26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15ŞUBAT2005SALI 10 DIŞ HABERLER dishab(» cumhuriyel.com.tr KAVŞAK OZGEIV ACAR Komşu Doruğunda Değişiklik Salı günü komşunun doruğunda önemli bir görev değişimi için seçim ya- pıldı. 10 yıldır cumhurbaşkanlığı yapan "sağcı" Konstantinos Steafanopu- los'un (76) yerine "solcu" Karolos Pa- pulias (75) seçildi. Yunan parlamento- su, olağanüstü bir demokrasi dersini yakın tarihine yazdı. Iktidardaki sağcı Yeni Demokrasi Partisi'nin başkanı Kos- tas Karamanlis, muhaiefetteki solcu PA- SOK'un ağır toplarından "akil adam" olarak tanınan Papulias'ı aday göster- di. PASOK'un başkanı "torun" Yeorgi- os Papandreu, "babas/"Andreas'ın ya- kın dostu Papulias'ı destekledi. 300 sandalyeli Yunan Parlamentosu'nda "tek aday" olan Papulias, 279 oyla se- çildi. Eğerseçim üç tur yapılıp sonuç alı- namasaydı Yunanistan erken seçime gidecek, Karamanlis'in önündeki üç yıl- lık iktidarı tehlikeye girebilecekti. Papulias, yaptığı konuşmada "Uz- laşmanın siyasal kültürümüz adına bir başan ve ülkemiziilgilendi- renbütün so/unlarda Yunan toplumunun istemidoğrul- tusunda olduğuna inanıyo- rum" dedi. Karamanlis ise "Papulias'ın seçilmesi tüm Yunan halkınınyaranna ola- caktır" diye konuştu. Se- çim öncesinde yapılan bir kamuoyu araştırması, sağ- cısı da solcusu da, Yunan halkının yüzde 80'inin Pa- pulias'ın adaylığını destek- iediğini ortaya koymuştu. Karolos Yanya kantinin bir köyünde doğan Papulias Atina'dahukukokuduMünih'te "master", Köln'de "c/o/rtora"yaptı. Pa- pulias'ın ilginç bir yazgısı var. Nazi Al- manyası'nın Yunanistan'ı işgal ettiği 2. Dünya Savaşı'nda 14 yaşında iken Al- manlara karşı direniş hareketlerine ka- tılan bir çeteci idi. 1967'de Yunan Cun- tası'nın "dede" Yeorgios Papand- reu'yu deviren darbesinden sonra Al- manya'ya sığındı. Orada, "baba" Pa- pandreu ile tanıştıktan sonra Yunanis- tan dışında askeri yönetime karşı kuru- lan Sosyalist Demokrat Birliği'ne katıl- dı. 1974'te Türkiye'nin Kıbrıs müdaha- lesinden sonra Atina'ya dönerek And- reas ile solda "Panhelenik Sosyalist Hareketi (PASOK)" partisini kurdu. 1981 'de PASOK'un ilk kabinesinde Dı- şişleri Bakan Yardımcısı oldu. 1985-89 ve 1993-96 yılları arasında bakan ola- rak Yunanistan'ın dış siyasasını yönet- ti. Az konuşan, samimi, ılımlı, olgun bir kişiliği olan Papulias'ın bir adı da "And- reas'ın freni"d'w. 1988'de Turgut Özal'ın "Davos Girişimi"nde dönemin Türk meslektaşı Mesut Yılmaz ile, kısa sü- reli, barış sürecini başlattı. "Annan Pla- nı'na" karşı çıkan Papulias "Amerika- lılar, Ingilizler; Rumlarile Yunanları utan- dırmak istiyorlar" dedi. Bosna'da, Sırpların rehin aldığı 257 BM çalışanını kurtararak uluslararası diploması alanında ünlendi. Andreas'ın "Araplarla ilişkileriyürüten bakanı" ola- rak bu ülkelerde sevilen Papulias, Alman- ca, Italyanca, Fransızca biliyor. Yunanis- tan sırıkla yüksek atlama şampiyonu da olan Papulias, tatillerini genellikle köyünde koyun ve keçileri ile geçirme- sinden dolayı "aydın çoban" olarak da tanınıyor. Askeri yönetimden sonra 6. Yuna- nistan Cumhurbaşkanı seçilen Papuli- as 12 Mart'ta yemin ederek, görevi ken- disi gibi bir hukukçu olan, Stefanopu- los'tan devralacak. Stefanopulos 1995'te göreve seçildikten bir yıl sonra "24 Ni- san'ı Ermeni Soykınmını Anma Günü" ilan eden bir cumhurbaşkanlığı karar- namesi yayımlamıştı. Türkiye karşıtı söylemleri olan eski Cumhurbaşkanı, 10 Ekim'de "Kıbrıs sorunu çözümlen- meden TürkiyeAB'yealınmamalıdır"de- dikten sonra "Ancak Yunanistan, Tür- kiye'nin Avrupa ülkesi durumuna gel- mesine yardım etmelidir. Çünkü bu durum AB ile Yunanistan'ın çıkannadır" diye de eklemişti. Rum Patriğj Bartolomeos ile konuşmasından sonra patrikliğin "evrenselliği- nin" gerçekleştirilmesi, Ruhban Okulu'nun açıl- ması için Ankara'ya çağrı yapmıştı. Bir kamuoyu araştırması Yunan halkı- nın yüzde 93'ünün Stefa- nopulos'un cumhurbaş- kanlığını beğendiğini ortaya koydu. Papulias'ı önemli bir sınav bekliyor. Muhalefet başkanı "torun"Papandreu, Yunan Anayasası'nın 3. maddesindeki "Yunanistan bir Ortodoks cumhuriye- tidir" maddesinin değiştirilmesini öner- di. Bu öneriye iktidar sözcülerinin tep- ki koydukları günlerde Yunan Kilise- si'nde bir dizi "skandal" patladı. Arası Patrikhane ile açık olan Başpis- kopos Hristodulos'un bazı sanıkları kurtarması için kilisenin yargıçlara rüş- vetler vererek kararlar aldırttığı, bir uyuş- turucu kaçakçısının aklanması için mek- tup yazdığı ortaya çıktı. Kilise ileri ge- lenlerinden birinin de eski eser kaçak- çılığı yaptığı belirlendi. Bunun üzerine sağcı Başbakan Karamanlis bile "Tan- rının evini temiz tutun" çağrısı yaptı. Yunan kilisesinde 10 bin din adamı bulunuyor. Anayasanın 3. maddesinin sonucu olarak parlamentonun yıllık açı- lış toplantısını başpiskopos kutsayarak açıyor; cumhurbaşkanları, bakanlar, ki- lisede onun önünde törenle ant içiyor- lar. 76 din adamının katıldığı "YüksekSi- nod"un kararları, hükümet karamame- leri gibi Resmi Gazete'de yayımlanıyor. Papulias'ın Yunanistan'a getirdiği birlik ve dirlik umudunun, anayasada "laik- lik" yönünde yapılması istenen deği- şiklik girişimleriyle sıkıntılara yol açabi- leceği anlaşılıyor. Camiler de Özelleştirilmeli Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu'nun açıklaması, müzelerimi- zin yol geçen hanından farksızlığını ortaya koydu. Izmir CHP Milletvekili Canan Arıtman'ın soru önergesini yanıtlayan Mumcu'nun verdiği bilgi- ye göre müzelerimizden çalınan eser- ler iki yıl içinde iki kat arttı. 2002'de 151 eser çalınmışken 2003'te bu sayı 160, geçen yıl 361 oldu. Mumcu, Türki- ye'deki her dört müzeden birinde mü- dür yok diyor. 95 müzeden 27'sinde müdür bulunmuyor, 16 müze toptan kapalı. Kültürsiyasasını geliştirmesi ge- reken Mumcu'nun şu itirafı ilginç: "Is- tanbul Arkeolo- // Müzeleri'nin bölümleridönü- şümtü, Ayasof- ya Müzesi'ne bağlıbirimlerise ziyaretçi olursa açılıyor." Bakan herhalde Bodrum Müze- si'ne hiç gitmedi! Müzelerde 56 arke- olog kadrosu boş (yarı- sından fazla), 15 araştır- macı, 1 "restoratör" ek- siği var. Sayın bakana göre müzelerde "sanat tarihçisi, konservatör, nümizmat (sikke bilim- cisi), eskidilci" kadrola- rı ise hiç yok. (Sayın ba- kanım bu rakamlan oku- yanların münasip yerle- ri ile güldüklerinin far- kında mısınız? Bu ra- kamlar gerekli olanları değil, kâğıt üzerindeki eski kadroları yansıtıyor Skylla başlığı. tesi günü okumuşlardır. Cumhuriyet, olayın üzerine gitmeseydi, Kültür Ba- kanlığı -tabii izini bulabilirse- New York ya da Londra'da bir müzayede ya da özel galeriden geri getirtmek için kim bilir kaç yüz bin dolar harcayacaktı? 2001 yılındaAkmoniaantikkentin- de Uşak Müzesi'nce yapılan bir kur- tarma kazısında bulunan yazgı tanrı- çası "Tykhe'nin mozaiğinin iki gûp sonra çalındığı"n\, eserin, emanetedil- diği yerel jandarma istihbarat görev- lilerince pazarlandığını duyurmuştuk. Bir kaynağımızın yardımıyla o moza- iği de suçluları ile birlikte Istanbul'da yakalatmıştık. 0 günden sonra ne oldu? Mum- cu'nun öncülü Istemîhan Ta- lay, mozaiği kur- taran müze mü- düru Kazım Ak- 'lyklıe mozaiği. değil mi?) Her halde bundan dolayı sik- keler kaçakçılara gidiyor ya da kendi deyimiyle müzelerden çalınan eserle- rin çoğunluğunu sikkeleroluşturuyor. Müzelerde bekçi yerine özel güven- likçi çalıştırılıyor. Müzelerin yaklaşık yarısına yakınında soygun ihbarı bu- lunmuyor. Döner sermayenin parası olursa ören yerlerinde bekçi görev- lendirebiliyor. Para yoksa bekçi yok, güvenlik de yok, soygun var. Aydın CHP Milletvekili Özlem Çer- çioğlu, NysaTiyatro kabartmasının ça- lınması haberimizden sonra, ancak bulunmadan önce, Mumcu'ya "Bu hırsızlık ve tarihi eser yağmalanması olayıyla ilgili olarak hangi girişimler- de bulunulmuştur" diye sormuştu. Sayın Çerçioğlu, Nysa'yı tüm uyarıla- ra karşın korumak, çalınanı bulmak için parmakların kıpırtatıldığını mı sa- nıyordunuz? Okurlanmız Nysa kabart- masının bulunuşuna katkımızı cumar- bıyıkoğlu'nu Sakarya'ya atamaya kalktı. Davada üç yargıç değişti, dört yıl- dır hâlâ karar çıkmadı. Yasanın öngördüğü ih- barın karşılığını almak is- teyen kaynağımız ise ya- şam tehlikesinden dola- yı Istanbul'dan göç et- mek zorunda kaldı. Bu olaydan iki ay ön- ce Aydın Ortaklar'daki Magnesia Meander an- tik kentinde bir sütun üzerinde duran "Skylla Başlığı"r\dak\ kol kırıldı. Üç ay sonra hırsızlar 6 metrelik özel merdiven- le başı kopardılar. Arta kalanlar müzeye aktarıldı. Bir ay son- ra, tıpkı Nysa'da olduğu gibi, demir parmaklıklı depodan öteki parçalar çalınmak istendi. Oysa, onlar da mü- zeye taşınmıştı. Prof. Dr. Orhan Bin- göl, başlığın kopyasını yaptırıp ziya- retçiler için sütunun üzerine koydur- du. Bu kopya" başlık da geçen haf- ta çalındı! Son 3-5 yılda camilere 20 bine ya- kın imam kadrosu veren Türk hükü- metleri, Türkiye'nin tarihsel mirasını ise "Allah'a emanet etmekte" tered- düt etmediler, Acaba camiler de özel- leştirilip imam kadrolarından yapılacak tasarrufla tarihsel mirasımız Mumcu ile Allah'a emanettenkurtarılabilirmi? Düzeltrne: Geçen hafta dikkatsiz- lik sonucunda "Bütçe faiz fazlası" ye- rine "Bütçe fazlası", "Dış ticaretaçı- ğı" yerine "Dış ticaret" diye yazmışız, özür dileriz. Elmek: [email protected] Faks: 0312. 442 79 90 Lübnan'm eski başbakanı bombalı araçla düzenlenen saldmda öldü Harirfye sııikastDış Haberler Scrvisi - Liib- nan'ın başkenti Beyrul'ta düıı eski Başbakan Refik Hariri'run konvoyuna düzenlencn bomba- lı saldında Hariri'nin yara sıra ara- larında 3 korumasının da bulun- duğu 12 kışı öldü. Saldında en az 100 kişırun de yaralandığı bıl- dirildi. Saldırıyı, "Biiyük Su- riye'de < ihad ve Zafer" adlı daha önce adı duyulmamış bir örgüt üstlendi. Kcntin ticari bölgesindeki 5 yıldızh Aziz Gcorge Otelı ya- kınlannda meydana gelen saldı- nda, geçen yıl hükümetten isti- fa eden Hariri'nin (60) hedef almdığı bildirildi. Saldında Ha- riri'nin konvoyundaki arabalar da alev aldı. Bomba ytiklü bir aracın havaya uçmasıyla mey- dana gelen korkunç patlamada çevredeki çok sayıda araç ve bi- na da zarar gördü. Televizyon kanallannda, alev halındeki bir aracın camından fırlayan ve yanan bir kışinin gö- riintulerineyerverildi. Patlama- dan sonra ağır silahlı güvenlik güçleri olay yerini kordon altına aldı. Bağımsız tclevizyon kana- lı LBC1, patlama sırasında kon- voyda Hariri ile birlikte seyahat eden eski Eğitim Bakanı Sanıir el Cisr ve eski Ekonomı Bakanı Bassel Fleyhane'nm de öldüğü- nü duyurdu. Ancak daha sonra öldüğü öne sürülen eski bakanlardan Bassel Fleyhane'nin eşi, kocasının sal- dından sonra cep telefonundan bir nıesaj gönderdiğini, yarah olarak hastanede olduğunu bil- dirdığinisöyledi. Diğer eski ba- kan Sanıir el Cisr'in de basını, sal- dından sağ salim kurtıılduğuna dairbilgılendiıdiği bclirrildı. Ola- yın hemen ardından Hariri'nin sağlık durumu ile ilgili de çelış- kili haberler geldi. Bu haberle- rin ardından, Liibnan Tuıızm Ba- kanı FeridHazen, patlamanın ol- duğu yerdeki ıncelemelerden sonra yaptığı açıklamada, "Ha- riri'nin öldüğünü" doğruladı. Lübnan'ın komşusu Sııriye'nin DevletBaşkanı Beşar Esad, Lüb- nan'ın eski Başbakanı Hanri'niıı ölümüne yol açan saldınyı kına- dı. Ancak Liibnan'da gösterici- ler, eski başbakan Hariri'nin öl- dürülnıesinden Sunye'yi sorum- lututarak, BeşşarEsad'ınfotoğ- rafuıı yaktılar. Göstericilerin ay- nca Lübnan'ın kuzeyinden Su- nye'ye giden yolu kapatarak lastikler yaktıklan kaydedildi. Rusya, Hariri'nin öldüriildü- ğü terönst saldınyı şiddetle kı- nadı. Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazıh açık- lamada, saldırıyı düzenleyen- lerin bölgede istıkrarsızlık yarat- nıak istcdigi belirtildi. Fransa Dışişlen Bakanı Mic- hel Barnier ile Israil Dışişleri Bakanı Siylvan Şalom da saldı- nyı kınayarak bu saldırının he- defimnLübnan'dakı denıokra- tik süreci yolundan çıkarmak ol- duğunu belirttiler. Ote yandan, Lübnan Dışişle- ri Bakanı Manmud Hammud, BM Güvenlik Konseyi üycsi ül- kelerin büyükelçilerini acil top- lantıya çagırdı. 1 urıye nın derhal kmadığı saldında Hariri'nin yanı sıra üçü korumasi 12 kişi öldü, en az lOOkişiyaralandı. Patlamada çevredeki çok sayıda araç ve bina da zarar gördü. Filistin DevletBaşkanı, tsrail ile ilişkilerdeyeni bir döneme girildiğini söyledi Abbas kendine ortak bulduDış Haberler Senisi - tsrail Başbaka- nı ArielŞaron'dan "ortağmı" diye sözeden Filistin Devlet Başkanı MahmutAbbas, Filistinlilerle lsraılliler arasında 4 yıldan fgzla süren şiddet olaylarının ardından "ye- ni bir döneme girdiklerine inandıgnu" söyledi. Abbas, ABD'de yayımlanan New York Times gazetesine verdiği demeçte, Şa- ron'un bu yaz Gazze Şeridi'ndeki 21, Ban Şeria'daki 4 Yahudi yerleşim birimin- den çekilmeye yönelik planınııı, barışa giden yolda önemli bir başlangıç oldu- ğunu kaydetti. Abbas, Şaron'u kastede- rek "Arük bir ortağım rar" dedi. Şaron ile görüşmelerinin olumlu olduğunu kay- deden Abbas, ancak uygulamayı da gör- mek istedıklerini belirtti. lsrail hüküme- tiyse önümüzdeki günlerde serbest bıra- kılması beklenen 500 Füıstınli tutuklu- nun isim listesini onayladı. Eriha devredilecek lsrail ordu radyosu da Eriha kasabası- nnı kontrolünün yaklaşık 48 saat içeri- sinde Filistin yönetimine devredıleceği- ni duyurdu. lsrail hükümeti, aylar sonra ilk kez 200'den fazla Filistinli işçinin Gazze'den Israil'e girmesine de ızin ver- di. Yetkililer, 210 kadar işçinin 5 ay son- ra lirez geçiş noktasından Israil'c gırdı- ğını bildirdi. El Halil'deyse lsrail askerlerine bıçak- la saldıran bir Filistinli gencin öldürül- düğu bildirildi. Bu arada fsrail'de, Şa- ron'uıı Gazze'den çekilme planına des- tek veren bakanlann ölüm tehdıtleri al- dığı belirtildi.En son, Ulaştırma Bakanı MeitŞeetritile Altyapı Bakanı Benyamin Ben-Eliezer'in, kendilerine ve aılelerine yönelik ölüm tehditleri içeren çok sayı- da telefon, faks ve mektup aldıkları kay- dediliyor. "Çocııklarıııın cenazesini gö- receksin. Seni ve eşini öldüreceğiz 1 ' yazı- lı mesajlar alan Eliezer, tehdit mektubu- nu dünkü Bakanlar Kurulu'nda okudu. Bakanlar Kurulu'nda, aşın sağcılann Şaron'a da sııikast girişimınde buluna- bileccklen ııyarısında bulunan Ben-Eli- czer, Rabuı suikastını hatırlattı. Şaron: Tehditler çok ciddi Şaron'un da bakanlara yönelik teh- dıtleri "çok ciddi" bulduğu belırtilerek gelecek günlerde bu konuyla ilgili top- lantı yapılacağı kaydedildi. Maliye Ba- kanı Benyamin Netanyahu da geçen haf- ta Tel Aviv'de, bir arkadaşının oğluiıun düğününden çıkarken bir grııp gencin sal- dınsına uğramıştı. KKTC Başbakanı Talat, Brükserde AB Komisyon Baş- kanı Barroso ile görüştü. (Fotoğraf: AA) Talat, AB üyelerini eleştirdi: Komisyon iyi Konseyyavaş ELÇİN POYRAZLAR BRÜKSEL - KKTC Başbakanı IVlehmetAIi Ta- lat, Kıbrıs sorımuna yö- nelik gelişmelerın, Türki- ye'nin AB üyelık süreciy- le yakından ilişkili olduğu- nu söyledi. AB Komisyon Başkanı JoseManuelBar- roso ile görüşmek üzere dün Brüksel'e gelen Ta- lat, "Türkiye'nin AB süre- ci, hem Kıbrıs sorununun çö/iınıti hem de Türk ve Rum <;ır-ıflanııııı diyalogıı- nu geliştirme baknnından önemli olacaknr" dedi. Barroso ile KKTC'ye yönelik izolasyonların kal- dınlması konusunda gö- rüş alışverişinde bulun- duklannı ıfade eden Talat, Komısyon'dan Kıbrıs I urklerine destegin devanı edeceği mesajını aidığını söyledi. AB Komısyo- nu'nun KKTC'ye ticari açılımlar konusunda elin- den geleni yaptığını söy- leyen Talat, AB Konse- yi'nin bu konudaki göre- vini yerine getırmediğine dikkat çektı. lalat, "AB Konseyi 26 Nisan 2004'te KKTC'ye yönelik izolas- yonlan kaldırnıa hazniık- lan görevinikomisyona vcr- nıişti. Komisyon görevini yerine getirdi ancak Kon- sey yerine getirmedi. Bu bagiamda soruluyorsa bi- m yeterincc destek veril- medi" şeklinde konuştu. Avrupa Konseyi'nden Türldye'ye çarpık rapor PKK ile mücadelenin 'silahlı ihtilaf olarak tanımlandığı raporda Türkiye'de Yahudi düşmanlığıyapıldığı önesürüldü HaberMerkezi- Avrupa Konse- yi tarafından hazırlanan "Türki- ye'de ırkçılık ve aynmcıhk" baş- îıklı raporda, Türkiye'de nüfiıs cüz- danlarındaki din ıbaresinin kaldı- nlması, din derslermin okullarda nıecburi olmaktan çıkarılması ve azınlıklaki dinı grupların hukuk- sal sorunlannın çözünılenmesini is- tendi. Raporun "zayıf durumdaki gruplar" bölümünde PKK ile mü- cadele "sflahbihtilaf" olaraktanım- lanırken, Türkiye'de Yahudi düş- manhğı olduğu görüşlerine yer ve- rildi. Hükümet raporun özellıkle Kürt sorunu ile ilgili bö- »_^__ lümüne itiraz etti. Avrupa Konseyi'nin ırkçılık ve aynmcılıkla mücadele organı ECRI tarafından hazırlanan raporda, son yıllarda gerçekleştirilen reform- lara rağmen "ırkçılığa v«> ırk ayrmıcılıyııa kar- Antlaşması kapsanıına giren dı- ni azınlık gruplarına mensup ki- şilerin haklannı korumakla birlik- te, söz konusu ıbarenin çıkarılma- sını sağlayan bırmekanizmanının en kısa sürede öngörülmesinı ıs- tiyor. ECRI, Türkiye'nin nüfus cüzdanlarında din ibaresini turma- ya devam eden yegâne Avrupa ülkesi olduğuna ışaret ederek, bu durumun Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi'ne de aykırı olduğu- nu söylüyor. Zorıınlu din derslerine de değı- nilen raporda, "Eğer bu ders, bc- lu sonuçlan üzerine bilinçlendir- mesi isteniyor. Yahudi düşmanlığı konusuna da değinilen raporda, Türkiye'de an- tisemitist eylenılere tanık olıındu- ğu, sırf Musevi olduklan ıçın ki- mi kişilere saldırıldığı öne sürüle- rek hükümetin saldınlara karşı ön- lem alması gerektiği kaydedüiyor. PKK terör örgütü sayılmadı • Avrupa Konseyi'nin ırkçılık vc aynmcılıkla mücadele organı ECRI tarafından hazırlanan raporda, nüfus cüzdanlanndaki din ibaresinin kaldırılması, din derslerinin okullarda mecburi olmaktan çıkarılması da istendi. AKP hükümeti raporda PKK'nin terör örgütü olarak tanıınlanmamasına tcpki gösterdi. şı mücadeleyle ilgili olarak anaya- sada, ceza hukukunda, medeni ve klari hukukta hâlâ boşluklar oldu- ğu" söyleniyor. Dınsel özgürlük- ler alanında aynmcıhk yapıldığı, güvenlik güçlennin azııilık grup- lanna karşı kötü muamelede bu- lunduğu, medya ve kamuoyunda azınlık gruplannı hor gören söy- lemlerin önüne geçilemediği vur- gulanıyor. 'Nüfus cüzdanındaki din ibaresi kaldırüsın' Türkiye'de nüfiıs cüzdanlarında dıninbelirtilmesminhâlâ zorun- lu olduğunu beürten rapor, Lozan lirli bir dinin öğretisi niteliğinde, esasolarak tslam dinini öğrctme- yi hedcfliyorsa, o zanıan da ço- cukların ve ebeveynlerinin diııi özgürlüklerini konımanın gereği olarak zorunlu bir ders olmak- tan çıkanlmalıdır" deniyor. 'Azınlıklar hor görülüyor' Dini azınlıklara, özellikle de Er- meni ve Rumlara yönelik olarak ba- zı ders kıtaplarında hakaret ve aşa- ğılayıcı ıfadelerkullanıldığının not edildiği raporda, Türk hükümetin- den söz konusu kitaplan gözden ge- çırnıesi ve öğrencıleri çok kültür- lü bir topluında yaşamanın olum- Raporun Kürt sonınuyla ilgili bölümünde ise Türkiye'de çeşit- li değerlendirmelere göre 10 ila 15 milyon arasında Kürt köken- linin yaşadığı, ağırlık- la Güneydoğu Anado- lu'da yaşayan bu nüfu- sun "gerek kırsaldan göç gerekse yetkililer- le PKK arasında yıl- lar sürcn silahlı ihtilaf nedeniylc" bölgeden aynldığı öne sürülü- " yor. Göçmüş Kürtle- rin köylerine dönüşlerinde en- geller çıkarıldığı, "göç etme ne- dcnlerinin devlet değil PKK oldu- ğu gerekçesiyle tazminat hakluıı- (liiıı vazgeçtiklerine dair bir bel- ge imzalamalan halinde dönüş izniverildiği", "terkedilnıişköy- lere yerleşmiş ba/j köy korucula- nnın da mülklcrini geri almak is- teyen bazı köylüleri öldürdükle- ri" anlatılıyor. Türk hükümeti rapora yanıt olarak ECRI'yc gönderdiği gö- rüşlerde PKK'nin terör örgütü olarak tanımlanmamasını ve PKK ıle mücadelenin "silalıh ihtilaf" olarak yansıtılmasını eleştindı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle