23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 KASIM 2005 CUMA 12 EKONOMÎ 2002 yılından bu yana özelleştirmeden elde edilen 4.6 katrilyon liralık gelire karşılık, 3.1 katrilyon liralık gider var ÖÖzelleştirmenin gerçek yüzü Sinan Vardar: TÜRSAB'a demokrasi CİHANÖZCAN Türk tunzminin önde gelen ve de- neyımli isimlerinden Sinan Vardar 30 yılın verdiği deneyimle Türkiye Seyahat Acentalan Birliği (TÜR- SAB) başkanlığına aday oldu. Beşiktaş Kulübü Yönetim Kuru- lu'nda da görev alan Vardar, TÜR- SAB adayhğı için yoğun baskı altın- da kaldığını ve 20 günlük bır incele- me sonucunda adaylığını açıkladıgı- nı söyledi. Vardar, sorunlan masaya yatırdıklannda gördükleri en büyük eksikliğin kurum içindeki demokra- tik yapının olmayışının gözler önüne serildiğini belirtti, Vardar, "Kıınnn- da tam anlamıyla bir tek adam anla- yışı hâkim. Oysa ki AB'ye uyum süre- cinde dünyanın ve Türkiye'nin aydın- hkyuzüturizmdeböylegenşmelergö- rünceben de aday oİmaya karar ver- dim. Özeflikle Bölgesel Yürütme Ku- ruDan (BYK) tamamen devre dışı t*- rakünuşve pasifize edflmiş durumda" dedi. Sinan Vardar şöyle konujtu: "Bir başka dikkat çekki nokta TÜR- SAB'a ait bir vaktf dururken hiçbir ûyeye danışılmadan keyfi şirketier ku- rularak ticari faali) eder içine girilme- sL Oysa ki bunun için genel kurul ka- ran ohnasıgerekti. Kurulan bu şirket- lerebaktiğunızda hemen hepsinde be- lirli kişilerin ortak olduğunu görüyo- ruz. Kimi isimlerin, savcüık tarann- dan incelemeye ahnmış, yargı sürecin- de isimler ohnası da dikkat çekkL" DÜNYA BANKASI Çin 'e tahmin dayanmıyor PEKtS (AA) - Dünya Bankası'nın tahmınlerine göre Çin ekonomısi bu yıl yüzde 9.3, gelecek yıl ise yüzde 8.7 bü- yüyecek. Bu yıl Çin ile ilgili üçüncü kez tahmin yayunlayan Dünya Bankası, kuvvetli iç talebe ve artan ihracata da- yanarak, nisan aymda Çin ekonomisinin yüzde 8.3, ağustos ayında da yüzde 9 bü- yüyeceği tahmininde bulunmuştu. Bankanın raporunda beklenenden güçlü olan iç talebin artmaya devam edeceği ve düşük enflasyonun devam etmesininbeklendiği kaydedildi. Çin'in merkez bankası olan Halk Bankası'nın araştuma bürosu genel müdürü Tang Şû, Çin para binıııi vuanın kısa vadede daha güçlü baskı altında olacağını ve temmuz ayında yapılan revelüasyonun ülkenin artan döviz rezervini etkileme- diğini kaydetti. Tang, yabancı basına yapüğı açıklamada, Çin'in aşın büyü- yen sektörlerdeki yaünmlan kısarak bü- yümeyi sürdürdüğü yumuşak inişi ger- çekleştirdiğini ileri sürdü.Yüzde 9'luk büyümenin makul olduğunu savunan Tang, kısa vadede deflasyon bekleme- diklerini ve gelecek yıl için iyimser ol- duklanm kaydetti. ANKARA (AA) - Özelleştirmede 2002 yılından bu yılın temmuz ayı sonuna kadar toplam 4.6 katrilyon lıra gelir elde edilirken aym sürede özelleştirme gideri 3.1 katrilyon lira olarak gerçekleşti. Maliye Bakanlığrmn 2006 yılı Bütçe Gerekçesi verilerme dayanarak yaptığı hesaplamalara göre, özelleştirmede danışmanlık fırmalanna (genel danışmanlık dahil) toplam 7 triryon 952 milyar 863.8 milyon lira, ilan ve reklamlara da (genel tamtım dahil) 16 trilyon 377 milyar 74.6 milyon lira ödeme yapıldı. Özelleştirme tdaresi Başkanlığı • Özelleştirme için sadece danışmanlık firmalanna 7.9 trilyon, ilan ve reklamlara da 16.3 trilyon lira harcandı. Özelleştirme nedeniyle işsiz kalan personele 47 trilyon liranın üzerinde ödeme yapıldı. taraftndan gerçekleşririlen özelleştirme sonrasında bu kuruluşlardaki personele iş kaybı tazminatı olarak, 2002 yıündan bu yılın temmuz ayına kadar geçen sürede toplam 47 trilyon 122 milyar 410.7 milyon lira ödendi. Getirdiğini götûrdû Aynı dönemde, özelleştirme çalışmalannda tercüme ve fotoğraf gideri olarak toplam 908 milyon 122 bin lira, ulaşıma 1 milyar 136 milyon 226 bin lira, sosyal yardım zammma 3 trilyon 27 mih/ar 75.9 milyon lira, özelleştirme sonrası personel giderine 43 trilyon 31 milyar 178.6 milyon Iira, emekli olanlara ödenen yüzde 30 ek emekli ikramiyesi gideri olarak 20 trilyon 42 milyar 700 milyon lira harcandı. özelleştirme Idaresi'nce gerçekleştirilen satışlann maliyeti ise 2002 yılından bu yılın temmuz ayı sonuna kadar toplam 864 trilyon 185 milyar 272.1 milyon lıra olarak gerçekleşti. Idarece yapılan satış iskontosu gideri aynı dönem itibanyla toplam 65 trilyon 880.3 milyar lira, özelleştirme giderlen 139 triryon 578 milyar 767.7 milyon lira, faaliyet ile ilgili diğer giderler toplam 8 trilyon 305 milyar 716 milyon lira, uzun vadeli borçlanma faiz giderlen 1 katnlyon 564 trilyon 424 mılyar 580.8 milyon lira, uzun vadeli borçlanma kur farkı giden 218 trilyon 658 milyar 334.6 milyon lira olarak gerçekleşti. Prof. Garelli küresel rekabette eğitimin en belirleyici unsur olduğunu söyledi Rekabette hırs önemlidir ÖZLEMYÜZAK "Kimin hırsı ve tutkusu daha yüksekse rekabette üs- tünlük onun eündedir" di- yen Profesör Stephane Ga- relli, küreselleşmenin bugün geldiği noktada gelişmiş ül- kelerin, ellerinde olanı ko- ruma ve kaybetmeme hır- sı, gelişmekte olan ülke- lerin ise başarma ve ken- dilerine yeni açılımlarya- ratma hırsı, tutkusu peşin- de olduğunu söyledi. Eski Dünya Ekonomi Forumu başkanlanndan, Dünya Rekabet Yıllığı Direktörü ve Isviçre Lozan Üniversite- si'nde halen ders veren Profesör Stephane Ga- relli, telefon ile yaptığımızrö- • Eski Dünya Ekonomi Forumu başkanlanndan, Dünya Rekabet Yılhğı Direktörü Profesör Garelli, küreselleşmenin bugün geldiği noktada gelişmiş ülkelerin ellerinde olanı koruma ve kaybetmeme hırsı, gelişmekte olan ülkelerin ise başarma ve kendilerine yeni açılımlar yaratma hırsı, tutkusu peşinde olduğunu söyledi. portajda küresel rekabette eğitimin en belirleyici unsur olduğunu kaydetti. -1999 >ıtada Türkrye'yege- hp bir konferans verdiniz. Bu yd da 14. Uhısal KaUte Kong- resi'nin özel ofurumunda ko- nuşmacdardan birisiniz. Kü- resel rekabet açtsından Tür- Idye'yi nasü bir gelecek bekli- yor? - Türkiye'nin son derece güçlü bir potansiyelinin oldu- ğu bir gerçek. Eğer elindekı kaynaklan iyi kullanabilirse önünde önemli fırsatlar var. Ancak bunun için yapması gereken önemli ödevler de bulunuyor. Bunlann içinde en önemlisi eğitim. Bilgi tekno- lojılerinin her geçen gün da- ha önem kazandığı bir dün- yada eğitim, küresel rekabet- te olmazsa olmaz koşul olarak ortaya çıkıyor. Türkiye'de iş- sizlik çok yüksek. Ozellikle genç nüfusun eğitilmesi ve is- tihdamın arttınlması şart. Alt- yapı yatırımlanna öncelık ve- rilmesi de önem kazanıyor. Altyapı derken teknolojik alt- yapıyı, telekom ve bilişim alt- yapısuu da işin içine katıyo- rum tabii ki... Bir de Türki- DEUTSCHE TELEKOM 32 BlN KtŞtYÎ IŞTEN ÇIKARACAK Almanya'nın telekom mağdurlan FRANKFURT (Cumhurryet Bürosu) - Alman telekom şirketi gelecek 3 yıl içinde 32 bin kişiyi ışten çıkaracak. Şirket tarafından Bonn kentinde yapılan açıklamada, ozellikle büyük rekabetten dolayı yıllardan bu yana zarar eden T-Com biriminden çok sayıda kişuün işten çıkanlacağı bildirildi. Açıklamada, söz konusu süre içinde yeni birimler için 6 bin kişinin de işe alınacağı, tasarruf amacıyla kararlaştınlan programın masraflannın da yaklaşık 3.3 milyar Avro olacağı kaydedildi. ye'nın, orta ölçekli işletmele- rinin gehşimine özel önem vermesi gerekiyor. Büyük ve güçlü firmalannız var. Aynca küçük şirketlenniz de var. Ama ihracat potansiyeli olan orta ölçekli işletmelerin eko- nomide oynadığı rolü göz ar- dı etmemek gerekiyor. - Geleceğe yöneKk bir öngö- rü yapacak ohırsak, örneğm 2020 yılına gehndiğuide ülke- ler arasında rekabetsel üstün- lükte en belhieyici faktörler neler olacak? Hangi ülkeler ön plana çıkacak? - Öncelüde Çin, dünya eko- nomisinde en belirleyici ülke olacak. Bu kaçınılmaz. Arka- sından Hindistan geliyor. Çin kadar olmasa da geleceğin en önemli yükselen değerlerin- den. ABD yine lider güçler- den bin olarak kalacak. An- cak şu anda rekabet açısrndan en güçlü ül- ke olmasına karşın ga- rip bir durumla karşı karşıya. Gayri safi yur- tiçi hasılasımn yüzde 4'üne ulaşan bütçe açı- ğı ve doların giderek zayıflıyor olması. bu ülkenin önündeki ciddi engeller... - Peki, günümüzde küresel rekabetin adil olarak yapüdığına ina- myor musunuz? - Adil mı? Bakın ben, belırlenen ulusla- rarası kurallar çerçeve- suıde yapılan bır reka- betin tarafiara önemli fırsatlar yaratabilece- ğine inanan bir kişi- yim. Tabii iyı ve akılcı davranıldığı koşullar- da... Bugün bilgiye en- şım en önemli faktör- lerden biri. Bunu. iyi kullanan kazanıyor. Gelişmekte olan kimi ülkelerde, Asya ve La- tin Amerika ülkelenn- de bunun örneklerini görüyoruz. Bu başan- nın ucıi7 isgücü Ü7eri- YORUM ÖZTİN AKGÜÇ Türkiye Ekonomisi Nasıl Büyüyecek? Bırakın kalkınmayı, birekonominin sürekli büyü- yebilmesi için tasarruflann oluşması, bu tasarruf- lann, birikimlerin, ekonomik, toplumsal ve kültürel açılardan öncelikli olanlarda kullanılması gerekir. Tasarruf hacminden daha çok bunlann kullanımı, yönlendirilmesi önem taşır. Ülkemizde hem iç tasarnrflar yetersizdir, olması gereken düzeyde degildir, hem de kötü, gösteriş- çı, belli çevrelere çıkar sağlayacak biçimde kulla- nılmaktadır. Bir ekonomide, bir toplumda yapısal değişim, iki-üç kanun değiştirmekle, neye ve kim- lere hizmet ettiği pek belh olmayan sözde özerk ku- rum oluşturmakla, bir-iki dış odağın sırt sıvazlama- sıyla, nutuk atmakla, övgü düzmekle olmaz. Ger- çekten, üretim yapısını, bakış açısını değiştirecek, eğitim, kültürdüzeyini yüksettecekyatırımlaria, ge- lişmeye yönelik harcamalarla gerçekleştirilir. Türkiye, üretim yapısını değiştirecek büyük ya- tırım projeleri gelıştırip uygulamadığı gıbi, mevcut büyük tesıslen de elden şu veya bu şekilde çıka- rıp, kaynaklan da savurganca, gösteriş amacıyla kullanmaktadır. Türkiye'de büyük projeler, yatınm- largerçekleştiren, gerçekleştirebilecek olanlar, bir şekilde yok edilmektedir. Türkiye'de özel kesimin, başlangıç dönemlerinde risk taşıyan, büyük boyut- lu finansman ve organizasyonu gerektiren, ger- çekten yapısal değişim sağlayacak, mali ve yöne- timsel gücü var mıdır? Gözlendiği kadanyla, bilan- çolara yansıdığı kadanyla yoktur. Yeni tesisler ku- racağına. özelleştirme sonucu kamunun tesisleri- ni edinme peşindedir. Dış aşılama, telkın, dayatma sonucu Türkiye 1980 sonrasında kamu sektörünü yok etmeye ça- lışmakta, en büyük başansını da (!) bu alanda gös- termektedir. Güçlü ulusal bir özel sektör de oluş- madığından, yapısal değişim doğuracak büyük projeleri kim gerçekleştirecek sorusu gündeme gelmektedir. Yanıt üstü kapalı ya da açık, yabancı sermaye olmaktadır. Godot'yu beklergibi, yaban- cı sermaye beklemekteyiz. Bu bağlamda iki soru- nun yanıtını aramalıyız. llki, yabancı sermaye gelir mi, ne boyutta gelir? Ikincisi, hangi alanlara gelir? İyimser bir yaklaşıma göre AB ile ilişkilerimiz mü- zakere süreci olumlu gelişirse, IMF önerilerine uyar, IMF yeşil ışık yakarsa, Türkiye'ye büyük boyutiu yabancı sermaye gelir. Bu senaryonun gerçekleş- tiğini, Türkiye'ye gerçekten yabancı sermayenin geleceğini varsayalım. Ikınci soru daha önemlidir. Yabancı sermaye Türkiye'de ekonomik ve toplum- sal değişim doğurabilecek büyük yatınmları ger- çekleştirir mi? Belirli öncelikli sektörtere doğrudan yabancı sermaye yatınmı yapılır mı? Türkiye'ye bir ölçüde yabancı sermaye geliyor. Bunun büyük bölümü sıcak para şeklinde, Türki- ye'deki finansal pazarlardaki yüksek getiriden ya- rarlanmak için. Aynca taşınmaz mal edinmek, lüks satış mağazaJan, bürolar, residence'larkurmakiçin gelen, gelecek sermaye de var. özelleştirmeden pay kapma amacıyla gelen yabancılar da gözleni- yor. Doğrudan yabancı sermaye yatınmlan olarak nitelendirilen ise daha çok, ticaret, bankacılık, si- gortacılık, taşıma gibi hizmet sektöründe yoğun- laşryor. Gerçekten üretimde yapısal değişim doğu- racak büyük yeni projeleri gerçekleştirmeye yöne- lik yabancı sermaye yatınmı yok. Bu tür yabancı yatınmlann yapılması için gerekçe de yok. Yaban- cı sermaye imalat sanayiine gelse bile, daha çok çevre sorunu, çevre kirliliği doğuran, dışsal mali- yeti yüksek alanlara ve/veya niteliksiz emek yoğun üretimin yapıldığı alanlara gelir. Kaldı ki yabancı sermaye yatınmlan, bırakın politik baskılan, gele- cekte kâr transferi, sermaye aktanmı gibi ekono- mik yükümlülükler de getirir. Türkiye 1980'den bu yana dış dayatmalı sözde liberal pol'ıtikalar ızliyor. Bu politikalarta hangi sa- rununu çözdü? Ekonomik atılım yapabildi mi? Fır- satlardan yararlanan bazı işadamlan, varlıklı gözü- ken çoğu borçlu batık medya patronlan, bundan pay alan yazar-çizer takımı türetti. Türkiye'nin, öncelikli sektörieri belirleyecek, kay- naklan öncelikli sektöriere yönlendirecek, ekono- mide değişim doğuracak büyük projelerle destek- lenen bir planlamaya ve buna inanan, gerçekleş- tirme kapasıtesi, gücü olan lideriere gereksinimi var. Dış güçler ve yerii işbirlikçiler buna izin verir- ler mi? Büyük gürültü koparacaklanna, şamata ya- pacaklanna, aba altından sopa göstermeye, sara- kaya almaya çalışacaklanna kuşku yok. Siz, inanıyorsanız, savaşımı göze alabiliyorsanız, özveri gösterebiliyorsanız, zor da olsa bir ölçüde başan kazanabilirsıniz. Sol eksende birleşelim ça- balan, girişimleri var. Bu bağlamda ana konulardan biri de Türkiye'nin nasıl büyüyeceğı, planlamave kamu girişimciliğinin yerinin ne olacağıdır. Genel laflardan çok somuta inme herhalde gerekli. IBU kongresi Türkiye'de Dünya ekonomisi tehdit altında MANÎLA (AA) - Asya Kalkınma Bankası (AKB) kuş gribinin yayılma- sının ekonomik faturasının ağır olaca- ğını bildirdi. AKB'nin konuyla ilgili ra- porunda, insanlara bulaşan bir kuş gri- bi salgını çıkması durumunda Asya ekonomilerinin 283 milyar dolarlık za- rar göreceği ve dünya ekonomisinin durgunluga girebileceği uyansı yapıldı. Raporda, görece sınırlı bir salgının bile, Asya ülkelerinde tüketim, yannm ve ticaret üzerinde ağır sonuçlannın olacağı belirtilirken muhtemel bir sal- gında en ağır zaran ihracata dayanan ekonomileriyle Hong Kong ve Singa- pur'un göreceği ifade edildi. AKB'nin tahminlerine göre, insanlara bulaşan olası bir kuş gribi salgınının çıkması durumunda, gelecek yıl Asya bölgesin- de toplam gayri safi yurtiçi hasıla (GSY1H) yüzde 6.5 gerileyecek. Sal- gın, küresel GSYÎH'de yol açacağı azalmanın da yüzde 0.6'yı bulabileceğı kaydediliyor. ne kurulu olduğu söy- leniyor. Bu tam olarak doğru değil. Bu ülke- lere beyin gücü akıyor. High tech, Ar-Ge ve büışim teknolojilerinin merkezi haline geliyor- lar. Demek ki en başta vurguladığım gibi, eği- timin önemi her açıdan kanıtlanmış oluyor. • ANKARA (AA) - Uluslararası Karayolu Taşımacılıgı Birliği'nin (IRU) 2 yılda bir gerçekleştirdiği dünya kongresinin 31'incısinin, 15-18 Mayıs 2008 tarihleri arasında Istanbul'da yapılacağı bildınldi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, kongrenin gerek Türkiye'nin gerekse Uluslararası Karayolu Taşımacılıgı sektöründe Türkiye"nın gelişmiş ve geniş bir fıloya sahıp lider ülke konumunun dünya çapında tanıtımı açısından oldukça önem taşıdığını belirtti. ATASAY ÇİN'DE TAKI ÜRETECEK Atasay Kuyumculuk, çoğunluğu franchising olmak üzere 2007yılı sonuna kadar yurtdışında 100 yeni mağaza açacak. Yurtdışındaki ilk fabnkasını ucıız işgücü nedeniyle Çin de kuran şirket, önümüzdeki dönemde altın ve gümüş takı üretiminin büyük bölümünü Çin 'e kaydıracak, türkiye 'de ise yeni başladığı pırlanta üretımine yoğunlaşacak. Atasay Kuyumculuk Üst Yöneticisi (CEO) Cıhan Kamer, geçen yıl 120 milyon dolar olarak gerçekleşen ihracatın, buyıl 160 milyon dolara, 5-6 yıl sonra ise 1 milyar dolara çıkmasım planladıklarını bildirdi. DİZAYN'DAN YATIRIM ATAĞI TURK YATINA ULUSLARARASI ÖDÜL Dizayn Grup, 20 milyon dolarlıkyatınmla ilk yurtdışı yatırımını Azerbaycan da gerçekleştirıyor. Dizayn Grup Yönetim Kurulu Başkanı îbrahim Mır Mahmutoğullan, Azerbaycan 'ın en büyükyatırımlarından birini hayata geçireceklerini ve 3 yıllık planlamanın üçte birlik kısmını tamamladıklannı söyledi. Mahmutoğullan, Dizayn Grup olarak kan, nem, gaz, petrol, ısı gibi bütün taşınabilirlere yönelik teknolojiler geliştırdiklerini belirterekyıllık net cironun yüzde 4 'ünü Ar-Ge 'ye ayırdıklarını ve 64 adet patente sahip olduklannı söyledi. Antalya Serbest Bölgesi 'nde, Türk işçı ve mühendisının el emeğıyle üretılen, okyanusları aşabılecek ve dalgalara karşı koyacak güçte yapılan "Blues Seas " adlı lüks yatın, dünyanm en büyükyat „. pazarı olarak bılinen Monoca Uluslararası BoatShow Fuarı 'nda. kendi sınıfinda, dünyanın en iyi üçüncü yatı seçildiği bildirildi. Karadeniz takasından esınlenerek yapılan vatın 28 metre uzunluğunda " olduğunu belirten Antalya Serbest Bölge Genel Müdürü Fikri Bayhan, f yatın 3-4 milyon Avro 'ya ' mal olduğunu söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle