18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURtYET 4 KASIM 2005 CU* HABERLERÎN DEVAMI Butûn bolgefenmız parçaiı çok bulutlu, Mar- mara'nın doğusu, Doğu Akdenız. Iç Anadolu, Batı ve Orta Karadenız, Helsinki DoğuAnadoftj'nunbat- Stockholm sı, Guneydoğu Anado- lu. Trabzon, Gıresun, DIS MERKEZLER Y 12 Ber/in Y 15 Moskova Y 12 Y 14 Budapeşte PB 13 Madrid Y 15 Y 13 Vıyana PB 13 çevrelen yağışlı geçe- Brüksel cek Hava sıcaklıgı ya- ğ.Ş alanyerterde3»la5 d l k dğ Amsterdam Y 15 Belgrad PB 12 Y 22 Sofya —rr - ' - Y 12 112 PB 21ğ.Ş alanyerterde3»la5 £ 0 5 derece azalacak. dığer Bonn yerterde bıraz artacak. MÜnih 1-12- ~^ Y 14 Atina PB 18 Y 19 ZÜrih Y 17 Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflıs Kahire Şam B PB B B B B Y Y 22 8 19 15 15 12 24 18 t Çok bulutlu ı Yagmuflu X^.iAT Kart ^ ^ > Sulu kar Gok gûrûltülı G F U J V C E L C C I V E Y T ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Zira geçenlerdc Hoca Efendi'ye muhabbetini iti- raf «eden -Dünya kupasında Kore ve Japonya'da yöneticileri cam aramayazoriayan, dinsel uygu- lamalara diğer c/uncuları katma çabaiarı unutul- mayan- Fethullahçı Hakan Şükür başı çekiyor, geraç futbolculan etkiliyor Kjran'ın açıklamalarının dikkati çeken bir baş- ka yönü ve yanı;yönetici kadronun Şükür tarika- tının dinsel kurailanna karşı çıkamaması. H akan Şükür'jn gericı Fethullah kafası futbol- cu sahaya oruçj çıkarsa... lyi oynasalar da oy- narnasalar da Tann'nın üç puanı kendilerinden esirgemeyeceğne inanıyor ve kimi oyuncular da Şükür'ün baskısyla aç karnına, ayaklan titreye- rek ""işlerini" başanyla tamamlayacaklannı sanı- yorlar. Türkiye Fethullah'ın 28 Şubat'tan önce ca- milesrde tükürükier saçarak cemaate dinlettiği vaizlerdeki kıvama girerse; Şükür veya Şükür kafa^ında bıri Futbol Federasyonu'na egemen olab>ilir. • • • Içi mizdeki yobaz kafa fırsat bulsa FIFA kural- ların ı Islama aykın bulan Suudi Arabistanlı Şeyh El Najri gibi "kâfiherin kurailanna uyulmaması- nı" isteyebilir. örneğin gol attıktan sonra sanl- mak tsteyenlerinyüzünetükürülmesini... futbo- lun Svadece Allah a hizmet için oynanmasını bu- yuracaktır. Böyle şey olur mu demeyiniz, oluyor. Faul ya- pan futbolcuya şeriat kuralları uyarınca ceza ve- riliyor. Kanıtı da var bu savın. örneğin rakibini yumruklayan El Ittihad Kulübü'nün oyuncusu kır- mızı kart gönmedi. Şeriat mahkemesince 20 kır- baç ve 30 gün hapisle cezalandınldı. Futbolcu olmakla övünen, din kurallannı ülke- ye yerleştiremediğini yüreği sızlayarak anımsa- yan bu Başbakan döneminde saha içinde karşı takırn oyuncusuna yumruk ve tekmeyi darp ne- deni sayarak Suudi Arabistan'a benzer cezalan Türk futboluna armağan etmek bu iktidann ba- şarısı olacaktır. • • • Suudi Arabistan kaynaklı futbol kurallannı bi- ze uygun biçimlere sokarak futbolumuza arma- ğan e*lip etmeyeceği sorulmuyor Başbakan'a... Daha doğrusu sorulamıyor. Çünkü "O", bay- ram arifesi babasıyla kayınpederinin rnezarlarını ziyarete giderken llsküdar'daki evinden ve me- zarlıktan ayrılışından sonra polis çevrede kuş uçurtmadığı gibi yolları trafiğe kapadı. Uzun kuyruklarda sıkışan ve sıkılan vatandaş korna çalarak Başbakan'ı protesto etti. RTE'nin ne urnuruna, polisin ne umuruna. Kornalara ba- sanlar sade vatandaş! RTE mi? Islamın yetiştirip bize armağan ettiği 16. Türk büyüğü. Bak.ınız ne diyor: 'Türkiye bu yılı adeta bayram atmosfeıinde geçirmiştir." Kadrini kıymetini bilelim. Bir yılın 365 gününü bayrama çevirmiş bir Başbakanınız var, daha ne istersiniz? Başa gelen çekilirmiş... Çekin; ilk genel seçim- de indirinceye kadar! SHÇEK GENEL MÜDÜR VEKÎLl: 'Yopısal bozukluğu ortadan kaldıracağız' tZMÎT (AA) - Sosyal Hızmetler ve Çocuk Esir- geme Kurumu (SHÇEK) Genel Müdür Vekili Ismail Banş, "Yurt ve yuvalarda yaşanan çirkin olayian destekleyen ve oluşturan ya- pısal bozukluğu ortadan kaldıracağız" de- di. Kocaeli 'nde bayramlaşma törenlerine kah- lan Banş, Çocuk Esirgeme Kurumlan'na bağ- lı yuva ve yurtlardaki yapısal duruma değindi. Banş, "Törkiye'de sistemin yanüşüğım, ya- şanan olayhr ortaya koymuştur" diyerek şunlan söyledi: "Yurt ve yuvalarla ilgili ola- rak, personel politikası, koğuş sistemi ve benzer pek çok olumsuzlukJar, böylesi bir sosyal problemi ortaya çıkanvor. Bu prob- lemi 2 yıldan beri çözmek için çaüşıvoruz, Kurumda yaşanan değişimin en önemli bo- yu(u, knı uııı bakııuıudan ev bakimına geçi- lerek "Sevgı Evleri" adını verdigimiz yeni bir yapıya dönüştûriilmesidir. Ancak en önemli konumuz, çocuklann öz aileleri ya da koruyucu aileler tarafından bakılmasına teşvik edilmesidir." "Sevgi Evleri* projesi- nm Kocaeli ve Tekirdağ'da örnek proje olarak yürütüldüğünü kaydeden Banş, Niğde, Kara- bük ve Manisa'da da projeye ait evlerin yapı- mına de\am edildiğini ifade etti. Banş, "Sev- gi Evleri"nin yaygınlaştmlacağını belirtti. Ş.URFA SULH CEZA MAHKEMESİ Kızyurdunda taciz iddiasınayayınyasağı ŞANLIURFA (Comburiyet) - Malatya'daki ço- cuk yuvasındaki dayak skandalının ardından gündeme gelen Şanlıurfa 'daki Sabancı Kız Yur- du'ndaki taciz ıddialanyla ilgili olarakda yayın durdurma karan alındı. Şanlıurfa Sulh Ceza Mahkemesi'nin karannda şöyle denildi:"Sa- bancı KızYetişürmeYurdu'nda kalan çocuk- lara yönelik cinsel taciz, kötü muamele, ha- karet ve tehdit iddialarıyla ilgili olarak 31.10.2005 tarihinden itibaren yerel ve ulu- sal basın yayın organlannda yapüan haber ve yayınlarla ilgili olarak, Şanlıurfa Cumhuri- yet Başsavcıbğı'nın 02.11.2005 gün ve 2005 /1427 D.İş. sayılı karany la. konu\ la ilgili ya- yınlann durdurulmasına karar verilmiştir." Sorun: AKP politikalan SHÇEK'ıyerelyönetimlere devretmekisteyen iktidar, kurumun kadrosu olmastna karşvn, yeni aîamayapmıyor. Çahşanlarsorunlar nedeniyle başka kurumiarageçmeye çahşıyor EMİNE KAPLAN ANKARA - Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK), AKP hükümetinın ku- rurnu yerel yönetimleredevretme politikası nedeniyle yıllardır ih- maJ ediliyor. Kurumun 13 bin 382 kadrosundan 9 bin 60 l'i dolu bu- lunuyor. Personel sıkıntısı yaşan- masına karşın yeni atama yapıl- mıyor. Üst düzey bürokratlann atanmasında ilahiyat mezunlan tercih edilirken, bugün 81 il mü- düründen 16'sını ilahiyat mezun- lan oluşturuyor. Hükümetin ma- li programı nedeniyle atölye ve dönersermaye işletmeleri kapati- lıyor Ücret farklılığı ve yaşanan sorunlar nedeniyle çahşanlar, başka kurumlara geçmeye çalışı- yor. Yurtlarda yetişenlere sınırlı ölçüde iş olanağı sağlanabiuyor. Hükümetin hedefi, SHÇEK'i yerel yönetimlere devretmek. Bu konuda ilk adımı Kamu Yöneti- mi Yasası'nda atan, ancak Cum- hurbaşkanı Abmet Necdet Se- zer'in yasayı veto etmesi nede- niyle planlannı bir süre aslcıya alan hükümet, Malarya olayuun ardından yeniden bu konuyu gün- deme getirdi. AKP'nin "Nasd ol- sa yerel yönetimlere devredece- ğiz" biçimindeki bakış açısı ne- deniyle kurum, yıllardır bilinçli olarak ihmal ediliyor. Bu ihmali ortaya çıkaran rakamlar şöyle: • Kurumun 13 bin 382 kadro- su bulunuyor. Ancak bu kadronun 9 bin 60l'i dolu. Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, kadro yetersiz- liğinden yakınırken kadro olma- sına karşın yeni atama yapılmı- yor. Kurumun 450 bakıcı anne kadrosu olmasına karşın 237'si, 1134 olan sosyal hizmet uzmam kadrosunun 883 'ü, 258 psikolog kadrosunun 89'u, 1012 öğretmen kadrosunun 929'u, 3 bin 521 yar- dımcı hizmetli kadrosunun 2 bin 893'ü dolu gözüküyor. •Hükümet, boş kadrolara yeni atama yapmak yerine hizmet sa- tın alımı yoluyla temizlik işçile- rini çocuklann bakımında görev- lendiriyor. Hizmet alımı yoluyla 2002 yılında 3115, 2003 yıluıda 3 bin 106, 2004 yılında 3098 ve 2005 yılında da 3 bin 660 perso- nel yurtlarda görevlendirildi. Ye- ni atama yapılmazken, kadrolu uzman personelin sayısı giderek azahyor. 2002 yılında 262, 2003 yılında 369,2004 yılında 431 ve 2005 yılında da 503 olmak üze- re 1500'e yakın personel emekli oldu. • AKP hükümeti döneminde il ve yurt rnüdürlüklerine ihaliyat kökenli ya da partiden milletve- kili adayı olmuşldşilerin atanma- suıa agûlık veriliyor. 81 il müdü- ründen yalnızca 15'i sosyaJ hiz- met uzmanı (sosyal çalışmacı) iken, 16'sı ilahiyat mezunlann- dan oluşuyor. Müdürlerden 34'ü eğitimci, l'i sağlıkçı, 15'i ise iş- letme ve iktisatçı. Birçok çocuk yuvası ve yetiştirme yurdunun yönetimi de imam hatip ya da ila- hiyat kökenlilere emanet edilmiş durumda. Kurum personeli ara- sındaki ayn ayn ücretlendirme politikası nedeniyle çahşanlann motivasyonu azalıyor. Gece nö- bete kalan personele aynca bir ücret ödenmiyor. Bu konuda sür- dürülen çalışmalardan şimdiye kadarbir sonuç alınamadı. Bu ne- denle birçok personel gece nöbet tutmak istemiyor. • Yetiştirme yurtlanndaki ço- cuklann meslek edinmelerine olanak sağlayan atölye ile döner sermaye işletmeleri, "Tekdüze ûretim yapan atölyelerde çalı- şan ve öğrenime devam etme- yen çocuklann mesleki bilgi ve beceri kazanmalan miimkün değildir" gerekçesiyle kapatıldı. Hükümet, uygulanan mali prog- ram nedeniyle bu atölyeleri yeni- den açmayı düşünmüyor. • Kurumun personeli, yaşanan sorunlarnedeniyle başka kurum- lara geçmeye çalışıyor. Bazı me- murlar da SHÇEK'i "geçiş. yo- lu" olarak kullanıyor. Son 4 yıl- da başka kunımlardan SHÇEK 'e yaklaşık 200 personel nakil yap- tınrken, kurumun kadrolu perso- nelüıden 150'si ise başka kurum- lara geçiş yaptı. •Yetiştirme yurdundan çıkan- lara iş olanağı sınırlı ölçüde sağ- lanabüiyor. Bugüne kadar yak- laşık 25 bin kişi, kamu kurum- lannda istihdam edilebilirken, her yıl yüzde 6-7 oranında bir is- tihdam sağlanabiuyor. İş bula- mayan gençler ise, devletin de korumasından çıkanldığı için suça yöneliyor. Türkiye'deki kreşlerin sadece 6'sının TSE kriterlerine uygun olduğu ortaya çıktı Velilerden yakın takîp CANHACIOĞLU ESKtŞEHtR - Malarya'da çocuk yuvasındaki dayak skan- daluıın ardından ebeveynler ço- cuklanmn gün boyu banndığı kreş ve gündüz bakunevlerine de denetimleri arrhrdı. Türkiye'de 0-5 yaş arası çocuklann banndı- ğı kreşlerden sadece 6'smın Türk Standartlan Enstitüsü'nün (TSE) kriterlerine uygun olduğu belirlendi. Malatya'daki skandal, özel- likle çalışan ebeveynlerin çocuk- lannm günde yaklaşık 8-9 saat zaman geçirdikleri kreş ve gün- düz bakımevlerinin durumunu da gündeme getirdi. Türkiye ge- nelinde sadece 6 kurumun TSE'nin ilgili standardına sahip olduğu belirlendi. TSE Eskişe- hir \\ Müdürlüğü Hizmet Yeri Belgelendirme Sorumlusu Is- mail Kaynarca, Esldşehir'de sa- dece bir kreşin 1996 yılından bu yanaTSE belgesi sahibi olduğu- nu belirterek "Bunun dışında bir müracaat almadık. Böyle bir zomnluluk yok ancak TSE standardı uyulması önemli birçok kural içeriyor" dedi. Kurallara göre kreş ve gündüz bakımevlerinde görevli öğret- men ve eğiticilerin fakülte veya meslek lisesinin "çocuk eğitimi ve gelişimi" bölümünden me- zun olması gerektiğine dikkat çeken Kaynarca, "Aynca kural- lara göre, ilgili kurumda ço- cuk gelişimcisi, bakıcı anne ve en az bir doktorun bulunması gerek. Çalışan personelin eği- timlere tabi turulması da önemli. Bu standartlan taşı- dıklarını belgelemek isteyen kurumlar bize başvurmalı. Bi- zim bu konuda bir yaptınmı- mız olamaz" diye konuştu. TSE Malatya'daki skandalın ortaya çıkmasının ardından kimsesiz çocuklann kaldığı yurtlar mercek altına alındı. Bayratnda ziyaretçi akınına uğrayan çocuklar, kendilerine verilen hediyeler ve harçlıkJarla mutlu dakikalar yaşadılar. (AA) standartlannın zorunlu olması gerektiğini belirten uzmanlar ise bu kriterlerin kreş ve gündüz ba- kımevleriyle sınırlı kalmaması- m, 0-5 yaş arası çocukiann bu- lunduğu anaokullan ve SosyaJ Hizmetler Çocuk Esirgeme Ku- rumu Müdürlüğü yurtlan için de geçerli olmasım önerdiler. AKP, çiftçiye toprak vermeyecek • Baştarafı 1. Sayfada toprak sahibi olmasım onlara layık görmediğini mi kanıtla- mak istiyor?" diye sordu. Tarun ve Köyişleri Bakanı Mebmet Mehdi