23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
A KASIM 2005 CUMA CUMHURİYET ekonomi@ cumhuriyet.com.tr Avrupa'nın 25 milyar Avro'luk pazan, meyve ve sebze üreticilerini bekliyor Çiftçinin geleceği meyyede• Gümrük ve vergi avantajlan AB'ye üye ülkeleri kendi arasında ticaret yapmaya teşvik etse de, tanmda AB pastasının en büyük dilimini meyve ve sebze alışverişi oluşturuyor. NECDET ÇALIŞKA.N Dünya piyasalannda pazar sonınunun en az yaşandığı alanlann başında gelen mey- vecılikte findık, kayısı ve in- cir gibi ürünJerde dünyanın en büyük meyve ihracatçısı olan Türkiye'de sektörün en büyük sorunu düşük verim ve kalitesiz üretim. Avru- pa'mn "meyve bahçea" ol- tnaya soyunan Türkiye, su, iklim, toprak ve ışçilik mali- yetleri açısından Avnıpa'ya göre oldukça avantajlı bır ko- numda olmasına karşın Av- rupa'da üretici dönüm başına 7 ton ürün elde ederken, Türk üreticisi ilaçlama, sulama ve toplamada modern teknikle- rin yayguılaşamaması nede- niyle 2 tonla yetiniyor. Türkiye, 26 milyon hekta- n aşan işlenen fanmsal alanın 1 AB'nin meyve ithalatı 1 Muz . Sma g K Üzüm ^ ğ Portakal ^ p Mandalina V Armut V Kavun/Karpuz ŞeftaK £m Kivi MZ. Ananas V ^ ş^Jşt- ® milyar Avro § ^ 1 ^ milyar Avro ^ • g ^ 1.5 milyar Avro •JM. 1-3 milyarAvro İSÎJ? t milyar Avro W% 700 milyon Avro ,^te 6S0 milyon Avro ğtJT 640 milyon Avro ^ ^ w * 560 milyon Avro „ / ' 550 milyon Avro AB'nin sebze ithalatı Domates ^ Biber W*ffi Marul V_JL Soğan ^ ^ Salatalık {jT^ Mantar tfg^ Lahana ^ C İ Taze Fasülye Havuç A Kuşkonmaz / J 2.3 milyar Avro f&> 1 milyar Avro £ j 800 milyon Avro 750 milyon Avro Vv. 600 milyon Avro Xf 560 mifyon Avro "^ 510 milyon Avro Âk 380 milyon Avro w 1 350 milyon Avro V * 220 milyon Avro yüzde 87'sini tarla bitkilerine ayınrken; A\Tupa'da rekabet düzeyi yüksek olan sebze ve meyveye ancak yüzde 13 'lük bir alan ayınyor. Tarla bitki- lerinin de yüzde 52'lik bölü- münü verirnliliği AB'ye gö- re düşük olan tahıllar oluştu- ruyor. Katma değen yüksek olan endüstri bitkilerine ayn- lan pay ise 1.5 milyon hekta- ra ulaşamıyor. AB 'ye üye olan 25 ülke 19 milyon tonluk meyve ithal ediyor. Gümrük ve vergi avantajlan nedeniyle ticare- tin büyük bir bölümü üye ül- keler arasında yapılmakla birlikte Güney Arrika, Kosta Rika ve Ekvador AB'ye meyve satan ülkelerin başın- da yer alıyor. Almanya 3.5 milyar Av- ro 'ya yaklaşan meyve ithala- h ile Avrupa 'nın en büyük it- halatçı ülkesi. Onu sırasıyla Ingiltere, Fransa ve Belçika izliyor. AB üyesi ülkelerin en fazla ithal ettiği meyveler ise muz, eima, üzüm, portakal ve mandalina. Pazaruı büyüklüğü ve mevsimsel etkiler nedeniyle AB üyesi ülkeler yüksek tek- noloji kullanımı ve yüksek verimliliğe karşın, yoğun fü- ketim nedeniyle temel ihri- yaçlannı diğer ülkelerden sağlamak zorunda kalıyor. Bu da Avrupa'nın başlıca ül- kelerinin tanmsal ürünlerde dış ticaret açığı vermesine yol açıyor. Ingiltere, 16 mil- yar AVTO'luk tanmsal ticaret- te verdiği dış açıkla ilk sıra- dayeralırken; Ingiltere'yi 11 milyar dolarla Almanya, 5.7 milyar Avro ile îtalya, 2.8 milyar Avro ile Portekiz, 2.7 milyar AVTO ile Isveç ve 1.7 milyar Avro'yla Yunanistan takip ediyor. 15 milyar Avro'yu (20 mil- yon ton) bulan AB'ye üye ül- kelerin toplam meyve ıthala- tının yansından fazlasını Al- manya, Ingiltere ve Fransa gerçekleştiriyor. 9 miJyarAv- ro'ya (9 milyon ton) yakla- şan toplam sebze ithalatında Al- manya 2.5 milyar Av- ro'uk pa- yıyla yine birinci sıra- da. 2004'te 3.4 milyar dolan bulan Türki- ye'nin meyve, sebze ve ma- mulleri ihraca- tı, tanmsal ürün ihracatı- nın yansım oluşturmasına karşın, genel ihracatın ancak yüzde 5'ini oluşturuyor. BununJa birlikte Türkiye Avrupa pazannda incirde yüzde 31 'lik, greyfurtta yüz- de 9'luk, çilekte yüzde 27'lik gibı azımsanmayacak birpa- ya sahip. AB ilemüzakerele- rinde dönüm noktasını oluş- rurması beklenen tanmda Türkiye'nin su, iklim, toprak ve ürün çeşitliliği gibı "arö- lannı" iyi değerlendirebil- mesi durumunda 25 milyar Avro'yu aşan Avrupa tanm pazannda dengelerin değişe- bileceği belirtiliyor. BORÇ ÇIKMAZI Uretici bayram yapamıyor TEVFİKAKBAŞ AYDEV-Aydın Ziraat Odalan Böl- ge Birhği Başkaru ArifGürdal tanm sektöründe işlerin ıçinden çıkılmaz duruma geldiğinı belırterek "Bugün bayram yapmasj gerekeo üretici, ge- çen yıldan kalan borçlannı ödeme- nin denünde" dedı. AB ile müzakerelerin başlamasıy- la birlikte, ürericileri zor bır sürecin beldedığıne dıkkat çeken Gürdal, hü- kümetin söyledikJerinin aksine, işle- rinin iyi gitmediğıni vurguladı. Gür- dal, "Şu anda bayram yapması gere- ken üretidçıkmaan içinde.Geçen yıl- dan kalanboreunuödemeyeçahşryor. Pamuk ekmeyi zaten kimse düşün- müvor. BuğdaVve mısırdayapağunız tüm uyanlara karşm bdenilen yanlış poatikalarsonucu, üreticikrbu yıl ne ekeceklerine karar veremiyor. Her- keseodişevetelaşiçerisJnde.BizJerde üredcflere bir şey söviejcmemenin a- kmusı içerisindeviz. Türkne'de arûk tanrnpotitikalanöncedensaptanma- h. Üreticüer ne ekeceğini. ne zanıan ekecegini, ne kadar ekeceğini öndeo bilmeti" diye konuştu. DANIŞTAY'A BAŞVURU AKP yönetmelilderi davahkoldu tZMtR (CumhuriyetEge Bûrosu) - Türk Mühendis ve Mimar Odalan Bırliği'ne (TMMOB) bağh çevre, je- oloji, metalurji ve ziraat mühendisle- ri odalan, AKP hükümefinin çıkardı- ga ve madencilik için çevre tolanına göz yuman yasa yönetmeliklerin, ip- tali ve yürütmelerinin durdurulması ıstemiyle Danıştay'a başvurdu. Odalardan yapüan açıklamada, 10 A|ustos 2005 gün ve 25902 sayılı Resmi Gazete'de yayunlanarak yürür- lüğe giren "Işveri Açma w Çaişma Rahsattanna Ilişkin Vönetmetik" ile 11 Haziran 2005 gün ve 25852 sayılı iesmi Gazete'de yayunlanarak yürür- üğe giren "Madeneilik Faalijetieri ziı Yönetmefigi'' ile siyasi iktıdann, ınhi, kültürel ve doğal varhklan, çev- ssel değerleri ve geleceği yok sayan, u-alsızılkesiz sanayileşme anlayışı- ı bir kez daha gözler önüne serdiği urgulandı. Davakonusuyönetmelik- im, ilgili bakanlıklar tarafindan çı- ıtılabilecekken, BakanlarKurulu ta- fndan çıkartıldığına dikkat çekilen nklamada, "ÇevreveinsaDsa^ıaçı- ndan büyük öoem taşrvan bu konu- rda, ilgili mesJek odalan ve kuruluş- rngörüşJerinebaş\Tirubnadanvapı- ı düzenletnder, DanışCay incdeme- Kİen de kaçınlmışOr'" denıldi. TRHf Genel Müdürü Kotil, 2006'da 100 uçaklık bir filoya ulaşılacağını söyledi Hedef2.5 milyar dolar cîro • Verimli hatlar oluşUırabilmek için çahştıklannı belirten Kotil, fizibilitesi iyi yapılmtş hatlann kısa vadede kâra geçtiğini kaydetti. ÖZCANYAŞAR THY Genel Müdürü Temd Kotil, sivil havacılık sektörünün olumlu geliştığini, yolcu sayısı ve gelirlerde artış görüldüğü- nü belirterek şirkefin bu yılki cirosunun 2.5 miryardolara ulaşabileceğini söyledi. Temel Kotil, basmla yaptığı sohbet top- lantısında THY'nin performansından memnun oldugunu, uçuş noktalannı zen- ginlestirmek ve verimli hatlar oluşturabil- mek için büyük uğraş verdiklenni belir- terek fizibilitesi ıyi yapılmış hatlann kı- sa vadede kâra geçtiğini kaydetti. Bu du- ruma örnek olarak Istanbul-Astana hattı- nı gösteren Temel Kotil, "Bu yeni uçuş noktanuzuı dolulukoranıbir haftada viiz- de80'lereulaşo.TabiricaiziseAstana hat- u "cuk oturdu'. Bu hatOmızda kargo ta- lepleri de gehneye basladı. Sefer artörma yohına gjtmemiz gerekecek" dedı. Füo 100 uçağa ulaşacak THY filosunun 2006 yılında 100 uça- ğa ulaşacagını belirten Kotil, yenı uçak- lann gelmesıyle hareket kabiiyetlerinin yükseleceğini, iç ve dış hatlarda uçuş sa- yîlarmı arttıracaklannı ve yeni hat arayış- lanna gireceklerinı kaydederek "2006 ağustos ayında filomuz 100 uçak olacak. Bu uçaldan verimti kuilanmamız gerekir. Yeni uçakJan hangara çekmek için alma- (nk" dedi. Yerli havayolu şirketleriyle ken- dilerinin de geliştne içinde bulunduğuna dikkat çeken Temel Kotil, yolcu sayılan- nın ve gelirlerinin arttığını, bu yıl sonu iti- banyla da cirolannın 2.5 milyara ulaşabi- eceğüıi diılallı. Kotil şöyle'devam ettı: "Içindebulunduğumuzdönemhavaahğh mız için 'pembe günler'. Ancak bizşirket olarak 'soğuk günler' için de önlemimia akiık.Kısacaa, sivil havacıhkta bir krizih- timaimde bilc ne vapacağunıa bioyoruz." ABD'de toplam 1500 havacılık işçisi greve çıktı Boeing'deanlaşma çıkmadı Ekoflomi Servisi - ABD 'nin Cape Canaveral Ha\a Kuvvetleri Üssü'nde Delta füzelen programında çahşan Boeing işçileri greve gitti. Uluslararası Teknik Eleman ve Havacılık işçileri Konfederasyonu, Boeing fumasıyla görüşmelerden sonuç alınamaması üzerine yaklaşık 100 işçiyle greve ı dııyıırdu, ABD'nin üç eyaletindeki Boeing işyerlerinde de 1.400 teknik eleman grevde bulunuyor. Konfederasyonun, Boeing'in önerdiği üç yıllık sözleşmeyi reddettiği, anlaşmazlıfın işçilere yapılan tıbbi yardımın azaltılmak bildirüdi. Boeing firması, Temmuz 2006'dan itibaren işe alınacaklann emeklilüderinde tıbbi yardun ve hayat sigortası haklanru kısıtlamak istiyor. NOTDEFTERt ZEKERİYA TEMİZEL Bayram Masalı Bugün bayramın ikinci günü. Onun için sıkıcı ekonomik değerlendirmeler yap- manın, insanı bunaltan sosyal sorunlara değ/nmenin gereği yok. Bayram yapanlann ağızlannın tadını bozmayalım. En iyisi bir masal anlatalım. • • • Birvarmış. biryokmuş. Dünyanın birköşesindebir ülke varmış. Bu ülke Tann'nın özenerek yarattığı, hiçbir şeyden mahrum bırakmadığı bır ülkeymiş. ınsanlar doğayı tahrip etmeseler, biraz özenli davransalar, ülke kay- nakları o andaki nüfusun iki katını bile besleyebilir- miş. Ne yazık ki ülkede yaşayanlar bu potansiyelin far- kında değilmiş. Kaynaklannı değerlendirecek plan- lar yapmak, onlan uygulayarak refahı arrtırmak yeri- ne. borç alarak günü kurtarmaya çalışıyoriarmış. Bu dünya cenneti ülkenin dogal kaynaklannın ya- nında, birpetrol rafinerisi, birdemır-çelik fabrikası ve bir de teknolojisi yüksek telekomünikasyon kurumu olmak üzere üç tane de ışletmesi varmış. Bu kuruluşlar çalışmakta, kâr sağlamakta ve dev- lete çok yüksek oranlarda vergi ödemekteymiş. Bu iştetmelerdeteknolojik gelişmeler izlenilmekte, verim- lilikleri arttırmak için yeni yatınmlartasartanmakta, kü- resel rekabete direnmeye çalışılmaktaymış. Günün birinde o ülkenin başına, ülkeyi şirket gibi yönetmeye kararlı, ülkenin tüm varlıklannı babalar gibi satmayı kafalanna koymuş birileri gelmiş. Ülke kaynaklarına bakarak ağızlannın sulan akan yabancılar da bunlan destekliyonmuş. Yeni yöneticiler ilk iş olarak şirket gibi gördükleri ülkenin birbilançosunu yapmışlar. Bilanço düzenlen- diğinde, bilançonun aktifinde halka ait bu üç ekono- mik ışletme, bilançonun pasifinde de oldukça önem- li bir borç olduğu görülmüş. Yeni yöneticiler bilançonun akt/findeki işletmeleri satarak, elde edilecek gelir ile borçlann ödenmesini karariaştırmış. Halka da bu sayede ülkeye yabancı sermayenin gireceği, çokuluslu şirketlerin ge/mesiy- le gelişmenin çok artacağı, sermaye giriş/eri sayesin- de dışandan yapılacak ithalatın finanse edileceği, böylece refahın artacağı söylenmiş. Ulke halkı da bu telkinlerin etkisi altında kalmış. So- nunda alkışlar arasında işletmeler özelleştirilmiş. Ba- zılannı da yabancılar almış. özelleştirme yapıldıktan sonra sevinç içerisindeki yönetıdler son durumu görmek için ülke bilançosu- nu yeniden düzenlemişler. Ancak yeni bilançoya bakınca apışıp kalmışlar. Çünkü ülke bilançosunun aktifinde hiçbir değişiklik yokmuş. özelleştirmeden önce de sonra da ülkenin üç işletmesi bulunmaktaymış. Çalışan işçi sayısı ay- nıymış. Ancak eskiden halka art olan işletmeler artık başkalannın mülküymüş. Mülkiyet değışıkliğinin sonucu olarak, bu kuruluş- lardan sağlanan gelir artık ülke halkına kalmryormuş. Bu gelirlerle yeni fabrikalar kurulmuyor, ülke bilanço- sunun aktifinde büyüme olmuyormuş. Çalışanlann sayısında da bir artış görülmüyormuş. Yöneticiler hiç değilse bilançonun pasifıni düzelt- tik, borçlan azalttık diye düşünmüşJer. Çünkü elde edilen gelirin tümü borç ödemesinde kullanılmış. Ancak ne görsünler, bilançonun pasifindeki borç da azalmamış. Aksine, artmış. Dünyadaki likidite bolluğundan, diğer ülkeler gibi bu ülke de yararlanıyor, borçlanmasını sürdürüyor- muş. Yeni yöneticiler ülkenin varlıklannı satıp borçlan azaltmayıtasarlarken, alacaklılara, "Vartıklanmızı sa- tıp borçlanmızı ödeyelim, ama siz de şu alacaklan yeniden yapılandınn" dememiş. Oysa dünyanın öbür ucunda ve bu ülkeden çok da- ha borçlu olan başka ülkeler borçlannı yeniden ya- pılandırarak ödenecek tutarda çok önemli indirimler sağlamaktaymış. Yeni yöneticiler bir konuda haklı çıkmış. özelleş- tirme uygulamalan ülkede gerçekten döyiz bolluğu yaratarak ithalatı azd/rmış. Bu uygulama ile o ülkede üretim artacağına ıthalat sayesinde başka ülkelerde- ki üretim artmış. Döviz bolluğu yerli parayı değeden- dirmiş, ülkenin ihracatçılan çok zor duruma düşmüş. Dışticaret açığı her geçen gün büyümüş. Bir gün ge- lip açıklann finanse edilememesi düşüncesi yöneti- cilerin karabasanı olmuş. özelleştirme öncesinde vergi şampiyonu olan iş- letmeler bir daha vergi listelerinde görülmemiş. Yabancılar, satın aldıklan işletmelerin kârlannı şir- üırakıııayaruk dlşârıya transter etmeye başla- ş Şimdi o ülkedeki yöneticiler, "Biz bu özelleştinve- leri neden yaptık" diye kara kara düşünüyorlarmış. • • • Ne ülkeler, ne yöneticiler var. Ama biz bayramdayız. Halkımız/n bayramı kutlu olsun. MAIİYE YAŞAMEVDAN /MUSTAFA PA>RTCOĞLÜ pamukm -7 superonline.com 2006 yılına kadaryapılan bütçeler meş- hur 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu hükümlerine göre hazırlanıyordu. Anılan kanun Resmi Gazete'nin 24.12.2003 tarih ve 25326 sayılı nüsha- sında yayımlanan 5018 sayılı Kamu Ma- li Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile yü- rürlükten ka/ktı. Artık bu kanunun bütçe hazıriama ile ilgili hükümleri 01.01.2005 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiğinden 2006 yılı bütçesi de bu hükümlere göre hazırlandı. Bütçenin Türferi Genel yönetim kapsamındaki idarele- rin bütçeleri: 1 - Merkea Yönetim Bütçe- si 2- Sosyal Güvenlik Kurumlan Bütçele- ri: IV sayılı listede yer aJan SSK, Emekfi Sandığı, Bağ-Kur, Türk İş Kurumu 3- Ma- halli Idareler Bütçeleri (mahalli idare kap- samında olan tüm idareler bu bütçede yer alır) olarak düzenlenir. Temel aynm bu şekildedir. Merkezi Yönetim Bütçesine Giren Kamu fdareleri Bu kanunda I sayılı cetvelde gösterilen 2006 Yılı Bütçesi Neden Değfşti? TBMM, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, Uyuşmazlık Mahkemesi, Yük- sek Seçim Kurulu, tüm bakanlıklar, MİT, MGK Genel Sekreteriiği, Jandarma Ge- nel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komu- tanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Diya- net Işleri Başkanlığı, DPT, Hazine Müste- şarlığı gibi müsteşartıklar, genel müdür- lükler. Bu listedeki idarelerin oluşturduğu bütçe aynı zamanda Genel Bütçe ola- rak adlandınlır. II sayılı listede yer alan YÖK, ÖSYM, üniversrteler, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Devlet Opera ve Baiesi Genel Müdürlü- ğü, Devlet Tıyatrolan Genel Müdürlüğü, TSE, TOKİ gibi bu listede sayılan eskiden Katma Bütçeli Idareter olarak bildiğimiz kamu idareleri. Bu idarelerin yer aldığı bütçe, aynı zamanda özel Bütçe olarak adlandınlır. III sayılı listede yer aJan RTÜK, SPK, -r 1 BDDK, Kamu Ihale Kurumu, Rekabet Ku- rumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kuru- mu, Seker Kurumu, TMSF, Tütün Alkol Kurumu. Bu listede yer alan kurumlann bütçesine aynı zamanda Düzenleyici ve Denetieyîci Kurumlar Bütçesi denir. Bu Kanunla Amaçlanan Neydi? Ekonomik istikrann ve maJi disiplinin sağlanabilmesi için Tek Bütçe Sistemi'ni sağlamak, tüm ekonomik faaliyetleri bir bütçede göstermek amaçlandı. Ödenek üstü harcama yapma engellenerek mali disiplin korunması hedeflendi. (Gerçi hü- kümet geçenlerde Torba Yasa Tasansı ile TOKfve TMSF gibi kurumlan bütçe dı- şına çıkarmak amacıyla bu kanunda deği- şiklik yapmak istedi. Bu gerçekleşirse ka- nundan beklenen sonuçlar bakımından tartışmalı durumlar ortaya çıkacaktır.) Bu Kanunla Belirlenen Bütçe llkele- ri Nelerdir? - Bütçenin hazırianmasında ve uygu- lanmasında makroekonomik istikrarla birlikte sürdürülebilir kalkınmayı sağla- mak esastır. - Kamu idarelerine bütçeyle verilen harcama yetkisi, kanunla düzenlenen gö- revve hizmetlerin yerine getirilmesi ama- cıyla kullanılır. - Bütçeler kalkınma plan ve program- lannda yer alan politika, hedef ve önce- liklere uygun şekilde, idarelerin stratejik planlan ve performans ölçütlerine ve fay- da-maliyet analizine göre hazırianır, uy- gulanır ve kontrol edilir. - Bütçeler, stratejik planlar dikkate alı- narak izleyen iki yılın bütçe tahminleriyle birlikte görüşülür ve degerlendirilir. - Bütçe, hükümetin mali işlemlerinin kapsamlı ve saydam bir şekilde görün- mesini sağlar. - Tüm gelir ve giderter gayri safi olarak bütçelerde gösterilir. - Belirli gelirlerin belirti gideriere tahsis edilmesi esastır. - Bütçelerde gelir ve gider denkliğinin sağlanması esastır. - Kamu idarelerinin tüm gelir ve gider- leri bütçelerde gösterilir. - Kamu hizmetteri, bütçelere konulacak ödeneklerie, mevzuatla belirlenmiş yön- tem, ilke ve amaçlara uygun olarak ger- çeklestirilir. - Bütçelerde ödenekler, belirli amaçla- n gerçekleştirmek üzere tahsis edilir. Bütçe Sınıflandınlması Bütçenin bölümleri, kurumsal, işlevsel ve ekonomik sonuçlann görülmesini sağ- layacak bir şekilde bu kanun gereği ulus- lararası sın/flandırmaya tabi tutuldu. 3 Yıllık Bütçe Hazırfanmadı. Bütün medyada "ilk kez 3 yıllık bütçe nazııian- dı" cümlesi biranlamda doğru, biranlam- da yanlış. 3 yıl olması, 2006 yılına ait büt- çe ile 2007, 2008 yılı bütçe tahminlerinin birlikte oluşturulmasından kaynaklanmak- tadır. Son iki yılın tahminlerinin 2006 büt- çesi ile sunulması yukanda sözünü ertiği- miz kanunun 13 ve 15. maddesi gereğidir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle