Katalog

SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 2005 ÇARŞAMBA 14 [email protected] 2005 Afife Tiyatro Ödülleri, kazanan sanatçılara önceki akşam törenle sunuldu Afife'nin dokuzuncugecesigEGEMENBERKÖZ Y api Kredi Sigorta'nm dü- zenlediği 9. Afıfe Tiyatro Ödüllcri öncekı akşam Lüt- fi Kırdaı Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'ndakazanansanatçı- lara vcrildı. Yapı Kredi Sıgorta'nın sanat daruşmanı HaldunDornıen'in konuşmasıyla başlayan töreni tiyat- ro sanalçısı Berna Laçin sundu. Dündcn bugüne Afife Tiyatro ödüllen'nianımsatan kısabirbcl- geselın göslerimımn ardından ge- çen yıl yilirdiğımız tiyatro sanat- çılananıldi Eren Uluergüven'den Haluk Kurdoğlu'na, Feridun Ka- rakaya'dan Necdet Mahfi AyraTa, 2004 yılında araraızdan ayrılan ti- yatıo sanalçılarının adları teker te- keı okundu ve alkışlar arasında sahne önüne birer çıçek bırakıldı. Bu hüzünlü tören gözleri yaşartır- ken, ödul sunumlannın arasına gi- ren Folklorama ckibının Karade- niz ve keklik danslan, oluşan ağır havayı biraz olsun dağıttı Ödül alanların teşekkür konuşmaları, özellikle de Nesrin Kazankaya'nın Eren Uluergüven'i anarak bitirdi- ğı konuşmasıyla ErolGünaydm'ın "Yaşasın ustalar! Yaşasın gençler! Yaşasın tiyatro!" so/lenyle doru- ğa ulaşan konuşmalan sırasında salonda gözyaşlarını tutamayan- larvardı. 4 ödül sahne gerlstne 14 dalda verilen Afıfe ödülleri- ni kazananlar, seçicı kurulun sap- tadığı 3 'er aday arasından 32 kişı- den oluşan oylama kurulunca 17 Nisan Pa/ar günü gizli oyla belir- lenmiş ve sonuçlar notere teslim edilmiştı Ödül gecesinde, kaza- nanlar noterın mühürlij zarfları su- nucu tarafından açılarak açıklan- dı. Özel ödülleri kazananlar ise da- k3 ahneye çıkan HkMüslüman Türkkadını olan ve 39 yaşında yoksulluk içinde yaşamını yitiren Afife Jale adına verilen tiyatro ödülleri 9yaşına bastı. 2005 Afıfe Tiyatro Ödülleri önceki akşam sahiplerini buldu. 14 dalda verilen ödüllerin 5 'ini alan îstanbul Devlet Tiyatrosu 'nun 'Çayhane si en çok ödül alan oyun olurken, Tiyatro Atölyesi 'nin 'Cimri' oyunu da 4 ödül kazandı. Erol Günaydın, Müjdat Gezen, Cüneyt Gökçer, Nesrin Kazankaya ve Tiyatro Atölyesi'nin genç oyuncularına da özel ödüller verildi. ha önce bir basın toplantısıyla ka- muoyuna duyurulmuştu. Ödül törcninde, sanatçılarödiil lerini -gelemeyen bir iki kışı dışın- da- aynı ödülü önceki yıl kazanan sanatçının elınden aldılar. Nısa Se- rezli Aşkıner özel Ödülü Erol Gü- naydın'a, Yapı Kredi Sigorta Özel Ödülü MüjdatGezen'e, CevatFeh- mi Başkııt Özel ödülü Nesrin Ka- zankaya'ya, Tiyatroda Yeni Kuşak Özel Ödulü Oyun Atölyesi'nin genç oyunculanna, Muhsin Ertuğ- rul Özel ödülü ise rahatsız olan Cü- neyt Gökçer gelemediğinden eşi Ayten Gökçer'e sunuldu. Afife Ödüllen'nı kazananlar ara- sında, oyunlara sahne gerisinden katkıda bulunan sanatçılar şunlar- dı. Işık tasanmında îstanbul Dev- let Tıyatrosu'nun 'Çayhane' oyu- nuyla tzzetÖnderArık, sahne mü- ziginde IıyatroAyna'nın'PirSul- tan Abdal' oyunuyla Nurettin Öz- şuca, gıysı tasarınıında Oyun Atöl- yesi'nin 'Cimri' ve Semaver Kum- panya'nın 'MemileZin'oyunlany- la Funda Çebi, sahne tasanmında îstanbul Devlet Tiyatrosu'nun 'Çay- hane' oyunuyla Ali Cem Köroğlu. 8 ödül oyunculara Daha sonra geçen yılın en başa- rılı oyuncuları ödüllerinı almak ıçın sırayla sahneye çıktılar. Mü- zikal ya da komedi yardımcı kadın oyuncusu dalında Tiyatro Atölye- si'nin 'Cimri' oyunuyla Şebnem Sönmez, müzikal ya da komedi yardımcı erkek oyuncusu dalında aynı oyunla GökçerGenç, yardım- cı kadın oyuncu dalında Sadrı Ah- şık Tiyatrosu'nun 'Ağır Roman' oyunuyla Meral Oğuz, yardımcı erkek oyuncu dalında Tiyatro Pe- ra'nın 'Dobrinja'da Düğiin' oyu- nuyla Levent Oktem, müzikal ya da komedi kadın oyuncusu dalın- da istanbul Şehır Tıyatrolan'nın 'Hadi Öldürsene Canikom' oyu- nuyla Celile Toyon, müzikal ya da komedi erkek oyuncusu dalında Oyun Atölyesi'nin 'Cimri' oyu- nuyla HalııkBilginer, en başanlı ka- dın oyuncu dalında Dostlar Tiyat- rosu'nun 'Buluşma'oyunuyla Do- lunay Soysert, en başanlı erkek oyuncu dalında Îstanbul Devlet Ti- yatrosu'nun 'Çayhane' ve Sema- ver Kumpanya'nın 'Diktat' oyun- larıyla Bülent Emin Yarar. Gecede son ödüller yapım ve yö- netim dallarında verildi: îstanbul Devlet Tiyatrosu'nun 'Çayhane' oyunu yılın en başanlı yapımı ödü- hınıi aldığı gibi, Şakir Gürzımiar'a da yılın en başanlı yönetmcnı ödü- lünii kazandı ıdı. 2005 Afife Tiyatro Ödüllen ge- cesı tiyatro sanatçılanve tiyatro sc- verlerden oluşan çağrılılann he- men tümünün katıldığı kokteylle sona erdi. îzmir Devlet Opera ve Balesi yann Wagner'in 'Uçan Hollandalı' operasını ilk kez izleyiciyle buluşturacak Opera sahnesinde bir halk efsanesi Vagner'in lihrettosuııu yazdığı, hcm de bestelediği Uçan Hollandalı operasını Mehnıct Ergüven sahncyc koyuyor. Kültür Servisi - lzmir Devlet Opera ve Balesi, Ric- hard\Vagner'in "Uçan Hollandalı" operasmınılkgös- lerimını yann saat 20 30'da yapacak. 3 perdeden olu- şan yapıt, ülkemızde ılk kez orijinal dılınde ve kcsin- tısız sahnclenecek. Tüm operalannda olduğu gibi lıb- rettosu da Wagner tarafından yazılan Uçan Hollanda- lı'yı, konuk Alman şef Winfried Müller yönetecek. Mehnıet Ergüven'ın sahneye koyduğu yapıtın dekor- ları Tayfun Çebi'ye, kostümleri Sevda Aksakoğlu'na, koreografisı Neslihan Öztürk'e, ışık tasanmı Miifît Özbek'e aıt. Koıo şefliğını konuk Alman şef Hans Jo- aclıim Gallus'un üstlendığı yapıtta Gökhan Koç, Ta- mer Peker, Nurgün Baburhan, Ayşe Tek, Tuncay Do- ğu, Tevfik Rodos, Alparslan Mater, Christian Voigt, Oğuz Sırmalı, Fırat Yalçınkaya, Sevgi Yalçın ve Tanju Nebol rol alıyorlar. Konusu bir halk efsanesine dayanan Uçan Hollan- dalı, dünyada ilk kez 2 Ocak 1843'te Dresdentie, ül- kemizde ise 8 Nısan 1961 'de Ankara'da sahnelenmış- ti. Kaptan Daland'ın gemısi korkunç fırtınadan korun- mak için Norveç sahillerine sığınır. Bu sırada bir baş- ka gemı Daland'ın gemısının yaııına demır atar. Bu ge- mı Tann'nm lanetı ıle yedi yılda bir karaya çıkmaya mahkûm edilmış Hollandalının gemısıdır. Hollandalı, bu lanctten kurtulabilmek ve kendine sadık bir eş bul- mak içın karaya çıkmıştır Hollandalı, Daland'a deniz- lerdekı amansız mücadelesini anlatır; çok zengin ol- duğunudaekler Daland, Hollandalınınzenginliğinden etkilenmiştır Bir kızı olduğunu ve ısterse onunla ev- lenebileceğını söyleyerek evıne davet eder. Daland'ın kızı Senta, Erik adlı bir gençle nişanlı olduğu halde ha- yalı bir kaptana âşık olnıuş, düşledığı eşı beklemekte- dır. Hollandalı ve Senta birbirlenne göriir göı me/ âşık olurlar. Senta Hollandalıya sadık kalacağına yemın eder Ancak Erik'in varlığından habeıdar olan Hollan- dalı, yedı yılını daha denızlerde geçirmek iizere gemi- sıne binip u/aklaşır Senta da peşındcn denıze atlar. 