Katalog

4KASIM2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA DEI Dr. Seyhan Erdoğdu: Liyakat ilkesi zayıflatılarak siyasi kayırmacılığa yol açılıyor, kamu görevlisi olmak tüm vatandaşlann eşit hakkı olmaktan çıkarılıyor 'Siyasi ayrımcılıkartacak'AKP'nin hazurladığıkarnupersone- li reformu ile memur statüsu büyük öl- çüde tasfıye edilurken sözleşmelıhk ana istihdam biçimi lıalıne getinliyor. Bır yıllık sözleşmelüik süresının sona e-r- mesi halınde söz- leşmeli personelin görevı sona erecelc. tdare, bıryıl sonun- da sözleşmeyı uza- tıp uzatmamakta serbest olacak. Ara- lıksız olarak on beş yıl üst üste sözleş- mesı yenıJenenler ancak bir güvence- ye sahıp olabüecekc- ler. SBF Çalışma Ekonomısı ve En- dûstri Üişkileri Bö»lümü öğretım görev- lisi Dr. Seyhan Erdoğdu, memuriyet rejiminin sözleşmelıliğe dönüştürül- mesinin liyakat ilkesını zayıflatacağı- nı, siyasi kayırmacılık ve patronaja dö- nüşe yol açacağıru, kamu görevhsı ol- mayı tüm vatandaşlann eşit hakkı ol- maktan çıkaracağını söyledı. Dr. Seyhan Erdoğdu, AKP'nin kamu personeli yasa tasansı taslafına ılişJan sorulanmıza şu yanıtlan verdı: -Kamupersonefiyasataslağınasılbir personel rejimi öngörüyor? - Kamu Persoaelı Kanunu, Zıraat Bankası, Halk Bankası gibi 4603 sayı- lı kanun kapsamındakı bankalar, mahal- li idarelerin kurduklan şirketler ve Ser- maye Piyasası Kanunu çerçevesinde kurulan borsalar hanç, tüm kamu ku- rumlanndaJd memur ve sözleşmelı per- sonelin çalışma koşullannı, dığer öz- lük işlenni ve mali haklannı düzenle- yecek ve böylece memur ve sözleşme- li personele ilışkin daha önceki düzen- lemelerin yerine geçecektir. raslakta beş tip İstihdam Snfldrülüyor Kamuda çalışan hâkımler, savcılar, iniversite öğrerim elemanlan, subay /e astsubaylar gibi diğer kamu görev- ilerinin aylık, ödenek ve ücretleri ile liğer mali haklar ve sosyal yardımlan ia bu kanunla düzenlenecektır. Geçicı personel ve ışçilenn ıstıhda- mna ilışkin düzenlemeler ise bu kanun tapsamı dışındadır. Taslakta 5 tıp ıstih- laîn öngörülmektedır: Bu istihdam şe- alleri; memurluk, tam zamanlı veya rjsmi zamanlı sözleşmelilik, dığer ka- nu görevlilıği, geçıci çalışma ve işçı- iktır. - Taslak, kamuda kimlcrin memur tlarak çalışabileceğiııi öngörüyor? - Kanuna göre "kamuda genel idare (saslanna göre vürütûlmekte olan ka- nu hizmetierinin gerektirdiği asü vesü- rekli görevleri kamu erkini kullanarak >erinegetirenlerveyakamuda geneJpo- Itikatespiti, araştırma,planlama,prog- ramlama, \önetim ve denetim işlerinde görevfi ve yetiriti olanJar" memur sayı- labileceklerdir Taslak kamuoyunda çok taıtısıldı Taslağın kamuoyunda en çoktartışı- lan yönü, kımlerin memur sayılacağı- m belirleyen taslağa ekli I sayılı liste- rin içeriğidir. Daha önceki, 2004 Ağus- tos tarihli gaynresmi bir taslakta, me- rnurkadrolannın standart unvanlan I sa- yılı listede açıkça sıralanmıştı ve top- lam 77 kadro unvanı mevcuttu. Taslağın bu ilk biçıminde memur kadrolan sayıca sınırh olan üst düzey yöneticilere, uzman ve araştırmacılara, müfettiş ve denetçilere ayrılmışh. Pek çok memur kadrosunun unvan- Jan 1 sayıiı üsteye daiııi edılmeyerek öğ- retmenden hemşireye, itfaiye çahşa- AKP'nin Personel Reformu Memursuz Kamu Hizmeti, Kamu Hizmetsiz Memur. IŞIKKANSU tuwc[ SAYM münde Kararname'ye göre KÎTlerde sözleşmeli istihdam, kuruluş yasalan- nagöre sözleşme ile istihdam gibi fark- lı sözleşmeli istihdam türlen mevcut- tur. Çeşith sözleşmelihlc türleri ıdari yar- gının ve Anayasa Mahkemesi"nin ka- rarlanyla, istihdamgüvencesi açısmdan memuriyete yakınlaştınlmışnr. Yenı taslakta ıse bugüne kadar kar- şılaşılan bu sözleşmelilik tıplennden farklı bir sözleşmelilik önerilmektedir. 