Katalog

7 ŞUBAT 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP, Barbaros Çocuk Köyü'ne ilişkin iddiaların ardında AKP'nin yattığını savundu Tacizdeğil kadrolaşmaANKARA (CumhuriyetBü- rosu)-CHP Grııp Başkanveki- lı Kemal Anadol, dün tzmir milletvekillcriyle birlikte dü- zenlediği basin toplantısında, "Urla'daki Barbaros Çocuk Köyü'ntin tacizköyü olmadığı- nı, iddialann AKP'nin kadro- laşma çabası ve çocuk köylcri nıodeli yerine kendi modeUeri- ni getirmeçabasından kaynak- landığım" söyledi. CHP t/mir Milletvekili Bülent Baratalıda köyiin müdürlüğüne ataııan Ze- keriya Ertaş'ın Manisa'da gö- rev yaptığı sırada "çocuklan rejim vc Alatürk düşmanı ola- rak yetiştirdigj, yurtlarda Fet- hullah Ciilen'in kasctleri ile ta- rikatiaıa ait kitaplar bulundur- duğu" savıyla suçlandığına ve hakkında rapor düzenlendiği- ne dikkat çekti. Anadol dün düzenlediği ba- • CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol ve îzmir Milletvekili Bülent Baratalı, Barbaros Çocuk Köyü'nde yaşanan olaylardan hükümeti sorumlu tuttu. Anadol, AKP'nin, çocuk köyleri yerine kendi modelini getirmek istediğini belirtirken Baratalı, Urla'ya müdür olarak atanan Zekeriya Ertaş hakkmda Atatürk düşmanlığı suçlamasi olduğunu söyledi. sın toplantısında, Urla Barba- ros Çocuk Köyü'ndeki taciz savlarının AKP nin kadrolaş- ma isteğinden kaynaklandığı- nı söyledi. Anadol, "AKP, ta- rikatilişkisinegöreycnibir kad- ro oluşturnıakiçin münferit bir olayıtopludnsel tacizvarmış $ bi göstererek kullanıyor. Kııru- mu tahrip etmek ve modelleri- negöre biçinılcndirınck için bu olayı bir manivela olarak kul lanıyorlar" dedi. CHP tzmır Milletvekili Bü- lent Baratalı da durumun yan- sıtıldığı gibi olmadığını söyle- di. 18yaşınayaklaşanbirgenç kızın dışarıdan biriyle nzaya dayanan bir ilişkisi olduğunu anlatan Baratalı, "Taciz iddi- alanndan vazgeçilmiştir. Mü- düre, savcüık taralindan adli görevi ilnnai suçlaması yöneltil- nûştir. Çalışanlar için yapılaıı suçlamalann doğru olmadığı anİaşılmışor" dedi, 'Çocuk köyü doğru model' Baratalı çocuk köyü mode- linin doğru bir model olduğu- nu vurgularken şu görüşleri di- le getirdi: " Yurt ve kışla tipi bir model yerine, ev tipi bakıın yurtları- na geçilmesi doğrudur. Bu bi- naları vakıfyaptı, sonra devle- te devrctti. Devir protokolünde çocukların 12 yaşım geçincc gençlik evlerine gönderilmesi öngörülüyordu. Surun burada çıkmıştır. tkinci aşamaya geçil- mesinde idarenin ağır ilmıali olmuştur. Bakan da bu mode- lin doğru olduğunu kabul et- miştir. Şu anda köydeki 80 ço- cuktan 32'si 12 yaşın üzerinde- dir. lîımhıı ııı 17'si «lc 14yaşüze- rindedir. Bu modeli ortadan kaldırmak vebu çocuklan Bur- sa'da İslami modele uygun ev- lere göndermek istiyoı kıı." Baratalı, çocuk köyü müdür- 1üğüne atanan Zekeriya Ertaş' ın geçmışte Manisa'da sosyal hiz- metler müdürü olarak görev yaptığı sırada ağır suçlamala- ra hedcf olduğuna dikkat çek- ti. Dönemın valisi Muzaffer Ecemiş'ın Ertaş'ı "Çocuklan re- jim veAtatürkdüşmanı olarak yctiştiriyor" dıye şikâyet ettıği ni vurgıılayan Baratalı, "Mü- fettiş raporunda, okulun sakın- calı kitap ve kasel deposu oldu- ğu, Fethullah Gülen'in konuş- ma kasetleri, Saidi Nuısi'nin ve 101)\- yakııı sakıncalı kitapve kaset bulunduğu kaydediliyor. Krtas, önce Aksaray'a gönde- rilmiş, sonra yargı kararıyla dönmüş. Açığa alınanlann ye- rine, gcçmişte bizzat vali tara- liınlaıı bu tür iddialarda hıılıı- nulmuş birinin atanması dikkat çekici" diye konuştu. EMEKÇİLER 16 ŞUBAT'A HAZIR Söz bitti sıra eylemde • 16 Şubat'ta her ilde yapılmasi planlanan hükümete "uyan" eyleminin altyapı çalışmalan nedeniyle Emek Platformu üyeleri îzmir'de bir araya geldi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - "tnsanca yaşanacak bir Türkiye için" AKP uygulamala- nna karşı çıkan Emek Platformu, bölge toplan- tılanyla 16 Şubat'a hazır- lanıyor. Toplantıların îz- mir ayağında AKP'nin "yıkım polirikalaı ına" karşı, çahşanların genel greve hazır olduğu vur- gulandı. Kış koşullan nedeniy- le DÎSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ile KESK Genel BaşkanıSa- mi Evren' in yer alamadı- ğı bölge toplantısına, SR- KA işçisi Aykut Çalış- kur eşi ve oğluyla birlik- te katılarak kurıımda ya- şananları anlattı. Çalış- kur'un eşı ve oğlu da ge- çirdikleri zor günleri ken- di açılarından dile getir- di. Konuşmalarsırasında çalışanlar sık sık "Söz bitti, sıra eylemde", "Ge- nel grev, genel direniş", "Şalter inecek, bu işbite- cek", "Işçi düşmanı lıii- kümet istifa" sloganlan attı. *Kabul edilemez 1 Genel-îş Genel Sekre- teri KaniBeko, MMO lz- mir Şubesi Tepekule Mcrkezi'ndeki toplantı- da, 16 Şubat'ta her ilde yapılması planlanan "uyan" eyleminin altya- pısını hazırladıklarını söyledi. DtSK olarak genel gre- ve hazır olduklannı dile getiren Beko, AKP'nin çıkardığı ve çıkarmayı planladığı sağlık, emek- lilik, kamu yönctimi vc yerel yönetimler yasala- rının kabul edilcmez ol- duğunu vurguladı. Beko, hükümetin yolsuzlııklann üzerine gitmediğini anımsatarak "Biz ister- sek, İzmir Körfezi'ni (t- mizlediğimiz gibi Türki ye'yi de temizleriz" dedi. Atatürkçü Düşünce Dcrneği ve şehit aileleri 27 Ocak'ta tcrör örgütünce öldürülcn er Harun Kahya'yı andı. Harun Kahya'nın öldürüldüğü yere karanfil bıraktılar Şehit er için anma töreni tBRAHİM KARAASLAN MARDİN - ADD ve şehit aile- leri derneklerinden oluşan bir he- yet, Mardin'de şehit edilen asker için anma töreni düzenledi. Türkiye Muharip Gaziler Der- neği Diyarbakır Şube Başkanı Si- raç Ezer, Yurt-Sav Diyarbakır Şe- hit Aileleri ile lnsan Haklan Yar- dımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkan Yardınıcısı Ömer Çokur, ADD Silopi Şube Başkanı Dün- darKesik, Hasankeyf Şube Başka- nı Alımet Akdeniz, Kızıltepe Şu- be Başkanı Suphi Elçiboğa, der- nek üyeleri ve yöneticileri ADD Diyarbakır Şube Başkanı Dr. Rıza Giil öncülüğünde Mardin'in Ömer- li ilçesi Göllii köyünde bir araya gel- di. Kahlımcılar, 27 Ocak'ta terörör- gütü üyelerinin kuıduğu pusuda şehit olan er Harun Kahya için bir dakikahk saygı duruşunda bulun- duktan sonra olay yerine karanfil bıraktılar. Grup adına açıklama yapan ADD Diyarbakır Şube Başkanı Dr. Rıza Gül, Türkiye Cumhunyeri'nin, Kur- tuluş Savaşı