Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 MART 2005 PAZAR
4 HABERLER
DIWEVDABUGUN
ALl SİRMEN
Kediye Saygı
Sevgili,
Simgesi kedi olan bir ken vardırolmasınada,
ben hangisi olduğunu bilniyorum. Ama kediy-
le simgelenen semt dersen, onu bilirim.. çünkü
orada oturuyorum.
Cihangir'i Güzelleştirme Derneği'nin çıkardı-
ğı "CihangirPosfas/"ndaserptimizin sembolü ola-
rak kedi kullanılır.
Doğru bir seçimdir bu.
Cihangirlilerin genelde k^di sevdiklerinin ka-
nıtı, bu bölgede bulunan sayıları beş dolayında-
ki veteriner muayenehaneleri ile son yıllarda pıt-
rak gibi biten "pet shop" yani dört ayaklı dost-
larımız için malzeme ve yiy^cek satan dükkân-
ların da ötesinde, semtin en küçük bakkalların-
da bile kedi maması ve kedi kumu satılmasıdır.
Doğma büyüme Istanbullu olmam, çocuklu-
ğumun, başka bir şehirde geçmiş olmasını en-
gellemiyor.
Çocukluğum, masmavi d0nizindeyüzülen, ev-
lerinin bahçelerinde erik ağâçları olan, konakla-
rının bahçelerinde mayıs aylarında kiraz yenen,
sokaklarında seyyar satıcı senfonisinin aryaları-
nın çığrıldığı, denizlerinde balıkların kaynaştığı,
yaz aylarında çirozların çarnaşır iplerinde gü-
neşlendiği; sokaklarda, bahçelerde kedinin, kö-
peğin, tavuğun, kimi zaman koşmaca oyununun
ebesi yerine konan horozun bir arada yaşadık-
ları biryeryüzü cennetinde geçti. Yıllar içinde iki
kedim, iki köpeğim oldu.
•••
Ama zamanla yoksulluğumuz, şekil değiştiri-
yor, daha modern bir yokşunluğa dönüşüyor,
doğa ile hayvanlarla ilişkimizi tümden koparma-
dan önce azaltırken, farkına varmadan, kendi tü-
rümüzdekilerden uzaklaşıyor, o güzel yaşamla
aramıza bir mesafe koyuyorduk.
Son olarak oğlum Devrirn'in kedisi Racumin
de, Etiler'de kireç kuyusuna düşerek öldükten
sonra, bir süre kedilerle ilişkim kesildi. Yeniden
başlaması için Cihangir'e taşınmamız gereki-
yormuş.
öyle görünüyor ki, kedi sevgisi sari.. (bulaşıcı
sözcüğünü bulaşığı andırdlğı için kullanmıyo-
rum) semte gelenlerin çoğunu yakalıyor.
Sonra bir tek kedinin sevgisi, insanda öbür
kedileri sevme, hatta bütün hayvanları, giderek
doğayı sevme duygusu yaratıyor.
Hoş bir şey.
Olanakları elverenlerin çocukyetiştirirken, ev-
cil hayvanlar almalarını salık yeriyor uzmanlar, bu
sevimli dostlarımız, çocuklahn daha sevgi dolu,
daha sıcak bir ortamdayetişmelerinisağlıyorlar-
ımış.
•••
Bizim kedi cumhuriyeti Cihangirimizin insan-
larının sevgisi, Batılılarınkinden farklı gibi geliyor
bana. Batı ülkelerinde adına modern denen me-
kanik yaşamda insanlar birbirlerinden koparak
öylebiryalnızlıkçölünedüşüyorlarki.hemenke-
dilere köpeklere sarılıyorlar.
Doğrusu bu ilişki, dengeli ve zengin bir yaşa-
mın içinden gelen ve onu daha da zenginleşti-
ren bir sevgi olmaktan çok, çaresizlikten, yalnız-
lıktan sığınılan bir avunma güdüsü.
Insanoğlunun bu tür istemine en iyi yanıt ve-
ren dost köpek olduğu için, orada daha çok, yaş-
lılar yanlarına köpek alıyorlar.
Ben gençlikte akla gelmeyen bu egoist sev-
giyi anlıyorum da pek saygı duymuyorum.
Sevgili, "Hayvanlarla ilişkilerde, saygının ne an-
lamı olabilir ki?" deme sakın!
Her türlü canlı ile ilişkide saygının yeri var.
Kediler konusunda bu gerçeği bir de karika-
türist arkadaşlara anlatabilsem. Son zamanlar-
da bu sevimli yaratıkları, günlük mesajlarına alet
edip ne hallere sokmuyorlar ki...
Karikatürist dostlarım kedilere saygısızlığı sür-
dürürlerse, hepsine buradari bir protesto çeke-
ceğim sonunda.
asîrmen(« cumhuriyet.com.tr
BİR AY ZİYARETÇİ YASAK
Tutuklulara
Nevruz Cezası
MAHMUTORAL
DtYARBAKIR - Di-
yarbakır E Tipi Ceza-
evi'nde eski elbiseleri-
ni yakarak Nevruz Bay-
ramı'nı kutlayan 6 kadın
tutuklu bir ay süreyle zi-
yaretçileriyle görüştü-
rülmeme cezasına çarp-
tırıldı.
Diyarbakır E Tipi Ka-
palı Cezaevi'nde tutuk-
lu bulunan tlknur Öz-
den, Güzel Becerikli,
Sohbet Yıldız, Yıldız
Dündar, Gülümser Yu-
ca ve Giiler Çelik, ceza-
evi yönetimine dilekçe
ile başvurarak 21 Mart
günü Nevruz kutlaması
için kendilerine yaka-
cak odun verilmesini is-
tediler. Talepleri redde-
dilen kadınlar, havalan-
dırma bahçesinde eski
elbiselerini yakarak ha-
lay çektiler.
Bunun üzerine ceza-
evi müdürü Muammer
Seyitoğlu başkanl ığında
torjlanan cezaevi disip-
lin kurulu, kutlamanın
Ce|za ve Infaz Kurumla-
rı (le Tevkif Evlerinin
Yönetimi ve Cezalann
Intfazına Dair Tüzük'e
aykın olduğunu belirte-
relî kadın tutuklulara bir
ay süreyle ziyaretçi ka-
bulünden mahrumiyet
cezası verdi. Karann ge-
rekçesinde kadın tutuk-
luların cezaevinin disip-
lin ve asayişini bozduk-
lar| ifade edilerek şöyle
denildi:
TAteşyakmaıun ceza-
evi güvenüğinin zaafa
uğratacağuıdan bu ta-
leplerinöbetçi müdür (a-
raûndan ııygıın görül-
mcdiği halde, cezaeviida-
resincedahaöncekendi-
lerine verilen yasüklann
bir kısmından panınk
çıkartarak eski giysileri
ilebirliktcyaknklan,bu-
nunla yetinmeyip uzun-
ca bir süre slogan attık-
ları rünı dosya kapsa-
nundan anlaşıhnışbr."
AKP, bakanlıklardaki üst düzey görevlere yaptığı atamalar Çankaya'dan dönünce kendi modelini yarattı
Vekâletleyönetim dönemiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AKP iktidarı, devleti "vekâlet" ile yö-
netiyor. AKP hükümeti göreve geldi-
ği günden itibaren bakanlıklardaki üst
düzey görevlere yeni atamalar yaptı.
Atamaların Cumhurbaşkanı Ahmet
NecdetSezer'den dönmesinin ardından
ise vekâletle yönetimi seçti. Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya
Köşkü'ndeki olağan görüşmesinde ya-
şanan tartışmayı milletvekillerine an-
latmıştı. Başbakan Erdoğan, 255 ki-
şilik vekil bürokrat listesini gösteren
Cumhurbaşkanı'nın "Bu vekâleüerne
kadar sürecek? Bir görevde 2 yıl vekil-
likolur mu?" itirazına tepki göstermiş-
ti. Erdoğan, milletvekillerine "Cum-
• AKP, atama kararnameleri Cumhurbaşkanı Sezer'den dönünce kamu yönetiminde
'istisnai' uygulama olan vekil bürokratlığı kural haline getirmeye başladı. Sezer'in de
eleştirdiği vekâletle yönetim modeli için Başbakan Erdoğan da AKP'li milletvekillerine
"Atamaya engel çıkanlırsa biz de vekâletle yürütürüz" demişti.
hurbaşkanı 'gördüğüm lüzum üzeri-
ne' diyerek 50 kararnamemizi geri
gönderdi. Böyle olunca vekâlette süre
yok; 2 yıl da olur, 3 yıl da" sözleriyle
yakınmıştı.
Mevcut yasal düzenleme, kamuda
vekil bürokratlann asaleten atanan-
larla aynı yetkileri taşımasını öngö-
rürken süre sının getirmiyor. Ancak ka-
mu idaresinde yerleşen geleneklere
dayanarak geçmiş hükümetler vekâlet
sürelerinin 6 ayı aşmamasına özen
gösterirdi. AKP hükümeti, bu teamü-
lün yasalara yerleştirilmesini içeren
taslağı da rafa kaldırdı. Kimi Önemli
görevlerle ilgili "vekâlet" dökümü
şöyle:
Basbakanllk: Mustafa Çetin
(Müsteşar Yardımcılığı), Nadir Öz-
can (Mevzuatı Geliştirme ve Yayın
Genel Müdürlüğü), Mehmet Çalar
(Güvenlik Işleri Başkanlığı), Kasım
Bostan (Ekonomik ve Mali Işler Baş-
kanlığı), HüsnüÖzer(Cumhuriyet Ar-
şivleri Daire Başkanlığı).
Devlet bakanlıklari: ibrahim
Taşbaşı (Hazine Müsteşarhğı Sigorta
Denetleme Kurumu Başkanlığı), Se-
ven Yücel (Hazine Müsteşarhğı Dış
Ekonomik tlişkiler Genel Müdür Yar-
dımcılığı), Mehmet Açıkel (Hazine
Müsteşarhğı Banka ve Kambiyo Ge-
nel Müdürlüğü), Ahmet Genç (Hazi-
RİFAT HlSARCIKLIOĞLU
'ÎTO'da
her şey 1 gece
içinde değişti'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TOBB
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Baş-
kanlığı seçimleri öncesinde siyasi baskı-
nın arttığı yönündeki iddialara; "Bir koltu-
ğu doldurmak için boş bırakmak gerekir"
yanıtını verdi. Kendisinin tüm oda ve bor-
salarla 24 saat beraber olduğuna dikkat
çeken Hisarcıklıoğlu, "Şu anda oda yöne-
timlerinde değişim en alt düzeyde. Kimse
bize, 'Bir siyasi partinin arka bahçesi veya
bir yerden talimat alıyorlar' diyemez" diye
konuştu. Hisarcıklıoğlu, ekonomi muha-
birleriyle düzenlediği sohbet toplantısında
gündemdeki konulara ilişkin değerlendir-
mede bulundu. Hisarcıkhoğlu'nun açıkla-
maları ana hatlanyla şöyle oldu:
Odalarda değişim en alt düzeyde: Seçimle-
re katılım şu anda odalarda çok yüksek.
Katılımın bu kadar yüksek olduğu bir or-
tamda, odalarda en az düzeyde değişim
yaşanıyor. Genelde yüzde 30-35 düzeyin-
de değişim yaşanırdı. Şu anda ise bu ra-
— — — — — — kam yüzde 19 'lar-
• Ekonomi da. ÎTO'dabirge-
muhabirleriyle cede değişti her şey:
sohbet toplantı- Jstanbul Ticaret
... , üdası nın seçımle-
Tn«««T nndebırgecede
TOBB Başkanı n e l e r değ
iştiğını
Rifat Hısarcıklı- hatırlayın. O yüz-
oğlu, "Kimse den TOBB Başkan-
bize, 'Bir siyasi W seçimleri, 1 ay
partinin arka bah- önceden belli ol-
cesivevabirver-
m a z
'
K o l t u
^
b o
5Vesı veya oır yer b ı r a k m a k l a z ı m :
dentahmatall- TOBB Başkanlığı
yorlar' diyemez" seçimlerinde siyasi
dedi. baskı olabileceği
^ — i — yönündeki sorulara
yanıt olarak: Birinin bir koltuğa oturabil-
mesi için, o koltuğun boş bırakılması ge-
rekir. Sen bütün oda ve borsalarla 24 saat
beraber olacaksın, oradaki tansiyon, nabzı
bilecek, ölçeceksin... Ben günde en az 25
oda başkanıyla telefonlaşıyorum, en az 5
oda başkanı ziyaretime geliyor. Siyasi rant
peşinde de değilim, ancak iyi hizmet etti-
ğim kanaatindeyim. Herkes TOBB baş-
kanlığuıı ister: Işadamı olan herkes TOBB
başkanı olmak ister. Ama bu makama bir
kişi oturur. Bu bir yanştır. Kimse bize "Şu
siyasi partinin arka bahçesisiniz" veya
"Şuradan talimat alıyorsunuz" diyemez.
Kahkonen, 'TOBB arka bahçeydi' dedi:
IMF'nin eski Türkiye Masası Şefi Kahko-
nen, bizim başkanlığa gelmemizin ardın-
dan TOBB'ye ilk ziyaretini gerçekleştirdi.
Biz de daha önce niye birliğe gelmediğini
sorduk. Bize, "Buraıun arka bahçesi nite-
liğindcki siyasi partiye gidip görüştüğü-
müzde, buranın da görüşünü almış oluyor-
duk. O yüzden de geuniyorduk" yanıtını
verdi.
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
Devlet Bakanı Güldal Akşit'in Çocuk Esirgeme Kurumu'nun Türkiye Jokey Kulübü
tarafından düzenlenen at yarışlarından %1 pay almasını engellediği öne sürüldü.
AT
Atama ve Nakil Yönetmeliği'ni protesto için bakanlığa yürüdüler
Doktorlar öııliilv bırakb
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Istanbul, Izmir, Adana ve
Bursa'dan gelen doktorlar,
Ankara'daki meslektaşlarının da
katıhmıyla Atama ve Nakil
Yönetmeliği'ni protesto etrnek
için Sağlık Bakanlığı'na
yürüdüler. Bakanlığın
yönetmelik ile kıyım yaptığını
belirten doktorlar, _______
"Hükümetin sağhk
alanındaki diğer
birçok yasal
düzenlemesi gibi bu
düzenlemenin de
hukuksuz
olduğunu"
vurguladılar. •~-~—-"~"
Tabip odalarına bağlı doktorlar,
dün Ankara'da eğitim ve
araştırma hastanelerinin
durumunu ele aldılar. Sağlık
Bakanlığı Dışkapı Eğitim ve
Araştırma Hastanesi'nde
gerçekleşen kurultaya, meslek
örgüt temsilcileri ve çahşanlar
katıldı. Katıhmcılar 11.30-
12.30 saatleri arasında kurultaya
ara vererek otobüslerle Sağlık
Bakanhğı'nın önüne gittiler.
Doktorlar bakanlığın önüne
beyaz önlüklerini bıraktılar.
'Sürgtin yönetmeliği'
Doktorlar, olaysız geçen gösteri
sonrasında kurultaya devam
• Ankara, Istanbul, Izmir, Adana ve Bursa
tabip odalarma bağlı eğitim hastaneleri
doktorlan, Sağlık Bakanhğı'nın Atama ve
Nakil Yönetmeliği'nde yaptığı değişiklikleri
protesto etmek için dün bakanlığın önüne
önlüklerini bıraktılar.
etmek üzere hastaneye döndüler.
Kurultayda konuşan Ankara
Tabip Odası Genel Sekreteri
Semih Tathcan, Sağlık
Bakanhğı'nın Atama ve Nakil
Yönetmeliği'ni "sürgün
yönetmeüği" olarak nitelendirdi.
Sağlık Bakanhğı'nın 17 Mart
2005 tarihinde eğitim
hastanelerinde çalışmakta olan
uzman, başasistan ve uzman
kadrosunda başasistan olarak
görev yapan
3 bin sağlık personelini görev
yerlerinden alarak D ve C grubu
illere gönderdiğini
kaydeden Semih Tathcan,
şunlan söyledi:
"Bakanlık sözü geçen
bölgelere sağhk hizıneri
götürmek iddiasında
olduğunu söylemektedir.
Atama ve Nakil
Yönetmeliği'ndeki en
önemli değişiküklerin
yapılnuş olduğu eylül ayı
—~— içerisinde Sağhk
Bakanlığı, bahsi geçen bölgelerde
uzman hekim ihtiyacmı 945
olarak açıklamışü.
Ökemizde her yıl ortalama 1500
uzman hekimin yetiştiği
düşünülür ise zaten bahsi geçen
bölgeye gönderilecek
yeterince hekim olduğu
anlaşılmaktadır."
ne Müsteşarhğı Sigortacıhk Genel
Müdürlüğü), Berrin Bingöl (Hazine
Müsteşarhğı Yabancı Sermaye Genel
Müdürlüğü), Feridun Bilgin (Hazine
Müsteşarhğı Teşvik ve Uygulama Ge-
nel Müdürlüğü), Erdoğan Bayraktar
(Toplu Konut Idaresi Başkanlığı), Meh-
met Aysoy (Özürlüler Idaresi Başkan-
lığı), Leyla Coşkun Çuıar (Kadının
Statüsü Genel Müdürlüğü), Nesrin Av-
şar Çelik (Aile ve Sosyal Araştırma-
lar Genel Müdürlüğü), İsmail Banş
(SHÇEK Genel Müdürlüğü), Meh-
met Atalay (Gençlik ve Spor Genel
Müdürlüğü).
Gümrük Müsteşarlıği: Rıza
TunaTuragay (Müsteşar), Sabahattin
Koçar(Gümrükler AB Genel Müdür-
lüğü), Istanbul, Ankara, Habur, Trab-
zon, Hopa, Bursa, Izmit, Edirne, Sam-
sun, Iskenderun, Gaziantep, Sinop,
Izmir, Antalya gümrükler başmüdür-
lükleri.
Adalet Bakanlığı: Maksut Me-
te (Müsteşar Yardımcılığı), NihatÖme-
roğlu (Ceza Işleri Genel Müdürlüğü).
Mallye Bakanlığı: Genç Os-
man Yaraşlı (MASAK Başkanlığı),
MASAK başkan yardımcılıklan, Os-
man Arıoğlu (Gelirler Genel Müdür-
lüğü), Cemal Boyalı (Ankara Defter-
darlığı), Fatih Acar (Adana Defter-
darlığı).
MİIIİ Eğitim Bakanlığı: Şaban
Şimşek (Müsteşar Yardımcılığı), Nu-
rettin Konaklı (APK Başkanlığı), Ce-
mal Taşar (Özel Ö&retim Kurumlan
Genel Müdürlüğü), ibrahim Özdenür
(Dış Ilişkiler Genel Müdürlüğü), Hü-
seyin Çalık (Yüksek Öğretim Genel
Müdürlüğü), Hüseyin Anlgan (Öğret-
men Yetiştirme ve Eğitim Genel Mü-
dürlüğü), Kerem Altun (Ortaöğretim
Genel Müdürlüğü), Hasan Kaplan
(Yurtdışı Eğitim Öğretim Genel Mü-
dürlüğü), NizamiAktürk (Eğitim Tek-
nolojileri Genel Müdürlüğü), HasanAl-
bayrak (Kredi ve Yurtlar Kurumu Ge-
nel Müdürlüğü), Ankara, Antalya, Kay-
seri, Balıkesir, Amasya, Diyarbakır,
Edirne, Erzincan, Kastamonu, Bingöl,
Bolu, Bursa, Aydın, Gaziantep, Hatay,
Isparta, Içel, Kırşehir, Kocaeli, Konya,
Manisa, Nevşehir, Niğde, Rize, Düz-
ce, Yalova, Şırnak, Batman, Sakarya,
Tunceli, Şanhurfa, Van, Aksaray, Kı-
nkkale milli eğitim müdürlükJeri.
Bayındırlık ve iskân Bakan-
lığı: Yaşar Karayel (Müsteşar Yar-
dımcılığı).
Ulastırma Bakanlığı: îaiat
Aydın (TCDD Genel Müdürlüğü).
Tarım ve Köylşlerl Bakanlı-
ğı: Mustafa Erten(Müsteşar Yardım-
cılığı).
çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanllğl: Namık Ata (Türkiye İş
Kurumu Genel Müdürlüğü), Saner
Güngör(Bağ-Kur Genel Müdürlüğü),
Sait Ersoy (SSK Başkanhğı), Fahret-
tin Oğuztor (SSK Başkanlığı Teftiş
Kurulu Başkanlığı), Tüncay Teksöz
(Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanh-
ğı).
Sanayl ve Tlcaret Bakanlı-
ğı: Adnan Dclikurt (Müsteşar Yar-
dımcılığı), İbrahim Kısacık (Müsteşar
Yardımcılığı).
EnerJI ve Tabll Kaynaklar
Bakanllğl: Cevdet Malkoç (Teftiş
Kurulu Başkanlığı).
Kültür ve Turlzm Bakanlı-
ğı: AHAlp (Müsteşar Yardımcılığı), Ha-
san Zongiir (Dışilişkiler ve AB Daire-
si Başkanlığı), Tuncel Acar (Milli Kü-
tüphane Başkanlığı),AhmetEmreBil-
gili (Istanbul Kültür ve Turiznı Müdür-
lüğü).
Çevre ve Orman Bakanlığı:
Nuri Uslu (Müsteşar Yardımcılığı),
Bünyanıin Karaca (Müsteşar Yardım-
cılığı), OsmanKahvecif Orman Genel
Müdürlüğü).
NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
ABD'nin Neoconlan, yani yeni mu-
hafazakârları bütün dünyaya niza-
mat vermeyi kendi misyonları ola-
rak görüp kabul ediyorlar. Tek kutup-
lu dünyada, ABD gibi bir dünya de-
vinin başında psikolojik halleri tar-
tışmalı, silah ve petrol tekellerinin
yönlendirdiği misyonerlerin bulunma-
sı, garip ve garip olduğu kadar da
tehlikeli bir durum.
Neoconlar, Irak'taki başarısızlığı
ve çıkmazı şimdi başka bir çıkmaz-
la örtmek gibi çılgınlıklar da yapa-
bilirler. Suriye ve Iran'a yönelik ha-
zırlıklarını, bölge dengeleri açısın-
dan makul bir yorumla anlamak ve
anlatmak mümkün değil. Ama ya-
pabilirler. Irak'ta yaptıklarını Iran ve
Suriye'de de yapmaya kalkışabilir-
ler.
Olmaz demeyin, olabilir. Suriye
Devlet Başkanı Beşar Esad'ın, bü-
tün uzlaşma çabalarına rağmen hâ-
lâ ağır bir baskı altında tutulması, yal-
nızca bir demokrasi isteğiyle ifade
Bölgemizde Neler Oluyor...
edilebilir mi? Belli ki Neoconlar, Su-
riye'deki sistemi değiştirmek isti-
yorlar. Aynı şeyi Iran için de düşün-
düklerini herkes biliyor.
Neoconlar, akla aykın şeyler ya-
pıyormuş gibi görünüyorlar. Bir yö-
nüyle bu saptama doğru, ancak bu-
nun kendi içinde bir mantığı da var.
Bush'un yönetime gelmesinden bu
yana ABD'deki silah ve petrol te-
kelleri bayram yapıyorlar. Bütçele-
rini ve gelirlerini on misline katladık-
larına ilişkin yorumlar ve tespitler
yapılıyor. Neoconların arkasında
böylesine örgütlü bir güç olduğunu
da unutmamak gerekir.
• • •
Tabii işin bir başka boyutu daha var.
Neconların elini Ortadoğu ve Orta
Asya'daki despotik rejimler güçlen-
diriyor. Iran'da halkın demokrasi ve
özgürlük isteği, bir avuç muhafaza-
kâr mollanın ellerinde eriyip gidiyor.
Aynı şey Suriye için de geçerli. Su-
riye'de yalnızca iktidar var. Muhale-
fetten söz etmek bile tehlikeli. En kü-
çük muhalif sesler bile ağır bir şid-
detle karşılık görüyor. Suudi Arabis-
tan, Mısır, Ürdün de farklı değil.
Eski Sovyet yönetiminden kalma
rejimlerin muhalif isyanlarla birer bi-
rer yıkılması da ilginç bir rastlantı
sayılabilir mi?
Bu olaylar; yalnızca tek kutuplu
dünyada ABD'nin her işe burnunu
sokmasıyla, Neoconların misyoner-
liği kolaycılığıyla açıklanmayayete-
cek şeyler değil. Dünyanın denge-
si bozuluyor. Küreselleşen dünyada,
halklar yoksulluktan daha fazla ra-
hatsız oluyorlar ve bu yoksullukla
diktatörlükler arasında bir bağ oldu-
ğunu düşünerek isyan ediyorlar.
Bu isyanlar, o ülkelere ne ölçüde
demokrasi ve refah getirecek onu da
kestirmek kolay değil. örneğin Gür-
cistan'da Şevardnadze döneminin
sona ermesi ve genç bir ekibin ül-
ke yönetimine gelmesi bir umut ya-
ratmış. Ancak bu umudun refaha
dönüşmesinin o kadar da kolay ol-
madığı görülüyor.
*••
Dünyada ve özellikle bizim böl-
gemizde diktatörlüklerin işinin iyice
zorlaştığı birgerçek. Bu gelişmeler-
de ABD'nin parmağı ve etkisi oldu-
ğunu biliyoruz. Ancak bir başka ger-
çek daha var ki, bu bölgenin de de-
ğişmesi ve halklarına umut ve refah
vaat edecek sistemlerin kurulması
gerekiyor.
Her şeyi ABD yapıyor teorileriyle
bu bölgedeki gelişmeleri yalnızca
komplolarla açıklamak hiçbir işe ya-
ramaz. Bölge değişiyor, dünya de-
ğişiyor. ABD'nin bugün yönetimin-
de olan aşırı muhafazakâr Neocon-
lar da aslında dünyanın ihtiyaçları-
na ters bir savaş stratejisiyle tehli-
keli bir oyun oynuyorlar.
• ••
Neoconlar da ABD'deki eski ge-
leneklerin, savaşçı kesimlerin tem-
silcileri. Onlar da bir yönüyle bakıl-
dığı zaman dünyanın gelişme ihtiyaç-
larına ters bir eğilimi temsil ediyor-
lar. Onların ABD'ye daha ne kadar
yön verebilecekleri de tartışmalı.
Neconların muhafazakârlığıyla,
Ortadoğu'daki ve Orta Asya'daki
muhafazakâr rejimleri yönetenlerin
anlayışı arasında da bir paralellik ol-
duğunu kim inkâr edebilir?
Bir karmaşa ve altüst döneminden
geçiyoruz. Beş yıl sonra dünya çok
daha farklı bir yerde olabilir. lleriye
bakmakta yarar var.