Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
A KASIM 2005 CUMA CUMHURİYET
ekonomi@ cumhuriyet.com.tr
Avrupa'nın 25 milyar Avro'luk pazan, meyve ve sebze üreticilerini bekliyor
Çiftçinin geleceği meyyede• Gümrük ve vergi
avantajlan AB'ye üye
ülkeleri kendi arasında
ticaret yapmaya teşvik
etse de, tanmda AB
pastasının en büyük
dilimini meyve ve sebze
alışverişi oluşturuyor.
NECDET ÇALIŞKA.N
Dünya piyasalannda pazar
sonınunun en az yaşandığı
alanlann başında gelen mey-
vecılikte findık, kayısı ve in-
cir gibi ürünJerde dünyanın
en büyük meyve ihracatçısı
olan Türkiye'de sektörün en
büyük sorunu düşük verim
ve kalitesiz üretim. Avru-
pa'mn "meyve bahçea" ol-
tnaya soyunan Türkiye, su,
iklim, toprak ve ışçilik mali-
yetleri açısından Avnıpa'ya
göre oldukça avantajlı bır ko-
numda olmasına karşın Av-
rupa'da üretici dönüm başına
7 ton ürün elde ederken, Türk
üreticisi ilaçlama, sulama ve
toplamada modern teknikle-
rin yayguılaşamaması nede-
niyle 2 tonla yetiniyor.
Türkiye, 26 milyon hekta-
n aşan işlenen fanmsal alanın
1 AB'nin meyve ithalatı 1
Muz .
Sma g K
Üzüm ^ ğ
Portakal ^ p
Mandalina V
Armut V
Kavun/Karpuz
ŞeftaK £m
Kivi MZ.
Ananas V ^
ş^Jşt- ® milyar Avro
§ ^ 1 ^ milyar Avro
^ • g ^ 1.5 milyar Avro
•JM. 1-3 milyarAvro
İSÎJ? t milyar Avro
W% 700 milyon Avro
,^te 6S0 milyon Avro
ğtJT 640 milyon Avro
^ ^ w * 560 milyon Avro
„ / ' 550 milyon Avro
AB'nin sebze ithalatı
Domates ^
Biber W*ffi
Marul V_JL
Soğan ^ ^
Salatalık {jT^
Mantar tfg^
Lahana ^ C İ
Taze Fasülye
Havuç A
Kuşkonmaz / J
2.3 milyar Avro
f&> 1 milyar Avro
£ j 800 milyon Avro
750 milyon Avro
Vv. 600 milyon Avro
Xf 560 mifyon Avro
"^ 510 milyon Avro
Âk 380 milyon Avro
w 1 350 milyon Avro
V * 220 milyon Avro
yüzde 87'sini tarla bitkilerine
ayınrken; A\Tupa'da rekabet
düzeyi yüksek olan sebze ve
meyveye ancak yüzde 13 'lük
bir alan ayınyor. Tarla bitki-
lerinin de yüzde 52'lik bölü-
münü verirnliliği AB'ye gö-
re düşük olan tahıllar oluştu-
ruyor. Katma değen yüksek
olan endüstri bitkilerine ayn-
lan pay ise 1.5 milyon hekta-
ra ulaşamıyor.
AB 'ye üye olan 25 ülke 19
milyon tonluk meyve ithal
ediyor. Gümrük ve vergi
avantajlan nedeniyle ticare-
tin büyük bir bölümü üye ül-
keler arasında yapılmakla
birlikte Güney Arrika, Kosta
Rika ve Ekvador AB'ye
meyve satan ülkelerin başın-
da yer alıyor.
Almanya 3.5 milyar Av-
ro 'ya yaklaşan meyve ithala-
h ile Avrupa 'nın en büyük it-
halatçı ülkesi. Onu sırasıyla
Ingiltere, Fransa ve Belçika
izliyor. AB üyesi ülkelerin en
fazla ithal ettiği meyveler ise
muz, eima, üzüm, portakal ve
mandalina.
Pazaruı büyüklüğü ve
mevsimsel etkiler nedeniyle
AB üyesi ülkeler yüksek tek-
noloji kullanımı ve yüksek
verimliliğe karşın, yoğun fü-
ketim nedeniyle temel ihri-
yaçlannı diğer ülkelerden
sağlamak zorunda kalıyor.
Bu da Avrupa'nın başlıca ül-
kelerinin tanmsal ürünlerde
dış ticaret açığı vermesine
yol açıyor. Ingiltere, 16 mil-
yar AVTO'luk tanmsal ticaret-
te verdiği dış açıkla ilk sıra-
dayeralırken; Ingiltere'yi 11
milyar dolarla Almanya, 5.7
milyar Avro ile îtalya, 2.8
milyar Avro ile Portekiz, 2.7
milyar AVTO ile Isveç ve 1.7
milyar Avro'yla Yunanistan
takip ediyor.
15 milyar Avro'yu (20 mil-
yon ton) bulan AB'ye üye ül-
kelerin toplam meyve ıthala-
tının yansından fazlasını Al-
manya, Ingiltere ve Fransa
gerçekleştiriyor. 9 miJyarAv-
ro'ya (9 milyon ton) yakla-
şan toplam sebze
ithalatında Al-
manya 2.5
milyar Av-
ro'uk pa-
yıyla yine
birinci sıra-
da.
2004'te 3.4 milyar
dolan bulan Türki-
ye'nin meyve,
sebze ve ma-
mulleri ihraca-
tı, tanmsal
ürün ihracatı-
nın yansım oluşturmasına
karşın, genel ihracatın ancak
yüzde 5'ini oluşturuyor.
BununJa birlikte Türkiye
Avrupa pazannda incirde
yüzde 31 'lik, greyfurtta yüz-
de 9'luk, çilekte yüzde 27'lik
gibı azımsanmayacak birpa-
ya sahip. AB ilemüzakerele-
rinde dönüm noktasını oluş-
rurması beklenen tanmda
Türkiye'nin su, iklim, toprak
ve ürün çeşitliliği gibı "arö-
lannı" iyi değerlendirebil-
mesi durumunda 25 milyar
Avro'yu aşan Avrupa tanm
pazannda dengelerin değişe-
bileceği belirtiliyor.
BORÇ ÇIKMAZI
Uretici
bayram
yapamıyor
TEVFİKAKBAŞ
AYDEV-Aydın Ziraat Odalan Böl-
ge Birhği Başkaru ArifGürdal tanm
sektöründe işlerin ıçinden çıkılmaz
duruma geldiğinı belırterek "Bugün
bayram yapmasj gerekeo üretici, ge-
çen yıldan kalan borçlannı ödeme-
nin denünde" dedı.
AB ile müzakerelerin başlamasıy-
la birlikte, ürericileri zor bır sürecin
beldedığıne dıkkat çeken Gürdal, hü-
kümetin söyledikJerinin aksine, işle-
rinin iyi gitmediğıni vurguladı. Gür-
dal, "Şu anda bayram yapması gere-
ken üretidçıkmaan içinde.Geçen yıl-
dan kalanboreunuödemeyeçahşryor.
Pamuk ekmeyi zaten kimse düşün-
müvor. BuğdaVve mısırdayapağunız
tüm uyanlara karşm bdenilen yanlış
poatikalarsonucu, üreticikrbu yıl ne
ekeceklerine karar veremiyor. Her-
keseodişevetelaşiçerisJnde.BizJerde
üredcflere bir şey söviejcmemenin a-
kmusı içerisindeviz. Türkne'de arûk
tanrnpotitikalanöncedensaptanma-
h. Üreticüer ne ekeceğini. ne zanıan
ekecegini, ne kadar ekeceğini öndeo
bilmeti" diye konuştu.
DANIŞTAY'A BAŞVURU
AKP
yönetmelilderi
davahkoldu
tZMtR (CumhuriyetEge Bûrosu) -
Türk Mühendis ve Mimar Odalan
Bırliği'ne (TMMOB) bağh çevre, je-
oloji, metalurji ve ziraat mühendisle-
ri odalan, AKP hükümefinin çıkardı-
ga ve madencilik için çevre tolanına
göz yuman yasa yönetmeliklerin, ip-
tali ve yürütmelerinin durdurulması
ıstemiyle Danıştay'a başvurdu.
Odalardan yapüan açıklamada, 10
A|ustos 2005 gün ve 25902 sayılı
Resmi Gazete'de yayunlanarak yürür-
lüğe giren "Işveri Açma w Çaişma
Rahsattanna Ilişkin Vönetmetik" ile
11 Haziran 2005 gün ve 25852 sayılı
iesmi Gazete'de yayunlanarak yürür-
üğe giren "Madeneilik Faalijetieri
ziı Yönetmefigi'' ile siyasi iktıdann,
ınhi, kültürel ve doğal varhklan, çev-
ssel değerleri ve geleceği yok sayan,
u-alsızılkesiz sanayileşme anlayışı-
ı bir kez daha gözler önüne serdiği
urgulandı. Davakonusuyönetmelik-
im, ilgili bakanlıklar tarafindan çı-
ıtılabilecekken, BakanlarKurulu ta-
fndan çıkartıldığına dikkat çekilen
nklamada, "ÇevreveinsaDsa^ıaçı-
ndan büyük öoem taşrvan bu konu-
rda, ilgili mesJek odalan ve kuruluş-
rngörüşJerinebaş\Tirubnadanvapı-
ı düzenletnder, DanışCay incdeme-
Kİen de kaçınlmışOr'" denıldi.
TRHf Genel Müdürü Kotil, 2006'da 100 uçaklık bir filoya ulaşılacağını söyledi
Hedef2.5 milyar dolar cîro
• Verimli hatlar oluşUırabilmek
için çahştıklannı belirten Kotil,
fizibilitesi iyi yapılmtş hatlann kısa
vadede kâra geçtiğini kaydetti.
ÖZCANYAŞAR
THY Genel Müdürü Temd Kotil, sivil
havacılık sektörünün olumlu geliştığini,
yolcu sayısı ve gelirlerde artış görüldüğü-
nü belirterek şirkefin bu yılki cirosunun
2.5 miryardolara ulaşabileceğini söyledi.
Temel Kotil, basmla yaptığı sohbet top-
lantısında THY'nin performansından
memnun oldugunu, uçuş noktalannı zen-
ginlestirmek ve verimli hatlar oluşturabil-
mek için büyük uğraş verdiklenni belir-
terek fizibilitesi ıyi yapılmış hatlann kı-
sa vadede kâra geçtiğini kaydetti. Bu du-
ruma örnek olarak Istanbul-Astana hattı-
nı gösteren Temel Kotil, "Bu yeni uçuş
noktanuzuı dolulukoranıbir haftada viiz-
de80'lereulaşo.TabiricaiziseAstana hat-
u "cuk oturdu'. Bu hatOmızda kargo ta-
lepleri de gehneye basladı. Sefer artörma
yohına gjtmemiz gerekecek" dedı.
Füo 100 uçağa ulaşacak
THY filosunun 2006 yılında 100 uça-
ğa ulaşacagını belirten Kotil, yenı uçak-
lann gelmesıyle hareket kabiiyetlerinin
yükseleceğini, iç ve dış hatlarda uçuş sa-
yîlarmı arttıracaklannı ve yeni hat arayış-
lanna gireceklerinı kaydederek "2006
ağustos ayında filomuz 100 uçak olacak.
Bu uçaldan verimti kuilanmamız gerekir.
Yeni uçakJan hangara çekmek için alma-
(nk" dedi. Yerli havayolu şirketleriyle ken-
dilerinin de geliştne içinde bulunduğuna
dikkat çeken Temel Kotil, yolcu sayılan-
nın ve gelirlerinin arttığını, bu yıl sonu iti-
banyla da cirolannın 2.5 milyara ulaşabi-
eceğüıi diılallı. Kotil şöyle'devam ettı:
"Içindebulunduğumuzdönemhavaahğh
mız için 'pembe günler'. Ancak bizşirket
olarak 'soğuk günler' için de önlemimia
akiık.Kısacaa, sivil havacıhkta bir krizih-
timaimde bilc ne vapacağunıa bioyoruz."
ABD'de toplam 1500 havacılık işçisi greve çıktı
Boeing'deanlaşma çıkmadı
Ekoflomi Servisi - ABD 'nin
Cape Canaveral Ha\a
Kuvvetleri Üssü'nde Delta
füzelen programında çahşan
Boeing işçileri greve gitti.
Uluslararası Teknik Eleman ve
Havacılık işçileri
Konfederasyonu, Boeing
fumasıyla görüşmelerden
sonuç alınamaması üzerine
yaklaşık 100 işçiyle greve
ı dııyıırdu,
ABD'nin üç eyaletindeki
Boeing işyerlerinde de 1.400
teknik eleman grevde
bulunuyor. Konfederasyonun,
Boeing'in önerdiği üç yıllık
sözleşmeyi reddettiği,
anlaşmazlıfın işçilere yapılan
tıbbi yardımın azaltılmak
bildirüdi.
Boeing firması, Temmuz
2006'dan itibaren işe
alınacaklann emeklilüderinde
tıbbi yardun ve hayat sigortası
haklanru kısıtlamak istiyor.
NOTDEFTERt
ZEKERİYA TEMİZEL
Bayram Masalı
Bugün bayramın ikinci günü.
Onun için sıkıcı ekonomik değerlendirmeler yap-
manın, insanı bunaltan sosyal sorunlara değ/nmenin
gereği yok.
Bayram yapanlann ağızlannın tadını bozmayalım.
En iyisi bir masal anlatalım.
• • •
Birvarmış. biryokmuş. Dünyanın birköşesindebir
ülke varmış.
Bu ülke Tann'nın özenerek yarattığı, hiçbir şeyden
mahrum bırakmadığı bır ülkeymiş. ınsanlar doğayı
tahrip etmeseler, biraz özenli davransalar, ülke kay-
nakları o andaki nüfusun iki katını bile besleyebilir-
miş.
Ne yazık ki ülkede yaşayanlar bu potansiyelin far-
kında değilmiş. Kaynaklannı değerlendirecek plan-
lar yapmak, onlan uygulayarak refahı arrtırmak yeri-
ne. borç alarak günü kurtarmaya çalışıyoriarmış.
Bu dünya cenneti ülkenin dogal kaynaklannın ya-
nında, birpetrol rafinerisi, birdemır-çelik fabrikası ve
bir de teknolojisi yüksek telekomünikasyon kurumu
olmak üzere üç tane de ışletmesi varmış.
Bu kuruluşlar çalışmakta, kâr sağlamakta ve dev-
lete çok yüksek oranlarda vergi ödemekteymiş. Bu
iştetmelerdeteknolojik gelişmeler izlenilmekte, verim-
lilikleri arttırmak için yeni yatınmlartasartanmakta, kü-
resel rekabete direnmeye çalışılmaktaymış.
Günün birinde o ülkenin başına, ülkeyi şirket gibi
yönetmeye kararlı, ülkenin tüm varlıklannı babalar
gibi satmayı kafalanna koymuş birileri gelmiş.
Ülke kaynaklarına bakarak ağızlannın sulan akan
yabancılar da bunlan destekliyonmuş.
Yeni yöneticiler ilk iş olarak şirket gibi gördükleri
ülkenin birbilançosunu yapmışlar. Bilanço düzenlen-
diğinde, bilançonun aktifinde halka ait bu üç ekono-
mik ışletme, bilançonun pasifinde de oldukça önem-
li bir borç olduğu görülmüş.
Yeni yöneticiler bilançonun akt/findeki işletmeleri
satarak, elde edilecek gelir ile borçlann ödenmesini
karariaştırmış. Halka da bu sayede ülkeye yabancı
sermayenin gireceği, çokuluslu şirketlerin ge/mesiy-
le gelişmenin çok artacağı, sermaye giriş/eri sayesin-
de dışandan yapılacak ithalatın finanse edileceği,
böylece refahın artacağı söylenmiş.
Ulke halkı da bu telkinlerin etkisi altında kalmış. So-
nunda alkışlar arasında işletmeler özelleştirilmiş. Ba-
zılannı da yabancılar almış.
özelleştirme yapıldıktan sonra sevinç içerisindeki
yönetıdler son durumu görmek için ülke bilançosu-
nu yeniden düzenlemişler.
Ancak yeni bilançoya bakınca apışıp kalmışlar.
Çünkü ülke bilançosunun aktifinde hiçbir değişiklik
yokmuş. özelleştirmeden önce de sonra da ülkenin
üç işletmesi bulunmaktaymış. Çalışan işçi sayısı ay-
nıymış. Ancak eskiden halka art olan işletmeler artık
başkalannın mülküymüş.
Mülkiyet değışıkliğinin sonucu olarak, bu kuruluş-
lardan sağlanan gelir artık ülke halkına kalmryormuş.
Bu gelirlerle yeni fabrikalar kurulmuyor, ülke bilanço-
sunun aktifinde büyüme olmuyormuş. Çalışanlann
sayısında da bir artış görülmüyormuş.
Yöneticiler hiç değilse bilançonun pasifıni düzelt-
tik, borçlan azalttık diye düşünmüşJer. Çünkü elde
edilen gelirin tümü borç ödemesinde kullanılmış.
Ancak ne görsünler, bilançonun pasifindeki borç
da azalmamış. Aksine, artmış.
Dünyadaki likidite bolluğundan, diğer ülkeler gibi
bu ülke de yararlanıyor, borçlanmasını sürdürüyor-
muş.
Yeni yöneticiler ülkenin varlıklannı satıp borçlan
azaltmayıtasarlarken, alacaklılara, "Vartıklanmızı sa-
tıp borçlanmızı ödeyelim, ama siz de şu alacaklan
yeniden yapılandınn" dememiş.
Oysa dünyanın öbür ucunda ve bu ülkeden çok da-
ha borçlu olan başka ülkeler borçlannı yeniden ya-
pılandırarak ödenecek tutarda çok önemli indirimler
sağlamaktaymış.
Yeni yöneticiler bir konuda haklı çıkmış. özelleş-
tirme uygulamalan ülkede gerçekten döyiz bolluğu
yaratarak ithalatı azd/rmış. Bu uygulama ile o ülkede
üretim artacağına ıthalat sayesinde başka ülkelerde-
ki üretim artmış. Döviz bolluğu yerli parayı değeden-
dirmiş, ülkenin ihracatçılan çok zor duruma düşmüş.
Dışticaret açığı her geçen gün büyümüş. Bir gün ge-
lip açıklann finanse edilememesi düşüncesi yöneti-
cilerin karabasanı olmuş.
özelleştirme öncesinde vergi şampiyonu olan iş-
letmeler bir daha vergi listelerinde görülmemiş.
Yabancılar, satın aldıklan işletmelerin kârlannı şir-
üırakıııayaruk dlşârıya transter etmeye başla-
ş
Şimdi o ülkedeki yöneticiler, "Biz bu özelleştinve-
leri neden yaptık" diye kara kara düşünüyorlarmış.
• • •
Ne ülkeler, ne yöneticiler var.
Ama biz bayramdayız.
Halkımız/n bayramı kutlu olsun.
MAIİYE YAŞAMEVDAN /MUSTAFA PA>RTCOĞLÜ
pamukm -7 superonline.com
2006 yılına kadaryapılan bütçeler meş-
hur 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye
Kanunu hükümlerine göre hazırlanıyordu.
Anılan kanun Resmi Gazete'nin
24.12.2003 tarih ve 25326 sayılı nüsha-
sında yayımlanan 5018 sayılı Kamu Ma-
li Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile yü-
rürlükten ka/ktı. Artık bu kanunun bütçe
hazıriama ile ilgili hükümleri 01.01.2005
tarihinden itibaren yürürlüğe girdiğinden
2006 yılı bütçesi de bu hükümlere göre
hazırlandı.
Bütçenin Türferi
Genel yönetim kapsamındaki idarele-
rin bütçeleri: 1 - Merkea Yönetim Bütçe-
si 2- Sosyal Güvenlik Kurumlan Bütçele-
ri: IV sayılı listede yer aJan SSK, Emekfi
Sandığı, Bağ-Kur, Türk İş Kurumu 3- Ma-
halli Idareler Bütçeleri (mahalli idare kap-
samında olan tüm idareler bu bütçede
yer alır) olarak düzenlenir. Temel aynm
bu şekildedir.
Merkezi Yönetim Bütçesine Giren
Kamu fdareleri
Bu kanunda I sayılı cetvelde gösterilen
2006 Yılı Bütçesi Neden Değfşti?
TBMM, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık,
Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay,
Sayıştay, Uyuşmazlık Mahkemesi, Yük-
sek Seçim Kurulu, tüm bakanlıklar, MİT,
MGK Genel Sekreteriiği, Jandarma Ge-
nel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komu-
tanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Diya-
net Işleri Başkanlığı, DPT, Hazine Müste-
şarlığı gibi müsteşartıklar, genel müdür-
lükler. Bu listedeki idarelerin oluşturduğu
bütçe aynı zamanda Genel Bütçe ola-
rak adlandınlır.
II sayılı listede yer alan YÖK, ÖSYM,
üniversrteler, Vakıflar Genel Müdürlüğü,
Devlet Opera ve Baiesi Genel Müdürlü-
ğü, Devlet Tıyatrolan Genel Müdürlüğü,
TSE, TOKİ gibi bu listede sayılan eskiden
Katma Bütçeli Idareter olarak bildiğimiz
kamu idareleri. Bu idarelerin yer aldığı
bütçe, aynı zamanda özel Bütçe olarak
adlandınlır.
III sayılı listede yer aJan RTÜK, SPK,
-r
1
BDDK, Kamu Ihale Kurumu, Rekabet Ku-
rumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kuru-
mu, Seker Kurumu, TMSF, Tütün Alkol
Kurumu. Bu listede yer alan kurumlann
bütçesine aynı zamanda Düzenleyici ve
Denetieyîci Kurumlar Bütçesi denir.
Bu Kanunla Amaçlanan Neydi?
Ekonomik istikrann ve maJi disiplinin
sağlanabilmesi için Tek Bütçe Sistemi'ni
sağlamak, tüm ekonomik faaliyetleri bir
bütçede göstermek amaçlandı. Ödenek
üstü harcama yapma engellenerek mali
disiplin korunması hedeflendi. (Gerçi hü-
kümet geçenlerde Torba Yasa Tasansı
ile TOKfve TMSF gibi kurumlan bütçe dı-
şına çıkarmak amacıyla bu kanunda deği-
şiklik yapmak istedi. Bu gerçekleşirse ka-
nundan beklenen sonuçlar bakımından
tartışmalı durumlar ortaya çıkacaktır.)
Bu Kanunla Belirlenen Bütçe llkele-
ri Nelerdir?
- Bütçenin hazırianmasında ve uygu-
lanmasında makroekonomik istikrarla
birlikte sürdürülebilir kalkınmayı sağla-
mak esastır.
- Kamu idarelerine bütçeyle verilen
harcama yetkisi, kanunla düzenlenen gö-
revve hizmetlerin yerine getirilmesi ama-
cıyla kullanılır.
- Bütçeler kalkınma plan ve program-
lannda yer alan politika, hedef ve önce-
liklere uygun şekilde, idarelerin stratejik
planlan ve performans ölçütlerine ve fay-
da-maliyet analizine göre hazırianır, uy-
gulanır ve kontrol edilir.
- Bütçeler, stratejik planlar dikkate alı-
narak izleyen iki yılın bütçe tahminleriyle
birlikte görüşülür ve degerlendirilir.
- Bütçe, hükümetin mali işlemlerinin
kapsamlı ve saydam bir şekilde görün-
mesini sağlar.
- Tüm gelir ve giderter gayri safi olarak
bütçelerde gösterilir.
- Belirli gelirlerin belirti gideriere tahsis
edilmesi esastır.
- Bütçelerde gelir ve gider denkliğinin
sağlanması esastır.
- Kamu idarelerinin tüm gelir ve gider-
leri bütçelerde gösterilir.
- Kamu hizmetteri, bütçelere konulacak
ödeneklerie, mevzuatla belirlenmiş yön-
tem, ilke ve amaçlara uygun olarak ger-
çeklestirilir.
- Bütçelerde ödenekler, belirli amaçla-
n gerçekleştirmek üzere tahsis edilir.
Bütçe Sınıflandınlması
Bütçenin bölümleri, kurumsal, işlevsel
ve ekonomik sonuçlann görülmesini sağ-
layacak bir şekilde bu kanun gereği ulus-
lararası sın/flandırmaya tabi tutuldu.
3 Yıllık Bütçe Hazırfanmadı. Bütün
medyada "ilk kez 3 yıllık bütçe nazııian-
dı" cümlesi biranlamda doğru, biranlam-
da yanlış. 3 yıl olması, 2006 yılına ait büt-
çe ile 2007, 2008 yılı bütçe tahminlerinin
birlikte oluşturulmasından kaynaklanmak-
tadır. Son iki yılın tahminlerinin 2006 büt-
çesi ile sunulması yukanda sözünü ertiği-
miz kanunun 13 ve 15. maddesi gereğidir.