Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 NİSAN 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
Özilhan, Cola Turka'nm tatlandırıcı üreterek önemli bir avantaj sağladığına dikkat çekti:
'Rekabette esitük istiyorıız'• Anadolu Grubu Icra Başkanı
Tuncay Özilhan, eşit koşullarda
rekabet etmek istediklerini
vurguladı. Kendilerinin hâlâ izin
beklediğini söyleyen Özilhan,
üretimi kendi bünyesinde yapan
şirketin haksız rekabet
yaratüğmın altını çizdi.
Ekononıi Servisi - Anadolu Grubu
Icra Başkanı Tuncay Özilhan, kolalı
içeceklerde tatlandırıcı konusunda
eşıt şartlarda rekabet etmek
istediklerini belirterek "Bir üretici
bunu bünyesinde yapüysa önemli bir
avantaj sağlamışbr ve haksız rekabete
sebep oluyordur" dedi. Özilhan,
Coca-Cola Avrasya ve Ortadoğu
Bölümü'ne NVoodruffKupası
verılmesı dolayısıyla düzenlenen
toplantı sırasında gazetecilerin
sorularını yanıtladı.
Tatlandırıcı ürctimiylc ilgili sorular
üzenne Özilhan görüşlennı,
"Seyrediyoruz. Bakalım hükümet bu
komıda ne karar alacak? Çünkü
Coca-Cola müracaatını yaptı ve
üretim izniııi isleıli. Bugüne kadar bize
bu konuda herhangi bir üretim izni
gelmedi. Eşit şartlarda rekabet etmek
istryoruz" sözleriyle özetledi.
Kısa bir süre önce medyada, Pepsi ve
Coca Cola'nın, Cola Turka'nm izinsiz
tatlandıncı üretimi yapmasıyla ilgili
Sanayi Bakanlığı'na başvurduğuna
dair haberler yer almıştı. Gehşmeler
üzerıne Sanayi Bakanı Ali Coşkun da
çıkan haberleri ihbar kabul ederek
araştırmaya başladıklarını, gerekli
işlemlerin yapılacağını duyurmuştu.
îstanbul merkezli Avrasya ve Ortadoğu Bölümü, Coca Cola 'nın 24 bölgesini geride bıraktı
Bozer 'in tahmına 'şampiyonlukkupası'
(Soldan sağa) Kozlu, Özilhan ve Boıer kupa scvincini birlikte paylaştı.
Ekononıi Servisi - Dünyanın en
ünlü markalarından bıri sayılan Co-
ca-Cola'daki üst düzey Türk yöneti-
cilerin başarılarına bir yenısi daha
eklendi. Merkezi Istanbul'da bulu-
nan ve Ahmet Bozer'in başkanlığı-
nı yaptığı Coca-Cola Avrasya ve Or-
tadoğu Bölümü, Coca-Cola'nın
dünyadaki diğer 24 bölgesini geride
bırakarak, kalite ve
iş performansında
üstün başarıyı sim-
geleyen Woodruff
Kupası'nalayıkgö-
rüldü.
Coca-Cola Orta
Avrupa, Avrasya ve
Ortadoğu Grubu
Başkanı Cem Koz-
lu, ödülle ılgıh ola-
rak düzenlenen top-
lantıda yaptığı ko-
nuşmada, "Bu ku-
payı almak, şampi-
yonlarligindebirin-
ciolmak, hatta daha da Uerde olmak
gibibir başan. AhmetBozer başkan-
lığındakiAvrasya ve Ortadoğu Bölü-
mü'nün 24 rakip arasından sıynla-
rak kupayı ilk defa Îstanbul'a getir-
mesi hepimiz için nıemnuniyet veri-
ci" dedı.
Törene katılamayan Coca-Cola
Kuzey Asya, Avrasya ve Ortadoğu
• Ahmet Bozer'in
yönetimindeki
Avrasya ve Ortadoğu
Bölümü, kalite ve iş
performansıyla
Coca-Cola'nm diğer
24 bölümünü geride
bırakarak şirketin en
prestijli ödülü sayılan
'Woodruff Kupası'm
Türkiye'ye getirdi.
Grup Başkanı Muhtar Kent ve Co-
ca-Cola Başkanı ve CEO'su Neville
Isdell de bırer mesaj göndererek Bo-
zer ve bölümünü kutladı.
Muhtar Kent, 20'den fazla üst dü-
zey Türk yönetıcının görev yaptığı
Coca-Cola International'de
CEO'dan sonra gelen 6 grup başka-
nından biri. Cem Kozlu, Rusya ve
Türkiye'nin de arala-
rında bulunduğu 51 ül-
keden, Ahmet Bozer
ise Türkiye'ninmerke-
zini oluşturduğu23 ül-
keden sorumlu. Bo-
zer'in bölümünde ise
Türkiye Bölgesi Ah-
met Burak'a, lOülke-
nin yer aldığı Güney
Avrusya Bölgesi ise
Selçuk Erden'e bağlı.
'Kupa'yı kazanan
Bozer'ın bölümü,
1998'de kuruldu, 23
ülkede faalıyet göste-
nyor ve 51 fabnka, 520'den fazla da-
ğıtım merkezi, 1 mılyonun üzennde
satış noktası ıle 550 mılyon tüketıcı-
yı kapsıyor. 2003 'te kalite ve ış so-
nuçlarıyla aynı değerlendırmede
ıkıncılık alan bölüm, 2004'te de brüt
kârda yüzde 17, vergı öncesı kârda
yüzde 43 Tük bir artış sağlayarak bı-
rıncı oldu.
Özilhan:
Kadınlar
daha iyi
Ekononıi Servisi - Tuncay Özilhan,
bir özel televizyon kanalında
sunduğu Çırak programıyla ılgılı
olarak da kadınların daha başarılı
olduğunu söyledi. "Ayrdanlara
baktığımz zaman, daha fazla
ayrüanlar erkekler oluyor. İlk başta
beninı için önemli olan sermaye,
makineydi. Ama insamn değerinin
çok önemli olduğunu tecrübe
cdindikçc gördüm. Bu tecrübe
içinde gördüm ki hanımlar beylere
göre işlerine daha gönülden,
candan bağh. Yani bayanlann da
çok başarılı olabildiğini gördünı"
diyen Özilhan, bıından sonra işe
alımlarda kadınlan daha fazla
tercih edeceğını dile getirdi.
YÜZDE 46'ST KAMUYA AÎT
Erdemir
blok olarak
satılacak
Ekonomi Servisi - Ozelleştırme
tdaresi Başkanlıgı (ÖİB), Ereğli
Demir ve Çelik Fabrikalan'nın
(Erdemir) scrmayesindeki yuzdc
46.12 oranındaki kamu hisselerinin
blok satış yoluyla özelleştirilmesini
kararlaştırdı. ÖİB Başkanı Metin
Kilci, konuya ilişkin olarak İMKB'ye
gönderdıği acıklamada, özelleştirme
kapsamında bulunan
Krdemır'ın
sermayesındekı yiizde
£RDlMlR 46.12 oranındaki tdare
hissesinin satış
yontemiyle
özclleşlirilmesinin,
blok satış yoluyla
gerçekleştirileceğini belirtli.
Erdemir'in sennayesindeki Türkiye
Kalkınma Bankası'na (TKB) ait
hısselerın de ÖİB hısselenyle birlikte
ve aynı koşullarda satışına öncelık
verıleceğını bıldıren Kılcı, bu
konuda OİB ıle Banka arasında
protokol ımzalacağını ifade etti.
ÎDİMÎİÎ
VVoodruff
Kupası
nedir?
Ahmet Bozer'ın takımının kazandığı 'kupa',
Coca-Cola'nın efsanevi başkanı sayılan ve
1923-1954 arasında 30 yıl başkanhk yapan
Robert Woodruffanısına verilen bir ödül.
Bu kupaya sahıp olabılmek için dünyadaki
25 bölge 12 ay boyunca birbırlerıyle
kıyasıya yarışıyor. Kazanan ekip, iş kalitesi
ve performansı bakımından dünyanın diger
bölgelenne örnek göstenlıyor.
TÜSlAD Başkanı Ömer Sabancı, hükümeti daha cesur ve kararlı önlem almaya çağırdı:
Çözüıı artık şu kayıtchşı sorununu
• Ülkenin en büyük sorununun kayıt dışı
ekonomi olduğuna inanan Sabancı'ya göre
hükümet, bu konuda kökten önlem almalı
ve mücadeleye hız vermeli.
TAŞINMAZ KÎRALANACAK
TCDD hatları
özelleştiriliyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türkıye Cumhunyeti Devlet
Demıryollan (TCDÜ), kıralama ve
kullanım hakkı yöntemlenyle
özelleştirme sürecıne alındı Yayımlanan
yenı yönetmelikle TCDD'nın hatlarında
diğer kuruluşlara aıt trenlcrin
işletilmesinin önu açılırken kurumun
taşınmazlarının da bu kişilere
kiralanabilmesine olanak tanındı.
Ulaştırma Bakanlığı
TCDD'nin altyapısını
kullanacak özel yük ve
yolcu trenlerinin
işletılmesine ilişkin
esasları bir yönetmelikle belırledı
TCDD Genel Müdürlüğü, sözleşme
yapmaya, sözleşme ücret, koşııl süresını
belırlemeye ve sözleşmede değışıklık
yapmaya yetkılı olacak Aynca
işletmeciler, herhangi bir kazada uçuncu
şahıslara ya da TCDD'ye ail tesis ve
araçlara vereceği zararları, belli limitler
altında teminat altına alacak "3. şahıs
ıııaü nıesuliyct sigortasr yaptıracak.
TRABZON (Cumhuri-
yet) - Türkiye'nin en bü-
yuk sorunlanndan birinin
kayıt dışı ekonomi oldu-
ğunu savunan Türk Sana-
yici ve tşadamlan Derne-
gı (IUSİAD) Başkanı
Ömer Sabancı, hükümeti
bu somnun çözümü konu-
sunda daha kökten ve ce-
sur önlemler almaya ve
mücadeleye hız vermeye
çağırdı
Karadenız Teknik Ünı-
verbitesi tklisadi Idari Bi-
limler Fakültesi'nde oğ-
rencılere yönelık bir kon-
ferans veren Sabancı, ış-
sizliğin aşağıya çe-
kilmesı için ycrlı ve
yabancı özel sektör
taraiindan tarım dı-
şı sektöıde 550 bi-
nın uzerınde net
ıstıhdam
sağlan-
nıası ge-
rektiği-
nı be-
lırttı.
ı&ııcı
feraı
Sabancı, bunıın ancak ve
ancak girişimcilerin sayı-
sının artmasıyla sağlaııa-
cağını söyledi
Sabancı, "Koşullar ne
kadar iyilcştirilirsc iyileşti-
rilsin, bu sayıya sadcce ya-
bancı yahrımla ulaşılması
münıkün dcğil. Bu neden-
lc dc yatırım oıtanunı iyi-
leştirmcçahşnıalan,yurti-
çindeki girişimciyi yeni ya-
tınmlara yönelrmek ama-
cını da taşınıaudır" dedi
2004'te yaşanan yüzde
9 9'luk rekor buyume ra-
kamına karşın 1 ürkı-
ye'nin en önemli sorunu-
nun işsuliğin yeterli ölcü-
de azalmaması olduğunu
vurgulayan Sabancı, ya-
bancı sermaye gırışlerının
ve yatııımlaıın gerektiği
gibi artmamasındaki en
önemli sorunıı da, yapısal
bazı eksikhklerın devam
etmesi ve politikalara yön
verecek bir sanayi strateji-
sınden yoksunlıık olarak
gösterdi.
Migros 'tapuan kazan Opet'te harca
OPET ve Migros'un "tüketiciye en yakın
topluluk" olnıa hedcfi doğrultusunda
yaphklan işbirliğiyle OPET ile Migros
kart sahiplcri, yaptıklan alışverişle puan
kazanıp market ya da akaryakıt
alımlarında puanlarını para yeriııe
kullanabilecekler. Tüketiciler
Migroslardan yapacaklan aylık toplam 50
YTL üzerindeki harcamaları için yüzde
1 'i i kadar, ayhktoplam250 YTL
üzerindeki harcamaları için ise toplam
alışverişlerinin yüzde 2'si kadar puan
kazanacaklar. Opctlcrdc yapılan
auşverişin ise yüzde I 'i Opet puan olarak
kazanılacak. Bu gündcn itibarcn
uygulamaya gcçecck kampanyada lıangi
kart ile alışveri; yapılacak olıırsa olsıın
Migroslarda ka/.aııılacak puan Migros
Club puan, Opetlerde kazanılacak puan
Opet puan olarak işlem görecek.
L
İLGİ TOPLUMUNA DOĞRU/ ÖZLEM YÜZAK ozkm.yuzak@cumhuriyctcoin.tr
Daha önce iki kez ertelendikten son-
ra geçen yıl mart ayında yapılan Yatırım
Danışma Konseyi toplantısının ikincısi
onümüzdekı hafta.
IMF Başkanı Rato, Dünya Bankası
Başkan Yardımcısı Zang ve Avrupa Ya-
tırım Bankası Başkanı Maystadt başta
olmak üzere, 20'nın üzennde çokulus-
lu şirketin üst yöneticısi ya da başkanı-
nın katılacağı bu toplantıda "yatırım or-
tamının geliştirilmesi ve daha çok doğ-
rudan yatırım çekebilmek için Türki-
ye'nin yerıne getırdığı, tam olarak ger-
çekleştiremedikleri ile atılması gereken
ilave adımlar" tartışılacak. Bu yılki top-
lantıyı önemli hale getıren önemli faktör-
ler "Türkiye'nin, AB'den müzakere ta-
rihi alması, IMF ile Stand-by anlaşma-
sı ımzalayacak olması ve makro ekono-
mikalanda gerçekleştırilen gehşmeler"
olarak sıralanıyor.
Bellı kı Türkiye bu kez yabancıların il-
gisini üzerıne çekebılecek. Yabancı ser-
maye bizim için önemli çünkü hâlâ ken-
dı kaynaklarımızla kalkınmayı becere-
miyoruz. Kerjdı kaynaklarımızı doğru
Nasıl Bir Yabancı Sermaye?
kullanmayı da bilmiyoruz. Ancak sür-
dürülebılır bir ekonomık kalkınma için
nasıl bir yabancı sermaye istiyoruz so-
rusu hâlâ açık...
Kamunun en kârlı, en stratejık kurum-
lan bu yıl özelleştirme kapsamında. Türk
Telekom, Tüpraş, Millı Piyango, Erde-
mir....
özelleştirmelerin çoğundaki mantık
ise 'sat-kurtul' ve gelen paranın borç-
lanma faızlerıne gıtmesı.
Türkiye'nin 6. büyük sanayi kuruluşu,
yurtdışında dev yatırımları olan Avrupa
ligınde liderlığe doğru ılerleyen Erde-
mir'in yüzde 46.2 hissesinin dün blok
satışına karar verildi. Erdemir'e talip
olanlar yabancılar. Ne olacak Erdemir
satıldığında? Asıl kazanan kim olacak?
Türkiye mi? Yabancı sermaye mi
1
? Tıp-
kı Türk ınsan kaynağının aklı ıle büyü-
yerek gelişmiş, kâr edebılen, New York
borsasına açılabilmiş bir Türk şirketi-
nın, Turkcell'ın yabancı sermayeyetes-
lım edilmesi gibi.
öncekı gün büyük bir holdingin
CEO'su "Yabancı sermaye Türkiye'ye
geliyorsa hiçbır tesis yerinden sökülüp
dışarıya gitmiyor. Yine Türkiye'nin ma-
lı olacak" dedı.
Ancak bu savın tam tersi örnekler
mevcut. Üstelik bunların birini Arçelik
gerçekleştırdı. Arçelik Avrupa'da büyü-
me stratejisi kapsamında Fransa'da sa-
tın aldığı bir tesisin makinelerini söke-
rek Romanya'da satın aldığı Arctıc'e ta-
şıdı. Bu, Türkiye'nin gurur duyduğu şir-
ketlennden birinin bölgesel liderlik için
yaptığı atılımlardan bırıydı ve hepimiz
alkışladık. Demek kı, gerekirse tesısler
sökülebiliyormuş da....
Nasıl bir yabancı sermaye? sorusu-
na geri dönelim ve başka bir örnek ve-
relim.
Türkiye'nin üretmedığı bir teknolojiyi
Türkiye'ye taşıyan Intel örneğine... Intel,
chıp ve bilgisayarteknolojileri konusun-
da dünyanın önde gelen ilk 3 fırmasının
içinde. Türkiye'de bundan bırkaç yıl ön-
ce birfurya halinde ortaya çıkan ısmar-
lama (toplama) bılgısayarcıları fark eden
Intel, Anadolu'da hızlı bir atılıma geçe-
rek bir model getirdi. Belli koşulları oluş-
turan bu toplama bılgısayar fırmalarına
bir 'akreditasyon' programı uyguladı.
Kuşkusuz kendisi fazlasıyla kazandı
ama Türkiye'de toplama bılgısayar sek-
törünün gelişmesine de yardımcı oldu.
Daha da önemlisi bu sektörün yan sa-
nayısının gelışımıne de katkıda bulundu.
Dünyanın en çok yabancı yatırım çe-
ken ülkesi unvanına sahip olan Çin'de,
bırçok sektörde 'AR-GE zorunluluğu
ve yerli ortak koşulu var.
Çünkü bölgesel hatta küresel birgüç
olmaya odaklanmış durumda. Stratejı-
lerini bu doğrultuda gelıştıriyor. Gelen
yabancı sermayenin kendisine olabildi-
ğınce katkısını hedeflıyor.
Bakalım, bu kez elı daha güçlü olan
Türkiye, 29 Nisan'da ikincisi düzenlene-
cek olan Yatırım Danışma Konseyi'nde
daha farklı bir ses çıkarabılecek mı?
EKONOMİ POIİTtK
ERİNÇ YELDAN
Dünya Bankası
Finans Raporu
Nisan ayı içerisinde Bretton VVoods ikizleri
IMF ve Dünya Bankası'nın küresel finans piya-
saları üzerine birer raporu yayımlandı. Her iki ra-
porda dünyadaki büyüme konjonktürünün kü-
resel sermaye akımlarındaki hızlanmaya bağlı
olduğunu ve 2004'te tepe noktasına ulaşan bü-
yüme trendinin 2005 ve 2006'da yavaşlayaca-
ğı öngörülerinde bulundular. Bu haftaki yazım-
da Dünya Bankası'nca hazırlanan Küresel Kal-
kınma Fınansmanı başlıklı rapordan Türkiye
ekonomisini de yakından ilgilendirdiğini düşün-
düğüm bazı noktaların altını çizmek istiyorum.
Dünya Bankası (DB) Raporu'ndaki verilere gö-
re dünya toplam milli gelirindeki ortalama artış
hızının 2004'te yüzde 3.8 düzeyine ulaştıktan
sonra, 2005 ve 2006'da yüzde 3.1 'e gerileme-
si beklenmektedir. Büyüme hızlarının söz konu-
su dönem içinde Avrupa Birliği'nde yüzde
1.8'den yüzde 1.2'ye, ABD'de de yüzde 4.4'ten
yüzde 3.9'a düşeceği tahmin edilmektedir. Kal-
kınmakta olan ülkeler ise 2004 yılını yüzde 6.6'lık
bir büyüme ile geçmişlerdir. Bu rakam son otuz
yılın en yüksek büyüme hızını vermektedir. Kal-
kınmakta olan ülkeler açısından da 2004 bir te-
pe noktası oluşturmakta ve 2005 ve sonrasın-
da büyüme hızlarının gerileyeceği tahmini yapıl-
maktadır.
DB Raporu söz konusu büyüme konjonktü-
rünü göreceli olarak düşük faiz ortamında sür-
dürülen yüksek yatırım temposuna bağlamak-
tadır. Büyümenin finansmanının ardında da ta-
rihsel olarak rekor düzeye ulaşmış bulunan kü-
resel sermaye akımları yatmaktadır. Rapora gö-
re kalkınmakta olan ülkelere yönelmiş bulunan
toplam net sermaye akımları 2003'te 282 mil-
yar dolar iken bu rakam 2004'te 327 milyar do-
lara ulaşmış durumdadır. Bu rakam, gene bir re-
kor yılı olan 1997'nin (Asya krizi öncesi) değer-
lerini de aşmaktadır.
Kalkınmakta olan ülkeler bu tür sermaye
akımlarını genellikle cari işlemler fazlaları ile kar-
şılamış durumda gözükmektedir. Milli gelire
oran olarak cari işlemler dengesinin dünya or-
talaması 2004'te yüzde -0.4 iken, kalkınmakta
olan ülkeler ortalaması yüzde 2 düzeyinde bir
fazlaya işaret etmektedir. (Türkiye'de bu genel
eğilimin dışında bir gelişme olduğunu ve söz ko-
nusu oranın 2004 değerinin yüzde -5.2 olduğu-
nu hatırlatalım).
Yoğun sermaye girişlerine karşın cari işlemler
dengesinde fazla veren kalkınmakta olan ülke-
ler elde ettikleri döviz fazlalarını rezerv birikimi-
ne tahsis etmek durumunda kalmışlardır. DB
Raporu'ndaki verilere göre kalkınmakta olan ül-
kelerin rezerv birikimi 2003'te 292 milyar dolar-
dan 2004'te 378 milyar dolara sıçramıştır. 2004
sonu ıtibarıyla söz konusu ülkelerin döviz re-
zervlerinin birikimli olarak 1.6trilyon dolara ulaş-
tığı görülmektedir. Bu rakamın büyük çoğunlu-
ğu (yüzde 70'i) Amerikan senetlerinde tutulmak-
ta ve dolayısıyla Amerika'nın 666 milyar dolara
ulaşan cari açığının finansmanı azgslişmiş dün-
yanın sağladığı dolar talebi ile karşılanmaktadır.
Ancak, ABD'nin küresel finans piyasalarına
empoze ettiği bu tür yüksek cari açıklar 2005
ve sonrasının önemli istikrarsızlık kaynaklarını
da harekete geçirmektedir. 2003 ıtibarıyla
ABD'nin net dış yükümlülüklerinin 2.7 trilyon
dolara ulaştığı tahmin edilmektedir. Bu rakam
ABD milli gelirinin yüzde 23'üne, dünya milli ge-
lirleri toplamının da yüzde 7.5'ine denk düş-
mektedir.
ABD'nin böylesi birfinansman talebi ile küre-
sel piyasalarda yer alması kuşkusuz büyük çap-
lı dalgalanmalarayol açabilecek niteliktedir. DB
Raporu, bu baskılar sonucunda ABD'de faizle-
rin düzenli olarak yükseleceğini ve 2004'teki
yüzde 1.6'dan, 2005'te yüzde 3.5'e, 2006'da da
yüzde 5.2'ye çıkacağını öngörmektedir. Ameri-
kan faiz oranlarının böylesi bir yükselme eğilimi
içine girmesi sonucunda yakın zamana kadar
kalkınmakta olan ülkelere yönelmiş bulunan ser-
maye akımlarının yönünü değiştirmesi ve büyü-
me hızlarının gerilemesi kaçınılmaz olacaktır.
öte yandan, böylesi bir faiz arttırımı Amerikan
cari dengesinde yeterli derecede bir düzeltme
yaratamaz ise, Amerikan Doları'nın değer yitir-
meye devam etmesi durumunda döviz rezerv-
lerinin çok büyük bir kısmını dolar olarak tutan
ülkelerde önemli servet kayıplarının ortaya çık-
ması söz konusu olacaktır. Her iki halde de dün-
ya finans piyasalarını istikrarsız günler bekle-
mektedir.
Türkiye ekonomisi ise sürdürmekte olduğu
yüksek cari işlemler açığı ve aşırı değerli TL
(ucuz döviz) ortamında bu tür olası istikrarsız-
lıklardan en şiddetlı olarak etkilenebilecek bir
konumda gözükmektedir.
i
Dünya Bankası Ekonomik Tahminleri
2003 2004 2005
Reel büyüme hızı(%) \
Dünya 2,5
;
3,8
;
3,1
ÛECD " 1,8 3,1 . 2,3
Avrupa Birliği 0,5 ' 1,8 1,2
ABD " ' 3,0 4,4 3,9
Kalkınmakta olan ülkeler 5,3 6,6 , 5,7
CariDengelGSYlH(%)
Dünya -0,4 -0,4 -0,5
ABD ' -4,8 -5,6 -5,5
Kalkınmakta olan ülkeler * 1,8 2,0 1,3
Faiz Oranlan
Dolar, 6-aylık i 1,2 i 1,6 i 3,5
Euro, 6-aylık ! 2,3 ' 2,1 ; 2,1