Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 MART 2005 PERŞEMBE
HABERLER
Yargıtay Başkanı Osman Arslan, Şirin'in açıklamalannm Yargıtay'ı bağlamadığını söyledi
Hakimlersusmasını bilmeliANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CezaGenel Kurulu'nun "laikliğiııko-
runmasına gerek kalmadığı" kararı-
nın ardından yapılan açıklamalara
dün bir yenisi daha eklendi. Yargıtay
Başkanı Osman Arslan, "Hâkimlerin,
kararverdikten sonra savunnıa gere-
ği duymayan, susmasını bilen kişiler"
olduğunu vurgularken geçen hafta iki
kez açıklama yapan Başkanvekili Os-
man Şirin'i eleştirdi. Arslan, Yargı-
tay Başkanı adına açıklanmayan gö-
rüşlerin Yargıtay'ı bağlamayacağını
belirterek Şirin'in açıklamalaruıa sa-
hip çıkmadı. Arslan, "Mahmut Esat
Bozkurt ve onun ülkemize getirdiği
laik Baü hukukuna karşı olduğumuz
düşünülemez. Böylesi söylemler de
asla kabııl edilemez" dedi.
Arslan, dün Konferans Salonu'nda
basın açıklatnası yaptı.
Yargıtay'ın "cumhuriyefi koruma
• Hâkimlerin, "karar verdikten sonra savunma gereği
duymayan, susmasını bilen kişiler" olduğunu vurgulayan
Osman Arslan, Yargıtay Başkanvekili Osman Şirin'i de
eleştirdi. "Mahmut Esat Bozkurt ve ülkemize getirdiği laik
Batı hukukuna karşı olduğumuz düşünülemez" diyen Osman
Arslan, "Böylesi söylemler asla kabul edilemez" dedi.
kararUığuun'' herkes tarafından bilin-
mesi gerektiğine işaret eden Arslan,
"Yargıtay milktinden aldığı yetkiyi
onun istemleri ve beklentileri doğrul-
tusunda bugüne kadar kullanmışnr
ve elbette bundan sonra da aynı özen
ve titizlikle kullanacakür" diye ko-
nuştu. Yargıtay kararlannın, usul hü-
kümleri çerçevesinde oluşturularak
hukuk dünyasınrn malı olacağını vur-
gulayan Arslan, "Yargıtay kararlan-
nın tartışılması, değerlendirilmesi ve
eleştirilmesi doğaldır. Ancak, yapılan
bu değerlendirnıe ve eleştirilerin de
bilimsel ve hııkııki olması gerekir. Ka-
rar yerine, kararı verenlerin eleştiril-
mesi, önyargdı değerlendirmeleryapıl-
ması doğru değildir" dedi.
Yargıtay Başkanı Arslan, Atatürk'ün
gerçekleştirdiği devrimlerin en önem-
lisinin hukuk devrimi olduğunu kay-
dederek şunları söyledi:
"Hukuk devrimine öncülük eden
kişi ise Kuvayı Milliye'nin bayraklaş-
mış isimlerinden, dönemin AdaletBa-
kanı, seçkin hukukçu Bozkurt'tur. O,
eserleri ve yaptıklanyla tarihteki say-
gın yerini alıtuşnr. Bunun yadsınma-
sı da mümkün değildir. Yüİardır çağ-
daş hukukıı uygulayan bizlerin, Mah-
mut Esat Bozkurt ve onun ülkemize
getirdiği laik Batı hukukuna karşı ol-
duğumuz düşünülemez. Böylesi söy-
lemler de asla kabul edilemez."
Arslan, "Yapılandeğtşim,Bozkurfla
başlayan hukuk devrimi sürecinin de-
vamı niteliğindedir. Bu oluşumun ay-
kırı yonımlara konu edilmesi bilim-
sel gerçeklere aykırıdır" dedi.
Yargıtay uygulamalanyla ilgili de-
meç ve bilgi vermenin Yargıtay Baş-
kanı'na ait olduğunu vurgulayarak
"Yargıtay Başkanı tarafından veya
Yargıtay Başkanı adına açıklanmayan
bildirivegöriişler Yargıtay'ı bağlama-
maktadır" diye konuştu. Arslan'ın
bu sözleri Başkanvekili Şirin'e eleş-
tiri olarak yorumlandı.
Basın toplantısının ardından Yar-
gıtay Basın Bürosu'ndan yapılan ya-
zılı açıklamada ise Yargıtay Başkan-
vekili Şirin'e "kişisel" açıklama yap-
ması için Yargıtay Birinci Başkanı
Osman Arslan tarafından "resmi izin
verildiği" belirtilerek "Bu izin kap-
samında, Osman Şirin tarafından
22 Şubat 2005 tarihinde Yargıtay
Konferans Salonu'nda basın açıkla-
nıası yapılnuş, ardından 25 Şubat
2005 tarihinde basın bildirisi yayım-
lanmıştır" denildi.
'YAZIU\R ELEŞTİRİ SINIRINDA'
Başkaya
beraat ettiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yazar,
Fikret Başkaya, "Akmöya Karşı Yazüar" adlı
kitabındaki yazıları nedeniyle yargılandığı da-
vada beraat etti. Ankara 2. Asliye Ceza Mah-
kemesi yargıcı M-NuriÖztürk, yazılann "eleş-
tiri sınırları içinde kaldığmı" vurguladı.
Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki da-
vanın dünkü karar duruşmasına, sanıklar Baş-
kaya, yayıncı İsmet Erdoğan, matbaa işçisi
Özcan Bayram ve avukatlan Aydın Erdoğan,
Kazını Genç ile Hüseyin Biçen katıldı. Hak-
kındaki suçlamanın komik olduğunu ifade
eden Başkaya, "Anayasa ve insanlık suçu işle-
yen 12 Eylül cuntacılannın ye-
rine, kendisinin yargılanması-
na biranlamveremediğini,olay-
da bir yanlışbk olduğunu" söy-
ledi. Başkaya, "Bu madde, hır-
sızlan, hortumculan ve devlet
içinde çöreklennüş ba/ı kişile-
ri koruma maddesi haline gel-
miştir" diye konuştu.
Yargıç M. Nuri Öztürk, ya-
zılann, "eleştiri sınırlarıiçinde
kaldığmı" belirterek Başkaya'nın beraatına
karar verildiğini açıkladı. Başkaya ile yargı-
lanan yayıncı Erdoğan ile matbaa işçisi Bay-
ram da beraat etti.
TÜRKİYE'NİN AYIBI'
TBMM tnsan Haklan Komisyonu Başkanı
Mehmet Elkatmış, duruşmanın ardından
yaptığı açıklamada karan sevindirici olarak
değerlendirerek "Ashnda bu dava, Türki-
ye'nin bir ayıbıydı. Ancak 159. maddenin ve
diğer antidemokratik maddelerin tamamen
kaldınlması gerekir" diye konuştu.
BABAT'IN 1. ÖLÜM YILDÖNÜMÜ
Sır perdesi
aralanamadı
ALPERTURGUT
Üniversite ögrencisi Önder Babat(25), taın bir
yıl önce sır perdesi halen aralanamayan karan-
lık bir cinayetsonucuyaşamından oldu. Babat'ın
ailesi, Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ci-
nayetin ardından başlattığı hazırlık soruşturma-
sı sürerken iç hukuk yollannın etkisiz olduğu ge-
rekçesiyle Avrupa Insan Hakları Mahkemesi'nde
(AİHM) dava açılmasına karar verdi.
ÎÜ Hukuk Fakültesi son sınıf ögrencisi Önder
Babat, geçen yıl bugün, Türkiye'nin en ünlü ve
en kalabahk caddesi olan lstik-
lal Caddesi'nin on adım ötesin-
de vurularak öldürüldü.
Babat'ın önce "kafasma dü-
şen taş" nedeniyle yaşamını yi-
tirdiği açıklandı; ardından aile-
sinin ve avukatının ısrarıyla ya-
pılan otopsisinde, ölümüne 9
mm. çapında bir kurşunun yol aç-
tığı anlaşıldı. Ölümüne "yorgun
kurşun", "serserikurşun", "se-
ken kurşun" veya "maganda kurşununun" se-
bebiyet verdiği iddiaları ise kısa bir sürede çü-
rüdü. Cünkü Adli Tıp Kurumu raporu, Babat'ın
kör kurşunla değil, doğrudan hedef almarak öl-
dürüldüğünü belirledi.
Babat, Tuncelili yoksul bir ailenin en büyük
çocuğuydu. Bir ay sonra tek dersini verip oku-
lunu bitirecek ve insan haklan konusunda uzman-
laşan bir akademisyen olma hayalini gerçekJeş-
tirmek için kollannı sıvayacaktı. Babat, bugün
saat 18.45'te yaşamını yitirdiği Beyoğlu lmam
Adnan Sokağı'nda anılacak.
Yüce Divan'da yargılanan Yaşar Topçu, yaptıklannın suç olmadığmı savundu
Itirazları reddedildi• Yüce Divan'daki duruşmaya avukatsız
katılan Yaşar Topçu, "Halkın doğruyu
öğrenmesini istiyorum. Onun için
zamana ihtiyacım var" dedi.
SANIK
İHALEDE REKABETİ ENGELLEDİ' Topçu'nun Yüce Divan'a
sevk kararında, ihale usul ve esaslarında belirtilen kriterlere uygun çok
sayıda firma varken sadece 15 firmanın belirlenerek ihaleye davet
edilmesi suretiyle ihalelerde rekabeti engellediği ileri sürülüyor. Kararda,
Topçu'nun bu eylemleri nedeniyle Türk Ceza Yasası'nın "devlet alım-
satımına fesat karıştırmak" suçunu düzenleyen 205. maddesine göre
(10 yıldan aşağı olmamak üzere hapis) yargılanması isteniyor. (AA)
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Eski Bayın-
dırlık ve Iskân Bakanı Ya-
şar Topçu'nun Yüce Di-
van'da yargılanmasında
usule ilişkin tüm itirazla-
n reddedildi.
Topçu, Türkiye'de siya-
setçilerin önemli bir bölü-
münün "hukukdevteukav-
ramuıı kavrayamadığını"
belirterek "Türk siyaset-
çisi sıkıştığı yerde huku-
kun üstünlüğü kavranunı
kullanır" dedi.
Topçu, Yüce Divan'da-
ki duruşmaya avukatsız
olarak katıldı. Iddia ma-
kamında Yargıtay Cumhu-
riyet Başsavcısı Nuri Ok
yer aldı. Topçu, Ankara
Barosu'na kayıtlı avukat
olduğunu söyledi.
Yolsuzlukların sebebi-
ni araştırmak amacıyla
TBMM'de bir Soruştur-
ma Komisyonu kuruldu-
ğunu anımsatan Topçu,
şöyle konuştu: "Türkiye
Cumhurivcu devleunin hu-
kuk devleti olmadığının,
dolayısıyla hukuka bağh
olmadığunn, rejiminen bü-
yük organı olan TBMM
taranndan da ilan edilme-
sidir bu rapor. Bu rapor-
da herhangi bir yargı ka-
ranolmadan yolsuzlukid-
diaları yolsuzluk olarak
kabul edilmiş, prgısız in-
fazyapılmışur. Üç eski baş-
bakan ve 22 eski bakan
suçlu ilan edilmiştir."
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Nuri Ok, So-
ruşturma Komisyonu'nun
eksik üyeyle karar verme-
sinin usule aykın olmadı-
ğını belirtti. Topçu'nun
yargılandığı duruşmada
Yüce Divan Başkanı Mus-
tafa Bumin ara kararını
açıkladı. Topçu'nun, hak-
kında daha önce aynı ko-
nuda Meclis soruşturma-
sı açıldığını ve bunun red-
dedildiğıni belirterek aynı
konuda yeniden soruştur-
ma komisyonu kurulama-
yacağı, bu nedenle de da-
vanın reddine karar veril-
mesi isteminin oyçokluğu
ile reddedildiğini bildirdi.
Yaptıklarının suç olma-
dığını belirten Topçu, "Hal-
kın doğruyu öğrenmesini
istiyorum. Onun içinzama-
na ihtiyacım var" dedi.
Duruşmanın 28 Mart'a
ertelendiği açıklandı.
Köşk, nitelikli çoğunluk sağlanmadığı gerekçesiyle yasayı Meclis'e iade etti
Sezer'den öğrenci afîina veto
ANKARA (CumhuriyetBüro-
su)-AKP'li yöneticilerin TBMM
Genel Kurulu'nda nitelikli ço-
ğunluk aramaması, öğrenci affı-
nın Çankaya Köşkü'nden dön-
mesine neden oldu. Cumhurbaş-
kanı AhmetNecdetSezer, idari ce-
zalara ilişkin af kararlannın da
anayasada düzenlenen "genel ve
özel af niteliğinde olduğuna kuş-
ku bulunmadığı" gerekçesiyle
yasayı Meclis'e iade etti.
Üniversiteyle ilişiği kesilen 677
bin öğrencinin beklediği af düzen-
lemesi genel kurulda görüşülür-
ken CHP milletvekilleri, anaya-
sa gereği 330 çoğunluk aranma-
sı gerektiğini belirterek düzenle-
menin Cumhurbaşkanı'ndan dön-
memesi için AKP'li yöneticileri
uyarmıştı. Cumhurbaşkanı Ah-
met Necdet Sezer, yasayı iade ge-
rekçesinde, yükseköğretim ku-
Yasadaki "her ne sebeple olursa
olsun" ibaresinin disiplin cezası
alan öğrencileri de kapsadığma
dikkat çeken Cumhurbaşkanı
Sezer, idari cezalara ilişkin af
kararlannın anayasada
düzenlenen "genel ve özel
niteliğinde olduğuna kuşku
bulunmadığı" gerekçesiyle
yasayı Meclis'e iade etti.
rumlannda önlisans, lisans ve li-
sansüstü öğrenim gören öğrenci-
lerin, diğer nedenler yanında di-
siplin kuralları gereği verilen di-
siplin cezalan uyannca da ilişiği
kesilebildiğine dikkat çekti. Yük-
seköğretim Kurumlan Öğrenci
Disiplin Yönetmeliği'nde çıkar-
ma cezasını gerektiren eylem ve
durumlann sayıldığına işaret eden
Cumhurbaşkanı, yasadaki "her
ne sebeple olursa olsun" ibaresi-
nin disiplin cezası alan öğrenci-
leri de kapsadığma işaret etti.
Cumhurbaşkanı Sezer, şu görüş-
leri kaydetti: "Bir disiplincezası ne-
deniyle yükseköğretim kurumla-
nyla ilişiği kesilenlere yeniden öğ-
renim hakkı verilmesi afniteliğin-
dedir. İdari cezalara ilişkin af ka-
rarlannın da anayasanın 87. mad-
desi kapsamına girdiğinde kuşku
MEB ihalesi
Yargı da
usulsüz
dedi
FIRATKOZOK
ANKARA-Ankara 6. Bölge Ida-
re Mahkemesi, Kamu Ihale Kuru-
mu'nun, Milli Eğitim Bakanhğı 'nın
135 okul ihalesinin bazılannda "usul-
süzlük" olduğu yönündeki kararla-
rına yapılan itirazı reddetti. Böyle-
ce, bakanlığın okul ihalelerindekı
usulsüzlük yargı tarafından da tescil
edilmiş oldu. İhale Kurumu, 48 iha-
le nedeniyle de Milli Eğitim Baka-
nı Hüseyin Çelikhakkında inceleme
yapılması istemiyle Başbakanlık'a
başvurmuştu.
Usulsüzlük iddialarının TBMM'ye
de taşındığı Milli Eğitim Bakanh-
ğı'nın okul ihalelerindeki "düzelt-
me" istemlerine katılan yargı, ba-
kanlık aleyhine karar verdi.
İstanbul Menkul Kıymetler Bor-
sası fİMKB), Milli Eğitim Bakanlı-
ğı'nın yapacağı okullara destek ama-
cıyla 450 trilyon lira katkıda bulun-
bulunmamakta ve maddede belir-
tilen nitelikli çoğunlukla ahnma-
sı gerekmektedir."
SALI GÜNÜ
CUNDEME AL1NACAK
Yasanın afla ilgisi olmadığını
savunan TBMM Milli Eğitim
Komisyonu Başkanı Tayyar Al-
tıkulaç, yasayı yeniden görüş-
mek üzere 8 Mart Salı günü ko-
misyon gündemine alabilecek-
lerini söyledi.
Altıkulaç, "Önümüzdeikiseçe-
nek vardır. Biri, Sayın Cumhur-
başkam'nın yorumuna kanlarak
oylamada nilelikli çoğunluğu sağ-
lamak, 330 rakamım tutanaklar-
da tescil etmek. Diğeri, bu yoru-
nıu paylaşmayarak aynen nitelik-
li çoğunluk aramaksızın bu met-
ni tekrar Sayın Cumhurbaş-
kanı'nmonaymasunmaknr" dedi.
du. Bu kapsamda okullar için 62 iha-
leye çıkıldı. Kamu Ihale Kurulu, iha-
lelerden bazılarının "düzeltilmesi",
bazılannda ise usulsüzlük saptama-
sına işaret eden bir karar aldı. İhale
Kurulu'nun bu kararına ihaleyi alan
şirketlerden bazıları itiraz etti.Ka-
mu thale Kurumu, Eğitime Fiziksel
Katkı Projesi ihaleleriyle ilgili ince-
lemesinde, 62 ihaleden 14'ü için
"düzeln'ci işlem", 48'i için de Baş-
bakanlık incelemesi istemişti.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Ermeni SorunAlmanların yaşayan en ünlü yazarı Günter
Grass'dır. Birçok romanı dilimize çevrilmiştir. İki Al-
manya'nın o zamanki birleşme yöntemine karşı çı-
kan enderAlmanlardan biridir. Doğu Almanya'nın kül-
türel vetoplumsal kazanımlarının, uygulanan birleş-
me yöntemiyle tamamen yok edileceğinden vb. en-
dişe ediyordu.
Yeniden birleşme için yıllardır yanıp tutuşan Alman-
ya'da bu ayrık ses hızla dışlandı. Almanların Der
Spiegel dergisinin kapağını hayal meyal anımsıyo-
rum: Grass'ın sanırım son kitabı veya kitabından say-
falar, illüstratif biranlatımla parçalanıyordu.. Alman-
lar Grass'ı sildiler. O da ülkeyi terk etti, kapağı bir yıl
Hindistan'aattı...
Orhan Pamuk'un Türklerin gayet kesin rakam-
larla 1 milyon Ermeni ve 30 bın Kürdü kestiği üze-
rine demeci üzerine Grass olayını anımsadım. Bu-
rada 70 milyon insan yaşıyor, böyle uç noktadaki bir
demecin diğer uç noktalarda da aynı şiddette yan-
kı bulması, eşyanın tabiatına uygundur. Bu, aşırı-uç
noktalarda bir çatışma.
Çünkü Orhan Pamuk, bilimci-tarihçi olarak bir
gerçeği ortaya çıkarmıyor. Ortada 1 milyon Erme-
ninin öldürüldüğüne ilişkin, sadece Ermenilerin ve
kafasındaki gerçeği, tarihi gelişim ve belgelere sığ-
dırmaya çalışan bazı Türklerin yoruma dayalı sav-
ları var.
Soykırım ise hepten tartışmalı bir konu. Burada,
bir tür tarih bilimciliğinin sefaleti ve iflası söz konu-
su. Tarihsel olguları kendi bütünlüğü içinde görme-
yen, tek tek olaylara ve sonuca bakan bir bakış bu.
•••
Anadolu'da Ermeni sorunu, koca bir siyasal fo-
toğrafın parçaları değil mi? Fotoğrafta Ermeni ayak-
lanması, Ermeni isyanı, Türkleri katletmesi, Ruslar-
la işbirliği yok mu? Kaç bin Türk öldürüldü? En
önemlisi, neden Ermeniler isyan etmişti? Anadolu'da
bir Ermeni devleti kurmak istemiyorlar mıydı? Da-
ha da önemlisi, en büyük fotoğraftaki görüntü ney-
di? "Anadolu'da kimlerin devletiolacaktı, Ermeni-
lerin mi Türklerin mi" sorusu değil mi?
Şüphesiz, bu topraklar onların da yurduydu. Hâ-
lâ da burada yaşayanların yurdu.
Ama "esas kimin devleti olacak" sorusu ateşlen-
di, Birinci Dünya Savaşı koşullarında. Ittihat ve Te-
rakkicilere, neden Ermenilerin de Anadolu'da dev-
let kurmalarına izin vermediniz de onları tehcire kalk-
tınız, üstelik 300-500 bin insanın ölümüne neden ol-
dunuz, diye bir soru sormak, komik olur...
• • •
1915 olayı, iki taraf için de tamamen siyasi bir va-
roluş savaşıydı. Eğer 1915'te Ermeniler bu savaşı
kazansa ve devletlerini kursaydı, belki de Türkler bu-
gün dünyanın çeşitli ülkelerine dağılmış olacaktı ve
Ermeni yerine bir Türk Diyasporası'ndan söz eder
olacaktık.
Tarihin seyri determinist değildir. Neyin, nasıl ve
ne tarafa akacağı bilinmez. O anda yaşanan olay-
lar daha çok bu seyri belirleyici olabilir. Acaba Ana-
dolu'da Ermeni Devleti kurulsaydı,
• Atatürk'ten,
• Kurtuluş Savaşı'ndan ve
• Türkiye'den bahsedebilir miydik?
Hiç şüphem yok ki, bazıları, her üçünün de bu-
gün varlığına kayıtsızdır. Hatta bugün, her üçünden
de bahsedilmiyor olunsaydı, daha çok mutlu me-
sut olabilirlerdi!
Ancak bu üçü olmasaydı, hayatın cilvesine bakın
ki, bu üçünü istemeyenler de hayatta veya burada
olmayacaklardı! Sizleri, öbürleri ve ötekileri bilmem,
ben kendimi tamamen Cumhuriyetin ürünü olarak
görüyorum..
Kendi tarihsel katilliklerini ve pisliklerini hiç eşe-
lemeyenlerin, Ermeni sorununu Türkiye'nin başına
küresel birçorapgibigeçirmeyeçalışmaları, "tarih-
sel siyasi" ve "güncel siyasi" hesaplaşmanın par-
çası olarak ortaya çıkıyor.. Bunu görmemek, aydın
ve entelektüellik adı altında, ashnda büyük bir rezil-
liğin pazarlanmasıdır..
Olguları ortaya koymaya evet. kendimizi eleştir-
meye evet.. Gerçeği, sadece bilimsel gerçeği ala-
bildiğine çıplakhğıyla tartışmaya evet..
Ama, haksız yere baltayla kafamızı, ayaklarımızı
kesmeye, bizi üstelik ruhen de yok etmeye hayır.
Avrupa'dayükselen soykırım sahtekârlığıyla "Hü-
kümet AB için bir şey yapmıyor" kıyameti ve Kıb-
rıs'ta tamamen Rumların istediği birçözümü bir an
önce halletme isteği arasında bir ilişki var mı yok mu?
obursalir/cumhuriyet.com.tr
3 Mart Yasaları ve Cumhupiyetimiz
M İstanbul Haber Servisi - Atatürkçü Düşünce
Derneği (ADD), Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun ka-
bul edildiği ve laik devlete doğru ilk adım olarak
değerlendirilen Şeria ve Evkaf Vekâletleri'nin kapa-
tıldığı 3 Mart 1924'iin 81. yıldönümü nedeniyle bu-
gün saat 14.30'da Beşiktaş Evlendinne Dairesi'nde
"3 Mart Yasaları ve Cumhuriyetimiz" konulu bir
panel düzenleyecek. Cumhuriyet Vakfı Başkan Yar-
dımcısı Alev Coşkun'un yönettiği panele gazetemiz
imtiyaz sahibi llhan Selçuk, Prof. Dr. Erdal lnönü,
ADD Genel Başkanı Ertuğrul Kazancı, Türkiye
Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı Ibrahim Yetkin
konuşmacı olarak katılacak. Panelin açılış konuş-
masını ADD GYK iiyesi Turgut Ünlü yapacak.
laiklikten Şeriata mı?' paneli
• İstanbul Haber Servisi - Kadın Araştırmaları
Derneği ile İstanbul Kadın Kuruluşlan Birliği, "La-
iklikten Şeriata mı?" konulu panel düzenleyecek.
3 Mart 1924'ün 81. yıldönümünü dolayısıyla dü-
zenlenen etkinlik bugün saat 11.00'de The Marmara
Oteli'nde gerçekleştirilecek. Meriç Velidedeoğ-
lu'nun yöneteceği panele konuşmacı olarak, gazete-
miz yazarı Şükran Soner, eski Anayasa Mahkemesi
Başkanı Yekta Güngör Özden, istanbul Üniversitesi
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nur Serter ve gazetemizin
Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay katılacak.
'Yalova'da kimyasal silah üretfliyor'
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - lşçi Partisi
(İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Yalova'da bulu-
nan AKSA elyaf fabrikasında, hükümet korumasın-
da Israil'e kimyasal silah üretimi yapıldığını öne
sürdü. Perinçek, "Bu fabrikada akrilonitril admda
öldürücü bir madde üretiliyor. Bu madde kimyasal
silah üretimi için kullanılıyor" dedi. Perinçek, konu-
yu TBMM ve yargıya taşıyacaklannın altını çizdi.
Ülke Kaynakları Koruma Derneği
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ülke kay-
naklannı izlemek, korumak ve kamuoyunu bilgi-
lendirmek amacıyla, "Ülke Kaynaklannı
Koruma Demeği" kuruldu. Derneğin üyelerinin
büyük bölümü kamu denetçilerinden ohışuyor.