Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 KASIM 2005 CUMA
12 EKONOMÎ
2002 yılından bu yana özelleştirmeden elde edilen 4.6 katrilyon liralık gelire karşılık, 3.1 katrilyon liralık gider var
ÖÖzelleştirmenin gerçek yüzü
Sinan Vardar:
TÜRSAB'a
demokrasi
CİHANÖZCAN
Türk tunzminin önde gelen ve de-
neyımli isimlerinden Sinan Vardar
30 yılın verdiği deneyimle Türkiye
Seyahat Acentalan Birliği (TÜR-
SAB) başkanlığına aday oldu.
Beşiktaş Kulübü Yönetim Kuru-
lu'nda da görev alan Vardar, TÜR-
SAB adayhğı için yoğun baskı altın-
da kaldığını ve 20 günlük bır incele-
me sonucunda adaylığını açıkladıgı-
nı söyledi. Vardar, sorunlan masaya
yatırdıklannda gördükleri en büyük
eksikliğin kurum içindeki demokra-
tik yapının olmayışının gözler önüne
serildiğini belirtti, Vardar, "Kıınnn-
da tam anlamıyla bir tek adam anla-
yışı hâkim. Oysa ki AB'ye uyum süre-
cinde dünyanın ve Türkiye'nin aydın-
hkyuzüturizmdeböylegenşmelergö-
rünceben de aday oİmaya karar ver-
dim. Özeflikle Bölgesel Yürütme Ku-
ruDan (BYK) tamamen devre dışı t*-
rakünuşve pasifize edflmiş durumda"
dedi. Sinan Vardar şöyle konujtu:
"Bir başka dikkat çekki nokta TÜR-
SAB'a ait bir vaktf dururken hiçbir
ûyeye danışılmadan keyfi şirketier ku-
rularak ticari faali) eder içine girilme-
sL Oysa ki bunun için genel kurul ka-
ran ohnasıgerekti. Kurulan bu şirket-
lerebaktiğunızda hemen hepsinde be-
lirli kişilerin ortak olduğunu görüyo-
ruz. Kimi isimlerin, savcüık tarann-
dan incelemeye ahnmış, yargı sürecin-
de isimler ohnası da dikkat çekkL"
DÜNYA BANKASI
Çin 'e tahmin
dayanmıyor
PEKtS (AA) - Dünya Bankası'nın
tahmınlerine göre Çin ekonomısi bu yıl
yüzde 9.3, gelecek yıl ise yüzde 8.7 bü-
yüyecek. Bu yıl Çin ile ilgili üçüncü kez
tahmin yayunlayan Dünya Bankası,
kuvvetli iç talebe ve artan ihracata da-
yanarak, nisan aymda Çin ekonomisinin
yüzde 8.3, ağustos ayında da yüzde 9 bü-
yüyeceği tahmininde bulunmuştu.
Bankanın raporunda beklenenden
güçlü olan iç talebin artmaya devam
edeceği ve düşük enflasyonun devam
etmesininbeklendiği kaydedildi. Çin'in
merkez bankası olan Halk Bankası'nın
araştuma bürosu genel müdürü Tang
Şû, Çin para binıııi vuanın kısa vadede
daha güçlü baskı altında olacağını ve
temmuz ayında yapılan revelüasyonun
ülkenin artan döviz rezervini etkileme-
diğini kaydetti. Tang, yabancı basına
yapüğı açıklamada, Çin'in aşın büyü-
yen sektörlerdeki yaünmlan kısarak bü-
yümeyi sürdürdüğü yumuşak inişi ger-
çekleştirdiğini ileri sürdü.Yüzde 9'luk
büyümenin makul olduğunu savunan
Tang, kısa vadede deflasyon bekleme-
diklerini ve gelecek yıl için iyimser ol-
duklanm kaydetti.
ANKARA (AA) - Özelleştirmede
2002 yılından bu yılın temmuz
ayı sonuna kadar toplam 4.6
katrilyon lıra gelir elde edilirken
aym sürede özelleştirme gideri
3.1 katrilyon lira olarak
gerçekleşti. Maliye Bakanlığrmn
2006 yılı Bütçe Gerekçesi
verilerme dayanarak yaptığı
hesaplamalara göre,
özelleştirmede danışmanlık
fırmalanna (genel danışmanlık
dahil) toplam 7 triryon 952
milyar 863.8 milyon lira, ilan ve
reklamlara da (genel tamtım
dahil) 16 trilyon 377 milyar 74.6
milyon lira ödeme yapıldı.
Özelleştirme tdaresi Başkanlığı
• Özelleştirme için sadece danışmanlık firmalanna 7.9
trilyon, ilan ve reklamlara da 16.3 trilyon lira harcandı.
Özelleştirme nedeniyle işsiz kalan personele 47 trilyon liranın
üzerinde ödeme yapıldı.
taraftndan gerçekleşririlen
özelleştirme sonrasında bu
kuruluşlardaki personele iş kaybı
tazminatı olarak, 2002 yıündan
bu yılın temmuz ayına kadar
geçen sürede toplam 47 trilyon
122 milyar 410.7 milyon lira
ödendi.
Getirdiğini götûrdû
Aynı dönemde, özelleştirme
çalışmalannda tercüme ve
fotoğraf gideri olarak toplam 908
milyon 122 bin lira, ulaşıma 1
milyar 136 milyon 226 bin lira,
sosyal yardım zammma 3 trilyon
27 mih/ar 75.9 milyon lira,
özelleştirme sonrası personel
giderine 43 trilyon 31 milyar
178.6 milyon Iira, emekli
olanlara ödenen yüzde 30 ek
emekli ikramiyesi gideri olarak
20 trilyon 42 milyar 700 milyon
lira harcandı. özelleştirme
Idaresi'nce gerçekleştirilen
satışlann maliyeti ise 2002
yılından bu yılın temmuz ayı
sonuna kadar toplam 864 trilyon
185 milyar 272.1 milyon lıra
olarak gerçekleşti.
Idarece yapılan satış iskontosu
gideri aynı dönem itibanyla
toplam 65 trilyon 880.3 milyar
lira, özelleştirme giderlen 139
triryon 578 milyar 767.7 milyon
lira, faaliyet ile ilgili diğer
giderler toplam 8 trilyon 305
milyar 716 milyon lira, uzun
vadeli borçlanma faiz giderlen 1
katnlyon 564 trilyon 424 mılyar
580.8 milyon lira, uzun vadeli
borçlanma kur farkı giden 218
trilyon 658 milyar 334.6 milyon
lira olarak gerçekleşti.
Prof. Garelli küresel rekabette eğitimin en belirleyici unsur olduğunu söyledi
Rekabette hırs önemlidir
ÖZLEMYÜZAK
"Kimin hırsı ve tutkusu
daha yüksekse rekabette üs-
tünlük onun eündedir" di-
yen Profesör Stephane Ga-
relli, küreselleşmenin bugün
geldiği noktada gelişmiş ül-
kelerin, ellerinde olanı ko-
ruma ve kaybetmeme hır-
sı, gelişmekte olan ülke-
lerin ise başarma ve ken-
dilerine yeni açılımlarya-
ratma hırsı, tutkusu peşin-
de olduğunu söyledi.
Eski Dünya Ekonomi
Forumu başkanlanndan,
Dünya Rekabet Yıllığı
Direktörü ve Isviçre
Lozan Üniversite-
si'nde halen ders veren
Profesör Stephane Ga-
relli, telefon ile
yaptığımızrö-
• Eski Dünya Ekonomi Forumu başkanlanndan, Dünya
Rekabet Yılhğı Direktörü Profesör Garelli,
küreselleşmenin bugün geldiği noktada gelişmiş ülkelerin
ellerinde olanı koruma ve kaybetmeme hırsı, gelişmekte
olan ülkelerin ise başarma ve kendilerine yeni açılımlar
yaratma hırsı, tutkusu peşinde olduğunu söyledi.
portajda küresel rekabette
eğitimin en belirleyici unsur
olduğunu kaydetti.
-1999 >ıtada Türkrye'yege-
hp bir konferans verdiniz. Bu
yd da 14. Uhısal KaUte Kong-
resi'nin özel ofurumunda ko-
nuşmacdardan birisiniz. Kü-
resel rekabet açtsından Tür-
Idye'yi nasü bir gelecek bekli-
yor?
- Türkiye'nin son derece
güçlü bir potansiyelinin oldu-
ğu bir gerçek. Eğer elindekı
kaynaklan iyi kullanabilirse
önünde önemli fırsatlar var.
Ancak bunun için yapması
gereken önemli ödevler de
bulunuyor. Bunlann içinde en
önemlisi eğitim. Bilgi tekno-
lojılerinin her geçen gün da-
ha önem kazandığı bir dün-
yada eğitim, küresel rekabet-
te olmazsa olmaz koşul olarak
ortaya çıkıyor. Türkiye'de iş-
sizlik çok yüksek. Ozellikle
genç nüfusun eğitilmesi ve is-
tihdamın arttınlması şart. Alt-
yapı yatırımlanna öncelık ve-
rilmesi de önem kazanıyor.
Altyapı derken teknolojik alt-
yapıyı, telekom ve bilişim alt-
yapısuu da işin içine katıyo-
rum tabii ki... Bir de Türki-
DEUTSCHE TELEKOM 32 BlN KtŞtYÎ IŞTEN ÇIKARACAK
Almanya'nın telekom mağdurlan
FRANKFURT
(Cumhurryet Bürosu) -
Alman telekom şirketi
gelecek 3 yıl içinde 32
bin kişiyi ışten
çıkaracak.
Şirket tarafından Bonn
kentinde yapılan
açıklamada, ozellikle
büyük rekabetten dolayı
yıllardan bu yana zarar
eden T-Com biriminden
çok sayıda kişuün işten
çıkanlacağı bildirildi.
Açıklamada, söz
konusu süre içinde yeni
birimler için 6 bin
kişinin de işe alınacağı,
tasarruf amacıyla
kararlaştınlan
programın masraflannın
da yaklaşık 3.3 milyar
Avro olacağı
kaydedildi.
ye'nın, orta ölçekli işletmele-
rinin gehşimine özel önem
vermesi gerekiyor. Büyük ve
güçlü firmalannız var. Aynca
küçük şirketlenniz de var.
Ama ihracat potansiyeli olan
orta ölçekli işletmelerin eko-
nomide oynadığı rolü göz ar-
dı etmemek gerekiyor.
- Geleceğe yöneKk bir öngö-
rü yapacak ohırsak, örneğm
2020 yılına gehndiğuide ülke-
ler arasında rekabetsel üstün-
lükte en belhieyici faktörler
neler olacak? Hangi ülkeler
ön plana çıkacak?
- Öncelüde Çin, dünya eko-
nomisinde en belirleyici ülke
olacak. Bu kaçınılmaz. Arka-
sından Hindistan geliyor. Çin
kadar olmasa da geleceğin en
önemli yükselen değerlerin-
den. ABD yine lider güçler-
den bin olarak kalacak. An-
cak şu anda rekabet
açısrndan en güçlü ül-
ke olmasına karşın ga-
rip bir durumla karşı
karşıya. Gayri safi yur-
tiçi hasılasımn yüzde
4'üne ulaşan bütçe açı-
ğı ve doların giderek
zayıflıyor olması. bu
ülkenin önündeki ciddi
engeller...
- Peki, günümüzde
küresel rekabetin adil
olarak yapüdığına ina-
myor musunuz?
- Adil mı? Bakın
ben, belırlenen ulusla-
rarası kurallar çerçeve-
suıde yapılan bır reka-
betin tarafiara önemli
fırsatlar yaratabilece-
ğine inanan bir kişi-
yim. Tabii iyı ve akılcı
davranıldığı koşullar-
da... Bugün bilgiye en-
şım en önemli faktör-
lerden biri. Bunu. iyi
kullanan kazanıyor.
Gelişmekte olan kimi
ülkelerde, Asya ve La-
tin Amerika ülkelenn-
de bunun örneklerini
görüyoruz. Bu başan-
nın ucıi7 isgücü Ü7eri-
YORUM
ÖZTİN AKGÜÇ
Türkiye Ekonomisi
Nasıl Büyüyecek?
Bırakın kalkınmayı, birekonominin sürekli büyü-
yebilmesi için tasarruflann oluşması, bu tasarruf-
lann, birikimlerin, ekonomik, toplumsal ve kültürel
açılardan öncelikli olanlarda kullanılması gerekir.
Tasarruf hacminden daha çok bunlann kullanımı,
yönlendirilmesi önem taşır.
Ülkemizde hem iç tasarnrflar yetersizdir, olması
gereken düzeyde degildir, hem de kötü, gösteriş-
çı, belli çevrelere çıkar sağlayacak biçimde kulla-
nılmaktadır. Bir ekonomide, bir toplumda yapısal
değişim, iki-üç kanun değiştirmekle, neye ve kim-
lere hizmet ettiği pek belh olmayan sözde özerk ku-
rum oluşturmakla, bir-iki dış odağın sırt sıvazlama-
sıyla, nutuk atmakla, övgü düzmekle olmaz. Ger-
çekten, üretim yapısını, bakış açısını değiştirecek,
eğitim, kültürdüzeyini yüksettecekyatırımlaria, ge-
lişmeye yönelik harcamalarla gerçekleştirilir.
Türkiye, üretim yapısını değiştirecek büyük ya-
tırım projeleri gelıştırip uygulamadığı gıbi, mevcut
büyük tesıslen de elden şu veya bu şekilde çıka-
rıp, kaynaklan da savurganca, gösteriş amacıyla
kullanmaktadır. Türkiye'de büyük projeler, yatınm-
largerçekleştiren, gerçekleştirebilecek olanlar, bir
şekilde yok edilmektedir. Türkiye'de özel kesimin,
başlangıç dönemlerinde risk taşıyan, büyük boyut-
lu finansman ve organizasyonu gerektiren, ger-
çekten yapısal değişim sağlayacak, mali ve yöne-
timsel gücü var mıdır? Gözlendiği kadanyla, bilan-
çolara yansıdığı kadanyla yoktur. Yeni tesisler ku-
racağına. özelleştirme sonucu kamunun tesisleri-
ni edinme peşindedir.
Dış aşılama, telkın, dayatma sonucu Türkiye
1980 sonrasında kamu sektörünü yok etmeye ça-
lışmakta, en büyük başansını da (!) bu alanda gös-
termektedir. Güçlü ulusal bir özel sektör de oluş-
madığından, yapısal değişim doğuracak büyük
projeleri kim gerçekleştirecek sorusu gündeme
gelmektedir. Yanıt üstü kapalı ya da açık, yabancı
sermaye olmaktadır. Godot'yu beklergibi, yaban-
cı sermaye beklemekteyiz. Bu bağlamda iki soru-
nun yanıtını aramalıyız. llki, yabancı sermaye gelir
mi, ne boyutta gelir? Ikincisi, hangi alanlara gelir?
İyimser bir yaklaşıma göre AB ile ilişkilerimiz mü-
zakere süreci olumlu gelişirse, IMF önerilerine uyar,
IMF yeşil ışık yakarsa, Türkiye'ye büyük boyutiu
yabancı sermaye gelir. Bu senaryonun gerçekleş-
tiğini, Türkiye'ye gerçekten yabancı sermayenin
geleceğini varsayalım. Ikınci soru daha önemlidir.
Yabancı sermaye Türkiye'de ekonomik ve toplum-
sal değişim doğurabilecek büyük yatınmları ger-
çekleştirir mi? Belirli öncelikli sektörtere doğrudan
yabancı sermaye yatınmı yapılır mı?
Türkiye'ye bir ölçüde yabancı sermaye geliyor.
Bunun büyük bölümü sıcak para şeklinde, Türki-
ye'deki finansal pazarlardaki yüksek getiriden ya-
rarlanmak için. Aynca taşınmaz mal edinmek, lüks
satış mağazaJan, bürolar, residence'larkurmakiçin
gelen, gelecek sermaye de var. özelleştirmeden
pay kapma amacıyla gelen yabancılar da gözleni-
yor. Doğrudan yabancı sermaye yatınmlan olarak
nitelendirilen ise daha çok, ticaret, bankacılık, si-
gortacılık, taşıma gibi hizmet sektöründe yoğun-
laşryor. Gerçekten üretimde yapısal değişim doğu-
racak büyük yeni projeleri gerçekleştirmeye yöne-
lik yabancı sermaye yatınmı yok. Bu tür yabancı
yatınmlann yapılması için gerekçe de yok. Yaban-
cı sermaye imalat sanayiine gelse bile, daha çok
çevre sorunu, çevre kirliliği doğuran, dışsal mali-
yeti yüksek alanlara ve/veya niteliksiz emek yoğun
üretimin yapıldığı alanlara gelir. Kaldı ki yabancı
sermaye yatınmlan, bırakın politik baskılan, gele-
cekte kâr transferi, sermaye aktanmı gibi ekono-
mik yükümlülükler de getirir.
Türkiye 1980'den bu yana dış dayatmalı sözde
liberal pol'ıtikalar ızliyor. Bu politikalarta hangi sa-
rununu çözdü? Ekonomik atılım yapabildi mi? Fır-
satlardan yararlanan bazı işadamlan, varlıklı gözü-
ken çoğu borçlu batık medya patronlan, bundan
pay alan yazar-çizer takımı türetti.
Türkiye'nin, öncelikli sektörieri belirleyecek, kay-
naklan öncelikli sektöriere yönlendirecek, ekono-
mide değişim doğuracak büyük projelerle destek-
lenen bir planlamaya ve buna inanan, gerçekleş-
tirme kapasıtesi, gücü olan lideriere gereksinimi
var. Dış güçler ve yerii işbirlikçiler buna izin verir-
ler mi? Büyük gürültü koparacaklanna, şamata ya-
pacaklanna, aba altından sopa göstermeye, sara-
kaya almaya çalışacaklanna kuşku yok.
Siz, inanıyorsanız, savaşımı göze alabiliyorsanız,
özveri gösterebiliyorsanız, zor da olsa bir ölçüde
başan kazanabilirsıniz. Sol eksende birleşelim ça-
balan, girişimleri var. Bu bağlamda ana konulardan
biri de Türkiye'nin nasıl büyüyeceğı, planlamave
kamu girişimciliğinin yerinin ne olacağıdır. Genel
laflardan çok somuta inme herhalde gerekli.
IBU kongresi Türkiye'de
Dünya ekonomisi tehdit altında
MANÎLA (AA) - Asya Kalkınma
Bankası (AKB) kuş gribinin yayılma-
sının ekonomik faturasının ağır olaca-
ğını bildirdi. AKB'nin konuyla ilgili ra-
porunda, insanlara bulaşan bir kuş gri-
bi salgını çıkması durumunda Asya
ekonomilerinin 283 milyar dolarlık za-
rar göreceği ve dünya ekonomisinin
durgunluga girebileceği uyansı yapıldı.
Raporda, görece sınırlı bir salgının
bile, Asya ülkelerinde tüketim, yannm
ve ticaret üzerinde ağır sonuçlannın
olacağı belirtilirken muhtemel bir sal-
gında en ağır zaran ihracata dayanan
ekonomileriyle Hong Kong ve Singa-
pur'un göreceği ifade edildi. AKB'nin
tahminlerine göre, insanlara bulaşan
olası bir kuş gribi salgınının çıkması
durumunda, gelecek yıl Asya bölgesin-
de toplam gayri safi yurtiçi hasıla
(GSY1H) yüzde 6.5 gerileyecek. Sal-
gın, küresel GSYÎH'de yol açacağı
azalmanın da yüzde 0.6'yı bulabileceğı
kaydediliyor.
ne kurulu olduğu söy-
leniyor. Bu tam olarak
doğru değil. Bu ülke-
lere beyin gücü akıyor.
High tech, Ar-Ge ve
büışim teknolojilerinin
merkezi haline geliyor-
lar. Demek ki en başta
vurguladığım gibi, eği-
timin önemi her açıdan
kanıtlanmış oluyor.
• ANKARA (AA) - Uluslararası Karayolu
Taşımacılıgı Birliği'nin (IRU) 2 yılda bir
gerçekleştirdiği dünya kongresinin 31'incısinin,
15-18 Mayıs 2008 tarihleri arasında Istanbul'da
yapılacağı bildınldi. TOBB Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu, kongrenin gerek Türkiye'nin
gerekse Uluslararası Karayolu Taşımacılıgı
sektöründe Türkiye"nın gelişmiş ve geniş bir
fıloya sahıp lider ülke konumunun
dünya çapında tanıtımı açısından oldukça önem
taşıdığını belirtti.
ATASAY ÇİN'DE TAKI
ÜRETECEK
Atasay Kuyumculuk, çoğunluğu franchising
olmak üzere 2007yılı sonuna kadar yurtdışında
100 yeni mağaza açacak. Yurtdışındaki ilk
fabnkasını ucıız işgücü nedeniyle Çin de kuran
şirket, önümüzdeki dönemde altın ve gümüş takı
üretiminin büyük bölümünü Çin 'e
kaydıracak, türkiye 'de ise yeni başladığı
pırlanta üretımine yoğunlaşacak. Atasay
Kuyumculuk Üst Yöneticisi (CEO) Cıhan
Kamer, geçen yıl 120 milyon dolar olarak
gerçekleşen ihracatın, buyıl 160 milyon
dolara, 5-6 yıl sonra ise 1 milyar dolara
çıkmasım planladıklarını bildirdi.
DİZAYN'DAN YATIRIM ATAĞI TURK YATINA ULUSLARARASI ÖDÜL
Dizayn Grup, 20 milyon dolarlıkyatınmla ilk
yurtdışı yatırımını Azerbaycan da
gerçekleştirıyor. Dizayn Grup Yönetim Kurulu
Başkanı îbrahim Mır Mahmutoğullan,
Azerbaycan 'ın en büyükyatırımlarından
birini hayata geçireceklerini ve 3 yıllık
planlamanın üçte birlik kısmını
tamamladıklannı söyledi. Mahmutoğullan,
Dizayn Grup olarak kan, nem, gaz, petrol, ısı
gibi bütün taşınabilirlere yönelik
teknolojiler geliştırdiklerini belirterekyıllık
net cironun yüzde 4 'ünü Ar-Ge 'ye
ayırdıklarını ve 64 adet patente sahip
olduklannı söyledi.
Antalya Serbest Bölgesi 'nde, Türk
işçı ve mühendisının el emeğıyle
üretılen, okyanusları aşabılecek ve
dalgalara karşı koyacak güçte
yapılan "Blues Seas " adlı lüks
yatın, dünyanm en büyükyat „.
pazarı olarak bılinen Monoca
Uluslararası
BoatShow
Fuarı 'nda. kendi sınıfinda,
dünyanın en iyi üçüncü yatı
seçildiği bildirildi. Karadeniz
takasından esınlenerek yapılan
vatın 28 metre uzunluğunda
" olduğunu belirten Antalya
Serbest Bölge Genel Müdürü
Fikri Bayhan,
f yatın 3-4
milyon Avro 'ya
' mal olduğunu
söyledi.