26Nisan, 5 ve 7 Mayıs'tayinelenecek olan yapıt, 15 Haziran 2005 tarihinde de "12. Aspendos Uluslarara- sı Opera ve Bale Festivali"nde sahnelenecek. AIDA İLETİŞİM ASLAN RUSO AVCI MATBAA CLEARCHANNEL FUjJ FİLMTÜRKİYE KÜLTÜR A.Ş. MAS MATBAA MİMERAY OFSETYAPIMEVİ PROFİLOTELRA PROMOSHOP SİNEFEKT WALL Y&RREKLAMEVİ îstanbul Kültür Sanat Vakfı, 24. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin gerçekleştirilmesine destek sağlayan kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyor. 5 *in«ma... 16 gün.., 67. ülkeden 144 yönetmerı. 166 film... 360 seans.,, 2-17 Nisan tarihlerl arasmd 24, Uluslararası İstanbul , Fiim Festivali'nde www.ikBH.org TURKCELL EL YAZMASI VE MtNYATÜR SANATI UZMAN1 Dr. Filiz Çağman Sabancı Müzesi 'nde Kültür Servi- si-Dünyanınsa- yılı el yazması ve minyatür sanatı uzmanları11dan olan Dr. Filiz Çağman, Saban- cı Ünıversitesi Sakıp Sabancı Müzesi'nde da- nışmanhk göre- vıne getınldi. Dr. Filiz Çagman'ın göreve getirilme- sıni duyurmak amacıyla düzenlcnen ba- sın toplantısına Sabancı I Jnıversıtesı SSM Mudürii Dr. NazanÖlçer ve Dr Filiz Çağ- man'ın yanı sıra Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Tosun Terzioğlu da ka- tıldı. Dr. Fili/ Çağman, SSM danışmanı olmaktan mutluluk duyduğunu ve uzun yıllar sonucıuıda edindigi bilgı ve deneyim binkimıyle, büyük yankı uyandıracak ça- hşmalara inıza atacaklannı söyledi. Yenl sergller hazırlanıyor Dr Çağman gerek yurhçı, gerekse yurt- dışından gelecek yapıtlarla oluşturulacak bu sergilerin ilkinin mayıs ayındagerçek- leştırileceğinı belırttı. ür. Fıli/ Çagman'ın veıdiği bilgıyegöre, Sabancı Unıversıte- si Sakıp Sabancı Müzesi'nde Kultıirve Tu- rizm Bakanlığı, Kültür Varhkla- rı ve Müzeler Genel Müdürlü- ğü'nün ızin ve desteğiyle Mayıs 2005'teTopkapı Saıayı Koleksı- yonlanndan Av- rupa Porselenle- n sergısı düzen- lenecek. Toplan- hda Dr. Nazan Ölçer, ayrıca temmu/ ayın- da çoğunluğu yurtdışından getırilen yapıt- lardan oluşan bir sergi düzenleyeceklerı- nin habennı verdı. Yapıtlann Hırvatıs- tan'dan ve ağırlıklı olarak Slovenya'dan ge- leceğı sergi, Osmanlı-Avrupa ılişkileri çerçevesınde 17. yuzyıh konu alıyor. O do- nemde Avrupa'da Osmanlı devletiyle kar- şı karşıya gelen başlıca güç olan Habsburg İmparatorluğu'ndan istanbul'a gonderılen ve dönuşlennde üsmanlı etki ve modası- nı Avrupa'yataşıyan elcilik heyetlen, on- lann aktardığı bilgiler ısığında Batı'da oluşan Osmanlı ve Türk ımajı; Avrupa gıyım ve dekorasyon anlayışında büyük etiü yaratan Osmanlı modası ve 'Turqu- erie' adıyla anılan akım doğrultusunda Avrupa'da yapılan istanbul manzaralan, portre ve gravürlerm serginin başlıca bö lümlennı oluşturması tasarlanıyor. DEFNE GOLGESİ TURGAY FtŞEKÇİ Bir ŞHP Dersi Geçenlerde Nâzım Hıkmet Vakfı'na bir başvu- ru olmuş: Fen Bılimleri Merkezi Dershanesi'nin ya- yımladığı 2005 Ajandası'nın son sayfasında Nâ- zım Hikmet'e ait olduğu belırtılen 'Basit Yaşa- yacaksın' adlı bir şıır yer almış. Okuyanlar, şiirden kuşkuya düşerek Nâzım Hik- met'in böyle bir şiiri olup olmadığını sormak ge- reği duymuşlar. Şiirin kimi dızeleri şöyle: Basıt yaşayacaksın, basit mesela susayınca su içecek kadar basit Dört çıkacak ikiyle ikiyi çarptığında Kabak çekirdeğı verecek Sana rakamlann veremediği mutluluğu İki hareketle giyiniverecek İki hareketle soyunuvereceksın Bir kaşarlı tost olacak aradığın Nasıl oturacağını bilemediğin sofrada Saatin sadece saatı gösterecek Telefonu sadece telefon etmek için kullanacak- sın. Basit yaşayacaksın basit Sanki yaşamın bir gün sona erecekmiş gibi basit Çay, simit ve peynirle. Şıirle ilgili hemen herkesin kolaylıkla anlayabi- leceği gıbı, Nâzım Hikmet'ın 'Yaşamaya Dair' adlı, 1947'de Bursa Cezaevi'inde yazdığı ünlü şi- irinin kaba bir çeşitlemesi. Kötü bir kopyalama ola- yı. Okurum Ümran Ökten de, gönderdiği mektup- ta aynı olaya değinerek, 'Basit Yaşayacaksın' ad- lı bu 'şiir'in, sanal ortamda yaygın birsevenlertop- luluğu oluşturduğunu yazmış. Olayın ilginç yanı, toplumca içinde bulunduğu- muz yozlaşma sürecinin, şiir beğenisini de ne den- li aşağılara çektiğini göstermesi. Son yirmi yıldır şiiri toplumsal yaşamın dışına çı- karmaya çalışanların başanlı oldukları görülüyor, Gerçek şiir ortalıktan çekilirken yerinı sahte taklit- leri dolduruyor. Şiir diye ortaya sürülen, ne geçmiş şiir geleneği- mizle ne de çağdaş şiirle hiçbır ilgisi bulunmayan sayıklamalann, laf ebelıklerinin, rastgele söz yığın- larının şiir sanıldığı bir dönemdeyiz. Pek çok değer gibi insanlanmızın şiir beğenileri de körelme yolunda. Toplumsal ve kültürel yozlaşma, günlük konuş- ma ve davranış biçimlerı gibi sıradan olaylardan, sanat gibi yücelik duyguları ileten etkinliklere dek her şeye saldınp ele geçiriyor. Bilgisayarm bir tuşuyla ulaşılıveren kolaylıklar dünyası internet, doğru bilgiler kadar herkesin her aklına geleni yazıverdiği bir yanlış bilgiler çöplüğü olma özelliği de göstenyor. Onları okuyanlann doğ- ruyla yanlışı ayırabilecek bir bilgı ve kültür birikim- leri yoksa ışleri zor. Bu ilginç olayı dileyenler bir şiir dersine dönüş- türebilirier: Yukandaki dizelerle, Nâzım Hikmet'in 'Ya- şamaya Dair' adlı şiirinı yan yana koyup okusun- lar. Gerçek şiirle sahtesi arasındaki ayrımlar üstü- ne düşünebılir, şiir beğenilerinı sorgulayabilirler. [email protected] Toplumda dilin önemi • İstanbul Habcr Servisi - Türkıye Yazarlar Sendıkası'nın Bakırköy Temsilciligi'nın düzenlediği "îçinızdekı Yazarı Özgur Bırakın" adlı seminerler sürüyor. Son seminere katılan konuk yazar Demırtaş Ceyhun, toplumlann uygarlaşması ve gelışmesinde dılın büyük önemi olduğunu vurguladı. Seminerler, ünlü şair ve yazarlann katılımıyla 22 Mayıs'a dek Bakırköy Çağdaş Bılımler Merkezi'nde sürecek. Hafta sonlan düzenlenen scmınerlerin son konuğu olan yazar Demırtaş Ceyhun, "Anadil, devletın resmi dılı ve ınanılan dınin dılınin bülunluğünün sağlanmasıyla uluslargelişme kaydeder. Dili gelıştiren, insanın dünyayı kavramasını sağlayan tek disiplin edebıyattır. Edebıyat yapılmayan bir dilde bir toplumun kalkınması olanaksızdır. Edebiyat, toplumun gelişmesınde ve bağımsızlaşnıasında temel görevı üstlenmiştır" diye konuştu K Ü L T Ü R # Ç t Z İ K K Â M t L M A S A R A C I