2003 yılında sağlığa esnek bır sözleş- melilik statusu getıren 4924 sayılı *Qe- man TeminindeGüçlük Çekileo Yerter- de Sözleşmeü Sağhk Personeli Çahşö- nlması ik Baa Kanun ve Kanun Hiik- mündeKararnameierdeDeğişikiik \a- pılması Hakkında Kanun" istihdam güvencesi taşıma>an bu yenı np sözleş- melihğe örnektır. Hlzmet sdzlesmelerl - Memur ik sözJesmen personel ara- sıodaki fark ne olacak? - Kanun taslagının tümü ıncelendiğın- de memur kadrosu ile önerilen sözleş- meli personel pozisyonu arasındaki en temel farkın. statü hukukunun gelenek- sel özelliği olan istihdam güvencesi- nin, sözleşmelıliğe geçışle ortadan kal- dınhnası olduğu açıkça görülmektedir. Sözleşmelılerin ödev, hak, yetki ve so- rumluluklan, göreve alınma, hizmet şartlan ve şekilleri, yetiştirUmeleri, ma- h ve sosyal haklan ile yardımlan me- murlarla örtüşür biçimde belirlenirken istihdam güvencesi açısından sözleş- meli personel memurlardan aynlmak- tadır. Bu gerçek, kanun taslagının 6 maddesinde "Sözleşmen personel po- zisyonlan. bu poasyonlaraa çalışan ki- şfler açısından iş sürekliiiği sağtamaz" denilerek taslağın bınncı kısmında açık- ça ıfade edümektedir. Göreve alınmausul ve şartlan açısından memurlarla benzer hükümlere tabı olan sözleşmeliler ile söz- leşmelıliğe hak ka- zanmalan durumun- da, sadece bır yılhk sözleşme yapılacak- tu-. Bu hizmet söz- leşmelennin esas ve usullen, Devlet Per- sonel Başkanhgı'nca hazırlanacak yönet- meükle behrlenecek- tir. 63. maddeye gö-Se>iunErdoğdu. rundan büro görevlisine genış memur kesimlen sözleşmeli pozısyona geçml- miştı. 5 Mayıs 2005 tarihli bir taslak- ta ıse öğretmenler memur lıstesinde yer almışken 14 Ekım 2005 tarihli son tas- lakta ekli lısteler boş bırakılmış, kim- lerin memur kımlerin sözleşmeli ola- cağı konusunda bılgı verilmeden taslak sendikaların görüşüne sunulmuştur. - Sözleşmeli personel statüsüne kim- lerin aktanlacağı da _ _ _ ^ _ _ ^ _ _ beffldeğflşimduıkga- üba_. - Kanunda. sözleş- meli personel u me- murlarea yerine geti- rilmesi gerekmeyen hizmetierinifasıama- cıyla" sözleşme ile celerinden yararlanan pek çok kadro unvanının, sözleşmeli pozisyon unva- nına aktanldığun göstermekteydı. An- cak yukarda belirttiğimiz gibi son tas- lakta II sayılı sözleşmeli personel lis- tesinın içenği hakkında bilgi verilme- miştir. -Dtğerpersoneünkonumusanınmbe- Hrgm» - Taslakta sözü geçen diğer kamu gö- mizamanh olarakça- hştınlan ve işçi de sa- >Tİmavan personer olarak tanımlan- mışty. Ağustos 2004 tarihli ılk taslak- ta kimlerin sözleşmeli olacağı, II sayı- lı listede venlmişti ve toplam 194 söz- leşmeli pozisyon unvam mevcuttu. Ilk taslaktaki sözlesmelı nersonsl 'nin hazırladığı kamu personeli reformu ile memur statüsü büyük ö'lçüde tasfiye