Eker'in oluruyla geçen ekim ayı sonunda ilgili birimJere gönderilen yazıya göre, Tanm Reformu Genel Müdürlüğü uy- gulama bölgelerinde, dağıtım amaçlı yatınm programına aluı- mamış yerler ile programa alın- mış ancakkesin hak sahipliği lis- teleri ilan edilmemiş köylerde 19 Temmuz 2006 tarihine kadar da- ğıtım amaçlı yeni projelerin uy- gulanması durduruldu. Söz konusuyazıda, 5 yıllıkkal- kınma planlannda AB'ye üyeli- ğin makro hedefler arasında ol- duğu kaydedilerek şöyle denildi. "AB üyeleriyle mukayese edil- diğimizde, tanmsal üretim açı- sından gerilerde kaldığımız gö- rülmektedir. Bitkisel verimlili- ğimiz Avrupa'daki ortalama- nın yarısı kâdardır. Bunun da başlıca nedenlerinden birisi, ortaJama işletme büyüklüğü- nûn birlik ülkeleri ortalaması- nın yaklaşık 1/3'ii kadar olma- sından ve aynca işlermelerimi- zin çok parçalı ve dağınık ol- masından Ûeri gelmektedir. Makineli tanm, gübreleme, ilaçlama, sulama, kaliteli to- humluk, teşvikler vb. girdilere rağmen işlermelerimizin çoğu ancak geçimlik üretim yapabi- leceksevıyelere düşmüştür. Uz- manlaşmış mal üretimi ve ta- nmsal üretim artışı için tanm işletmelerimizin ortalama bü- y iikJüğunü hızla Avnıpa orta- lamasına yakiaştırmanıız ge- rekmektedir.Türk tanmını ya- pısal olarakAB normlarına ge- tinnenin yolu da kuru ve sulu tüm işlenebilir alanlarda arazi toplulaştırmasımn yapılması ve işletmelerin daha sonra par- çalanmasını engelleyecek Me- deni Kanun çerçevesinde yasal önlemlerin alınmasından geç- mektedir." Tanm Bakanhğı 'nın yazısında az topraklı ve topraksız çiftçiye toprak dağıtımı uygulamasına son verihnesine gerekçe olarak da şu savlar ileri sürüldü: "Hazine arazilerinin toprak- sız ya da az topraklı çiftçilere dağıtımı esnasmda bir taraftan toplulaştınlan, müşterekliliği giderilerek tek parça haline ge- ririlen araziler norm dahilinde (111. sınıfta suiuda yaklaşık 40 dekar, kuruda 200 dekar) tek- rar bölünerek, çiftçilik konu- sunda bilgi birikimi, deneyimi bulunmayan. harta tarlavı süre- cek, tohum. ilaç ve gübre ala- cak, atacak maddi imkânı ol- mayan, gerekse yeterli alet ve ekipınanı olmayan kişilere çift- çilik yapmak üzere dağıtümak zorunda kalınmakta. işletme büyüklüğü azaltıldığı gibi çift- çi sayısı arttınlmaktadır. Bu durum arazi parçalanmasını arttırarak, Avnıpa Biru'ği mü- zakereleri kapsamında karşı- mıza en önemli olumsuzluklar- dan biri olarak çıkacak ve gide- rilmesi büyük zaman, emek ve maddi kaynakgerektireeekrir." Hazine arazilerinin kullanan- lara satışıylabirtürtoplulaştırma hizmetinin devletçe hiçbir yatı- nm yapmadan sağlanmış olduğu ifade edilen aynı yazıda, "Bu sa- yede, yüiardır tanmla uğraşan bilgi ve donanım açısından ye- terli kişilerin çiftçiiiğe devam etmesiyle tarımda işletme bü- yüklüğü arttınlmış, çiftçi sayı- sı azaltılmış ve Avrupa Birliği çiftçileriyle rekabet etme sansı yaratılmış olacaktır" denildi. Yazıda 4070 sayılı Hazine'ye Ait TanmArazilerinin Satışı Hakkın- daki Kanun'un Tanm Reformu Genel Müdürlüğü'nün uygulama bölgelerinde uygulanmadığı za- man anayasanın eşitlik ilkesine de uyulmadığı iddia edilerek "Birfoirine komşu iki köy bel- de ya da ilçenin harta ilin biri- sinde dileven kullandığı Hazine arazisini sarın alabilirken, di- ğer komşu köydeki kişi, kullan- dığı Hazine arazisini sarın ala- mamakta, bunun yanı sıra ge- çim kaynağı olan arazisi elin- den alınarak dağıtımda hak sa- hibi olan diğer bir kişiye veri- lerek köy içinde husumet yara- tılmakta, sosyal huzursuzluğa sebep olunmaktadır" denildi. Uygulamaya ilişkin görüşleri- ni Gumhuriyet'e açıkJayan Hari- ta ve Kadastro Mühendisleri Odası Başkam Höseyin Ülkü, Başbakan'ın ülkeyi pazarlamaya ilişkin sözlerini anımsatarak "Avrupa Birliği müzakereleri- nin daha başında müzakerenin faturasını topraksız ya da az topraklı köylüye çıkarmanız da Türkiye'yi pazarlama görevi- niz içinde mi? AKP iktidan fa- kir köylünün toprak sahibi ol- masını oniara layık görmediği- ni mi kanıthyor Sayın Başba- kan" diye sordu. Ulkü, "Guney- doğu'da ölüsünü gömecek top- rağı bile olmayan köylünün toprak edinme hakkı Başba- kan'ın aklının ucundan bile geçmiyor" diye konuştu. G U N D E M MLSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada toplandı. Sorunu masaya yatırdı. Tüm taraflar, SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'ndan oluşan sosyal güvenlik sisteminde köklü bir değişiklik ya- pılması gerektiği görüşünde birleşti. İş, nasıl ya- pılması gerektiğine gelince, görüşler çatallandı. önce bugünkü durumu sütuna yatıralım... 1 - Bağ-Kur ve SSK emeklilerinin maaşları orta- lama yaşam standartlannın altında... 2- Sosyal güvenlik kurumlarının açığı 23 katril- yon lirayı buldu. Bütçe açığının önemli bir kalemi- ni bu oluşturuyor. 3- Emekli maaşları arasındaki uçurum sosyal devlet kavramının rafa kalktığını gösteriyor. Hükümet sorunlann buraya kadar olanını masa- ya koyuyor, sonra da arkasına IMF'yi alıp çözüm aramaya girişiyor. • • • Yukandaki 3 şıkkın altına eklenmesi gereken 2 şık şu: 4- Sosyal güvenlik sisteminin sağlıklı işlemesi için 1 emekliye karşılık 5 prim ödeyen olması ge- rekiyor. Türkiye'de, 1 emekliye karşılık sadece 1.5 prim ödeyen var. 5- Kayıt dışı çahşanlann oranı kayıttakileri yaka- ladı. Kimi sektörlerde geçti bile. Hükümet son iki şıkkın üzerine gitmeye yanaş- mıyor. Başbakan'ın sosyal güvenlik reformu diye sunduğu metinden sızanlardan anladığımız kada- nyla şunu hedefliyor: Prim verene daha da yüklenmek! Bu, kovanın altındaki deliği kapatmadan, üstten daha fazla su doldurmaya, yanlannı sağlamlaştır- maya benziyor. Gerçek kara delik, kayıt dışılık. Görünen o ki, prim miktan, emeklilik için gerek- li çalışma günü sayısı arrtırılacak. Üç kurum bir araya getirilip az alan çok alan harmanlanacak. Sonra da bu durum "ctevreform"diyesunulacak. Reform neyi getirecek? Daha fazla kayıt dışılığı. Kabul etsek de etmesek de toplumsal yaşamın bir kuralı var: Zorunluluklar, yasakları meşru kılar! Pek çok küçük işletme, bu primleri ödersem, bu yükümlülüklerin altına girersem batarım, ayakta kalmam için bu şart deyip kayıt dışılığa sarılacak. • • • Sosyal güvenlik reformu, IMF'nin olmazsa ol- mazlarından biri. Hükümet her IMF denetiminde ne yapıp edip biraz daha süre alıyor. Son süre şu- bat ayına dek. AKP, medya ile birlikte kamuoyu oluşturup sis- temin çöktüğünü, yeniliğin şart olduğunu kabul et- tirmeye çalışıyor. Bunu başardıktan sonra kendi kafasındaki IMF onaylı çözümü gündeme getire- cek. Çahşanlar buna tepki gösterirse, "Değişikli- ğin şart olduğunu sizde söylemiyormuydunuz" di- ye soracak. Bu alanda yatınm yapan özel sektör kuruluşla- rı sorunun çözümüne katkı yapacak büyüklükte değil. Olması da çok zor. Temel çözüm, kayıt dı- şılığı olabildiğince azaltmak. Bu da hükümetin işi- ne gelmiyor... Seçim zamanı ne yapacağım diye düşünüyor. İş yine bireysel emeklilikle "birey"se\ emeklilik arasında düğümleniyor. ankcuma cumhuriyetcom.tr DSP GENEL BAŞKANI SEZER: Yerel yönetime devir yeni sorunlar yaratır ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, "Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun (SHÇEK), kadrolaşma ve kayırmacılıktan tümüyle anndınlması" gerektiğini söyledi. Sezer, dün yaptığı yazılı açıklamada, Malarya Çocuk Yu- vası'ndaki olaylar gerekçe gösterilerek sosyal hiziner kühımlannın yerel yonetunlere devre- dileceği \e buralarda verilen hizmetin özelleş- tirileceginin açıklandığına dikkat çekti. Sosyal hizmetlerin yerel yönetimlere devredilmesinin, sorunlan daha da ağırlaştıracağuu vurgulayan Sezer, "Böyle bir uygulama daha önce de- nendi, başarılı sonuç alınamadığı için mer- kezi sisteme dönüldü" dedi. 'Tarikatlaruı etkisi altına girer' Sezer, sosyal hizmet kuruluşlannın yerel yöne- timlere devTİ halinde. bu hizmetin her il ve il- çede farkh standartta, öncelikle belediyenin si- yasal kimliği doğrultusunda yürütülmesüıin söz konusu olacağını kaydetti. Sezer, devir ha- linde, nitelikli personel istihdamının olanaksız hale geleceğine dikkat çekerken birçok yerde yurtlann, yerel etkinliği bulunan cemaatlerin ve tarikatlann etkisi altma girme tehlikesiyle kar- şı karşıya kalacağuıuı da altını çizdi. 'Oda tipi yerleşim uvgulanmair Sezer, şunlan dedi: "Malatya Çocuk Yuva- sı'nda yaşanan olay gösterdi ki, sorunun te- melinde mesleki bilgiye, btlime ve akla olan inançsızbk, kayırmacılık ve kadroculuk, ba- şıboşluk ve denetimsizlik yarmaktadır. En acil sorun, yurt düzeyindeid çocuk yovala- nnda konuyla ilgili eğitim almış kişilerin sü- rekli kadrolarda istihdamının sağlanması ve çocuklann sevgisiz ellerden kurtanlması- dır. SHÇEK, tümüyle kadrolaşmadan ka- yırmacılıktan arındınlmalıdır. Korunmaya mubtaç çocuklar, gerekli destek verilmek su- retiyle öncelikle ailelerin yanında koruma altına alınmalıdır. Oda tipi yerleşim uygula- nıası hızla yaygınlaştınlmalıdır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle