Katalog

SAYFA CUMHURİYET 27 MART 2005 PAZAR 6 HABERLER AKP'li Hadımköy Belediyesi'nin takviminde Gülen'den övgüyle söz edilirken Atatürk'ten bilgi verilmiyor Takvimde yaprakyaprakirticaMİYASEİLKNUR Istanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Hadımköy Belde Beledîyesi'nin AKP'li Belediye Başkanı Dr.AHOsman Çolak tarafından bastınlan 2005 yılı takviminde tarikat liderlerine övgü dü- zülüyor, doğum ve ölüm tarihleri ay- rıntılı olarak yer alıyor, 31 Mart, Me- nemen ve Sıvas katliamları gibi irticai ayaklanmalar ise basit olaylarmış gibi gösteriliyor. Takvimde aynca, faizin haram olduğu, kadınlann kocalanna itaat etmeleri öneriliyor. Hadımköy Be- lediyesi tarafından NurcuNesil Yayın- ları'na bastınlan takvimde Alatürk'ün adma sadece 10 Kasım tarıhlı yaprak- ta "TkrihteBugün'' başlığını taşıyan bö- lümderastlanıyor.Atatürk'ün ölüm ha- beri Vama Zaferi'nden sonra verilırken o günkü yaprakta Fethullah Gülen'in sözü yer alıyor. AKP'li Hadımköy Belediye Başka- nı Dr. Ali Osman Çolak'ın bastınp üc- retsiz dağıttığı takvimde tarikat lider- leri Fethullah Gülen, Bediüzzaman Sa- idiNursl,MehnıctZahidKo(ku,Gönen- li MehmetEfendi, Süleyman Hilmi l\ı- nalı, Abdülhakim Arvasi ve Esad Co- şan, Islami kesimin hararetle savundu- ğu Abdülhamit ve Vahdettin gibi pa- dişahlar ile "Alevüerin katlivaojptir" di- ye fetva veren Ebusuud Efendi ile Aziz MahmudHüdayi gibi şeyhülislamlar- dan övgü ve rahmetle söz ediliyor. Fa- izin haram, tıka basa yemek yemenın bid'at, esnemenin şeytan işi olduğu ifa- delerine yer verilen takvimde, kadın- lann kocalanna itaat etmeleri gerekti- ği, geçim derdi nedeniyle evlenmeyen- lerin mümin olmadığı belirtiliyor. OCAK Takvimin 1 Ocaktarihlıyaprağı Be- diüzzaman Saidi Nursi'nin sözleriyle başlıyor. Ikinci günün yaprağında Gö- nenli Mehmet Efendi'nin biyografisi- ne yer veriliyor. ŞUBAT Hicri takvime göre yılbaşı sayılan 10 Şubat'ta Sultan H. Abdülhamit'in ölüm haberi verildikten sonra hicn yıl- başının Islam âlemine hayırlı olması di- leğinde bulunuluyor. Aynı günkü yap- rağın arka sayfasında ise ölüm yıldö- nümü olan Abdülhamit'in yaşamöy- küsü anlatılırken II. Meşrutiyet'in ila- nmda dış güçlerin parmağı olduğu öne sürülüyor. MART 18 Mart tarihli yaprağın arka sayfa- sında Çanakkale Zaferi'yle ilgili bilgi verilirken, şehitlerden bazılanmn ad- ları sıralanırken zaferin nıimarı Ata- türk'ten bir kez bile söz edilmiyor. 23 Mart'ta Saidi Nursi'nin ölüm haberi "Tarihte Bugün" başhklı bölümde ilk sırada bildiriliyor. Yaprağın arkasında ise Saidi Nursi'nin biyografısine yer ve- riliyor. NİSAN 5 Nisan tarihli yaprakta Abdülhamit döneminde DervişVahdeti adlı mürte- ci tarafından kurulan ve kuruculan ara- sında Saidi Nursi'nin de bulunduğu It- tihad-ı Muhammediye Cemiyeti'nin kuruluşuduyuruluyor. 15Nisan'abak- tığımızda yine karnını tıka basa doyu- ranlan uyaran bir hadis görüyoruz. Ha- diste "Karnınızı tıka basa doldurma- yınız. Zira mideyi doldurmak, kalbi- nizdeki hikmet nurunu söndürür" de- nıyor. 