Katalog

4KASIM2005CUMA CUMHURİYET SAYFA [email protected] 11 LevvisUböy: Suçsuzum • VVÂSHINGTON (AA) -ABD'del30yılaradan sonra ilk kez yargılanan bir Beyaz Saray yetkilisi olan Lewis Libby, mahkemede suçsuz olduğunu söyledi. Libby hakkında, Amerikan yasalannı ihlal edecek şekilde bir CIA ajanının kımJığinı basına sızdırdığının ortaya çıkmasınm ardından yalan söyleme ve adaleti yanıltma gerekçeleriyle dava açılmıştı. Hüküm giymesi durumunda Libby, 30 yıl hapis cezası ve 1.25 milyon dolar para cezası alabilir. Mahkemeye dün ifade veren Libby, "Size saygımla sayın yargıç, suçsuzum" ifadesini kul- landı. ABD Başkan yardımcısı Dick Cheney'nin yardımcısı Libby, hakkında dava açılmasuun ardından Beyaz Saray'daki görevinden istifa etmişti. Türftiye, Avrupa içiikazanç' • BERLtV(AA)- Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Türkiye'deki değerlerin, Avrupa'nın değerleriyle bağdaştınlmasının Avrupa için büyük kazanç olacağını söyledi. Schröder, Almanya'da akredite olan yabancı gazeteciler derneğinin yıllık toplantısmda yaptıgı konuşmada, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda aldığı karara û& değinerek "Bu karan sadece vaatlerde bulun- duğumuz için almadık. Türkiye gibi radikal dinci olmayan Mûslüman bir ûlkenin değerlerinin, Avnıpa'nm aydınlanma değerleriyle bağdaştınlması büyük kazanç olacaktır" dedi. Schröder, Türkiye'ye karşı olanlann, Türkiye 'nin jeostratejik önemini düşünmeleri gerektiğine işaret etti. 24saatçafcşan ÇMi jşçt cüdu • PEKtV(AA)-Çin'de bir fabrikada 24 saat aralıksız çalışan 30 yaşındaki bir işçi, aşın yorgunluktan yaşamını yitirdi. China Daily gazetesinin haberine göre, fabrikada çahşan He Chumei adlı ışçinin yakınlan, He'nin geçen cuma komaya girdiğini söylediler. Fabrikada, çoğu göçmen olan isçilerin aylık 123 dolar ûcretle çalıştığı ve büyük bölümünün saatlerce fazla mesai yapnğı belirtihyor. mak'taiiceset feuhndu • BAĞDAT(AA)- Irak'ın başkenti Bağdat'ın süneydoğusunda lazdarmm kafası iesilmiş, bazılan da vurulmuş 11 kişinin cesedi bulundu. Polis, cesetlerin fcıne ait oldugu hakkında hlgi vermedi. Şülerin çoğunlukta olduğu Musayib'de önceki gün hr cami yakınlannda cfizenlenen intihar sıldınsında ölenlerin sjyısıysa 29'a yükseldi. Fİmadi, Bağdat v; Balad'da dün düzenlenen saldınlarda 3ABDaskeriöldü. Öerlemeraporuve KOB 'da daha net ifadeler yer alması için değişiklik önerisi sundular Rumlardan tanınma baskısıELÇİNPOYRAZLAR BRÜKSEL - Rumlann, Tür- kiye'nin ilerleme raporu ve Ka- ühm Ortaküğı Belgesi'ne (KOB) tanınmaya yönelik ifadelerin konması yönünde değişiklik önerisi sunduklan öğrenildi. Türkiye'ye yönelik belgelerin görüşüldüğü AB Komisyonu üyelerinin özel kaleminde görev- li genişleme uzmanlannın dün- kü toplantısmda Rumlann, AB 'nin 21 Eylül 'de yayımladı- ğı Kıbns'a yönelik karşı dekla- rasyonuna atıfta bulunulması- nı istedikleri belirtildi. Rumlar, karşı deklarasyondaki "Tüm iive iilkderin tanmman, kafıhm süreciningereklibirparçasıdır'' ifadesinin belgelere sokulma- suıı talep etriklerini bildirdiler. Rumlann değişiklik önerileri- nin ne ölçüde karşılanacağı yö- TERÖR OLAYLARININ NEDENİ PKK1 