Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 MART 2005 PERŞEMBE
14 JV U J_i JL U J \ kulturC" cumhuriyet.com.tr
!f îstanbul Bağımsız Filmler Festivali Iranlı genç yönetmen Mania Akbari'yi ağırladı
îçsel sorgularla değişmekSELCEN AKSEL
Genç yönetmen Mania Akbari, !f
Îstanbul Bağımsız Filmler Festiva-
li'ninkonuğuydu. Festivalde '20 Par-
mak/20 Fingers' adlı dijital filmi
gösterilen Akbari ile bu filmi, sine-
ma anlayışı, ülkesi ve kadmlan üze-
rine konuştuk.
- Resirnle başlattığınız çauşmala-
rını/ı sinema alanında sürdürüyor-
sunuz...
MANİA AKBARİ - Yaşam sana-
tın ta kendisi... Asıl üniversite ise doğ-
duğunuz ortam. Sanat yapmanın en
güzel yanı; zor olsa da, değişen, fark-
lılaşan sancılarla üretiliyor olması.
Tümüyle içsel ve bence yaşamda ya-
pılabilecek en güzel şey... Bazı şey-
lerin kökenine tam anlamıyla ulaş-
mak olanaksızdır, yalnızca bir gün
karşı karşıya gelirsiniz. 12yaşımdane-
den şiir okuduğumu bilememem gi-
bi...
- Dışavurumcu bir bakıştan mı söz
ediyoruz?
AKBARİ - Resim ya da sinema, bu
ikisi de duygularımı dışa vurma yo-
lıım... îsteklerimi, sanatsal düşünce-
mi hangisi karşılarsa o yolu kullan-
mayı seçerim. Bir yanıyla da sinema-
nın, resmin ilerlemiş bir biçimi oldu-
ğunu söyleyebiliriz.
Cerçeklerln dışında yaşıyoruz
- Video-art gibi çağdaş disiplin-
lere yakınlığınızın, sade ama çarpı-
cı sıınıım oluşuyla bir ilgisi olabilir
mi?
AKBARİ - Herkes bunalım geçi-
rir ve o video çalışmaları, bunların
somutlaşmasıdır. Uyku, düş, bunalım
ve benzeri şeylerin bir karışımıdır
bunlar. Ki bir kadın olarak toplumda
bunlarla daha çok karşı karşıya kalı-
nabiliyor.
- Bir şeyi anlatılır ve görülür ha-
le getirmek... Çıkış noktanız önce-
likle istek, deneysellik ve dışavu-
rumcu bir yaklaşım denebilir mi?
AKBARİ- Öncelikle, üretici yanı-
mı kaybedersem kendimi ölmüş saya-
cağımı söylemek istiyorum. Sinema,
video ve diğerleri... Bir kadın hami-
ledir, karnındakibebekbüyüyordur...
Artık bir aşamada ya çocuk ölecektir
yada kadın....
- Iran kültürel açıdan zengin bir
mirasa salıip. Bir kadın sinemacı
olarak görüşleriniz neler?
İJJ
%J lkem, bütün o sanata karşı eğilimine karşın, şu anda bir uyku dönemi
geçirmekte. Ve insanlar, kadın-erkek, yaşları ne olursa olsun tümüyle köhne fikirlere
sahip... Kültür hakkında fazla bir şey bilmeden, yalnızca birtakım gelenekleri
yaşatıyorlar ve bu onlara yetiyor... Çoğunluğu suyun üzerinde geziyor gibi, var olan
yasaları sorgusuz sualsiz kabullenmişler. Tamamıyla tüketici bir kimlik sergiliyorlar...'
AKBARİ - Ülkem, bütün o sanata
karşı eğilimine karşın, şu anda bir uy-
ku dönemi geçirmekte. Ve insanlar, ka-
dın-erkek, yaşlan ne olursa olsun tü-
müyle köhne fikirlere sahip... Kültür
hakkında fazla bir şey bilmeden, yal-
nızca birtakım gelenekleri yaşatıyor-
lar ve bu onlara yetiyor... Çoğunluğu
suyun üzerinde geziyor gibi, var olan
yasaları sorgusuz sualsiz kabullen-
mişler. Tamamıyla tüketici bir kimlik
sergiliyorlar... Bu beni gerçekten çok
üzüyor. O kadar güzellik varken in-
sanlann yalnızca tüketici olması ve as-
lında ülkenin de kültürünü unutuyor
olmalan....
- Halbuki özgün işlerin çıkarıla-
bileceği bir doku var ülkenizde...
AKBARİ - Bunu yapabilecek ki-
şiler de var tabii ki, ancak, yasalar on-
lan engelliyor. Sanatçıların çalışma-
si gerçekten zor... Bazen düşünüyo-
rıım, kendimize göre bir topluluk oluş-
turuyoruz. Toplum gerçeklerinin tü-
müyle dışında yaşıyoruz. Çaresizlik-
ten kaynaklanıyor. Farklı düşünme,
farklı tip oluşturmanın toplumda yay-
gın olması gerekir oysa, sadece sa-
natçılar için geçerli olmamalıdır bu.
Çok acı verici... lran'ın çeşitli küçük
şehir ve köylerinde araştırmalar yap-
tım. Ve bu kadar geri kalmışlığı, bi-
linçsizliği görmek, kadınlann erkek-
lerin katı gelenekleri ve yaşam biçim-
leri...
- Tam olarak neyi söylemek isti-
yorsunuz?
AKBARİ - Düşüncenın gücü yok
olmuş durumda, ilerlemiyor. Bunun
yaşayan bir ölü olmaktan bir farkı
yok. Kadınlann amacı, yalnızca ev-
lenmek ve iyi bir eş olmak. Kendile-
rine hiç soru sormuyorlar, gerçekte
yaşamdan ne istedikleri hakkında. İn-
sanlar değişimde karar kılmadığı sü-
rece her şey aynı kalacaktır. Bunu gör-
düm ve kendi iç dünyamı yaşamaya
karar verdim.
- '20 parmak\ belirgin bir biçim-
de toplunısal potada kadın erkek iliş-
kilerine eğiliyor...
AKBARİ - Bu yolu neden seçtiği-
mi ve nasıl sürdüreceğimi hâlâ bil-
miyorum. Sinema, lran'da yaşamış
bir kadın olan bana yardımcı oldu ve
o deneyimleri yeniden farklı bir biçim-
de gündeme getirdim böylece. Fakat
bu filmde özel bir çabam vardı. Sine-
manın yaşamı yeniden kurmasını is-
temedim, üçüncü göz olarak kullan-
dım sinemayı.
Ahşılagelmiş bir sinemacılık anla-
yışı değil söz konusu olan. Rol arka-
daşıma "Film çekmekte olduğumu
unut" diyordum. Çünkü sinema, in-
sanın varlığına yerleşebilecek kadar
güçlüdür. Kamerayı da bu doğrultu-
da kullandım zaten.
Fllm yapmak bir güç işl
- Bu çalışmanız da soyut bir yan
taşıyor mııvdu, yoksa gerçekçiliğe
mi daha yakın?
AKBARİ- Bence yaratıcılık uy-
kuyla, düşle uyanıklık arası bir yer-
de. Film bittiğinde hayatımın en ger-
çekçi filmini gördüğümü hissettim.
Anladım ki dışarıda geçen olaylar de-
ğil, aklınızdan geçenlerdir gerçekler.
Onu yaşar çünkü insan. Film yapar-
ken ikili bir ilişki söz konusu, film be-
ni yapıyor, ben de filmi. Ve ıkili iliş-
ki üst düzeyde olduğu zaman, iki ta-
rafın arasındaki enerji alışverişi iyi
olursa bu tümüyle olgunlaşmışbirya-
pım olur. Film yapmak bir güç işi. Se-
naryoya esir olmanıaya da dikkat et-
tim yapım aşamasında. Ekleme çı-
karmalar oldu, doğaçlama sahneler
çekildi. Başrollerden birini oynamam
bir şanstı bu anlamda, senaryo dışın-
dan replikler kullandım ve anlık kar-
şıhklan kaydettim.
- Filmin önce İran'da, sonra dün-
yada gösterimi yasaklanmış...
AKBARİ - Bu filmin şansı var; ya-
pımcısının Iran asıllı ancak lngiliz
uyruklu olması nedeniyle kanşamıyor-
lar.
- Buna karşın tanınmış sinenıa-
cılarınız var, kişisel olarak ciddi bir
çabaları var herhalde...
AKBARİ - Tabii, dijital sanat bize
bu konuda yardımcı oluyor ama, ko-
lay olmuyor lran'da bu tür yapımlar
üretmek. Yasaklanmayacak, gösterim
şansı bulabilecek tasanlar için yapım
olanağı bulunabiliyor ancak.
- Başka tasarılarınız?
AKBARİ - Yazmaktan çok, ka-
famda kurgulamayı seviyorum, bu-
nu anladım. Trende intihar eden bir
adamın öyküsünü filme almayı ta-
sarlıyorum. Kameranın çalışmasıy-
la senaryo yazılmaya başlanacak.
Beş gün boyunca trende çekilecek
film. Dijital kamerayla, böylece
yolcular doğal hareket edecekler, bü-
yük bir kamera daha farklı bir etki
yaratıyor üzerlerinde.
ENKA Kültür ve Sanat Vakfı'nın düzenlediği 'Bahar Programı' belli oldu
Tıyatro sahnesine bahar geldi...
İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun oyunu 'Sersemler Evi' 29 Mart'ta sahnelenecek
• ENKA Kültür ve
Sanat Vakfı'nca
düzenlenen mart-
nisan programında
Gönül Ülkü-
Gazanfer Özcan
Tiyatrosu,
Îstanbul Devlet
Tiyatrosu, Kent
Oyuncuları ve
Semaver
Kumpanya'nın
sahneleyeceği
oyunların yanı sıra
Çağdaş Bale
Topluluğu ile
Orhan Osman'm
gösterileri de yer
alıyor.
Kültür Servisi - ENKA Kültür ve
Sanat Vakfı'nın düzenlediği 'Ba-
har Programı' kapsamında pek çok
tiyatro oyunu ve konser, sanatse-
verlerle mart-nisan ayı boyunca bu-
luşacak.
8 Mart'ta Gönül Ülkü - Gazan-
fer Özcan Tiyatrosu 'Kiralık Ko-
nak' adlı oyunu sahneleyecek. Ge-
orge Feydau'nun yazdığı oyunu
Gazanfer Özcan uyarladı.
Çağdaş bale topluluğu
55. yılını kutluyor
Oyun, evini kiralamak isteyen bi-
rinin birkaç kişiye birden söz verip
evde hepsiyle bir araya gelişinde
yaşanan olayları konu ediyor.
15 Mart'ta tiyatroseverler Tiyat-
ro İstanbul'un 'Aşkın Yaşı Yok'
adlı oyununu görme imkânı bulacak.
Pierrette Bruno'nun yazdığı, Gen-
cay Gürün'ün yönettiği oyun, ev-
lilik kurumunu sorguluyor.
22 Mart'ta Çağdaş Bale Toplu-
luğu'nun sunacağı gösteride 'Benim
Mavi Galaktikam', 'Genç Adam
ve Ölüm', 'Arya', 'Büyüleyen
Mandarin', 'Akdeniz Öyküleri'
adlı yapıtlar yer alacak. Cem Erte-
kin'in genel sanat yönetmenliği ve
başkoreograflığını üstlendiği ilk
özel bale topluluğu olan Çağdaş Ba-
le Topluluğu 33. sanat yılını kutlu-
yor.
İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun
sahnelediği 'Sersemler Evi' 29
Mart'ta izleyiciyle buluşacak. Toby
Wilsher'in yazıp yönettiği oyunun
beden dili Janıes Greaves'a ait.
Orhan Osman'ın yönetip ve ta-
sarladığı 'Devr-i Âlem' başlıklı mü-
zikli gösteri 5 Nisan'da gerçekleşe-
cek.
1996 yıhndan bu yana müzikal
çalışmalarını ülkemizde sürdüren
Orhan Osman, 'Devr-i Âlem' tasa-
rısı kapsamında Yunan, Balkan,
Türk, Hint, Gürcü ezgilerinden olu-
şuyor.
Kent Oyuncuları, 12 Nisan'da
Mehmet Ergen'in yönettiği ve Bri-
an Fidel'in yazdığı 'İki Hayat Son-
ra' oyununu sahneleyecek. Çe-
hov'dan esinlenerek yazılan ve iki
ayn oyundan oluşan 'İki Hayat Son-
ra'da yer alan iki oyunda da kadın-
erkek ilişkilerine dair yaşananlar ve
yaşanamayanlar konu ediliyor.
Yenl oyunları
Semaver Kumpanya yeni oyun-
ları 'Süleyman ve Öbürsüler'le
19 Nisan'da ENKA'daolacak. Ya-
vuz Pekman'ın yazdığı oyunu Ay-
şenil Şamlıoğlu sahneye koydu.
Max Frisch'ın 'Bay Biedernıann
ve Kundakçılar' oyunundan esin-
lenerek yazılan oyun, âdemoğlu-
nun yaşamdan hiç ders almayan ya-
nına işaret ediyor.
Insanoğlunun toplumsal ve bi-
reysel sorumsuzluğunu, kayıtsız-
lığını, aymazlığını acı bir alayla an-
latıyor. (0 212 276 22 14)
'BENİ HİÇ GÖREMEZSÎN' ADLI KÎTABIYLA
Altın PortakalŞiir
Ödülü Kayıran hn
Kültür Servisi - 9. Akdeniz
Altın Portakal Şiir Ödülü'ne
Beni Hiç Göremezsin ısimli ki-
tabıyla Yücel Kayıran layık gö-
rüldü. Ödül düzenlenen 8. Akde-
niz Altın Portakal Şiir Sempozyu-
mu'nun ardından yapılan ve Meh-
met Doğan, Güven Turan, Hay-
dar Ergülen (2. Akdeniz Altın
Portakal Şiir Ödülü Sahibi, Şair),
Mehmet Taner (4. Akdeniz Al-
tın Portakal Şiir Ödülü Sahibi,
Şair), Orhan Koçak'tan (Edebi-
yatçı, Eleştırmen) oluşan seçici
kurulun oylarıyla belirlendi.
Seçici kurulun, "İçerdiği yoğun
düşünsel ve ruhsal gerilime en
uygun şiirsel biçim arayışıyla, yı-
lın en dikkat çekici şiir toplamı
(kitabı) olması" nedeniyle Yücel
Kayıran'ı ödüle değer gördüğü
açıklandı. Kayıran ödülünü, 21
Mart Dünya Şiir Günü'nde ger-
çekleştirilecek törende alacak.
1964 yılmda Adana'da doğan Yü-
cel Kayıran, Hacettepe Üniversi-
tesi Edebiyat Fakültesı Felsefe
Bölümü'nden mezun oldu. Tür-
kiye Felsefe Kurumu ve Edebiyat-
çılar Derneği üyesi olan Kayı-
ran'ın ilk şıiri, 1984 Yaba Öykü
dergısınde çıktı. Bunu, oyıllarda
Oluşum, Yarın, Morköpük ve
Sanat Rehberi dergileri izledi.
Bir süre Kilis, Afşin, Arapkir
ve Malatya'da yaşayan şair,
1990'h yıllarla birlikte şiırleri-
nin yanı sıra eleştiri ve poetika ya-
zılarıyla dikkat çekti.
Kayıran'ın şiir ve düzyazıları,
Sonbahar, Ludingirra, Hürriyet
Gösteri, Deüer, Varlık, Adam Sa-
nat, Virgül, Toplum ve Bilim,
Cumhuriyet Kitap, Yasakmeyve,
Kitap-hk, Edebiyat ve Eleştiri,
Mor Taka ve Milliyet Sanat gibi
dergilerde yayımladı. Yücel Ka-
yıran'ın yayımlanmış 'Hayaline
Firar Edemeyenlerin Afsunu
(1997)1
ve 'Beni Hiç Göremez-
sin (2004)' adlı şiir kitapları bu-
lunuyor.
RH+SANAT DERGÎSITARAFINDAN DÜZENLENDİ
Yılın genç ressamı
yarışması sonuçlandı
Kültür Servisi - rh+sanat der-
gisince düzenlenen 'Yılın Genç
Ressamı' yanşması sonuçlandı ve
Serpil Kapar Kılıç, 'Yılın Genç
Ressamı' seçildi.
Yunus Emre Dokumacı, Bur-
çin Erdi, Arzu Gürdal, Nilbar
Güreş, İlke İlter, Nebahat Kar-
yağdı, Pınar Köstepen, Serpil
Kapar Kılıç, Erman Özbaşa-
ran, Pelin Özgeçen, Kerem Can
Öznıen, Aslı Ozok, Vluslala
Oral Ünlü ve BUlent Yavuz Yıl-
maz'ın yapıtlan için toplam 13 bin
130 oyun kullanıldığı yanşma-
da, 23 Şubat'ta oylama kesildi ve
noter önünde sayım yapılarak so-
nuç 26 Şubat'ta Antık Sanat Ga-
lerisı'nde düzenlenen törenle açık-
landı. En çok oyu alarak birinci
olan Serpil Kaçar Kılıç, 2005 yı-
lında Antik Sanat Galerisi'nde
kişisel sergi açacak ve dergide
sanatçıyla yapılan bir söyleşiye yer
verilecek. Yarışmada en yüksek
oyu alan dörl sanatçının SUM-
MA adh kuruluşun düzenlemesiy-
le, Moldova'ya giderek Moldova-
lı sanatçılarla bir haftalık atölye
çalışması yapmalarınınyanı sıra,
yedi genç ressama da sergi öne-
risi yapıldığı açıklandı.
'Born Into Brothels'a izin çıkmayabilir
• HOLLYWOOD (AFP) - Kalküta'nın 'kırmızı
ışık' mahallesinde (randevu evlerinin yoğun olarak
bulunduğu mahalle) çalışan 'seks işçilerinin
yaşamım' konu alan 'Born Into Brothels',
yönetmenleri Zana Briski ve Ross Kauffman'a Oscar
da getirse Hindistan'da gösterilmeme olasılığından
söz ediliyor. Ingiltere doğumlu Briski ve Kauffman,
filmin ülkede gösterilmesi durumunda 'sorun
çıkabileceği' düşüncesiyle burada gösterilmemesi
kararı aldılar.
Brendel, Haydn'ı seslendirecek
• Kültür Servisi - Genç kuşağın parlayan
yıldızlanndan viyolonsel Adrian Brendel, 13 Mart'ta
Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi'nde konser
verecek. Akbank Oda Orkestrası 'Dünden Bugüne
Mart Konserleri' çerçevesinde şef Cem Mansur
yönetiminde vereceği konserde Brendel, Györgi
Ligeti'nin eski Macar Balo Dansları ve Viyolonsel
Konçertosu ile Josef Haydn'ın Viyolonsel Konçerto
No.l ve Senfoni No.45 'Veda'yı seslendirecek. Ünlü
piyanist Alfred Brendel'in oğlu olan Adrian Brendel,
geçen aylarda da babasıyla birlikte Beethoven'ın tüm
sonatlannı kaydederek dünyanın önde gelen müzik
merkezlerinde konserler vermişti.
Stan Lee'den yeni bir kahraman
• LONDRA (BBC) - Dünyaca ünlü, maceraları
sinemaya da uyarlanan çizgı-karakter Örümcek
Adam'ın (Spider-Man) yaratıcısı Stan Lee, yeni
süper kahramanlar için çalışmalarını sürdürüyor.
Örümcek Adam'la bu alanda en yüksek satış
oranlarından birini Marvel Comics'e yakalatan
sanatçı, yakın zamanda firmaya filmin gişe
gelirinden kendisine ayrılan payın az olduğu
gerekçesiyle açtığı davayı kazandı.
Aylin Güzelbeyoğlu yapıtlan
• Kültür Servisi - Aylin Güzelbeyoğlu, kişisel
resim sergisiyle Galeri Geçit'te. Güzelbeyoğlu,
sanatın farklı dallarında etkin olmasının yanı sıra
1985 yılında başladığı resim çalışmalarını, 14 yıldan
bu yana Istanbul'da, Galata Kuledibi'ndeki
atölyesinde sürdürüyor. Daha önce Istanbul'da kişisel
sergiler açan sanatçı, bu sergisinde tuval üzerine
yağlıboya son dönem çalışmalarına yer veriyor.
Figürcü bir yaklaşımla daha çok interior, natürmort
ve figürün yanı sıra tema olarak bugüne dek farklı
sergilere de imza atan Güzelbeyoğlu'nun kurgu
anlayışında, dışavurumcu ifadeler ile açık - koyu
etkisi öne çıkıyor. (0 216 485 10 43)
!f 2005te kısaların galibi Deniz Buga
• Kültür Servisi - 4. AFM Bağımsız Filmler
Festivali kapsamında düzenlenen kısa film
yanşmasını, 26. İFSAK Ulusal Kısa Film ve Belgesel
Yanşması'nda da ödül alan Deniz Buga'nın 'Uyku'
adlı filmi kazandı. Fatih Kızılgök'ün 'Toz' filminin
Jüri Özel Ödülü kazandığı yanşmada, Radikal
gazetesi tarafından gerçekleştirilen halk oylaması
sonucunda Mehmet Ercan'ın 'Çelik Çomak'ı birinci
oldu. Deniz Buga, uyku ile uyanıklık, gerçek ile
hayal, belli ile belirsizlik arasında salınan bir
kaybcdiş öyküsü anlattığı 'Uyku'yla aldığı bu ödülle,
kendi seçeceği uluslararası bir film festivaline konuk
olarak katılmaya hak kazandı. Buga, 'Uyku'dan önce
çektiği 'Kardeşler' adlı filmiyle geçen yıl hem
İFSAK'ta, hem de BIL'S Kısa Film Yanşması'nda
birincilik ödülü kazanmıştı.
Tiilay Ninon'un resim sergisi
• Haber Merkezi - Ressam Tülay Niron'un kadın
ve çiçek temalı sergisi 8-18 Mart tarihleri arasında
Belgi Sanat ve Kültür Merkezi'nde sanatseverlerle
buluşacak. Dünya Kadınlar Günü'nde açılacak olan
sergisinde yer alan yağlıboya çalışmalarında Niron,
kadını özveri, neslin devanıı, sevgi, şefkat, çekirdek
aile, doğum, yeni başlangıçlar ve değerler
bağlamında yorumluyor. Çalışmalannda naif figürler
eşliğinde formlarda yalınlığı öne çıkaran Tülay Niron
1953 İstanbul doğumlu. İlk kişisel sergisini 1994'te
Ankara'da, Meşrutiyet lş Bankası Sanat Galerisi'nde,
ikinci kişisel sergisini 1998'de yine Ankara'da Atrium
Sanat Galerisi'nde açtı. Diğer kişisel sergiler ise
sırasıyla 2000'de Ankara Prof. Dr. Mustafa N. Parlar
Sanat Galerisi'nde, 2001 'de Ankara Lale Ataman
Sanat Galerisi'nde sanatseverlerle buluştu. Daha
önce karma sergilere de katılmış olan sanatçının bu
son sergisi beşinci kişisel resim sergisi.
(0 216 380 02 85)
BUGÜN
• OSMANLI BANKASI MÜZESİ
SİNEMASI'nda 19.30'da 'İşte Eğlence' adlı
filmin gösterimi. (0 212 334 22 70)
• BABYLON'da 21.30'da Erik Truffaz konseri.
(0 212 292 73 68)
• BORUSAN KÜLTÜR SANAT
MERKEZİ'nde 18.30'da Can Oan'dan 'Charles
Ives' konulu söyleşi. (0 212 292 06 55)