31 Mart irticai ayaklaranasının son bulduğu 27 Nisan'a gelindiğinde bu olaya ilişkin şu değerlendirmede bulunuluyor: "Sultan II.Abdülhamit31 Mart olaylan bahane edilerek tahttan indirildi." tki gün sonraki yaprakta yi- H adımköy Belediyesi'nin AKP'li Başkanı Ali Osman Çolak tarafından bastırılan takvimde övgü ile söz edilen Fethullah Gülen, Bediüzzaman Saidi Nursi gibi tarikat liderlerinin doğum ve ölüm tarihlerinde biyografileri ve ünlü sözlerine yer verilirken, 10 Kasım tarihli yaprakta Atatürk'ün ölümü, Varna Zaferi'nden sonra ikinci sırada hatırlatılıyor. Aynı takvimde Sıvas ve Menemen Katliamı "olay" diye geçiştiriliyor. Âhtrette seni kurttırocok bir eserirt olmodıîjı lukdirdo, föflt dûnyada btralcfıgm osorfaıo do kıymet vermc. ne "Tarihte Bugün" başlığı altında tt- tihatçılann Yıldız Saray'mı yağmala- dığı bilgisi yer alıyor. MAYIS Mayıs ayının 12'sini gösteren tak- vim yaprağında Fethullah Gülen'in " Büyüklerin davı anışındahikmetara- mak gerekir, kusıır değil" sözlerine yer verilmış. 15 Mayıs günkü yaprağın ön sayfasında son padişah Vahdettin'in ölüm haberi duyurulurken arka sayfa- da Vahdettin'in vatan haini olmadığı- m, ülkeyı kurtarmak ıçin iki türlü rol oynadığını belırteıı bir öykü anlatıhyor. 25 Mayıs'ta yine Islamcıların mürşidi olarak bilinen şair Necip Fazıl Kısakü- rek'in ölüm haberi veriliyor ve arka sayfada da Kısakürek'in yaşamöykü- sü yer alıyor. HAZİRAN Haziran ayının 12'sinde Abdülha- kim Arvasi'nin ölümü anmısatılırken arka sayfada ılginç bir yazıya rastlanı- yor. Bu yazı u Kadınlann tüy yolnıası caizmi?" başlığını taşıyor ve yazıda ka- şını incelten kadına Hz. Muhammet'in lanet yağdırdığı, bu nedenle kaşlann ve ayva tüylerinin yolunmasının dinen ca- iz olmadığı öne sürülüyor. tki gün son- raki yaprakta Saidi Nursi'nin avukatı Bekir Berk'in ölüm haberi yine birin- ci sırada anımsatılıyor ve sayfanın ar- kasmda da onun yaşamöyküsü yer alı- yor. 26 Hazıran'ı gösteren yaprağm al- tmda Hasan Basri'nin "Mümine dün- yadayakışan,ancakhüzünlüolmakür' 1 sözü ile neşeli olmanın mümine yakış- madığı vurgulanıyor. TEMMUZ 2 Temmuz'da gerçekleşen Sıvas kat- lıamından "Sivas Olaylan" dıye söz edilen takvimin 9 Temmuz tarihli yap- rağında Erzıncan'ın Başbağlar Kö- yün'de PKK tarafından gerçekleştirilen ve 15 kışının yaşammı yitırdığı katlı- amdan ise "katliam" dıye söz ediliyor. 17 Temmuz'u gösteren yaprakta eşle- rin birbırlerinin eza ve cefasına katlan- ması telkin ediliyor. AĞUSTOS 6 Ağustos tarihli yaprağın arka say- fasında bir kadının bir erkekle baş ba- şa sayılabilecek bir ortamda çalışma- sının caiz olmadığı öne sürülüyor. 10 Ağustos tarihli yaprağm arkasın- da oldukça ilginç bir konu var. Başlığı "WC adabı". Tuvalet adabma ilişkin şunlar yazıh: "l\ıvalete girmeden ön- ce palto, manto, pardösü, ceket ve ço- raplarçıkanhr. Pantolonunpaçalan sı- vanır. Euzubesmeleçeküereksolayak- la tuvalete girilir. Kıble öne ve arkaya alınmaz. thtiyaç görüldükten sonra, sol elle önce ön kısım, sonra da arka kısım suyla temizlenir. Tuvaletten sağ ayakla çıkılır. Tuvalette bedenden çıkan pisli- ğe bakılmaz. Tuvalette ihtiyaçtan fa/Ja kalınmaz. Su kullanırken bedenimize sertçe çarpılmaz." 13 Ağustos'ta "TarihteBugün" baş- lığı altında ortaokullara din derslen- nin konulduğu bilgisi yer alıyor. Tak- vimde 16 Ağustos Hacı Bektaş'ın öl- düğü gün olarak veriliyor. Doğum ve ölüm tanhleri kesın olarak bilınmeyen Hacı Bektaş'ın 16 Ağustos tarihıyle il- gisı müzenin o gün açılmasından ıba- ret. 23 Ağustos'ta Şeyhülıslam Ebu- suud Efendi'nın ölümü bildiriliyor. Ta- nhte Şeyhülislam Ebusuud Efendi, Ale- vıler hakkında "katli vacip, mah ve ka- nsıhelaldir" fetvasını veren kışı olarak bılınıyor. EYLÜL 9 Eylül tarihli yaprakta "Aksırmanın Allah'tan, esnemenin Şeytan'dan" kay- naklandığını belırten hadise yer veril- miş. 16 Eylül'de Süleymancılartarika- tının kurucusu Süleyman Hilmi Tuna- han'ın ölüm haben duyurulmuş. Erte- si günün yaprağı çevrildığınde Saidi Nursi'nin, yaşarken ölümü arzulama- nın kâmil ınsanlara özgü olduğunu vur- gulayan ve ölümü yücelten sözlerine yer verilmiş. 23 Eylül tarihmde ise Rıfaı ta- rikatının kurucusu Ahmeter Rıfai'ıün ölümü anımsatılmış. EKİM 5 Ekim tarihli yaprakta Hz. Ali'nın ağzından kadınlara yönelik uyarılar var. Hz. Ah'ye atfedilen "Kadının gü- zel bir şekilde kendisini kocasının hiz- merine vermesi, Allah yolunda cihad etmesi gibidir" sözleriyle kadının ko- casına hizmet etmesi öğütlenmiş. 10 Ekim tarihli yaprağın arkasında, "Kre- di karüyla ahşveriş caiz mi" sorusuna, günü gününe ödeme yapmak ve faiz iş- letmemek kaydıyla kredi kartı kullanı- larak alışveriş yapılabileceği yanıtı ve- rilmiş. Takvimde kuruluş tarihi daha es- kı olan Türk-lş ve DİSK gibi sendika- ların kuruluş tarihlerine yer verilmez- ken 22 Ekim tarihli yaprakta Hak-lş Konfederasyonu'nun o gün kurulduğu bilgisine yer verilmış. 10 Kasım tarih- li yaprak oldukça ilginç. Atatürk'ün ölümü, "Tarihte Bugün" başlığı bölü- münde Varna Zaferi'nin arkasından ikinci sırada belırtılmış. Yaprağın he- men altmda sözlerine yer verilen kişı ise o gün doğan Fethullah Gülen. Ölüm haberi verilen ünlü kışilenn o günkü tak- vım yaprağınm arkasında yaşamöykü- süne yer venlırken o gün Atatürk ye- rine Islamcı yazar ve şair Osman Ser- dengeçti'nm yaşamöyküsü tercih edıl- mış. 16 Kasım'da padişah Vahdettin'in yurtdışına kaçışı "yurtdışına çılaşı" olarak değerlendırilıyor. ARALIK 23 Aralık tarihli yaprakta Menemen Katliamı'ndan basıt bir olaymış gibi "Menemen hadisesi'" olarak söz ediliyor. VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, 316 TAŞINMAZ MALIN CEMAAT VAKIFLARINA KAYDINIYAPTIRDI Cemaat vakıfları 'mülk'peşinde ANKARA (ANKA) - Vakıfiar Genel Müdürlüğü, AB sürecinde 316 taşınmaz malı cemaat vakıfları üzerine tescil ederken bir vakfm satın alma isteğine de izin verdi. Sahibi "Kutsal Ruh, CebraiL, Hz. tsa, Hz. Meryem, Hz. Musa" gibi "namı müstear ve namı meflıunılar" üzerine kayıtlı taşınmazların tescili çalışmaları da, hazırhklan devam eden Vakıfiar Kanunu Tasansı Taslağı uyannca cemaat vakıflan adına yapılacak. Edinilen bilgiye göre, Osmanlı tmparatorluğu zamanında padişah fermanı ile yaptınlan kilıse, sinagog gibi mekânlar kendılerine aıt olduğunu herhangi bir belge ile kanıtlayabilen cemaat vakıflarına devrediliyor. 2002 yılından bu yana 161 cemaat vakfından 118'inin 2 bin 252 adet taşınmaz malla ilgili başvurusunun olduğu tespit edildi. Vakıfiar Genel Müdürlüğü ise bu başvurulan değerlendirerek 316 adet taşınmaz malı cemaat vakıflarının üzerine tescil etti. 448 taşınmaz malın ise zaten bu vakıfiar üzerine tescilli olduğunu saptayan genel müdürlük, 268 adet taşınmaz malla ilgili başvurulann ise mükerrer başvuru olduğunu saptadı. Bazı cemaat vakıflarının kendilerine ait olduğunu iddia ettiği 910 taşınmaz malın da kamu kurum ve kuruluşlan ile gerçek kişiler adma kayıtlı olduğunu belirleyen Vakıfiar Genel Müdürlüğü, 332 adet mal için yapılan başvurularda ise eksik belgeler olduğunu tespit ettı. Vakıfiar Genel Müdürlüğü, 5 adet vakfa 9 taşınmaz mal bağış talebini AB sürecinde olumlu karşılarken 1 adet vakfın satın alma talebine, 3 adet vakfın ise 4 adet taşınmaz mahnın satışına izin verdi. 10 adet taşınmazın tesciline ilişkin talep de Vakıfiar Meclisi'nde değerlendirmeye alındı. Öte yandan, sahibi "Kutsal Ruh, Cebrail, Hz. Isa, Hz. Meryem, Hz. Musa" gibi "namı müstear ve namı mefhum" dini varlıklar üzerine kayıtlı taşınmazların tescili de çalışmaları devam eden Vakıfiar Kanunu Tasarısı Taslağı uyarınca cemaat vakıflan adına yapılacak. PAZAR Celile ve Merhum Dr. Mustafa Göğüş'ün oğulları , Kamile ve Merhum Dr. Mehmet Kutlar'ın damatları, Mine- Turgut Tan, Gülbün- Uğur Şener ve Nevin -Taner Pamukçu'nun kardeşleri, Billur- Kaan- Emre, Çınar ve Nazlı'nın dayıları, Selin ve Mehmet'in enişteleri Belgin Göğüş'ün eşi Itır'ın babası Canımız ıı v ıı Prof. Dr. AHMET GOGUŞ'ükaybettik . Anısına 28 Mart 2005 Pazartesi günu saat 10:30'da H.Ü Sıhhiye Yerleşkesi'nde tören düzenlenecek , Kocatepe Camıi'nde kılınacak öğle namazının ardından Gaziantep'e hareket edilecek, 29 Mart 2005 Salı günü Gaziantep Ulu Camif'nde kılınacak öğle namazından sonra sevgilerimizle sonsuza uğurlanacaktır. AİLESİ Çelenk gönderılmemesı, arzu edenlenn TEV'e bağışta bulunrnaları rıca olunur ACI KAYBIMIZ Universiterniz Rektör Yardımcısı ve Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. AHMET GÖĞÜŞ'ükaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içerisindeyiz. Kendisine Tanrı'dan rahmet ailesıne, sevenlerine ve Hacettepelilere başsağlığı dilerim. Prof. Dr. Tunçalp özgen Hacettepe Üniversitesi Rektörü Anısına 28 Mart 2005 Pazartesi günu saat 10.3O'da HÜ Sıhhiye Yerleşkesi'nde tören düzenlenecek , Kocatepe Camıi'nde kılınacak öğle namazının ardından Gaziantep'e hareket edilecek, 29 Mart 2005 Salı günü Gaziantep Ulu Camıi'nde kılınacak öğle namazından sonra sevgilerimizle sonsuza uğurlanacaktır ORHAN BURSALI Avazınız Çıktığı Kadar Bağırın Tanrı biliyorya, gönlümTurkceH'in birTürkşir- keti olarak kalabilmesinden yanaydı. Ben "taraf- sız", hasbelkader işte burada (Türkiye'de) yaşa- yan ve oturan "kozmopolit" görüşlü bir insan de- ğilim. Insanların büyük çoğunluğu ruhsal gıdası- nı beslendiği topraklardan alır. Ortalıkta "liberal- evrensel" nice insan dolaştığını görürsünüz, ama hiçbiri gönül verdiği veya sonradan "üyesi" oldu- ğu ülkeye gidip yerleşmeyi, ekmek parasını ora- da kazanmayı düşünmez. Bunun birnedeni, on- lar için burasının şan, şöhret ve paranın çok ko- lay kazanıldığı biryerolmasıdır. Çünkü burada re- kabet ve standartlar düşük düzeylerde seyretmek- tedir. Niye elâlemin ülkesine gidip de sefilleri oy- nasınlar! Mehmet Emin Karamehmet, Turkcell'i elin- den çıkarmak zorunda kaldı. Bu olayı beklediğim halde, içim cız etti yine de. Çünkü Turkcell, Tür- kiye'nin kısa süre içinde bugüne kadar yarattığı, hem de teknoloji alanında en büyük uluslararası şirketiydi. Cesur bir karar, cesur bir yatırım ve bunca yıl Türkiye'ye kattığı katma değer!.. Emi- nim Turkcell sadece para değildi Karamehmet için.. Birgönüldü de... Her şey para ile ölçülmez. Einstein'ın bir sö- zünü çok severim: "Hayatta en iyi şeyler, para- nın satın alacakları değildir!"Turkcell'in satışı kar- şısında "kozmopolitçe" birtutumu benimsemek zordur. Şimdiki iktidarın içindeki kendini bilmez, son- radan görme, vatandan çok ümmetçi, her şeyi sa- tarımcı, kim parayı bastırırsa o alırcı, en kötüsün- den tüccar mı tüccar kafalar ile benzer yapıdaki neoliberal ekonominin ortalıktaki kozmopolit in- sanlarının düşüncelerini anlamak kolay da, duy- gularını anlamak zordur. • • • Turkcell'in satışı, aynı zamanda, büyük yanlış- ların bedelinin de büyük olduğunun çarpıcı kanı- tıdır. Karamehmet, Turkcell'i -ve yine ülkemizin ye- nilikçi ve güzide bankası Yapı Kredi'yi- satmak zorunda kalarak ülkemizde geçmişin ve geçmiş- teki "günahların" en büyük bedellerini ödeyen en büyük patronu oldu. Ama bundan sonra yolunu açmıştır. Dünyada alnıaçık, özgür ve kendi ayakları üzerinde dura- bilmekten daha önemli ne olabilir diye düşünü- yorum... ••• Karamehmet'i düşünürken geçmişte yaşanan büyük ekonomik çöküntüyü yeniden ve yeniden tartışmak gerekmez mi? Şimdi bir soru sorma- nın yeridir. Bu soru Karamehmet için değil, hatta daha çok, diğer batık patronlar içindir: Acaba ahlaksız siyasetçiler, siyasal ve parasal rant için ekonominin çökmesine çanak tutmasaydı, ban- kalar üzerinde gerekli yasal ciddi denetimi uygu- lasalardı, içlerinin boşaltılmasına gözyummasa- lardı, bürokratları bu ahlaksızlıkta maşa olarak kullanmasalardı, veya bürokratlar ülke ve millet sevgisi ile kendilerini maşa olarak kullandırtma- salardı... ...banka hortumlamalarını ve banka içi boşalt- malarını, paraların berhava olmasını teşvik etme- selerdi.. 47 milyar dolarlık batık ortaya çıkar mıy- dı? Tek kelime ile çıkmazdı. Pamukbank iyi denetlenseydi, bağımsız bir banka gibi yönetilseydi, Karamehmet bugün Turk- cell'i satacak durumda kalır mıydı? Tek kelime ile kalmazdı ve Türkiye'yi daha da yükseltirdi. Gazeteci Dinç Bilgin'in bankacılıkta ne işi var- dı? Sümerbank, Iktisat ve diğerleri neden ve na- sıl dolara yüzde 25-30 faiz verebiliyordu! Egebank'ın Demirel'i Türkiye'yi bu kadar büyük sövüşleme- ye kalkışabilir miydi? Bunlan -ve piyasayı- denetleyen sağlıklı birme- kanizmayı siyasiler işletseydi, iş hayatında bu bü- yük kıyım ve yıkım olur muydu? Kıçını ve sırtını sürekli devlete, siyasilere, belediyelere dayaya- rak, alınteriyle, yetenekle ve başanyla üreterek de- ğil, büyük vurgunla birden büyük adam olmak is- teyenler, bu kadar ortalığı sarar mıydı? Her zaman olduğu gibi: Cezayı en çok çeken ve en büyük bedel ödeyenler şüphesiz patronlar ve onların yanında vurguncu işverenliğe soyu- nanlar oldu. Ülkeyi batırmamak, şirketleri hortumlamamak ve hortumlatmamakla görevli ve sorumlu siyasi- ler ise adammış gibi ortalıkta dolaşıyor. Bakma- yın siz bir ikisinin Yüce Divan'da hesap veriyor gibi görünmesine! Onlar aslında vermeleri gere- ken büyük batışın hesabını vermiyorlar. Ve şaşıyorum ki, batık "/?ı/ere/i"lerden hiçbiri de kalkıp avazı çıktığı kadar gerçeği haykırmıyor şu ülkeye.. Aslında, bunca yaşanmışlıktan son- ra, tek yapmaları gereken şey bu iken... Karameh- met'e geçmiş olsun.. Turkcell'e de... obursali@cumhuriyet.com.tr. BULENT ORAN 27 Mart 1923 - DO&UM 6ÜNÜN KUTLU OLSUN CANIM BABACI&IM Seni çok özlOyoruml FATMA ORAN FATMA SERBÜLENT ORAN