yıllannda olduğu gi- bi emperyalist güçler vc yerli işbir- lıkleriııce bugün dc kuşatıldığım savundu. Tahkim yasalan, uyum yasaları ve bir yandan işsizlik ile yoksullukla Türkiye'nin direnç noktalarının kırılmak istcndiğıni ifade eden Gül, "İşte bu noktada terorizm ve etnik bölücülük devre- ye sokuluyor. Terorizm ve etnikbö- lücülük, ulus devlet yapılaııınası- nuı çökcrtilnlesiııdc bir silalı olarak kullanılmaktadır" dedi. Demokratik Toplum Hareketi üyeleri 'aydmlar ve halk toplantılannı' sürdürüyor Amaç eylem değil çözümpartisitZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Demokratik Top- lum Hareketi (DTH) adı altın- da parti kurma girışimine baş- layan DEP'ıneskimillelvekii- leri ve beraberiııdeki ekip, bu kez eylem partisi değil, çö- züm partisi yaratma peşinde olduklannı açıkladı. DTH'nin bir an önce parti kurma ısra- rında olmadığı belirtılerek uzun soluklu tartışmalann ar- dından partinın yaşama ge- çcceği kaydedildi. Kapatılan DEP'in tutukla- nan ve ceza sürelen bıterek • Mevcut partileri 'devlet partisi görünümünü aşamamakla' suçlayan DTH üyeleri, kendilerinin geçmiş partilerin kazantmlannı koruyacağını ancak tekrarı olmayacağını vurguladı. serbest kalan cski milletve- killcri LeylaZana, HatipDic- le, Orhan Doğan ve Sclim Sa- dak'la birlikte hareket eden ekip 4. geniş katılımlı toplan- tısını îzmir'de yapıyor. İzmirVlc toplantı llki Diyarbakır'da, ardından lstanbul ve Adana'da gcrçek- leştirilen toplantı dizısinin Îz- mir bölümünde, önceki gün "aydmlar toplantısı", dün de "halktoplanbsr yapıldı. Top- lantıda HEP, DEP, OZDEP ve HADEP'in eylem partisi ol- duğu ve bu nedenle bazı yan- lışlar yapıldığı görüşü ön pla- na çıktı. DTH adı altında ha- reket eden ve 14 kişilık koor- dinasyon kıırulu oluştuıan ekipte yer alan Leyla Zana, Hatip Dicle, Selim Sadak, Ah- metlurk, Orhan Doğan, LSC- lanikÖncr, TuncerBakırhan, Mehnıet Abbasuğlu, Murat Bozlak, Cabbar I^eygara, Ah- nıet Turan Uemir, Doğan Er- baş, AyselTuğluk ve Ergun Ya- zar adına konuşan Doğan, şunları söyledi: " DemokratikToplum Hare- keti bııgünekadar Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun demokratik çözü- müyle onurlu özgürlük nıü- cadelesi yürüten vc bu yürü- yüşte her türiü baskıya karşı direnç göstererek emek ve be- del ödeyen bütün partilerin olumlu mirasını sclamlamak- ta ve sahipleunıcktedir. IVIev- cut partiler, devlet partisi gö- rünümünü aşamaniıştır. DTH de, geçmiş partilerin kazanım- lannı koruyacaktır. Ancak tek- rarı olmayacaktır. Yolumuz uzun ve zor, gücttmüzü halk- tan alıyoruz." 'CUMHURİYETtN YlTÎRİLEN DEĞERLERÎ' PANELÎ Aybars: AvrupaBirliği ısrarı kompleksten kaynaklanıyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Türkiye'de Atatürkçülüğün Şeriat ve AB ile ışbirliği yapan unuttuaılup yeni neslin imam güçler nedeniyle ülkcnin hatıplileştirildiğini söyledi. parçalanma tehdidi yaşadığı Bu şekilde cumhuriyet belirtildi. Dokuz Eylül IJnivcrsitesi düymanlığının da (DEÜ) Sabancı Kiiltür yaygınlaştırıldığinı vurgulayan Mcrkezi 'nde, 29 Ekim Aybars, "Şu anda şeriatçı akımlar Platformu'nca düzenlenen uyumuyor. Sadcce