleşti- rilmesi ve piyasaya teslim edil- mesi yolunda geri bir adım atıl- dı" diye konuştu Rabıa Tuncer de "paran ka- dar sağlık" ve "çalışanlann kö- lelik koşıılları ile karşı karşıya ol- ması" nedeniyle yeniden eylem karan aldıklannı vurgulayarak ha- zırlanan yasalar- la, devlerten de- ğıl hastadan ke- sılecek paradan nıaaş ödenmesı- ni istemedikleri- ni belirtti. Adana Tabip Odası (ATO) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçi- leri Sendika- sı'ndan yapılan açıklamalarda da "Meslekonu- rumuz, iş güvencemiz, ücreli- miz, sağlıkhakkı içingrevdeyiz" denılırken acıl dunımlara müda- halede bulunulacağı bıldınldı. Sağlığı bir hak olmaktan çı- karıp kişilenn sorumluluğuna bırakan çağdışı uygulamalann Meclis gündemıne kadar taşın- masına tepkili olduklarını be- lirten ATO Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu, sağlıkla ilgi- li lüm değerleri yok eden Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasan- sı'nın geri çekilnıesi gerektiği- ni söyledi. Mezar taşları ile Meclis 'eyürüdüler Sosyal Sigortalar ve CJenel Sağlık Sigortası Yasa Tasansı'nın j»eri çekilmesini istcycn Sağlık ve Sosyal Hizmet I mekçileri Sendikası (SES) üyeleri, temsili "mezaı taşlarıyla" TBMM'ye yürüdü. Emekli- likyaşının 68'e çıkarılmasını öngörcn yasa tasarısıııa tcpki göstcrcn sağlıkçılaı; üzerinde "Vatandaş, Doğum Tarihi: 1960, Ölüm Tarihi: 2005, Eıııcklilik Tarihi: 2028" ya/ılı temsüi "mezar taşlarıyla" TBIVIIVI Dikmcn Kapısı önünc gcldi. SES Genel Başkanı Köksal Aydın, yapnğı açıklamada, hazııia- nan tasannın ülkcnin ihtiyaçlarına ve halkın talcplerine aykın olduğunu söyledi. Açıklamanın ar- dından, toplanan 10 bini aşkın inızanın TBMIYl Başkanlığı'na sunulmasıyla eylem soııa erdi. (AA) Davııl zurna ve halay yok Hekimler, hastalara zarar gelmemesı ıçın eylem kuralları oluşturdular. Buna göre he- kimlerin dikkat edeceğı hususlar şöyle- • Hastane bahçesi ve binasında çalgı alet- leri kullanılmayacak, halay çekılmeyecek. • Birinci basamak sağlık hizmetlen dahıl acil hiznıetler aksatılmayacak. ^ Çocukların, hamilelerin, diyaliz, yoğun bakım hastalarının ve kanser olanların acıl olmasa bıle her turlü lcdavisi yapılacak. • Servıslerdc tedavi görmekte olan hasta- ların tedavilen surdıırulecek. V*1 Acıl hızmetler, gerektiğınde diğer hekımlerce takvıye edilecek. NE İSTİYORLAR? Ozelleştirme durdurulsun Sağlık çalışanlan ıstemlerini şöyle sıralıyor: • Sağlıkta pıyasalaştırma, ozelleştirme, bütün muayene, laboratuvar, röntgen hizmetlen ve tıbbi malzemelerde yüzde 50'lere varan katılım payı geliren Genel Sağlık Sigortası Kanun Tksansı'nın geri çekılmesı. • Sağlık ocaklannın tasfiyesi, 7 gün 24 saat çalışma anlamına gelen "aile hekimliği" uygulamasından geri dönülmesi. •Kamu sağlık kurumlannın 49 yıllığına özel sektöre kiraya verilmcsinden vazgeçilmesı ve kâr-zarar hesabıyla çalışan tıcarethanelerin kullanılması anlamına gelen sağlık ışletmclcn ile ilgili dÜ7cnlemelerın geri çekilmesi. »/ Lğıtım hastanelerinde 2 bın 500 hekıme sürgun ve bütün hekımlere sürgun tehdıdı getıren "Atama/ Nakil Yönetmeliği"nın geri çekılmesı. • 68 yaşında emeklıhk ve yüzde 33 düşük emeklıhk maaşını getıren Sosyal Güvenlik Refornıu'nun geri çekilmesi. • Kamu Yönetimi Reformu ile kamu sağlık kurumlannın il özel idareleı ine devredilmesinden vazgeçilmesi. ^ tş güvencesi kaybı, en fa7İa I yıllık sözleşmeli çalışma düzcni getiren Kamu Personel Reformu Tasansı'ndan vazgeçilmesi. SABANCI CENTER'DAKİ TERÖRİST SALDIRI Hasefe'nin yakınlanna tazminat ödenecel ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Danıştay Idari Dava Daırelen Kuru- lu, 1996'da Sabancı Center'da mey- dana gelen lerörist saldırıda yaşamı- nı yitiren sekreter Nilgün Hasefe'nin kızı ve 2 kardeşine îçişleri Bakanlı- ğı 'nın maddi ve manevi tazminat öde- mesine karar verdi. 9 Ocak 1996'da Sabancı Center'a yönelık terorist saldırıda hayatını kaybeden Nilgun Hasefe'nin kızı Sü- eda Hasefe ve kardcşleri Hülya Ha- sefe ile Haldun Hasefe, Içişlen Ba- kanlığı aleyhıne maddı ve manevi tazminat ıstemıyle dava açtı. tstan- bul 4. tdare Mahkemesı, 1999'da uğ- ranılan zararın "sosyal risk ilkesi" gereği tazmın edılmesıne karar ver- di. Mahkeme, Süeda Hasefe ıçın 2 milyar lira maddı tazrrunatrn yasal fa- iziyle, Süeda, Haldun ve Hülya Ha- sefe için toplam 10 milyar lira ma- nevi tazminat ödenmesini kararlaş- tırdı. tçişleri Bakanlığı, bu karan temyiz ederek bozulnıasını istedi. Istemi görüşen Danıştay 10. Da- iresi, yerel mahkemenin kararını 6 Mart 2002'de oybırhğı ile bozdu Dosya yeniden lstanbul 4. Idare Mahkemesi'ne gıttı. Mahkeme, Içışlerı Bakanlığı'nın aynı mık- tarda maddı ve manevi tazminat ödemesine karar vererek ilk ka- rarında direndi. îçişleri Bakan- lığı bu karan esastan, davacılaı da manevi tazminata faiz yü- rütulmemesi yonünden tem- yiz edcrck bozulmasını iste- di. Tcmyi/ istemini gonışen [)aniştay Idari Dava Daire- len Kıınılu, sosyal nsk ılkc- sı gereğınce tçişlcn Bakan- lığı'nın ta7mınat odemesı gerektiğıne karar verdı. Sabancı Center'ın Le- vent'te bulunan bınasının 25. katında gerçekleşen sı- lalılı saldın sonucu Saban- cı Holding Otomotıv Grup Başkanı Ozdemir Saban- cı, ToyotaSa Genel Müdü- ıii HalukGörgün ve Sek- reler Nilgün Hasefe haya- tını kaybetmişti. DOKTOR RAPORUNA RAĞMEN OĞLUNU GÖREMEDİ F tipi cezaevi ziyaretine kalp pili engeli ALPERTURGUT Tekirdağ 1 No'luFTıpıCezaevfndeka- lan Wernicke Korsakoff hastası Hüseyin Ak- pınar'ın babası Ali Akpınar, kalbındekı pil yuzünden X-Ray cihazından geçeme yince oğlunu göremedi. Konuyla ılgılı ola- rak suç duyurusunda bulunan Hüseyin Ak- pınar, aynca babasının yaşa- dıklannı FBMMtnsan Hak- lan tzleme Komisyonu'na mektup ya/arak bildirdi. Bağcılar'da oturan Ali Ak- pınar, kalp rahatsızlığı nede- niyle 2004 yılının yaz ayla- rında amelıyat oldu ve kalbi- nepıltakıldı. l'ekırdağ 1 No'lu F Tıpı Cezaevi'ne yatan oğ- lu Hüseyin Akpınar'131 Mart 2005 Perşembe günü görmek isteyen babanın zıyaretı kalp piline takıl- dı. X-Ray cıhazından geçmesı tehlıkelı ve j riskli olan Ali Akpınar, cezaevi görevlile- i rine doktorlar tarafından kendısıne veri- j len "X-Ray cihazından geçmemesi gerek- j tiği" yönündekı rapor ile kalbınde pıl ta- i kılı olan hastaların özel kımlık kartını gös- • Kalbinde pil olan Ali Akpınar, ölüm riski taşıdığı ıçın X-Ray cihazından geçmeyince oğlunu göremedi. Cezaevi yetkilileri doktor raporuna karşın Akpınar'ı elle aramayı reddetti. terdı Iddiaya göre, elle arama yapılması- nı isteyen Ali Akpınar'a cezaevi yönetimi tarafından X-Ray cihazından geçmesi ge- rektığı ılctıldi u Ya geç, bir şey olmaz" yanıtını alan ba- ba Ali Akpınar, tüm girişimlerine karşın so- nuç alamayınca oğlunu göremedcn geri dönmek zorunda kaldı. Tutuklu ve Hü- kümlü Aılelen Yardımlaş- ma Derneği tarafından ya- pılan açıklamada, "Baba, oğlunu göremediğine mi yansın, oğlunu görebilmek için hayatınıtehlikeye arma- sı gerektiğine mi? Ne ola- cak peki? Oğlunu göreme- yecck tni bu baba? Ya da ölnıesi mi gerekiyor? Tec- rit işkencedir" denıldı. Kalp pılı olan hastalar, X-Ray cihazından geçme zorunhıluğu- nun olduğu emniyet, havaalanı, cezaevi gı- bı yerlerde, X-Ray cihazından geçmeye- rek kendilerini elle aratıyorlar. Hatta ın- san sağlığını tehlikeye sokmaması ıçın kalp pıli olan hastalar geçerken bu cıhaz- lann kapatılması gerekiyor. AVRUPA'DAN GURAY OZ Patlıyor muyuz? Çift katlı halk otobüsü Şişli'de yokuştan aşağı, sağa sola çarpa çarpa indi. Kazayı yara bere al- madan atlatan şoför, TV muhabirinin sorusunu, "Fren patladı, fren!" diye cevapladı. Fren patladı mı yapacak bir şey yoktur. Frene iyi bakacaksm. Daha önce Mersin'de, sonra Trabzon'da, arkasından Gönen'de patladı. Fenerbahçe-Beşiktaş maçı öncesinde patlaya- nı da hesaba katmakta yarar var. Sosyologlar, psi- kologlarTV kanallarındatartışıyor, durumu tahlil et- meye çalışıyorlar: "Bu patlamalar pek hayra ala- met sayılmaz, büyürse başımız derde girer" diyen var, "Işsizlik başa vurdu, ekonomi hükümetın de- diği gibi değil, rakamlaryalan söylüyor, sıkmtı art- tıkça sokak patlıyor" diyen de. Provokatörlere dikkati çekenleri de unutmayalım. Onların sayısında da bir patlama var zaten. Başbakan bıle, Avrupa'yı ışaret edip, "Bizi böl~ mek isteyenler var" demedi mi? • • • Bu arada AB'nin ve ABD'nin de "hava kaçırdığı" söyleniyor. AB, artık eskisi gibi "demokrasi" diye tutturmuyor, işleri ağırdan alıyormuş. ABD ise, "6e- nim için fark etmez, önemli olan Incirlik" diyesiy- miş. Şantaj yöntemlerınde, Kıbrıs ve Ermeni so- runlarına ağırlık vermekte, insan haklarını geriye çekmekteymişler. Işaretler, Türkıye'deki neoliberal kalem erbabının bu durumdan "fena halde" kaygı duyduğunu gösteriyor. Usuldan usuldan, "BuAB'de ış yoktu zaten, herifler iki yüzlü, aynca yemek ye- mesini bıle bilmeyen köylülerle neden uğraşsınlar, neden bizi üye alsınlarki" diyenlerin sayısındaki be- lirgin artış da şayan-ı hayrettir. Aslında, yamukluk belirtileri dış "teorik" faktörden kaynaklanıyor: Fu- kuyama'nın, "ulusal devlet" teorilerinde bazı "ye- niliklerin" peşine düştüğünü söyleyenler, münafık değillerse, durum gerçekten de kötü demektir. Bu durumda, "büyük" medyanın, "durumdan vazife" çıkararak, pek "mıllici" ve bayraklı başlık- lara rağbet etmeye başlamasını, bir başka patlama belirtisi olarak kaydetmek zorundayız. Patlama var- sa "büyük" medya bunu kaçırmaz, hemen "reyting"e çevirir. Bununla da yetinmez, muhtemel gelişme- lere ayak uydurabilmek için, şık taktiklerin içine anında girer; biryandan milliyetçi birtehlikeden söz ederek neoliberal yazarlarını teskın ederken, diğer yandan gemi azıya almış milliyetçilere selam çakar. Duruma göre, ya yazarlarını geri mevzilere çe- kecekyada milliyetçılerı harcayacaktır. Şımdilik pek cıddıye almadığı solu, yurtseverleri ise arada gö- türecektir. Demek ki patlama meselesını cıddıye almak gerekiyor. • •• Patlamayla şaka olmaz. Patlamanın bilinci ve şiddeti önemlidir. Çok farklı nedenleredayanıyorgıbı görünen ırıli ufaklı patlama- ların arkasında, ekonomik sıkıntılar yatıyorsa, yöne- ticilere en kısa zamanda sütre gerisıne yatmalannı tavsıyeedenm. Çünkü bu patlamanın sağı solu yok- tur; eğitimdir, coptur, biber gazıdır dınlemez ve ada- mı götürür. Patlamaların arkasında emperyalıstlerin ülkemizle, bölgemizle ilgili planları yatıyorsa durum yine vahimdir. Yönetenlere verebıleceğım tek akıl, uy- gun bir yerde fırtınanın geçmesini beklemektir. ••• Ama asılönemlisi, patlama, hem ekonomik sıkın- tılar hem de AB'nin, ABD'nin ve işbirlikçı neolıbe- rallerin insanı patlatan oyunlarına karşıysa, ki bu tür patlamalara "bilinçli patlama" adı verilir, yöneten- lere yönetmekten en kısa sürede vazgeçmelerini tavsiye etmekten başka bir şey gelmez elimizden. Böyle patlamalarda, öfkesinı gençlerden çıkaran esnaf değil, yürüyen işçilerin sayısı önem taşırve ki- mi sendikacıların kaçışması da ciddi bir belirtidir. Şimdilik öyle bir durum yok, sadece ışlerin bi- raz karıştığını, bu karışıklığın yalnızca ulusal düzey- de değil, küresel çapta olduğunu söyleyebıliriz. Bataklığın çapı gittıkçe büyüyor, koku dayanılmaz hale geliyor. Kendi bencil dünyasına kapanmış ABD'nin, dışarıdan akan parayla yaşadığı ve git- tikçe saldırganlaştığı sefil bir dünya bu. Ufukta kara görünüyor. Karadır, ama rengi şimdilik belli değildir. Rengi biraz bize bağlıdır e-posta: [email protected] Öğrenciler. Halkbilim Şenliği'ni güvenlik gerekçesiyle iptal eden IÜ yönetimini kınadı. (TARKAN TEMUR) ÎÜ'deşenlik iptaline protesto İstanbul I laber Servi- si - lstanbul Ünıversıte- si Öğrencı Kulüplerı üyesi öğrenciler, Halk- bilim Kulübü tarafından düzenlenen Halkbılım Şenliği'nin, "sağcı öğ- rencilerin tahrikolacağı ve "Alevilik ve aznılık'" kavramlannın üniversı- tede düzenlenen bir pa- nele konu edilmesinı ge rekçe göstererek iptal edilmesini protesto etti. Öğrenciler, 10 Fen- Edebiyat Fakültesi Vez- neciler girişinde basın açıklaması yaparak üni- versite yonetiminin tutu- munu kınadı. Grup adı- na açıklama yapan Halk- bılım Kulübü temsilcisi Rukiye Hgın, Mersin ve Trabzon'da yaşanan pro- vokasyonların gcrekçe göstenlerek demokratik haklann engellendığini belirtti. Şenhğın "•gü- venlik'' gıbı muğlak ıfa- delerle yasaklandığı vur- gulanan açıklamada, "Büyük emek verilerek organize edilen etkinlik- lerimiz,'Salona zararve- rilecek, sağcı öğrenciler talınk olup saldıracak' gibi hayal ürünü gerek- çelerle engellenmeye ça- hşılıyor. İU yönetimi şu- nu açıklaınalıdır. Hangi güvenlikvekhningüven- GğL GüvLiıligi tchditcden ve edilen kim?" ifadele- rine yer verildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle