Katalog

SAYFA CUMHURİYET 3 MART 2005 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul _K 4 Sinop 6 Adana Y 15 Edirne K 1 Samsun 6 Mersin Kocaeli J< 5 Trabzon Y 10 Diyarbakır Y Çanakkale K 4 Giresun Izmir PB 12 Ankara _Y 6 Şanlıurfa 6 Mardin Manisa PB 8 Eskişehir K 2 Siirt Y 14 Aydın PB 12 Konya Y 11 Hakkâri Denizli Y 10 Sıvas Y 10 Van Zonguldak K 4 Antalya Y 18 Kars Kıyı Ege dışında tum yurt yağışlı geçecek. Ya- ğışlar, Marmara, ıç Ege Batı Karadenız'ın ıç ke- sımlerı, Eskişehir çavre- len ıle Doğu Anado- lu'nun kuzeydoğusu ve Doğu karadenız'ın ıç kesımlerınde kar, Istan- bul çevrelerı ıle Batı Ka- radenız kıyılarında karla karışık yağmur, diğer yerlerde yağmur şek- lınnde olacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn PB PB PB K K K K K -1 -11 -13 5 -1 0 3 4 Berlin K 2 Moskova PB -7 Budapeşte PB 2 Aşkabat PB 18 Madrıd PB 10 Astana PB 4 Vıyana PB 1 Taşkent B 18 Belgrad PB 7 Bakû Sofya PB 5 Bişkek Roma PB 20 B 15 Y 11 Tiflis K Atına Y 11 Kahıre A 27 Münıh K 3 Zürih K 5 Şam Y 23 Açık Parçalı bulutlu k Çok bulutlu > Yagmurlu Karh Gok gurultulu * • G U N C E L CÜNEYTARCAYİREK • Baştaraft 1. Sayfada giderek yaygınlaşıyor, Başbakan, geri adım atıl- mayacağından söz ediyor. RTE, dünya ticaretindeki payı ancak yüzde 2 olan dış pazarlara petrol ve değerli taş ihraç e- den Afrika ülkelerinde geziye çıkıyor. RTE, yurtdışı gezilere meraklı olan Özal'ı ve Demirel'i solluyor. Reuters gibi ünlü bir haber ajansı, AB'nin bek- lediği reform uygulamalarındaki gecikmenin Tay- land'dan Etiyopya'ya kadar geniş bir alanı kap- sayan dış gezi programlarından kaynaklandığını ve RTE'nin artık "hata üstüne hata yaptığını" ve "siyasal cilasını yitirdiğini" yazıyor. ••• Filistin sorununun çözümüyle ilgili, 23 ülkenin ve 6 uluslararası kuruluşun katıldığı Londra'daki toplantıya, Ortadoğu'nun güçlü ülkesi olduğunu sürekli yineleyen Türkiye, çağrılmıyor. RTE ile Gül, ellerinde tek telli bir saz, durma- dan ekonomiden sosyal yaşama kadar her alan- da "istikrar" sağladıklarını, AB'den yansıyan "he- yecanını yitiren ülke" eleştirilerini, 3 Ekim'de baş- laması olası üyelik müzakerelerine her açıdan ha- zırlandıklarını söyleyerek karşı koymaya çabalı- yorlar. Türkiye, bir siyaset adamı olacağını ilan ettiği başmüzakereciyi bir türlü saptayamıyor. Işte hükümetin sağladığını söylediği ve övüne- geldiği "istikrann" bir günlük özeti bu. • •• Oysa, AB yetkilileri -örneğin Ankara'daki tem- silcisi Hansjörg Kretschmer- Türkiye'de "17 Aralık'tan önceki heyecanı pek sezemediklerini" söylüyoramabu.diplomatiknezaketlesöylenmiş bir söz, arkası geliyor: Siyasal reformların uygulanmasında (örneğin azınlık ve kadın erkek eşitliği gibi konularda) AB, istediği sonuçları elde edemediğini, reform konu- sunda atılması gereken adımlar atılmadığı takdir- de bu durumun 3 Ekim'i olumsuzetkileyeceğini... bugünlerde Brüksel'de başlayacak protokolle il- gili görüşmelerde Türkiye'nin AB'nin hazırladığı taslak metinde "yeralmasını istediği (Güney Kıb- rıs'ı tanımadığımızı içeren) "bazı hususlar"\r\ na- sıl sonuç vereceğinin kestirilemeyeceğini... an- cakkk; "buprotokolün imzalanmasıyla Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti'nin AB üyesi olduğunu kabul etmiş sayılacağını" ve AB Komisyonu ile varılan mutabakatı (Güney Kıbrıs dahil) 25 üye ülke ve AP'nin onaylayacağını söylüyorlar. ••• Uyarı içeriğindeki eleştirilere karşı, sözcü Çiçek Cemil, "siyasal reformların hızını kesmediğini" öne sürüyor ve... AB'de ve içeride yoğunlaşan eleştirilere karşı hükümeti: Öyle savunuyor ki; öncelikleri arasında yer al- mayan başmüzakereci adında ısrar edilerek hü- kümete, üstelik AB'den müzakere tarihi alarak "imkânsızı başaran" bu hükümete "haksızlıkedil- diğini" söylüyor. Herhalde nazara gelmesinler diye kırk bir ker- re maşallah dememizi veya bir nazar boncuğu bekliyorlar. Temyiz mahkemes! kararı İngiltere'de okulda çarşafa vtin verildi Haber Merkezi - İngiltere'de temyiz mahkemesi, Müslüman bir kız öğrencinin çarşaf giymesinin yasaklanmasının insan haklarına aykın olduğuna hükmetti. Londra'da yaşayan 15 yaşındaki Bang- ladeşli Şabina Begum, okulda çarşaf giymesinin yasaklanmasının, "Avrupa İnsan Hakları Söz- leşmesi uyarınca dini özgürlüğünün ihlali ol- duğu" iddiasıyla temyiz mahkemesine başvur- muştu. Mahkeme, Şabina Begum'un başvurusunu haklı bularak okulda çarşaf yasağının insan hakla- rının ihlali olduğuna hükmetti. Böylece Şabina Begum, mahkeme karanyla, okulda çarşaf giyme- ye yasal olarak hak kazandı. tngiltere'de okullar- da dini kıyafetler giyilmesiyle ilgili bir yasa bu- lunmuyor. Okul, sağhk ve güvenlik riskini gerek- çe göstererek Begum'un çarşaf giymesinc karşı çıkıyordu. Geçen haziranda yüksek mahkeme, okulun karannı haklı bulmuş ve insan haklarının ihlal edilmediğıne hükmetmişti. TTK Başkanı Halaçoğlu: Ermeni soyhınrnına dairbelge bulamadık ANKARA (AA) -TBMM'de AB Uyum Komis- yonu ve uluslararası komisyonların üyelerine Er- meni soykınmı iddialanna karşı belgeler hakkın- da bir brifing veren Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Yusuf Halaçoğlu, 50 binden fazla belge incelediklerini ve kesinlikle Osmanlı tmparatorlu- ğu'nun Ermeni soykınmı yaptığına dair bir tek belgeye rastlamadıklannı bildirdi. Soykırım iddi- alarının tamamen siyasi olduğunu belirten Hala- çoğlu, Türkiye'nin BM'ye başvurarak taraf ülke- lerin bilim adamlarından oluşacak bir komisyon marifetiyle tiim gerçeklerin ortaya çıkanlmasını istemesi gerektiğini söyledi. Halaçoğlu, "Böyle bir komisyonun ortaya koyacağı sonuç kesin- likle soykırım olmayacaktır" dedi. Halaçoğlu, Ermeni soykırım iddiasında bulunanlann 1921 yı- lından beri herkesin incelcmesine açık olan Os- manlı Arşivi'ne bir kez bile girmediklerinin anla- şıldığını söyledi. Bu iddialan ortaya atanların Os- manlıca da bilmediklerini kaydeden Halaçoğlu, dünyada hiçbir ülkenin de böyle bir soykırımı bel- geleyebilmesinin mümkün olmadığım vurguladı. Eurobarometre'nin araştırmasına göreAvrupalılann en çokgüvendiği kurum silahlı kuvvetleri AB 'li de orduya güveniyorEBRU TOKTAR ANKARA - AB kamuoyunu inceleyen Eurobarometre'nin araştırmasından ilginç sonuçlar çıktı. Buna göre; AB'de de Tür- kiye'de de ordu, halkın en güven- diği kurum sıralamasında başı çe- kiyor. Bu durumu açıklamakta zorluk çeken AB Komisyo- nu'nun Türkiye Delegasyonu Başkanı Hansjörg Kretschmer, "AB halkınm silahlı kuvvetleri en güvenilir kurum olarak gör- mesi beni de şaşırttı. AB'de or- du politik bir rol oynamıyor" yorumunu yaptı. Kretschmer, "AB'Iiler siyasetçilere güven- mediği için ordu en güvenilir kurum olarak öne çıkıyor" gö- rüşünü savundu. Avrupa Komisyonu'nun 30 yıl- dır Avrupa ülkelerindeki halkla- rın sosyal ve politik yaklaşımla- rını izlemek amacıyla Eurobaro- metre'ye yaptırdığı araştırma, ilk kez Türkiye için de gerçekleştiril- di. Türkiye Ulusal Raporu'nda, kimi kez AB kamuoyu ile Türk kamuoyu arasında paralellik gös- teren şaşırtıcı sonuçlar çıktı. Eu- robarometre tarafından KKTC de dahil 30 ülkede, yaklaşık 25 bin kişiyle görüşülerek yapılan araş- tırmayı yorumlayan Kretschmer, KRETSCHMER: UYCULAMADA İLERLEME YOK Hansjörg Kretschmer. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - AB Komisyonu'nun Türkiye Delegasyonu Başkanı Hansjörg Kretschmer, hükümetin AB çalış- malarına yönelik eleştirilerini sür- dürdü. Kretschmer, Türkiye'de in- san hakları ve özgürlükler ile re- formlann uygulanması konusunda 17 Aralık'tan sonra ilerleme olma- dığım savundu. Türk hükümetinin reformlara ve teknik nitelikli çalışmalara devam etme yönündeki kararlılığını tak- dirle karşıladığını söyleyen Kretsch- mer, ancak uygulama alanında iler- leme gözlemlenmediğini bildirdi. Kretschmer, Türkiye'de halen 60 ka- dar yayıncı veya yazara karşı açılan dava olduğunu belirtirken, bunun in- san hakları ve özgürleşme açılımı ile uyuşmadığını vurgulayarak "Al- manya'da yazar ve yayıncılara açı- lan dava olııp olmadığım sordum. Hiçbir dava olmadığı yanıtını al- dım" dedi. Katılım ortakJığı belge- si ve müzakere çerçeve belgesine işaret eden Kretschmer, hazırlama- ları gereken belgeler üzerinde çalış- malarını sürdürdüklerini söyledi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Kretschmer'in yorumlanna ka- tılmadığını belirtirken Türkiye'de teknik seviyede çalışmalann gere- ken süratte devam ettiğini kaydetti. "Türk halkının AB hakkında- ki bilgi eksikliği ile Türklerin kendilerini Avrupalılıkla öz- deşleştirme düzeyinin görece düşük olması oldukça şaşırtı- cı"görüşünü ortaya koydu. Araş- tırmanın bazı bulgulan şöyle: ^ Türk yurttaşlarının yüzde 62'si Türkiye'ninAB üyesi olma- sını destekliyor. • Halkın yüzde 74'ü işsizlik, yüzde 46'sı ekonomik durum hakkında endişe duyuyor. • Türk halkı, AB üyeliğini "ekonomik refah ve para" için istiyor. Ekonomik refah isteyen- lerin oranı yüzde 48 ile birinci sı- rada yer alıyor. • AB halkı daTürk halkı da en çok silahlı kuvvetlere güveniyor. Türk halkının yüzde 89'u, AB halkının da yüzde 69'u en çok or- duya güveniyor. \/ Türkler yüzde 43 Tük oranla geleceğe iyimser bakıyor. Başka hiçbir AB üyesi veya adayı ülke, geleceğe dair Türkiye'den daha yüksek beklentiler taşımıyor. ^ Türk halkının büyük bölü- mü AB üyeliğini istemesine kar- şın AB'nin ne olduğunu bilmi- yor. AB hakkında bilgi düzeyi en düşük olan ülke Türkiye. • Araştırmaya göre, Türk hal- kının çok büyük bir çoğunluğu Türk olmaktan gurur duyuyor. \/ Türk halkının yüzde 38'i kendini siyasi yelpazenin sağın- da, yüzde 33'üyse solunda görü- yor. AB'de bunun tersi görülüyor. ^ Türk halkının AB'yle ilgili korkularıysa yüzde 59'laTürkçe- nin daha az kullanılacağı ve yüz- de 57'yle YTL'nin tedavülden kalkacağı inancı. 'SEYİrLERİÇİN Koyu yeşil rengin anlamı tnanışa göre Hazreti Muhammet soyundan gelenleri koyu yeşil renk sembolize ediyor. Peygamberin soyundan gelenlere "Seyit" deniliyor. Bir seyitin ölmesi durumunda da tabutu "Keska Muhammet" (Muhammet Yeşili) olarak da bilinen bu yeşil renkli kumaşla sarılıyor. Bu renkteki kumaş başka bir cenaze için kullanılmıyor. ldil'de ölen Şeyh Hasan Şığva'nın Hazreti Muhammet soyundan geldiğine inanıldığından tabutu bu renkle donatıldı. Arbane de tslam inanışında özellikle de Arap etkisinden sonra haram olarak kabul edilmeyen tek çalgı. Başta Arap ülkeleri olmak üzere yas döneminde ağlayıp ağıtlar yakmak yasak olduğundan, arbaneler çalınarak ilahiler okunur. Ayrıca arbane özellikle bir tarikat önde geleninin yaşamım yitirmesi sırasında çalımyor. Arbane çalınarak hem kitlelere ölen kişinin statüsü konusunda topluma bir mesaj verilir hem de katılım duyurusu yapılmış olur. Bu nedenle de îdü'deki şeyhin ölümünde arbaneler çalındı. Yeşil bayrağa sarıh tabut, 3 kilometre uzak- hktaki Şeyh Ha- san Mezarlı- ğı'na kadar omuzlar üzerin- de taşındı. Ce- nazeyi taşıyan grup şeriatı lemsil eden yeşil bayraklar açtı. AKP'U Seyda. NakşibendiŞeyhiHasan Şığva'nın cenazesindeyeşilbayraklaraçıldı Şırnak'ta şeriat gösterisi Hasan Şığva. MAHMUT ORAL İDİL - Şırnak'ın İdil ilçesin- de yaşayan ve bölgedeki en et- kili Nakşibendi şeyhi olduğu belirtilen 110 yaşındaki Şeyh Hasan Şığva dün öldü. Şığ- va'nın cenazesine katılan bin- lerce kişi zikir çalgılan eşliğin- de ilahiler okudu; şeriatı tem- sil eden yeşil bayraklar taşın- dı. Törene AKP Şırnak Millet- vekili Veli Seyda da katıldı. Güneydoğu'daki en etkili Nakşibendi şeyhlerinden 110 yaşındaki Şeyh Hasan Şığva, dün tedavi gördüğü Diyarba- kır'daki Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yaşa- mını yitirdi. Şığva'nın cenazesi, Idil'de- ki küçük bir sarayı andıran Yu- karı Mahalle mevkiindeki iki katlı evinden alınarak Merkez Camii'ne götürüldü. Cenaze törenine çevre il ve ilçelerden binlerce müridi ve kara çarşaf- lar içinde yüzlerce kadının ya- nı sıra İdil Beledıye Başkanı Resul Sadak ile DEHAP'lı yöneticilerin tümü katıldı. Şığva'nın kardeşi Ömer Fa- ruk Şığva'nın kıldırdığı cena- ze namazının ardından yeşil bayrağa sarıh tabut, 3 kilomet- re uzaklıktaki Şeyh Hasan Me- zarlığı'na kadar omuzlar üze- rinde taşındı. Bu sırada yörede zikir ayin- leri sırasında da kullamlan ar- bane adlı çalgılar eşliğinde ila- hiler okundıı. Grubun en önün- de yürüyenler uzun sırıklara asılı, şeriatı temsil eden yeşil bayraklar taşıdılar. Camideki törene yetişeme- yen AKP Şırnak Milletvekili Veli Seyda mezarlıkta hazır bulundu. Cenazenin toprağa verildiğı sırada çok sayıda ka- dın baygınlık geçirdi. llçe mer- kezinde bulunan 2 ambulans bayılanları hastaneye yetiştir- mekte zorlandı. Bunun üzeri- ne özel otomobiller de hasta taşımaya katıldı Şeyhin ölü- münün duyulmasıyla birlikte ilçede adeta yas ilan edildi. Es- nafın büyük bölümü kepenk kapattı. 'Meclis'te kadın istemiyorlar' Prof.Dr. Arat, AKP hükümetinin kamu kurumlarında kadın eleman istemediğini belirterek buyüzden iş ilanlarına erkek olma koşulunun getirildiğine dikkatçekti tstanbul Haber Servisi- Is- tanbul Üniversitesi Kadın Araş- tırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Necla Arat, AKP'nin TBM- M'de kadın istemediğini belirte- rek "Çünkü kadının Meclis'te türbansız bulunması söz ko- nusu. Sarıklar kafaların için- de de dışında da olabilir" de- di. Istanbul Kadın Kuruluşları Birliği tarafından Kadın Hafta- sı etkinlikleri kapsamında "AB'ye Uyum Sürecinde Ka- dın Erkek Eşitliği" konulu pa- nel gerçekleştirildi. Beşiktaş Akatlar Kültür Merkezi'nde ya- pılan panelde konuşan Prof. Dr. Arat," Yasalarda değişiklik ya- pılması önemli ama bu yasala- rın yaşama geçirilmesi daha da önemli. Kadınlar bunların yaşama geçirilmesinde "gele- neksel önyargılar duvan"na çarpıyorlar. Kadınlar bu du- varı yıkmada yalnız değil, cr- keklerle omuz omuza mücade- le etmeliler" dedi. Hükümetin, kamu kurumlarının kadın ele- man istemediğine ve bu yüzden iş ilanlarına erkek olma koşulu- nu getirdiğine dikkat çeken Arat, Meclis'ten "olumlu ayrımcı- lık" kararının çıkmamasının ne- deninin, milletvekillilerinin ço- ğunun erkek olmasından kay- naklandığını dile getirdi. İstan- bul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü Nazan Moroğlu da hükümetin AB için yaptığı değişikliklerin göz boyamadan ibaret olduğunu vurgulayarak "AB bu yasaların çıkmasında itici güç olmuştur. Ancak Tür- kiye'de kadın hakları konusu AB ile başlayan bir süreç de- ğildir. Atatürk ile beraber baş- layan kadın hakları mücadele- sinde ne yazık ki son zamanda etkili değişiklikler yapılma- mıştır" dedi. Eğitimci-yazar Neşe Doster ise Türkiye'nin kadına uygula- nan şiddette ilk sırada geldiğine dikkat çekerek, Diyanet Işleri Başkanlığı'nın, kadının nasıl dövülmesi gerektiğıne dair döv- me tekniği kitabı çıkararak, ka- dına uygulanan şiddeti göz önü- ne serdiğini ifade etti. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştaraft 1. Sayfada görüntü veriyor. Başbakan arada birgeçerken An- kara'ya uğruyor, o kadar! Daha Başbakanlık koltuğuna oturmadan Was- hington senin Londra benim diyar diyar dolaşan Erdoğan, bugün 57. dış gezisinde. Mart 2003'te koltuğa oturduktan üç hafta sonra ilk ziyaretini Balkanlar'a yaptı. Ardından KKTC'ye gitti. Bakın daha sonra hangi ülkeleri dolaştı, sırasıyla akta- ralım: Malezya, Pakistan, Yunanistan, Portekiz, Avus- turya, Almanya, Italya, Birleşik Arap Emirlikleri, Italya, Belçika, Ispanya, Bosna-Hersek, Kırgızis- tan, Tacikistan, KKTC, Belçika, Azerbaycan, öz- bekistan, Almanya, Suudi Arabistan, Isviçre, ABD, Güney Kore, Belçika, Isviçre, Ukrayna, Japonya, Bosna-Hersek, Almanya, Irlanda, Yunanistan, Ro- manya, Ingiltere, ABD, Hollanda, Belçika, Bulga- ristan, Fransa, Iran, Gürcistan, Yunanistan, Taci- kistan, Belçika, Almanya, Fransa, (yeniden) Fran- sa, Almanya, Italya, Mısır, Lüksemburg, Belçika, Suriye, Rusya, Isviçre, Endonezya, Tayland, Ma- lezya, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Brüksel... Başbakan halen Etiyopya, Güney Afika gezisi- ni sürdürüyor. Yukarıda sıraladığımız ülke ziyaretlerinin önem- li bir bölümü gerekliydi. Erdoğan NATO'dan AB'ye kadar bir dizi zirvede Türkiye'yi temsil etmeliydi. Özünde hiçbir dış gezi de gereksiz değildir. An- cak Türkiye'nin bunca sorunu çözüm beklerken, Başbakan'ın hızını alamayıp kıta kıta dolaşması, bu sorunların çözümüne ne ölçüde katkı sağlıyor? Insanın aklına şöyle bir soru da gelmiyor değil: Acaba Erdoğan iç konulardan sıkılıp stres at- mak için mi kendisini dışa vuruyor? ••• Başbakan seyyahlığa ilişkin soruları ve eleştiri- leri yanıtlarken şöyle dedi: "Oturan siyasetçi, dükkânından hiç çıkmayan tüccar kadar başarılıdır. Ülke Ankara 'da sıcak kol- tuklara oturarak yönetilmez. Gidilmeyen yere gi- deceğiz, yeni pazarlar bulacağız." Erdoğan, başından beri "tüccar diplomasiden" söz ediyor. Elbette diplomasinin detüccarlık, pa- zarlamacılık gerektiren yanları vardır ama bu yö- nü öne çıkarsa işin dozu kaçar. Başbakan, ülkeyi Ankara'da koltuğunda otura- rak yönetmekten yana değil. Bizce de öyle... O zaman, şöyle bir Izmit'e uğrayıp SEKA işçi- lerinin sorunlarını dinlese ya! Şöyle bir Çukurova'ya uğrayıp narenciye üreti- cilerinin derdine ortak olsa ya! Şöyle bir Ege'ye uğrayıp pamukta yamukluk nedir, niye bağınyorsunuz diye sorsa ya! Şöyle bir Istanbul sokaklarını dolaşıp bu kap- kaç nedir, güvenlik sorunu nedir, hırsızlık niye ar- tıyor diye baksa ya! Şöyle bir SSK hastanesine uğrayıp bu kuyruk- lar nedir diye sorsa ya! ••• Başbakan bunu yapmak yerine sesini yüksel- tene çıkışıyor. SEKA işçisine ay sonuna kadar sü- re tanıyıp, "ona göre" diyor... SSK kuyruklarını di- le getirene, "kesin sesinizi" diyor. Başbakan'ınki ilginç birtüccarlık: İçeride halkı azarlama, dışarıda Türkiye'yi 'pa- zar'lama! ankcumC" cumhuriyet.com.tr Öktem yeniden atandı CHPyönetimi muhalifillere dokunmadı • CHP MYK'de istifa ya da görev- den almalar nedeniyle boşalan il ve il- çelere atamalar yapılırken görevden almmaları beklenen muhalif 16 il baş- kanma şimdilik dokunulmadı. ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) istıfa- lar nedeniyle düşen ts- tanbul îl Başkanlığı'na yeniden Şinasi Ök- tem'i atadı. Deniz Baykal'ın başkanlığında topla- nan MYK'de istifa ya da görevden almalar nedeniyle boşalan il ve ilçelere atamalar yapı- lırken görevden alın- maları beklenen mu- halif 16 il başkamna şimdilik dokunulmadı. Toplantıda il yönetim kurulunun yarısından fazlası istifa ettiği için tüzük gereği "istifa et- miş" durumuna düşen Öktem, yeniden Istan- bul il başkanlığına atandı. Edinilen bilgi- ye göre kulislerde ge- nel merkezin ilk MYK toplantısında görevden alacağı söylentileri ya- yılan 16 muhalif il baş- kanıyla ilgili ise işlem yapılmadı. CHP kay- nakları, il başkanları- nın durumunun dünkü MYK toplantısı gün- demine gelmediğini bildirdiler. Toplantıda hakların- da kmama cezası veri- len 15 muhalif millet- vekilinin dün parla- mentoda düzenlediği basın toplantısında ge- nel merkez yönetimini hedef alan açıklamala- rı "CHP kimliğini rencide edici" olarak değerlendirildi. Toplantıda ayrıca CHP yönetiminin söz- de Ermeni soykırımı savları karşısında Tür- kiye'nin tezlerinin uluslararası platform- larda daha iyi anlatıl- ması için etkin olarak devreye girmesi karar- laştınldı. Bu çerçeve- de CHP'nin davetlisi olarak Türkiye'ye ça- ğnlması kararlaştırılan bilim adamı Justin McCarty'nin 24-25 Mart'ta Meclis'te bir konferans vermesi ve bu toplantıya Başba- kan Recep Tayyip Er- doğan'ın da çağırıl- ması kararlaştırıldı.