emir bekliyor. "Cumhuriyetin Yitirilen Dcğerleri" Asıl amaçları cumhıırbaşkanlığı panelinde konuşan Prof. Dr. Ergun kurumlarım ele geçirmek. Bir adım Aybars, Türkiye'nin Avrupa Birliği atıyorlar tepki alınca geri ısrarının "kompleksten" çekiliyorlar. Amaçlannı yavaş yavaş kaynaklandığını söyledi. uygulamak için çabahyorlar" diye Müzik dinletisı ve barkovizyon konuştu. Panele gazctemiz yazarı gösterısinin ardından konuşan Prof. Dr. Erol Manisalı olumsuz Aybars, 1950'den itibaren hava koşullan nedeniyle katılamadı. AMASYA ÖRGÜTÜNÜN KONGRESlNDE KONUŞTU MehmetAğar: Hükümet milletiküçük düşürdü [ | mkfmm kkJHİV MEHMET1V1ENEKŞE AMASYA - Amasya'da partisınin il kongresine katılan DYP Genel Başkanı MehmetAğar, AKP hükümetinin milleti küçük gördüğünü savunarak "Türkiye Cumhuriyet tarihinde görülmcdik ölçülcrde jjirtıaı ıklığın pençesine düşmüşlerdir" dcdı Ağar, iç ve dış politikada hükümeti beceriksizlikle ve teslimiyetçi olmakla eleştirdi. Halkın AKP'ye oy verdiği için pişman olduğunu ifade eden Ağar şunları söyledi: "Bilcsiniz ve göreceksiniz ki seçinı sürcci yaklaşmaktadır. Çiftçisi, csııali böyle, işçisi memuru böyle. Emeklisinin Allah'm dışında sığınabilecegi yer kalmanuştır. Bugünkü iktidann gösterdiği şımanklıktan geçmiş dönemdeki iiim iktidarlar kaçuımıştır." Ağar, hükümetin çifçiyi zor durumda bıraktığını vurguladı. Tidüi ( Babam olmadan asla...' \l>] ' CHP'nin yeni Parti Meclisi'nde en dikkat çekici isimlerden biri, sinema oyuncusu Şahnaz Çakıralp Iı. Çakıralp, CHP lideri Deniz Baykal'ın "kurmay" ekibini geride bırakarak 548 gibi yüksek biroylaPM'yegirdi. PM'nin hafta sonu yapılan ilk toplantısında Çakıralp, gazetecilerin olduğu kadar, CHP'lilerin de ilgi odağıydı. "Çiçeğiburnunda" politikacı Çakıralp'e, toplantı salonuna kadar biraz da "yol göstermek" amacıyla CHP Basın Danışmanı Baki Özilhan eşlik etti. Baykal, PM'nin "en genç" üyeleri sıfatıyla eski gazeteci, şimdi öğretim üyesi olan Orsan Kunter öymen'le Çakıralp'i yanına alıp kameralara "poz" verdi. Çakıralp'i "ilgi çekici" yapan bir başka özelliğiyse toplantıya babası Mehmet Çakıralp'le birlikte gelmesiydi. Bazı gazeteciler, Çakıralp'e neden babasıyla geldiğini sormadan edemediler. Çakıralp'in yanıtı son derece naifti: "Ben aileme çok önem veririm. özel günlerimde hep yanımda olmuşlardır. Bu toplantı benim için çok özel, babam da benim için çok özel..." İrticanın tarifi gizliymiş! Kamu kurumları arasındaki yazışmalarda "gizli" sözcüğü, çok sık kullanılan bir ibaredir. Rutin yazışmaların büyük bölümüne içerikleri "gizlilik" gerektirmese de "gizlidir" ibaresi konur. Bağımsız lstanbul Milletvekili Emin Şirin, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, "Gerek hükümetin gerek MGK'nin kabul ettiği ve kullandığı bölücülük tarifi ve sınırları nelerdir? Gerek hükümetin, gerek MGK'nin kullandığı irtica tarifi ve sınırları nelerdir" sorularını yöneltti. Başbakan Erdoğan adına yanıt veren Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Şirin'e 4 tümcelik bir yazı gönderdi. Gönül, "bölücülük ve irticanın tarifi"ri\n "gizlilik" içerdiğini belirterek şöyle dedi: • Soru önergesine verilecek cevaplar, gizlilik dereceli bilgileri içermektedir. • Soru önergelerine verilecek cevaplara gizlilik kaydı konulamamaktadır. • Bilindiği üzere TBMM Başkanlığı'nın yazılı soru önergeleri ile yazışmalarında da bu husus not olarak hatırlatılmaktadır. • Bu nedenlerle yazılı soru önergesindeki sorulara açıklama getirilmemiştir. Yurdun taşına toprağına üniversite... Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, geçen haftalarda 15 yeni üniversite kurulacağını açıkladı. Çelik'in, yeni üniversitelerle ilgili yasa değişikliğini TBMM'ye ne zaman getireceği belli değil, ancak milletvekillerinin bakanlık tarafından belirlenecek 15 üniversite ile yetinmesi kolay görünmüyor. Milletvekillerinin 25'e yakın ilde üniversite kurulması yönünde yasa önerisi verdikleri dikkate alınırsa, Meclis'teki görüşmelerde pazarlık ve tartışmalar yaşanması kaçınılmaz görünüyor. İşte milletvekillerinin bazı üniversite önerileri: • CHP'li Enis Tütüncü: Tekirdağ'da Namık Kemal Üniversitesi. • AKP'li Mevlüt Akgün ve arkadaşları: Karaman'da Mehmet Bey Üniversitesi. • AKP'li Aksaray milletvekilleri: Aksaray Üniversitesi. • AKP'li Şükrü Ünal: Osmaniye Üniversitesi. • CHP'li Mehmet Yıldırım ve arkadaşları: Kastamonu'da Batı Karadeniz Teknik Üniversitesi. • CHP ve AKP Uşak milletvekilleri: HüscyinÇclik. Uşak Üniversitesi. • AKP'li Ismail Ericekli ve arkadaşları: Çankırı Üniversitesi. • CHP'li Yaşar Tüzün ve arkadaşları: Bilecik'te Edebali Üniversitesi. • CHP'li Naci Aslan ve arkadaşları: Ağrı Dağı Üniversitesi. • CHP'li Muharrem Ince: Yalova'da Atakent Üniversitesi. • CHP'li Mehmet Işık ve arkadaşları: Giresun Üniversitesi. • AKP'li Abdurrahim Aksoy ve arkadaşları: Bitlis Şark Üniversitesi. • AKP'li Dengir Fırat: Adıyaman Üniversitesi. • CHP'li UğurAksözve arkadaşları: Nevşehir'de Hacıbektaş Üniversitesi. • AKP'li Mehmet Çiçek ve arkadaşları: Yozgat'ta Bozok Üniversitesi. • DYP'Iİ Ümmet Kandoğan: Karaman'da Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi. • AKP'li Mehmet Elkatmış ve arkadaşları: Nevşehir'de Damat Ibrahim Paşa Üniversitesi. • CHP'li Şevket Gürsoy ve arkadaşları: Adıyaman'da GAP Üniversitesi. Ya Deniz, ya tsunamü, CHP kurultayı bitti, değerlendirmeleri bitmedi. TBMM kulislerinde hafta boyunca kurultay konuşuldu. Safı belli olanlar rahattı, arada kalan "3. yo/"cular ise sıkıntılıydı. Yalova Milletvekili Muharrem Ince, "Baykal- Sarıgül" ikilemiyle gidilen kurultaydaki seçimini şu sözlerle anlattı: "Ya Deniz ya da tsunami söz konusuydu. Ben, Deniz'i tercih ettim..." Kurultayın ilk günü kerhen Baykal'a destek verip, 2. gün blok liste dayatması karşısında hayal kırıklığına uğrayan bir milletvekili de "hissiyatını" şöyle anlatıyordu: "Pazar'a kadar Deniz, demiştik. Genel Başkan, pazar günü hemen blok liste dayatmasıyla değişmediğini, değişmeyeceğini bir kez daha ortaya koydu. Eskiden, küçük olsun benim olsun, anlayışlarını eleştirirdik. Şimdi bu da yetmiyor: Küçücük olsun, yeter ki benim olsun, diyorlar..." Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Bülent Sarıoğlu tbmmcum(o)ttnetnettr