edilir- ken sözleşmelilik ana istihdam biçimi haline getiriliyor. Kamuda çalışan hâkimler, savcılar, üniversite öğretim ele- manlan, subay ve astsubaylargibi diğer kamu gö'revlileri- nin aylık, ödenek ve ücretleri ile diğer mali haklar ve sos- yal yardımlan da bu kanunla düzenlenecektir. revlıleri "hâkimler, subay, sözleşmeli subay. astsubaj. sözJesmeöastsubay, uz- man erfoaş ve uzman jandarmalar ile kadrolu veya sözleşmeli öğretim ele- manlan"dır. Işçıler, "4857 sayılı isKa- ne yakından bır bakış. memur sayılan ve dolayısıyla statü hukukunun güven- sonePdır. Geçicı personel, geçicı ve süreli hizmetlerde çalıştınlacak olan sözleşmeli kamu çahşanıdır. Bu kişile- rin sayısı, ücretlen, çalışma süreleri, Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığı'nca ve farklı esaslar çerçe- vesinde belırlenecektır. -Taslak ileöngörülen sözJeşmefa' per- sonel ile bugûnkü uygutoma aynı mı? - Yenı personel rejiminin kamuda is- tihdam açısından bugünkü rejimden te- mel farkı, sözleşmeliliği ana istihdam biçımi haline genrmesı- dir. Busözleşmelilik, ba- len uygulanan sözleşme- lılikten farklı bir sözleş- melilik olacaktır. Bugüne kadar kamu ıstıhdamında sayısal es- neklık ve ücret esnekli- ğnıi sağlamanın yolla- nndan bin olarak, sözleş- meli personel ıstıhdamı- nın artnnlması ve sözleş- melilik biçımlerinın çeşıtlendiriknesi kullanıhnak istenmiştir. Sözleşmelilik başlangıçtaki istısnaı biçiminden çıka- nlarak özellıkle KlT'lerde ana istih- dam biçimi haline getınlmiştır. Haluı657'4-B ve 7''lJ7J4sayülBa- kanlar Kurulu karanna göre sözleşme ile istihdam, 399 sayılı Kanun Hük- re bir yıllık sözleşmelilik süresinın so- na ermesı halinde sözleşmeh persone- lın görevi sona erecektir. Biryıl sonun- da ıdare sözleşmeyi uzatıp uzatmamak- ta serbest olacaktır. Sözleşmelerin yenllenmesl Ancak aralıksız olarak on beş yıl üst üste sözleşmesı yenilenenler, "kanun- da ve sözleşmeterinde betirlenmis olan görev, yetki ve sorumluluklan ihlal et- medikleri sûrece" sözleşmelerinin ye- nıleneceğı konusunda bir güvenceye kavuşacaklardır. Bukişilereonbeş>ul- lık arahksız sözleşmeklık sonunda, söz- leşmelerinin yenileneceği garantisinin venJmesinin, geçerli bir nedene dayalı feshı ortadan kaldınp kaldırmayacağı, yani norm pozisyon sayısuıda değişik- iik olması, sözleşmeli personel pozis- yonlannın ait olduğu binmlenn kapa- tılması veya bu birimlerde sözleşmeli personel istihdam edilmesinden vazge- çilmesı hallennde sözleşmeüligın devam edip eöneyeceğı ise tartışmalıdır. Not: SBF Çalışma Ekonomisi ve Endübtrı llışkılerı tsolumu öğretim görevlisiDr. SeyhanErdoğduileyapdan söyleşiyeyann devam edüecek. TTB: Taslak vahşi ortamın yasal çerçevesi Türk Tabipleri Birliği Ikinci Başkanı Metin Bakkalcı, kamu personel taslagının, başta sağlık olmak üzere birçok kamusal hizmeti 'asli ve sürekli' olmaktan çıkardığını, 'gayri insani' bir çalışma ortamı öngördüğünü söyledi Türk Tabipleri Birliği Ikinci Başkanı Dr Metin BakkafcL kamu personel sis- erninde yapılması gündeme getırilen ieöşıkliklenn hekimleriii mesleki ba- ornsızlıklannı da ortadan kaldıracağı- u söyledi. TTB Ikinci Başkanı Bakkalcı, Türkı- e"deki kamusal hizmetlerin kamu per- OKİi aracılığıyla yürütühnesi sürecin- e önemli sorunlar yaşandığuıı, bu so- ıınlann çözümü için yıllardır çaba har- andığına deginerek "Doiaytsryla kamu ersonel sistemini esas değiştirmek iste- îmbizleriz'' dedı ve şöyle konuşnr "Bütün bu sorunlann esas kaynağı, selikle 25 >ıldır ısrarfa bir şekflde uy- ılanan politikalar ve pontikalarda ıs- ıreden iktidariannr. Hal böyleyken, ı lorunlan göstererek özel olarak da "Crkiye'de memur sayısı çok ve çok rmsız bır çalışma ortamı var. Çahşan ile çalışmayan ayırt edihniyor' gerekçe- leriyle daha önceki iktidarîarda olduğu gibi mevcut hükümet de kamu personel sisteminin \eniden düzenienmesi gereği- nivedahası bunu reform adı ahmdasun- maya çahşrvor. Bu büyük bir aldatmacadır. BakdâV ğmda,Türidye'dekamuçabşanıoranı bû- tün OECD ülkeieri içinde en düşük üi- kedir. İkincisi ise kamuçalışanlanna ay- nlanfon 1980'denitibarcndramatikola- rak düşürülmüstür ve bu IMF çerçeve- sinde hazırlanan 2006-2007 bütçelerin- de de bu düsüklüğün devam ertirilmesi istenmektedir. Bütün bu gerçekler orta- dayken, haznianan taslakta da açıkça ifade edildiği gibi kamu hizmetlerinin gerektirdigi asü ve sürekli görevleri me- muriar, bunun dışındaki görevleri ise sözleşmenpersonelfleyerinegetirmekar- zusjtdur." Taslak ile başta sağhk olmaküzere bir- çok kamusal hizmenn "asü ve sûrekfi" olmaktan çücanldığını belirten Bakkal- cı. "Taslak. özellikle son yıuarda fiilen .varatmaya çahşoJdan ve hiçbir açıdan kabul edOemez \ahsi bir ortamın >usal çerçevesidir. Bu >asal çerçevenin, gerek çahşanlann gündelik hayannın, gerekse de ülkedeki demokratik hayatm tahrip edeceği ve zaten ancak bir totalifer sis- temde uygulama şansmm olabOeceğiger- çeği göz önüne ahndığında kabul edile- mez" diye konuştu. Bakkalcı, sözlenni şoyle sürdürdü "Ashnda bu taslağın ruhu geçen sene gündemegenrflen Kamu V önetimininTe- melİlkeleriKanunu'nun birunsurudur. Biündiği gibi bu kanunun enönemli ama- a sos\al bovırtun rümüyleyokedümesn- di. Yîne bu taslak, özel olarak sağhk ala- nuıda mevcuthükümettarafindan 'sağ- lıkta dönüşüm' diye adlanduılan pake- tin deönemli birunsurudur.Bflindiği gi- bi sağhkta dönüsûm adı alöndaki giri- şinu sonuç olarak sağtağı birhakolmak- tan çıkanp sadece karşılığını ödeyebik- ne, ödeyebildiği ölçüde sağhk hizmetini sunan. sağlık kurumlannı kâr ve zara- ra göreçahşan sıradan bireriştetmeyedö- nüsrüren. insan gücünü de bütünü>1e iş güvencesiz ve mesleki bağunsıznğı dahil yokeden bir istihdam biçimine sokan bir uygulama^ dı. Kamupersoneltaslağı da esasistihdambiçimiolarak siJzfcşmehper- soneb' esas ahnaktadır. Öncehkö olarak bir iş güvencesinden voksunluk söz ko- nusudur. Kisüiklerin bütünüyle teslim aondığı, işverene bütünüyle biat eden bir insantipiyaraülnıak istenivor. Kanser, verem, akıl hastahklan dahil birçokhastahkta memutiara ancakizin- lerinin yansı kadar i/in verilebileceğini -J- söyleme cesaretinigösteren.avhksızizin- lerde, yer değistirmelerde hiçbirhakkm sözkonusu olmadığı,performans ve ba- şan değeıiendirmesi adı alönda rümüy- İe memurun kaderinin amirinin ikj du- dağmmarasmdabuhmduğu,hiçbiremek- KKk güvencesi bulunmayan, insannğm tüm bridmlerindenuzakgayri insani br çahşma ortamı öngöriilüyor." Bakkalcı, taslağın öngördüğühüküm- lenn hekimlerin mesleki bağımsızlıkla- nnı da ortadan kaldıracağını ifade ede- rek "Bu taslagm durdurulması dahil bu denli gayri insani zUuûyetin, bu denn moraldeğerleri tahripedenortamınson bulması ve insanca yaşanabilecek bir sağhk ortamı e için gerekü her rüriü ça- bayigöstereceğjmizkuşkusuzdur'' dedı DUZYAZI ORHAN BÎRGÎT İç Hizmet Yasası ve 35. Maddesi 9. Cumhurtıaşkanı Sayın Demirel, 82. yaşına bas- tığı günlerde politika kulislerine kendine özgü usta- lığıyla bir tartışma konusu armağan ediyor. Dahası, bir tür bobi tuzağı oluşturmak istiyor. As- kerlerin ülke sorunlan ile ilgili konulardaki etkınliği- nin azaltılmasının istenildiği AB kurmaylannı da aJar- ma geçirecek sözler söyiüyor. Türkiye'nin tam de- mokratikleşmesi için İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesınin kaldınlmasını, yakın dostu gazeteci Ya- vuz Donat'la yaptığı söyleşinin birincil gündemi ola- rak seçiyor. Allahı var. Türk politikasına 1960'tan sonra, önce Adalet Partisi Genel Yönetim Kurulu üyesi, daha sonra genel başkan, başbakan yardımcısı ve 1965 ten 1980 yılı 12 Eylül darbesine kadar aralıksız Isparta milletvekili olarak hizmet veren Demirel, o uzun ma- ratonu, zorunlu bir tribün izleyiciliğinden sonra da sürdürdü. Bu kez Dogru Yol Partisi Genel Başkan- lığı ve yine Isparta milletvekilliği ile başbakanlık yap- tı. Birfaninin tırmanabileceği türn basamaklan çıka- rak Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı oldu. O zorunlu tribün izleyiciliği döneminde bile çev- resine bırikimlerini nakletmekten geri durmadığı için yakınlan Demirel'e "S/r6/fer)"yakıştırmasını arma- ğan ertiler. O da bu siyaset ombudsmanlığını fazla- sıyla sevdi. O ombudsmanlığı yorulmadan yaparken aslında gündemin iplerini eline geçirmek gibi bir ihtirası da gözden kaçmıyor Demirel'in. "Silahlı Kuvvetler'in va- zifesi, Türk yurdunu ve nitelikleri anayasa ile tayin edilmiş Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak ve kolla- maktır" diyen maddenin İç Hizmet Yasası'ndan çı- kanlmasını gündeme getirmesinin altında ne var siz- ce? An kovanına çomak... Dün (b'banyla, işbaşına gelişinin 3. yılına girmiş olan AKP iktidan, ya hükümet tasansı ya da partili mil- letvekillerinin hazıriayacağı teklif ile maddenin de- ğiştirilmesini istesin. öylece an kovanının kapağı açılsın. Bunun pratikte kime ve nasıl faydası olacak aca- ba? Sayın Demirel, Sayın Başbakan'dan çok daha eski ve deneyimli polrtikacı olarak, bizzat yaşadığı ya da gözlemlediği olayiarla da bilir ki, 27 Mayıs 1960 ihtilalini yapanlar, TSK olarak bir komırta zinciri ve disiplini içinde olamayan, sayısal açıdan da küçük subayiardı. Ankara Radyosu'nda okuduklan bildiri- de, o 35. maddeye herhangi bir gönderme yapılma- mıştı. Başanlı olmasalardı, adlan isyanc/ya çıkacaktı. Polrtik konjonktür 27 Mayıs'ı düzenleyenlerden ya- na olduğu için girişim başan ile sona erdi. Ihtilali ya- panlar da Milli Biıiik Komrtesi adı altında ülkeyi ge- çici olarak yönetme sorumluluğunu üstlendiler. O tür bir başanyı çok kolaylıkla sağlamanın mümkün ol- duğu yanılgısına düşen Albay Talat Aydemir, iki yıl sonra, Önce 22 Şubat 1962'de ve 21 Mayıs 1963'te iki darbe girişimine öncülük yaptı. Her ikisinde de Ismet Inönü'nün başbakanlığındakı' hükümetin em- rinde olan Silahlı Kuvvetler, parlamenter demokra- sinin bekçiliği görevini yerine getirirken "Türkiye Cumhuriyeti'ni korumuş ve kollamış" olmadı mı? Yani İç HizmetYasası'rnn 35. maddesi darbecj ayak- lanmacılara karşı işletilmedi mi? Aynı Sayın Demi- rel, 27 Mayıs müdahalesi sonunda hüküm giymiş es- ki Cumhurbaşkanı Bayar ve arkadaşlannın affını sağlayacak yasalann çıkanlmasını içtenlikle isteyen Ismet Inönü'nün başanlı olmaması için bin dereden su getiren bir politika izlemedi mi? 12 Mart 1971 'de de, 12 Eylül 1980'de de Demirel başbakandı. Her iki olay sırasında pariamentoda ezici bir çoğunluğa dayanryordu. Genelkurmay başkanlan ve kuvvet komutanlan- nın muhtıra yöntemleri ile iktidardan uzaklaştınlma- sına ikinci darbe sonunda, TBMM'nin kapatılması- na da kolaylıkla baş eğdi. Demek ki kendi vicdanın- da o 35. maddenin koruma ve kollama hükümleri- nin yürürlüğe konulması için şartlann var olduğu ka- nısı egemendi. Bugün, bu tür birtartışmayı başlatmanm hiçbir man- üksal gerekçesi olmadığını en iyi bilmesi gereken, yine eski Cumhurbaşkanı Demirel olmalı. Ama o illaki ülke gündeminde olmak istiyor sanı- nm. Bu nedenle zorlama öneriler getiriyor kulislere. Ve TBMM kulislerinde hayalet görüntülerinin do- laşüğı bir sırada 35. madde tartışmasını istiyor. Yoksa, gazeteci Nuray Babacan'ın TBMM'nin ikinci kat kulisinde gördüğünü söylediği hayalet, ge- celeri politik arzulan nedeniyle uykusu kaçan sev- gili duayenimizin ta kendisi olmasın! Tüm okurlanmın bayramını kutluyorum. Faks: 0 212 677 08 21 obirgrt@e-kolay.net btanbıd küftür başkenti olacak U HaberMprfcrei- AKP tctanhn YARIN: MEMUR SENDİKACILIĞI ENCELLENECEIC. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Dış Ilişkiler Danışmanı Egemen Bağış, çalışma alanlanyla ilgili faaliyetlerine ilişkın rapor hazırladı. Bağış, raporunda, AB üyehğınin gerçekleşmemesinin Türkiye için felaket ohnayacağını behrtti. Raporunda, Istanbul'un kültür, sağhk, eğitim, ulaşım ve kültür düzeyinin yükselerek refah seviyesi yüksek bir şekılde dünya kozmopolitan şehirlerinin yanındi yer almasının en büyük arzusu olduğunu vurgulayan Bağış, AB'nin 2010 senesınde Istanbul'u Avrupa'nın kültür başkenti olarak ilan etmeyi planladığıru bildirdı. 'En kırık nof cari açığa • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Siuan Aygün, ATO'nun hazu"ladığı raporda, AKP hükümetınin ekonomıdeki polıtıkalannı "kara bulut"a benzetti. Raporda, hükümetin göreve geldiği günden bu yana ıç ve dış borç stokunun 116 miryar dolara çıktığı vurgulanarak cari açığın 2005 yılında hükümetin karnesindeki en kırık not olduğu ifade edıldi. ATO'nun raporunda cari açığın ağustos ayı itibanyla 15.7 milyar dolara çıktığı belirtildi 'Marketler hafta sonu kapansın' • ANKARA (AA) - Ticaret ve Sanayı Bakanlığı'nca hazırlanmakta olan kanun taslağı, Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu'nun sunduğu öneriyle yasalaşırsa büyük marketler hafta sonu ve resmi tatiUerde kapalı olacak. Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken. büyük mağazalann açılış ve kapanış saatleri hakkındakı kanun tasansunn yenıden düzenle^mesini istedi.