HaberMerkezi-AB Komisyonu üyelerinin özel kalem müdürlerinin, Güneydoğu'daki olaylann nedeninin terör örgütü PKK olduğu yönünde görüş birliğine vardığı bildirildi. NTV'nin haberine göre, ilerleme raporunda PKK'nin kınanması da kararlaştınldı. Rapor- da, Alevüik ile ilgili bılgilerin 2005-2006 yılının ders kitaplannda yer almasına ilişkin çahşmalara da yerverilecek. Ermeni Ortodoks Kilisesi'ne resmi statü verilmesine yönehk olarak yapılan yasa çalışmalan da ilerleme raporlarmdayerini bulacak. Malatya'daki Çocuk Yurdu'nda yaşanan şiddet olaylan da raporun olumsuz gehşmelerhanesine eklenecek. Katilım Ortakhğı Belgesi'nde ise Fener Rum Patrik- hanesi, Heybefiada Ruhban Okulugibi konular- da Türkiye'nin köklü değişildikler yapmasına ihşkin ifadeler ilke olarak kabul edildi. nünde henüz karara vanlmadı- ğını behrten kaynaklar, ilerleme raporunda Türkiye'nin Ankara Anlaşması ek protokolünü im- zalarken yayımladığı deklaras- yona ve AB 'nin karşı deklaras- yonuna atıfta bulunulduğuna dikkat çekiyorlar. Bunun yanı sıra Rumlann KOB'daDış, Güvenlikve Savun- ma Politikalan kaleminin altın- da yer alan Türkiye'nin Güney Kıbns'ın uluslararası anlaşma- lara taraf ve kuruluşlara üyeli- ğine engel olmamasına yönelik olarak daha açık ve kesin ifade- lerin kullanıimasını talep ettik- leri bildirildi. Rumlann aynca söz konusu maddeyi Türkiye'nın Kıbns'a yönelik ödevlerinın yer aldığı "Bölgesel Konularve Uluslara- rası Yükümlülülder'' başlığı al- tına getirilmesini istedikleri öğ- renildi. KOB'da konuya ilişkin olarak "Üye ülkderin ilgüi ku- ruluşlara ve VVassenaar Anlaş- rnasıgibidüzetıkrnelerekaaiına- SJ da dahil olmak üzerepolitika- iannıa üçüncü ülke ve ulusla- rarası aniaşmalara yakınlaştı- nn" deniyor. AB kaynaklan, AB'nin çev- reden sorumlu Yunanh komi- ser Stavros Dimas'ın kabinesi- nin de belgelerde yer alan sivil- asker ilişkileri ve sınır anlaş- mazhklan konusundaki ifadele- rin daha sertleştirilmesi gerek- tiği yönünde görüş bildirdiğini ifade ettiler. Dış fhşkiler Komi- seri Benita Ferrero VValdner ve Çalışma ve Sosyal Işler Komi- seri VTadünirSpidlanın kabine- lerinın, belgedekı kadın hakla- n ve ifade özgürlüğune yönelik ifadeleri "fazla yumuşak" bul- duklan ve bu yönde değişiklik istedikleri belirtildi. AB kaynaklan, belgelerde küçük değişiklikJerin yapılabi- leceğini kaydediyorlar. 7 Ka- sım'da özel kalem müdürleri ta- rafindan görüşülecek olan KOB ve ilerleme raporunun, 9 Ka- sım'da AB komiserleri tarafin- dan onaylanması öngörülüyor. ABD'NİN GlZLl CEZAEVLERI 'Siyah bölgelere' örtülü kabul Dış Haberler Servisi - ABD, Tayland ve Doğu Avrupa 'da gizli cezaevle- ri oluşturduğuna yönelik haberleri örtülü bir şekil- de kabul ederek "Böyie yerlerolsabüeburalarda işkenceye hoşgörü göste- rileceği anlamı çıkmaz" dedi. Avrupa Komisyo- nu'nun iddialan soruş- turacağı bildirildi. Tayland, Bulgaristan, Slovakya ve Macaristan, CIA'nin ülkelerinde giz- li cezaevleri oluşturdu- ğu yönündeki haberleri yalanlarken Çek Cum- huriyeti Içişleri Bakam Frantisek Bubian. ABD'nin kendilerinden bu yönde bir istekte bu- lunduğunu, ancakredde- dildiğini söyledi. Bub- lan'ın açıklamalanna yer veren Çekçe Aktualne adlı internet sitesi üst dü- zey güvenilir kaynaklara dayandırdığı haberinde ABD'nin Orta ve Doğu Avrupa da bu tür gizli ce- zaevleri oluşturduğunu öne sürdü. Polonya ise bu haberlerle ilgili yo- rum yapmayı reddetri. Örgüderden tepki Insan Haklan Izleme Örgütü, CIA'nın uçuş ka- yıtlanndan yola çıkarak en azmdan Polonya ve Romanya'da "siyah böl- ge" olarak adlandınlan bu tür gizli cezaevleri ol- duğuna inandıklannı açıkladı. Avrupa Birliği sözcüsü Friso Roscam Abbing, AB üyesi 25 ül- ke hükümetlerinden iddi- alara ihşkin bügi istene- ceğini açıklarken habere Beyaz Saray tarafından ne doğrulama ne de ya- lanlamageldi.ABDUlu- sal Gü\enlik Danışmanı Stephen Hadley. "Gizli cezaevleri olsa bile bura- larda işkenceye hoşgörü gösterilecegi anlamı çık- maz" dedi. Hadley, Baş- kan Bush'un, terör şüp- hehleri dahil tüm tutuk- lulara işkence uygulan- masuıı yasakJayan taJi- matı olduğunu söyledi. Muhalefet, işkenceye karşı yasa istedi Bu arada CIA'in, baş- ka ülkelerde gizh cezaev- leri bulunduğuna dair çı- kan haberlerden sonra Amerikan Kongresi'nde- ki demokrat muhalefet, işkencenin açıkça yasak- lanmasını isteyen yasa kabul edibnesini istedi. Etkin demokrat isimler- den David Obey, bir sü- re önce Senato'da kabul edilen ve gözaltmdaki tu- tuklulara muamelede kı- sıtlamalar getiren deği- şiklik önergesinin Tem- silciler Meclisi'nde ka- bul edilmesi isteminde. îşgal altında 'şeker'bayramı Irak bir bayramı daha işgal alonda geçi- riyor. Gelecekieriyie ilgili tasalan şhndi- Uk büyüklerine bırakan çocuidar, dün Şeker Bayramı'nı firsat bihp ovıın oynamak için sokaklara döküldü. Musul'da çocuklar. büyülderinden akhk- lan harçtaldariakendüerine çe^tü boyda mnocak silahlar saon akntar. Şimdi yâziermde masum gülücülderle et- rafa neşe saçançocuklan.suahlann susmadığı bu ülkede naal bir gdecek bektiyor acaba? (Fotoğraf: REUTERS) Eskl Bakan Powell'ın özel kalem mûdOrû Aşırı sağcı partlnfn Hderi De Vlllers İşkence emri Dick Cheney'den' WASHINGTON(AA)-Irak ve Afganistan'daki mahkûm- lara Amerikan askerlennce iş- kence yapılması yönündeki talimatın Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin ofisinden geldiği açıklandı. Eski Dışişleri Bakanı Colin Pwvefl'ın özel kalem müdürü Albay Laurence \ViIkerson, Amenkanhalkradyosu NPR'a yapüğı açıklamada, Dick Che- ney'nin yarduncılan tarafın- dan Savunma Bakanlığı'na gönderilen ve işkenceye izin verilen bir dizi yazışma ile ta- limattn izini ele geçirdiğini söyledi. Powell'ın uzun süre yardımcılıgım yapan Wilker- son. "Sahada isdhbarat top- lamakamacrvia işkenceyeizin veren ve başkan yarduncıh- ğmdan gelerek, Savunma Ba- kanhğı'ndangeçen\« sahada- kikofnutanlarakadargideobr izi gönnek mümkün" dedi. Bu talimatlann dikkath' ifa- delerle kaleme ahndığını be- lirten Wilkerson, ancak ko- mutanlara, aralannda Ebu Ga- rib Cezaevi'nin bulunduğu, işkenceyi yasaklayan Cenev- re Sözleşmesi'ne ters düşen ve çok sayıda işkence olayına yol açan bir hareket serbestisi de verildiğini kaydetti. Taris'te etnikiç savaş yaşanıyor' Dış Haberler Servisi-Fran- sa'nın başkenti Paris yakın- lanndaki Clichy-Sous-Bois banhyösünde geçen hafta iki Kuzey Afrikalı gencin pohs- ten kaçarken elektrik trafo- sunda akıma kapılarak ölme- si üzerine patlak veren olay- lar sona ermiyor. Protestocu gençler, çar- şambayı perşembeye bağla- yan gece, dokuz mahallede 40 otomobili ateşe verdi. Olaylar, özellikle Paris'in asayiş açısından en sorunlu bölgesi olarak bilinen Seine- Saint Dennis'ye bağlı banh- yölerde yogunlaşıyor. Aşın sağcı Fransa İçin Ha- reket Partisi (MPF) hderi Phi- Injpe de Vulers, olaylan ''et- nik iç savaşa" benzetti. Tür- kiye'nin AB üyeüğine de kar- şı çıkan MPF hderi, olaylann nedeninin göç politikalann- daki yanhşhklar olduğunu id- dia etti. MPF lideri, "Sadece kentgeriflalarma karp değfl, otomobiuerinateşeverikfigive gerçek mermikrin kullanıl- dıgı etnik bir iç savaş halryie karşı karşıyaytz'' dedi. Seine- Saint-Dennis'te, protestocu gençlerin, önceki gece pohs ve itfaiye erlerine gerçek mer- milerle ateş açtığı bildirildi. Özerkliği genişleten tasan, tspanyol Parlamentosu'nda ateşli tartışmalara yol açtı Katalonya, ıııeelisi böldüDış Haberler Servisi - Ispan- yol Parlamentosu, Katalonya bölgesine daha fazla özerklik tanınmasını öngören tartışmah yasatasansıyla ilgili sürece onay verdi. Ana muhalefetteki Halk- çı Parti, tasannın ülkenin birlik ve bütünlüğünü tehdit ettiğini öne sürerken Sosyalist Partili Başbakan Jose Luis Rodriguez Zapatero, îspanya'nın daha da güçleneceğini behrtti. Ateşli tartışmalann yaşandı- ğı 12 saatlik parlamento oturu- munun ardından dün sabah 146'ya karşı 197 oyla, üzerin- de çalışıhnasına karar verilen yasa tasansı, zengin Katalonya bölgesine daha fazla mali bagun- sızük sağlayarak bölgenin özerk- liğini güçlendirmeyi hedefliyor. Tasan şimdi anayasada yapı- • Meclis, 12 saatlik ateşli tartışmalann ardından, Katalonya bölgesine daha fazla özerklik tanınmasını öngören tartışmah yasa tasansını gündemine almaya karar verdi. Ana muhale- fetteki Halkçı Parti, tasannın ülkenin birlik ve bütünlüğünü tehdit ettiğini savunuyor. Sosyalist Partili Başbakan Zapatero'ya göre ise tasan, Ispanya'yı daha da güçlendirecek. lacak değişikliklerin görüşül- düğü komisyona gidecek. Par- lamentoda nihai oylamanın bir- kaç ay içinde yapıhnası bekle- niyor. Tasan geçen yıl Katalan yerel mechsinde oybirliğiyle ka- bul edihnişti. Daha fazla yetki istiyoriar Diktatör General Ftanco'nun 1975'te öhnesinden 3 yıl sonra kabul edilen yeni anayasa, Ispan- ya'nın 17 bölgesine özerkük ta- nıyor. Başkenti Barcelona olan Katalonya ise artan nüfusunu yansıtacak şekilde vergilerden daha fazla pay ve vergi gehri- nin nasıl harcanacağı konusun- da daha fazla yetki talep ediyor. Bölge parlamentosu da Kata- lonya'nın liman ve havaalanla- n ile göç politikasındaki dene- tim gücünün arttınlmasını isri- yor. Tasanda, bölgesel Barcelo- na hükümetine başkent Mad- rid'deki merkezi parlamentonun onayladığı yasalarda değişiklik yapma hakkı tanınryor.Katalan liderler, tasannın halkın isteği- ni yansıttığını belirterek amaç- lannın îspanya'dan aynhnak ol- madığını vurguluyor. Tasan, ül- kede büyük tartışmalar yarattı. Tasanya ret oyu veren ana mu- halefetteki Halkçı Parti, tasan- nın, ülkenin bütünlüğünü tehdit ettiğini ve bölünmenin önünü açacağını öne sürdü. Rajov: Anayasaya aykın 12 saat süren tartışmalar sıra- sında, Genel Başkan Mariano Rajoy, tasannın anayasaya ay- kın olduğunu da savundu. Ra- joy, Katalonya"da kendisini Is- panyol hisseden ve özerklik sta- tüsünün kapsadığı şeyleri pay- laşmayan pek çok kişi olduğu- nu belirterek "Ben tspaırvolum ve Katalonya'nın, Îspanya'nın çok önemli bir bölgesi olduğu- nu düşünüyorum. Katalanlar benimyurttaşlarun vebu statü- nün onlar için iyi obnadığına inanıyorum" diye konuştu. Ra- joy, Zapatero'yu îspanya'yı gev- şek bir federasyona dönüştür- meye çalışmakla da suçladı. Ta- sannın anayasaya uygun oldu- ğunu belirten Zapatero ise ül- kenin bölünmeyeceğini, daha da güçleneceğini söyledi. Zapa- tero şöyle konuştu: "Ülkeyioluş- turan unsurlann Inmliğinin \^a da özerkliğinin tanmması fs- panya'yı za\ıflatmaz. Tam ter- sine. ülke daha da giiç, canhhk ve dinamizm kazanır. Devietin birtigi, tek biçimlüik anlamına gefcnez." Ancak Zapatero, tasa- nnın Katalonya'yı "ulus" ola- rak tanımlayan maddesine kar- şı olduğunu dile getirdi. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Gelişme, Sömürgeleşme ve İki Türkiye Günümüzde her siyasal etkinlik ekonomik çıkar- lar doğrultusunda yönlendirilir. Genel olarak doğ- rv olan ve kimsenin itiraz etmediği bu ifade tek ba- şına hiçbir anlam taşımaz. Hatta demagoglann bir maşası olarak sıkça kullanılan bir söylev haline dö- nüşebilir. - Bireyler için katkısız geçerli olduğunu kimse yad- sıyamaz. - Şirketler için bu soruyu sormak aptallık olur, ku- ruluş ve varlık nedenleri zaten budur. - "Ülkeler (veya devletler) için ûlkenin iktisadi çı- kannı gözetmek istemeyen biryönetim zaten dû- şünülemez" ifadesi, adeta yerçekimi kuralı gibi şablondaki yerine oturtuluverir. Insan doğasının, pryasa düzeninin hele hele ka- pitalizmin "genellemeler dışındaki özellikieri" göz önüne adndığında manzara değişiverir. Ve bütün bu olay ve değerlendirmelerin kendi za- manlannda bulunduklan yerierde ve içinde olduk- lan "denge koşullan" çerçevesinde ele alınmalan gerekir. - "Gelişmiş" olarak tanımlanan toplumlar kendi iç yapılannda "bireylerin, kurumların ve toplumun hep biriikte kazandıklan biryapı ve işlevsellik oluş- turmuşlardır". - Roma Imparatorluğu'nu tarihte gelişmiş bir im- paratorluk olarak tanımlayanlar için "içerdekisıntf- lara ve bunlann da bir bölümüne yansıyan göre- ce bir gelişme" söz konusudur. Hatta, "dışanda- kiler pahasına" sağlanan bir gelişmişliktir demek daha doğrudur. Avrupa Biriiği'ni gelişmiş bir topluluk (ve birlik) olarak düşünenler, bu gelişmenin diğer ülkeler üze- rinde sağlanan üstünlüğün (ve sömürünün) birso- nucu olduğunu unuturiarsa uygarlığı, gelişmeyi ve demokrasiyi hiç anlamamış olurlar. Aynı şey, ABD ve Japonya için de düşünülmeli- dir. Gelişme "gd7ece"birtanımiamadır. "Biridiğe- rine rağmen" gelişebiliyorsa, söz konusu "geliş- me" kesinlikle küresel olamaz. - Biryönü ile, "Birileri diğerierinisömürerekge- lişmişlerdir" sonucuyla karşı karşıya kalınz. - Diğer yönü ile de, "Birinin gelişmesi, diğehnin gelişmesinin zoria engellenmesi karşılığında sağ- lanmıştır" sonucu doğar. Türkiye 'klasik' bir örnek... 1) Türkler (ve Osmanlılar) Anadolu ve Balkanlar'a yerleşip Bizans'ı (Doğu Roma'yO almışlar. Avrupa bu sayede "denizaşın sömürgeleri" elde edip da- ha hızlı gelişme olanağına kavuşmuş. 2)Avrupa'nın "bu gelişimi", Osmanlı üzerinde üs- tünlük sağlayıp onu parçalamasına yol açmış. 3) Türkler, Çanakkale'yi 1915'te tutarak 1917'de Sovyetler Birliği'nin kurulmasını sağlamışlar. 4) Türkiye Cumhuriyeti, Avrupalı işgalcilere kar- şı Mustafa Kemal'in. "Sovyetler Birliği ile işbirli- gisayesinde" başanlmış. Bunu şöyle de ifade ede- biliriz: Eğer 1917'de Avrupa'nın karşısında Sovyet- ler Birliği olmasaydı, Türkiye Cumhuriyeti'nin ku- rulması çok, ama çok zor olurdu. Lozan'da Anka- ra ve Sovyetler Birliği, "hemen hemen aynı taraf- ta yer aldılar". 5) 1990 sonrasında Sovyetler Birliği'nin dağılma- sı Avrupa ve ABD'nin Türkiye ve bölge hesaplan- nı "tozlu raflardan indirerek masanın üzerine koy- malanna yol açtı"'. 6) Soğuk savaş ertesinde "Türkiye ikiyeaynldı"; - Bir taraf Batı'nın yeni Türkiye ve bölge politi- kasına 'evet' diyor, - diğer taraf direniyor. Cumhuriyet'in korunma- sını, Türkiye'nin bütünlüğünün bozulmamasını is- tiyor. Emperyalizmin Türkiye'yi işgaline karşı çıkı- yor. Yabancı askerierin gelişine karşı, üslerin verilme- sine karşı; çokuluslu şirketlerin (ve devletlerin) li- manlan, enerji tesislerini, diğerstratejiktesisleri, med- yayı, bankalan, iç pazan ele geçirmesine direniyor. - Mandacılar ve Batı emperyalizmi ile işbirliği ya- panlar ise iktisadi, siyasi, askeri ve kültürel olarak her şeyi vermeye razılar. Razı olmaktan da öteye onlaria işbirliği yapıyortar. Bunlar gayri milli serma- yeçevreleri, kimi Islamcı siyasilerve bölücü örgüt- ler. "Türkiye adına değil, kendi adlanna işbirliği içindeler". Batı emperyalizmi ile çıkariannı birleştirmişler. İki Türkiye'nin ortaya çıkmış oJması, "Türkiye'de her- kesin biriikte kazanacağı bir toplumsal yapının oluşturulmasını engelliyor". Zaman, herkesin hangi tarafta yer aldığını belir- leme ve bunu ispat etme zamanıdır... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali IWRfMB*flıHvlHvW lwl • KUDÜS (AA) - Israil Sa\-unma Bakanı Şaul Mofaz, Fihstinli militan gruplardan Hamas'ın Filistin seçimlerine katıhnasma karşı ohnasına rağmen, Israil'in Fihstin seçimlerine kanşmayacağuu bildirdi. Önceki gün ABD'ye giden ve Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile bir araya gelen Mofaz, her durumda Israil'in seçümiş Hamaslı üyelerle temas kurmayacağıru da kaydetti. Israil, bugüne kadar Hamas'm seçimlere katümasına hep karşı olduğunu \-urgulamisti. Iran doğumlu olan Mofaz. Rice ile görüşmesinin ardmdan gazetecilere, Iran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'ın geçen hafta dile getirdiği "tsrail'in dünya haritasmdan silinmesi gerektiği" yolundaki sözlerine atıfta bulunarak "bir hemşerisinin Israil'i yok etmek istediğini" belirtti. Babamız ÖMER KAYAOĞLU 24.08.1916-03.11.2001 Nonomuz SONAY KAYAOĞLU 08.03.1941-04.11.2004 Bize özlemek kaldı AİLESİ