Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15ŞUBAT2005SALI
HABERLER
DÜNYADABUGm
ALİ SİBMEN
M. Soysal Kadar Taş
Diişsiin Kafanıza Emi!
Cumartesi sabahı, Antalya'dan Istanbul'a uç-
mak için havaalanınagidiyorum. Istanbul'un karıy-
la, soğuğuyla kıyaslayınca, Antalya ılık, pırıl pırıl
güneşli.
Kış ortasında baharı yakalayınca insan keyifleni-
yor.. kafeteryada bir masaya oturuyorum.
Bir gazete, Amerikan usulü promosyon olarak,
her masanın üstüne bir nüsha koymuş, kendi ga-
zetelerimi uçakta okumayı düşünerek, artık Man-
hattan Penthouse'larının saksı çiceği, yazılarında
penisini pazarlayan, beynine birazfazla kan gidin-
ce allak bullak olan bir zatın yönetimindeki gaze-
tenin birinci sayfasındaki habere gözüm ilişince, bü-
tün keyfim kaçıyor.
"Yandı Kongo" başlıklı resimli haberde şöyle de-
niyor:
"Türkiye'de özelleştirmelere, Kuzey Kıbrıs'ta An-
nan Planı'na savaş açan Anayasa Hukukçusu Prof.
Dr. Mümtaz Soysal, şimdi de Orta Afrika'daki
Kongo Cumhuriyetl'ne el attı..."
Haberi okuyunca anlıyoruz ki, çok partili rejime
geçmek isteyen Kongo'nun yöneticileri, yeni yapı-
lanmaçalışmaları sırasında, bütün dünyadan bilim
adamlarının görüşlerine başvurmaktalar. Bu arada
Türkiye Büyükelçisi Ali Ergin Oba'nın tavsiyesi
üzerine, resmi makamlarca Kongo'ya davet edilen
Anayasa Hukuku Profesörü Mümtaz Soysal, Kon-
go'da Senato ve Meclis Başkanları'nın yanı sıra
Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile de görüşmüş, üç
gün süren bir seminer çalışması yapmış.
Ülkedeki şiddetin arkasının kesilmesi için doğru
dürüstbirordukurulmasınıngerekliliğiüzerindede
duran Mümtaz Soysal, TSK'den teknik yardım al-
malarını önermiş.
• • •
Ihsan Bozkan imzalı habcrin özcti bu. Bu habe
re bakarak, danışma için davet edilen, ülkede to-
pu topu bir hafta kalan, demokratikleşme konusun-
da neler yapılabileceği konusunda kendi görüşle-
rini anlatan Mümtaz Sosyal'ın Kongo'ya nasıl "el
attığını" anlamak kabil değil.
"Elatmak" deyimi kullanılırken, acaba ne kaste-
diliyor? Kongo'nun bağımsızlığından sonra oraya
bir kez daha el atan, Belçika'nınkine ya da ABD'nin
tavrına benzer bir tavır mı?
Kongo'ya bilgilerini sunmak, tavsiyede bulun-
makla sınırlı kalan, görüşlerini dayatmayan birtav-
rın el atma ile ne ilgisi olabilir?
Acaba kendi ülkesinesürekli "elatılması"naa\\ş-
mış olan ve başka türlüsünü düşünemeyen kafa-
lar, her yerde el atma eylemleri mi görmeye başla-
dılar?
Ne dersiniz?
Mümtaz Soysal'ın, Kongo'ya istişari mahiyette hiz-
met vermesi dolayısıyla Kongo niye yanıyor?
•••
Mümtaz Soysal, bir ülkenin kaynaklarının yaban-
cılarca yağmalanmasından ya da bir kısım zade-
gân tarafından tesahüp edilmesinden yana biri mi?
Yoo tam tersine, ülkelerin kendi kaynaklarını ba-
ğımsızca kullanmalarına, emeğin kutsallığına, top
lumsal çıkarın önemine inanmış bir kişi.
Mümtaz Soysal, bağımsızhğı, ekonomisi azge-
lişmiş ülkeler için lüks olarak gören bir kişi mi?
Yoo.. hayırtam tersine, Mümtaz Soysal ulusal ba-
ğımsızlığın savunucusu, onu kalkınmanın önkoşu-
lu olarak gören bir aydın.
Mümtaz Soysal, anayasal sistem dışında dikta-
yı savunan bir kişi mi ki, Kongo onun danışmanlı-
ğı yüzünden yansın. Yoo tam tersine.. Mümtaz Soy-
sal, demokrasinin gerekliliğini, anayasal sistemin üs-
tünlüğünüherzamansavunmuş, hocalığında ana-
yasa kavramını "Anayasaya Giriş" kitabıyla halka
indirmiş, bu yüzden hapis yatmış, demokrasi mü-
cadelesi vermiş bir profesör ve politikacı.
Mümtaz Soysal, kendi yolunu bulmaya çalışan
Kongo'ya, teslimiyet tavsiyesinde bulunacak bir
kişi mi ki, Kongo'yu önerileriyle yaksın? Yoo.. tam
tersine, Mümtaz Soysal uzlaşmaylateslimiyeti, dü-
şüncede liberallikle liboşluğu birbirine karıştıranla-
ra karşı çıkan kararlı, onurlu bir insan.
Zaten mahut gazetenin ona olan kızgınlığı da ga-
liba buradan kaynaklanıyor.
Medyamız bir tuhaf oldu, teslimiyeti ve yalakalı-
ğı amentü edinmiş, Damat Ferit misali, bağımsız-
lığa, kararlılığa ve onura karşı savaş açmış durum-
da.
Yalaka ve haysiyetsiz olmayan herkesi suçlayan
Damat Feritler'in, Manhattan Penthouse'larının sak-
sı çiçeği versiyonlarına da acımamak elde mi?
Mümtaz Soysal'a çatanları gördükçe, insanın
elinde olmadan,
- Hay kafanıza Mümtaz Soysal kadar taş düşsün
emi.. diyesi geliyor.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
ÎSTÎHDAM FAZLASIYAZILDILAR
Alevi işçilere
sürgün iddiası
Ekononıi Scrvisi- Te-
kel Yaprak Tütün Mü-
essesesi'nde şef olarak
çalışan EkberYalçınoğ-
lu, merkez ile Istanbul
tşletme Müdürlüğü'nde
çalışan 8 Alevi vatan-
daştan 6'sının, "Alevi
oldukları için" başka
kurumlara transfer edi-
lecek 20 kişilik istih-
dam fazlası listesinc
yazdınldıklannı söyle-
di.
Yalçınoğlu, "Ueriki
kurumda toplam 206
1111-111ııı var. Buradaki 8
Aleviden 6'sını sırf Ale-
vi olduğumuz için istih-
«laııı fazlasına yazdılar.
Kalan 2 Alevi arkadaşı-
mızı ise muhasebe ve
veznedar kadrolann-
dan çalışüklan için lis-
teye koyamadüar. Gi-
derlerse bu kadrolar ip-
tal olur. Yönetim bizi
hangikriterlere göre is-
tihdam fazlasına yazdı-
ğnuaçıklasın" diye ko-
nuştu.
Yaprak Tütün Müesse-
se Müdürü Mustafa Er-
doğan ise
u
Biz kimse-
ııin ne olduğunu, nereli
olduğunu bilemeyiz. lo
kel ticari bir mücssesc.
Niye bizden böyle islih-
dam fa/Jası listesi isleıı-
diğini bilemiyoruz. Ama
müdürlerbulistelerifay-
dalanma durumlanna
göre belûüyorlardır di-
ye düşünüyorum. Belld
biz de »idcceğiz, anıayö-
neticiolarak soııa kalıyo-
ruz. 6 ay daha beklemek
çok daha zor" dedi.
TBMM'de, AKP'li 78 milletvekili hakkında dokunulmazlık dosyası bulunuyor
Vekülik zırhına sığındılarEMİVEKAPLAN
ANKARA - TBMM'de hakkında
dokunulmazlık dosyası bulunan her
3 AKP'liden 1 i, "ammet, ihaleye te-
sat kanştırmak, sahtecilik, dolandın-
cıhk" ve "hırsızlık'' gibi milletvekil-
liğine engel suçlardanyargılanıyor. Bu
kapsama giren 24 milletvekili arasın-
da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
ile 2 bakan da bulunuyor. Erdogan,
zimmet, kalpazanhk ve evrakta sah-
tecilik yapmakla suçlanıyor.
TBMM'de, AKP'li 78 milletveki-
li hakkında 105 dokunulmazlık dos-
yası bulunuyor. 78 milletvekilinden
24'ü hakkındaki suçlamalanysa ana-
yasanın 76. maddesinde sayılan "nıil-
letvekilliğine engel suçlar" oluşturu-
yor. Söz konusu madde, 1 yıl veya da-
• TBMM'de hakkında dokunulmazlık dosyası bulunan her 3 AKP'liden 1 'i
milletvekilliğine engel suçlardan yargılanıyor. Bu kapsama giren 24 milletvekili
arasında Başbakan Erdoğan ile 5 bakan da bulunuyor.
ha fazla hapis cezasına hüküm giy-
miş olanlar, zimmet, ihtilas, irtikap,
rüşvet, hırsızlık, dolandıncılık, sah-
tecilik, inancı kötüye kulianma, do-
lanlı iflas gibi yü/ kızartıcı suçlarla
kaçakçıhk, resmi ihale ve alım sa-
tımlara fesat kanştırma, devlet sırla-
rını açığa vurma, teröreylemlerine ka-
tılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve
teşvik suçlanndan biriyle hüküm giy-
tnış olanların affa uğramış olsalar bi-
le milletvekili seçılemeyeceğini hük-
me bağlıyor.
Bu milletvekilleriyle haklarındaki
suçlamalar şöyle:
Başbakan Tayyip Erdoğan: Istan-
bul Büyükşehir Belediye Başkanlığı
döneminde görevi ihmal, zimmet, ka-
mu taşıma biletlerinde kalpazanhk,
resmi evrakta ve kayıtlarında sahte-
ciliklc cürüm işlemek için teşekkül
oluşturmak.
Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksıı
ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül:
Necmettin Erbakan' ın 2 yıl 4 ay hap-
se mahkûm olduğu ve kamuoyunda
"'KayıpTlrilyon'' olarak bilinen dava-
da özel evrakta sahtecılik suçuyla yar-
gılanıyor.
AKP Genel Sekreteri tdrisNaim Şa-
hin: Ihaleye fesat kanştırmak, hiz-
met nedenıyle emnıyetı suiıstımal,
zimmet, kamu taşıma biletlerinde kal-
pazanlık, resmi evrakta ve kayıtların-
da sahtecilikle cürüm işlemek için te-
şekkül oluşturmak.
TBMM Başkanvekili NevzatPak-
dil: Zimmet, nitelikli zimmet.
Kayseri Milletvekili Adenı Baş-
türk: Zimmet, nitelikli zimmet, gö-
revi ihmal, ihaleye fesat kanştırmak,
görevi kötüye kullanmak, 2886 sayı-
lı Devlet İhale Yasası hükümlerine
aykın davranmak.
tstanbul Milletvekili Mehmet Mus-
EMEKPLATFORMU
Sosyal devlet
için eyleme
destek çağnsı
ANKARA/tZMÎR (Cumhuriyet) - AKP
hükümetinin politikalanna karşı 16 Şubat'ta eylem
karan alan Emek Platformu, insanca yaşanacak bir
Türkiye için tüm kesimlere eyleme katılma
çağnsında bulundu. Emek Platformu Başkanlar
Kurulu toplantısımn ardından basın toplantısı
düzenleyen Dönem Sözcüsü Mehmet Soğancı,
hükümetin sosyal hukuk devletinin sorumluluklannı
yerine getirmediğini vurguladı. Sosyal hukuk
devletinin toplumda eşitliği ve adaleti sağlaması
gerektiğini belirten Soğancı, hükümetin bu
sorumluluğu yerine getirmediğini kaydetti. Soğancı
şunlan söyledi: "AKP hiiküıneli de IMF ve Dünya
Bankası programlannı reform adı altında
kararhlıkla yürütüyor. Başta asgari ücretle çalışanlar,
işsizler, emekliler, esnaf ve çiftçiler olmak üzere
yoksul toplum kesimlerinin ihtiyaçlannı
kaı şılanıaktan uzak olan sağlık, eğitim, sosyal
güvenlik kuruluşlannın yetersizliği ve yurttaşuı
— — — - ^ — — — — maduriyeri kullanılarak,
• Sosyal hukuk
devletinin
toplumda eşitliği
ve adaleti
sağlaması
gerektiğini belirten
Emek Platformu,
hükümetin bu
sorumluluğu
yerine
getirmediğini
bildirdi.
kazamlnnş yetersiz
haklannnz da elimizden
aknarak, bizlerin daha da
mağdur edileceği
düzenlenıeler
yapıbnaktadır." tktidarın,
sosyal adaleti bozucu
düzenlemelerine karşı
duruşlannı
göstereceklennı dile
getiren Soğancı, sonuç
alınamaması durumunda
eylemleri sürdürmeye
kararlı olduklarını
söyledi.
Emek Platformu tzmir
^ _ ^ _ _ _ _ _ ^ _ ^ _ _ Dönem Sözcüsü ve
Elektnk Mühendislcri
Odası (EMÜ) lzmir Şube Başkanı Musa Çeçen,
kamu alanında alın teriyle kazanılmış bırikimlerin,
"babalar gibi satarun" mantığıyla özel sektörün
eline bırakıldığmı söyledi. Emek Platformu'nuıı tüm
kamusal kazanımlann korunmasına yönelik çalışma
başlattığını anımsatan Çeçen, sosyal devletin ayakta
tutulması adına yann tüm emekçileri eyleme
çağırdı. Çeçen, "Gelecekte, ülkede yaşanacak tüm
tahribatlan önlemek anıacıyla eylem karan aldık.
Yann saat 15.30'da Basmane Meydanı'nda toplu
basın açıklaması yapacağız ardından SSKTepecik
Eğitim Hastancsi'ndc 'gündüz görevde, gece
nöbetteyiz' eylcnü yapacak sağlık çahşanlanna
destek vereceğiz* diye konuştu. lzmir Tabip Odası
adına açıklama yapan Zafer Şişli de Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın önce Numune daha
sonra da Şişli Etfal hastanelerinin satılmasına ilişkin
açıklamasını anımsatarak, "Yakında SSK içinde
devir tesUm işlerinden bahsedecekler. Bumın sonu
felaket olacak" dedi.
İĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
Abdülhamit çok zeki ve
demokral bir padişahtı...
Ustün zekası ve politık kabi-
liyeti sayesinde şehzadeliği
ranat bir ortamda geçmiştir. Os-
manlı topraklarını parçalanTnaktan
hnruııiiik için büyiik çaba gosternûşitir...
Kargaşayı önlemek için Medis-î Mebusan'ı
kapatmak zonında kalnuştır... Osmanlı'nın borçlannı
ödemek tçîn de çok çaJışmı^ ve bu amaçla DUvun'u ""
limumiye İdaresi'ııi Uurnıuşiuf.. "
borç .1.
Mı
kullAt»)
Hükümet dört yıllık üniversite mezunlanna da kapı araladı
Emııiyet'e üniversiteK polis
ANKARA(CumhuriyetBürosu)
- AKP iktidarı; son dönemde ar-
tan hırsızlık, gasp ve kapkaç terö-
rüyle başa çıkabilmek için polis sa-
yısıııı arttırma karan alırken, ilk kez
Polis Akademisi dışındaki dört yıl-
lık üniversite mezunlanna da ka-
Toplantı sonrasında açıklama
yapan Hükümet Sözcüsü Cenül
Çiçek, Türkiye'de 300'den fazla
kişiye 1 polisindüştüğüneişaretet-
ti. Bu sayılara göre 35 bin polis açı-
ğı bulunduğunu anlatan Çiçek,
güvenlik sorununun Türkiye'nin en
pı araladı.
Hükümet, Emniyet • Emniyet Teşkilatı Yasası'nda değişiklik öngören tasarı
Teşkilatı Yasası'nda dün toplanan Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldı. Tasan
değişiklik öngören ta- 10 bin 480 yeni kadro ihtiyacını öngörüyor.
sanyı dün yapılan Ba-
kanlar Kurulu'nda jet hızıyla im-
zaya açtı. Emniyet teşkilatına 10
bin 480 yeni kadro ihdasını öngö-
ren taslağa göre; en az dört yıllık
yükseköğretim kurumu mezunla-
nna 6 aydan az olmamak üzere te-
mel polis eğitimi verilecek. Bu
amaçla "polis meslek eğitimi mer-
kezleri" açılacak.
önemli konularının başmda gel-
diğini vurguladı.
Bakan Cemıl Çiçek, her yıl po-
lis okullarından 5 bin 500 öğren-
cininpolisliğe adım attığını ancak
5 bin polisin de emekli olduguna
işaret ederek "Bundan çıkan sonuç
şudurki, okuldanmezunolanlar-
la emekli olanlann sayısı başa baş
gitmcktedir'" dedi. Bakan Cemil
Çiçek, bu tasarıyla dört yılhk fa-
külte mezunlarının mesleğe ka-
zandınlarak kalitenin artacağını
kaydetti. 1 Nisan'da yürürlüğe gi-
recek Yeni Türk Ceza Yasası ile
kapkaç terörüne 7 yıllık ceza ge-
tirildiğini anım-
satan Cemil Çi-
çek, kapkacın
"çarpık kentleş-
meden,gelirada-
tafa Açıkabn: İhaleye fesat kanştırmak,
nitelikli zimmet, zimmet, kamu taşı-
ma biletlerinde kalpazanhk, resmi ev-
rakta ve kayıtlannda sahtecilikle cü-
rüm işlemek için teşekkül oluştur-
mak.
tstanbul Milletvekili HüseyinBes-
li: Nitelikli zimmet.
Kırşehir Milletvekili Mikail Ars-
lan: Zimmet, kamu taşıma biletlerin-
de kalpazanhk, resmi evrakta ve ka-
yıtlannda sahtecilikle cürüm işlemek
için teşekkül oluşturmak, tedbirsizlik
ve dikkatsizlık sonucu yaralamaya
sebebiyet vermek.
Bingöl Milletvekili MahrazGüler:
Görevi kötüye kullanmak ve resmi
evrakta sahlekârlık.
Şanlıurfa Milletvekili Abdurrah-
manMüflt Vetkin: Evrakta sahtekâr-
lık ve kamu kurumunu do-
landırmak, Vergi Usul Ya-
sası'na muhalefet.
Bursa Milletvekili Meh-
met Enıin Tutan ve Gire
sun Milletvekili Ali Te-
mur: Kayıp Trilyon dava-
sında özel evrakta sahte-
cilik suçuyla yargılanıyor.
Koııya Milletvekili Öz-
kan Öksüz: Dolandıncılık
özel evrakta sahtecılik,
2820 sayıh Siyasi l'arti-
Ier Yasası'na muhalefet.
Konya Milletvekili Ha-
lil Ürün: İhaleye fesat ka-
nştırmak.
AKP Genel Başkan Yar-
dımcısı Aldf Gülle: 2886
sayıh Devlet İhale Yasa-
sı'na muhalefet.
Elazığ Milletvekili Zül-
fü Dcmirbağ: thaleye fe-
sat kanştırmak, emniyeti
suiistimal.
Sıvas Milletvekili Sela-
mi Uzun: thaleye fesat ka-
nştırmak, hızmet nede-
niyle emniyeti suiistimal.
Erzurum Milletvekili
Mustafa llıcalı: Görevi ih
mal, ihaleye fesat kanş-
tırmak, hizmet nedeniyle
emniyeti suiistimal.
Yozgat Milletvekili
MehmetErdemir: Mües-
sir fiil ve hakaret, hırsız-
lık ve suiistimal, görevi
kötüye kullanmak.
Trabzon Milletvekili
Asım Aykan: Görevi kö-
tüye kullanmak, mahke-
me kararlanna uymamak.
K.Maraş Milletvekili Ha-
nefiMahçiçck: Görevi kö-
tüye kullanmak. Siirt Mil-
letvekili Öner Güryeşil:
Görevi kötüye kullanmak.
Sakarya Milletvekili Ay-
han Sefer Üstün: Müte-
selsilen görevde yetkiyi
kötüye kullanmak.
letsizliği ve işsizliğe kadar pek çok
nedeni olduğunu" vurguladı.
Bakanlar Kurulu'nda sivil ha-
vacılığa ilişkin tasan da imzaya
açıldı. Bu tasarıda, sivil havacı-
lığın katma bütçeli özerk bir ya-
pıya dönüştürülmesi ve kururna
sözleşmeli eleman ahnması ön-
görüldü.
'Naylon fatura'
Maliyc Bakanı Kemal
Unakıtan da
u
naylonfatu-
ra düzenleyerek" Vergi
Usul Yasası'na muhalefet
etmekle suçlanıyor. Çevre
ve Orman Bakanı Osman
Pepe ile Milli Savunma Ba-
kanı Vecdi Gönül hakkın-
da da seçim yasaklanna
muhalefet suçlamasıyla
dosya bulunuyor. AKP Ge-
nel Başkan Yardımcısı
Mehmel Mir Dengir Fırat
ise basın yoluyla halkı sı-
nıf, din, ırk, mezhep veya
bölge farklılığı gözeterek
açıkça tahrik etmekle suç-
lanıyor.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Türkiye, demokratikleşme yolunda
sürekli sıkıntılaryaşayan bir ülke. So-
run yasaları çıkarmakla bitmiyor, aynı
zamanda bu yasaların uygulaması da
önem kazanıyor. Son dönemde ceza-
evinden gelen mektupları okuyorum.
"Radikal sosyalistler" diye anılan grup-
ların veya bunlara yakın olarak bilinen
gazetecilerin son dönemde yaptığı ba-
zı gösteriler ve basın açıklamaları, bil-
diğimiz klasik anlayışın sonucu, yine ge-
lip "yasadışı örgüt üyeliği" suçlama-
sına dayanıyor.
Türkiye'de ne kadar çok terör örgü-
tü olduguna, savcı iddianamelerine
bakarsanız, polis raporlarını okursa-
nız şaşırır kalırsınız. Bir gazete çıkarıp
bir gösteri yaparsanız, bu konularda da
radikal ve aşın ifadeler kullanırsanız, he-
men bir terör örgütü suçlamasıyla yüz
yüze gelmeniz mümkün.
Türkiye'de geçmişte şiddet eylem-
lerine katılmış, bu eylemleri savunmuş
birçok örgüt olduğu biliniyor. Son dö-
nemde bu örgütlerin bir kısmının, bel-
ki de çoğunun artık hiçbir şiddet eyle-
mine katılmadığını da polisin sapta-
' Yasadışı Örgüt' Üyeliği
mış olması gerekiyor. Ancak eski alış-
kanlık, bu gruplarayakın olarak bilinen
herhangi bir kişi yakalandığı an böyle
bir suçlamayla yüz yüze geliyor. Hal-
buki, hukuki tutum, eylemin niteliğine
bakmak olmalı. O eylem bir terör ey-
lemi mi değil mi, yargılama ve suçla-
manın ona göre yapılması gerekmiyor
mu? Hukuk devletinin gereği budur.
Cezaevinden çok sayıda mektup al-
dım. Bu mektuplardan birisini sizlerle
paylaşmak istiyorum: "Ben Sömürü-
süz Bir Dünya İçin DAYANIŞMA ga-
zetesinin yazıişleri müdürüyüm. Şu
anda Sincan F Tıpi Cezaevi 'nde tutuk-
lu bir gazeteci olarak size seslenmek-
teyim. Geçen yıl Ezllenlerln Sosyalist
Platformu'nun (ESP) desteklediği ba-
ğımsız sosyalistadaylarla birlikte Cum-
huriyet gazetesindeki ofisinizde sizi
ziyaret etmiştim. Yerel seçimler üze-
rine sohbet etmiştik."
"Ben, 7 Aralık'ta ESP'nin; Yeni In-
faz Kanunu'nuprotesto etmek, Mec-
lis'te görüşülen tasarının geri çekil-
mesi için milletvekilleriyle görüşmek,
Meclis önünde basın açıklaması yap-
mak amacıyla düzenlediği eylem sıra-
sında tutuklandım. Benimle birlikte
gözaltına alınan 48 kişiden 46'sı 'ya-
sadışı örgüt üyesi' olma iddiasıyla tu-
tuklandı. 12 Eylül döneminden bu ya-
na basın açıklaması sonrasında belki
de ilk kez toplu olarak, hiçbir kanıt ol-
madan, asılsız iddialarla 46 kişi örgüt
üyeliğinden tutuklanmıştır. Eylemin
kendisi anayasaya dayalı söz ve örgüt-
lenme özgürlüğü ile bağdaşmayan
2911 sayıh Toplantı ve Gösteri Yürü-
yüşü Yasası'na muhalefet olması ge-
rekirken, 12 Eylül Anayasası bile aşıl-
mış, siyasi bir kararla 168/2. madde-
den tutuklanmış bulunmaktayız."
"Avukatlarımızın tüm itirazları so-
nuçsuz kalmış, savcılık örgüt üyeliği
suçlanndan dava açıp yargılanmamı-
zı sağlamaktan geri durmamıştır...
ESP'lilerle birlikte dörtAtılım gazete-
si çalışanı, üç Dayanışma gazetesi ça-
lışanı gazeteciler olarak tutuklandık.
Haberi izlemek görevi olan biz gaze-
tecilerin elinde bulunan fotoğraf ma-
kineleri, kamera gibialetlersuç unsu-
ru olarak gösterildi. Cezaevleri ile ilgi-
li çekim yaparak görüntülerle belge-
sel hazırlığı içinde olan BEKSAVsine-
ma yönetmeni Serap Kervancı, biz-
lerle birlikte kamerası kırılarak, dövü-
lerek gözaltına alınmış ve tutuklan-
mıştır. "
"Emniyette polisin hakkımızda dü-
zenlediği fezlekenin aynısını cezaevin-
de savcının imzaladığı iddianamede
gördük. Sizden isteğimiz, bir gazete-
ci olarak bizim davamızı takip etme-
niz, yaşadığımız hukuksuzluk ve insan
hakları ihlallerini, basın özgühüğünün
kısıtlanmasını köşe yazınızda dile ge-
tirip okurlarınıza seslenmenizdir. ESP
yasal bir kurumdur. Yasadışı hiçbir ör-
gütle ilişkisi yoktur."
Ersin Sedefoğlu'nun mektubun-
dan aldığım bir bölüm bu. Sedefoğlu,
Avrupa Birliği'nin emperyalist olduğu-
nu, orada da demokrasinin ve insan
haklarının olmadığını düşünüyor. Tür-
kiye'nin ise AB ölçütlerinden de daha
geride bir uygulama içinde olduğunu
belirtiyor. Sedefoğlu'nun düşüncele-
rine katılmayabilirsiniz. Onun görüşle-
rinin zararlı olduğunu da düşünebilir-
siniz. Ancak onu ancak kendi eylem-
lerinden yargılayabilirsiniz. Bu tür ey-
lemlerin çok ağır cezai davaların ko-
nusu olması Türkiye'ye ne kazandıra-
caktır? Bu insanları hangi yönde etki-
leyecektir?
Dünya ciddi bir şiddet eylemi dalga-
sıyla yüz yüze. Şiddet çaresiz insan-
lardan destek bulur, onların çaresizli-
ğine sığınır. Insanların çaresiz hale ge-
tirmenin kimseye bir yararı olduğunu,
hele Türkiye'ye hiç yararı olduğunu
sanmıyorum. Yargıçların, savcıların,
güvenlik güçlerinin, hepsinden de da-
ha önemlisi siyasi iktidarın, artık şid-
detle protesto eylemi arasındaki farkı
daha dikkatli gözetmeleri gerekmiyor
mu?