14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15ŞUBAT2005SALI HABERLER DÜNYADABUGm ALİ SİBMEN M. Soysal Kadar Taş Diişsiin Kafanıza Emi! Cumartesi sabahı, Antalya'dan Istanbul'a uç- mak için havaalanınagidiyorum. Istanbul'un karıy- la, soğuğuyla kıyaslayınca, Antalya ılık, pırıl pırıl güneşli. Kış ortasında baharı yakalayınca insan keyifleni- yor.. kafeteryada bir masaya oturuyorum. Bir gazete, Amerikan usulü promosyon olarak, her masanın üstüne bir nüsha koymuş, kendi ga- zetelerimi uçakta okumayı düşünerek, artık Man- hattan Penthouse'larının saksı çiceği, yazılarında penisini pazarlayan, beynine birazfazla kan gidin- ce allak bullak olan bir zatın yönetimindeki gaze- tenin birinci sayfasındaki habere gözüm ilişince, bü- tün keyfim kaçıyor. "Yandı Kongo" başlıklı resimli haberde şöyle de- niyor: "Türkiye'de özelleştirmelere, Kuzey Kıbrıs'ta An- nan Planı'na savaş açan Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Mümtaz Soysal, şimdi de Orta Afrika'daki Kongo Cumhuriyetl'ne el attı..." Haberi okuyunca anlıyoruz ki, çok partili rejime geçmek isteyen Kongo'nun yöneticileri, yeni yapı- lanmaçalışmaları sırasında, bütün dünyadan bilim adamlarının görüşlerine başvurmaktalar. Bu arada Türkiye Büyükelçisi Ali Ergin Oba'nın tavsiyesi üzerine, resmi makamlarca Kongo'ya davet edilen Anayasa Hukuku Profesörü Mümtaz Soysal, Kon- go'da Senato ve Meclis Başkanları'nın yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile de görüşmüş, üç gün süren bir seminer çalışması yapmış. Ülkedeki şiddetin arkasının kesilmesi için doğru dürüstbirordukurulmasınıngerekliliğiüzerindede duran Mümtaz Soysal, TSK'den teknik yardım al- malarını önermiş. • • • Ihsan Bozkan imzalı habcrin özcti bu. Bu habe re bakarak, danışma için davet edilen, ülkede to- pu topu bir hafta kalan, demokratikleşme konusun- da neler yapılabileceği konusunda kendi görüşle- rini anlatan Mümtaz Sosyal'ın Kongo'ya nasıl "el attığını" anlamak kabil değil. "Elatmak" deyimi kullanılırken, acaba ne kaste- diliyor? Kongo'nun bağımsızlığından sonra oraya bir kez daha el atan, Belçika'nınkine ya da ABD'nin tavrına benzer bir tavır mı? Kongo'ya bilgilerini sunmak, tavsiyede bulun- makla sınırlı kalan, görüşlerini dayatmayan birtav- rın el atma ile ne ilgisi olabilir? Acaba kendi ülkesinesürekli "elatılması"naa\\ş- mış olan ve başka türlüsünü düşünemeyen kafa- lar, her yerde el atma eylemleri mi görmeye başla- dılar? Ne dersiniz? Mümtaz Soysal'ın, Kongo'ya istişari mahiyette hiz- met vermesi dolayısıyla Kongo niye yanıyor? ••• Mümtaz Soysal, bir ülkenin kaynaklarının yaban- cılarca yağmalanmasından ya da bir kısım zade- gân tarafından tesahüp edilmesinden yana biri mi? Yoo tam tersine, ülkelerin kendi kaynaklarını ba- ğımsızca kullanmalarına, emeğin kutsallığına, top lumsal çıkarın önemine inanmış bir kişi. Mümtaz Soysal, bağımsızhğı, ekonomisi azge- lişmiş ülkeler için lüks olarak gören bir kişi mi? Yoo.. hayırtam tersine, Mümtaz Soysal ulusal ba- ğımsızlığın savunucusu, onu kalkınmanın önkoşu- lu olarak gören bir aydın. Mümtaz Soysal, anayasal sistem dışında dikta- yı savunan bir kişi mi ki, Kongo onun danışmanlı- ğı yüzünden yansın. Yoo tam tersine.. Mümtaz Soy- sal, demokrasinin gerekliliğini, anayasal sistemin üs- tünlüğünüherzamansavunmuş, hocalığında ana- yasa kavramını "Anayasaya Giriş" kitabıyla halka indirmiş, bu yüzden hapis yatmış, demokrasi mü- cadelesi vermiş bir profesör ve politikacı. Mümtaz Soysal, kendi yolunu bulmaya çalışan Kongo'ya, teslimiyet tavsiyesinde bulunacak bir kişi mi ki, Kongo'yu önerileriyle yaksın? Yoo.. tam tersine, Mümtaz Soysal uzlaşmaylateslimiyeti, dü- şüncede liberallikle liboşluğu birbirine karıştıranla- ra karşı çıkan kararlı, onurlu bir insan. Zaten mahut gazetenin ona olan kızgınlığı da ga- liba buradan kaynaklanıyor. Medyamız bir tuhaf oldu, teslimiyeti ve yalakalı- ğı amentü edinmiş, Damat Ferit misali, bağımsız- lığa, kararlılığa ve onura karşı savaş açmış durum- da. Yalaka ve haysiyetsiz olmayan herkesi suçlayan Damat Feritler'in, Manhattan Penthouse'larının sak- sı çiçeği versiyonlarına da acımamak elde mi? Mümtaz Soysal'a çatanları gördükçe, insanın elinde olmadan, - Hay kafanıza Mümtaz Soysal kadar taş düşsün emi.. diyesi geliyor. asirmen@cumhuriyet.com.tr ÎSTÎHDAM FAZLASIYAZILDILAR Alevi işçilere sürgün iddiası Ekononıi Scrvisi- Te- kel Yaprak Tütün Mü- essesesi'nde şef olarak çalışan EkberYalçınoğ- lu, merkez ile Istanbul tşletme Müdürlüğü'nde çalışan 8 Alevi vatan- daştan 6'sının, "Alevi oldukları için" başka kurumlara transfer edi- lecek 20 kişilik istih- dam fazlası listesinc yazdınldıklannı söyle- di. Yalçınoğlu, "Ueriki kurumda toplam 206 1111-111ııı var. Buradaki 8 Aleviden 6'sını sırf Ale- vi olduğumuz için istih- «laııı fazlasına yazdılar. Kalan 2 Alevi arkadaşı- mızı ise muhasebe ve veznedar kadrolann- dan çalışüklan için lis- teye koyamadüar. Gi- derlerse bu kadrolar ip- tal olur. Yönetim bizi hangikriterlere göre is- tihdam fazlasına yazdı- ğnuaçıklasın" diye ko- nuştu. Yaprak Tütün Müesse- se Müdürü Mustafa Er- doğan ise u Biz kimse- ııin ne olduğunu, nereli olduğunu bilemeyiz. lo kel ticari bir mücssesc. Niye bizden böyle islih- dam fa/Jası listesi isleıı- diğini bilemiyoruz. Ama müdürlerbulistelerifay- dalanma durumlanna göre belûüyorlardır di- ye düşünüyorum. Belld biz de »idcceğiz, anıayö- neticiolarak soııa kalıyo- ruz. 6 ay daha beklemek çok daha zor" dedi. TBMM'de, AKP'li 78 milletvekili hakkında dokunulmazlık dosyası bulunuyor Vekülik zırhına sığındılarEMİVEKAPLAN ANKARA - TBMM'de hakkında dokunulmazlık dosyası bulunan her 3 AKP'liden 1 i, "ammet, ihaleye te- sat kanştırmak, sahtecilik, dolandın- cıhk" ve "hırsızlık'' gibi milletvekil- liğine engel suçlardanyargılanıyor. Bu kapsama giren 24 milletvekili arasın- da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile 2 bakan da bulunuyor. Erdogan, zimmet, kalpazanhk ve evrakta sah- tecilik yapmakla suçlanıyor. TBMM'de, AKP'li 78 milletveki- li hakkında 105 dokunulmazlık dos- yası bulunuyor. 78 milletvekilinden 24'ü hakkındaki suçlamalanysa ana- yasanın 76. maddesinde sayılan "nıil- letvekilliğine engel suçlar" oluşturu- yor. Söz konusu madde, 1 yıl veya da- • TBMM'de hakkında dokunulmazlık dosyası bulunan her 3 AKP'liden 1 'i milletvekilliğine engel suçlardan yargılanıyor. Bu kapsama giren 24 milletvekili arasında Başbakan Erdoğan ile 5 bakan da bulunuyor. ha fazla hapis cezasına hüküm giy- miş olanlar, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandıncılık, sah- tecilik, inancı kötüye kulianma, do- lanlı iflas gibi yü/ kızartıcı suçlarla kaçakçıhk, resmi ihale ve alım sa- tımlara fesat kanştırma, devlet sırla- rını açığa vurma, teröreylemlerine ka- tılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlanndan biriyle hüküm giy- tnış olanların affa uğramış olsalar bi- le milletvekili seçılemeyeceğini hük- me bağlıyor. Bu milletvekilleriyle haklarındaki suçlamalar şöyle: Başbakan Tayyip Erdoğan: Istan- bul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde görevi ihmal, zimmet, ka- mu taşıma biletlerinde kalpazanhk, resmi evrakta ve kayıtlarında sahte- ciliklc cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak. Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksıı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül: Necmettin Erbakan' ın 2 yıl 4 ay hap- se mahkûm olduğu ve kamuoyunda "'KayıpTlrilyon'' olarak bilinen dava- da özel evrakta sahtecılik suçuyla yar- gılanıyor. AKP Genel Sekreteri tdrisNaim Şa- hin: Ihaleye fesat kanştırmak, hiz- met nedenıyle emnıyetı suiıstımal, zimmet, kamu taşıma biletlerinde kal- pazanlık, resmi evrakta ve kayıtların- da sahtecilikle cürüm işlemek için te- şekkül oluşturmak. TBMM Başkanvekili NevzatPak- dil: Zimmet, nitelikli zimmet. Kayseri Milletvekili Adenı Baş- türk: Zimmet, nitelikli zimmet, gö- revi ihmal, ihaleye fesat kanştırmak, görevi kötüye kullanmak, 2886 sayı- lı Devlet İhale Yasası hükümlerine aykın davranmak. tstanbul Milletvekili Mehmet Mus- EMEKPLATFORMU Sosyal devlet için eyleme destek çağnsı ANKARA/tZMÎR (Cumhuriyet) - AKP hükümetinin politikalanna karşı 16 Şubat'ta eylem karan alan Emek Platformu, insanca yaşanacak bir Türkiye için tüm kesimlere eyleme katılma çağnsında bulundu. Emek Platformu Başkanlar Kurulu toplantısımn ardından basın toplantısı düzenleyen Dönem Sözcüsü Mehmet Soğancı, hükümetin sosyal hukuk devletinin sorumluluklannı yerine getirmediğini vurguladı. Sosyal hukuk devletinin toplumda eşitliği ve adaleti sağlaması gerektiğini belirten Soğancı, hükümetin bu sorumluluğu yerine getirmediğini kaydetti. Soğancı şunlan söyledi: "AKP hiiküıneli de IMF ve Dünya Bankası programlannı reform adı altında kararhlıkla yürütüyor. Başta asgari ücretle çalışanlar, işsizler, emekliler, esnaf ve çiftçiler olmak üzere yoksul toplum kesimlerinin ihtiyaçlannı kaı şılanıaktan uzak olan sağlık, eğitim, sosyal güvenlik kuruluşlannın yetersizliği ve yurttaşuı — — — - ^ — — — — maduriyeri kullanılarak, • Sosyal hukuk devletinin toplumda eşitliği ve adaleti sağlaması gerektiğini belirten Emek Platformu, hükümetin bu sorumluluğu yerine getirmediğini bildirdi. kazamlnnş yetersiz haklannnz da elimizden aknarak, bizlerin daha da mağdur edileceği düzenlenıeler yapıbnaktadır." tktidarın, sosyal adaleti bozucu düzenlemelerine karşı duruşlannı göstereceklennı dile getiren Soğancı, sonuç alınamaması durumunda eylemleri sürdürmeye kararlı olduklarını söyledi. Emek Platformu tzmir ^ _ ^ _ _ _ _ _ ^ _ ^ _ _ Dönem Sözcüsü ve Elektnk Mühendislcri Odası (EMÜ) lzmir Şube Başkanı Musa Çeçen, kamu alanında alın teriyle kazanılmış bırikimlerin, "babalar gibi satarun" mantığıyla özel sektörün eline bırakıldığmı söyledi. Emek Platformu'nuıı tüm kamusal kazanımlann korunmasına yönelik çalışma başlattığını anımsatan Çeçen, sosyal devletin ayakta tutulması adına yann tüm emekçileri eyleme çağırdı. Çeçen, "Gelecekte, ülkede yaşanacak tüm tahribatlan önlemek anıacıyla eylem karan aldık. Yann saat 15.30'da Basmane Meydanı'nda toplu basın açıklaması yapacağız ardından SSKTepecik Eğitim Hastancsi'ndc 'gündüz görevde, gece nöbetteyiz' eylcnü yapacak sağlık çahşanlanna destek vereceğiz* diye konuştu. lzmir Tabip Odası adına açıklama yapan Zafer Şişli de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önce Numune daha sonra da Şişli Etfal hastanelerinin satılmasına ilişkin açıklamasını anımsatarak, "Yakında SSK içinde devir tesUm işlerinden bahsedecekler. Bumın sonu felaket olacak" dedi. İĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Abdülhamit çok zeki ve demokral bir padişahtı... Ustün zekası ve politık kabi- liyeti sayesinde şehzadeliği ranat bir ortamda geçmiştir. Os- manlı topraklarını parçalanTnaktan hnruııiiik için büyiik çaba gosternûşitir... Kargaşayı önlemek için Medis-î Mebusan'ı kapatmak zonında kalnuştır... Osmanlı'nın borçlannı ödemek tçîn de çok çaJışmı^ ve bu amaçla DUvun'u "" limumiye İdaresi'ııi Uurnıuşiuf.. " borç .1. Mı kullAt») Hükümet dört yıllık üniversite mezunlanna da kapı araladı Emııiyet'e üniversiteK polis ANKARA(CumhuriyetBürosu) - AKP iktidarı; son dönemde ar- tan hırsızlık, gasp ve kapkaç terö- rüyle başa çıkabilmek için polis sa- yısıııı arttırma karan alırken, ilk kez Polis Akademisi dışındaki dört yıl- lık üniversite mezunlanna da ka- Toplantı sonrasında açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Cenül Çiçek, Türkiye'de 300'den fazla kişiye 1 polisindüştüğüneişaretet- ti. Bu sayılara göre 35 bin polis açı- ğı bulunduğunu anlatan Çiçek, güvenlik sorununun Türkiye'nin en pı araladı. Hükümet, Emniyet • Emniyet Teşkilatı Yasası'nda değişiklik öngören tasarı Teşkilatı Yasası'nda dün toplanan Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldı. Tasan değişiklik öngören ta- 10 bin 480 yeni kadro ihtiyacını öngörüyor. sanyı dün yapılan Ba- kanlar Kurulu'nda jet hızıyla im- zaya açtı. Emniyet teşkilatına 10 bin 480 yeni kadro ihdasını öngö- ren taslağa göre; en az dört yıllık yükseköğretim kurumu mezunla- nna 6 aydan az olmamak üzere te- mel polis eğitimi verilecek. Bu amaçla "polis meslek eğitimi mer- kezleri" açılacak. önemli konularının başmda gel- diğini vurguladı. Bakan Cemıl Çiçek, her yıl po- lis okullarından 5 bin 500 öğren- cininpolisliğe adım attığını ancak 5 bin polisin de emekli olduguna işaret ederek "Bundan çıkan sonuç şudurki, okuldanmezunolanlar- la emekli olanlann sayısı başa baş gitmcktedir'" dedi. Bakan Cemil Çiçek, bu tasarıyla dört yılhk fa- külte mezunlarının mesleğe ka- zandınlarak kalitenin artacağını kaydetti. 1 Nisan'da yürürlüğe gi- recek Yeni Türk Ceza Yasası ile kapkaç terörüne 7 yıllık ceza ge- tirildiğini anım- satan Cemil Çi- çek, kapkacın "çarpık kentleş- meden,gelirada- tafa Açıkabn: İhaleye fesat kanştırmak, nitelikli zimmet, zimmet, kamu taşı- ma biletlerinde kalpazanhk, resmi ev- rakta ve kayıtlannda sahtecilikle cü- rüm işlemek için teşekkül oluştur- mak. tstanbul Milletvekili HüseyinBes- li: Nitelikli zimmet. Kırşehir Milletvekili Mikail Ars- lan: Zimmet, kamu taşıma biletlerin- de kalpazanhk, resmi evrakta ve ka- yıtlannda sahtecilikle cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, tedbirsizlik ve dikkatsizlık sonucu yaralamaya sebebiyet vermek. Bingöl Milletvekili MahrazGüler: Görevi kötüye kullanmak ve resmi evrakta sahlekârlık. Şanlıurfa Milletvekili Abdurrah- manMüflt Vetkin: Evrakta sahtekâr- lık ve kamu kurumunu do- landırmak, Vergi Usul Ya- sası'na muhalefet. Bursa Milletvekili Meh- met Enıin Tutan ve Gire sun Milletvekili Ali Te- mur: Kayıp Trilyon dava- sında özel evrakta sahte- cilik suçuyla yargılanıyor. Koııya Milletvekili Öz- kan Öksüz: Dolandıncılık özel evrakta sahtecılik, 2820 sayıh Siyasi l'arti- Ier Yasası'na muhalefet. Konya Milletvekili Ha- lil Ürün: İhaleye fesat ka- nştırmak. AKP Genel Başkan Yar- dımcısı Aldf Gülle: 2886 sayıh Devlet İhale Yasa- sı'na muhalefet. Elazığ Milletvekili Zül- fü Dcmirbağ: thaleye fe- sat kanştırmak, emniyeti suiistimal. Sıvas Milletvekili Sela- mi Uzun: thaleye fesat ka- nştırmak, hızmet nede- niyle emniyeti suiistimal. Erzurum Milletvekili Mustafa llıcalı: Görevi ih mal, ihaleye fesat kanş- tırmak, hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal. Yozgat Milletvekili MehmetErdemir: Mües- sir fiil ve hakaret, hırsız- lık ve suiistimal, görevi kötüye kullanmak. Trabzon Milletvekili Asım Aykan: Görevi kö- tüye kullanmak, mahke- me kararlanna uymamak. K.Maraş Milletvekili Ha- nefiMahçiçck: Görevi kö- tüye kullanmak. Siirt Mil- letvekili Öner Güryeşil: Görevi kötüye kullanmak. Sakarya Milletvekili Ay- han Sefer Üstün: Müte- selsilen görevde yetkiyi kötüye kullanmak. letsizliği ve işsizliğe kadar pek çok nedeni olduğunu" vurguladı. Bakanlar Kurulu'nda sivil ha- vacılığa ilişkin tasan da imzaya açıldı. Bu tasarıda, sivil havacı- lığın katma bütçeli özerk bir ya- pıya dönüştürülmesi ve kururna sözleşmeli eleman ahnması ön- görüldü. 'Naylon fatura' Maliyc Bakanı Kemal Unakıtan da u naylonfatu- ra düzenleyerek" Vergi Usul Yasası'na muhalefet etmekle suçlanıyor. Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe ile Milli Savunma Ba- kanı Vecdi Gönül hakkın- da da seçim yasaklanna muhalefet suçlamasıyla dosya bulunuyor. AKP Ge- nel Başkan Yardımcısı Mehmel Mir Dengir Fırat ise basın yoluyla halkı sı- nıf, din, ırk, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek açıkça tahrik etmekle suç- lanıyor. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Türkiye, demokratikleşme yolunda sürekli sıkıntılaryaşayan bir ülke. So- run yasaları çıkarmakla bitmiyor, aynı zamanda bu yasaların uygulaması da önem kazanıyor. Son dönemde ceza- evinden gelen mektupları okuyorum. "Radikal sosyalistler" diye anılan grup- ların veya bunlara yakın olarak bilinen gazetecilerin son dönemde yaptığı ba- zı gösteriler ve basın açıklamaları, bil- diğimiz klasik anlayışın sonucu, yine ge- lip "yasadışı örgüt üyeliği" suçlama- sına dayanıyor. Türkiye'de ne kadar çok terör örgü- tü olduguna, savcı iddianamelerine bakarsanız, polis raporlarını okursa- nız şaşırır kalırsınız. Bir gazete çıkarıp bir gösteri yaparsanız, bu konularda da radikal ve aşın ifadeler kullanırsanız, he- men bir terör örgütü suçlamasıyla yüz yüze gelmeniz mümkün. Türkiye'de geçmişte şiddet eylem- lerine katılmış, bu eylemleri savunmuş birçok örgüt olduğu biliniyor. Son dö- nemde bu örgütlerin bir kısmının, bel- ki de çoğunun artık hiçbir şiddet eyle- mine katılmadığını da polisin sapta- ' Yasadışı Örgüt' Üyeliği mış olması gerekiyor. Ancak eski alış- kanlık, bu gruplarayakın olarak bilinen herhangi bir kişi yakalandığı an böyle bir suçlamayla yüz yüze geliyor. Hal- buki, hukuki tutum, eylemin niteliğine bakmak olmalı. O eylem bir terör ey- lemi mi değil mi, yargılama ve suçla- manın ona göre yapılması gerekmiyor mu? Hukuk devletinin gereği budur. Cezaevinden çok sayıda mektup al- dım. Bu mektuplardan birisini sizlerle paylaşmak istiyorum: "Ben Sömürü- süz Bir Dünya İçin DAYANIŞMA ga- zetesinin yazıişleri müdürüyüm. Şu anda Sincan F Tıpi Cezaevi 'nde tutuk- lu bir gazeteci olarak size seslenmek- teyim. Geçen yıl Ezllenlerln Sosyalist Platformu'nun (ESP) desteklediği ba- ğımsız sosyalistadaylarla birlikte Cum- huriyet gazetesindeki ofisinizde sizi ziyaret etmiştim. Yerel seçimler üze- rine sohbet etmiştik." "Ben, 7 Aralık'ta ESP'nin; Yeni In- faz Kanunu'nuprotesto etmek, Mec- lis'te görüşülen tasarının geri çekil- mesi için milletvekilleriyle görüşmek, Meclis önünde basın açıklaması yap- mak amacıyla düzenlediği eylem sıra- sında tutuklandım. Benimle birlikte gözaltına alınan 48 kişiden 46'sı 'ya- sadışı örgüt üyesi' olma iddiasıyla tu- tuklandı. 12 Eylül döneminden bu ya- na basın açıklaması sonrasında belki de ilk kez toplu olarak, hiçbir kanıt ol- madan, asılsız iddialarla 46 kişi örgüt üyeliğinden tutuklanmıştır. Eylemin kendisi anayasaya dayalı söz ve örgüt- lenme özgürlüğü ile bağdaşmayan 2911 sayıh Toplantı ve Gösteri Yürü- yüşü Yasası'na muhalefet olması ge- rekirken, 12 Eylül Anayasası bile aşıl- mış, siyasi bir kararla 168/2. madde- den tutuklanmış bulunmaktayız." "Avukatlarımızın tüm itirazları so- nuçsuz kalmış, savcılık örgüt üyeliği suçlanndan dava açıp yargılanmamı- zı sağlamaktan geri durmamıştır... ESP'lilerle birlikte dörtAtılım gazete- si çalışanı, üç Dayanışma gazetesi ça- lışanı gazeteciler olarak tutuklandık. Haberi izlemek görevi olan biz gaze- tecilerin elinde bulunan fotoğraf ma- kineleri, kamera gibialetlersuç unsu- ru olarak gösterildi. Cezaevleri ile ilgi- li çekim yaparak görüntülerle belge- sel hazırlığı içinde olan BEKSAVsine- ma yönetmeni Serap Kervancı, biz- lerle birlikte kamerası kırılarak, dövü- lerek gözaltına alınmış ve tutuklan- mıştır. " "Emniyette polisin hakkımızda dü- zenlediği fezlekenin aynısını cezaevin- de savcının imzaladığı iddianamede gördük. Sizden isteğimiz, bir gazete- ci olarak bizim davamızı takip etme- niz, yaşadığımız hukuksuzluk ve insan hakları ihlallerini, basın özgühüğünün kısıtlanmasını köşe yazınızda dile ge- tirip okurlarınıza seslenmenizdir. ESP yasal bir kurumdur. Yasadışı hiçbir ör- gütle ilişkisi yoktur." Ersin Sedefoğlu'nun mektubun- dan aldığım bir bölüm bu. Sedefoğlu, Avrupa Birliği'nin emperyalist olduğu- nu, orada da demokrasinin ve insan haklarının olmadığını düşünüyor. Tür- kiye'nin ise AB ölçütlerinden de daha geride bir uygulama içinde olduğunu belirtiyor. Sedefoğlu'nun düşüncele- rine katılmayabilirsiniz. Onun görüşle- rinin zararlı olduğunu da düşünebilir- siniz. Ancak onu ancak kendi eylem- lerinden yargılayabilirsiniz. Bu tür ey- lemlerin çok ağır cezai davaların ko- nusu olması Türkiye'ye ne kazandıra- caktır? Bu insanları hangi yönde etki- leyecektir? Dünya ciddi bir şiddet eylemi dalga- sıyla yüz yüze. Şiddet çaresiz insan- lardan destek bulur, onların çaresizli- ğine sığınır. Insanların çaresiz hale ge- tirmenin kimseye bir yararı olduğunu, hele Türkiye'ye hiç yararı olduğunu sanmıyorum. Yargıçların, savcıların, güvenlik güçlerinin, hepsinden de da- ha önemlisi siyasi iktidarın, artık şid- detle protesto eylemi arasındaki farkı daha dikkatli gözetmeleri gerekmiyor mu?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle