09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 MART 2005 PAZAR 4 HABERLER DIWEVDABUGUN ALl SİRMEN Kediye Saygı Sevgili, Simgesi kedi olan bir ken vardırolmasınada, ben hangisi olduğunu bilniyorum. Ama kediy- le simgelenen semt dersen, onu bilirim.. çünkü orada oturuyorum. Cihangir'i Güzelleştirme Derneği'nin çıkardı- ğı "CihangirPosfas/"ndaserptimizin sembolü ola- rak kedi kullanılır. Doğru bir seçimdir bu. Cihangirlilerin genelde k^di sevdiklerinin ka- nıtı, bu bölgede bulunan sayıları beş dolayında- ki veteriner muayenehaneleri ile son yıllarda pıt- rak gibi biten "pet shop" yani dört ayaklı dost- larımız için malzeme ve yiy^cek satan dükkân- ların da ötesinde, semtin en küçük bakkalların- da bile kedi maması ve kedi kumu satılmasıdır. Doğma büyüme Istanbullu olmam, çocuklu- ğumun, başka bir şehirde geçmiş olmasını en- gellemiyor. Çocukluğum, masmavi d0nizindeyüzülen, ev- lerinin bahçelerinde erik ağâçları olan, konakla- rının bahçelerinde mayıs aylarında kiraz yenen, sokaklarında seyyar satıcı senfonisinin aryaları- nın çığrıldığı, denizlerinde balıkların kaynaştığı, yaz aylarında çirozların çarnaşır iplerinde gü- neşlendiği; sokaklarda, bahçelerde kedinin, kö- peğin, tavuğun, kimi zaman koşmaca oyununun ebesi yerine konan horozun bir arada yaşadık- ları biryeryüzü cennetinde geçti. Yıllar içinde iki kedim, iki köpeğim oldu. ••• Ama zamanla yoksulluğumuz, şekil değiştiri- yor, daha modern bir yokşunluğa dönüşüyor, doğa ile hayvanlarla ilişkimizi tümden koparma- dan önce azaltırken, farkına varmadan, kendi tü- rümüzdekilerden uzaklaşıyor, o güzel yaşamla aramıza bir mesafe koyuyorduk. Son olarak oğlum Devrirn'in kedisi Racumin de, Etiler'de kireç kuyusuna düşerek öldükten sonra, bir süre kedilerle ilişkim kesildi. Yeniden başlaması için Cihangir'e taşınmamız gereki- yormuş. öyle görünüyor ki, kedi sevgisi sari.. (bulaşıcı sözcüğünü bulaşığı andırdlğı için kullanmıyo- rum) semte gelenlerin çoğunu yakalıyor. Sonra bir tek kedinin sevgisi, insanda öbür kedileri sevme, hatta bütün hayvanları, giderek doğayı sevme duygusu yaratıyor. Hoş bir şey. Olanakları elverenlerin çocukyetiştirirken, ev- cil hayvanlar almalarını salık yeriyor uzmanlar, bu sevimli dostlarımız, çocuklahn daha sevgi dolu, daha sıcak bir ortamdayetişmelerinisağlıyorlar- ımış. ••• Bizim kedi cumhuriyeti Cihangirimizin insan- larının sevgisi, Batılılarınkinden farklı gibi geliyor bana. Batı ülkelerinde adına modern denen me- kanik yaşamda insanlar birbirlerinden koparak öylebiryalnızlıkçölünedüşüyorlarki.hemenke- dilere köpeklere sarılıyorlar. Doğrusu bu ilişki, dengeli ve zengin bir yaşa- mın içinden gelen ve onu daha da zenginleşti- ren bir sevgi olmaktan çok, çaresizlikten, yalnız- lıktan sığınılan bir avunma güdüsü. Insanoğlunun bu tür istemine en iyi yanıt ve- ren dost köpek olduğu için, orada daha çok, yaş- lılar yanlarına köpek alıyorlar. Ben gençlikte akla gelmeyen bu egoist sev- giyi anlıyorum da pek saygı duymuyorum. Sevgili, "Hayvanlarla ilişkilerde, saygının ne an- lamı olabilir ki?" deme sakın! Her türlü canlı ile ilişkide saygının yeri var. Kediler konusunda bu gerçeği bir de karika- türist arkadaşlara anlatabilsem. Son zamanlar- da bu sevimli yaratıkları, günlük mesajlarına alet edip ne hallere sokmuyorlar ki... Karikatürist dostlarım kedilere saygısızlığı sür- dürürlerse, hepsine buradari bir protesto çeke- ceğim sonunda. asîrmen(« cumhuriyet.com.tr BİR AY ZİYARETÇİ YASAK Tutuklulara Nevruz Cezası MAHMUTORAL DtYARBAKIR - Di- yarbakır E Tipi Ceza- evi'nde eski elbiseleri- ni yakarak Nevruz Bay- ramı'nı kutlayan 6 kadın tutuklu bir ay süreyle zi- yaretçileriyle görüştü- rülmeme cezasına çarp- tırıldı. Diyarbakır E Tipi Ka- palı Cezaevi'nde tutuk- lu bulunan tlknur Öz- den, Güzel Becerikli, Sohbet Yıldız, Yıldız Dündar, Gülümser Yu- ca ve Giiler Çelik, ceza- evi yönetimine dilekçe ile başvurarak 21 Mart günü Nevruz kutlaması için kendilerine yaka- cak odun verilmesini is- tediler. Talepleri redde- dilen kadınlar, havalan- dırma bahçesinde eski elbiselerini yakarak ha- lay çektiler. Bunun üzerine ceza- evi müdürü Muammer Seyitoğlu başkanl ığında torjlanan cezaevi disip- lin kurulu, kutlamanın Ce|za ve Infaz Kurumla- rı (le Tevkif Evlerinin Yönetimi ve Cezalann Intfazına Dair Tüzük'e aykın olduğunu belirte- relî kadın tutuklulara bir ay süreyle ziyaretçi ka- bulünden mahrumiyet cezası verdi. Karann ge- rekçesinde kadın tutuk- luların cezaevinin disip- lin ve asayişini bozduk- lar| ifade edilerek şöyle denildi: TAteşyakmaıun ceza- evi güvenüğinin zaafa uğratacağuıdan bu ta- leplerinöbetçi müdür (a- raûndan ııygıın görül- mcdiği halde, cezaeviida- resincedahaöncekendi- lerine verilen yasüklann bir kısmından panınk çıkartarak eski giysileri ilebirliktcyaknklan,bu- nunla yetinmeyip uzun- ca bir süre slogan attık- ları rünı dosya kapsa- nundan anlaşıhnışbr." AKP, bakanlıklardaki üst düzey görevlere yaptığı atamalar Çankaya'dan dönünce kendi modelini yarattı Vekâletleyönetim dönemiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP iktidarı, devleti "vekâlet" ile yö- netiyor. AKP hükümeti göreve geldi- ği günden itibaren bakanlıklardaki üst düzey görevlere yeni atamalar yaptı. Atamaların Cumhurbaşkanı Ahmet NecdetSezer'den dönmesinin ardından ise vekâletle yönetimi seçti. Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü'ndeki olağan görüşmesinde ya- şanan tartışmayı milletvekillerine an- latmıştı. Başbakan Erdoğan, 255 ki- şilik vekil bürokrat listesini gösteren Cumhurbaşkanı'nın "Bu vekâleüerne kadar sürecek? Bir görevde 2 yıl vekil- likolur mu?" itirazına tepki göstermiş- ti. Erdoğan, milletvekillerine "Cum- • AKP, atama kararnameleri Cumhurbaşkanı Sezer'den dönünce kamu yönetiminde 'istisnai' uygulama olan vekil bürokratlığı kural haline getirmeye başladı. Sezer'in de eleştirdiği vekâletle yönetim modeli için Başbakan Erdoğan da AKP'li milletvekillerine "Atamaya engel çıkanlırsa biz de vekâletle yürütürüz" demişti. hurbaşkanı 'gördüğüm lüzum üzeri- ne' diyerek 50 kararnamemizi geri gönderdi. Böyle olunca vekâlette süre yok; 2 yıl da olur, 3 yıl da" sözleriyle yakınmıştı. Mevcut yasal düzenleme, kamuda vekil bürokratlann asaleten atanan- larla aynı yetkileri taşımasını öngö- rürken süre sının getirmiyor. Ancak ka- mu idaresinde yerleşen geleneklere dayanarak geçmiş hükümetler vekâlet sürelerinin 6 ayı aşmamasına özen gösterirdi. AKP hükümeti, bu teamü- lün yasalara yerleştirilmesini içeren taslağı da rafa kaldırdı. Kimi Önemli görevlerle ilgili "vekâlet" dökümü şöyle: Basbakanllk: Mustafa Çetin (Müsteşar Yardımcılığı), Nadir Öz- can (Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü), Mehmet Çalar (Güvenlik Işleri Başkanlığı), Kasım Bostan (Ekonomik ve Mali Işler Baş- kanlığı), HüsnüÖzer(Cumhuriyet Ar- şivleri Daire Başkanlığı). Devlet bakanlıklari: ibrahim Taşbaşı (Hazine Müsteşarhğı Sigorta Denetleme Kurumu Başkanlığı), Se- ven Yücel (Hazine Müsteşarhğı Dış Ekonomik tlişkiler Genel Müdür Yar- dımcılığı), Mehmet Açıkel (Hazine Müsteşarhğı Banka ve Kambiyo Ge- nel Müdürlüğü), Ahmet Genç (Hazi- RİFAT HlSARCIKLIOĞLU 'ÎTO'da her şey 1 gece içinde değişti' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Baş- kanlığı seçimleri öncesinde siyasi baskı- nın arttığı yönündeki iddialara; "Bir koltu- ğu doldurmak için boş bırakmak gerekir" yanıtını verdi. Kendisinin tüm oda ve bor- salarla 24 saat beraber olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, "Şu anda oda yöne- timlerinde değişim en alt düzeyde. Kimse bize, 'Bir siyasi partinin arka bahçesi veya bir yerden talimat alıyorlar' diyemez" diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, ekonomi muha- birleriyle düzenlediği sohbet toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendir- mede bulundu. Hisarcıkhoğlu'nun açıkla- maları ana hatlanyla şöyle oldu: Odalarda değişim en alt düzeyde: Seçimle- re katılım şu anda odalarda çok yüksek. Katılımın bu kadar yüksek olduğu bir or- tamda, odalarda en az düzeyde değişim yaşanıyor. Genelde yüzde 30-35 düzeyin- de değişim yaşanırdı. Şu anda ise bu ra- — — — — — — kam yüzde 19 'lar- • Ekonomi da. ÎTO'dabirge- muhabirleriyle cede değişti her şey: sohbet toplantı- Jstanbul Ticaret ... , üdası nın seçımle- Tn«««T nndebırgecede TOBB Başkanı n e l e r değ iştiğını Rifat Hısarcıklı- hatırlayın. O yüz- oğlu, "Kimse den TOBB Başkan- bize, 'Bir siyasi W seçimleri, 1 ay partinin arka bah- önceden belli ol- cesivevabirver- m a z ' K o l t u ^ b o 5Vesı veya oır yer b ı r a k m a k l a z ı m : dentahmatall- TOBB Başkanlığı yorlar' diyemez" seçimlerinde siyasi dedi. baskı olabileceği ^ — i — yönündeki sorulara yanıt olarak: Birinin bir koltuğa oturabil- mesi için, o koltuğun boş bırakılması ge- rekir. Sen bütün oda ve borsalarla 24 saat beraber olacaksın, oradaki tansiyon, nabzı bilecek, ölçeceksin... Ben günde en az 25 oda başkanıyla telefonlaşıyorum, en az 5 oda başkanı ziyaretime geliyor. Siyasi rant peşinde de değilim, ancak iyi hizmet etti- ğim kanaatindeyim. Herkes TOBB baş- kanlığuıı ister: Işadamı olan herkes TOBB başkanı olmak ister. Ama bu makama bir kişi oturur. Bu bir yanştır. Kimse bize "Şu siyasi partinin arka bahçesisiniz" veya "Şuradan talimat alıyorsunuz" diyemez. Kahkonen, 'TOBB arka bahçeydi' dedi: IMF'nin eski Türkiye Masası Şefi Kahko- nen, bizim başkanlığa gelmemizin ardın- dan TOBB'ye ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Biz de daha önce niye birliğe gelmediğini sorduk. Bize, "Buraıun arka bahçesi nite- liğindcki siyasi partiye gidip görüştüğü- müzde, buranın da görüşünü almış oluyor- duk. O yüzden de geuniyorduk" yanıtını verdi. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Devlet Bakanı Güldal Akşit'in Çocuk Esirgeme Kurumu'nun Türkiye Jokey Kulübü tarafından düzenlenen at yarışlarından %1 pay almasını engellediği öne sürüldü. AT Atama ve Nakil Yönetmeliği'ni protesto için bakanlığa yürüdüler Doktorlar öııliilv bırakb ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Istanbul, Izmir, Adana ve Bursa'dan gelen doktorlar, Ankara'daki meslektaşlarının da katıhmıyla Atama ve Nakil Yönetmeliği'ni protesto etrnek için Sağlık Bakanlığı'na yürüdüler. Bakanlığın yönetmelik ile kıyım yaptığını belirten doktorlar, _______ "Hükümetin sağhk alanındaki diğer birçok yasal düzenlemesi gibi bu düzenlemenin de hukuksuz olduğunu" vurguladılar. •~-~—-"~" Tabip odalarına bağlı doktorlar, dün Ankara'da eğitim ve araştırma hastanelerinin durumunu ele aldılar. Sağlık Bakanlığı Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde gerçekleşen kurultaya, meslek örgüt temsilcileri ve çahşanlar katıldı. Katıhmcılar 11.30- 12.30 saatleri arasında kurultaya ara vererek otobüslerle Sağlık Bakanhğı'nın önüne gittiler. Doktorlar bakanlığın önüne beyaz önlüklerini bıraktılar. 'Sürgtin yönetmeliği' Doktorlar, olaysız geçen gösteri sonrasında kurultaya devam • Ankara, Istanbul, Izmir, Adana ve Bursa tabip odalarma bağlı eğitim hastaneleri doktorlan, Sağlık Bakanhğı'nın Atama ve Nakil Yönetmeliği'nde yaptığı değişiklikleri protesto etmek için dün bakanlığın önüne önlüklerini bıraktılar. etmek üzere hastaneye döndüler. Kurultayda konuşan Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Semih Tathcan, Sağlık Bakanhğı'nın Atama ve Nakil Yönetmeliği'ni "sürgün yönetmeüği" olarak nitelendirdi. Sağlık Bakanhğı'nın 17 Mart 2005 tarihinde eğitim hastanelerinde çalışmakta olan uzman, başasistan ve uzman kadrosunda başasistan olarak görev yapan 3 bin sağlık personelini görev yerlerinden alarak D ve C grubu illere gönderdiğini kaydeden Semih Tathcan, şunlan söyledi: "Bakanlık sözü geçen bölgelere sağhk hizıneri götürmek iddiasında olduğunu söylemektedir. Atama ve Nakil Yönetmeliği'ndeki en önemli değişiküklerin yapılnuş olduğu eylül ayı —~— içerisinde Sağhk Bakanlığı, bahsi geçen bölgelerde uzman hekim ihtiyacmı 945 olarak açıklamışü. Ökemizde her yıl ortalama 1500 uzman hekimin yetiştiği düşünülür ise zaten bahsi geçen bölgeye gönderilecek yeterince hekim olduğu anlaşılmaktadır." ne Müsteşarhğı Sigortacıhk Genel Müdürlüğü), Berrin Bingöl (Hazine Müsteşarhğı Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü), Feridun Bilgin (Hazine Müsteşarhğı Teşvik ve Uygulama Ge- nel Müdürlüğü), Erdoğan Bayraktar (Toplu Konut Idaresi Başkanlığı), Meh- met Aysoy (Özürlüler Idaresi Başkan- lığı), Leyla Coşkun Çuıar (Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü), Nesrin Av- şar Çelik (Aile ve Sosyal Araştırma- lar Genel Müdürlüğü), İsmail Banş (SHÇEK Genel Müdürlüğü), Meh- met Atalay (Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü). Gümrük Müsteşarlıği: Rıza TunaTuragay (Müsteşar), Sabahattin Koçar(Gümrükler AB Genel Müdür- lüğü), Istanbul, Ankara, Habur, Trab- zon, Hopa, Bursa, Izmit, Edirne, Sam- sun, Iskenderun, Gaziantep, Sinop, Izmir, Antalya gümrükler başmüdür- lükleri. Adalet Bakanlığı: Maksut Me- te (Müsteşar Yardımcılığı), NihatÖme- roğlu (Ceza Işleri Genel Müdürlüğü). Mallye Bakanlığı: Genç Os- man Yaraşlı (MASAK Başkanlığı), MASAK başkan yardımcılıklan, Os- man Arıoğlu (Gelirler Genel Müdür- lüğü), Cemal Boyalı (Ankara Defter- darlığı), Fatih Acar (Adana Defter- darlığı). MİIIİ Eğitim Bakanlığı: Şaban Şimşek (Müsteşar Yardımcılığı), Nu- rettin Konaklı (APK Başkanlığı), Ce- mal Taşar (Özel Ö&retim Kurumlan Genel Müdürlüğü), ibrahim Özdenür (Dış Ilişkiler Genel Müdürlüğü), Hü- seyin Çalık (Yüksek Öğretim Genel Müdürlüğü), Hüseyin Anlgan (Öğret- men Yetiştirme ve Eğitim Genel Mü- dürlüğü), Kerem Altun (Ortaöğretim Genel Müdürlüğü), Hasan Kaplan (Yurtdışı Eğitim Öğretim Genel Mü- dürlüğü), NizamiAktürk (Eğitim Tek- nolojileri Genel Müdürlüğü), HasanAl- bayrak (Kredi ve Yurtlar Kurumu Ge- nel Müdürlüğü), Ankara, Antalya, Kay- seri, Balıkesir, Amasya, Diyarbakır, Edirne, Erzincan, Kastamonu, Bingöl, Bolu, Bursa, Aydın, Gaziantep, Hatay, Isparta, Içel, Kırşehir, Kocaeli, Konya, Manisa, Nevşehir, Niğde, Rize, Düz- ce, Yalova, Şırnak, Batman, Sakarya, Tunceli, Şanhurfa, Van, Aksaray, Kı- nkkale milli eğitim müdürlükJeri. Bayındırlık ve iskân Bakan- lığı: Yaşar Karayel (Müsteşar Yar- dımcılığı). Ulastırma Bakanlığı: îaiat Aydın (TCDD Genel Müdürlüğü). Tarım ve Köylşlerl Bakanlı- ğı: Mustafa Erten(Müsteşar Yardım- cılığı). çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanllğl: Namık Ata (Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü), Saner Güngör(Bağ-Kur Genel Müdürlüğü), Sait Ersoy (SSK Başkanhğı), Fahret- tin Oğuztor (SSK Başkanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı), Tüncay Teksöz (Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanh- ğı). Sanayl ve Tlcaret Bakanlı- ğı: Adnan Dclikurt (Müsteşar Yar- dımcılığı), İbrahim Kısacık (Müsteşar Yardımcılığı). EnerJI ve Tabll Kaynaklar Bakanllğl: Cevdet Malkoç (Teftiş Kurulu Başkanlığı). Kültür ve Turlzm Bakanlı- ğı: AHAlp (Müsteşar Yardımcılığı), Ha- san Zongiir (Dışilişkiler ve AB Daire- si Başkanlığı), Tuncel Acar (Milli Kü- tüphane Başkanlığı),AhmetEmreBil- gili (Istanbul Kültür ve Turiznı Müdür- lüğü). Çevre ve Orman Bakanlığı: Nuri Uslu (Müsteşar Yardımcılığı), Bünyanıin Karaca (Müsteşar Yardım- cılığı), OsmanKahvecif Orman Genel Müdürlüğü). NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] ABD'nin Neoconlan, yani yeni mu- hafazakârları bütün dünyaya niza- mat vermeyi kendi misyonları ola- rak görüp kabul ediyorlar. Tek kutup- lu dünyada, ABD gibi bir dünya de- vinin başında psikolojik halleri tar- tışmalı, silah ve petrol tekellerinin yönlendirdiği misyonerlerin bulunma- sı, garip ve garip olduğu kadar da tehlikeli bir durum. Neoconlar, Irak'taki başarısızlığı ve çıkmazı şimdi başka bir çıkmaz- la örtmek gibi çılgınlıklar da yapa- bilirler. Suriye ve Iran'a yönelik ha- zırlıklarını, bölge dengeleri açısın- dan makul bir yorumla anlamak ve anlatmak mümkün değil. Ama ya- pabilirler. Irak'ta yaptıklarını Iran ve Suriye'de de yapmaya kalkışabilir- ler. Olmaz demeyin, olabilir. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın, bü- tün uzlaşma çabalarına rağmen hâ- lâ ağır bir baskı altında tutulması, yal- nızca bir demokrasi isteğiyle ifade Bölgemizde Neler Oluyor... edilebilir mi? Belli ki Neoconlar, Su- riye'deki sistemi değiştirmek isti- yorlar. Aynı şeyi Iran için de düşün- düklerini herkes biliyor. Neoconlar, akla aykın şeyler ya- pıyormuş gibi görünüyorlar. Bir yö- nüyle bu saptama doğru, ancak bu- nun kendi içinde bir mantığı da var. Bush'un yönetime gelmesinden bu yana ABD'deki silah ve petrol te- kelleri bayram yapıyorlar. Bütçele- rini ve gelirlerini on misline katladık- larına ilişkin yorumlar ve tespitler yapılıyor. Neoconların arkasında böylesine örgütlü bir güç olduğunu da unutmamak gerekir. • • • Tabii işin bir başka boyutu daha var. Neconların elini Ortadoğu ve Orta Asya'daki despotik rejimler güçlen- diriyor. Iran'da halkın demokrasi ve özgürlük isteği, bir avuç muhafaza- kâr mollanın ellerinde eriyip gidiyor. Aynı şey Suriye için de geçerli. Su- riye'de yalnızca iktidar var. Muhale- fetten söz etmek bile tehlikeli. En kü- çük muhalif sesler bile ağır bir şid- detle karşılık görüyor. Suudi Arabis- tan, Mısır, Ürdün de farklı değil. Eski Sovyet yönetiminden kalma rejimlerin muhalif isyanlarla birer bi- rer yıkılması da ilginç bir rastlantı sayılabilir mi? Bu olaylar; yalnızca tek kutuplu dünyada ABD'nin her işe burnunu sokmasıyla, Neoconların misyoner- liği kolaycılığıyla açıklanmayayete- cek şeyler değil. Dünyanın denge- si bozuluyor. Küreselleşen dünyada, halklar yoksulluktan daha fazla ra- hatsız oluyorlar ve bu yoksullukla diktatörlükler arasında bir bağ oldu- ğunu düşünerek isyan ediyorlar. Bu isyanlar, o ülkelere ne ölçüde demokrasi ve refah getirecek onu da kestirmek kolay değil. örneğin Gür- cistan'da Şevardnadze döneminin sona ermesi ve genç bir ekibin ül- ke yönetimine gelmesi bir umut ya- ratmış. Ancak bu umudun refaha dönüşmesinin o kadar da kolay ol- madığı görülüyor. *•• Dünyada ve özellikle bizim böl- gemizde diktatörlüklerin işinin iyice zorlaştığı birgerçek. Bu gelişmeler- de ABD'nin parmağı ve etkisi oldu- ğunu biliyoruz. Ancak bir başka ger- çek daha var ki, bu bölgenin de de- ğişmesi ve halklarına umut ve refah vaat edecek sistemlerin kurulması gerekiyor. Her şeyi ABD yapıyor teorileriyle bu bölgedeki gelişmeleri yalnızca komplolarla açıklamak hiçbir işe ya- ramaz. Bölge değişiyor, dünya de- ğişiyor. ABD'nin bugün yönetimin- de olan aşırı muhafazakâr Neocon- lar da aslında dünyanın ihtiyaçları- na ters bir savaş stratejisiyle tehli- keli bir oyun oynuyorlar. • •• Neoconlar da ABD'deki eski ge- leneklerin, savaşçı kesimlerin tem- silcileri. Onlar da bir yönüyle bakıl- dığı zaman dünyanın gelişme ihtiyaç- larına ters bir eğilimi temsil ediyor- lar. Onların ABD'ye daha ne kadar yön verebilecekleri de tartışmalı. Neconların muhafazakârlığıyla, Ortadoğu'daki ve Orta Asya'daki muhafazakâr rejimleri yönetenlerin anlayışı arasında da bir paralellik ol- duğunu kim inkâr edebilir? Bir karmaşa ve altüst döneminden geçiyoruz. Beş yıl sonra dünya çok daha farklı bir yerde olabilir. lleriye bakmakta yarar var.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle