25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: CUMHURIYET VAKFI adına ÎLHAN SELÇUK layın Yönetmenı: tbrahim Yıldız # Yazıişleri Müdürü: SaHm Alpaslan#Sorumlu Müdür: Mchmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara tstihbarat: Cengiz Yıldırım # Bkonomi: Hasan Eriş • Küllür: Egcnıen Berköz # Spor: Ab- dülkadir Yikclmmı • Makaleler: Sami Ka- raören • Düzcltmc: Abdullah Yazıcı • Bil- gi-Belge: Edibe Buğra • Yutt I labcrlcrı: Mch- mct Faraç • Avnıpa Temsilcisi: Güray Öz Yayın Kurulu: tlhaıı Selçuk (Başkan), Emrc Kongar (Da- nışman), Orhan Erinç, Hikmvt Çctinkaya, Şükran Soner, tb- ı ııhıııı Yıldız, Orhan Rıırsulı, M ustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvarı No: 125, Kal:4. • Mücsscse Mü- Bakanlıklar Tel 4195020(7hat), Faks: 4195027• tzmirTemsilcisi: dflrü:ErolErkut 8erd«rKmk,H.ZiyaBlv. 1352 S. 2/3 I el 4411220, Faks: 4418745 •Bilgilşlem; • AdanaTemsilcisi:Çetin Yiğcnoğlu, inünüC'd I19S.No: 1/1,Tel: Alınıet korulsan 363 12 11, Faks: 363 12 15 Antalya Tcmsilcisi: Alııııci üruçoğlu • Sali!) Fazllet ('umhuriyel ( aıl 80/5 Tel: 0242 2480057 Fav 2430509 Kuza • Cumhuriyet Reklam: # Citmel Müdür: ÖzJem Ayden Tel: (0212)51241 19-5124830-5124778 Fax:(0212)513 8463 Yayımlay>n;Yaıı<juııllalx-rA|araıBasınvcYaymnlıkAŞ, TürlmrapjCıd 3W41 ('ajjalırtlu 34334 tsanbul PK.lMt Sutei34435lıt, kl.lü2li)5l2O5O5Cühai) Fıks:((W 12)3138595 Ynygm siirell ytyuı ISiislı. Merke/da/etcUergı tteım YayınulıkSan vc Ilc A>> I alıh Mah Hassn HnsrıC'.-ul Srımandını Kaıtıl Islaıılnıl Dagltıın: MeıİK UtJlUm Ha/jılaııu Sm n IK. A.!>. 7 ŞUBAT 2005 lmsak:5.34 Güneş:7.02 Ögle: 12.25 lkindi: 15.09 Akşam: 17.37 Yatsı: 18.58 12 günde 30 bîn ziyaretçi • LONDRA (AA) - Londra'da, lngiltere'nın en saygın sanat, kültüf ve tarih kurumlanndan bıri olan Royal Academy of Arts tarafından açılan "Türkler: Bin Yıllık Yolculuk 600-1600" sergısini 12 günde 30 bini aşkın kışının zıyaret ettığı bıldirildi. Uygurlar, Selçuklular ve Osmanhlara aıt eserlerin yer aldığı, kronolojik olarak sıralandığında Türklerin oı ta ve Uzak Asya'dan başlayarak Anadolu'da son bulan yolculıığunu anlatan sergideki 370 eserin lngiliz halkı ve Londra'yı zıyaret eden turistlerin büyük ilgisini çektiğini belirten Royal Academy of Arts yetkilileri, ziyaretçi sayısımn memnuniyet verici olduğunu ifadc ettiler. 12 Nısan'a kadar açık kalacak sergınin 400 bini askın ziyaretçi çekmesi bekleniyor. Sesli mesaj yazıya dönüştü • LONDRA (AA) - Son yıllarda gıderek yaygınlasan eep telefonlarıyla mesajlaşma ahşkanlığının, cep tclefonu teknolojisinde yeniliklerle daha da yaygınlaşması bekleniyor. ingiltere'de yayımlanan The Maıl on Sunday gazetesinin haberine göre, yeni cep telefonlannda kişi artık mesaj yazmak için parmaklannı, göziinü ve beynini yormak zorunda kalmayacak. Telefon kullanıcısı sesli mesajını cihaza kaydedecek ve cihaz kaydedilen bu sesi yazılı hale getirecek. Yeni teknolojiyle telefonun sahibinin sesini tamyarak sesli mesajı yazılı hale dönüşrürecek şekilde tasarlandığını kaydeden gazete, yeni teknolojiyc sahip bu telefonların 2006'dan itibaren İngiltere'de kullanılabileceğini bildirdı. Istanbul, erkekleri değiştiriyor • İSTANBUL (ANKA) - Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanhğı'nca yapılan araştırma, tstanbul'a geldiklen sonra yaşam tarzmda, inanç ve siyasi düşüncclerinde, ekonomık durumda yaşanılan değişikliklerden erkeklenn daha çok elkilendiğini ortaya koydu. Ankete katılan erkeklerin yü/dc 82'si "îstanbul'a gelmekle hayat tarzım dcğişti veya biraz da olsa değiştı" derken, bvı oran kadınlarda yüzde 67.2 olarak belirlendı. Îstanbul'a gelen erkeklerin yüzde 27.6'sının koııuşma ve şivesinde net bir değişiklik olurken, bu oran kadınlarda yüzde 21.5'te kaldı. Îstanbul'a geldikten sonra inançlan değişen erkeklerin oranı yüzde 7.4 ıken, kadınlann oranı da 5.5 olarak belirlendi. Erkeklerin yüzde 29'u, kadınlann yüzde 26.7'si siyasi görüşlerinin kısmen de olsa değıştığini belirtti. Oscar'sız ünlüler • AJNKARA (AA) - Amerikan Fılm Akademisi'nin internet sıtesi, yaşanılan boyunca Oscar'ı hiç ellerinde tutamayan, aileleri ve yapımcılanna o kürsüden hiç teşekkür edemeyen pek çok dev ismi ortaya koyuyor. Sinema devleri C'ary Grant, Burt Reynolds, Marlene Dietrich, Judy Garland, Greta Garbo, Rita Hayvvorth, Ava Gardner, Deborah Kerr ile yeni kuşağın gözde oyımcuları Tom Cruise, Brad Pitt, Nick Nolte, Ralph Fiennes, Jim Carrey, George Clooney, Meg Ryan Oscar'ı düşleyen isimlerden birkaçı. Onur ödülleri sayılmazsa Oscar'ı hiç alanıayan sinema devlerinden bazıları ise şöyle sıralanıyor: Marlene Dietrich, Irene Dunne, Albert Finney, Peter Fonda, Greta Garbo, Ava Gardner. Ava Gardner. * ? ^ ^ S ^ Sit alanlanyla çevrili Muğla'ya kurulması tasarlanan fabrika verimli arazileri toza bulayacak evreninkalbinebeton ATIL KUTOĞLU BİZANS KOLEKSİYONUNU TANITTI New York'ta 'Kâtibim fstanbul havası esti Modacı Atıl Kutoğlu'nun 2005/06 sonbahar-kış modasına yönelik hazırladığı, "Turqualite" projesi çerçevesinde Sabancı Grubu'nun desteğiyle düzenlenen ve Bossa'nın özel olarak ürettiği kumaşlardan dikilen yaklaşık 60 parça giysinin sergilendiği "Bizans" temalı koleksiyonunu tanıtmak için ABD'nin New York kentînde düzenlediği defıle moda çevrelerinden büyük ilgi gördü. Kutoğlu'nun New York Moda Haftası kapsamında Bryant Park'ta kurulan dev çadırda, Türk müziği eşliğinde, 27 ünlü manken tarafından sunulan, Osmanlı ve Bizans esintili koleksiyonu uluslararası medya ve moda otoritelerinden oluşan bine yakın davetlinin akınına uğradı. Özellikle 1950'lerin ünlü Amerikalı caz sanatçısı Martha Kitt'in sesinden sunulan "Kâtibim" şarkısı Istanbul havası estirdi. Top model Karolina Kurkova'nın açılışını yaptığı ve 3 kıyafet sunduğu defilede ünlü top modellerce 60'a yakın kıyafet tanıtıldı. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ile Bossa Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Demet Çetindoğan Sabancı da izleyiciler arasındaydı. Defilede ay-yıldız işlemeli elbiseler ve yine ay şeklinde tıraşlanmış kürk paltolar izleyicilerde hayranlık uyandırdı. Son koleksiyonunda yine bolca "ay-yıldız" kullandığını söyleyen Atıl Kutoğlu "Ay-yıldızsız yapamıyorum" diye konuştu. (Fotoğraf: AA) OKTAYEKİNCİ "4bineyakın tescilli evin bıılıın- dugu, 13 kentsel sit,43 doğal sit ve 97 arkeolojik sit alanıyla Muğla, ayrıca özcl çcvre koruma bölgele- ri ve çok geniş ornıan alanlanyla da koruma hukukuııun cn yay- Rin uygulandığı ilimiz..." Muğla Valisi HüseyinAJksoy, Muğla İJniversitesi'nden I'rof.Dr. Adnan Diler'in yönc- tımmde gerçekleşen "Kültürel ve Doğal Kaynak Yönetimi Ön Araştirmasrna aıt kıtabm sunu- şunda bunları söylüyor... Aynı araştırmaya göre yine Muğla'da dağlar, vadiler, delta- lar, ormanlar, ku- mullar vb. yerlerin dışında kalan "yer- leşime uygun alan- lar" ilin yüzde 30'unu oluşturıırken buralann da yaklaşık "yansında" sit ka- rarları bulunuyor... tşte böylesine ge- nişlikte "inıaı kısıtla- ması" olan ve yapı- laşmanın en düşük oranlarda tutulması ıçın tüm yasal önlem- lerın alındığı; sadece tarihsel ve kültürel de- ğil, doğal zengınlikler bakınıından da ülke- nin "cennetbölgesi" olarak ün ya- pan bir ilimize, yıllardır dayatılan "çimento fahrikası" yeniden güıı- demdc... Üstelik fabrika Yatağan ilce- sınde kurulacak. Arkadaşımız O/r can Özgür'ün bildirdiğine göre, mayısta temelı atılması planla- nan "betonlaşma" fabrikası ıçın Kafaca ve Kaplancık köylennın bulunduğu ovaya "hâkim" konu- mundaki ÇomakTepesi'nde 100 dönümlük bir arazi satın alınnuş. Yani, sebze, meyve ve tütünde Muğla'nın en verimli ovaların- dan birinin "tepesinde" yer ala- cak çimento fabrikası, sadece bu konumuyla bile tozunu, dumanı- nı ve kirini "en geniş alana" ya- yacak. Bir yandan ilin genelinde- ki SİTlere göz koyan "betonar- yapûaşmamn enaza indirilmesi için yasal önlemlerin alındığı bölgede kurulması planlanan çimento fabrikası hem insan sağlığını, hem sit alanlannı hem de hem verimli arazileri tehdit ediyor. ıııc yapılaşnıaya'" malzeme deste ği verirken bir yandan da "üzeri- neçııllandığı" ycmyesil ovada ta- nma vc insan sağlığına yeni bir "darbeodağı" oluşturacak... Muğla'nın ilk koruma kararla- nııda ımzası bulunan 1970'lenn ve 1980'lerin belediye başkanı ve eski Bayındırlık Bakanı Er- man Şalıin bu kaygılarını anlat- masına ve Muğla Valisi Hüseyin Aksoy da "Sil alanına i/insiz çi- mento, tuğla, dcnıir vb. gibi inşa- at mal/emesi sokulama/.." uyarı- sını her firsatta dile gctirmcsine rağmen ınşaat malzemesi bir ya- na, çimento fabnkasınanasıl izin verilebiliyor? Yatırınıın sahıpleri, Denizli Sanayi Odası Başkanı Abdülkadir IJlusu baskanlığında 120isadamı...Bugrup adına geçenlerde Ya- tağan Belediye Baş- kanı 'm ziyaret eden Ulusu, fabrika kurul- duğunda işsizlığın aza- lacağını ve ılçe eko- nomisınin güçlenece- ğiııi söylüyor. CHP'li Başkan Haş- met Işık ise "llçemi- zin çehresi degişecek" dıyerck fabrikaya des- tek verdiğini açıklı- yor... Belediye başka- nırun hem "partilisi" hem de mes- lekte "ağabcyisi" olan Ernıan Şa- hin ise u Yata|an'da bu fabrika ycrinc MuğlaUniversitesi'nebağ- lı fakülteler, yüksckokullar kurul- ıııalı.." diyor ve ekliyor: "Geçen yıl Muğla'da 2 nıilyo- nun üzerinde turist konakladı. Mugla İJniversitesi'nin öğrenci sayısı 14 bini aşlı. Bu rakamlar Muğla'nın geleceginin asıl tercih rakamları; çimento üıvlimi de- giL." Fabrikanın "izin alma n sü- recinde herkesi şaşırtan bir baş- ka gelişnıeyse "ÇED Rapo- ru'ııun oluıııhı olıııası"... ÇED Raporu'nda, lemel soru- nun genclde Muğla ilinde "Sit dokulannı tehdit eden betonar- me yapılaşınay ı özendiı menıek" olduğuysa göz ardı ediliyor. NDİ KENDİNE MUAYENE YAŞAM KURTARABİLİYOR Erkeldere meme kanseri taraması ŞULEKÖKTİ1RK Çoğunlukla kadınlann hastalığı olarak bilinen meme kanseri erkekleri de etki- liyor. Uzmanlar, her bin erkekten 1-2'sin- de görülen meme kanserinden korun- mak için erkeklerin de kendilerine me- me muayenesi yapmalan gerektiğini be- lirtiyorlar. Türkıye Kanserle Savaş Vakfı (TKS V) Erken Tanı Merkezi'nde ücretsiz meme muayenesi kampanyası başlattı. Meme kanserinin erkeklerde de görülmeye baş- lanması nedeniyle erkekleri de meme ta- raması kapsamına alan kampanya 15 Mart'a kadar sürecek. Kampanya bo- yunca erkeklcr vc kadınlar ücretsiz me- me muayenesinden yararlanabilecek. TKSV Başkanı Prof. Dr. Metin Er- teıtı, erkeklerde de boyııt olarak küçük- te olsa kadınlarda olduğıı gibı aynı ana- tomik yapılardan oluşan meme dokusu bulunduğunu belirterek meme dokusun- da gelişccck iyi veya kötü huylu tümör- lerin kadında gelişeceklerle aynı patolo- jik yapılan gösterdiğini söyledi. Ilaç, sigara kullanımı, hızla ve aşırı kilo alınmasının kanser gelişiminde et- ken olabıldiğıni açıklayan Ertem, "Çev- rc faktörleri içinde radyasyona maruz kalnınıası, yüksek gerilim bulunan yer- lerde, aşuı sıcak ortamlarda çalışüması gelişimde etkcn oluyor. Genetikbozuklu- ğun söz konusu olduğu hastahklar görtt- lebilirken, tesüs fonksiyonlarının a/almış olduğu sirozda, kabakulak hastalığı ge- çirnıiş bazı kişilerde ve dışarıdan östro- jen tedavisi gören bazı erkeklerde meme kanseri gelişebiliyor" dedi. Erkeklerde ılen yaşlarda ve tek taraf- lı gelişen meme büyümesinde dikkatli olunması gerekliğini vurgulayan Ertem elle muayenenin önemine dıkkat çektı. Ertem meme kanserinde erken tanı için şu önerilerde bulundu: "Memeniz- de normalden farklı olarakbüyüme,sert- likveya ağn varsa ıı/maıı bir hekimebaş- vurun." ÇAMURA BULAN... rezilya Rio Karnavalı'nın heyecanını yaşarken gü- zellik ve eğlence meraklı- ları da Jabaquara Plajı'nda- ki çamur banyolarına akın ediyor. Rio de Janeiro'nun yakımnda bulunan Paraty kentindeki plajda çamura bulananlardaha sonra 'üst- lerini değiştirmeden' kent sokaklannda gezintiye çı- kıyor. Brezilya'daki çamur banyosu Dünya Tarih ve Kül- tür Mirası'na dahil olmaya da aday. (REUTERS) SÖYLESİ ATTİLÂİLHAN "...Kahrolsun Faşizm', Kimin Sloganı??..." (Tespit/1. "Hepsinde değil, birkaç gazetede, şu ha- ber resmiyle birlikte görüldü; ülkemizdeki siyasal kar- gaşalık düşünülürse, anlamsız da sayılmaz: "...Yıllarca Sol gruplar tarafından kullanılan Kah rolsun Faşizm!' sloganı, Ülkü Ocakları'nın, ABD Başkanı George Bush Jr'ı hedef alan, afişlerine de yansıdı. Ülkü Ocakları'nın Ankara'nın bazı sokak- larını süsleyen afişinde; Alman diktatör Adolf Hit- ler'le ABD Başkanı Bush'un resimleri yan yana yer aldı. Afişlerde, "Kahrolsun Faşizm' sloganının yanı sıra, Sol örgütlerin simgelerinde yer alan yumruk figürü ve 'Müslümanlar Küfre Karşı Tek Yumruk' ifadesi dikkati çekti!.." (Hürriyet, 28 Ocak 2005) Türkçüler'in, Ismail Gaspırnskiy'den (Gaspıralı) bu yana, Emperyalizm'e -dolayısıyla Kapitalizm'e- karşı olduğunu, düşündüğüm ve yazdığım için; ne afi- şe şaşmıştım, ne de 'Kahrolsun Faşizm' sloganır la; as- lında Faşizm, 'totaliter' bir sermaye diktasıdır ki, ırkçı- lıkla alâkası; zamanın Almanya'sında, Yahudi Serma- yesi'nin, Cermen Sermayesi'ni denetime kalkışması yüzündendir; bu manada, ne Franco, Hitler kadar ırk- çıydı, ne de Mussolini; Türkiye'den gitme bazı Muse- vi ailelerinin, Fransa işgal edilince, Alman işgal bölge- sinden, Italyan işgal bölgesine kaçtıkları, bilinir. Irk- çı/Turancı ya da daha sonra, Ülkücü diye adlandırılan (buraya dikkat!) Türkçüler'in, işi ırkçılığa, Müslüman- lığa, ya da ikisine birden yoğunlaştırması; Türkçü- lüğün nıhundan ve temellerinden çok, o sıradaki ulus- lararası konjonktürün, Batı'ya -yâni Emperyalizm'e- Türkiye'de bu türden sorunların çıkartılmasını ge- rektirdiğindendi... Şimdi bizzat 'Alafranga, Batılı ve Beyaz' Emper- yalizm; Müslümanlığın 'ılık ve onlara uysal'; -deyim yerindeyse 'alafranga'- bir çeşidini; Türkler'in ta ken- disine ve Müslümanlıklarına karşı kullanmaya kalkıştıy- sa; yeni durum değerlendirmeleri yapan gençlerin, ye- ni çözümlere varmasına şaşılır mı? İHem, benim çok sev- diğim bir atasözümüz vardır; biraz değiştirerek söyle- rim ama, sanırım daha doğrusu budur: Ne demişler: Türk'ün aklı geç gelir.. ama gelir!") 'Tek ııikede sosyalizm'ln asıl anlamı...' (Tespit/2 "...Lâftabiiburada, Edvvard Hallett Carr'ın Sovyet Ihtilâli'nden itibaren, Sosyalizm"in ulusalcı- lığayöneldiğini saptamasına geliyor. llktanıdığım 'Ulu- salcı' Komünistler, Senegal'den "Fildişi Sahili'nden, fakülte öğrencisi zencilerdi; yâni Doktor M'ba ve ar- kadaşları; ikinci Paris dönüşümde, Hasan'a (Tanrı- kut) durumu anlatmıştım, epeyce tartıştık; henüzgidip durumu yerinde görmediği için, söylediklerim ona ya ters geliyordu, ya da abartılmış; ne yazık ki, Beyoğlu'nda, Meşrutiyet Caddesi'ndeki Lala Kıraathanesi'nde (ilk değil, ikinci 'Lala', önceki azdaha ilerde, sazlı sözlü bir yerdi; Dario Moreno'nun şarkı söylediği yer) o yıllar- da, ben de, 1921 tarihli Sovyet/ lngiliz Anlaşması'nda- ki o malûm ve mahût maddeyi henüz okumamıştım; bil- gi noksanımız çok, üstelik elimizde henüz, İnternet gi- bi bir kolaylığımız da yoktu; oysa Anlaşma'nın 'mad- de-i mahsusu'nda deniyordu ki: "... Özel olarak, Rus Sovyet Hükümeti -başta Hin distan ve Afganistan bağımsız hükümetleri olmak üzere- Asya Halklarını; askeri, diplomatik ve her- hangi bir eylem ve propaganda biçimiyle, lngiliz çı- karlanna veya lngiliz Imparatorluğu'na karşı, düş- manca eylemlere teşvik etme girişimlerinden, im- tinâ eder (çekinir)..." (bkz. 'Ulusal dergisi', Güz 1997 sayısı, s. 99) Aslında, 1917 Sovyet Ihtilâli'nde, 'zurnanın zırt de- diğiyer', işte burası! Komintern, -yâni III. Enternas- yonal - Devrim'in uluslararası düzeyde sürdürülmesi- ni savunuyor; oysa Sovyetler Birliği Yönetimi ve Bol- şevik Partisi, Ukrayna ve Kırım'da açlıktan ölen on- ca insanı, Beyaz Ordular'ın yaptığı tahrıbatı, daha da yapabileceklerini düşünerek, 'Ulusallığa' -yâni bir ba- kıma, 'Tek Ülkede Sosyalîzm' fikrine- yatıyorlar. İşte bunun 'nedeni' araştırılmalıdır. Bozkurtlar, 'yanılıyor' mu? Hayır!.. Kendi kendime, 'adını koymak lâzım' demiş, öyle de yazmıştım: Kimse açıkça itiraf etmese de, III. (Ko- münist): Enternasyonal'in kuruluşu, Bolşevikler do- laylı olarak II. Enternasyonal'e üye oldukları halde, II. (Sosyalist) Entarnasyonal'in Sovyet Ihtilâli'ni bir 'dün- ya ihtilâli'ne dönüştürmeye yanaşmayışıdır; tartışılan sebebi, Rusya'da Işçi Sınıfı'nın azınlıkta oluşuydu; giz- li sebebiyse; 'Beyaz, Batılı ve Hıristiyan' ülkelerin, Sosyalistleri'nin de, Batı Emperyalizm'inden yarar- landığı; Mazlumlar'ın soygununa katıldığıydı. Hadi en iyisi bu değerlendirmeyi, işin erbabı yapsın; daha o za- man Batı'ya şiddetle karşı çıkan Sultan Galiyef, de- mişti ki: "... Doğu'nun Batı sermayesi tarafından sömürü- lüşünün derecesi hesap edilebilse; buradan hare- ketle, Avrupa ve Amerika uygarlığının; ve gürültü- cü Burjuva Kültürü'nün kuruluşundaki dolaylı kat- kıları ölçülebilseydi; Beyaz'ların maddi ve manevi zenginliklerinin büyük bölümünün, her renkten, her ırktan milyonlarca yerli emekçinin kanları ve alın- teri pahasına toplanmış, Doğu'nun artıklarından faydalandığı görülecekti... {'Türk/Diplomatik' dergi- si, sayı 37/38. Ocak/Şubat 1998) Şu kadarcık aydınlık bile, 'Bozkurtlar'ın yeni afişle- rinde 'Batı Faşizmi'nin adını koyup, öyle çağırmış ol- ması; şaşkınlığı ya da bilgisizliği göstermiyor; tam ter- sine, Türk'ün aklının geç de olsa geldiğini gösteriyor; yanlış mıyım? Meraklısı için NOT: Cumhuriyet'te ilk başladığım sı- ralar, sorunu ayrıntılı olarak elealmış, işlemiştim; o 'Siiy- lejiler', şu iki kitapta bulunabilir: 'Bir Sap Kırmızı Ka- ranfil' ve 'Sultan C'aliyefAsya'daDola^unHuyalel!; hem Sağ'\m\za, hem.S'rt/'umuza 'şâyân-ı tavsiye'dir. e-mail:tilahan(o isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.cotn.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle